Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Genel Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
konusu, sistemler, vücudumuzda

Vücudumuzda Sistemler Konusu

Eski 09-08-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Vücudumuzda Sistemler Konusu



Vücudumuzda Sistemler Konusu
Vücudumuzda Sistemler Konusu
Vücudumuzda Sistemler Konusu,
Vücudumuzdaki Sistemler ,

VÜCUDUMUZDA SİSTEMLER

DESTEK VE HAREKET SİSTEMİ:

İnsanların ve hayvanların vücuduna şekil veren dik durmasını ve kaslarla birlikte hareketi sağlayan sisteme iskelet sistemi denirİki çeşit iskelet tipi vardır

1 Dış İskelet: Vücudun dış kısmında birtakım organik ve inorganik maddelerden oluşmuş cansız bir yapıdırMidye salyangoz ve hamamböceği gibi hayvanların iskeleti dış iskelettirDış iskelet;
*Hareketi engeller büyümüyeyi sınırlar
*Su kaybedilmesine engel olur(özellikle karada yaşayan canlılarda)
*Büyüme sırasında zaman zaman değiştirilir
*Kaslar iskelete içten bağlanır

2 İç İskelet:
Vücudun içinde bulunurOrganik ve inorganik maddelerden oluşmuşturOmurgalı hayvanların iskeletidir

*Kemik veya kıkırdaktan oluşmuştur(Köpekbalığı iskeleti tamamen kıkırdaktır)
*Hareketi engellemez büyümeyi sınırlamaz
*Kaslar iskelete dıştan bağlanır
*Üzerinde deri kıl tüy gibi yapılar vardır

İNSANDA İSKELET SİSTEMİ:

İnsan vücudundaki iskelet sistemi yaklaşık 207 kemikten meydana gelirBebekken iskeletteki kemik sayısı daha fazladırBüyüdükçe bazı kemikler birleşir ve kemik sayısında azalma olur
İnsan iskeleti baş gövde ve üyeler(kollar ve bacaklar) olmak üzere üç bölümde incelenir






BAŞ iSKELETİ: Bu bölümdeki kemikler birbirlerine kaynaşmışlardırOynamaz eklemlerle bağlıdırlar Sadece alt çene kemiği oynar eklemdir

GÖVDE İSKELETİ: Göğüs kafesi omurga ve kalça kemerinden oluşurSırt omurları göğüs kemiği ve 12 çift kaburga göğüs kafesini meydana getirirGöğüs kafesi sayesinde kalp ve akciğerler korunur
Omurga omur denen kemiklerden oluşmuşturOrtasında omurga boyunca omurilik uzanırOmurga 33 omurdan oluşur

- Boyun ( 7)
- Sırt (12)
- Bel ( 5)
- Sağrı ( 5)
- Kuyruk Sokumu (4)

ÜYELER İSKELETİ:
Kol ve bacaklar kemik köprülerle bağlanmışlardırKol kemikleri omuz kemeri ile bacak kemikleri kalça kemeri ile gövdeye bağlanır

İskelet:
1 Dik durmamızı sağlar
2 Vücudumuza şekil verir
3 İç organlarımızı korur
4 Hareketimizi sağlar(Kaslarla birlikte)
5 Mineral depo eder
6 Kan hücresi üretir






İskelet sisteminde bulunan kemikler 3'e ayrılır

1 Uzun Kemikler:İki ucu şişkin silindirik yapılı kemiklerdirİki uçta bulunan büyük bölümlere baş denirBaş kısımlarda süngerimsi kemik dokusu gövde bölümü ise sert kemik dokusundan oluşurKemik uçlarında kırmızı ilik gövdedeki kanalın içinde boylu boyunca sarı ilik bulunur
Kol ve bacak kemikleri uzun kemiklere örnektir

2 Kısa Kemikler:Boyu ve genişliği birbirine yakın olan kemiklerdirOmurgadaki omurlar el ve ayak bileklerinin kemikleri kısa kemik örnekleridir

3 Yassı Kemikler:Genişliği fazla olan kemiklerdirİçlerinde sarı ilik bulunmaz Kafatası kaburga kürek ve kalça kemikleri yassı kemiklere örnektir
KEMİĞİN YAPISI






Kemikler yapısal olarak incelenirse; canlı kemik hücreleri(osteosit) ile cansız olan ara madde(osein)den oluştuğu görülürAna maddenin yapısında magnezyum potasyum sodyum bikarbonat vardır
Bütün kemikler periost adı verilen bir kemik zarı ile örtülüdürPeriost kemiğin enine büyümesini beslenmesini ve onarılmasını sağlar
Kemikler yapısal olarak ikiye ayrılır
1 Sert kemik(sıkı kemik):
Kemik zarının hemen altında bulunur ve kemiğe sertlik verirUzun kemiklerin yassı bölümünde yassı ve kısa kemiklerin de dış kısmında bulunurBoşluğu olmayan pürüzsüz bir yapısı vardır

SARI İLİK:Sadece uzun kemiklerin içindedirYağ depolarKırmızı ilik yetersiz kaldığında ak yuvar üretir

2 Süngerimsi Kemik:İçinde gözenekleri olan bir yapıdırBoşluklar kırmızı ilik ile doludurUzun kemiklerin baş kısmı ile yassı ve kısa kemiklerin iç kısmında bulunur

KIRMIZI İLİK:Süngerimsi kemik dokusunda bulunurKan hücresi üretir

* Kemiklerin başlarında kıkırdak doku bulunurHareket ederken kemiklerin aşınmasını önlerAyrıca kemiğin boyuna büyümesini sağlar

* İskelet vücudumuzun kalsiyum deposudurVücuttaki kalsiyumun yaklaşık %99'u iskelette bulunurGeride kalan % 1'lik bölüm kandadırKanda kalsiyum azalırsa kemiklerden kana kalsiyum geçişi olur

Kemik Oluşumunu Etkileyen Faktörler

a)Genetik faktörler
b)Hormonlar
c)Mineraller(kalsiyum fosfor) Mineraller kemiğe sertlik vermesinin yanısıra kemik erimesinde miktarı azaltır
d)VitaminlerKemiğe esneklik verirVitamin eksikliğinde raşitizm hastalığı ortaya çıkar

EKLEMLER

Kemiklerin arasında bulunan kemikleri birbirine bağlayan ve hareketi sağlayan noktalara eklem denirHareket yeteneklerine göre eklemler 3 bölüme ayrılır

1 Oynar Eklemler: (hareketli eklemler)
Hareket yetenekleri çok olan eklemlerdirEklemi oluşturan iki kemiği bağ doku ve eklem bağları birleştirirEklem boşluğunda kaygan bir sıvı vardırBu sıvı rahat hareketi sağlar ve kemiklerin aşınmasını önler
Örnek: Kol ve bacak eklemleri

2 Oynamaz Eklemler:(hareketsiz eklemler)
Hiç hareket etmeyen eklemlerdir
Örnek: kafatası yüz eklemlerileğen kemiği ve kalça eklemleri

3 Yarı Oynar Eklemler:(az hareketli eklemler)
Hareket yetenekleri kısıtlıdır
Örnek: Omurgadaki omurlar arasındaki eklemler

* Kemikler ve eklemler kendiliğinden hareket edemezler

KASLAR

Kaslar vücuda genel şeklini verir ve hareket etmemizi sağlarKasılma ve gevşeme yeteneğine sahip olan ipliksi yapılardırLif demetleri halindedirlerKas demetleri TENDON adı verilen yapılarla kemiklere bağlanırlar
Kasların hareket edebilmesi için enerjiye ihtiyaç vardır
Kaslar kasılıp gevşemek için besin ve oksijene ihtiyaç duyarlarKaslar ne kadar çok çalışırsa o kadar çok besin ve oksijen gerekirFazla hareket ettiğimizde kaslara taşınan oksijen yetersiz kalır ve yeterli enerji üretilemezBunun sonucunda kaslar yorulurYorgunluk laktik asit birikimesi sonucunda olurKasın kasılması sırasında;
- Oksijen ve besin miktarı azalır
- Karbondioksit miktarı artar

Kasların çalışması sinirler tarafından kontrol edilirSinir uyartısının belli bir düzeyin üzerinde olması halinde kaslar harekete geçerUyartının gerçekleştiği en düşük uyarı şiddetine eşik şiddeti denir

Kaslar çalışma biçimine ve bulundukları yere göre farklılık gösterirVücudumuzda üç çeşit kas vardır

1 Kırmızı (çizgili) kaslar
2 Beyaz (düz) kaslar
3 Kalp kası

Kırmızı Kaslar:(çizgili kas iskelet kası)
İskeleti saran ve isteğimizle çalışan kaslardırHücreleri lif şeklinde uzamıştır ve birden fazla çekirdeğe sahiptirHızlı ve kısa süreli çalışırlarKol ve bacaklarda gözkapağında dilde bulunurlarHücrelere yeterli oksijen gitmediği durumlarda oksijensiz solunum yapabilirler

Beyaz Kaslar (düz kas):
Hücreleri uzun ve mekik şeklindedirTek çekirdeğe sahiptirİsteğimiz dışında çalışırYavaş uzun süreli ve ritmik çalışırlar çabuk yorulmazlarBağırsak mide gibi iç organların duvarlarında bulunurlar

Kalp Kası:
Kalbin yapısında bulunan kırmızı renkli özel bir kastırhücreleri çok çekirdeklidirSürekli ritmik ve hızlı çalışır Yorulmaz






KASLARIN ÇALIŞMASI:

Hareket için kasların birbiri ile uyumlu bir şekilde çalışması gerekirBu da kasların sinirlerle bağlantısını gerektirirKaslar sinir sisteminin uyarısı ile çalışırAncak kasların bu uyarıya cevap vermesi için uyarı eşik şiddetinin üzerinde olmalıdırEğer uyarı eşik şiddetinin altında ise kaslar buna cevap vermez
Kasılıp gevşeme yeteneğine sahip olan kaslar kasılırken kas boyu küçülür eni artarHacmi değişmezGevşeme durumunda kas boyu uzundur
Kemiklerin hareket ettirilmesi için karşılıklı iki kasın zıt olarak hareket etmesi gerekirÖrneğin; kolun ön yüzyinde bulunan bir kas kasılırken arka tarafta bulunan kas gevşer ve hareket gerçekleşirBu tip çalışan kaslara zıt etkili kaslar denir



Çizgili Kasın Çalşma Modeli
*Kaslar kasıldıklarında boyları kısalırBu yüzden uzun süre futbol oynayan kişilerin boyları kısa olur

HAREKET SİSTEMİNİN SAĞLIĞI

Hareket sisteminin sağlığı için
- Dengeli beslenmeliyiz
- Kalsiyum fosfor protein ve D vitamini içeren besinler almalıyız
- Yaşımıza ve vücudumuza uygun spor yapmalıyız
- Ağır yük taşımaktan kaçınmalıyız
- Kambur durmamalıyız
- Yüksek topuklu ayakkabılardan kaçınmalıyız
- Fazla kilo almamalıyız

SOLUNUM SİSTEMİ

Canlılar gelişmek büyümek ve yaşamsal faaliyetlerini sürdürmek için enerjiye muhtaçtırEnerji organik besinlerin hücre içinde yakılması ile elde edilirYanma olayının olması için oksijen gereklidir
Besinlerin hücre içinde oksijenle parçalanarak enerji açığa çıkması olayımna hücresel solunum denir
Solunum sistemi hücresel solunum için gereken oksijenin dışarıdan alınarak kana verilmesi hücresel solunumda oluşan karbondioksit gazının da dışarı atılması işlemini gerçekleştiren sistemdir
DIŞ SOLUNUM:Oksijenin solunum organları yolu ile dışardan alınarak karbondioksitin dışarı atılması olayıdır
HÜCRESEL SOLUNUM:Besinlerin hücrelerde oksijen yardımı ile yakılıp enerji üretilmesidirOluşturulan enerji metabolizmamızın çeşitli faaliyetleri için kullanılır

Bazı canlılar oksijen kullanmadan besinleri parçalayıp enerji elde ederlerBu solunuma oksijensiz solunum ( fermantasyon) denirFermantasyon ile elde edilen enerji miktarı azdır

Solunum enzimler ile gerçekleşir

Tek hücreli canlılarda solunum hücre yüzeyi ile gerçekleşirAma çok hücreli canlılarda solunum için özel organlar gelişmiştirSolunum bu organlarla olur

İNSANDA SOLUNUM SİSTEMİ



İnsanda solunum organları; burun yutak gırtlak soluk borusu ve bronşlar akciğerlerdir

BURUN: Hem solunum hem de koku alma organıdırAyrıca aldığı havayı temizler ve ısıtır Burnun içindeki kıllar hava ile gelen toz parçalarını tutarBurundaki özel burun salgisi(mukus) da havayı nemlendirir Burunda bulunan kılcal damarlar alınan havayı ısıtırBöylece hava akciğerlere gitmek için temizlemiş ve ısıtılmış olurBu nedenle ağızdan değil burundan nefes alınması gerekir
Solunum burunla başlar

YUTAK:Soluk borusu ve yemek borusunun birleştiği yerdirYutağın üst kısmında küçük dil bulunur Lokmanın yutulması sırasında küçük dil yukarı çekilerek soluk borusunu kapatırLokma yemek borusuna geçerYutma sırasında solunum dururDiğer zamanlarda soluk borusu açıktır

GIRTLAK:Yutaktan sonra gelen soluk borusunun genişlemiş kısmıdırYutaktan gelen hava soluk borusuna iletilirKıkırdaktan yapılmıştırGırtlağın içinde epitel dokudan yapılmış ses telleri vardırSoluk verme sırasında ses telleri titreşir ve ses oluşurSesler ağızda dişler dil dudak ve damak yardımı ile konuşmaya dönüşür






SOLUK BORUSU:Gırtlaktan akciğere kadar uzanan boğumlu bir organdır25 cm genişliğinde 10 cm uzunluğundadırÜstüste dizilmiş C şeklinde kıkırdak halkalardan yapılmıştırBu yüzden büzülmez
Soluk borusunun iç yüzü ıslak ve kaygandırBurada titrek tüyler bulunur(siller)Siller soluk borusuna giren toz ve mikropları dışarı atar
Soluk borusu arka kısımda sırt omurunun ( 4 omur ) hizasında iki kola ayrılırBu kollara bronş denirBronşlar iç kısımlarda dallanır ve bronşçukları oluşturur Bronşçukların uçlarında ise alveol denen hava kesecikleri bulunur



bronş ve bronşçuklar

ALVEOLLER: Akciğerlerin içindeki hava kesecikleridirTek tabakalı epitel dokudan yapılmıştırAlveollerle akciğer kılcal damarları arasında gaz değişimi olur(okijen-karbondioksit)

AKCİĞERLER: Göğüs kafesinin içinde bulunurDiyafram kasının üzerinde yer alan bir çift organdır(sağ akciğer sol akciğer)Açık pembe renkte ve süngerimsi bir tapıdadır
Sağ akciğer üç parçalı (lob) sol akciğer iki parçalıdırSol akciğer kalbe yer açmıştır bu nedenle sağ akciğerden daha küçüktür
Akciğerlerin etrafı çift zarla çevrilidirBu zara pleura denirİçlerinde ise alveoller bulunurBir akciğerde yaklaşık 300 milyon alveol bulunurAlveollerin sayısının fazla oluşu akciğer yüzeyinin solunum yüzeyinin genişlemesini sağlarHer bir alveolun etrafı kılcal damarlarla sarılmıştır






SOLUK ALIP VERME

Soluk alıp verme omurilik soğanı tarafından kontrol edilirDiyafram adı verilen yassı kas göğüs boşluğunun altını kapatan bir kastırHem diyafram hem göğüs kasları soluk alıp vermeye yardımcı olurDiyafram kasılıp gevşeyerek akciğerlere hava girip çıkmasını kolaylaştırırGöğüs kası ise kaburgaların arasının açılıp kapanmasını sağlar
Soluk alırken;
- Diyafram aşağı çekilerekkasılır düzleşir
- Gögüs kasları kasılır kaburgalar yukarı kalkar
- Akciğerler genişler hava alveollere gider
- Göğüs boşluğu genişler
- Alveollere gelen havanın içindeki oksijen kılcal damarlara geçer ve tüm vücuda dağılır
Soluk verirken;
- Diyafram yukarı doğru şişkinleşir
- Göğüs kasları gevşer kaburgalar aşağı iner
- Akciğerler daralır iç basınç artar
- İç basınç dış basınçtan yüksek olduğundan hava akciğerlerden dışarı atılır
- Vücutta kirlenmiş olan kanın içindeki karbondioksit kılcal damarlar sayesinde alveollere geçer ve solukla dışarı atılır

* Solunum hızını beyindeki solunum merkezi yönetir
* Soluk alıp verme dakikada yaklaşık 16-18 kez olur
* Solunum ile alınan oksijen kılcal damarlarla hücrelere gider ve hücredeki glikozun parçalanması için kullanılırSolunum mitokondride gerçekleşir




Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.