Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
barut, buluşlar, keşifler

Barut (Keşifler Ve Buluşlar)

Eski 05-12-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Barut (Keşifler Ve Buluşlar)



Barut
(Keşifler ve Buluşlar)
Barut güherçile, kükürt ve kömür tozundan meydana gelmiş patlayıcı bir maddedir Ateşli silahlarla mermiyi atmak için kullanılır Çok kez, “karabarut” adıyla anılır Barutun çok eski bîr tarihi vardır MÖ 1000 yıllarında, Çinliler, ateşi bir savaş silahı olarak kullanırlardı Gerek Doğu’da, gerekse Batı’da, alev ve ateşten savaşlarda da yararlanılıyordu Özellikle Çin ordusunda, dehşet saçan savaş arabaları vardı ki, bunların görevi çömlek ve güllelerin içindeki ateşi düşman ordusuna atmaktı

Batılılaın, ateşli silahları Doğululardan öğrendikleri sanılıyor Ancak, tarihçi Home-ros’un (MÖ IX yüzyıl) eserlerinde, ateşli silahlar üzerinde herhangi bir bilgiye rastlanmamaktadır Peloppones Savaşları’nda (MO 428-424) içlerinde kömür, kükürt ve zift gibi yanıcı maddeler bulunan toprak kapların mancınıklarla atıldığı biliniyor Ne var ki, bu yoldan çıkarılan yangınlar, üzerine toprak atmakla kolaylıkla söndürülebiliyor, büyük bir zarara yol açması önleniyordu

Bunun sonucu olarak, daha etkili yanıcı maddeler aranmaya başlandı Yanmak için gerekli oksijeni havadan değil de, kendi bünyesinden alabilen yanıcı maddeler en iyisiydi Yani, ateşin üstü örtü ise bile, sondürülememeli, alevler çıkmaya devam etmeliydi İşte böylece de, ateşli silahlardan patlayıcı silahlara geçilmiş oldu Bu işte ilk olarak, güherçile kullanıldı Güherçile, beyaz renkte, ince billurlar halinde bir maddedir Kimyasal adı “potasyum azotat”tır

Doğu’da, Çinliler, güherçileyi biliyorlardı Abdullah adında Malaga’lı (İspanya’nın güneyi) bir Arap yazarı (1200 yılları), güherçileden söz ederken, “Çin karı” deyimini kullanmıştır İranlı yazarlar ise, güherçileye “Hint karı” derlerdi Böylece, güherçile, XIII yüzyılın ortalarına doğru Doğu’dan İslam ülkelerine geçti Anlaşıldığına göre, Çinliler barut yapmayı biliyorlardı Ancak, barutu, “maytap” ve “kestane fişeği” dediğimiz biçimde kullanmışlardır Büyük İskender Hindistan’a gittiği sıralarda, barut Hindistan’da da biliniyordu Marco Polo, Çin’e yaptığı uzun gezisinde, Çinli rahiplerin geceleri havada baruttu fişeklerle şenlikler yaptığını görmüştü

Avrupa’da barutu ilk bulanın ise, Friburglu Berthold Schwartz (1318-1384) adında bir Alman rahip ve filozofu olduğu sanılıyor Schwartz, Venediklilerin kullandıkları ilk topları dökmüş, bu toplarla gülleleri uzağa fırlatmak için de, baruttan yararlanmıştı Ancak, kimi tarihçiler de, Avrupa’da barutun icadı şerefini, Roger Bacon (1224-1294) adındaki İngiliz bilginine verirler

Avrupa’da, ateşli silahlarla barut, ilk kez XIII yüzyılda kullanılmaya başlanmıştır XIV yüzyılda da, barutun topçuluk alanında kullanılması geliştirilmiştir Barutun, bugünkü anlamıyla, ilk olarak İngilizlerle Fransızlar arasındaki Cressy Savaşı’nda (1346) kullanıldığı sanılıyor

Kimya alanındaki ilerlemeler sonucunda, nitrosellüloz ve nitrogliserinin elde edilmesiyle, hafif dumanlı barutlar kullanılmaya başlanmıştır Eskiden, barut çok miktarda duman yaptığı için, ateş eden topun yeri hemen belli oluyor, üstelik, bu, top namlusunün kalın bir is tabakasıyla örtülmesine de yol açıyordu Paul Vieille adındaki Fransız mühendisi (1854-1934) dumansız barutu icat ettikten sonra İse, silahlarda yalnız bu çeşit barut kullanılmaya başlandı (1886) Bundan birkaç yıl sonra da, İsveçli kimyager Alfred Nobel (1833-1896) daha yüksek nitelikte patlayıcı bir madde olan nitrogliserinil barutu keşfetti Zamanla, barut geliştirilerek, değişik silahlarda, istenilen biçimde kullanılabilecek duruma getirildi



Barut Nasıl Elde Edilir?
Barutun karışımında, %70 - 80 potasyum nitrat (NOs), %12-20 odun kömürü, %3-14 de kükürt vardır Bu karışımdaki potasyum nitrat, kömürle kükürtün yanması için gerekli olan oksijeni verir; kükürt de, barutun kolayca tutuşmasını sağlar ve yakılınca çok miktarda gaz çıkartır Barutu meydana getiren maddelerden kömürün yanmasıyla, karbon dioksit (CO2), kükürtün yanmasıyla da, kükürt dioksit (SO2) gazları oluşur Geriye, potasyum sülfat, potasyum karbonat, potasyum sülfür kalır ki, bunların gazları yüksek bir basınç meydana getirir Bu basınç da, ateşli silahlarda, merminin ileriye fırlatılmasını sağlar

Teknikteki ilerlemelere rağmen, barut, bugün de, pek az bir farkla, eskiden elde edildiği yollardan elde edilir: Karışımı meydana getiren maddeler, önce ayrı ayrı, sonra da bir arada öğütülerek, karıştırılır Bu karışım, basınçla, hamur haline getirilir; sarsıntılı eleklerden geçirilerek, tozundan ayrılır Bu işlemin sonunda, tane halinde barut elde edilmiş olur Bu hamur, borulara basılarak, çubuk halinde barut haline getirilir; buna, “makarna barutu” adı verilir Ayrıca, küp, prizma, vb gibi biçimlerde kaplar kullanılarak, istenilen biçimde barut da elde edilebilir

Bugün, karabarut, şistli killer, kaya tuzları gibi, ötekilere oranla yumuşakça kütlelerin atılmasında kullanılmaktadır Çok duman çıkarttığından, askerlik alanında artık büyük bir önemi kalmamıştır Bugün için, ateşli silahlarda, daha çok “dumansız barut”, daha doğru bir deyişle, “az dumanlı barut” kullanılmaktadır Dumansız barut kolodyum, trinitro gliserin, trinitro tolüen gibi patlayıcı maddelerin karışımıdır

Bugün, bu patlayıcı maddeleri yapabilmek için, çok miktarda potasyum nitrata ihtiyaç vardır Oysa, bu madde, yeryüzünde pek az bulunur Yalnız, Güney Amerika’da, And Dağları’nın denize bakan kıyılarında, kuşların bıraktığı gübreler, bu madde bakımından son derece zengindir O dolaylarda, bu gübreyi temizleyecek kadar bol yağmur da yağmadığı İçin, “guana” adı verilen bu gübreler, uzun süre, bozulmadan kalabilir Bu gübreler, genişliği 3 kilometre, uzunluğu 300 kilometre olan bir alanı kaplamış durumdadır Gübre tabakasının kalınlığı da 1,5 metreyi bulur İşte, bu çevre uzun süre, devletlerin barut yapması için gerekli olan ham maddeyi sağlamıştır

Bütün devletler, Şili’den gübre satın almak zorunda kalmıştır Yalnız Almanya, 1913 yılında, Birinci Dünya Savaşı’ndan önce, bu gübrelerden tam 750000 ton satın almıştı İngiltere de aynı miktar gübre almış ve bu iki ülke, bu maddelerden yaptıkları barutları birbirlerine karşı kullanmışlardı Ancak, Almanlar, savaş sırasında, havadan aldıkları azotla, potasyum nitrat yapmayı başardılar Böylece, barut yapımı için, Şili’deki gübreler yerine, bitmek tükenmek bilmeyen havadan yararlanılmaya başlandı

: Barut, çok hızlı yanan bir maddedir Yandığında ortaya çıkan gazların basıncı, ateşli silahlarda mermi için itici gücü oluşturur Barut düşük seviyeli patlayıcılar grubuna girer Yandığında sesten yavaş bir parlama ortaya çıkar Bu sayede silahta barutun yanmasından oluşan basınç, mermiyi itecek kadar güç ortaya çıkarırken, namluya da zarar veremez Fakat kayaların parçalanması gibi uygulamalar için gücü yetersizdir ve bu gibi durumlar için dinamit gibi baruttan daha güçlü patlayıcılar kullanılır

Tarihi

Barut bilinen en eski patlayıcı, itekleyici kimyasaldır Tarihte bilinen ve baruttan bahseden ilk yazı, 850 yılında Çin’de yazılmış bir kitapta geçmektedir Kitapta ölümsüzlük iksirini bulmaya çalışan bir kimyacının yan ürün olarak barutu bulduğunu gösteren kısımlar mevcuttur Kullandığı maddeler ve yanıcılığından bahsedilmiştir
Moğol savaşçısı Japon samurayına barut bombası atarken (1281, Moğolların Japonya istilası)
Moğol savaşçısı Japon samurayına barut bombası atarken (1281, Moğolların Japonya istilası)


Çinliler barutu silah olarak ilk defa 904 yılında patlayıcı olarak kullandılar Adını “uçan ateş” koymuşlardı Ardından barut bombalarını mancınıklarda da kullanmaya başladılar Barutun kayıtlı ilk itici güç olarak kullanılması 1132 yılında bambudan yapılmış toplarda kullanılması denemeleridir Metal boruya sahip topların kullanımı 1268-1279 tarihleri arasında Moğollar ile Song Hanedanlığı arasındaki savaşta görülür

Barutun Araplar tarafından kullanılması 13 yüzyılda gerçekleşmiştir

Barutun Avrupa’ya nasıl geldiği hakkında fazla bir bilgi yoktur Bazı tarihçiler İpek Yolu yoluyla geldiğine inanmakta, bir grup da, barutun Avrupa’da Çin’den bağımsız olarak icat edildiğini savunmaktadır

1846 yılında italya’da soprero,İsveç’te schönbein ve Fransa’da böttger adlı kimyagerler ayrı ayrı çalışarak Nitrogliserin ve Nitroselüloz ( veya pamuk barutu) adı verilen barut çeşidini buldular bu patlayıcılar olumlu olduğundan ,bircok kişi bunları tekamül ettirmek için çaba sarf etti 1886′da Fransız kimyager Vielle silahlarda kulanılabilen ilk dumansız barutu yapdı

Bileşiği

(Kara barut) Barut ağırlıkça 15 birim potasyum nitrat (bazen yerine sodyum nitrat), 3 birim odun kömürü tozu ve 2 birim sülfürün karışımından oluşur Bu oran yüzyıllar boyunca değişiklikler göstermiştir Amaca göre oranı değiştirilebilir Barut imalinde kullanılan bu üç kimyasal madde kolayca öğütülüp toz haline getirilebilir ve karıştırılır Bu suretle yapılan baruta (un barutu) denilmekteydi Bunun birçok sakıncası bulunmaktaydıBu karışım fıçılar içerinde nakledilirken patlama tehlikesi vardı Ayrıca barutun yapıldığı maddelerin farklı özgül ağırlıkları olduğundan,fıçıda durduğu sürece ayrılarak bozuluyorduSon olarak da rutubetten etkilenerek topraklaşıyor ve yanma özelliğini kaybediyordu Bu sorun da yine 1400 yıllarında taneli barut yapılarak çözüldüŞöyle ki toz haline getirilen üç kimyasal madde alkol ile karıştırılarak sulandırıldı ve sonra basınç ile kurutularak taneler haline getirildi Bu tane barutun daha çabuk yandığı ve daha güçlü olduğu görüldü Bu barut yinede mükemmel değildiAtış yapıldığı zaman etrafı kesif bir beyaz duman kaplıyor ve birkaç top salvosundan sonra savaş alanı simsiyah oluyorduAyrıca tüfeklerde ve toplardan çıkan duman silahların yerini belli ediyorduBunlardan başka kara barut namlularda yapışkan bir tortu bırakıyor ve bir süre sonra bu birikintiler yüzünden gülle veya kurşun (ağızdan dolma) silaha sığmaz oluyorduAtışdan hemen sonra namlu temizlenmezse,bu yapışkan tortunun içindeki kükürt kalıntıları rutubet alarak sülfürik aside dönüşüyor ve namlu içini kemirerek çürütüyorduDuman ve tortular yüzünden doğan sorunlar başka bir barutun yapılmasını zorunlu kıldı

(Dumansız barut) 1886′da Fransız kimyager Vielle silahlarda kullanılabilen ilk dumansız barutu yapdı

Nitroselüloz (pamuk barutu) alkolle karıştırılıp hamur haline getirildikden sonra ince şeritler ve taneler halinde kesilerek kurumaya terkedilir

Karakteristiği ve kullanım alanı

Barutun yanma hızı basınçtan etkilenmediğinden dolayı, patlayıcı özelliği gösterir ama yavaş ayrışmasından dolayı da oldukça güçsüz bir patlayıcı sayılır Bu özelliğinden dolayı daha çok itici bir güç olarak kullanılması tercih edilmiştir Yandığında silahın namlusuna zarar veremez ama mermiyi itecek yeterli kuvveti yaratır

Toz taneciklerinin büyüklüğü, barutun yanma hızını belirler Daha küçük tanecikler, daha fazla yüzey alanı yaratır bu da daha hızlı yanma demektir Kovan içinde sıkılaştırılması yanma başladığında patlama yaratır İşaret fişeklerinde de tercih edilir

Dumansız barutlar gerek silah sanayinde gerekse avda en mükemmel patlayıcı olarak kullanılmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.