| 
 | |||||||
|    | 
|  | Konu Araçları | 
| cumhuriyet, döneminde, edebiyat, gelişmeleri | 
|  | Cumhuriyet Döneminde Edebiyat Gelişmeleri |  | 
|  05-12-2009 | #1 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cumhuriyet Döneminde Edebiyat Gelişmeleri …Türk Edebiyatının Dönemleri… (Cumhuriyet Dönemi)  Cumhuriyet  Döneminde Edebiyat GelişmeleriRoman ve Öykü Cumhuriyet dönemi edebiyatı Türkiye’nin gerçeklerine gittikçe genişleyen ölçüde eğildi  Yurdun bütün bölgelerinde kentlerdeki,köylerdeki yaşamı ve insan ilişkilerini,yurtdışına göçen işçileri ele aldı  Her sınıftan,her yaşam biçiminden gelen kahramanları canlandırdı  Onları kuşatan toplumsal bozuklukların giderilmesi için örneriler getirildi  Dil devrimi,edebiyatı yakından  etkiledi  Türetilen ya da canlandırılan sözcükler yanında bölge ağızlarından  sözcükler ve   anlatım biçimleri de   edebiyata girdi  Halk söyleyişleri,anlatımı  kadar dünya   edebiyatlarından trülü eğilimlerden,deneylerden izlenimler görüldü  Cumhuriyet’in kuruluşunu ele alan yapıtlar oluşturuldu  Yakup Kadri yakın tarihte oluşan,kendi tanık olduğu olaylara dayanarak toplumdaki değişmeleri,siyasal yaşamdaki çalkantıları,çatışmaları ele alan  romanlar  yazdı  En etkili   romanı ise köylü ve aydın çelişkisini anlatan Yaban (1932) oldu  Cumhuriyet’in ilk on yılında Kurtuluş Savaşı’na katılan halk ve aydınlar,yeni döneme ayak uydurmaya çalışan çıkarcılar ve işbirlikçiler ,batı uygarlığı karşısında geleneksel ahlakın ve yerleşik değerlerin tartışılması ,toplumdaki değişmelerin,batılılaşmayı yanlış anlamanın yıkıcı etkileri [4] gibi toplumsal konulara bireysel sorunlar,ruhçözüm deneyleri eklendi  Şevket Esendal’ın Ayaşlı ve Kiracıları (1934)  romanı başkent Ankara’nın,Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki yaşamını canlandırıyordu  Deniz tutkunu olan Sait Faik,kendi yaşadığı Burgaz Adası’nın Rum balıkçılarını,kentin küçük insanlarını geniş bir insan sevgisiyle canlandırdı  Öte yandan üretim biçimine,üretim biçiminde değişmenin yaşamı nasıl etkilediğine dikkati çeken ilk yapıt Sadri Ertem’in Çıkrıklar Durunca (1931) adlı köy  romanıdır  Sabahattin Ali,Kuyucaklı Yusuf   romanıyla 20 yıl kadar sonra  gelişecek köy   romancılığına öncülük etti  Köylüleri,düşkün kadınları,toplumsal  sınıflar arasındaki çelişkileri ele alan öyküler kaleme aldı   İnce Memed romanında 1930 yıllarında Toroslar!da yaşayan,suça itilmiş bir eşkıyanın yaşamını konu edinen Yaşar Kemal bu yöreyi ve Çukurova’yı tarihsel kökleri,doğası,güncel sorunlarıyla yansıtırken anlatımdaki coşku,betimelemerindeki renklilikle dikkat çekti  Orhan Kemal,İstanbul’un yoksul kesimlerinde yaşayanları,köyden kente nüfus göçünü,ezilen çocukların,genç kızların serüvenini konu edindi  Kemal Tahir’in köyü konu edinen  romanları ve köydeki gelişmelerin  geniş bir panoramasını verdi  Samim Kocagöz,Necati Cumalı,Fakir Baykurt gibi  yazarlar   roman ve öyküleriyle köy ve kasaba yaşamına tanıklık ettiler  Aynı çevreyi konu edinen Bekir Yıldız,yurtdışında çalışan göçmen işçilerin yaşamını konu edinen yazarlardan oldu  Gerçeklere ironi ile bakan öykücüler bulunduğu gibi (ör;Haldun Taner) toplumsal bozuklukları gülmece öyküleri ve  romanlarıyla çok geniş bir okur toplulukları önünde tartışan yazarlar (Aziz Nesin,Rıfat Ilgaz) görüldü  Kurtuluş Savaşı’nın ve Cumhuriyet dönemini,toplumcu ve gerçekçi yazarlara karşıt biçimde yorumlayan yazarlar ( Tarık Buğra ) da oldu  Ruhsal çözümlemelere yönelen,biliçaltını sergileyen yazarlar (Yusuf Atılgan,Bilge Karasu,Adnan Özyalçıner,Oğuz Atay vs  ) soyutlamalardan,kara mizahtan yararlandılar;geriye dönüşümlerle,çağrışımlarla beslenen,dilin olanaklarını araştıran  denemelere giriştiler  Kadın   romancılar ve öykücüler çevreyi,olayları,kişileri konu edinirken ayrıntılara daha çok indiler  Bu yazarlar (Nezihe Meriç,Adalet Ağaoğlu,Pınar Kür,Füruzan,Sevgi Soysal,Tomris Uyar) bireyin toplumla ilişkisi,toplumsal yapıda ve kültürdeki değişimler,cinsellik gibi konulara yönelirken yerleşik yargılara karşı çıktılar  Hızlı kentleşme,sanayileşme olguları köy  edebiyatının ortadan silinmesine yol açarken,kentteki kaynaşmalar,kenar mahalle insanlarının,yoksulların,işçilerin yaşamından çok aydınların,sanatçıların,siyasal eylemlere katılanların toplumsal ve ruhsal dünyalarını,onların tanıklığıyla bireyi ve toplumu konu edinen bir  edebiyat  gelişti:Erhan Bener, Demir Özlü, Selim İleri, Orhan Pamuk, Latife Tekin, Nedim  Gürsel vs  gibi yazarların   roman ve öyküleri  Şiir Şiirde, Milli Edebiyat akımından hece veznini devralan kuşak (Kemalettin Kamu,Ömer Bedrettin Uşaklı vs) küçük duyarlılıkları, doğa ve yurt güzelliklerini konu edindi  Biçim yetkinliğine ,arı şiire yönelen çalışmalar folklordan (Ahmet Kutsi Tecer), tarihin yanı sıra psikolojiden (Ahmet Hamdi Tanpınar) beslendi  Simgelere (Ahmet Muhip Dıranas) ya da   günlük yaşamdan sahnelere, yaygın izlenimlere, duyarlığa (Cahit Sıtkı Tarancı) yaslandı  Hece veznini kullanmada ulaşılan ustalığa yeni kalıplar, duraksız uygulamalar (A  M  Dıranas, C  S  Tarancı) eklendi  İnsanın iç dünyasına yönelik araştırmalar, gizemci düşünceler dile getirildi (Necip Fazıl Kısakürek)  Nazım Hikmet Ran’ın vezni, geleneksel kalıpları kıran şiiri, biçimsel özellikleri kadar Marxçı görüşe bağlı içeriğiyle de yenilik oluşturdu  Bu yenilikçi  şiir zamanla   halk şiirinden,   divan şiirinden, hatta çağdaşı Garip şiirinden etkiler aldı: öykünün olanaklarından yararlanıldı, yerel ve evrensel değerlerle beslendi  Garip hareketinin temsilcileri (Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet, Oktay Rıfat) şiirde süregelen aşırı duyarlığa, şairaneliğe karşı çıktılar, vezinsiz şiiri yaygınlaştırdılar  Garipçiler karşısında Nazım Hikmet’in  şiir anlayışından etkilenen toplumcu   şiir anlayışı  ortaya çıktı  Bu   şiir geleneğinin temsilcileri Rıfat Ilgaz, A  Kadir, Ahmed Arif,  Hasan Hüseyin’dir   Toplumsal konuları,imgeye ve duyarlığa daha geniş yer vererek işleyen eğilimin temsilcisi Atilla İlhan oldu  Doğa, aşk, yaşam, sevgi, barış, özgürlük vb  konuları işleyen açık aydınlık şiirin (Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Behçet Necatigil, Cahit Külebi, Necati Cumalı) karşısında; insanın evrendeki yerini konu edinirken soyutlamalardan, biliçaltı araştırmalardan yararlanan çalışmalar yer aldı  Asaf Halet Çelebi’nin şiirine eski uygarlıkların, tasavvufun, folklorun katkısı görüldü  Dönemin en üretken şairi Fazıl Hüsnü Dağlarca, insanın tanrı, evren, tarih, zaman karşısındaki yerini yer yer karanlık imgelerle okura sezdirmeye çalıştı  [ Garip şiirinin açık anlatımına karşın İkinci Yeni adı verilen şiirin temsilcileri Edip Cansever, İlhan Berk,Cemal Süreya, Turgut Uyar, Sezai Karakoç ve Ece Ayhan, çağdaş dünyanın karmaşası içinde bunalan insanın tedirginliğini, yer yer kapanık bir  şiir diliyle anlattılar  Toplumsal eylemlere (Kemal Özer, Ataol Behramoğlu), kentin yaşamında çizgi dışı kalmış kitlelerin temsilcilerine (Refik Durbaş), kültürel kaynaklara ve tarihe (Hilmi Yavuz) yönelen ürünler kendini gösterdi  İroni (Salah Birsel), toplumsal (Metin Eloğlu) ve siyasal (Can Yücel) yergi, duyarlığa karşı  şiir kaynaklarından birini oluşturdu  Araştırma, Derleme Türk edebiyatını uzun tarihi ve geniş coğrafyası içinde bir bütün olarak ele alan,dönemlerini belirleyen,eski yapıtları gün ışığğna çıkaran yazar Fuat Köprülü’dür  F  Köprülü,siyasal ve toplumsal kurumlardaki değişmelerin   edebiyattaki etkilerini gösterdi  Onun çizdiği çevreye bağlı kalarak geçmişteki   Türk   edebiyatını inceleyen araştırmacılar yetişti:İbrahim Necmi Dilmen,İsmail Habip Sevük,Agah Sırrı Levent,Mustafa Nihat Özön,Nihat Sami Banarlı,Kenan Akyüz,Abdülbaki Gölpınarlı,Fahir iz bu alanda çalışmalar gerçekleştirenlerden bazılarıdır  Değerlendirmelerinde düşünce hareketlerini,yazarların psikolojisini,anlatım özelliklerini göz önünde tutanlar (Ahmet Hamdi  Tanpınar,Mehmet Kaplan) oldu   | 
|   | 
|  | 
|  |