Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hecenin, şairi

Hecenin Beş Şairi

Eski 05-12-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Hecenin Beş Şairi



Hecenin Beş Şairi
Bu dönemde, egemen ideolojilerin dışında kalarak izlenimci, simgeci bir anlayışla “saf şiir”i geliştirmeye çalışan Ahmet Haşim, Milli Edebiyat kapsamına alınamayacak tek ozandır denilebilir İlk örneklerini Cenap Şehabettin’de gördüğümüz simgeci şiir onunla en usta, en başarılı temsilcisini bulmuştur Bireyselliği, şiirde anlam kapalılığını ve müziksele yakın uyumu savunan Haşim’in simgeciliğinin yanı sıra, anlatımcılığın ve dışavurumculuğun (expressionisme) etkisinde kaldığı da belirtilmelidir Onun 1920’den sonra daha yalın bir dile yönelmesi de doğrudan Milli Edebiyat akımının etkisine bağlanamaz Tanzimat döneminde Şinasi’nin ortaya attığı anlaşılır bir dille yazmak düşüncesinin gerçekleşmesi, Türkçe’nin utkusunun sonucudur bu Doğal bir gelişimin dışında kalamazdı Haşim
Şiirde Mehmet Emin Yurdakul’a bağlanan Milli Edebiyat akımının en tipik sürdürücüleri, Hececiler ya da Hecenin Beş Şairi adlarıyla anılan Faruk Nafiz Çamlıbel, Yusuf Ziya Ortaç, Orhan Seyfi Orhon, Halit Fahri Ozansoy ve Enis Behiç Koryürek’tir Ortaç, Bilgi Derneği’ne ilk gidişini ve Milli Edebiyat akımını benimseyişini şöyle anlatır: “Ara sıra utangaç gzölerle yüzüme bakıp gülümsüyordu Gökalp-Neden sonra bütün gücünü toplayıp; - İçtihat’a yazıyorsunuz dedi Boynumu bir yana büktüm: - Evet… Aruzla, dedi Boynumu öbür yana büktüm: - Evet… Sonra kapı açıldı kapandı, açıldı kapandı Ali Canip’i o gün gördüm, Ömer Seyfettin’le o gün karşılaştım, Celal Sahir’le o gün konuştum ve Orhan Seyfi ile Enis Behiç’le o gün arkadaş oldum… Yeşil masanın başındaki konuşmayan adam konuştu o gün Üç dilden, Türkçe’den, Arapça’dan, Farsça’dan karma bir dil yapılamayacağını anlattı Yazı dilinin konuşma dilinden ayrılamayacağını anlattı ve Anadolu’nun bile, Karadeniz’in bile giremediği aruzun bizim veznimiz olamayacağını anlattı… Ertesi cuma Bilgi Derneği’ne geldiğimiz zaman Orhan Seyfi’nin de, Enis Behiç’in de, benim de ceplerimizde hece vezni ile, güzel Türkçe ile yazılmış birer şiir vardı
Ziya Gökalp’ın “Sanat” (Yeni Hayat, 1917) şiirinde özetlediği şu ilkeler,

“Aruz sizin olsun, hece bizimdir,
Halkın söylediği Türkçe bizimdir:
Leyl sizin, şeb sizin gece bizimdir,
Değildir bir mana üç ada muhtaç

Hececilerin sanat anlayışını belirler Ama Gökalp’ın şiirinde gördüğümüz, öğreticiliğin getirdiği kuruluk yoktur onlarda Bunda, şiire Fecr-i Ati duyarlığıyla başlamı olmalarının etkisi büyüktür Bir de önlerinde, yeterli sayılmasa da, yararlanabilecekleri örnekler vardı Halk yazınından yapılan derlemeler, bu yoldaki araştırmalar ozanlarca değerlendirilmeyi bekliyordu Onlar da bunu yaptılar Ama toplumsal bilinç eksikliği hemen hepsini coşumculuğa sürükledi Gerçekçi olmak isterken, savaşın da etkisiyle ulusal duyarlıklar adına gerçekçiliği yitirdiler Doğaya, yönelişi, yurt güzelliklerinin, Anadolu’nun basmakalıp söyleşilerle görüntülenmesi olarak aldılar Yurtseverlik, kahramanlık temlerinin egemen olduğu şiirleriyle topluma güç aşılamaktı amaçları Sonuçta sığ bir “memleketçi edebiyat”ı geliştirdiler

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.