![]() |
Türkiye Cumhuriyeti'nin Ilanı |
![]() |
![]() |
#1 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Türkiye Cumhuriyeti'nin IlanıTürkiye Cumhuriyeti'nin ilanı Atatürk İnkılapları ![]() Siyasal inkılaplar Saltanatın Kaldırılması Cumhuriyetin İlanı Halifeliğin Kaldırılması Toplumsal inkılaplar Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkı Şapka Kanunu Tekke, Zâviye ve Türbelerin Kapatılması Soyadı Kanunu Lâkap ve Unvanların Kaldırılması Uluslararası Ölçülerin Kabulü Eğitim ve kültür alanındaki inkılaplar Öğretimin Birleştirilmesi Harf Devrimi Köy Enstitüleri Türk Dil ve Türk Tarih Kurumlarının Kurulması Üniversite Öğreniminin Düzenlenmesi Güzel Sanatlarda Yenilikler Ekonomik inkılaplar Aşarın Kaldırılması Çiftçinin Özendirilmesi Toprak Reformu Örnek Çiftliklerin Kurulması Sanayi Teşvik Kanunu I ![]() ![]() Hukuki inkılaplar Mecellenin Kaldırılması Medeni Kanun Cumhuriyet'in İlanı, milletin yönetilme şeklinin belirlenmiş olduğu, Atatürk'ün siyasi devrimlerinden bir tanesidir ![]() ![]() Sebepleri 23 Nisan 1920'de TBMM'nin açılışı ile milli egemenliğe dayalı yeni bir devlet kurulmuştu ![]() ![]() Saltanatın kaldırılmasının ve Lozan Antlaşması'nın ardından TBMM'de en çok tartışılan konulardan biri, yeni devletin niteliği sorunuydu ![]() ![]() Tarihçesi Mustafa Kemal Paşa tavsiyesi ile 27 Ekim 1923'te Ali Fethi (Okyar) Bey başkanlığındaki hükümetin istifası ve Cumhuriyet Halk Fırkası grubunun yeni hükûmet listesi üstünde anlaşmaya varamaması üzerine, Mustafa Kemal Paşa 28 Ekim gecesi arkadaşlarını toplayarak sorunun gerçek çözümüyle ilgili düşüncesini açıkladı ve İsmet İnönü'yle o gece, devletin niteliğinin cumhuriyet olduğunu saptayan bir yasa tasarısı hazırladı ![]() Kazandırdıkları
|
![]() |
![]() |
![]() |
A- Cumhuriyetin İlânının Hazırlıkları |
![]() |
![]() |
#2 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() A- Cumhuriyetin İlânının HazırlıklarıA- Cumhuriyetin İlânının Hazırlıkları 1 Nisan 1923’de seçimin yenilenmesine karar veren TBMM’si, Cumhuriyeti resmen ilân etmemesine rağmen görevini büyük bir sorumlulukla yapan tarihî meclis olmuştur ![]() Birinci Büyük Millet Meclisi seçimin yenilenmesine karar vererek dağıldıktan sonra Mustafa Kemal Paşa, yeni meclis toplanıncaya kadar yetiştirilmek üzere bir kısım uzman arkadaşlarını yeni bir Anayasa tasarısı hazırlamakla görevlendirmiş ve zaman zaman toplantılara başkanlık ederek bu yoldaki çalışmaları kendi düşünce ve direktifleri ile aydınlatmıştı ![]() ![]() İkinci Meclis 11 Ağustos 1923’de toplanmıştı ![]() ![]() Lozan Barış Antlaşması 24 Temmuz 1923’de imzalanmış ve yeni Meclis Lozan Barış Antlaşması ile eklerini tasdik etmiştir ![]() ![]() ![]() 1 ![]() Lozan Barış Antlaşması’nın imzasından sonra Mustafa Kemal Paşa, Özel Kaleminde memur olan ve kişisel güvenini kazanmış bulunan Hasan Rıza Soyak’ı çağırarak birkaç küçük kâğıt parçasını vermiş ve şöyle demiştir: — “Bunları al, müsvedde halindedirler, beyaz edeceksin ![]() ![]() ![]() Hasan Rıza Soyak, Mustafa Kemal Paşanın kullandığı küçük bir not defterinden koparılmış ve onun el yazısı bulunan bu sahifeleri okuyunca bunların 20 ![]() ![]() ![]() Mustafa Kemal Paşa tarafından hazırlanan metin aynen şöyledir; “Türkiye Devletinin hükümet şekli Cumhuriyettir” ![]() “Türkiye Devleti Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur” ![]() “Meclis, hükümetin inkısam ettiği idare şubelerini, icra vekilleri vasıtasıyla idare eder” ![]() “Türkiye Cumhurreisi, Umumî Heyet tarafından, Türkiye Büyük Millet Meclisi azası meyanından bir intihap devresi için seçilir ![]() ![]() ![]() ![]() “Başvekil, Cumhurreisi tarafından ve meclis azası arasından intihap olunur ![]() ![]() ![]() Hasan Rıza Soyak, verilen metni yeni baştan düzenleyerek yazdırdıktan sonra, Mustafa Kemal Paşanın konu ile ilgili talimatını almıştır ![]() “Şimdi bunu al, Adliye Vekili Seyit beye götür, yarına kadar bunları okusunlar ![]() ![]() ![]() Verilen emir yerine getirilmiş, Seyit bey müsveddeleri okuduktan sonra, geri verirken görüşlerini, Hasan Rıza Soyak’a “pek mükemmel bulduğunu, esaslarda mutabık olduğunu, tashih haddi olmamakla beraber, birkaç nokta da Gazi’nin emirlerine imtisal ederek, mütalâalarını kaydettiğini”, söylemiştir2 ![]() Falih Rıfkı Atay’ın Cumhuriyetin ilânı ile ilgili olarak Çankaya adlı eserinde, 11 Eylül 1923’de tuttuğu notlar konuya açıklık getirmesi bakımından dikkatimizi çekmektedir ![]() TBMM’de Mustafa Kemal Paşanın- odasında cereyan eden olaylar, Cumhuriyetin ilânından önce, Cumhuriyetin ilânı ile ilgili görüşmeleri dile getirmektedir ![]() ![]() “Gazi dedi ki” — Cumhuriyet ne demektir? Kamusa baktım, “chose publique” kelimeleriyle tercüme edilmiştir ![]() Gazi’nin sözü hangi konu üstüne getirmek istediği belli idi ![]() — Mesele bugünkü vaziyetin ifade edilmesinden ibarettir, dedi ![]() Gazi: — Ben projeyi (söz konusu parti tüzüğü projesi) gördüm ![]() ![]() ![]() ![]() Yunus Nadi: — Bunu en kuvvetli zamanımızda yapmalıyız ![]() Gazi, kalemini masaya vurarak; — En kuvvetli zamanımız bugündür, dedi ![]() Sonra yeni Kanun-u Esasî’nin kendi niyetine göre ilk maddesini okudu ![]() ![]() Falih Rıfkı Atay, bu açıklamalardan sonra notlarında şu hususa yer vermektedir ![]() “Nihayet yakında Cumhuriyetin ilân olunacağını Mecliste Mustafa Kemal Paşa’nın ağzından işitiyorduk ![]() ![]() Falih Rıfkı Atay, bu açıklamaları yaparken asıl amacının da ne olduğunu şöyle ifade etmektedir: “10 Eylül’den 29 Ekime kadar kırkdokuz gün var ![]() ![]() 2 ![]() Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasından hemen sonra Rauf Bey (Orbay), Vekiller Heyeti Reisliğinden çekilirken, Atatürk’ten, “Devlet Reisliği Makamını takviye ediniz”, diye rica etmişti ![]() Atatürk, Rauf Beye, “Dediğinizi yapacağıma katiyen emin olunuz,” cevabını vermiştir ![]() ![]() “Rauf Bey, Devlet Reisliği makamı olarak hilâfet makamını düşünüyor ve o makama kuvvet ve salâhiyet teminini benden rica ediyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3 ![]() Üçüncü önemli olayda Mustafa Kemal Paşanın Wiener Neue Freie Presse muhabiri Lazar’a 22 Eylül 1923’de verdiği demeçtir7 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gazeteci Lazar’ın sorusuna Mustafa Kemal Paşanın Cumhuriyetin ilânı ile ilgili cevabı çok kesindi ![]() — Yeni Türkiye Teşkilâtı Esasiye Kanunu’nun ilk maddelerini tekrar edeceğim ![]() “Hakimiyet bilâ-kayd’ü şart milletindir ![]() ![]() Bu iki kelimeyi bir kelimede hulâsa etmek kaabildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yeni Türkiye’nin payitahtı meselesine gelince, bunun cevabı kendiliğinden zahir olur ![]() ![]() Mustafa Kemal Paşanın demecinin içerde ve dışarıda yankısı çok yaygın olmuştur ![]() ![]() Mustafa Kemal Paşanın bu demecinin üzerinden kısa bir süre geçmesinden sonra, 5 Ekim 1923’de Halk Fırkası büyük divanı toplanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mustafa Kemal Paşanın Neue Freie Preese muhabirine verdiği beyanatta açıkça Cumhuriyetten bahsetmesi, yeni devletin başşehrinin Ankara olacağını ortaya koyması, Anayasa değişikliği ile ilgili yeni bir ihtisas heyetinin kurulması, hemen kamuoyunda ve basında polemiklerin baş göstermesine, şiddetli münakaşalara sebebiyet vermiştir ![]() ![]() Cumhuriyetin ilânı öncesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, Devletin geleceği ile ilgili başlıca üç fikir karşılıklı çatışma içinde idi ![]() 1 ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
B- Ankara’nın Başkent Oluşu |
![]() |
![]() |
#3 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() B- Ankara’nın Başkent OluşuB- Ankara’nın Başkent Oluşu Lozan Barış Antlaşmasının TBMM’si tarafından onaylanmasından sonra, İstanbul 2 Ekim 1923’de tahliye edilmeye başlandı ![]() ![]() Yabancı işgal kuvvetlerinin İstanbul’dan ayrılması, gündeme hükümet merkezi meselesini getirmekte idi ![]() Lozan’dan başarı ile dönen Dışişleri Bakanı İsmet Paşayı bekleyen iki önemli mesele vardır ![]() ![]() İsmet Paşa, hükümet üyesi olmakla beraber, Ankara’nın başkent oluşunu öngören önergeyi 9 Ekim 1923’de ondört arkadaşı ile birlikte, Malatya Milletvekili olarak TBMM’ne vermişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ankara’nın hükümet merkezi olması, Meclis’te fikir ayrılığı ve görüş farklılığına sebep olmuştu ![]() ![]() İsmet Paşa, “Hatıralar”ında hükümet merkezi seçimini hemen yapmak gerektiğini belirterek, “ondan sonra gelecek mesele var ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İsmet Paşa, Ankara’nın hükümet merkezi olması konusunu acil bir mesele olarak görmekte ve Lozan’dan itibaren zihnine yerleşmiş bulunduğunu ifade etmektedir ![]() İsmet Paşaya göre, Ankara’nın başkent olması iç ve dış çeşitli sebeplere dayanmaktadır ![]() “Lozan’da garp âleminin murahhasları, mütehassısları, diplomatları ile görüşüyorum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İsmet Paşaya göre, “Ankara’nın hükümet merkezi olması meselesinin zahiren (görünüşte), hilâfetle bir ilgisi yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() İsmet Paşaya göre “Ankara’nın hükümet merkezi olması ile ilgili önergenin Meclisten geçirilmesi esaslı bir karardır ![]() ![]() Teklif edilen, Anayasa maddesi gayet kısadır ![]() ![]() Ancak teklif edilen kanun maddesinin gerekçesi, Ankara’nın yeni Türkiye’nin merkezi olması gereğini açıklamaktadır ![]() ![]() 13 Ekim 1923 ‘de Anayasaya konan ek bir madde ile Ankara, yeni devletin başşehri olmuş ve böylece Devlet merkezinin İstanbul olacağı yolundaki çekişmelere son verdiği gibi, Cumhuriyetin ilânı için de bir adım atılmış oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() C- Cumhuriyetin İlânı Fethi Okyar’ın yeni Meclis seçildikten sonra başkanı olduğu İcra Vekilleri Heyeti, üç buçuk aydan beri işbaşındaydı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Vekiller Heyeti 25 Ekim 1923’de Çankaya’da Mustafa Kemal Paşanın başkanlığında toplandı ![]() ![]() Vekiller Heyetinin istifa mektubu ise şöyledir: “Riyaseti Celileye Türkiye Devletinin, karşısında bulunan dahilî ve haricî vazifei mühimme ve müşkileyi suhuletle intaca muvaffak olması için gayet kuvvetli ve Meclisin müzahareti tammesine mazhar bir Heyeti Vekileye ihtiyacı katî bulunduğu kanaatindeyiz ![]() ![]() 27 Ekim 1923’de Vekiller Heyetinin istifası TBMM’sinde okunduktan sonra, yeni bir vekiller heyeti kurma yolunda çalışmalara başlanıldı ![]() Tertip edilen listeler üzerinde bir birliğe varmanın güçlükleri ortaya çıktığından, Halk Fırkası Yönetim Kurulu bir liste düzenleyerek, Fırka Reisi Mustafa Kemal Paşaya durumu bildirdi ![]() ![]() ![]() O akşam yemekte, kabine bunalımından çıkmanın yolunu Mustafa Kemal Paşa arkadaşlarına göstermiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 29 Ekim 1923 Pazartesi, sabah saat 10 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mustafa Kemal Paşa bu bir saatlik süre içinde, Mecliste gerekli kişileri odasına davet ederek, bir gece önce hazırlanan müsveddeleri göstererek karşılıklı görüşmelerde bulunmuştur ![]() ![]() “Muhterem Arkadaşlar, hallinde müşkülâta duçar olduğunuz meselenin sebep ve illeti, bütün rüfekaca (arkadaşlarca) taayyün etmiş olduğu kanaatindeyim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mecliste okunan teklif, Anayasanın, I, 2, 4, 10, 11 ve 12 nci maddelerinin değiştirilmesini ve hükümetin şeklinin Cumhuriyet olduğunu ve bununla ilgili diğer değişiklikleri öngörüyordu ![]() Mustafa Kemal Paşanın teklifinden sonra görüşmelere ve münakaşalara başlandı ![]() ![]() Fırka toplantısında söz alan İsmet Paşa ise, “Fırka Reisinin teklifini kabule ihtiyaç kafidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Asım Us’un açıklamasına göre, Lozan Konferansı’nda Avrupalılar Büyük Millet Meclisi Hükümetinin, Cumhuriyet rejimi için bir intikal devresi olduğunu pek anlayamıyorlardı ![]() ![]() İsmet Paşa da özellikle konuşmasında bu konuya açıklık getirmek gereğini duymuştur ![]() Bu açıklamalardan sonra söz alan Abdurrahman Şeref Bey ise, “Eşkâli hükümetin taâdadına lüzum yok ![]() ![]() ![]() ![]() Konuşmalar sonucu teklifin bütünü ve sonrada maddeler ayrı ayrı okunarak kabul edilmiştir ![]() ![]() Fırka (Parti) toplantısında öngörülen teklif, Kanunu Esasi Encümeninde incelenmiş teklife sadece dil ve devletin dini ile ilgili hükümler eklenmiştir ![]() Kanunu Esasi Encümeninin Teşkilâtı Esasiye Kanununun bazı mevaddının (maddelerinin) tadiline (değiştirilmesine) dair Kanun Teklifi ve Kanunu Esasi Encümeninin mazbatası Umumî Heyette gündeme alınmış, müstacel en (acele) ve derakap (hemen) müzakeresi teklifi i sari (açık) oyla kabul edilerek Kanunu Esasi Encümeninin mazbatası okunmuştur ![]() Mazbatada, egemenliğin millete ait olduğu ve idare usulünün de milletin kendi kaderini kendinin seçmesi açıkça belirtilmiştir ![]() ![]() ![]() Kanunu Esasi Encümeni Reisi Yunus Nadi Bey, Genel Kurul’da uzun bir açıklama yaparak, Türkiye Devletinin hükümet şeklinin Cumhuriyet olması gerektiğini belirtmiştir ![]() Yunus Nadi Bey konuşmasında, Birinci Büyük Millet Meclisi, Teşkilâtı Esasiye ile Şark’ta yeni ve mühim bir devlet kurmuştur diyerek, kurulan devletin yeni bir devlet olduğunu da ifade etmiştir ![]() Meclisin vazifesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetinin beynelmilel haiz olduğu unvanın tespitinden ibarettir ![]() Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu kanunun birinci maddesi ile, egemenliği kayıtsız şartsız millete vermiş bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() Genel Kurul’da, Vasıf Bey (Saruhan), Eyüp Sabri Efendi (Konya), Rasih Efendi (Antalya) tasarının tümü üzerinde söz almışlardır ![]() Eyüp Sabri Efendi (Konya), açıklamasında, “Bizim hükümetimiz bugün Cumhuriyet olmuyor ![]() ![]() ![]() ![]() Eyüp Sabri Efendi (Konya) ye göre, Bu kanun zaten mevcut olan Hükümetimize bir ilmî kisve veriyor, giydiriyor, o da “Cumhuriyet” kelimesidir28 ![]() Teşkilâtı Esasiye Kanunu’nda yapılan değişikliklerin kabulü ile TBMM tarafından Cumhuriyet de ilân edilmiş oldu ![]() Şevket Süreyya Aydemir’in açıkladığına göre, tasarı müttefikan (oybirliği ile) kabul edilmişti ![]() ![]() ![]() Ondan sonra, Reisicumhur seçimi yapılmıştır ![]() ![]() “Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti için yapılan intihabat (seçim) arasına yüz elli sekiz zat iştirak eylemiş ve Cumhuriyet riyasetine yüz elli sekiz âza müttefikan Ankara Mebusu Gazi Mustafa Kemal Hazretlerini intihab eylemişlerdir”30 ![]() Bunun üzerine kürsüye gelen Mustafa Kemal Paşa Meclis ve millete hitaben tarihi konuşmasını yapmıştır ![]() “Muhterem Arkadaşlar, mühim ve cihanşümul hâdisatı fevkalâde karşısında muhterem milletimizin teyakkuz ve intibahı hakikisine bir vesika-ı kıymettar olan Teşkilâtı Esasiye Kanunu’nun bazı maddelerini tavzih için Encümeni Mahsus tarafından heyeti celilenize teklif olunan kanun lâyihasının kabulü münasebetiyle Türkiye Devletinin zaten cihanca malûm olan, malûm olması lâzım gelen mahiyeti, beynelmilel mâruf unvaniyle yâd edildi ![]() ![]() ![]() Efendiler, asırlardan beri, şarkta mağdur ve mazlum olan milletimiz; Türk Milleti, hakikatta meftur olduğu hasailden muarra telâkki ediliyordu ![]() Son senelerde milletimizin fiilen gösterdiği kabiliyet, istidat, idrak, kendi hakkında suizanda bulunanların ne kadar gafil ve ne kadar tetkikten uzak zevahirperest insanlar olduğunu pek güzel ispat etti ![]() ![]() ![]() Arkadaşlar, bu müesseseyi âliyeyi vücuda getiren Türk Milletinin son dört sene zarfında ihraz ettiği zafer, bundan sonra da birkaç misli olmak üzere tecelliyatını gösterecektir ![]() ![]() ![]() Daima, muhterem arkadaşlarımın ellerine çok samimi ve sıkı bir surette yapışarak onların şahıslarından kendimi bir an bile müstağni görmeyerek çalışacağım, Milletin teveccühünü daima noktai istinat telâkki ederek hep beraber ileriye gideceğiz ![]() ![]() Cumhuriyetin ilânı kaçınılmaz bir sonuç, tabiî gelişmenin zaferi idi ![]() ![]() ![]() “Filhakika Hakimiyeti milliye esasının tabiî ve tam bir şekilde tahakkuku ancak cumhurî idare ile mümkündür, zira Cumhuriyette bütün hakimiyet, daha doğrusu hâkimiyeti meydana getiren bütün kuvvetler (teşriî, icraî ve adlî) milletin elindedir ![]() ![]() “Atatürk, hâkimiyet tabirini istimal ederken onu hudutsuz ve en üstün bir kuvvet ve kudret olarak kabul etmiş ve TBMM’ini, milletin yegâne temsilcisi olarak bu üstün kuvvet ve kudretle mücehhez cumhuriyet rejimini ikame edebilmek maksadiyle tek çare olarak görmüştü”33 ![]() Büyük Atatürk, Hâkimiyeti Milliye, esasını işlemekle ve onu yeni Türk Devletinin temel taşı yapmakla, yeni devletin devlet ve hükümet şeklini de tayin ve tesbit etmiş oluyordu ![]() ![]() Dankwart A ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cumhuriyetin kurulması ile halk idaresi gerçekleşmiştir ![]() ![]() Atatürk bu hususu bir konuşmasında açıklamıştır: “İdareî devlet’i Cumhuriyetten bahsetmeksizin, hâkimiyeti milliye esasatı dairesinde her an Cumhuriyete doğru yürüyen şekilde temerküz ettirmeğe çalışıyorduk”35 ![]() Tarık Zafer Tunaya’ya göre, “Cumhuriyet de, millî devletin karakterinden doğmuştur ![]() ![]() Şükrü Kaya’ya göre, “Türkiye’de Cumhuriyet Türklerin hayat ve haysiyetlerini ve binlerce yıllık ana topraklarını kurtarmak için her şeylerini feda ederken sarayın devamlı ve inatlı hıyaneti üzerine Millî Mücadele ve Kurtuluş Savaşlarının kanlı günlerinde doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Meclis Hükümeti sistemi, tarihte görülen örnekleri gibi, tipik anlamda ihtilâl veya olağanüstü hal meclisleridir, İsviçre istisna edilecek olursa, meclis hükümeti sistemini demokratik bir rejim içinde uzun süre devam ettirebilmek mümkün görülmemektedir ![]() ![]() Meclis Hükümeti sisteminin uzun süre devam edemeyeceği dikkate alınırsa; Cadart ve Ali Fuat Başgil’in de belirttiği gibi39 sistemin anarşiye ve diktatörlüğe dönüşmesi tehlikesi de söz konusu olduğundan, Millî Mücadele’yi izleyen dönemde, parlamenter rejime doğru bir adım daha atılarak Cumhuriyetin ilânı büyük bir başarı sayılmalıdır ![]() Cumhuriyet burada, istikrarlı ve devamlı bir devlet biçimi seçimini sağlamış, Türkiye’nin gerçekleşene cevap verecek şekilde, parlamenter rejime doğru gelişmeler göstermiştir ![]() Atatürk, Nutuk’da, Rauf Bey’in Cumhuriyetin ilânı konusundaki tutumunu eleştirirken yaptığı açıklamada Büyük Millet Meclisi Hükümeti şeklinin geçiş dönemi zaruretlerinden olduğunu belirtmekle beraber bütünüyle meclis hükümeti sisteminin pratik zorunluluklardan kaynaklanan geçici bir rejim olduğunu açıkça ifade etmiştir40 ![]() Türkiye’de Cumhuriyetin bir gelişmenin tabiî bir sonucu olduğu, TBMM’i hükümet idaresinin aslında Cumhuriyet demek olduğunu İsmet İnönü de belirtmektedir ![]() Gazeteci Abdi İpekçi’nin Millî Mücadelede idare şeklinin “Cumhuriyet” olacağının düşünülüp düşünülmediği sorusuna İsmet İnönü şu cevabı vermiştir ![]() “Fesada yer verilmemek için bundan bahsedilmedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Lozan’dan sonra bütün devletler bizimle münasebet kurmadan önce, “Dur bakalım, devletin şekli ne olacak?” diye bekler bir vaziyet aldılar ![]() ![]() ![]() ![]() Norbet Von Bischoff’a göre de, “İhtilâl, üç buçuk yıldan beri gebe olduğu Cumhuriyeti doğurmuştur”42 ![]() Tarihçi, Arnold Toynbee’ye göre, Türkiye’de, “demokrasi olgunlaşmamışsa bile, ilerlemişti ve Cumhuriyet; demokrat fikirli bir ulusun kesin ifade yoluydu ![]() ![]() Enver Ziya Karal, yeni Türk Devletinin adının Cumhuriyet olmasını üç nedene bağlamaktadır ![]() ![]() ![]() Atatürk bu nedenlerle 1923 Eylülünden bu yana, Cumhuriyetin duyurulması sorunu ile yakından ilgilenmeye başladı”44 ![]() Ahmet Ağaoğlu’na göre, Cumhuriyet Türk İnkılâbının halkalarından biriydi ![]() “Şark’ta (Doğuda) ilk kere demokratik bir Cumhuriyet kuran O’dur ![]() ![]() ![]() Türkiye’de Cumhuriyetin ilânı, tarihî bir gelişmenin tabiî bir sonucudur ![]() ![]() Türkiye’de Cumhuriyet, demokratik rejime yönelik demokratik Cumhuriyet olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|