Opera |
05-06-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
OperaOpera hakkında bilgi Opera, genellikle tarihi veya mitolojik konulu bir drama eşliğinde ortaya konan, müzikal ve teatral formda bir sahne eseridir "klasik batı müziği" geleneğinin önemli bir parçası olan opera, bir tiyatro eserinde bulunan bir çok unsurun yanısıra, müzikal form veya dansın da içselleştirildiği bir yapı bütünlüğüne sahiptir Opera, baştan sona bestelenmiş, sololu, korolu, orkestralı sahne oyunu Oyuncuların her şeyi şarkıyla anlattığı oyunun metnine " Opera Software firması gömülü sistemler de dahil olmak üzere pek çok işletim sistemi ve platform için Opera tarayıcısını geliştirmektedir Opera küçüklüğü, libretto" denir Oyun süresinin çoğunu sözlü bölümler oluşturur Sözler, konunun akışına göre belli başlı şu müzik türleri içinde bestelenir: Arya bir kişinin duygu ve düşüncelerini yansıtır Operalarda baş solistlerden birinin orkestra esliğinde söylediği, genellikle kendi içinde bütünlüğü olan parça Önceleri, şarkı olarak söylenebilen parçalar arya (aria) diye adlandırıldı (bu anlamda fr air kelimesi de kullanılır) Daha sonra, genellikle çalgı (lavta, çembalo) eşliğinde söylenen sanat melodileri, hattâ halk havaları da arya adını aldı Nihayet 1600 sıralarında, opera sanatının temel öğesi olan büyük arya ortaya çıktı Opera aryası'na bir reçitativo ile girilir; üç bölümlüdür Düet, terzet, kuartet, kentet vb iki, üç, dört ve beş kişinin duygu, düşünce ve konuşmalannı iletir Resıtatif kişilerin sözlerini konuşurcasına bir şarkıyla söyledikleri bölümdür Koro ise oyundaki kamu vicdanının sesini ortaya koyar Bunların dışında oyun başlarken genellikle bir giriş parçasına ( uvertür) ve oyun içinde yer yer orkestra bölümleri ya da geçitleri gibi çalgısal bölümlere yer verilir Bazı operalarda Uvertür, opera, bale veya konçertonun açılışındaki parçadır bale sahneleri de bulunur Operalarda bütün bu müzik tür ye biçimleri genellikle ayn parçalar olarak arka arkaya gelir Ama bazılarında (örn ``Bale, belli figürlere, adım atışlara dayalı dans ve müzikli gösteri türü Richard Wagner'inkiler) müzik bir perde boyunca kesintisiz sürer Operanın kökeni Opera sözcüğü, İtalyanca opera in musica (müzikli yapıtlar) deyiminin kısaltılmışıdır Kökeni ortaçağın dinsel oyunlarına (örn pasyon), Alman besteci ve yazar 22 Mayıs 1813’te Leipzig’te doğdu ve 13 Şubat 1883’te Venedik’te öldü Babasını küçük yaşta kaybetti On yaşında Yunan târihine çalıştırıldı ve Yunan trajedisini öğrendi Daha sonra müziğe karşı ilgisi arttı 1830’da hazırladığı uvertürü Leipzig Operasında sahneye konulduğu vakit daha 16 yaşındaydı Üniversite eğitimi sırasında ünlü müzik öğretmeni Weinlig’ten ders aldı Tamâmen kendisini müziğe vererek Magdeburg Orkestrası Şefliğine tâyin edildi Rönesans'ın düğün, şenlik ve festival gibi kültürel etkinliklerine ve 16 yüzyılın ikinci yansında ortaya çıkan oyunlu madrigallere dayanır, Oyunlu madrigal, bir prologla belirli bir konuyu ele alan beş sesli madrigallerin sahnede oynanmadan yalnızca seslendirilmesiydi; o dönemlerde ortaya çıkan resitatifin ve stile rappresentativo denen, sahnede daha anlatımlı ve oynayarak söyleme anlayışının uygulanması operanın doğmasına neden oldu 16 yüzyılın sonuyla 17 yüzyılın başlarında Jacopo Peri, Jacopo Corsi, Rönesans "Yeniden doğuş" anlamına gelen bir süreçtir 15 yüzyılda başlayan bir süreç, aynı yüzyıl içinde bütün Avrupa'ya yayıldı Bu yenilikte, Roma ve Grek başarılarının yeniden cezalandırılması istemi vardır Rönesans şu temel anlayışlara dayanıyordu 1)Yeryüzü ilgi çekici ve araştırılmaya değer bir yerdir, 2)İnsan güçlüdür ve bu gücüyle büyük başarılar elde edebilir, 3)İnsanın sürekli faal olması şerefli birşeydir ve 4)Gerçek güzeldir i Francesco Cavalli ve Claudio Monteverdi gibi ilk opera bestecileri konulanın Daphne, Odysseus ve Resim:Monteverdijpg|right|frame|Claduio Monteverdi`nin Venedik`te Bernardo Strozzi tarafından çizilmiş portresi (1640) Orpheus gibi eski mitoloji kahramanlarından seçti Ama Monteverdi'nin L'incoronazione di Poppea'sındaki (Poppea'nm Taç Giymesi) Neron ve Poppea Roma tarihinden alınmıştı George Frideric Handel, 1733 Neron beşinci Roma İmparatoru Asıl adı Lucius Domitus Ahenobarbus’tur MS 54-68 seneleri arasındaki imparatorluğu boyunca ve daha sonraları Neron Claudius Caesar olarak anılmıştır 15 Aralık 37’de İtalya’nın Antium şehrinde doğdu Julio-claudion imparatorlarının son ferdidir Babası ve annesi ilk Roma İmparatoru Augustus’un soyundandır Paris'te XIV Louis'nin sarayında Paris Fransa'nın başkenti ve Île-de-France bölgesinin merkezidir ve Seine nehri'nin üzerine kurulmuştur Tüm dünyada anıtları, sanatsal ve kültürel yaşamı ile tanınmış olan Paris aynı zamanda dünya tarihinde önemli bir şehir olmakla birlikte, başlıca ekonomik ve politik merkezler arasında yeralmakta ve uluslarası taşımacılığın geçiş noktalarından birini oluşturmaktadır Moda ve lüksün dünya başkentidir ve "Işık Şehir" (Ville de Lumière) diye de anılmaktadır Jean-Baptiste Lully'nin yapıtlan bu yeni sanatın gelişmesine yol açarken Viyana sarayında da Pietro Antonio Cesti'nin İtalyan operaları sahneleniyordu Daha sınırlı bir gelişmenin görüldüğü Viyana Avusturya'nın başkenti ve ülkeyi meydana getiren dokuz federal eyaletten biri Avusturya’nın kuzeydoğusunda, Tuna Nehri kıyısında yer alır Nüfûsu bir buçuk milyon (metropoliten alanınki ise iki milyon) civarındadır Yüzölçümü 415 km2, metropoliten alanınki ise 3862 km2dir Viyana’da tipik bir kara iklimi hüküm sürer Ortalama sıcaklık ocakta 0°C, temmuzda ise 20°C’dir İngiltere'de ise Henry Purcell bir kız okulunda sahnelenmek üzere yazdığı Dido and Aeneas'ıyla (Dido ve Aineias) bir opera başyapıtı ortaya koymayı başardı Operanın Londra'da yaygınlaşması 18 yüzyıl ortalanna rastladı; önce İtalyan tarzını alarak incelten, daha sonra İngilizce sözlü operalar yazan Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı, İngiltere Avrupa’nın kuzeybatı kıyısında yer alan Britanya Adalar Topluluğu üzerinde, dört ülkeden müteşekkil bir devlet Bu adalar topluluğu Büyük Britanya ve İrlanda Adalarıyla birlikte, 5000 küçük adadan meydana gelmiştir Batısında İrlanda Denizi, doğusunda Kuzey Denizi, kuzeyi, güneybatısı ve kuzeybatısı Atlas Okyanusu ile çevrilidir George Frideric Handel, Alessandro Scarlatti'nin resitatif ve aryalara yer veren üslubundan büyük ölçüde etkilenmişti Aryalarda bir karakter duygulannı uzun uzun dile getirirken olay duruyordu Bu dönemde başşarkıcının önemi arttı; erkek rollerinin çoğunu söyleyen kastratolara özel ilgi gösterildi Aynı dönemde Fransa'da Jean-Philippe Rameau operayı farklı çizgilerde geliştirdi; jest kullanımına, daha esnek bir forma, uzun baleara oyunları gibi sahne gösterilerine ağırlık verdi Yaklaşık aynı tarihlerde görece hafif, günlük konulara değinen komik opera türü de belirmeye başladı İngiltere'de John Gay'in The Beggar's Opera (Dilenci Operası) adlı toplumsal ve siyasal yergisi, Hamburg'da sahnelenen bir dizi hafif konulu opera, Napoli'de Giovanni Battista Pergolesi'nin La serva padrona'sı bu tür yapıtlara örnekti Sanat yaşamının başlangıcında opera türüne katkıda bulunan Chnstoph Gluck daha sonra virtüöz şarkıcının rolünü azaltmaya ve ağırlığı dramatik yapıya vermeye yönelik ünlü reformlarını uyguladı Orfeo ea Eurydice, Armide ve Alceste'nin yanında İphigeneia'yı konu alan iki operasını da bu yeni anlayışla yazdı Idomeneo, re de Oete'sıyla (Girit Kralı İdomeneus) benzer bir tarzı benimseyen Wolfgang Amadeus Mozart sonraki üç başyapıtında önceki operaların özelliklerini komik opera ile kaynaştırmayı başardı; Le Nozze di Figaro Wolfgang Amadeus Mozart (1756 - 1791) 27 Ocak 1756'da Avusturya'da Salzburg şehrinde doğdu Babası Leopold Mozart, Salzburg Başpiskoposluğu Saray Orkestrası'nda keman çalan, bir çok besteler ve keman için bir metod yazan bir müzisyendi Figaro'nun Düğünü), Don Giovanni ve Cosi fan tutte adlı bu yapıtlarında toplulukların önemini artırdı ve finallerde senfonik bir yapı kullandı Die Zauberflöte'deyse (Sihirli Flüt) Alman komik opera türü olan Singspieti yüksek nitelikli yapıtlar düzeyine çıkardı Luigi Cherubini Medea, Gaspare Spontini de La Vestale adlı yapıtlarıyla opera seria (ciddi opera) geleneğini geliştirerek sürdürdüler Onlardan etkilenen Ludvig van Beethoven opera tarihinde benzersiz kalan Fidelio'ya yazdı Bu arada Domenico Cimarosa'nın matrimonio segreto'su (Gizli Evlilik), Gioacchino Rossini'nin barbiere di Siviglia ( Resim:Rossini-portrait-0jpg|thumb|right|Portresi Sevil Berberi) ye La Cenerentola ( Külkedisi) gibi bir dizi başanlı komik operasına esin kaynağı oldu Rossini'nin sonraki operalannın ağırbaşlı ve romantik üslubu ise Külkedisi (Fransızca: Cendrillon, İngilizce: Cinderella, Almanca: Aschenbrödel ya da Aschenputtel , Rusça: Золушка -``Zoluşka``-), Giacomo Meyerbeer'in daha da görkemli üslubuna yol açtı 19 yüzyılda opera ulusal çerçeveler içinde gelişti Giovanni Bellini'nin duygulu yapıtlarıyla 60'tan fazla opera yazan Resim:Giacomo Meyerbeer nuorempanajpg|thumb|250px|Giacomo Meyerbeer Gaetano Donizetti'nin trajedileri ve komedileri coğrafya ve çoğu hidrografi kaynaklarına göre Antarktika Kıtası'nı çevreleyen su kitlesidir (Şekil 1) Bu okyanus dünyanın dördüncü büyük ve en son tanımlanmış okyanusudur Gjuseppe Verdi için basamak oluşturdu İlk dönem yapıtlarında eksik kalmış yanlar bulunan Verdi, Otello ve Fasta ta dramatik ve müziksel açıdan tam bir ustalığa ulaştı Almanya'da Cari Mana von Weber' in Der Freischütz (Nişancı) romantik operası ile Heinrich August Marschner'in yapıtları, müzik dramlarıyla operada devrim yapan Richard Wagner'in çıkışını hazırladı Wagner'in Die Meistersinger von Nürnberg (Nürnbergli Usta Şarkıcılar), Tristan una holde (Tristan ve Isolde), Parsifal ve Der Ring des Nibelungen (Nibelung Halkası) gibi yapıtları günümüze değin opera tarihinin en büyük basanları arasında yerini korudu Fransa'da Daniel-François-Esprit Auber'in yapıtlarının çok tutulduğu kısa bir dönemin ardından Charles Gounod, Ambroise Thomas, Georges Bizet ve Jules Massenet yapıtlarında görkemli opera (grand opira) ile opira-comiaue'i ustaca kaynaştırdılar Bu arada ayrı bir yol izleyen Hector Berlioz Us Troyens {Troyalılar) ile ustalığını kabul ettirdi Operada ulusalcılığın etkisi başka yerlerde de görüldü Rusya'da Mihail İvanoviç Glinka'nın yeni ufuklar açan yapıtları, Çaykovski ile Modest Mussorgski'nin birbirinden çok farklı operalarının hazırlayıcısı oldu Çekoslovakya'da Bedfich Smetana'nın yurt sevgisiyle dolu yapıtlarını Antonin Dvo-! fâk in lirik operaları izledi 20 yüzyılda LeoS Janâöek'in gerçekçi yapıtları giderek artan bir ilgi gördü Macaristan'da Bola Bartök'un Dük Mavi Sakalın Şatosu ve İspanya'da Manuel de Falla'nın La vida breve'si (Kısa Yaşam) hep ülkelerinin halk müziklerinden yararlanarak bestelenmiş yapıtlardı Arnold Schoenberg, 1948 İtalya'da, Giacomo Puccini ile Pietro Mascagnı'nin önderlik ettiği gerçekçilik (veris-mo) akımı gelişti Almanya'da Richard Strauss Salome ve Elektra'sında müzik dramın amaçlarına uydu; daha sonra bunların epik niteliklerini aynı ölçüde başarılı komedilerinde (örnAder Rosenkavalier) yumuşattı Fransa'da Claude Debussy'nin Pellias et Milisande'ı diyalogların müziklendiği çok ilginç bir yaratı olarak özel önem kazandı Maurice Ravel tek perdelik iki büyüleyici parça yazdı Arnold Schoenberg'in Moses und Aronı, Alban Berg'in Wozzeck ile LU/M'SU, İgor Stravinski'nin The Rake's Progress'i (Ahlaksızın İlerlemesi), Kurt Weill'ın yergili oyunları ve Benjamin Britten'ın Peter Grimes'ı başarılı modern yapıtlar arasında yer aldı |
Opera- İlk Operalar"İlk Opera Müzikleri |
09-21-2009 | #2 |
Şengül Şirin
|
Opera- İlk Operalar"İlk Opera MüzikleriOpera- İlk Operalar"İlk Opera Müzikleri İlk operalar 17 yüzyılın başlarında İtalya' da yazıldı Günümüze kadar ulaşabilmiş en eski opera metni, 1600'de Jacopo Peri'nin (15611633) bestelediği Daphne operasıdır 17 yüzyılda İtalya'da Jacopo Corsi, Francesco Cavalli ve Claudio Monteverdi'nin bestelediği mitolojik konulu operalar bu türün ilk örnekleri arasındaydı İtalyan opera sanatı zamanla tüm Avrupa ülkelerinde yaygınlık kazandı 18 yüzyılda Avrupa'da opera seria (ciddi opera) ve opera buffa (komik opera) egemen oldu Ciddi operalar konusunu tarihsel olaylar ve mitolojik öykülerden alıyordu İtalya' da Alessandro Scarlatti (16601725) ciddi opera türünün ilk örneklerini verdi Komik opera ise yalnızca eğlence amacıyla yazılmış, hafif konulu İtalyan komedileriydi Aynı sıralarda İngiltere'de, dönemin sevilen şarkılarından oluşan baladlı operalar yaygınlık kazandı John Gay'in bu türdeki Dilenci Operası toplumsal ve siyasal bir yergi niteliğindeydi 18 yüzyılda Christoph NVillibald Gluck ve Wolfgang Amadeus Mozart solo bölümlerin ağırlığını azaltıp dramatik operayla komik operayı başarıyla kaynaştıran yeni opera biçimleri denediler Gluck'un Orpheus ve Eurydike, Mozart'ın Figaro'nun Düğünü ve Don Giovanni adlı operaları bu türün en iyi örnekleridir Mozart Sihirli Flüt adlı operasıyla Alman komik opera türü olan SingspieV'ı en yetkin düzeyine ulaştırdı Daha sonraki yıllarda Ludvvig van Beethoven, tek operası olan eşsiz güzellikteki Fidelio ile dramatik opera geleneğini korudu 19 yüzyılda Fransa'da büyük koroların yer aldığı grand operalar (görkemli opera) sahnelenmeye başladı Bu türün örnekleri arasında Charles Gounod'nun Faust, Georges Bizet'nin Carmen adlı operaları sayılabilir 19 yüzyılın ortalarında Paris'te, Alman asıllı besteci Jacques Offenbach zamanın ünlü kişileriyle alay eden, hafif, eğlenceli, zaman zaman müziksiz konuşmalara yer veren operet türünü geliştirdi 19 yüzyılın bir başka ünlü bestecisi Richard Wagner ise Tristram (ya da Tristan) ve holde, Parsifal gibi ciddi konulu müzik dramlarıyla opera tarihinde bir devrim yarattı İlk opera müzikleri iki değişik türdeydi: Birincisi, genellikle klavsen eşliğinde ve konuşma ritminde söylenen basit şarkılar ya da resitatif terden oluşuyordu İkinci türde ise oyundaki kişilerin duygularını anlatmak amacıyla yazılmış aryalar, iki kişi tarafından söylenen düef\er, üç kişinin söylediği trio'lar vb yer alıyordu Operada oyuncuların her şeyi şarkıyla anlattığı oyun metnine libretto denir Libretto "küçük kitap" anlamına gelen İtalyanca bir sözcüktür Bazı librettolar ünlü kişilerin yaşamlarını konu alır Wagner'in operalarında olduğu gibi, bazı librettolar efsanelere dayanır Bazı operaların konusu ise roman ve tiyatro oyunlarından alınmıştır Opera genellikle uvertür denen bir giriş parçasıyla başlar Oyun boyunca konuşma ve şarkılardan başka yer yer yalnızca orkestraya ya da solo çalgılara yer verilir Bazı operalarda bale sahneleri de bulunur Besteci müziği bestelemek için önce librettodaki kişilerin karakterlerine uygun sesleri saptar Koloratur soprano, soprano, mezzosoprano, kontralto ve alto gibi en tizden en peşe kadın sesleri ve kontrtenor, tenor, bariton ve bas gibi gene en tizden en peşe erkek sesleri arasından söz konusu operaya en uygun olanları seçer Genç kız rolü için genellikle soprano, daha ileri yaşta bir kadın için kontralto, baş erkek oyuncu için tenor ya da bariton, yaşlı bir erkek oyuncu için bas sesler uygundur Solo seslere ek olarak çok sayıda şarkıcıdan oluşan korolar da vardır |
|