Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cem, sultan

Cem Sultan

Eski 05-06-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Cem Sultan



Cem Sultan Fatih Sultan Mehmed�in küçük oğlu 1459 yılında doğdu Annesinin adı Çiçek Hâtun�dur İlk terbiyesini saraya hocalarından aldı Beş yaşına gelince, bir hocaya verilerek Kastamonu sancakbeyliğine gönderildi Eğitim ve öğrenimine burada da devâm etti Fâtih Sultan Mehmed, büyük oğlu Mustafa�nın vefâtı üzerine (1474) Cem'i Karaman eyâletine gönderdi



Cem Sultan Fatih Sultan Mehmed’in küçük oğlu 1459

1481’de Mısır Seferine çıktığı tahmin edilen Fâtih Sultan Mehmed Gebze’de hastalanarak vefât edince, babasının yerine tahta çıkan İkinci Bayezid’e kardeşi Cem Sultan muhâlefet etti Cem, Bayezid’in aksine, babasının pâdişahlığı zamânında doğduğunu, bu yüzden Uzun Hasan Seferi sırasında babasına vekâlet ettiğini belirterek, asıl kendisinin tahta geçmesi icab ettiğini iddiâ ediyordu Bu sebeple harekete geçen Cem Sultan, bir ara Bursa’ya hâkim olduysa da, Gedik Ahmed Paşanın Sultan İkinci Bayezid’le birleşmesi üzerine Konya’ya çekilmek zorunda kaldı Daha sonra Kâhire’ye giden Cem Sultan burada Sultan Kayıtbay tarafından merâsimle karşılandı Cem, 20 Aralık 1481’de hac farîzasını yerine getirmek üzere Mekke’ye gidip, 12 Mart 1482’de Kâhire’ye geri döndü Bu arada eski Karaman beyi olan Kasım Bey, Cem’i tahrik ederek Karaman beyliğini yeniden kurma düşüncesindeydi Aynı zamanda Ankara sancakbeyini de yanına çekmeyi başarmıştı Bu durum üzerine bir defâ daha şansını denemeye karar veren Cem Sultan’ın, Konya ile Ankara’ya karşı bizzat giriştiği taarruz başarısızlıkla netîcelendi Bunun üzerine önce Akşehir’e sonra da Kasım Bey ile birlikte Taşeli’ne çekilmek zorunda kaldı Konya Ereğlisi’ne gelen Sultan İkinci Bayezid’le yeniden müzâkerelere girişti Ancak bu müzâkereler de diğerleri gibi netîcesiz kaldı Çünkü onun Kudüs’te oturmasını teklif eden Sultan İkinci Bayezid’e karşılık Cem Sultan, Osmanlı topraklarında hâkim olacağı bir bölgenin kendisine tahsis edilmesi husûsunda ısrar ediyordu Bunun üzerine kardeşi ile uğraşan Sultan İkinci Bayezid’in kendisine bâzı tâvizlerde bulunacağını ümid eden Kasım Beyin teşviki ile Cem Sultan, nihâyet Rodos şövalyelerine mürâcaat etmeye karar verdi 29 Temmuz 1482 günü, Rodos limanında karaya ayak bastı Talihsiz şehzâde için, 12 yıl 7 ay sürecek ve sonu ölümle noktalanacak olan acı gurbet hayâtı başlamış oluyordu

Rodos şövalyelerinin başı Pierre d’Aubusson daha önce imzâladığı bir senetle Cem Sultan’a istediği zaman Rodos’tan ayrılabilme hakkını tanımıştı Ancak bu sözünü çabuk unuttu Şehzâdeyi elde tutmakla Sultan Bayezid Hana istedikleri yolda anlaşma yapmaya ve adalarını Osmanlıların fethinden kurtarmaya, aynı zamanda para koparmaya muvaffak olabileceğini umuyordu Ancak Cem Sultan’ın Türk topraklarına yakın olan bu adada bırakılması tehlikeli olacaktı Böylece Cem Sultan, maiyetiyle birlikte bir müddet Nis’de, bir müddet de Şambri ve Puy kalelerinde ikâmet etti Öte yandan d’Aubusson ile Sultan İkinci Bayezid arasında bir antlaşma imzâlandı 7 Aralık 1482 târihli bu antlaşmaya göre Cem Sultan’ın bakım masrafı olarak, Rodos’a her yıl 45000 duka altını ödenecekti

Şövalyeler 6,5 yıl ellerinde tutmaya muvaffak oldukları Cem Sultan’dan âzami derecede istifâdeye bakıyorlardı Bu arada Avrupa’da Cem Sultan’ı elde edebilmek için yoğun siyâsî faaliyetler vardı Fransa, Macaristan, Venedik ve hattâ Memlûk Sultanlığı bu gâye ile şövalyelere câzip tekliflerde bulunuyorlardı Nihâyet Cem Sultan’ın Alman İmparatorluğunun eline düşmesi ihtimâlinin belirmesi üzerine endişeye düşen Fransa, onun Papa’nın himâyesine verilmesini kabul etti Bu faaliyetlerden şüphelenen Cem Sultan, Bayezid’e gönderdiği bir mektupta kendisini küffâr elinde bırakmamasını istedi Nihâyet Toulan’dan yola çıkan Cem Sultan ve maiyeti, Mart 1489’da Roma’ya vardı Burada büyük bir törenle karşılanarak Vatikan Sarayına yerleştirildi

14 Martta Papa Sekizinci Innocent tarafından resmen kabul edilen Cem Sultan, teşrifât memurunun bütün ısrarlarına rağmen kavuğunu çıkarmaya ve diz üstü çökmeye râzı olmayarak, doğru Papa’nın yanına gidip ona ve yanındaki kardinallere başıyla selâm verdi Papa da, onu kucaklayıp öptü Papa ile görüşmelerinde Avrupa’ya ne maksatla geldiğini anlatarak, artık Mısır’a gidip âilesiyle berâber olmaktan başka bir emeli kalmadığını açıklayan Cem Sultan, Papa’nın aracılığını istedi Ancak Cem Sultan’ın üzüntüsüne iştirâk etmiş görünüp onunla birlikte gözyaşı döken Papa, hakîkatte onu âlet ederek Osmanlılar üzerine bir Haçlı seferi açmak emelinde olduğundan, Macaristan’a gitmek tavsiyesinde bulundu Cem Sultan’ın böyle bir hareketin, İslâm âleminde lânetle karşılanacağını belirtmesi üzerine de, Papa Lâtince ağır bir cümle kullandı Aynı dili bildiği anlaşılan Cem Sultan’ın mukâbelesinde papayı mahcup ettiği görüldü Papa Innocent, Cem Sultan’ı, Hıristiyan yapabilirse, Haçlı seferinin gerçekleşeceğini ve Osmanlıları Avrupa’dan atmanın mümkün olabileceğini sanıyordu Bu sebeple bir gün, kendisiyle görüşürken Hıristiyan olmasını resmen teklif etti Ama yanılmıştı Cem Sultan, kendisine değil, Osmanlı pâdişahlığı, hattâ bütün dünyânın pâdişahlığı pâyesi verilse, dîninden dönmeyeceğini sertçe bildirdi

Papa Innocent’in 1492 yılında ölümü üzerine yerine Altıncı Alexandre Burgia seçildi 1494 yılında İtalya sınırını aşarak Roma’ya giren Fransa Kralı Sekizinci Charles, papa ile anlaşarak Cem Sultan’ı yanına aldı Cem Sultan 28 Ocak günü Fransız ordusu ile Roma’dan ayrılarak Fransızların Napoli seferine iştirâk etti ve birçok kalelerin zaptına şâhid oldu Napoli Krallığının mukâvemetinin kırıldığı sıralarda Cem Sultan’da hastalık belirtileri ortaya çıktı Bir müddet sonra, hastalık daha da ilerleyerek, yüzü ve boynu şişti Artık ata binecek hâli kalmadığından sedye ile naklediliyordu

Cem Sultan böyle bir durumda bile dâimâ, “Yâ Rabbî! Eğer bu kâfirler beni bahâne edip Müslümanlar üzerine yürümeye kalkarlarsa, beni o günlere eriştirme, canımı al!” diye duâ ediyordu Nihâyet 25 Şubat 1495 Çarşamba sabahı, şehâdet getire getire rûhunu teslim etti Cem Sultan o sırada 35 yaşındaydı

Cem Sultan’ın hastalık veya zehirlenme netîcesinde öldüğüne dâir muhtelif rivâyetler vardır Osmanlı müellifleri genellikle papa tarafından gönderilen bir berberin zehirli ustura ile Cem Sultan’ı tıraş ettiğini ve ölümüne sebep olduğunu bildirmektedir

Haberin İstanbul’a ulaşmasından sonra, Sultan Bâyezid’in emriyle dükkanlar, çarşılar kapatıldı, fakirlere para dağıtıldı Ülkedeki bütün câmilerde gâib cenâze namazı kılındı Tâbutu ise ancak 1499 yılı Ocak ayında ülkeye getirildi Bursa’ya götürülerek Fâtih Sultan Mehmed’in büyük oğlu Mustafa’nın yanına gömüldü

Cem Sultan şâir ve edip ruhlu bir zât olup, Dîvân’ı vardır Avrupa’da bulunduğu müddetçe Fâtih Sultan Mehmed’in oğluna yakışır sûrette hareket edip, herkesin gıpta ve sevgisini kazanmıştı İsmi bütün Avrupa’da şöhret bulmuştur

Cem Sultan Dîvân’ından bir parça aşağıdadır:

Ne-durur Hakk’a toğru varmağa râh Himem-i Lâ ilâhe illallah

Zahm-ı küfre odur şifâ-yı ebed Merhem-i Lâ ilâhe illallah

Dil ü cân bağını kılur tâze Şeb-nem-i Lâ ilâhe illallah

Kim olursa olur Hudâ’ya karîb Hem-dem-i Lâ ilâhe illallah

Sahn-ı câna safâ virür irse Kadem-i Lâ ilâhe illallah

Kangı kalbe yazılsa ola pür-nûr Rakam-ı Lâ ilâhe illallah

İns ü cân râm ola ele girse Hâtem-i Lâ ilâhe illallah

Uludur on sekiz bin âlemden Alem-i Lâ ilâhe illallah

Toludur cümle âsmân ü zemîn Ni’am-i Lâ ilâhe illallah
yılında doğdu Annesinin adı Çiçek Hâtun’dur İlk terbiyesini saraya hocalarından aldı Beş yaşına gelince, bir hocaya verilerek Kastamonu sancakbeyliğine gönderildi Eğitim ve öğrenimine burada da devâm etti Fâtih Sultan Mehmed, büyük oğlu Mustafa’nın vefâtı üzerine (1474) Cem’i Karaman eyâletine gönderdi Cem Sultan Konya’da kaldığı müddet zarfında, tahsilinin yanısıra ata binmek ve her türlü silâhları kullanmakta büyük bir mahâret kazandı Sağlam yapılı bir genç hâline gelen Şehzâde, Karaman eyâletinde halkın muhabbet ve teveccühünü kazandı Harâbe hâlindeki Larende’de saray, bedesten ve çarşı yaptırmak sûretiyle geniş îmâr faâliyetlerinde bulundu Ek bilgi

3 Mayıs 1481'de Fatih Sultan Mehmed'in ölümü üzerine Amasya'da bulunan Şehzade Bayezid ve Konya'da bulunan Cem Sultan'a sadrazam Karamani Mehmed Paşa tarafından ulaklar gönderildi Ancak Cem Sultan'a gönderilen haberci, yolda Anadolu Beylerbeyi Sinan Paşa tarafından yakalandı

Cem Sultan, babasının vefatını dört gün sonra öğrenebildi Bu olayların yaşanması üzerine yeniçeriler ayaklanıp Karamani Mehmed Paşa'yı öldürdüler (4 Mayıs 1481) Şehzade Bayezid'in, İstanbul'da bulunan oğlu Korkut'u saltanat naibi ilan ederek onu tahta çıkardılar

Şehzade Bayezid, 21 Mayıs 1481 günü İstanbul'a varır varmaz devlet idaresini eline aldı Cem Sultan ise 4000 kadar askeriyle birlikte 27 Mayıs 1481'de İnegöl önlerine geldi Sultan İkinci Bayezid, Ayas Paşa idaresindeki bir orduyu Cem Sultan'ın üzerine gönderdi

28 Mayıs'ta yapılan savaşı kazanan Cem Sultan Bursa'da padişahlığını ilan etti Kendi adına hutbe okutarak para bastırdı Çok geçmeden Sultan İkinci Bayezid'e bir mektup gönderen Cem Sultan, Osmanlı topraklarını eşit olarak paylaşmayı teklif etti Kabul edilemeyecek bu teklif karşısında harekete geçen Sultan İkinci Bayezid, ordusuyla birlikte Cem Sultan'ın üzerine yürüdü Yenişehir Ovası'nda yapılan savaşı kaybeden Cem Sultan, Konya'ya geldi Burada da kalamayacağını anlayan Cem Sultan, yanına ailesini de alarak Kahire'ye doğru yola çıktı Kahire'de iken Hac mevsiminde Hicaz'a gitti

Hac'dan sonra tekrar Kahire'ye gelen Cem Sultan, ağabeyi Sultan İkinci Bayezid'den bir mektup aldı Bu mektupta, padişahlıktan vazgeçtiği takdirde kendisine bir milyon akçe ödeneceği belirtiliyordu Ancak Cem Sultan bunu kabul etmedi İkinci bir teklifi de geri çeviren Cem Sultan, tekrar ülkesine döndü

27 Mayıs 1482'de Konya'yı kuşatan Cem Sultan, Sultan İkinci Bayezid'in yaklaşması üzerine kuşatmayı kaldırarak Ankara'ya gitti Oradan da tekrar Mısır'a gidecekti, ancak yollar tutulmuştu Bu sırada Rodos şövalyelerinden Pierre d'Aubusson onu Rodos'a davet etti

29 Temmuz 1482'de Rodos'a giden Cem Sultan, yapılan antlaşma gereğince istediği zaman adadan ayrılacağını düşünüyordu Ancak sahtekar şövalyeler buna hiçbir zaman izin vermediler ve Cem Sultan esir hayatı yaşamaya başladı Cem Sultan'ın Rodos şövalyelerinin eline düşmesi, hem kendisi hem de Osmanlı tarihi için talihsiz bir olay olmuştur

Cem Sultan daha sonra, Fransa'ya gönderildi Cem Sultan'ın Fransa'dan başka bir ülkenin eline geçmesini Osmanlı Devleti açısından sakıncalı gören Sultan İkinci Bayezid, Fransa'ya bir elçi gönderek Cem Sultan'ın Fransa'da tutulmasını istedi

Cem Sultan'ı kullanmak isteyenlerden birisi de Papa VIIIInnocent'di Papa, Cem Sultan'ı bahane ederek Osmanlılara karşı bir haçlı seferi düzenlenmesini istiyordu Ancak bunda başarılı olamayınca Cem Sultan'a Hıristiyan olma teklifinde bulundu Buna karşılık Cem Sultan ona şöyle cevap verdi:

"Değil Osmanlı Saltanatı, hatta bütün dünyanın padişahlığını verseniz dinimi değiştirmem"

Cem Sultan, abisi Sultan İkinci Bayezid'e yazdığı bir şiirinde ona şöyle seslenir:

"Sen bister-i gülde yatasın şevk ile handan, Ben kül döşenem külhan-ı mihnette sebeb ne" (Sen gül döşenmiş yatakta neşeyle gülerek yatarken, ben zahmet ve eziyet içinde küle batayım, neden) Sultan İkinci Bayezid ise ona şöyle cevap verir: "Çün rüz-i ezel kısmet olunmuş bize devlet, Takdire rıza vermeyesin böyle sebeb ne, Haccacü'l-Haremeynüm deyüben da'va kılarsun, Ya saltanat-i dünyeviye bunca taleb ne" (Bize ezelden saltanat kısmet imiş, sen ise kadere rıza göstermedin buna sebep ne, Hacca gittin kendini temizlemek davasına düştün, peki dünya saltanatı için bunca hırs niye"

Cem Sultan vakası Osmanlı tarihinde Yıldırm Bayezid'in Timur'un elinde esir düşüp, demir kafese hapsedilmesinden sonra ikinci büyük trajik hadisedir Rumeli'den tekrar Osmanlı topraklarına gelmek isteyen Cem Sultan, 13 yıl esir hayatı yaşadı En son Papa'nın elinden Fransız Kralı tarafından kurtarılmış, ancak büyük bir ihtimalle zehirlendiği için bir hafta içinde yolda vefat etmiştir

Papa'nın bir haçlı seferine kumanda ederek Osmanlı devleti ile savaşma teklifini reddettiğinde Papa'nın dilini anlamadı zannettiği Cem Sultan'a:

"Öyleyse burada it gibi sürün" demesine karşılık olarak Cem Sultan, Papa'ya şöyle demiştir:

"Sizin elinize düşen itten beter olmayacağıdı da ya nice olacağıdı" ve Papa'yı utandırmıştır

Cem Sultan'ın bakım masrafları için Papa, Sultan İkinci Bayezid'den yılda 40000 altından fazla para kopartmayı başarmış, Cem Sultan'ı serbest bırakma tehditleriyle de Osmanlı fetihlerini durdurmuştu Bu olay ileride Şehzade katli için de önemli bir mesnet teşkil etmiştir

Cem Sultan, bunca olaydan sonra 25 Şubat 1495'de vefat etti Sultan İkinci Bayezid bu olaya çok üzüldü ve üç gün yas ilan etti ve Cem Sultan'ın gıyabında cenaze namazı kıldırdı Sultan İkinci Bayezid Cem Sultan'ın naaşını alabilmek için çok uğraştı

Vefatından 4 yıl sonra 1499 yılının Ocak ayında Cem Sultan'ın cenazesi Osmanlı topraklarına getirilerek Bursa'da kardeşi Şehzade Mustafa'nın yanına gömüldü Böylece yıllar süren macerası sona erdi ve en azından cenazesi kendi topraklarına defnedildi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.