Giresun |
05-04-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
GiresunGiresun fındığı ile tanınan Karadeniz Bölgesinde yer alan il Kiraz ve fındığın bütün dünyâya buradan yayıldığı kabul edilen Giresun ili, Doğu Karadeniz bölgesinde Karadeniz, Trabzon, Gümüşhane, Erzincan, Sivas ve Ordu arasında yer alır 40°07’ ve 41°08’ kuzey enlemleriyle, 37°50’ ve 39°12’ doğu boylamları arasında kalır Trafik numarası 28’dir Giresun'un konumu Giresun fındığı ile tanınan Karadeniz Bölgesinde yer alan il Kiraz ve fındığın bütün dünyâya buradan yayıldığı kabul edilen Giresun ili, Doğu Karadeniz bölgesinde Karadeniz, Trabzon, Gümüşhane, Erzincan, Sivas ve Ordu arasında yer alır 40°07’ ve 41°08’ kuzey enlemleriyle, 37°50’ ve 39°12’ doğu boylamları arasında kalır Trafik numarası 28’dirİsminin kökeni Giresun’un adının kökeni hakkında iki farklı görüş vardır Bunlardan birincisini ünlü seyyah Evliya ÇelebiFatih Sultan Mehmed Han devrinde Muhâsip Mahmûd Paşa tarafından fethedilmiştir Fâtih, kale fetholunurken, Mahmûd Paşaya; “Bu gece kale altuna giresun!” diye ferman edince, kaleye tüneller vâsıtasıyla girilip fethedildiğinden Giresun denmiştir İkinci olarak adının “kiraz” (Karesus veya Keressea)dan geldiği rivâyet edilir Lâtinler bu şehre “Chirizonda, Kerasounde, Cera Sonte” demişlerdir Romalı kumandan Lucullus, kiraz ağacını Giresun’dan alarak, Roma’ya getirmiş, buradan dünyâya yayılmıştır Türkler, Giresun’a hâkim olunca ilk önce “Kerasun” dediler Zamanla bu kelime halkın dilinde “Giresun” olarak yerleşti Giresun’un ilk sâkinleri Orta Asya’dan gelen Tiberanler, Kalipler ve Mosineklerdir MÖ 1100 senelerinde demircilikle uğraşıyorlardı Hitit İmparatorluğunun yıkılışından sonra Frigya Konfederasyonuna katıldılar Frigyalılardan sonra Miletliler (Miletoslar) bölgeyi ele geçirdiler Seyâhatnâmesi’nde şöyle ifâde etmektedir Giresun Kalesi |
Giresun-Tarihi-Ekonomisi-Doğal Yapısı-Toplum ve Kültürü |
07-06-2009 | #2 |
Şengül Şirin
|
Giresun-Tarihi-Ekonomisi-Doğal Yapısı-Toplum ve Kültürü Giresun-Tarihi-Ekonomisi-Doğal Yapısı-Toplum ve Kültürü Karadeniz Bölgesi'nin doğu kesiminde yer alır Büyük bölümü dağlık olan il toprakları kuzeyde Karadeniz kıyısından, güneyde Kelkit Irmağı vadisine kadar uzanır Giresun ilinin eski bir yerleşim alanı olduğu Hitit kaynaklarından anlaşılmaktadır Ama yeterli arkeolojik araştırma yapılmadığı için tarihöncesi dönemlere ışık tutacak herhangi bir buluntu ele geçirilememiştir Ünlü fındığı ile türkülere bile konu olan Giresun, Karadeniz Bölgesi'nin fazla gelişmemiş illerindendir Doğal Yapı Giresun ilinin Karadeniz kıyısında oldukça dar ve alçak düzlüklerden oluşan bir kıyı şeridi uzanır Bu ovalık alanın hemen ardında yükselen dağlar il topraklarının neredeyse tümünü kaplar İç kesimlerde de Karadeniz kıyısına paralel olarak uzanan ve güneydeki Kelkit Irmağı vadisine doğru alçalan bu engebeli alan Giresun Dağları adıyla anılır Kuzey Anadolu Dağları'nın {bak Kuzey Anadolu Dağlari) kıyı dağlarından olan Giresun Dağları Karadeniz'e dökülen birçok akarsu tarafından derin biçimde yarılarak parçalanmıştır İlin orta kesiminde 2500 metreyi aşan bu dağlar, Ordu il sınırı yakınındaki Karagöl Dağı'nda 3107 metreye ulaşır Karagöl Dağı' nın doruğu ilin en yüksek noktasıdır Karagöl Dağı'nın 2810 metre yüksekliğinde küçük bir buzul ile bunun yakınında da bazılarının içinde küçük göller bulunan 10 kadar buzyalağı (sirk) vardır Giresun Dağları'nın 2000 metreyi aşan bazı kesimlerinde hayvancılık açısından da önem taşıyan birçok yayla yer alır Giresun ilinin kuzey bölümünde Giresun Dağları ile Kuzey Anadolu Dağları'nın bazı kesimlerinden kaynaklanan çok sayıda küçük akarsu vardır Sık aralıklarla akan ve doğrudan Karadeniz'e dökülen bu akarsulardan Aksu, Yağlıdere ve Harşit (Doğankent) Çayı ile Pazarsuyu en önemlileridir Büyük bölümü Gümüşhane ili topraklarında olan Harşit Çayı üzerinde hidroelektrik enerji üreten santrallar kurulmuştur İl topraklarındaki akarsuların tümü dağların dik yamaçlarında büyük bir hızla aktığından oluk biçimli derin vadiler oluşmuştur İlin güney kesiminden doğubatı doğrultusunda geçen Kelkit Irmağı da bu tür bir vadide akar Kelkit Irmağı'na dökülen Avutmuş Deresi ilin güney topraklarını sular Kıyı kesiminden başka Kelkit Irmağı vadisinde de küçük bazı ovalık alanlara rastlanır Giresun Dağları'nın denize bakan kuzey kesiminde Karadeniz'in nemli ve ılık ikliminin etkileri görülürken, güney kesim İç ve Doğu Anadolu bölgelerine özgü kara ikliminin etkisi altında kalır Kıyıdaki Giresun kenti yılda ortalama olarak 12001300 milimetre yağış alırken, iç kesimdeki Şebinkarahisar bunun yarısı kadar bile yağış almaz İklim koşullarında olduğu gibi doğal bitki örtüsünün dağılışında da ilin iki kesimi arasında farklar vardır Kıyı ovalarının ardındaki yamaçlar fındık bahçeleriyle kaplıdır Giderek daha yükseklere doğru kızılağaç, kestane, gürgen, meşe ve kayınlara, 1600 metreden sonra da köknar, ladin ve sarı çamlardan oluşan ormanlara rastlanır Orman örtüsü 2000 metrede sona erer Daha yüksek alanlarda Alp tipi gür çayırlarla kaplı yaylalar yer alır Giresun Dağları'nın güneydeki ÇoruhKelkit Vadi Oluğu'na bakan kesiminde meşe ormanlarına ve öteki bozkır (step) bitkilerine rastlanır Giresun iline ilişkin bilgiler YÜZÖLÇÜMÜ: 6934 km2 NÜFUSU (1990): 499087 İL MERKEZİ: Giresun İLÇELER VE NÜFUSLARI (1990): Merkez ilçe (102294), Alucra (21675), Bulancak (56878), Çamoluk (10641), Çanakçı (17327), Dereli (34422), Doğankent (7736), Espiye (27426), Eynesil (16692), Görele (43949), Güce (15614), Keşap (26504), Piraziz (17643), Şebinkarahisar (39897), Tirebolu (33458), Yağlıdere (26391) BAŞLICA KENTLER VE NÜFUSLARI (1990): Giresun (67604), Bulancak (24172), Şebinkarahisar (23330), Görele (20745) BAŞLICA YÜKSELTİLER: Karagöl Tepesi (3107 metre), Kırklar Tepesi (3028 metre) SICAKLIK: Giresun kentinde en düşük 9,8°C (621960), en yüksek 37,3°C (4101952), ortalama 14,2°C YAĞIŞ MİKTARI: Giresun kentinde yıllık ortalama 1262,7 mm İL TRAFİK NO: 28 İLÇE ÇEKİCİ YERLER: Giresun Adası; Kulakkaya, Dokuzgöz ve Salon Çayırı orman içi dinlenme yerleri; belediye plajı; Giresun, Arda, Kaledere, Kuşluhan, Andoz, Eynesil, Şebinkarahisar, Merkez (Saint Jean) ve Bedrama (Bodrum) kaleleri; Giresun, Hisarköy (Dereli) ve Şebinkarahisar'daki Meryem Ana kilise ve manastıriarı; Gebe Kilisesi; Hacı Hüseyin, Hacı Mikdad, Kale, Fahreddin Behramşah, Fatih ve Kurşunlu camileri; Taş Mescit; Kurşunlu Hamamı ve Çeşmesi; Pertevniyal çeşmeleri; Taşhanlar Tarih Eskiden Azziler'in yaşadığı Trabzon ile Giresun arasında yer alan topraklara Hititler "Azzi ülkesi" adını vermişti Batıdan gelen Muşkiler İÖ 13 yüzyılda bu topraklara yerleşti Muşkiler'in bağlı olduğu Frigya Krallığı doğudan gelen Kimmerler ile İskitler'in akınları sonucunda yıkılınca, İÖ 7 yüzyılda yöreye gelen Miletliler kıyıda bazı ticaret kolonileri kurdular İÖ 6 yüzyılda Persler'in eline geçen yöre, daha sonra Kapadokya ve Makedonya krallıklarının yönetiminde kaldı Kastamonu yöresinin güney kesiminde kurulan ve doğuya doğru gelişen Pontos Krallığı' nın İÖ 3 yüzyılda başlayan egemenliğini, İÖ 1 yüzyıldan sonra Roma egemenliği izledi Bizans döneminde Konstantinopolis (İstanbul) Latinler tarafından işgal edilince Trabzon'a kaçan Komnenos hanedanı tarafından kurulan devletin yönetimi sırasında kıyıları Cenevizliler'in saldırısına uğrayan yöre, 14 yüzyılda Hacıemiroğulları'nın eline geçti 1461 'de Fatih Sultan Mehmed tarafından Osmanlı topraklarına katılan Giresun yöresi 19 yüzyıl sonlarında Trabzon vilayetinin Merkez sancağı ile Sivas vilayetinin Karahisarı Şarki (Şebinkarahisar) sancaklarının yönetim sınırları içindeydi I Dünya Savaşı'ndan sonra yabancı orduların işgal etmedikleri yörelerden biri olan il topraklarında ayrılıkçı Rum çeteleriyle yoğun çatışmalar oldu Ekonomi Nüfusunun yaklaşık yüzde 68'i kırsal kesimde yaşayan Giresun ili halkı geçimini genellikle tarımdan sağlar Kırsal kesimde yaşayanların batıdaki büyük kentlere göçüyle nüfus yitiren ilde ekonomik yaşam büyük ölçüde fındık üretimine dayanır 1986'da Türkiye fındık üretiminin yaklaşık yüzde 16'sını gerçekleştiren Giresun ilinde halkın bir bölümü, yurtdışı satışı önemli olan bu ürünün işlenmesi ve ticaretiyle uğraşır Giresun ilinde yetiştirilen başlıca tarla bitkileri mısır, buğday, arpa ve patates; bağ ve bahçe ürünleri ise lahana ve baklagiller ile çay, elma, armut, kiraz, ceviz, üzüm ve incirdir İç kesimlerde sığır besiciliği yapılan Giresun ilinde koyun da yetiştirilir Eskiden yaygın olan ve yaylacılık denen, yazın hayvanların otlaklara çıkarılması işiyle uğraşanların azalması sonucunda hayvancılık da önemini yitirmektedir Giresunluların yaşamında önemli bir yeri olan yaylalara genellikle haziran başlarında çıkılır; fındık toplama zamanı olan eylülde inilir Yaylaya hem çıkılırken, hem de inilirken mola verilerek hayvanların otlatıldığı alanlara "güzle" denir Giresun ilinde hayvancılığın önem taşıyan bir dalı da arıcılıktır Kıyı kesiminde de balıkçılık yapılır Bazı destekleme ve özendirme önlemleri alınmasına karşın il sanayisi fazla gelişmemiş tir İldeki başlıca sanayi kuruluşları kâğıt, kurşunkalem ve orman ürünleri, tuğla ve kiremit, un, balık unu ve yağı, süt ürünleri fabrikaları ile fındık ve çay işleme tesisleridir Fındık ticareti, tüccarlardan başka büyük ölçüde Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (FİSKOBİRLİK) tarafından yapılır İl kıyılarında tekne yapım tesisleri de vardır İlin başlıca yeraltı zenginlikleri bakırçinko, bakırkurşun, barit, mermer, demir ve uranyum yataklarıdır Toplum ve Kültür 19 yüzyılda çalışmak için Osmanlı Devleti' nin çeşitli yörelerine ve Rusya'ya giden Giresunlular çalıştıkları yerlerin kültürel özelliklerinden etkilenmiş olarak geri döndüler Osmanlılar'ın tümüyle terk etmek zorunda kaldığı Kafkasya'dan gelen Çerkez ve Gürcü asıllı Müslümanlar da bu yöreye yerleşince, Giresun'un toplumsal yapısı oldukça çeşitlilik kazandı Ama daha sonra Ermeniler ve Rumlar bu yörelerden ayrıldı Fatih Sultan Mehmed'in Giresun'u alması sırasında yararlıklar gösterdiği tarih kaynaklarından öğrenilen ve türbesi Giresun'da olan Seyyid Vakkas üzerine fındıkla ilgili bir söylence vardır Bu söylenceye göre Seyyid Vakkas Giresun'u almak için bir fındık kabuğuyla denize açılmış ve ordusunu da günlerce bu fındığın içiyle beslemiştir Giresun'da geleneksel el sanatlarının başında dokumacılık gelir Kırsal kesimde kilim, dastar ve cicim dokumacılığı yaygınlığını korumaktadır Özellikle Alucra köylerinde kökboyasıyla renklendirilen yünlerden heybeler, azık torbaları ve "boncuklu damat" denen bir tür el çantası dokunur Eskiden yaygın olmalarına karşın satışa yönelik hızlı üretim nedeniyle Tamzara dokumalarının niteliği bozulmuştur Plastik eşya kullanımının yaygınlaşması karşısında bakırcılık eski önemini koruyamamıştır Yaylacılığın Giresun ilinde önemli bir yeri vardır Yaylaya hayvancılık yapma amacıyla çıkanlar, yığma tekniğiyle taştan yapılmış evlerin kümelendiği obalarda kalırlar Öteki yayla yerleşim türü ise, yazı geçirmek için yaylaya çıkanların kaldığı ve bir çarşı çevresinde yer alan yazlık evlerdir İl Merkezi: Giresun İÖ 7 yüzyılda Karadeniz kıyılarında 90 kadar ticaret kolonisi kuran Miletliler, bugünkü kentin batısında yer alan Çıtlakkale'de küçük bir yerleşim yeri kurdular Çevrede, Yunanca adı kerasos olan kiraz ağacının bol olduğunu gören Miletliler kurdukları kente Kerasous adını verdiler İÖ 2 yüzyılda Kerasous'u ele geçiren Pontos Kralı I Pharnakes, günümüz Giresun kentinin tarihsel çekirdeğinin bulunduğu küçük yarımadada kendi adını verdiği bir kale yaptırdı Pharnakeia Kalesi' nin içinde ve çevresinde gelişen yerleşme, hem Pharnakeia ve hem de batısındaki kentin değişime uğrayan adıyla Kerasus, Kerassunda ya da Kerasunda biçimlerinde söylendi Osmanlı döneminde Kiresin ve Kiresun olarak anılan kentin adı giderek Giresun'a dönüştü Kuzeyinde bazı mağara sığınakları da bulunan Pharnakeia Kalesi'nin surlarının bazı bölümleri günümüze sağlam olarak ulaşmıştır İçinde ve çevresinde Pontos ve Bizans dönemlerinden kalma bazı buluntulara rastlanan kale bir mesire yeri olarak değerlendirilmektedir Kent Giresun Dağlarf nı 2200 metre yüksekliğindeki Eğribel Geçidi'nde aşıp Aksu vadisini geçerek Şebinkarahisar'dan gelen yol ile Karadeniz kıyısını izleyen yolun kesiştiği kesimde yer alır Kale çevresindeki tarihsel yapılar koruma altına alınmıştır Çevresinde yer alan kalabalık ve canlı Trabzon ile Ordu kentlerinin etkisiyle fazla gelişemeyen Giresun kentinde nüfus artış hızı düşüktür Giresun kentinin doğusunda, Aksu'nun denize döküldüğü kıyıda her yıl 20 Mayıs'ta şenlik düzenlenir Kültürel ve sanatsal etkinliklerin de sergilendiği şenlik günlerinde kentin önündeki küçük Giresun Adası'na teknelerle geziler yapılır Kentin başlıca eğitim ve kültür kurumu, Karadeniz Üniversitesi'ne bağlı Giresun Eğitim Yüksekokulu'dur |
Cevap : Giresun |
06-13-2010 | #3 |
Şengül Şirin
|
Cevap : GiresunGİRESUN, D Karadeniz kıyılarının orta kesiminde, aynı addaki İlin merkezi liman kenti; 55 887 nüf (1985) Karayolu ile Ankara'dan 627 km uzaklıkta • COĞRAFYA Karasos (lat Cerasus) adıyla anılan antik Pharnakeia'nın yerinde gelişen Giresun, Karadeniz kıyı kentlerinin çoğu gibi, iç kesimlerden (Şebinkarahisar ve Kelkit vadisi) gelen bir yolun denize ulaştığı yerde kurulmuştur Çekirdeği kıyıya dar bir kıstakla bağlı kayalık küçük bir yarımada ile kıstak üzerinde yer alan kent, zamanla yarımadanın İki yanındaki koylara ve gerideki yamaçlara doğru yayılmıştır Eskiden beri fındık üretimi ve ticaretinin başlıca merkezi ve önemli bir liman olan Giresun, kıyıdaki parkı, rıhtımı, düzenli planı, birçok zengin mağazanın sıralandığı ana caddesi, gür yeşilliği ve yarımadanın D'sundaki adacığı ile güzel ve bakımlı bir kenttir Ancak iç kesimlerle bağlantısının zor ve önemsiz olması nedeniyle komşu Trabzon ve Samsun kadar büyüyememiş, nüfusu uzun süre 20 000'nin altında kalmış (1935'te 14 000, 1955'te 15 000), ancak son 30 yılda artmaya başlayarak 1965'te 25 000'i, 1975'te 45 000'i, 1985'te de 55 OOO'I aşmıştır • TARİH Hitit kaynaklarında Giresun'un bulunduğu bölge Azzl ülkesi adıyla geçer Azzl ülkesi, Hitit imparatorluğu'na bağlı Anadolu vasal devletlerinden biriydi İÖ XII yy'da gerçekleşen "Deniz kavimleri göçü" sırasında bu bölgeye Muskller, Tl-barenler ve Taballar yerleşti Bu kavimler İÖ 1100'lerde Hitit imparatorluğu'nun yıkılmasıyla kurulan Phrygla konfederasyonu içinde yer aldı Phrygla devletinin de yıkılmasıyla Giresun bölgesine Miletoslular yerleşti Tarihçi Plinius'un Naturalis his-toria adlı yapıtında verdiği bilgiye göre, Miletoslular'ın bu bölgede kurduğu 90 kent arasında Giresun da (Kerasos) vardır Daha sonra Persler'ln (İÖ 546-332) Birinci Kappadokia krallığinın (İÖ 332 -323) ve Makedonyalıların (¡O 323-301) elinde kalan Giresun bölgesi, İÖ 301 yılında Pontos krallığinın egemenliğine girdi Bugünkü kentin merkezi durumunda olan kale Pontos kralı Pharnakes I döneminde yapıldı Pontos krallığı kentteki egemenliğini Roma imparatorluğuna bıraktı (İÖ 66) Uzun süre Roma İmparatorluğumda kalan kent, imparatorluğun İkiye bölünmesi üzerine Doğu Roma imparatorluğu'na bağlandı Haçlı ordusunun Bizans'ı İşgal etmesinden sonra Trabzon'a kaçan İmparator Aleksios Komnenos'un, orada Trabzon Rum imparatorluğu' nu kurmasından sonra Giresun bu devletin sınırları İçinde kaldı XI yy'dan sonra kentin bulunduğu bölgeye Türkler birçok kez akınlar yaptılarsa da kenti, Selçuklu beylerinden Hacı Emir Bey'in oğlu Süleyman Bey ele geçirebildl (1381) Daha sonra gelen Selçuklu beyleri, zaman zaman osmanlı egemenliğini kabul ettiler Giresun'un osmanlı egemenliğine kesin olarak geçmesi Fatih Sultan Mehmet tarafından gerçekleştirildi (1461) Giresun, Tanzimat'a kadar Trabzon eyaletine bağlı bir kaza durumundaydı XVI yy'ın İlk yarısında kent, bir kale ve kalenin dışında bir köyden oluşuyordu XVI yy'dan sonra ortaya çıkan celali ayaklanmalarından etkilendi Ayaklanmaların osmanlı ordularınca bastırılması sırasında birçok kez yıkıldı Tanzimat'la birlikte Şebinkarahisar'a (Karahisar-ı Şarki) bağlı bir kaza oldu; daha sonra yeniden Trabzon'a bağlandı Giresun, Mütareke yıllarında işgale uğramadı Buna karşılık kentte rum çeteleriyle yerli halk arasında yoğun çatışmalar yaşandı Rumlar'ın ayrılıkçı eylemleri karşısında direniş başlatan Topal Osman Ağa, Giresun belediye başkanı Hacı Bey'in yerine geçti Topal Osman istanbul hükümetince cezalandırılmak istenmesi üzerine dağa çıktı Kurduğu "Giresun Gönüllü laz müfrezesi" ile Rumlar'ı yıldırma eylemlerine girişti Bu arada kı-zılhaç bayraklı yunan gemileri, kızılhaç görevlisi adı altında çok sayıda rumu Giresun bölgesine yerleştirmişti Bunun üzerine bölge halkının direnişi hız kazandı; Giresun eşraf ve aydınları Trabzon'da kurulan Muhafazai hukuk cemiyeti içinde örgütlendiler, kısa bir süre sonra da örgütün Giresun şubesini kurdular Yayımladıkları Işık ve Karadeniz gazeteleri aracılığıyla yoğun bir direniş kampanyası başlattılar Kampanya kısa zamanda, Giresun halkının örgüt çevresinde toplanmasını sağladı 15 mayıs 1919'da izmir'in Yunanlılar1 ca işgal edilmesi üzerine Giresun'da büyük bir miting yapıldı (17 mayıs) Miting' de padişah ve itilaf devletleri protesto edildi Miting sonrasında itilaf devletlerinin is-tanbuf temsilcilerine ve sadrazam Damat Ferit Paşa'ya çekilen telgraflarda türk topraklarının Yunanlılar'a verilmesi karşısında Giresun halkının sessiz kalmayacağı bildirildi Rumlar'ın Giresun'da bir okula pontos bayrağı çekmesi üzerine Topal Osman ve çetesi bayrağı indirdi ve olayın sorumlusu rum marangozu dağa kaldırdı Bu eylem, silahlı Rumlar karşısında halkın da silahlanması gerektiğini düşünen Cemlyet'ln tek silahlı güç olan Topal Osman'la İlişkiye geçmesini sağladı Muhafazai hukuk cemiyeti yöneticilerinin girişimleri ve Topal Osman'ın rum ileri gelenlerine baskıları sonucunda, Topal Osman bir "affı şahane" ile belediye başkanlığı görevine döndü, Cemiyet'ln başkanlığını da üstlendi Vilayatl şarkiye müdafaai hukuki milliye cemiyeti Erzurum şubesinin 30 mayıs 1919'da yaptığı Doğu illeri kongresine Giresun delegeleri de katıldı Ce-miyet'i Dr AH Naci (Duyduk) ve ibrahim Hamdi Bey temsil ettiler 23 temmuzda toplanan Erzurum kongresinde Giresun delegeleri çeşitli konularda Mustafa Kemal'le görüş ayrılığına düştüler Bunu öğrenen Topal Osman, Giresun delegelerine karşı sert bir tutum takındı Giresun delegeleri yöreyi terk etmek zorunda kaldılar • ARKEOLOJİ VE MİMARLIK Giresun' un 3 km B'sında Batlama adlı bir yerleşmenin kalıntıları vardır Kenti ikiye bölen yarımadanın en yüksek yerinde kurulu olan Giresun kalesinin Pontos kralı Pharnakes I döneminden olduğu sanılmaktadır iç kalede saray kalıntısı ve Kurtuluş savaşı gazisi Topal Osman'ın beyaz mermerden mezar anıtı bulunmaktadır Yörede hı-ristiyanlığın yayılmaya başladığı yıllarda yaptırıldığı sanılan Meryem Ana kaya kilisesi, çeşitli ülkelerden gelen hastaların ziyaret yeridir Kentteki osmanlı camileri (Hacıhüseyln, Hacımikdat ve Kale) daha sonra yenilenmiştir Fatih Sultan Mehmet' İn uçbeyi Seyit Vakkas'ın (öl 1461) türbesi XIX yy'dandır Kentin karşısındaki Giresun adasında (antik Aretias ya da Arei-onesos) sur ve Sinop piskoposu Phokas' ın adıyla anılan bir manastırın kalıntıları vardır |
Cevap : Giresun |
06-13-2010 | #4 |
Şengül Şirin
|
Cevap : GiresunGİRESUN (28), D Karadeniz bölümünün orta kesiminde, kıyı ile G'dekl Kelkit vadisi arasında il; 6 934 km2; 502 151 nüf (1985); merkez ilçe dışında 11 İlçe, 6 bucak, 501 köy Merkezi Giresun 55 887 nüf (1985) Kıyıdan geriye doğru giderek yükselen il toprakları, birbirinden derin vadilerle ayrılmış dağlık alanlardan oluşur G kesimindeki Giresun dağları G'deki Kelkit vadisine çok dik yamaçlarla iner ve kıyı ile İç kesimler arasında ulaşımı, özellikle kışın, büyük ölçüde güçleştirir, ilin başlıca akar-suları Harşit ırmağı, Aksu deresi, Kelkit çukurunu B'ya doğru izleyen Kelkit ırmağıdır Kıyıya iç kesimlere bağlayan karayolları da bu vadileri izler Jeoloji bakımından il, Anadolu'nun yapısında Pontld adı verilen tektonik birimin sınırları İçindedir En geniş yeri, volkanik kökenli kayaçlarla beraber bulunan Kretase çökellerl kaplar G'dekl Kelkit vadisi Anatolid'lerle bir kenet kuşağı önemli blrkırık ve deprem alanıdır ilin, Giresun dağlarının K'inde ve G'indeki kesimleri farklı İklim tiplerinin et-klsindedlr, K'de Karadeniz'e bakan yamaçlarda ve kıyıda ılık ve nemli bir deniz İklimi görülür Yağışlar bol (Giresun yıllık ort 1 264 mm), en yağışlı mevsim sonbahardır; yazlar sıcak (Giresun 22,3°C) ve nemli, kışlar denizin etkisiyle ılıktır (Giresun'da şubat ort 6,9°C) Doruk hattının G'inde soğuk ve karlı kışları, 400-500 mm dolayındaki yağışları İle karasal İklim alanına girilir; en çok yağış da, kıyı kesiminin tam tersine İlkbaharda düşer Bitki örtüsü bir yandan bu farklara, bir yandan da yükseltiye bağlı olarak değişir, ilin K kesiminde nemli ve sık kayın, meşe, ladin ve köknar ormanları, ortadan kaldırıldıkları kıyı şeridi dışında geniş yer kaplar; buna karşılık Giresun dağları doruk çizgisinin G'inde orman azalır ve seyrekleşir; nemcil türler yerine karaçam, sarıçam ön plana geçer Giresun'da nüfus yoğunluğu (km2'ye 72 kişi), Türkiye ortalamasının üstündedir Ama bu bakımdan kıyı şeridi ile dağlık alanlar ve G kesimi arasında çok büyük farklar vardır Kıyı şeridi Türkiye'de kırsal nüfus yoğunluğunun en yüksek olduğu alanlardan biridir; yoğunluk yer yer km2'ye 200 kişiyi bulur İlin öteki kesimleri tenhadır Nüfusun büyük çoğunluğu (% 69) kırsal yerleşmelerde yaşar Kentsel nüfusun 1/3'ten çoğu da II merkezinde toplanmıştır il düzeyinde nüfus artış oranı iç göçler nedeniyle çok düşüktür (1980-1985 döneminde % 9); hatta bazı ilçeler (Alucra, Keşan) nüfus kaybeder Ekili alanlar az yer tutar (II yüzölçümünün °/o 8 kadarı) En geniş yer (% 90'dan fazla) tahıllara ayrılmıştır Ama tahıl üretimi önemsizdir, ancak yerel gereksinim için kullanılır Başlıca tahıl türleri nemli K'de mısır, az yağışlı G'de buğday ve arpadır ilin gelir sağlayan başlıca toprak ürünleri başta fındık (Türkiye genel üretiminin °/o 21'I) ile çay ve dağlık kesimlerde patatestir Giresun, özellikle K kesiminde toplanmış olan büyükbaş hayvan sayışının yüksek oluşu ile dikkat, çeker Ayrıca önemli sayıda koyun da beslenir Giresun'da rezervleri küçük ama, sayıları çok çeşitli maden yatakları oluşmuştur Bunların başlıcaları bakır ve pirit (Aşa-ğıtekmezer, Ahilbaba, Harköy, Karabö-rek), demir (Kıranmaden), kurşun ve çinkodur (Kuşluvan, Darı, Dereköy) Ayrıca G'de Kelkit oluğundaki oligosen çökellerin-de kayatuzu vardır (Şebinkarahisar) Sanayi fazla gelişmemiştir; başlıca sanayi kuruluşları Aksu kâğıt fabrikası İle fındık ve çay fabrikalarıdır Kıyı kesimi dışında engebeli arazi nedeniyle ulaşım çok zordur; derin yarılmış vadilerin yamaçlarında toplanmış yerleşmelerin birbiri İle ve komşu vadilerle bağlantısı hemen hemen yoktur |
|