Denizli |
05-04-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
DenizliDenizli Pamukkalesi, horozu ve sularının bolluğu ile ünlü bir ildir İl toprakları 28°30’ ve 29°30’ doğu boylamları ile 37°12’ ve 38°12’ kuzey enlemleri arasında kalır Ege Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi arasında bir geçit yeri durumundadır İlin büyük kısmı Ege bölgesinde bulunur Muğla, Aydın, Manisa, Uşak, Afyon ve Burdur illeri ile çevrilidir Yüzölçümü 11874 km2dir Denizli'Nin konumu Denizli Pamukkalesi, horozu ve sularının bolluğu ile ünlü bir ildir İl toprakları 28°30’ ve 29°30’ doğu boylamları ile 37°12’ ve 38°12’ kuzey enlemleri arasında kalır Ege BölgesiAkdeniz Bölgesi arasında bir geçit yeri durumundadır İlin büyük kısmı Ege bölgesinde bulunur Muğla, Aydın, Manisa, Uşak, AfyonBurdur illeri ile çevrilidir Yüzölçümü 11874 km2dir Trafik kod numarası 20’dir ve ve İsminin kökeni Denizli’nin suyu boldur Yer yer pekçok güzel gölcükler görülür Suları deniz suyuna benzediği için bu ile Denizli denmiştir Evliya Çelebi Seyâhatnâmesi’nde “Kesir-i tülenha olmağula Denizli, denmiştir” diyor Yâni çok sulak olduğu için Denizli denmiştir En doğru olan rivâyet budur Diğer bir rivâyete göre Denizli’yi Türkmen boylarından Tonguzlu Beyi bir Türk şehri hâline getirmiştir Tonguzlu zamanla Dengiz, bilâhare Denizli olmuştur Eski ismi Laodikeia ve Tonguzlu’dur Germiyanoğulları ise, Denizliye Tonguzluk demişlerdir |
Denizli-Doğal Yapısı-Tarihi-Ekonomisi-Toplum Ve Kültürü |
07-01-2009 | #2 |
Şengül Şirin
|
Denizli-Doğal Yapısı-Tarihi-Ekonomisi-Toplum Ve KültürüDenizli-Doğal Yapısı-Tarihi-Ekonomisi-Toplum Ve Kültürü Doğu ve güney kesimi Akdeniz Bölgesi'nde, batı ve kuzey kesimleri de Ege Bölgesi'nde yer alan, gerek doğal zenginlikleri, gerek tarihsel geçmişi ve kalıntılarıyla ülkemizin ilginç illerinden biridir Sularının şifa verici özelliği efsanelere konu olan, hem doğal hem tarihsel bakımdan dünyaca ünlü Pamukkale buradadır {bak PAMUKKALE) Uzun ve ahenkli ötüşüyle tanınan Denizli horozlan ise ilin simgesi haline gelmiştir Doğal Yapı Yüzey şekilleri büyük çeşitlilik gösteren Denizli ili topraklarında değişik yükseltilerde ovalar, yaylalar ve dağlar yer alır Oldukça yüksek dağların engebelendirdiği il toprakları, çeşitli çöküntü alanlarını izleyen akarsu vadileri tarafından parçalanmıştır Denizli kentinin güneydoğusunda 2571 metreye ulaşan Honaz Dağı ilin en yüksek noktasıdır Denizli ilinin kuzey kesimini Büyük Çökelez ve Küçük Çökelez dağları, güney kesimini Bozdağ, batı kesimini de Akdağ engebelendirir Büyük Menderes Irmağı ve kollannın suladığı Büyük Menderes Ovası ile Buldan Ovası ilin en verimli tarım alanlandır Büyük Menderes Ovası'nın doğusunda yer alan 850 metre yükseklikteki Çivril ve Baklan ovalan ilin en büyük düzlüğünü oluşturur Daha güney kesimlerde yer alan Tavas ve Acıpayam ovaları yükseklikleri 950 metreye ulaşan düzlüklerdir Denizli ilinden kaynaklanan sular Büyük Menderes Irmağı aracılığıyla Ege Denizi'ne, Dalaman Çayı'yla da Akdeniz'e dökülür, Büyük Menderes'in başlıca kolları, Aksu da denen Çürüksu ile güneybatıda Muğla ile sınır çizen Akçay'dır İldeki başlıca göller doğu kesimi Afyonkarahisar sınırları içinde kalan Acı Göl, Işıklı Gölü, Çaltı Gölü, Süleymaniye Gölü ile Buldan ve Adıgüzel baraj gölleridir Akçay üzerinde kurulan Kemer Barajı ardında oluşan yapay gol ise Denizli, Muğla ve Aydın il sınırlarının kesiştiği yerdedir İlin kuzey kesimindeki Çivril, Denizli, Sarayköy ve Buldan'dan geçen önemli bir deprem kuşağı nedeniyle tarih boyunca bu yörede yıkımlara neden olan yer sarsıntıları olmuştur Ege Bölgesi ile Akdeniz Bölgesi arasında bir geçiş alanında yer alan Denizli ilinin iklimi, Ege Bölgesi'nde kalan kesimde yumuşak, Akdeniz Bölgesi'nde kalan kesimde ise daha serttir Bunun nedeni, batı ve kuzey kesiminin Büyük Menderes Vadisi kanalıyla Ege Denizi'nden az da olsa etkilenmesidir Denizli ilinin doğal bitki örtüsü bozkır görünümündedir Alçak alanlarda meşe, yükseklerde ise kızıl çam ve kara çam ormanlarına rastlanır Denizli ilindeki doğal hayvan yaşamının korunması amacıyla Çardak'taki Maymun Dağı ile Honaz Dağı'nda yaban keçileri, Çivril'deki Akdağ'da geyikler, Çaltı Gölü'nde de su kuşları için av koruma ve üretme alanları kurulmuştur Denizli iline ilişkin bilgiler YÜZÖLÇÜMÜ: 11868 km2 NÜFUSU (1990): 750882 İL MERKEZİ: Denizli İLÇELER VE NÜFUSLARI (1990): Merkez ilçe (271346), Acıpayam (69446), Akköy (16235), Babadağ (9513), Baklan (14568), Bekilli (12637), Beyağaç (7626), Bozkurt (10331), Buldan (25554), Çal (39260), Çameli (20379), Çardak (11818), Çivril (61441), Güney (15799), Honaz (24254), Kale (19089), Sarayköy (32890), Serinhisar (23560), Tavas (65136) BAŞLICA KENTLER VE NÜFUSLARI (1990): Denizli (204118), Serinhisar (17112) BAŞLICA YÜKSELTİLER: Honaz Dağı (2528 metre), Kıraçtepe (2446 metre) Boncuk Dağı (2418 metre), Erentepe (2414 metre), Akdağ (2300 metre) SICAKLIK: Denizli kentinde en düşük 11,4°C (921965), en yüksek 41,3'C (2071973), ortalama 15,7°C YAĞIŞ MİKTARI: Denizli kentinde yıllık ortalama 535 mm İL TRAFİK NO: 20 İLGİ ÇEKİCİ YERLER: Pamukkale; Çamlık, Karcı Deresi ve Evkara Çamlığı orman içi dinlenme yerleri; Ortakçı, Karahayıt ve Yenice kaplıcaları; Beycesultan Höyüğü; Laodikeia, Hierapolis ve Tripolis kalıntıları; Akhan, Çardakhan Kervansarayı; Ahmetli Köprüsü (Akköprü); II Sultan Murad Camisi; Beycesultan Kümbeti; Yatağan Baba Türbesi; Pamukkale Müzesi Tarihi Çivril ilçesindeki Beycesultan Höyüğü'nde yapılan kazılarda elde edilen buluntular, yöredeki ilk yerleşim yerinin Bakır Çağı'nda (İÖ 55003500) kurulduğunu gösterir İlkçağda Milyas adıyla anılan yöre Hititler'in batı komşusu olan Arzava Krallığı'nın yönetimindeydi İÖ 12 yüzyılda Lidya egemenliğine giren bu topraklarda yaşayan halk Anadolu' yu ele geçiren Persler'e karşı uzun süre direndi Daha sonra Makedonya Krallığı'na bağlanan yöre, Büyük İskender'in ölümünden sonra Selevkoslar'ın yönetimine girdi Selevkos Kralı II Antiokhos İÖ 3 yüzyılda karısı Laodike'nin adını vererek Laodikeia kentini kurdurdu Bölge daha sonra Bergama Krallığı'nın egemenliğine girdi İÖ 190'da Kral II Eumenes de burada Hierapolis kentini kurdurdu Kısa bir süre Rodoslular'a bağlanan yöre, sonraki yüzyıllarda Araplar'ın, Bizanslıların, Haçlılar'ın ve Selçuklular'ın eline geçti Germiyanoğulları ve İnançoğullan yönetiminden sonra Osmanlı Devleti'nin topraklarına katılan Denizli yöresi, 1402'de Ankara Savaşı'nda Yıldırım Bayezid'i yenen Timur tarafından gene Germiyanoğulları'na verildi 1429'da Osmanlı topraklarına katılan Denizli, 19 yüzyıl sonlarında Aydın vilayetine bağlı bir sancak olarak yönetiliyordu Ekonomisi Denizli halkının üçte ikisi kırsal kesimde yaşar Bu kesimde yaşayan halkın başlıca geçim kaynağını tarım oluşturur Denizli ilinde elde edilen başlıca tarım ürünleri şekerpancarı, buğday, arpa, pamuk, mısır, baklagiller, soğan, patates, domates ve tütün; başlıca bağ bahçe ürünleri ise üzüm, elma, kavun ve karpuzdur İlin yüksek kesimlerinde hayvancılık önemli bir geçim kaynağıdır Sığır ve koyun beslenen ilde tavukçuluk da gelişmiştir Yerli bir tavuk ırkının erkeği Denizli horozu diye bilinir Arıcılığın yanı sıra suları tatlı olan göllerde balıkçılık yapılır Acıpayam Tarım İşletmesi'nin il tarımının gelişmesinde olumlu katkıları vardır İlin gelenekselleşmiş sanayi dalı dokumacılıktır Denizli'nin pek çok kasaba ve kentinde hemen hemen her evde bir dokuma tezgâhı vardır Dokumacılıkta kullanılan el tezgâhları yerini yavaş yavaş motorlu tezgâhlara bırakmaktadır İlde bir de Sümerbank'ın dokuma fabrikası vardır Dokumacılık dışında Denizli ilindeki öteki sanayi kuruluşları metal eşya, tarım aletleri, boru, kablo, plastik, cam, orman ürünleri, çimento, un, şarap ve yem üreten fabrikalardır Denizli ili yeraltı kaynakları açısından oldukça zengindir İl topraklarında kükürt, magnezit, mermer, traverten, zımpara taşı ve linyit yatakları vardır Sarayköy ile Aydın'ın Buharkent ilçesi arasındaki Kızıldere'de bulunan jeotermal kaynaklar elektrik enerjisi üretiminde kullanılmaktadır Denizli kentinin kuzeyinde yer alan Pamukkale ilginç doğal yapısı, tarihsel kalıntıları ve çeşitli konaklama tesisleriyle her yıl çok sayıda yerli ve yabancı turisti kendine çeken bir yöredir Toplum ve Kültür Batı Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerinden biri olan Denizli ili topraklan zengin bir kültür mirasına sahiptir Laodikeia, Hierapolis ve Tripolis kentlerinin kalıntıları il topraklan içindedir Denizli'de en yaygın el sanatı olan dokumacılığın geçmişi de çok eskilere uzanır Frigler döneminde buraya yerleşen toplulukların dokumacılıkla uğraştığı bilinmektedir Eski Yunanlı coğrafyacı Strabon yazdığı coğrafya kitabında yörede kuzguni siyah renkli ve çok yumuşak tüylü koyunlar yetiştirildiğinden söz eder Burada dokunan kumaşlarla dikilen Laodikeian adlı giysi Roma döneminde çok ünlenmişti İbn Battuta ise Denizli'de eşi bulunmaz değerde altın işlemeli pamuklu elbiseler dokunduğunu, bu işlemeleri Rum kadınların yaptığını yazar Yörede dokumacılık zaman zaman duraklamalar geçirmiş olmakla birlikte günümüze kadar gelmiştir Bugün yöredeki dokumaların büyük çoğunluğunu yatak çarşafı ve alacalar oluşturur Kimi yerlerde yünden "kılçar" adı verilen şalvarlıklar da dokunmaktadır Hierapolis kazılarında ele geçen heykeller, lahitler, sütun başlıkları ve çeşitli arkeolojik buluntular, Roma döneminden kalma bir hamamın onarılmasından sonra açılan Pamukkale Müzesi'nde sergilenir İl Merkezi: Denizli İÖ 3 yüzyılda Selevkoslar tarafından bugünkü Eskihisar köyü yakınında kurulan Laodikeia, yöreye 11 yüzyılda gelen Türkmenler tarafından Lâdik olarak adlandırıldı 13 yüzyılda Lâdik'in 6 km kadar güneyindeki daha sulak bir yerleşme yeri olan Donguzlu ya da Tonguzlu köyü önem kazanıp gelişmeye baş ladı Lâdik halkının taşındığı bu yeni yerleşmenin adı daha sonra LâdikDengizli biçiminde de söylenerek Denizli'ye dönüştü İlin ortabatı kesiminde yer alan Denizli kentinden İsparta ve Burdur'u Aydın üzerinden İzmir'e bağlayan E24 Karayolu geçer Güneydoğusunda askeri amaçla kullanılan alanlar bulunan kent, anayollara doğru dairesel biçimde gelişmiştir Demiryolu ulaşım olanağına da sahip olan Denizli kenti Ege Bölgesi'nin çağdaş görünümlü ve gelişmiş büyük kentlerinden biridir Dokuz Eylül Üniversitesi'nin Denizli Mühendislik Fakültesi'nin ve Denizli Eğitim Yüksekokulu'nun bulunduğu kentte devlet hastanelerinin yanı sıra özel hastaneler de vardır Kentin nüfusu 169130'dur (1985) |
Denizli Gelenek Ve Görenekleri |
11-09-2010 | #3 |
Şengül Şirin
|
Denizli Gelenek Ve GörenekleriDenizli Gelenek Ve Görenekleri DÜĞÜN ve BAYRAMLAR Denizlinin ilçe ve köylerinde mahalli yemekler ve sofra adabı eski gelenek ve göreneklerimizin çizdiği kurallarla genellikle devam etmektedir Yemekler ailelerde toplu halde büyük bir sofra etrafında toplanılarak yenilir Sofrada büyüklere saygı şarttır Bazı köylerimizde toplu halde yemek yeme geleneği devam eder Mahallenin erkekleri toplu av tertip ettikleri gün kadınlar hazırlık yaparlar Avlanma sonunda getirilen av etlerinden de hazırlanan yemekler toplu halde yenir Ayrıca kış günlerinde komşular toplu şekilde mahalli yemeklerle sofralar kurularak birbirlerine saygı geleneği içinde sofra adabım sürdürürler Askerlik çağma gelip askere gidecek gençler, değişik kaza geçirenler, ölenler için ve doğumlardan sonra dini kurallar içinde yemek sofraları düzenlenir DÜĞÜN: Çevremizde evlenmeler görücü usulü ile yapılmaktadır Esini beğenen erkek sevdiği kızı ailesine bildirmekte, ailenin büyükleri "Allah'ın emri Peygamber'in kavli" ile kızı ailesinden istemekte*dirler Kız tarafının gönlü olursa bir nişan yapılmaktadır Hatta nişandan evvel kız tarafına bir inanmalık gider, inanmalık iki taraf için sözleşmedir Nişan bittikten sonra düğün hazırlıklarına geçilir İki tarafta düğün için belirli bir tarihte anlaşırlar Düğünler genellikle sonbaharda yapılır Çünkü artık ürünler tarladan kaldırılmış, düğünde kesilecek etlik hayvanlar gelişmiştir Çameli yöresinde düğün üçgün üç gece sürer Günümüzde bazı düğünler balo tören*leri şeklinde yapılıyorlarsa da bunlar azınlıktır Ekseriyetle düğünler cuma akşamı başlar, pazar akşamı biter Bazen salı akşamı başlayıp perşembe akşamı sona erer Düğünün birinci günü kapma günüdür Bu gün adım gençler için tertip edilen bir kapma yarışından almaktadır Bu gün oğlan evinde davullar çalmakta, konuklar ağırlanmaktadır Türküler söylenir, davulun önünde mahalli oyunlar oynanır Mevsim uygun olduğu günlerde evin önüne bir ateş yakılır, oyunlar bu ateşin çevresinde oynanır Bu ateşe meşale denir Kapma günü kız evinde de eğlencel-' er yapılır Gelin ve arkadaşları şakalaşır, oynaşırken aynı zamanda konuklarda ağırlanır Düğünün ikinci günü kına günüdür Bugün adım kına yakma töreninden alır Bu günün gündüzünde davullar eşliğinde oğlan evinden kız evine bir etlik hayvan, konukların ağırlanmasında kul*lanılacak şeker, yağ, bulgur, keşkek gibi türlü gıda maddeleri gider Davul kız evinin önünde bir kaç saat çalar, oğlan evinden gelenler yemeklerin! yer kahvelerim' içerler Kına günü öğleden sonra oğlan evinden gelen çalgı ile kız evin*den gelinin çeyizleri gider Çeyiz yüklü araba davul sesleriyle yol alır ağır ağır, oğlan evine varır Artık oğlan evinde büyük bir sevinç ve sağa sola koşuşan kadınlar vardır Kız tarafından çeyiz getiren kadınlar, oğlan evindeki kadınlar tarafından karşılanır Birlikte gelen çeyiz oğlanla gelinin oturacağı eve yerleştirilir Sonra yemekler yenir ve kız evi tarafı uğurlanır Kına gecesi oğlan evi çok neşelidir Okularla düğüne gelen konuk*lar sofralarda ağırlanır Sazlar çalınır, türküler söylenir Gençler ve isteyen konuklar meşalenin önünde veya sofranın bulunduğu odada oynarlar Ondan sonra damada kına yakma törenine geçilir Damadın bir eli yumuludur Gençler ve sağdıç bir halka oluştururlar, davul bu halkanın (etrafında) bir tarafında yerini alır Kına töreni kına havası ile başlar Tabakta karılan kınayı taşıyan sağdıç damadın yanındadır Burada kesintilerle devam eden kına havası büyük bir coşku getirir Kesintiler de davul kıvrak havalar çalar, tüm gençler halkanın etrafında davulla yerel oyunlar oynarlar Törenin sonunda sağdıç; (hadin damadın avcunu açtıralım) der Bu çağrıya anne babası da dahil damadın tüm yakınları halkanın etrafında toplanır Bunlar damada belirli bir para yardımı için toplanmışlardır Sıra ile damadın tüm yakınları ve damadın genç arkadaşları çağrılır Herkes gönlünce yardımım yapar Damat avu-cunu açar, kına yakımına geçilir Ve kına töreni sona ermiştir Kına gecesi kız evine ait geniş bir salon yada bahçede kız kınası yakılır Gelin ve arakadaşlar, gelinlik kızlar delbek önünde (delbek ritim sazın yerel adıdır) neşeli oyunlar oynarlar Oynayan kızlara para çevrilir Bu oyunları bilhassa oğlunu evlendirmek isteyen annel*er dikkatle seyrederler Anneler gönüllerinde müstakbel gelinlerin! seçme gayreti içine girerler Gece yarışma doğru kız kınası dağılır Gelin ve yakın arkadaşları kız evine giderler Odanın birinde gelinin ve kız arkadaşlarının ellerine ayrıca gelinin ayak parmaklarına kına yakılır Düğünün üçüncü günü "Gelin alma" günüdür Bu arada damadın damatlıkları giydirilir Oğlan evi saat 1200-1300 sıralarında kız evine damat ve büyük bir kalabalık gider Gelen tüm konuklara yemek çıkar, masalar kurulur, davullar çalar, oyunlar oynanır Bu arada gelin hazırlanmıştır Damat gider kayın babasının ve kayın validesinin ellerini öper Gelinin elinden babası tutar ve gelini damadına teslim eder Damat ve beraberindekiler gelin arabasına doğru yol alırlar, bu arada davul gelin havasım çalar Düğüne katılanlar hep beraber arabalara doğru giderler Bu arada gelin arabasına gelinin küçük erkek kardeşi yoksa küçük yaştaki bir yakını gelin arabasına binmiştir Bir türlü arabadan inmez Gelinin arabaya binmesine izin vermez Damadın yakınları sorunu çözümlemek için harekete geçerler Gencin niyetini sorarlar oysa onun niyeti bellidir Bahşiş almak isteyen kişi de teklif edilen parayı kabul etmez Pazarlık yapılır, sonunda damat tarafının varlığına göre bahşişte karar kılınır Arabadaki iner, gelin ve damat birlikte gelin arabasına binerler Düğün konvoyuna katılan her arabaya kız evi tarafından birer duru takılır Gelin arabası başta, bir gencin taşıdığı bir bayrakla oyun havaları çalarak hareket eder Ardında da gelin arabası ve konvoya katılan diğer arabalar oğlan evine doğru yol alırlar Gelin alayı oğlan evine vardığında herkes arabalardan iner, yalnız gelin ve damat arabada kalır Davul bütün coşkusu ile çalar ve gençler yeniden oynamaya başlar Damat ve gelin yeni bir yaşama başlamanın heyecanıyla oyunların bitmesini beklerler Bu arada sağdıç gelir ve damadı oyuna davet eder Damat ve arkadaşları zeybek ve yerel oyunlar oynarlar Düğüne katılanlar artık seyircidir Genç oyuncular biraz da yeteneklerini ve yiğitliklerini gösterme duygusu içinde coşkuludurlar Bu oyunlar hava kararıncaya kadar devam eder Nihayet sözü dinlenen bir kişi araya girerek, düğün töreninin son bulduğunu ve damatla gelinin yalnız bırakılması gerektiğin! hatırlatır Davul durur ve düğüne katılanlar arabalarıyla oğlan evini yavaş yavaş terk eder Düğün artık sona ermiştir İki gencin kurdukları yeni bir yuvanın bacası tütmeye başlamıştır Tuz torbası damadın boynuna geçmiştir Hayırlı geçincemeler BAYRAM: Bayramlar toplumumuzda olduğu gibi iki bölüme ayrılmaktadır Bunlardan bir bölümü tüm islam aleminde aynı zamanda kutlanan dini bayramlardır Uç gün süreyle kutlanan ramazan bayramı, dört gün süreyle kutlanan kurban bayramı dini inançlarımızın ve geleneklerimizin çizdiği kurallara göre kutlanır Dini bayramlardan bir gün önce aileler mezarlıkları ziyaret ederler Yardımlaşma artar Bayram günü yakın akrabalar yaşlıları bayram süresince ziyaret ederler Milli bayramlarda tarihimizin belirli dönüm noktaları simgelenmektedir Milli idarenin belirlediği kurallara göre okullarımız ve halkımızın katıldığı törenlerle kutlanır Yakın tarihimizin önemli olay*ları geleceğe ışık tutacak şekilde dile getirilir |
|