05-04-2009
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Baha Tevfik
B aha Tevfik, (1881-1916) düşünür Yükseköğrenimini Mülkiye Mektebi’nde tamamladıktan sonra (1907), bir süre felsefe öğretmenliği yaptı kardeşiyle "Teceddüd-i İlmi ve Felsefi Kütüphanesi"ni kurdu Felsefe Mecmuası (1912), Zekâ (1912) dergilerini, Eşek gülmece dergisini çıkardı (1913) Bu gazetenin kapatılması üzerine El Malum’u, o da yasaklanınca Yine O adlı dergiyi çıkardı
Felsefe, varlık, anlam ve öz sorunlarının eleştirel bir yaklaşımla araştırılmasına ve varılan sonuçların sistemli bir biçimde ortaya konmasına yönelik düşünsel etkinlik Yokluğa karşıt olarak var olan şey Oluşa karşıt bir şey olarak, değişmeden aynı kalan gerçeklik Boşluğa karşıt bir şey olarak, mekanda bir yer işgal eden kalıcı gerçeklik
  
Osmanlı Sosyalist Fıkrası’nın kurucularından ve ilk merkez yürütme kurulu üyelerindendi (1910) Bu partinin yayın organı İştirak’te yazdı, yönetimine katıldı Türkiye’de Türkiye Cumhuriyeti, Kuzey yarımkürede, Avrupa ve Asya kıtalarının kesişme noktasında bulunan bir ülke Ülke topraklarının büyük bir bölümü Anadolu yarımadasında, kalanı ise Balkan Yarımadası'nın uzantısı olan Trakya'da bulunur Ülkenin üç yanı Akdeniz, Karadeniz ve bu iki denizi birbirine bağlayan Boğazlar ile Marmara Denizi ve Ege Denizi ile çevrilidir Komşuları Yunanistan, Bulgaristan, Gürcistan, Ermenistan, İran, Irak ve Suriye'dir
  
maddecilik akımının ilk örneklerini verdi Ludwig Büchner’den çevirdiği Madde ve Kuvvet, o dönemde büyük tartışmalara yol açtı Materyalizm, varlık veya gerçeklik hakkında bir görüştür Bu görüşe göre varolan veya gerçek olan sadece maddedir Madde evrenin asli veya temel kurucu unsurudur Sadece duyumlarla algılanabilen varlıklar, süreçler veya muhtevalar vardırlar ve gerçektirler Evren; zeka, gaye ve nihai sebepler tarafından yönetilmez veya yönlendirilmez
  
Felsefenin Türkiye’de yayılmasına öncülük eden, bu alanda Batı kaynaklarına dayanmanın gereğini ileri süren ilk Türk aydını sayılır
Yapıtlarından bazıları: Felsefe-i Edebiyat (1911), Muhtasar Felsefe (1912)
|
|
|