Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ürdün

Ürdün

Eski 05-01-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Ürdün






Ürdün Ürdün Krallığı Ülkenin Resmi Tam Adı: Ürdün Krallığı

Kısa Şekli : Ürdün

Yerel Tam Adı: Al Mamlakah al Urduniyah al Hashimiyah

Yerel Kısa Şekli: Al Urdun

Yönetim biçimi: Parlamenter Monarşi

Başkenti: Amman

İdari Bölümleri: 12 eyalet; Ajlun, Al 'Aqabah, Al Balqa', Al Karak, Al Mafraq, 'Amman, At Tafilah, Az Zarqa', Irbid, Jarash, Ma'an, Madaba

Bağımsızlık Günü: 25 Mayıs 1946

Milli Bayramları: Bağımsızlık günü, 25 Mayıs (1946)

Anayasası: 8 Ocak 1952

Üye Olduğu Uluslararası Örgüt ve Kuruluşlar: ABEDA, ACC, AFESD (Arap Ülkeleri Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Fonu), AL, AMF (Arap Ülkeleri Para Fonu), CAEU (Arap Ülkeleri Ekonomik Anlaşmalar Konseyi), CCC (Gümrük İşbirliği Konseyi), ESCWA (Birleşmiş Milletler Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu), FAO (Tarım ve Gıda Örgütü), G-77, IAEA (Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı), IBRD (Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası), ICAO (Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü), ICC (Milletlerarası Ticaret Odası), ICFTU (Uluslararası Serbest Ticaret Birlikleri Konfederastonu), ICRM (Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi), IDA (Uluslararası Kalkınma Birliği), IDB (İslam Kalkınma Bankası), IFAD (Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu), IFC (Uluslararası Finansman Kurumu), IFRCS (Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Toplulukları Federasyonu), ILO (Uluslarası Çalışma Örgütü), IMF (Uluslararası Para Fonu), IMO (Uluslararası Denizcilik Örgütü), Intelsat (Uluslararası Telekomünikasyon ve Uydu Örgütü), Interpol (Uluslararası Polis Teşkilatı), IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi), IOM (Uluslararası Göçmen Teşkilatı), ISO (Uluslararası Standartlar Örgütü), ITU (Uluslararası Haberleşme Birliği), MINURSO (BM Bati Sahra Referandum Misyonu), MONUC (BM Kongo Operasyonu), NAM, OIC (İslam Konferansı Örgütü), OPCW (Kimyasal Silahları Yasaklama Organizasyonu), OSCE (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü), PCA (Daimi Hakemlik Mahkemesi), UN (Birleşmiş Milletler), UNAMSIL (BM Sierra Leone Misyonu), UNCTAD (Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı), UNESCO (Eğitim-Bilim ve Kültür Örgütü), UNIDO (Endüstriyel Kalkınma Örgütü), UNMEE (BM Etyopya-Eritre Misyonu), UNMIBH (BM Bosna Hersek Misyonu), UNMIK (BM Kosova Geçici Yönetimi), UNMOP (BM Prevlaka Gözlem Misyonu), UNMOT, UNOMIG (BM Gürcistan Gözlem Misyonu), UNRWA (BM Filistin Mültecileri Yardım Komisyonu), UNTAET (BM Doğu Timor Geçiş Yönetimi), UPU (Dünya Posta Birliği), WFTU (Dünya İşçi Sendikaları Federasyonu), WHO (Dünya Sağlık Örgütü), WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı), WMO (Dünya Meteoroloj i Örgütü), WToO (Dünya Turizm Örgütü), WTrO (Dünya Ticaret Örgütü)
Ortadoğu’da bağımsız bir devlet Ürdün batıda İsrâil, kuzeyde Suriye, kuzeydoğuda Irak ve güneydoğuda Suudi Arabistan ile çevrilidir





Târihi


Ürdün’ün târihi çok eski devirlere dayanır Bölgede kurulan ilk devletler arasında Gilead, Amman, Moab ve Edom yer alır MÖ 13 asırda bölgeye İsrâiloğulları hâkim oldu Bu hâkimiyete MÖ 721’de Asurlular tarafından son verildi Asur egemenliği Medlerin MÖ 612’de devleti yıkmasıyla sona erdi MÖ 587’de bölge Bâbil hâkimiyeti altına girdi MÖ 332’de Büyük İskender bölgeyi ele geçirdi Daha sonra bölge sırasıyla Ptolemaios ve Selevkosların hâkimiyeti altına girdi MÖ 64-63 yılları arasında ise Romalılar bölgeyi ele geçirdi Roma’nın ikiye ayrılmasından sonra bölge Bizansın elinde kaldı Bugünkü Ürdün toprakları hazret-i Ömer zamânında Müslümanlar tarafından fethedildi ve halkın çoğu İslâm dînine girdi Sırasıyla Emevî, Abbâsî, Selçuklu, Eyyûbî ve Memlûk hâkimiyetine girdi Ürdün, Yavuz Sultan Selim Han (1512-1520) zamânında Osmanlı Devletinin bir parçası oldu (1516) Birinci Cihan Harbi sonunda, 400 seneden beri Osmanlı adâleti altında yaşayan Ürdün,

1920’de İngiltere’nin manda yönetimi altına girdi 1921’deEmir Şerif Abdullah, Ürdün Nehrinin doğu tarafındaki topraklarda yarı bağımsız bir emirlik kurdu Bu topraklar Filistin’in üçte ikisini ihtivâ ediyordu İngiltere 1946’daLondra Antlaşması kararları gereğince Ürdün’ün bağımsızlığını tanıdı Siyonistler ve Araplar o zamanlar İngiliz mandası altında olan Filistin üzerinde hak iddia ediyorlardı İngiltere, Filistin’i paylaştırma plânını BM’ye götürdü Plân Arap Devletleri ve Filistinliler tarafından reddedildi Mayıs 1948’de manda rejimi sona erdiğinde, Ürdün ordusu İsrâil Devletiyle Arap devletleri arasındaki savaşta Filistinlilerin yardımına geldi Ürdün, Kudüs şehrini ve Ürdün Nehrinin batı tarafındaki toprakları işgâl etti Melik Abdullah, işgâl edilmiş toprakları 1950’de Emirliğine resmen ilhak etti Fakat 20 Temmuz 1951’de EmirAbdullah Kudüs’te İngilizlerin kirâlık kâtilleri tarafından şehit edildi




Yerine oğlu Talal geçti Fakat Talal hasta olduğundan tahtını ve tâcını oğlu Hüseyin’e terk etti Emir Hüseyin Mayıs 1953’te göreve başladı Ürdün, 1967 Arap-İsrâil Harbinde, 1948’de kazandığı toprakların hepsini kaybetti 6000 kişi kayıp verdi Savaşın sonunda Ürdün ekonomisi çöküntüye girdi Bu arada 1964’te kurulan Filistin Kurtuluş Teşkilâtı (FKT), İsrail’e karşı yaptığı operasyonlarda Ürdün’ü ana üs seçmişti ve devlet içinde devlet olma tehlikesi gösteriyordu FKT’nin İsrail’e yaptığı saldırılar, İsrail’in Ürdün’ü büyük zararlara sokan misillemeler yapmasına sebep oldu

1971’de Emir Hüseyin Arap ülkelerinin kınamalarına rağmen FKT’nı ülkeden çıkardı Ürdün 1973-1974 Arap-İsrail Harbine katılmadı Fakat 1978’de Mısır-İsrâil Kamp David Antlaşmasını red etmede Arap ülkelerinin çoğuyla birleşti Ürdün Mart 1979’da Mısır ile diplomatik ilişkileri kesen ilk Arap ülkesi oldu Bu politikasını 1984’ten sonra değiştirdi 1980’de başlayan İran-Irak Harbi sırasında Ürdün, Irak’ın başlıca silah kaynağı oldu 1989’da Irak’ın Kuveyt’i işgaline karşı çıkan Ürdün, Amerika’nın Irak’a karşı harekette bulunması üzerine Irak’ı destekledi

Fizikî Yapı

Ürdün toprakları esas îtibâriyle yüksek bir çöl ve dik bir yayladan meydana gelir Arâzinin büyük bölümünün deniz seviyesinden yüksekliği 600 ilâ 900 m arasında değişmekte olup, bâzı yerlerde 1500 m’yi aşar Ülke, Büyük Arabistan Yaylasının bir uzantısı durumundadır Ürdün az da olsa Kızıldeniz’deki Akabe Körfezinde 25 km’lik bir kıyıya sâhiptir

Ülkenin batı kısmını kuzeyden güneye doğru Ürdün Nehri Vâdisi, Lut Gölü ve Vadi-al-Araba kesmekte olup, bu uzantı boyunca Ürdün toprakları deniz seviyesinden aşağıdadır Vadinin genişliği 16 ilâ 23 km arasında değişir ve kenarlarında dik uçurumlara yaslanır Ürdün Nehrine ve Lut Gölüne birçok küçük nehir dökülmekte olup, bunların çoğu yazın kurumaktadır Şimdi İsrail’in işgâli altında bulunan Ürdün Nehrinin batısındaki topraklar verimli olup, doğu tarafa nazaran daha alçaktır Nehrin doğusundaki toprakların beşte dördü çöl hâlindedir Suriye sınırına yakın yerlerin büyük bölümü püskürmüş lâvlarla kaplıdır

İklim


Ürdün’de Akdeniz iklimine benzer bir iklim hüküm sürer Kışlar yağışlı ve serindir Bilhassa yüksek yerler alçaklara göre daha soğuktur Diğer mevsimlerde ise alçaklara göre daha aşırı bir sıcaklık ve kuraklık görülür Ürdün Vâdisinde sıcaklıklar yazın 49°C’ye kadar yükselir Vâdinin doğu tarafındaki ovalarda yıllık yağış ortalaması 200 mm civarındadır Ülkenin batı kısmında yağış miktarı yılda 380 ilâ 640 mm arasındadır Lut Gölü yakınlarında yağış oldukça az olup, yılda 127 mm civarındadır

Tabiî Kaynaklar


Ürdün’de kayda değer bir bitki örtüsü olmayıp, büyük bölümü çöllerle kaplıdır Ülkenin en önemli yeraltı zenginlikleri fosfat ve potasdır En büyük fosfat yatakları Vâdiel-Hasa ve Amman’ın hemen kuzeydoğusundadır Lut Gölündeki potas kaynakları dünyâda ilk sıralarda yer almaktadır Bunlardan başka Akabe yakınlarında ticârî kıymete sâhip bakır yatakları bulunmuştur

Nüfus ve Sosyal Hayat


3700000 nüfuslu Ürdün halkının % 62’si şehirlerde, % 35’i köylerde, % 3’ü göçebe olarak yaşar Ülkenin en büyük şehirleri 1500000 nüfuslu başşehir Amman ve 634200 nüfuslu İrbid’dir Sürekli olarak şehirlere göç vardır Hükümet bunu önleme çâreleri aramakta olup, köylülere ve bedevîlere daha büyük hizmetler götürmekte ve daha büyük ekonomik imkânlar tanımaktadır

Ürdünlülerin büyük çoğunluğu Arap’tır Ürdün Nehrinin batı tarafına yerleşen İsraillilerden sonra, en büyük azınlık grubu 250000 civârındaki Çerkez ve Çeçenlerdir Bunlar 19 yüzyılda Rusya’nınKafkasya’yı işgâli üzerine Osmanlılar tarafından Ürdün’e yerleştirilen Kafkasyahlar olup, Ürdün’ün ekonomik ve sosyal hayâtında önemli bir rol oynamaktadırlar Diğer azınlık gruplarıÜrdün Nehrinin batısında yaşayan Asurîler ve Ermenilerdir Ülkede ayrıca az sayıda Kürt, Türk, İranlı ve Yahûdî vardır Etnik azınlıklar Ürdün halkına intibak etmiş olup, büyük çoğunluğu Arapça konuşmakta veya kendi dilinden başka Arapçayı da bilmektedir

İslâmiyet devletin resmî dînidir Müslümanlar nüfûsun % 93’ünü, Hıristiyanlar % 5’ini teşkil ederler Nüfûsun geri kalanı Bahaî, Yahûdî ve Dürzîdir Ürdün halkının % 58’i okuma-yazma bilmektedir Yüksek tahsil kuruluşları 1962’deAmman’da kurulan Ürdün Üniversitesi ve 1976’da İrbid’de kurulan Yermuk Üniversitesidir Ayrıca Mute Üniversitesi ve 1993 kurulan Âlibeyt Üniversitesi çeşitli özel üniversiteler de vardır

Siyâsî Hayat


Ürdün emirlikle yönetilen bir ülkedir Emirler Ürdün’ün ilk emiri Abdullah bin Hüseyin tarafından kurulan Haşimî hânedanındandır Kânunları koyan Millet Meclisi, 30 üyeli bir senato ve 60 üyeli Temsilciler Meclisinden meydana gelmektedir Senato üyeleri Emir tarafından dört yıl süreyle tâyin edilir Temsilciler Meclisi Üyeleri de dört yıl süreyle görev yapmakta olup, seçimle işbaşına gelirler Ürdün, üçü Ürdün Nehrinin batı tarafında, beşi doğu tarafında olmak üzere sekiz vilâyete ayrılmıştır Ürdün 1955’ten îtibâren Birleşmiş Milletlere üyedir

Ekonomi


Ürdün ekonomisi büyük ölçüde dış yardıma bağlı durumdadır Günümüzde bu yardım, petrol üreten Arap ülkelerinden gelmektedir Ekonominin önceden beri belkemiği olan tarım, İsrail’in verimli topraklarının üçte birini işgâl etmesiyle, büyük ölçüde etkilenmiştir Tarım gayri millî hâsılanın % 7 ilâ 8’ini sağlamaktadır Ürdün, gıdâ maddelerinde kendi kendine yeterli durumda değildir Fakat sulanan topraklarda değeri yüksek ihraç bitkileri yetiştirerek ithal ürünlerinin mâliyetini dengelemeye çalışmaktadır

Sulanan topraklarda ve meyve bahçelerinde domates, turunçgiller, muz, incir, üzüm, ceviz gibi birçok bitik ve meyve yetiştirilmektedir Kuru tarım yapılan yerlerde özellikle buğday ve arpa olmak üzere tahıllar ve zeytin yetiştirilir Ülkenin belli başlı hayvanları koyun, keçi ve devedir

Enerji ve su sıkıntısı ekonomik gelişmeyi sınırlamaktadır Tekstil, çimento ve gıdâ sanâyileri gelişmiş durumdadır Turizm ülkeye en fazla döviz sağlayan gelir kaynağı olup, gayri millî hâsılanın % 16’sını teşkil eder Turistlerin aşağı yukarı % 80’i Ortadoğu’dan gelmektedir

Ürdün büyük ölçüde dış ticâret açığı vermektedir Ülke en çok Suudi Arabistan’la ticâret yapmaktadır Tarım ürünleri ve fosfat; Ortadoğu, Hindistan ve Japonya’ya ihraç edilir Ana malzemeler ve tüketim maddeleri Birleşik Almanya, İtalya ve Japonya’dan ithal edilir

Ürdün karayolları 6500 km uzunluğunda olup, bunun 4745 km’si asfalttır Hicaz demiryolu yeniden inşâ edilmiştir Suriye demiryollarına bağlanan ana hatla irtibatlanmak için, fosfat mâdenlerine ve Akabe’ye kadar uzatılmıştır Akabe’de tamâmen modern ve gelişmekte olan bir liman vardır Amman, Akabe ve Zizya’da uluslararası havaalanları vardır

Genel İstatistiki Bilgiler

Konum: Orta Doğu, Suudi Arabistan'ın kuzeybatısı

Coğrafi Konumu: 31 00 Kuzey derecesi, 36 00 Doğu boylamı

Bulunduğu Kıta: Orta Doğu

Yüzölçümü: 92,300 km²

Sınırları: toplam: 1,619 km

Sınır Komşuları: Irak 181 km, İsrail 238 km, Suudi Arabistan 728 km, Suriye 375 km, Batı Şeria 97 km

Denize Kıyısı (Sahil şeridi): 26 km

İklimi: Kuru çöl iklimi Batı kısımlarda Kasım - Nisan ayları arasında yağmur mevsimi yaşanır

Deniz Seviyesinden Yüksekliği: en alçak noktası: Ölü Deniz 408 m

en yüksek noktası: Jabal Ram 1,734 m

Doğal Kaynakları: Fosfat, potas

Arazi Kullanımı: tarıma uygun topraklar: %4

Devamlı Ekilen Alanlar: %1

Otlakları: %9

Ormanlık Arazisi: %1

Diğer Arazileri: %85 (1993 verileri)

Sulanan Arazisi: 630 km² (1993 verileri)

Ülkede Görülme Olasılığı Olan Doğal Afetler: kuraklık

Nüfus: 5,153,378 (Temmuz 2001 verileri)

Nüfus Artış Oranı: %3 (2001 verileri)

Mülteci oranı: 718 mülteci/1,000 nüfus (2001 tahmini)

Bebek Ölüm Oranı: 2036 ölüm/1,000 doğan bebek (2001 tahmini)

Ortalama Hayat Süresi: Toplam Nüfusun: 7753 yıl

Erkeklerde: 751 yıl

Kadınlarda: 8012 yıl (2001 verileri)

Ortalama Çocuk Sayısı: 329 çocuk/1 kadın (2001 tahmini)

HIV/AIDS - hastalıklarına yakalanan yetişkin sayısı: %002 (1999 verileri)
Ulus: Ürdünlü

Nüfusun Etnik Dağılımı: Arap %98, Diğer %2

Din: Sünni Müslümanlar %92, Hıristiyan %6, diğer %2 (2000 verileri)

Diller: Arapça (resmi), İngilizce

Okur Yazar Oranı: 15 yaş ve üzeri için veriler

Toplam Nüfusta: %866

erkekler: %934

kadınlar: %794 (1995 verileri)

GSYİH: Satınalma Gücü paritesi - 173 milyar $ (2000 verileri)

GSYİH - reel büyüme: %2 (2000 verileri)

GSYİH - sektörel bileşim: tarım: %3
endüstri: %25

hizmet: %72 (1998 verileri)

Enflasyon oranı (tüketici fiyatlarında): %07 (2000 verileri)

İş Gücü: 115 milyon (1997 verileri)

Sektörlere Göre İşgücü Dağılımı: endüstri %114, ticaret, ağırlama ve yiyecek-içecek işletmeleri %105, yapı %10, ulaşım ve iletişim %87, tarım %74, diğer servisler %52 (1992)

İşsizlik oranı: %15 (1999 verileri)

Endüstri: Fosfat madenciliği, petrol arıtımı, çimento, potas, hafif endüstri, turizm

Endüstrinin büyüme oranı: %38 (2000 verileri)

Elektrik Üretimi: 6657 milyar kWh (1999)

Elektrik Tüketimi: 6594 milyar kWh (1999)

Elektrik İhracatı: 4 milyon kWh (1999)

Elektrik İthalatı: 407 milyon kWh (1999)

Tarım Ürünleri: Buğday, arpa, narenciye, domates, kavun, zeytin, koyun, keçi, kümes hayvanları

İhracat: 2 milyar $ (2000 verileri)

İhracat Ürünleri: Fosfat, gübre, potas, tarım ürünleri, sanayi malları
İhracat Ortakları: Hindistan, Irak, Suudi Arabistan, AB, Endonezya, Birleşik Arap
Emirlikleri, Lübnan, Kuveyt, Suriye, Etiyopya

İthalat: 4 milyar $ (2000 verileri)

İthalat Ürünleri: Ham petrol, ulaşım araçları, gıda, canlı hayvanlar, sanayi malları

İthalat Ortakları: Irak, Almanya, ABD, Japonya, İngiltere, İtalya, Türkiye, Malezya, Suriye, Çin

Dış Borç Tutarı: 8 milyar $ (2000 verileri)

Para Birimi: Ürdün Dinarı (JOD)

Para Birimi Kodu: JOD

Mali Yılı: Takvim yılı

Alıntı Yaparak Cevapla

Haşimî Ürdün Emirliği

Eski 12-03-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Haşimî Ürdün Emirliği



DEVLETİN ADI: Haşimî Ürdün Emirliği

BAŞŞEHRİ: Amman

YÜZÖLÇÜMÜ: 88947 km2

NÜFUSU: 3700000

RESMİ DİLİ: Arapça

DİNİ: İslâm

PARA BİRİMİ: Dinar




Ortadoğu'da bağımsız bir devlet Ürdün batıda İsrâil, kuzeyde Suriye, kuzeydoğuda Irak ve güneydoğuda Suudi Arabistan ile çevrilidir

Târihi






Ürdün'ün târihi çok eski devirlere dayanır Bölgede kurulan ilk devletler arasında Gilead, Amman, Moab ve Edom yer alır MÖ 13 asırda bölgeye İsrâiloğulları hâkim oldu Bu hâkimiyete MÖ 721'de Asurlular tarafından son verildi Asur egemenliği Medlerin MÖ 612'de devleti yıkmasıyla sona erdi MÖ 587'de bölge Bâbil hâkimiyeti altına girdi MÖ 332'de Büyük İskender bölgeyi ele geçirdi Daha sonra bölge sırasıyla Ptolemaios ve Selevkosların hâkimiyeti altına girdi MÖ 64-63 yılları arasında ise Romalılar bölgeyi ele geçirdi Roma'nın ikiye ayrılmasından sonra bölge Bizansın elinde kaldı Bugünkü Ürdün toprakları hazret-i Ömer zamânında Müslümanlar tarafından fethedildi ve halkın çoğu İslâm dînine girdi





Sırasıyla Emevî, Abbâsî, Selçuklu, Eyyûbî ve Memlûk hâkimiyetine girdi Ürdün, Yavuz Sultan Selim Han (1512-1520) zamânında Osmanlı Devletinin bir parçası oldu (1516) Birinci Cihan Harbi sonunda, 400 seneden beri Osmanlı adâleti altında yaşayan Ürdün, 1920'de İngiltere'nin manda yönetimi altına girdi 1921'deEmir Şerif Abdullah, Ürdün Nehrinin doğu tarafındaki topraklarda yarı bağımsız bir emirlik kurdu Bu topraklar Filistin'in üçte ikisini ihtivâ ediyordu İngiltere 1946'daLondra Antlaşması kararları gereğince Ürdün'ün bağımsızlığını tanıdı





Siyonistler ve Araplar o zamanlar İngiliz mandası altında olan Filistin üzerinde hak iddia ediyorlardı İngiltere, Filistin'i paylaştırma plânını BM'ye götürdü Plân Arap Devletleri ve Filistinliler tarafından reddedildi Mayıs 1948'de manda rejimi sona erdiğinde, Ürdün ordusu İsrâil Devletiyle Arap devletleri arasındaki savaşta Filistinlilerin yardımına geldi Ürdün, Kudüs şehrini ve Ürdün Nehrinin batı tarafındaki toprakları işgâl etti Melik Abdullah, işgâl edilmiş toprakları 1950'de Emirliğine resmen ilhak etti Fakat 20 Temmuz 1951'de EmirAbdullah Kudüs'te İngilizlerin kirâlık kâtilleri tarafından şehit edildi Yerine oğlu Talal geçti




Fakat Talal hasta olduğundan tahtını ve tâcını oğlu Hüseyin'e terk etti Emir Hüseyin Mayıs 1953'te göreve başladı Ürdün, 1967 Arap-İsrâil Harbinde, 1948'de kazandığı toprakların hepsini kaybetti 6000 kişi kayıp verdi Savaşın sonunda Ürdün ekonomisi çöküntüye girdi Bu arada 1964'te kurulan Filistin Kurtuluş Teşkilâtı (FKT), İsrail'e karşı yaptığı operasyonlarda Ürdün'ü ana üs seçmişti ve devlet içinde devlet olma tehlikesi gösteriyordu FKT'nin İsrail'e yaptığı saldırılar, İsrail'in Ürdün'ü büyük zararlara sokan misillemeler yapmasına sebep oldu

1971'de Emir Hüseyin Arap ülkelerinin kınamalarına rağmen FKT'nı ülkeden çıkardı Ürdün 1973-1974 Arap-İsrail Harbine katılmadı Fakat 1978'de Mısır-İsrâil Kamp David Antlaşmasını red etmede Arap ülkelerinin çoğuyla birleşti Ürdün Mart 1979'da Mısır ile diplomatik ilişkileri kesen ilk Arap ülkesi oldu Bu politikasını 1984'ten sonra değiştirdi 1980'de başlayan İran-Irak Harbi sırasında Ürdün, Irak'ın başlıca silah kaynağı oldu 1989'da Irak'ın Kuveyt'i işgaline karşı çıkan Ürdün, Amerika'nın Irak'a karşı harekette bulunması üzerine Irak'ı destekledi

Fizikî Yapı

Ürdün toprakları esas îtibâriyle yüksek bir çöl ve dik bir yayladan meydana gelir Arâzinin büyük bölümünün deniz seviyesinden yüksekliği 600 ilâ 900 m arasında değişmekte olup, bâzı yerlerde 1500 m'yi aşar Ülke, Büyük Arabistan Yaylasının bir uzantısı durumundadır Ürdün az da olsa Kızıldeniz'deki Akabe Körfezinde 25 km'lik bir kıyıya sâhiptir




Ülkenin batı kısmını kuzeyden güneye doğru Ürdün Nehri Vâdisi, Lut Gölü ve Vadi-al-Araba kesmekte olup, bu uzantı boyunca Ürdün toprakları deniz seviyesinden aşağıdadır Vadinin genişliği 16 ilâ 23 km arasında değişir ve kenarlarında dik uçurumlara yaslanır Ürdün Nehrine ve Lut Gölüne birçok küçük nehir dökülmekte olup, bunların çoğu yazın kurumaktadır Şimdi İsrail'in işgâli altında bulunan Ürdün Nehrinin batısındaki topraklar verimli olup, doğu tarafa nazaran daha alçaktır Nehrin doğusundaki toprakların beşte dördü çöl hâlindedir Suriye sınırına yakın yerlerin büyük bölümü püskürmüş lâvlarla kaplıdır

İklim




Ürdün'de Akdeniz iklimine benzer bir iklim hüküm sürer Kışlar yağışlı ve serindir Bilhassa yüksek yerler alçaklara göre daha soğuktur Diğer mevsimlerde ise alçaklara göre daha aşırı bir sıcaklık ve kuraklık görülür Ürdün Vâdisinde sıcaklıklar yazın 49°C'ye kadar yükselir Vâdinin doğu tarafındaki ovalarda yıllık yağış ortalaması 200 mm civarındadır Ülkenin batı kısmında yağış miktarı yılda 380 ilâ 640 mm arasındadır Lut Gölü yakınlarında yağış oldukça az olup, yılda 127 mm civarındadır

Tabiî Kaynaklar



Ürdün'de kayda değer bir bitki örtüsü olmayıp, büyük bölümü çöllerle kaplıdır Ülkenin en önemli yeraltı zenginlikleri fosfat ve potasdır En büyük fosfat yatakları Vâdiel-Hasa ve Amman'ın hemen kuzeydoğusundadır Lut Gölündeki potas kaynakları dünyâda ilk sıralarda yer almaktadır Bunlardan başka Akabe yakınlarında ticârî kıymete sâhip bakır yatakları bulunmuştur

Nüfus ve Sosyal Hayat

3700000 nüfuslu Ürdün halkının % 62'si şehirlerde, % 35'i köylerde, % 3'ü göçebe olarak yaşar Ülkenin en büyük şehirleri 1500000 nüfuslu başşehir Amman ve 634200 nüfuslu İrbid'dir Sürekli olarak şehirlere göç vardır Hükümet bunu önleme çâreleri aramakta olup, köylülere ve bedevîlere daha büyük hizmetler götürmekte ve daha büyük ekonomik imkânlar tanımaktadır




Ürdünlülerin büyük çoğunluğu Arap'tır Ürdün Nehrinin batı tarafına yerleşen İsraillilerden sonra, en büyük azınlık grubu 250000 civârındaki Çerkez ve Çeçenlerdir Bunlar 19 yüzyılda Rusya'nınKafkasya'yı işgâli üzerine Osmanlılar tarafından Ürdün'e yerleştirilen Kafkasyahlar olup, Ürdün'ün ekonomik ve sosyal hayâtında önemli bir rol oynamaktadırlar Diğer azınlık gruplarıÜrdün Nehrinin batısında yaşayan Asurîler ve Ermenilerdir Ülkede ayrıca az sayıda Kürt, Türk, İranlı ve Yahûdî vardır Etnik azınlıklar Ürdün halkına intibak etmiş olup, büyük çoğunluğu Arapça konuşmakta veya kendi dilinden başka Arapçayı da bilmektedir

İslâmiyet devletin resmî dînidir Müslümanlar nüfûsun % 93'ünü, Hıristiyanlar % 5'ini teşkil ederler Nüfûsun geri kalanı Bahaî, Yahûdî ve Dürzîdir Ürdün halkının % 58'i okuma-yazma bilmektedir Yüksek tahsil kuruluşları 1962'deAmman'da kurulan Ürdün Üniversitesi ve 1976'da İrbid'de kurulan Yermuk Üniversitesidir Ayrıca Mute Üniversitesi ve 1993 kurulan Âlibeyt Üniversitesi çeşitli özel üniversiteler de vardır

Siyâsî Hayat




Ürdün emirlikle yönetilen bir ülkedir Emirler Ürdün'ün ilk emiri Abdullah bin Hüseyin tarafından kurulan Haşimî hânedanındandır Kânunları koyan Millet Meclisi, 30 üyeli bir senato ve 60 üyeli Temsilciler Meclisinden meydana gelmektedir Senato üyeleri Emir tarafından dört yıl süreyle tâyin edilir Temsilciler Meclisi Üyeleri de dört yıl süreyle görev yapmakta olup, seçimle işbaşına gelirler Ürdün, üçü Ürdün Nehrinin batı tarafında, beşi doğu tarafında olmak üzere sekiz vilâyete ayrılmıştır Ürdün 1955'ten îtibâren Birleşmiş Milletlere üyedir

Ekonomi

Ürdün ekonomisi büyük ölçüde dış yardıma bağlı durumdadır Günümüzde bu yardım, petrol üreten Arap ülkelerinden gelmektedir Ekonominin önceden beri belkemiği olan tarım, İsrail'in verimli topraklarının üçte birini işgâl etmesiyle, büyük ölçüde etkilenmiştir Tarım gayri millî hâsılanın % 7 ilâ 8'ini sağlamaktadır Ürdün, gıdâ maddelerinde kendi kendine yeterli durumda değildir

Fakat sulanan topraklarda değeri yüksek ihraç bitkileri yetiştirerek ithal ürünlerinin mâliyetini dengelemeye çalışmaktadır Sulanan topraklarda ve meyve bahçelerinde domates, turunçgiller, muz, incir, üzüm, ceviz gibi birçok bitik ve meyve yetiştirilmektedir Kuru tarım yapılan yerlerde özellikle buğday ve arpa olmak üzere tahıllar ve zeytin yetiştirilir Ülkenin belli başlı hayvanları koyun, keçi ve devedir
Enerji ve su sıkıntısı ekonomik gelişmeyi sınırlamaktadır Tekstil, çimento ve gıdâ sanâyileri gelişmiş durumdadır Turizm ülkeye en fazla döviz sağlayan gelir kaynağı olup, gayri millî hâsılanın % 16'sını teşkil eder Turistlerin aşağı yukarı % 80'i Ortadoğu'dan gelmektedir

Ürdün büyük ölçüde dış ticâret açığı vermektedir Ülke en çok Suudi Arabistan'la ticâret yapmaktadır Tarım ürünleri ve fosfat, Ortadoğu, Hindistan ve Japonya'ya ihraç edilir Ana malzemeler ve tüketim maddeleri Birleşik Almanya, İtalya ve Japonya'dan ithal edilir

Ürdün karayolları 6500 km uzunluğunda olup, bunun 4745 km'si asfalttır Hicaz demiryolu yeniden inşâ edilmiştir Suriye demiryollarına bağlanan ana hatla irtibatlanmak için, fosfat mâdenlerine ve Akabe'ye kadar uzatılmıştır Akabe'de tamâmen modern ve gelişmekte olan bir liman vardır Amman, Akabe ve Zizya'da uluslararası havaalanları vardır

Alıntı Yaparak Cevapla

Petra Antik Kenti... İki bin yıllık sır... ..

Eski 12-03-2009   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Petra Antik Kenti... İki bin yıllık sır... ..







Petra Antik Kenti
İki bin yıllık sır

PETRA ANTİK KENTİ (ÜRDÜN)





Dünyanın yeni 7 harikası; Ürdün'deki Petra Antik Kenti, Çin Seddi, Brezilya'daki Kurtarıcı İsa Heykeli, Peru'daki Machu Picchu Antik Kenti, Meksika'daki Chichen Itza Piramidi, İtalya'nın Roma kentindeki Kolezyum ve Hindistan'daki Tac Mahal anıtmezarı şeklinde sıralandı

PETRA ANTİK KENTİ Ürdün'ün Lut Gölü ile Akabe Körfezi arasındaki toprakları üzerinde yer alan antik kenttir MÖ 400 ile MS 106 yılları arasında Nebatiler'e başkentlik yapmıştır

Roma İmparatorluğu tarafından işgal edilene kadar başkent olarak varlığını sürdürmüştür MS 400 yıllarından sonra deprem ve ekonomik sıkıntılardan dolayı kent gözden düşmüş ve zaman içinde unutulmuştur 1812 yılında İsviçreli gezgin Johann Burckhardt tarafından kent tekrar bulunmuştur Petra antik kentinde tiyatro, tapınak, ev, gibi yapılar kireç taşına oyularak yapılmıştır el-Khazna ve Roma döneminde yapılan anfitiyatro en bilinen yapılardır 2 bin yıllık bir sırrı saklıyor Ürdün çölleri Sapasağlam ama insansız evler, gülkurusu rengindeki kayalara oyulmuş dev binalar, hiç ummadıkları anda şiddetli bir sesle helak olan Semud kavminin feci akıbetini fısıldıyor ziyaretçilerine


HzSalih Peygamberin yaşadığı yer olarak ta bilinen ve Ortadoğu'nun en görülmeye değer turistik cazibesi Petra, Ürdün'ün Lut Gölü ile Akabe Körfezi arasındaki toprakları üzerinde yer alan antik kenttirPetra ile ilgili Ürdündeki yaygın kanı ise Kuranı Kerimde yok edildiği bildirilen kavimlerden Semudun yurdu olduğu yönünde Semud kavminin yurdu Kuranda Hicir ismiyle anılıyor



6 Aralık 1985 tarihinde UNESCO tarafından Dünya Kültürel Mirası listesine dahil edilmiştir Peru'da yer alan Machu Picchu ile kardeş şehirdir 7 Temmuz 2007 tarihinde, Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan biri olarak seçilmiştir


Haçlı Seferleri nin ardından tarihin derinliklerine gömülen ve unutulan Petra, Burckhardt tarafından yeniden keşfinden sonra arkeologların başlıca çalışma alanları içerisinde yer aldı Kayıtlara göre milattan önce 4 yüzyılda bütün Mezopotamya yı tehdit eden Persler den kaçan Nebatiler, ulaşılması çok zor olan Musa Vadisi ne sığınırlar Çöl düzlüğünün ve uçsuz bucaksızlığının içinde yer yer kayalara oyulmuş, aralarına dolanmış, üzerlerine çıkmış taştan bir antik şehir inşa ederler Ölü Deniz in 80 km güneyinde, Arap çölünün kenarındaki bu antik şehrin; anfi tiyatrosu, tapınakları, sarayları ve mezarları vardı ki bunların tamamı kaya bloklarının oyulması suretiyle inşa edilmişti

Putperestlikleri ile bilinen Nebatiler tanrıları Duşara için dev tapınaklar inşa etmişlerdi Kullandıkları dil Arapça nın temellerini teşkil eden Nebatilerle ilgili bilgilere Eski Ahit in Tekvin bölümünde de rastlanıyor Eski Ahit te Nebayot denilen halkın, Hz İbrahim in oğlu İsmail in 12 oğlundan en büyüğünün soyu olduğundan ve bu 12 soyun köyleri ile, obaları ile Mısır a kadar olan topraklarda oturduklarından söz edilmekte

Yaklaşık 100 kilometrekare alana yayılan Petra Antik Kentini hakkıyla gezmek, tüm tepelerine tırmanıp, tüm vadilerinde yürümek istiyorsanız dört beş günü gözden çıkarmak gerekiyor Şehri şöyle bir gezmek bile birkaç güne ancak sığabilir Antik Yunan ve Roma uygarlıklarıyla çağdaş olan Petra her iki kültürün mimarisinden ve sanatından fazlasıyla etkilenmiş Aslında şöyle de denebilir

Petra; Efes türü klasik bir mimarinin Ihlara Vadisi türü kayalık bir dokuya kazınmış halidir Fakat bir farkla; burada her yer gülkurusu renginde Petra Antik Kentini gezmeye başlamadan sizi karşılayan küçük bir köy var Tüm geliri Petra üzerine kurulu Wadi Musa Köyü küçük pansiyonlarla dolu Hatırı sayılır bir parayı ödedikten sonra antik kente girdiğiniz zaman etrafınızı saracak at kiralamak isteyen kişilerle sıkı bir pazarlık yapmakta fayda var

Ama siz de benim gibi fotoğraf çekip her metresini keşfetmek istiyorsanız akşam üzeri bir köşede, ağrıyan ayaklarınıza masaj yapmak zorunda kalabilirsiniz Petra Antik Kentin ilk göze çarpan unsuru Obelisk Mezarlar olacaktır Yaklaşık 40 adet bu tip mezar var ve ardından da Al Madras adı verilen kutsal alana ulaşılıyor Nebati tanrılarından Duşara ya adakların adandığı bu alan sunaklar ve yazıtlarla dolu Buralardan sonra kendinizi dar bir geçitte buluyorsunuz

Yaklaşık üç kilometrelik bu kanyon kaya masifinin tektonik hareketler sonucu yarılmasıyla oluşmuş bir koridor Kayaların yüksekliği zaman zaman 300 metreyi buluyor Grilerin ve sarıların birbirine karıştığı karanlık geçit bitmeye hazırlanırken kayalara dantel gibi oyulmuş sütünlu dev bir yapı çıkar karşınıza Bu Petra nın en büyük süprizlerindendir Hazine olarak bilinen bu yapı adını, korsanların buraya define sakladığını anlatan 19 yy hikayelerinden almıştır ancak aslında bir anıt mezardır Yüksekliği 40 metreyi bulan iki katlı yapı define avcılarının da gazabına uğramış aslında

Petra Antik Kenti nin merkezine yaklaşırken mezarların, anıtların sayısı artıyor Antik tiyatroya gelmeden başlayan ve arkasına doğru devam eden mezarlık, Tiyatro Nekropolü diye biliniyor Doğal bir yamaca yaslanmış 8 bin kişilik antik tiyatro tipik bir Yunan eseri Antik tiyatrodan sonra ise şehrin merkezi sayılan sütunlu yol geliyor Bölgede yaşayan bedeviler buraya Firavunun Kızının Sarayı adını takmışlar Ama ne tarihi ne de arkeolojik olarak bu adın bir karşılığı yok Burada Petra nın en görkemli bölümlerinden birisi olan Nebati krallarının kaya mezarları geliyor

Siz kırmızı kayalardaki görkemli mezarları incelemek isterken bir şeyler satmaya çalışan bedevi çocuklardan yakanızı kurtarabilirseniz taş merdivenlerden zirveye kadar çıkıp etkileyici manzaranın tadını çıkarabilirsiniz Biraz tırmanmayı ve tabii terlemeyi gerektiren yolun sonunda ise Al Deir yani Manastır var Bu dev yapı Bizans devrinde kilise olarak da kullanılmış Yapının bulunduğu noktadan batıda Wadi Araba yı, güneydoğusunda Musa Vadisi ni ve Hz Harun un mezarının bulunduğu Harun Dağı nı göreceksiniz Bir diğer tırmanış ise Madbah Dağı nın üzerine yapılacak Kutsal yoldan bir buçuk saatlik çıkış sizi Petra Antik Kenti nin en kutsal alanına, hayvanların kurban edildiği Adak Meydanı na getirecek Daha ileride ise diğer tarihi kalıntılar var
Petra Antik Kenti gezerken her bir yerine ayrı ayrı hayran olacak, bir medeniyetin son buluşuna şaşıracaksınız Tarih içinizde hissederek oradan ayrılacaksınız





















Alıntı Yaparak Cevapla

Ürdün-Tarihi-Ekonomisi

Eski 02-04-2010   #4
Şengül Şirin
Varsayılan

Ürdün-Tarihi-Ekonomisi



Ürdün-Tarihi-Ekonomisi


Bir Ortadoğu ülkesi olan Ürdün'ün resmi adı Haşimi Ürdün Krallığı'dır Ürdün kuzeydoğuda Suriye, doğuda Irak, güneydoğu ve güneyde Suudi Arabistan ve batıda İsrail ile komşudur

ÜRDÜN'E İLİŞKİN BİLGİLER

RESMİ ADI: Haşimi Ürdün Krallığı

YÖNETİM BİÇİMİ: İki meclisli meşruti monarşi

YÜZÖLÇÜMÜ: 88946 km2

NÜFUS (1992): 3636000

BAŞKENT: Amman

BAŞLICA KENTLER VE NÜFUSLARI (1989): Amman (936300), ez-Zerka (318055), Irbid (167785), er-Reseyfe (72580), es-Salt (47585)
DOĞAL YAPI: Ürdün'ün büyük bölümü yüksekliği 900 metreye varan ve doğuya doğru eğimli olarak inen bir yayladır Batıda Şeria Irmağı'nın vadisine inen dik bir eğim yer alır Ülkenin güneyinde dağlar ve kumtaşı vadileri vardır Güneyde Akabe Körfezi'ne bakan kısa bir kıyışeridi bulunur

BAŞLICA ÜRÜNLER: Fosfat, buğday, sebze, meyve, zeytinyağı

EĞİTİM: 6-14 yaşları arasında zorunludur; ama çok sayıda insan okuma yazma bilmez




Batı kesiminde çıplak Yahuda ve Samaria tepeleri bulunur Daha sonra güneye doğru akarak Lût Gölü'ne dökülen Şeria Irmağı'nın doğusundaki Moab Dağları Lût Gölü'nden sonra güneydeki Petra kentine kadar uzanır Kuzeydeki bereketli yüksek yayla doğudaki çöle doğru gidildikçe alçalır Ormanların yüzyıllardan beri sürekli olarak kesilmesi sonucu Ürdün neredeyse tümüyle ağaçsız kalmış bir ülkedir Ülkenin seyrek doğal bitki örtüsünün büyük bölümünü çalımsı bitkiler oluşturur Güneydeki dağlarda kurt, çakal ve dağkeçisi yaygındır Yüksek kesimlerde yazlar sıcak, kışlar ise soğuk ve yağışlı geçer Şeria vadisinde yaz ayları dayanılmaz ölçüde sıcaktır, kışın sık sık su baskınları görülür (bak ŞERİA IRMAĞi) Çölbölgelerinde ise çok az yağmur yağar Şeria Irmağı'nın batısında kalan Batı Şeria bölgesi 1967'deki Üçüncü Arap-İsrail Savaşı'ndan bu yana İsrail'in işgali altındadır (bak ARAP-İSRAİL SAVAŞLARI)

Ürdün'ün nüfusunun büyük bölümü Arap ve Müslüman'dır Yalnızca yüzde 5'lik bir kesim Rum Ortodoks Kilisesi'ne bağlıdır Ülkede resmi dil Arapça'dır Ürdün'de nüfusun yarısından biraz daha az bölümü, çiftçilikle geçinir Başlıca ürünler buğday ve arpadır; vadilerde sebze, meyve, üzüm ve zeytin de yetiştirilir Keçi, koyun, sığır ve deve yetiştiriciliği yapılmasına karşın otlakların sayısı çok azdır Sanayinin gelişmekte olduğu ülkede, gübre yapımında kullanılan fosfat dışında demir, fosfor, manganez ve bakır gibi mineraller çıkarılır Lût Gölü'nün çok tuzlu olan suyundan da bazı kimyasal maddeler elde edilir Ürdün'ün en büyük gelir kaynaklarından biri de turizmdir Her yıl birçok turist, ilk Hıristiyanların kurduğu yerleşim merkezlerinin de bulunduğu tarihsel bölgeleri görmeye gelir




Ürdün'ün başkenti ve en büyük kenti Amman'dır (bak Amman) Öbür altı büyük kentten Doğu Kudüs, Nablus, Hebron ve Cenin Batı Şeria'dadır Gene Batı Şeria'da bulunan tarihsel Beytlehem ve Ceriko (Eriha) kentleri ise köyden biraz daha büyüktür (bak BEYTLEHEM) Hicaz Demiryolu'nun güney ucu yakınındaki eski Petra kentinde kayalara oyulmuş ev, tapınak ve mezar kalıntıları bulunur Hicaz Demiryolu'nun güney ucundan başlayan bir karayolu Kızıldeniz'in bir kolu olan Akabe Körfezi üzerindeki Akabe limanına bağlanır Başkent Amman'ın Kudüs'le ve Suriye'nin başkenti Şam'la karayolu bağlantıları vardır

Tarih






Ürdün, çok eski bir yerleşim yeri üzerine kurulmuş bir 20 yüzyıl ülkesidir Ürdün vadisi tarihteki en eski yerleşim bolgelerin-dendir Ülke, özellikle Hıristiyanlık'ın doğup geliştiği yer olması açısından büyük önem taşır Ürdün İsrailoğullan, Asurlular, Medler ve Persler gibi değişik krallıkların egemenliklerinden sonra İÖ 1 yüzyılda Roma İmpara-torluğu'nun bir parçası oldu İS 7 yüzyıldaAraplar'ın eline geçen Ürdün, 16 yüzyılda Osmanlı Imparatorluğu'nun yönetimine girdi I Dünya Savaşı'nın sonuna kadar da Osmanlı Imparatorluğu'nun bir parçası olarak kaldı




Osmanlılar 20 yüzyılın başlarında ülkede denetimlerini artırmak amacıyla Hicaz De-miryolu'nu yaptılar 1916'da Araplar, İngiliz subayı Thomas Edward Lawrence'ın kışkırtmaları ile Osmanlılar'a karşı ayaklandılar (bak Lawrence, T E) I Dünya Savaşı sonrasında Filistin İngiltere'nin manda yönetimine verildi Şeria Irmağı'nın doğusundaki Maveraü'l-Ürdün devrik Suriye Kralı I Fay-sal'ın kardeşi Abdullah'ın işgaline uğradı İngilizler Abdullah'ı Maveraü'l-Ürdün'ün başına geçirdiler Başlangıçta İngilizler'in yönlendirdiği Maveraü'l-Ürdün 1946'da Haşimi Ürdün Krallığı adını aldı Abdullah da Ürdün kralı olarak taç giydi




1948'de Arap devletleri ile Filistin'deki Yahudiler arasında savaş başlayınca Arap Lejyonu olarak bilinen Ürdün ordusu Eski Kudüs ile Yahuda ve Samaria tepelerini ele geçirdi İsrail'den kaçan Araplar Ürdün'e yerleştiler ve iki ülke arasında sınır çatışmaları baş gösterdi 1953'te Kral Hüseyin babasının yerine yönetime geçti 1958'de Ürdün ve Irak federal birlik kurmak için çalışmalara başladılar Ama, Irak'ta krallık devrilip cumhuriyet ilan edilince bu çalışmalar yarım kaldı Ürdün'de de krallığın devrilmesi İngiltere'nin yardımıyla engellenebildi Ürdün 1967'de, Mısır ve Suriye ile birlikte İsrail'e karşı savaşa girdi Özellikle Kudüs'te yoğunlaşan şiddetli çarpışmalardan sonra Ürdün ordusu yenildi ve İsrail Batı Şeria bölgesinin tamamını ele geçirdi İsrail'in işgal ettiği Batı Şeria bölgesi Ürdün'ün topraklarının yüzde 6'sını, tarım alanlarının yarısını kapsar Bu topraklarda yaşayan insanlar da Ürdün nüfusunun üçte birini oluşturur





Ürdün hükümeti daha sonraları Ürdün'ü İsrail'e karşı bir üs olarak kullanan Filistinli gerillalara karşı çok sıkı önlemler aldı; hatta 1971'de ülkedeki bütün Filistin üslerini kaldırdı 1972'de Kral Hüseyin Filistinliler'in yaşadığı toprakları da kapsayan "Birleşik Arap Krallığı" planını ortaya attı Gördüğü tepki üzerine bu plandan vazgeçerek Mısır ve Suriye'yle ilişkilerini düzeltmeye çalıştı 1973'teki Dördüncü Arap-İsrail Savaşı'na bir ölçüde katıldı Daha sonra Filistin Kurtuluş Örgütü'nü (FKÖ) Filistinliler'in tek temsilcisi olarak kabul etti 1988'de de Batı Şeria üzerindeki bütün haklarını FKÖ'ye bıraktı Şubat 1989'da Ürdün, Irak, Mısır ve Yemen Arap Cumhuriyeti bir araya gelerek Arap İşbirliği Konseyi'ni oluşturdular Aynı yılın kasım ayında ise 1967'den bu yana ilk parlamento seçimleri yapıldı

Irak'ın 2 Ağustos 1990'da Kuveyt'i işgal etmesi Ürdün'ü siyasal ve ekonomik güçlüklerle karşı karşıya getirdi Ayrıca Irak'a müdahaleden yana olan Mısır ve Suudi Arabistan'dan sert tepki gördü Kral Hüseyin Irak birliklerini geri çekilmeye zorlama çareleri arayan Arap diplomasisinin başını çektiyse de Batılı ülkelerin eleştirilerine uğradı İçeride ise halk Saddam Hüseyin'e destek verilmesi yönünde yönetimi ağır bir baskı altında bıraktı Bozulan ekonomi Irak ve Kuveyt'ten 650 bin kişiye varan mültecinin akınıyla çökmenin eşiğine geldi Dış ticaretinin büyük bölümünü Irak'la yapan Ürdün, BM Güvenlik Konseyi'nin Irak'a karşı ambargo kararına isteksiz bir biçimde uymayı kabul etti Buna karşılık Avrupa Topluluğu'ndan (AT) hibe ve kredi biçiminde büyük bir yardım almayı başardı

Körfez Savaşı'ndan sonra Ürdün yönetimi Ağustos 1991'de Ortadoğu barış görüşmelerine katılarak Batılı müttefikler ve Arap dünyasıyla ilişkilerini bir ölçüde düzeltti Bu arada siyasal bunalımın ülke içine yansıması yeni bir hükümetin kurulmasını getirdi Yeni hükümet parlamentodaki muhalefeti yatıştırmaya yönelik bir politika izledi Temmuz 1988'den beri Filistin Kurtuluş Orgütü'yle (FKÖ) kesik olan resmi ilişkiler 1992'de yeniden kuruldu

Haziran 1992'de anayasa niteliğindeki Ulusal Berat'ın kabul edilmesinin ardından, Ağustos 1992'de çıkarılan bir yasayla 1957'den beri yasak altında olan siyasal partilerin yasallaşması yolu açıldı Böylece şeriatçılardan serbest piyasa yanlılarına kadar uzanan geniş bir parti yelpazesi ortaya çıktı Ardından, çok partili genel seçimlerin Kasım 1993'te yapılmasına karar verildi






Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.