Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kanuni, padişahlarımız or, sultan, süleyman

Padişahlarımız/ Kanuni Sultan Süleyman

Eski 04-30-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Padişahlarımız/ Kanuni Sultan Süleyman



KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN


HAYATI

Kanûnî Sultan Süleyman 27 Nisan 1495 Pazartesi günü Trabzon'da doğdu Babası Yavuz Sultan Selim, annesi Hafsa Hatun'dur Hafsa Hatun Osmanlı ya da Çerkezdir Kanûnî Sultan Süleyman yuvarlak yüzlü, ela gözlü, geniş alınlı, uzun boylu ve seyrek sakallıydı

Kanûnî Sultan Süleyman devri, Türk hakimiyetinin doruk noktasına ulaştığı bir devir olmuştur Babası Yavuz Sultan Selim, onu küçük yaşlardan itibaren çok titiz bir şekilde yetiştirmeye başladı Benzeri görülmemiş bir terbiye ve tahsil gördü İlk eğitimini annesinden ve ninesi Gülbahar Hatun'dan (Yavuz Sultan Selim'in annesi) aldı Yedi yaşına gelince tahsil için İstanbul'a, dedesi Sultan İkinci Bayezid'in yanına gönderildi Şehzade Süleyman, burada Karakızoğlu Hayreddin Hızır Efendi'den tarih, fen, edebiyat ve din dersleri alırken, savaş teknikleri konusunda da öğrenim görüyordu

15 yaşına kadar babası Yavuz Sultan Selim'in yanında kalan Şehzade Süleyman, kanunlar gereği sancak istemesi üzerine, önce Şarki Karahisar'a oradan da Bolu, kısa bir süre sonra da Kefe sancakbeyliğine tayin edildi (1509)

Yavuz Sultan Selim'in 1512 de tahta geçmesi üzerine İstanbul'a çağırılan Şehzade Süleyman, babasının kardeşleriyle mücadeleleri sırasında İstanbul'da kalarak babasına vekalet etti Bu sırada Saruhan sancakbeyliğinde de bulundu Babası Yavuz Sultan Selim'in ölümü üzerine, 30 Eylül 1520'de 25 yaşındayken Osmanlı tahtına geçti

Kendisinden başka erkek kardeşi olmadığı için tahta geçişi kolay ve çatışmasız oldu Çok ciddi ve kendinden emin bir padişah olan Kanûnî Sultan Süleyman, azim ve irade sahibiydi Yapacağı işlerde hiç acele etmez, gayet geniş düşünür ve verdiği emirden asla geri dönmezdi İş başına getireceği adamlara, kabiliyet derecelerine göre görev verirdi Zigetvar kuşatmasını idare ederken, 7 Eylül 1566 yılında 71 yaşında vefat etti

Kendisine "Kanûnî" denmesi, yeni kanunlar icad etmesinden değil, mevcut kanunları yazdırtıp çok sıkı bir şekilde tatbik etmesinden dolayıdır Kanûnî Sultan Süleyman adaleti seven bir padişahtı Mısır'dan gelen vergiyi haddinden fazla bulup, yaptırdığı araştırma sonunda halkın zulme uğradığını düşünmesi ve Mısır Valisini değiştirmesi bunun açık kanıtıdır

Kanûnî Sultan Süleyman, tahta çıktığı sırada Osmanlı Devleti dünyanın en zengin ve en güçlü devleti konumundaydı Babasının ölümü ve kendisinin padişah olması, "Arslan öldü, yerine kuzu geçti" diye düşünen Avrupalıları sevindiriyordu Ancak Avrupalılar, çok geçmeden hayal kırıklığına uğradılar

Büyük bir devlet adamı olan Kanûnî Sultan Süleyman aynı zamanda ünlü bir şairdi Meşhur şiirlerinden birisi şudur:

"Halk içinde muteber bir şey yok devlet gibi,
Olmaya devlet cihanda, bir nefes sihhat gibi
Saltanat dedikleri bir cihan kavgasıdır,
Olmaya baht ü saadet dünyada vahdet gibi"


Erkek çocukları: İkinci Selim, Bayezid, Abdullah, Murad, Mehmed, Mahmud, Cihangir, Mustafa

Kız Çocukları: Mihrimah Sultan, Raziye Sultan




İÇ İSYANLAR

Kanûnî Sultan Süleyman, padişahlığının ilk yıllarında bazı iç isyanlarla uğraştı Mısır'ın fethinden sonra Yavuz Sultan Selim'in Şam Valisi olarak atadığı Canbirdi Gazeli'nin çıkardığı isyan bunlardan ilkidir

Amacı Memlük devletini yeniden kurmak olan Canbirdi Gazeli, 1521 yılının Ocak ayında Dulkadiroğulları'ndan Şehsuvaroğlu Ali Bey komutasındaki Osmanlı kuvvetleri tarafından bozguna uğratılarak yakalandı ve idam edildi

Kanûnî Sultan Süleyman, sonraki yıllarda yine Mısır'da sadrazamlık hakkının kendisinde olması gerektiğini savunan Ahmet Paşa, Anadolu'da Safevilerin desteğiyle ortaya çıkan Kalender Çelebi ve vergi sistemini bahane ederek ayaklanan Baba Zünnun (1527) isyanlarıyla uğraştı Çıkan tüm bu isyanlar Osmanlı kuvvetleri tarafından başarıyla bastırıldı



ŞARLKEN VE AVRUPA

Alman İmparatoru Şarlken'in amacı tüm Avrupa'da hakimiyet sağlamaktı Şarlken, fikirlerine karşı çıkan Fransa Kralı Fransuva'yı esir aldı

Fransa Kralının annesi Düşes Dangolen, Kanûnî'ye bir mektup yazarak yardım istedi

Bunun üzerine Kaptan-ı Derya Barboros Hayreddin Paşa Fransa'nın Akdeniz kıyısındaki şehri Nis'e giderek Şarlken'in donanmasını yendi Hem Fransa'yı hem de Fransua'yı kurtardı

Seferleri


MACARİSTAN SEFERİ

Kanûnî Sultan Süleyman, bunun üzerine Almanya seferine çıktı Budin'i geri alıp Estergon'a kadar ilerleyen Osmanlı kuvvetleri, Avusturya ve Almanya içlerine akınlar düzenledi Yedi ay süren Almanya seferi sırasında Avusturya'da bir çok kasaba, şehir ve kale fethedildi

Avusturya, yapılan bu savaşlar sonunda harap ve bitkin bir hale geldi Bunun üzerine Ferdinand barış istedi İmzalanan İstanbul Antlaşması ile Ferdinand ve Şarlken'in hem Macaristan, hem de tüm Avrupa'yı ele geçirme çabaları sonuçsuz kaldı (22 Temmuz 1533)

Ferdinand'ın Macaristan üzerinde ki emellerinden vazgeçmeye niyeti yoktu Jan Zapolya ölmüş, yerine oğlu Sigismund geçmişti Bundan istifade eden Ferdinand Budin'i kuşattı Bunun üzerine 1540 yılında Kanûnî tekrardan Macaristan seferine çıktı ve çok güçlü bir orduyla birlikte Budin'e girdi Sigismund'u Erdel Beyliği'ne atadı ve Macaristan'ı Osmanlı Devleti'ne bağlı Budin eyaleti haline getirdi Süleyman Paşa bu bölgenin beylerbeyliğine atandı

Avusturya'nın elinde sadece kuzey Macaristan kaldı Kanûnî döneminin önemli siyasi olaylarından olan Osmanlı-Macaristan, Almanya, Avusturya ilişkileri Kanûnî'nin ölümüne kadar devam etti



MALTA SEFERİ

Rodos'un fethinden sonra Malta'ya yerleştirilen Sen Jan şövalyeleri Osmanlı için bir tehlike oluşturuyordu

Trablus ve Cezayirin güvenliği için Malta'nın alınması gerekiyordu Yapılan kuşatma sırasında Turgut Reis şehit oldu Malta alınamadı (1565)



HİNT SEFERİ

Coğrafi keşiflerden sonra sömürge arayışları başlamış, Portekiz ve İspanya pek çok sömürge elde etmişlerdi Portekizliler Kızıldeniz ve Hint ticaret yollarına hakim olmaya çalışıyorlardı

Ümit Burnu'nun bulunması, Osmanlıların baharat ticaretine de büyük darbe vurmuştu Kanûnî Sultan Süleyman döneminde bu sebeplerden ötürü, dört kez Hint deniz seferi düzenlendi ancak, Osmanlı donanmasının okyanus şartlarına uygun olmaması yüzünden bu seferlerden hiçbirisinde tam başarı sağlanamadı

1551 yılında düzenlenen İkinci Hint Seferinde Osmanlı donanmasının başında Piri Reis vardı Türk denizcilik tarihinde önemli bir yere sahip olan Piri Reis, bu sefer sırasında Maskat'ı almış ve Portekiz donanmasını büyük bir bozguna uğratmıştı Ancak, Portekizlilerin Basra Körfezi'ni kapatacaklarını düşünerek, donanmayı Basra'da bırakıp ganimetlerle geri döndüğü için Piri Reis Mısır'da idam edilmiştir

Ancak yine de Yemen, Eritre, Sudan sahilleri ve Habeşistan'ın bazı kısımları Osmanlı topraklarına katıldı Arap yarımadası tamamen Osmanlı denetimine girdi Kızıldeniz yabancı güçlere kapatılarak Osmanlı egemenliği sağlandı

Fetihler / Zaferler


BELGRAD'IN FETHİ

Kanûnî Sultan Süleyman tahta çıktığında Avrupa'nın en güçlü devleti Roma-Germen İmparatorluğu (Almanya) idi Almanya İmparatoru Şarlken Macaristan'a hakim olmak için Macar kralı ile yakın akrabalık ilişkileri kurmuştu Macar Kralı İkinci Lui, Şarlken'e güvenerek vergilerini ödemiyor kendisine gönderilen Osmanlı elçilerini öldürtüyordu

Fatih Sultan Mehmed, Avrupa'da düzenlediği seferlerde Sırbistan'ı almıştı Ancak stratejik bir öneme sahip Macaristan alınamamıştı Kanûnî Sultan Süleyman Macaristan'ı almak üzere harekete geçti Belgrad, karadan ve Tuna ırmağındaki Osmanlı donanması tarafından kuşatıldı Şehir, gayet iyi savunulmasına rağmen teslim olmak zorunda kaldı (29 Ağustos 1521) Belgrad Muhafızlığına Balı Paşa getirildi Bu sefer sonunda İstanbul'a gönderilen bazı Belgradlılar kurulan Belgrad köyüne yerleştirildi

Belgrad'ın fethi, Kanûnî Sultan Süleyman'ın ilk fethidir

Belgrad, bundan sonraki yıllarda Osmanlı Devleti'nin Avrupa'ya açılan en büyük kapısı oldu Bu sebeple Belgrad'a "Darü'l-cihad" denildi



RODOS'UN FETHİ

Avrupalılar Akdeniz'deki Rodos, Kıbrıs, Girit, Malta gibi adalara hakim olmuşlar, açık denizlerde keşifler yapmışlar ve denizlerde güçlerini arttırmışlardı Kanûnî döneminde denizciliğe önem verildi ve büyük başarılar elde edildi

Kanûnî döneminde Rodos adası, Sen Jan şövalyelerinin elindeydi Şövalyeler korsanlık yapıyor, Türk donanmasına zarar veriyorlardı 1522 yılında düzenlenen seferle Rodos fethedildi



CEZAYİR'İN KATILIŞI

Cezayir 1516'da Baba Oruç ve kardeşi Hızır Reis (Barbaros) tarafından İspanyollar'dan alınmıştı 1518'de Barbaros, Cezayir'in hükümdarı olmuştu Daha önce Yavuz bu iki denizcinin kendisinden yardım istemesi üzerine onlara iki kadırga ve levent vermişti

Kanûnî, Barbaros Hayreddin Paşa'yı İstanbul'a çağırdı ve Kaptan-ı Deryalığa getirdi(1533) Böylece, Cezayir Osmanlı topraklarına katıldı Barbaros Ege denizinde Venediklilerin elinde bulunan adaları aldı



TRABLUSGARP'IN ALINIŞI

Şarlken, Trablusgarb'ı aldıktan sonra buraya Sen Jan Şövalyeler'ini yerleştirmişti Barbaros'un Preveze Deniz Zaferini kazanması ve Venediklilerin Osmanlılarla barış imzalamaları Şarlken ve Papa'yı kızdırmıştı Hazırlanan Haçlı donanması Cezayir'e saldırdı ancak, Osmanlı donanması karşısında bozguna uğradı (1541)

Barbaros'un yetiştirdiği Turgut Reis Trablusgarb'ı karadan ve denizden kuşatarak aldı Ayrıca bu seferle Bingazi de Osmanlı ülkesine katıldı (1551)



CERBE SAVAŞI

Turgut Reis'in İspanyollar'ın elinde bulunan Cerbe adasını kuşatması üzerine, Andrea Doria komutasındaki bir Haçlı donanması İspanyollara yardıma geldi Yapılan Cerbe Deniz Savaşında büyük bir zafer kazanıldı Cerbe Osmanlılara geçti (1559)



MOHAÇ SAVAŞI

Şarlken'in büyük bir tehlike olmaya başladığını gören Kanûnî Sultan Süleyman, Fransuva'nın da ısrarı üzerine Şarlken'e karşı savaş açmaya karar verdi Osmanlı ordusu Tuna nehrini geçerek Macaristan'a girdi

29 Ağustos 1526'da Macar ordusuyla Mohaç'ta yapılan savaşta Macar ordusu iki saatte dağıldı Mohaç Savaşı parlak ve şanlı bir zaferle neticelendi Budin (Budapeşte) alındı

Macaristan, Osmanlı Devleti'ne bağlı bir krallık haline geldi ve başına Macar soylularından Jan Zapolya getirildi



ZİGETVAR KALESİ

Anadolu'daki iç isyanlarla ve Doğu'da İran Devleti ile uğraşan Kanûnî Sultan Süleyman, 1566'da son seferine yine Macaristan üzerine çıktı

Zigetvar kalesi kuşatıldı, ancak kuşatma devam ederken Kanûnî Sultan Süleyman vefat etti Osmanlı Devleti'ni zaferden zafere taşıyan Kanûnî Sultan Süleyman'ın ölüm haberine rağmen kale fethedildi (7 Eylül 1566)



PREVEZE DENİZ ZAFERİ

Osmanlıların Akdeniz'de kuvvetlenmeleri ve tüm Ege denizine hakim olmaları Avrupa'yı telaşlandırmıştı Ayrıca devam eden Avusturya ve Macaristan seferleri büyük bir Haçlı donanması hazırlanmasına neden oldu Andrea Doria komutasındaki Haçlı donanmasında Venedik ve Cenevizliler'den başka Malta, Portekiz ve İspanya'ya ait gemiler de bulunuyordu

Haçlı donanması 602, Osmanlı donanması ise sadece 122 parçaydı Preveze körfezinde 27 Eylül 1538'de yapılan savaşta, Barbaros Hayreddin komutasındaki Osmanlı donanması büyük bir zafer elde etti

Tarihe Preveze Deniz Zaferi olarak geçen bu savaş sonunda Akdeniz bir Türk Gölü haline geldi



KAPİTÜLASYONLAR

İlk defa 1352 yılında Cenevizlilere verilen Kapitülasyonlar, darülharb kabul edilen yabancı ülke tüccarına Osmanlı topraklarında ticaret yapma hakkı veriyordu Ancak Osmanlı Devleti ticaret imtiyazlarını siyasi ve diplomatik menfaatleri çerçevesinde kullanarak ittifak yapacağı devletlere vermişti

1535 yılında Fransa ile dostluk havası içerisinde iken Fransızların hazırladığı Kapitülasyon taslağı Osmanlı padişahınca tasdik edilmemişti Bu taslağa göre eşit şartlar ve mütekabiliyet esası getiriliyordu Halbuki Osmanlı Devleti padişahın tek taraflı yemini "Ahdi" ile verildiğinden Ahidname diye adlandırılmıştı ve her padişah değiştiğinde yenilenmesi gerekiyordu

İlk Fransız Kapitülasyonu, Kıbrıs seferi öncesinde 1569 yılında verildi Katolik dünyasına ve Papa ambargosuna karşı ittifak sağlamak için Protestan olan İngiltere'ye 1580'de, Hollanda'ya 1612'de Kapitülasyonlar verildi

Kapitülasyonlarda ticaret yapma hakkının yanı sıra, tüccarın hakları, gümrük vergileri, mahkeme usülleri, yol izinleri, emniyetlerine dair hususlar detaylı olarak belirtildi

Osmanlı devleti zayıfladıkça Kapitülasyon verilen devletlerde giderek çoğaldı ve bunu bir baskı aracı haline getirdiler

Birinci Dünya Savaşı'nın ilanı ile birlikte 1914 yılında tüm protestolara rağmen Kapitülasyonlar tek taraflı olarak kaldırılmıştır



SAFEVİLER

Kanûnî Sultan Süleyman Avrupa'da başarılar kazanırken, Anadolu'da iç isyanlar baş göstermiş, İran'da ise yıkılan Akkoyunlu devletinin yerine kurulan Safevi Devleti, doğuda Osmanlı İmparatorluğu için ciddi tehlike olmaya devam etmişti

Kanûnî Sultan Süleyman, Avrupa'da İstanbul Antlaşmasıyla geçici de olsa barışı sağladıktan sonra, İran üzerine ilk seferine çıktı Safevi Devleti'nin izlediği düşmanca politikalar ve Anadolu'da yaşayan Şiileri kışkırtmaları bu seferin düzenlenmesine neden oldu Tebriz, Azerbaycan ve Hamedan istila edildi Irakeyn seferiyle de Bağdat alındı (1534)

Kanûnî'nin Avusturya'ya sefer düzenlemesinden yararlanmak isteyen Safevi Şahı Tahmasb, kardeşinin Osmanlılara sığınmasını da bahane ederek, Tebriz, Nahçıvan ve Van'ı ele geçirdi Bunun üzerine Kanûnî Sultan Süleyman ikinci defa İran seferine karar verdi Çıkılan İran Seferinden Van ve Tebriz geri alınarak dönüldü (1548) Safeviler (1553) tekrar saldırıya geçtiler Doğu Anadolu'da ilerleyen düşman kuvvetleri Muş'a kadar gelip Erzurum'u kuşattılar Kanûnî Sultan Süleyman üçüncü İran seferine çıktı Revan, Nahçıvan ve Karabağ alındı Zor duruma düşen Şah Tahmasb'ın isteği üzerine barış yapıldı ve Amasya Antlaşması imzalandı (1555)

Bu antlaşmayla, Yavuz döneminden beri süren İran sorunu çözüme kavuştu Doğu Anadolu, Tebriz ve Bağdat Osmanlı hakimiyetinde kaldı Amasya Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu ve İran arasındaki ilk resmi antlaşmadır Ayrıca İslam dünyasında yapılan ilk din barışı özelliği de taşımaktadır



MİMARİ ESERLER

Kanûnî Sultan Süleyman 46 yıl saltanatta kaldı Babası Yavuz Sultan Selim'den 6557000 km kare olarak devraldığı Osmanlı topraklarını 14893000 km kareye çıkardı Kanûnî Sultan Süleyman döneminde imar faaliyetleri devam etti ve ilk iş olarak babası Yavuz Sultan Selim tarafından temelleri atılan İstanbul Sultan Selim Camii'ni tamamladı

Bunun dışında yaptırdığı eserlerden bazıları şunlardır;
Gebze'de Çoban Mustafa Paşa Camii ve Külliyesi,
Afyon Sincanlı Sinan Paşa Camii,
Bozöyük Kasım Paşa Camii



MİMAR SİNAN

Osmanlı imparatorluğunun en parlak devrinin büyük mimarı ve dünya çapında bir sanatkar olan Mimar Sinan, Kanûnî Sultan Süleyman döneminde bir çok eserler verdi

Bunlardan en önemlileri şunlardır;

Halep Hüsrev Paşa Camii,
İstanbul Haseki Külliyesi,
İstanbul Şehzade Camii ve Medresesi,
Üsküdar Mihrimah Camii,
İstanbul Süleymaniye Camii ve Külliyesi,
Tekirdağ Rüstem Paşa Camii ve Külliyesi,
Silivri Kapı İbrahim Paşa Camii,
İstanbul Rüstem Paşa Camii,
İstanbul Sinan Paşa Camii,
Topkapı Kara Ahmet Paşa Camii ve Külliyesi,
Fındıklı Molla Çelebi Camii,
Babaeski Semiz Ali Paşa Camii,
Büyükçekmece Kanûnî Sultan Süleyman Külliyesi ve Köprüsü,
Süleymaniye Tekkesi



KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN
Kanuni’nin Doğu seferinde geçtiği yerleri gösteren harita


Kanuni Sultan Süleyman’ın ölümünde Osmanlı Devleti’nin sınırlarını gösteren harita


Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Padişahlarımız/ Kanuni Sultan Süleyman

Eski 10-06-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Padişahlarımız/ Kanuni Sultan Süleyman



KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN


Kanuni Sultan Süleyman


Yavuz Sultan Selim'in Şark Çıbanı hastalığından ölmesi üzerine oğlu I Süleyman herhangi bir taht kavgasına girmeden padişah olmuştur Çünkü Yavuz'un hayattaki tek oğluydu

DÖNEMİN OLAYLARI VE ÖZELLİKLERİ

A)- İÇ İSYANLAR:

1)- CANBERDİ GAZALİ İSYANI: Yavuz tarafından Suriye Valiliğine atanan eski Memlük komutanlarından Canberdi Gazali, Yavuz'un ölümünü fırsat bilerek ayaklanmış ve ortadan kaldırılmıştır

2)- AHMET PAŞA İSYANI: Kanuni tarafından Mısır'a vali olarak gönderilen Ahmet Paşa ayaklanmış ve ortadan kaldırılmıştır

NOT: Bu iki isyan Memlük Devletini yeniden kurmak amacıyla ortaya çıkmıştır

3)- BABA ZÜNNUN İSYANI: Yozgat'da arazi meselesinden çıkmış gibi gösterilen bir Şii ayaklanmasıdır

4)- KALENDEROĞLU İSYANI: Konya'da Hacı Bektaş-ı Veli soyundan geldiğini ileri süren Kalenderoğlu tarafından çıkarılmış bir şii ayaklanmasıdır


B)- AVRUPA İLE İLİŞKİLER (MACAR,AVUSTURYA,ALMANYA)

1)- BELGRAT'IN ALINMASI(1521):

Macarlar'dan Belgrat'ın alınmasıyla Orta Avrupa'nın kapıları Osmanlılar'a açıldı

2)- RODOS ADASININ FETHİ(1522):

Rodos Sain Jean Şövalyelerinin elinde buluyordu Şövalyeler Akdeniz'deki Türk ticaret gemilerine büyük zararlar veriyorlardı Bu adanın alınmasıyla bu tehdit ortadan kalktı

3)- MOHAÇ MEYDAN SAVAŞI(1526):

AÇIKLAMA: Bu sırada Avrupa'da Kutsal Roma Germen İmparatorluğu(Alman İmp) ve başında da ŞARLKEN bulunmaktaydı Şarlken Avrupa birliğini sağlamak amacıyla İspanya'yı ele geçirmiş, Fransa Kralı Fransuva'yı esir almıştı Fransuva'nın annesinin isteği üzerine, Kanuni Fransa'ya destek olmak için II Macaristan seferine çıktı ve Macarları Mohaç ovasında yendi
Mohaç Meydan Savaşı: Macar ordusuyla yapılan savaşı Osmanlı Devleti kazandı (1526)

Önemi: Bu zaferle Macaristan Osmanlı devletine bağlandı
NOT: Kanuni Macaristan'ı Osmanlı topraklarına katmamış, himaye altına almıştır Bunun nedeni Osmanlıların Kutsal Roma Germen İmparatorluğu ile Osmanlı Devleti arasında bir tampon bölge oluşturmak istemesidir

4)- I VİYANA KUŞATMASI(1529):


Bu sırada Avusturya'nın başında Şarlken'in kardeşi FERDİNAND bulunmaktaydı Ferdinand Osmanlı himayesindeki Macaristan'a saldırınca Kanuni Sultan Süleyman harekete geçerek Viyana'yı kuşattı
Ancak,
a)- Kış mevsiminin yaklaşması,
b)- Ağır topların getirilmeyişi,
c)- Erzağın yetersiz oluşu gibi sebeplerle kuşatmayı kaldırarak İstanbul'a geri döndü

5)- ALMANYA SEFERİ(1532)

Sebebi: Avusturya Kralı Ferdinand'ın Kanuni'nin İstanbul'a geri dönmesinden sonra tekrar Macaristan'a saldırması
Sefer: Kanuni Ferdinand ve Şarlkenle bir meydan savaşı yapmak umuduyla Almanya içlerine kadar ilerledi Ancak Şarlken ve Ferdinand karşısına çıkma cesareti gösteremeyince İstanbul'a döndü

İSTANBUL ANTLAŞMASI(1533):

Ferdinand'ın barış isteği üzerine İLK Osmanlı-Avusturya Antlaşması İstanbul'da imzalandı(1533)
Maddeleri:
1- Avusturya kralı protokol bakımından Osmanlı sadrazamına denk olacak
2- Avusturya elinde tuttuğu Macar toprakları için Osmanlılar'a vergi verecek
Önemi: Bu antlaşma Osmanlı Devleti'nin Orta Avrupa'daki üstünlüğünün bir kanıtıdır
NOT: Bu üstünlük 1606 yılında yine Osmanlı Devleti ve Avusturya arasunda imzalanacak olan ZİTVATOROK antlaşmasıyla sona erecektir

6)- OSMANLI-FRANSIZ İLİŞKİLERİ VE KAPİTÜLASYONLAR (1535)

İlk Osmanlı-Fransız ilişkisi Fransa kralı I Fransuva'nın Almanya İmparatoru (Kutsal Roma Germen) Şarlken ile yaptığı savaşta esir düşmesiyle başlamıştı Bunun üzerine Fransuva'nın annesi dönemin en güçlü devleti Osmanlı Devletinden yardım istemişti(1525) Bunun üzerine Kanuni Macaristan seferine çıkarak Mohaç'da Macarları yenmiş, sonrada Avusturya ve Almanya seferlerine çıkmıştı
Kapitülasyonlar: Ticaret,hukuk, gümrük gibi alanlarda devletlerin birbirlerine tanıdıklar imtiyazlardır
Kanuni Sultan Süleyman 1535'de Fransızlar'la KAPİTÜLASYON antlaşması imzalamıştır

KAPİTÜLASYONLARLA İLGİLİ ÖNEMLİ NOTLAR:

1)- İlk ticari ayrıcalıklar Fatih döneminde Venediklilere verilmiştir
2)- Kanuni'nin Fransızlarla kapitülasyon antlaşması yapmasının nedeni, Şarlken'e karşı Fransa'yı güçlü kılarak, Avrupa hırıstiyan birliğinin oluşmasını önlemekti
3)- Bu antlaşma süresiz değildi İki hükümdarın yaşadığı dönemde geçerli olacaktı Ancak Kanuni'nin ölümünden sonra Fransızlar'ın isteğiyle 5 kez yenilenmiş ve I Mahmut döneminde 1740'da sürekli hale getirilmiştir
4)- Devletin gücünü koruduğu dönemlerde önemli bir sorun yaratmayan kapitülasyonlar, devletin gücünün azalmasına paralel olarak ve Avrupa'da sanayinin gelişmesiyle önemli bir sorun olmuştur
5)- Başlangıçta sadece Fransızlar'a verilen bu haklar genişletilerek, diğer Avrupa devletlerine de verilmiştir
6)- 1923 Lozan Antlaşmasıyla Kapitülasyonlar tamamen kaldırılmıştır

C)- DENİZLERDE GELİŞMELER:

1)- RODOS ADASININ FETHİ(1522):

Rodos Sain Jean Şövalyelerinin elinde buluyordu Şövalyeler Akdeniz'deki Türk ticaret gemilerine büyük zararlar veriyorlardı Bu adanın alınmasıyla bu tehdit ortadan kalktı

2)- BARBAROS HAYRETTİN PAŞA'NIN OSMANLI HİZMETİNE GİRMESİ :

Barbaros Akdeniz'de faaliyet gösteren bir Türk korsanı idi Kuzey Afrika'da başarılar kazanmış ve Osmanlılardan aldığı destek kuvvetlerle CEZAYİR'e sahip olmuştu Osmanlı Donanması, kara ordusu kadar güçlü değildi Bu yüzden Kanuni Sultan Süleyman Barbaros'u Osmanlı Hizmetine girmeye çağırdı Barbaros'un bu teklifi kabul etmesiyle Osmanlı donanması güçlenirken, Cezayir de Osmanlı topraklarına katılmış oldu

3)- PREVEZE DENİZ SAVAŞI(1538):

Barbaros Hayrettin Paşa komutasındaki Osmanlı donanmasıyla, Andrea Dorya komutasındaki Haçlı donanması arasında yapılan bu deniz savaşını Osmanlı Devleti kazandı
Önemi: Preveze deniz zaferiyle Akdenizdeki Osmanlı Egemenliği kesinlik kazanmış, Akdeniz bir Türk gölü haline gelmiştir

4)- NİCE(NİS) KUŞATMASI:

Bu arada Fransa ile Şarlken arasında savaşlar devam ediyordu Barbaros Fransa'ya yardım amacıyla Fransız donanmasıyla birleşerek Nis'i kuşattı ve kaleyi ele geçirdi

5)- TRABLUSGARP'IN ALINMASI(1551):

Sinan Paşa ve Turgut Reis 1551 yılında Malta Şövalyelerinin elindeki Trablusgarp'ı aldı

6)- CERBE DENİZ SAVAŞI (1559):

Andrea Dorya komutasındaki Haçlı Donanması ile Turgut Reis ve Piyale Paşa'nın komutalarındaki Osmanlı kuvvetleri arasındaki bu deniz savaşını Osmanlılar kazandı
Önemi: Bu zaferle Akdenizdeki Osmanlı Egemenliği pekişti

7)- HİNT DENİZ SEFERLERİ (1538-1553)

Sebepleri:

a)- Coğrafi keşifler sonucu baharat yolu önemini yitirmiş, Avrupalılar Ümit Burnu yoluyla ticaret yapmaya başlamışlardı Portekizliler Hint Okyanusu'nda egemenlik kurmuşlardı
b)-Hindistandaki GÜCERAT İSLAM DEVLETİ'nin Portekizliler'e karşı Osmanlılardan yardım istemesi
Seferler: Osmanlı Devleti 1538-1553 yılları arasında bu bölgeye seferler düzenledi Portekizlilerle savaştı Ancak kesin bir üstünlük sağlayamadı Yemen, Aden, Sudan ve Habeşistan'ın bazı kısımları bu seferler sırasında Osmanlı topraklarına katıldı
Hint Seferlerinin Başarısız Olma Sebepleri:
a)- Osmanlı Devlet adamlarının hint yoluna gereken önemi vermemeleri,
b)- Osmanlı gemilerinin Okyanus şartlarına dayanıklı olmaması,
c)- Gücerat Sultanlığının Osmanlı Devleti'ne gereken yardımı yapmaması
NOT: Osmanlı Padişahlarının halife olarak ilk yardım ettikleri müslüman ülke Gücerat'dır


D)- OSMANLI-İRAN (SAFEVİ) İLİŞKİLERİ(1534-1555)

Kanuni Sultan Süleyman Döneminde İran üzerine 1534-1555 yılları arasında üç sefer yapılmış, İran Şahının barış istemesi üzerine savaşlar sona ermiştir Sonuçta İki Devlet arasında AMASYA ANTLAŞMASI imzalanmıştır(1555)
AMASYA ANTLAŞMASI(1555): Bu antlaşmayla Tebriz, Azerbeycan'ın büyük kısmı, Doğu Anadolu ve Irak Osmanlılar'a bırakılmıştır
NOT: Amasya Antlaşması ilk Osmanlı-İran Antlaşmasıdır

KANUNİ'NİN SON SEFERİ VE ÖLÜMÜ:

Kanuni Sultan Süleyman Zigetvar seferini düzenlemiş ve Zigetvar kalesini kuşatma sırasında ölmüştür (1566)



__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.