İnsan İskeletinin Bölümleri |
09-06-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İnsan İskeletinin Bölümleriİnsan İskeletinin Bölümleri İskeleti oluşturan kemikler 4 grupta incelenir Bunlar baş kemikleri, omurga kemikleri, göğüs kemikleri, alt ve üst taraf kemikleridir Baş Kemikleri (Ossa Cranii): Baş kemiklerinin en temel fonksiyonu hayati önemi olan beyni korumaktır Kafatası kemikleri baş ve yüz kemikleri olmak üzere 2 kısımda incelenir Göğüs İskeleti (Toraks): Göğüs iskeleti, kaburgalar (costae) ve göğüs kemiği (sternum) olmak üzere iki kısımda incelenir Omurga dışında göğüste 25 tane kemik bulunur Bunlardan 12 çifti kaburga bir tanesi ise göğüs kemiğidir Sternum önde ve yassıdır Kaburgalar sağ ve solda 12’şer tanedir Kaburgaların hepsi arkada omurga ile bağlantılıdır Önde ise kaburgaların ilk 7 çifti sternuma bağlanır 8,, 9, ve 10 çift kaburgalar 7, çifte bağlanır 11 ve 12 çiftlerin uçları boştadır Kaburgaların sternuma birleştiği yerde kıkırdak doku yer alır Bu sayede göğüs kafesi elastikiyet kazanır Omurga Kemikleri: Vücudun dorsalinde (arkada, sırtta) omurlardan meydana gelmiş, vücudun ağırlığını taşıyan ve destekleyen iskelet bölümüdür Boşluğunda sinir sisteminin önemli bir parçası olan omurilik (medulla spinalis) koruma altına alınmıştıromurgayı meydana getiren omurların sayısı 33 tanedir Bu sayı erginde 26’dır Omurga beş bölümde incelenir Boyun bölgesi (servikal) omurlar: Boyun bölgesi 7 omurdan meydana gelmiştir Göğüs (torasik) omurlar: Göğüs omurları 12 tanedir Bel (lumbar) omurları: Bel omurları 5 tanedir Vücut ağırlığının taşınmasında önemli role sahiptir Diğer omurlara göre daha büyük ve enine çıkıntılara sahiptirler Kuyruk sokumu (sakral) omurları: Çocukta 5 ayrı omur, ergenlikte birleşerek tek omur haline gelir Kuyruk (koksik) omurları: Sayısı 3-5 arasında değişen kuyruk omurları erginde tek kemik haline gelir Alt ve Üst Taraf Kemikleri: Üyeler İskeleti : Üyeler üstte omuz kuşağı ile gövdenin üst kısmına bağlanmış olan üst üyeler (kollar) altta kalça kuşağı ile gövdenin alt kısmına bağlı olan alt üyeler (bacaklar) olmak üzere iki bölümden meydana gelir Oynar eklemlidir Eklemler: Eklemlerde iki kemiğin uç noktaları, yumuşak, yoğun, koruyucu ve sürtünmeyi azaltıcı görev üstlenen kıkırdakla kaplıdır Eklem kıkırdağı 2-5 mm kalınlığındadır Kemik yüzeylerini örten eklem kıkırdağının özelliklerinden biri sürtünme katsayısının çok düşük olmasıdır; bu sayede iki yüzey rahatlıkla birbirleri üzerinde kayar Diğer özelliği baskıya karşı dayanıklılığıdır Ne kan damarları ne de sinir uçları kıkırdağa girmez Kıkırdak, sinir ucu içermemesi nedeni ile ağrıya duyarsızdır Komşu eklem yüzleri arasındaki büyüklük ve şekil farklılığı fazla ise bu yüzlerin birbirine uyumunu sağlayan iki eklem yüzü arasına sokulan menisküs ve disküs denen oluşumlar bulunur Menisküsler, eklem yüzlerinin yan kısımlarında bulunur ve eklem yüzlerini büyütürler Ayrıca dokuların elastikiyeti sayesinde ve hareket sırasında basıncın etkisi ile eklem yüzlerinin şekil ve durumlarını değiştirirler Diskuslar, şekil ve durum değiştirme yeteneği daha fazla olan ve çeşitli hareketlerin meydana gelmesini sağlayan oluşumlardır Eklemlerin diğer parçaları stabilizasyonu ve sürekli kullanımdan oluşabilecek aşınmanın azaltılmasını sağlar Eklemlerde ayrıca eklem kapsülünü oluşturan ince ve yumuşak bir zar (sinoviyal zar) mevcuttur Sinoviyal dokuda bulunan hücreler eklem kapsülünü dolduran bir sıvı (sinoviyal sıvı) üretirler Sinoviyal sıvı, proteinler, elektrolitler ve glukozdan oluşan karmaşık, çok özelleşmiş bir sıvıdır Eklem daha hızlı hareket ettikçe daha akışkan hale gelen bir yağ gibidir Bu sıvı sürtünmeyi azaltır, kayganlık sağlar, eklem yüzeylerinin hareketini kolaylaştırır Eklem bağları (ligamentler) eklemleri sarar ve kemikleri birbirine bağlar Bu bağlar belirli yönlere harekete imkan sağlayarak, eklemlerin stabilize olmasına yardım eder Bursalar, hareket sisteminin komşu yapıları arasında tampon işlevi gören içi sıvı dolu keselerdir Bursalar, hareket sırasında birbirine sürtünen dokuların yıpranmasını önlerler Bir eklemi oluşturan yapılar hareketi kolaylaştırmak için birlikte çalışırlar Eklemler fonksiyonlarına göre 3 sınıfta incelenir Oynamaz eklemler Kafatası kemikleri arasında bulunan ve sutura adı verilen eklemler bu türdendir Bu tip eklemler yoğun bir fibröz doku kitlesi ile birleştiklerinden, bazen fibröz eklemler adını da alırlar Yarı oynar eklemler Bu tip eklemlerde hareket önemsiz seviyededir Omurga kemikleri arasındaki eklemler bu tipe en belirgin örnektir Kemikler arasındaki yarı gevşek eklem bir miktar harekete izin verir Oynar eklemler Tam oynar eklemler (sinoviyal eklemler): Eller, ayaklar, kollar ve bacaklarda bulunurlar Farklı anatomik tipleri vardır Hepsinde bir eklem boşluğu, bunu örten bir sinoviyal zar ve bu boşluğun içinde sinoviyal sıvı mevcuttur Tüm hareketli eklemler sinoviyal eklemler adını da alırlar |
|