| 
 | |||||||
|    | 
|  | Konu Araçları | 
| kadri, karaosmanoğlu, kiralık, konak, yakup, özeti | 
|  | Kiralık Konak Özeti Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU |  | 
|  04-28-2009 | #1 | 
| 
Şengül Şirin   |   Kiralık Konak Özeti Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU1908 Meşrutiyet yılları, büyük konağın en yaşlısı Naim Efendi, İkinci Abdülhamit dönemi ileri gelenlerindendir; emekliye ayrılmıştır; temiz, titiz, dürüst ve Tanzimat efendisidir  İyi bir ev kadını olan Nefise Hanımın ölümü üzerine konağın düzeni bozulmuş, kızı Sakine Hanım işleri yönetemeyince her şey onun kocası Servet Beyin alafranga isteklerine bırakılmıştır  Bunların yirmi beş yaşlarındaki oğulları Cemal, Beyoğlu’nun eğlencelerinden ayrılmayan bir öğrenci; kızları Seniha ise, “Asır sonu yeni bir nevi içtimai örnek”, alaycı, şuh, tutumsuz, Avrupa delisi bir genç kızdır; Faik Bey adında, konağın devamlısı Batılı kafada bir salon genci ile arkadaşlık eder  Seniha’yı için için seven Hakkı Celis ise, Naim Efendi’nin kız kardeşinin torunudur; Seniha’nın alaylarıyla karşılanır  Şair ruhludur  Konakta sık sık toplantılar, eğlenceler düzenlenir  Çok geçmeden Naim Efendi’nin mallarının büyük bir bölümü elden çıkar  Kanlıca’daki yalı kiraya verilir, borçlanmalar başlar  Naim Efendi, olan biten karşısında sessiz, ama şaşkındır  Bir süre sonra Seniha, küçüklüğünden beri özlemini çektiği Avrupa’ya kaçar arkasından da Faik Bey’i sürükler  Servet Bey, öteden beri sıkıldığı konaktan ve Naim Efendi’den, bir apartman dairesi kiralayarak ayrılır   Naim Efendi, davranışlarını beğenmediği halde, Seniha’yı çok sevmekte, ayrılığına dayanamamaktadır  Konak boşalıp para sıkıntısı da başlayınca, hastalanır; onu avutan tek anlaştığı kişi Hakkı Celis’tir  Kiralık Konak için kiracı aranmaya başlanır ama, bir türlü bulunamaz  Sonunda, Seniha Avrupa’dan döner; yine de zengin biriyle evlenme dileğindedir  ‘Naim Efendi, Seniha’yla, her ikisi de çok istedikleri halde, kırıldığı için görüşmeyi kabul etmez  Hakki Celis asker olur  Çanakkale Savaşı’nda şehit düşer   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Kiralık Konak Özeti Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU |  | 
|  05-13-2009 | #2 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Kiralık Konak Özeti Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU   Kiralık Konak   (Yakup  Kadri Karaosmanoğlu)   Konu Kitapta nesiller arasındaki çatışma yansıtılmıştır  Nesiller arasındaki uçurumdan ve hızlı değişimin getirdiği ahlak buhranı anlatılmıştır     Özet  Babasından kalma bir serveti vardı  Büyük bir itina ile idare ediyor ve koruyordu  II  Abdülhamit döneminde devletin yüksek mevkilerinde bulundu  Bir çok defalar valiliklerde dolaştı  Bütün çocukluğu, bütün gençliği İstanbul ‘un en kalabalık konağında geçen Naim Efendi eğlenceli toplantıları, dostlar arasındaki sohbetleri, misafirlere ziyafetleri çok severdi  Fakat öyle bir zaman yaşadı ki bunların hepsi yasaktı  Naim Efendi yeni sazdan, yeni şarkılardan zevk almak bir tarafa, son senelerde yazılan ve konuşulan Türkçe’yi bile anlamıyordu  Bundan beş sene öncesine kadar karısı Nefise Hanımefendi yanı başında idi, rahatı ve huzuru iyi durumdaydı  Zira, bu ihtiyar kadın ölünce evin içinde yalnız kaldı  O öldükten sonra yerine kızı Sekine hanım geçti; fakat Sekine Hanımı hiçbir yönüyle annesine benzemiyordu  Naim Efendinin damadı Düyunu Umumiye Müfettişlerinden Servet Bey, Naim Efendinin saflığından yararlanarak konak içerisinde işleri istediği gibi yürütüyordu  Servet Beyin oğlu Cemil henüz yirmi yaşında olmasına rağmen Beyoğlu’ndaki büyük lokantaların, gazinoların, barların sadık dostu idi  Bu yaşında birçok zevkleri vardı  Biraderinin küçük sırlarını bilen Seniha ise son çıkan moda gazetelerinin resimlerine benzerdi  Körpe, ince ve çolak vücudu, ipek böcekleri gibi daima biçim değiştirme, değişim içerisindeydi  Pazartesi günleri Seniha’nın çay günleridir  Avrupa’nın bütün kibar kadınları gibi o günleri güzel giyinir, kuşanır ve tam beşte konağın salonunda az görülen bir hanımefendi gibi ziyaretçilerini beklerdi  Seniha salonun bir köşesinde iki genç kızla halasının torunu Hakkı Celis’in kendisine okuduğu şiirleri dinler gözüküyordu  Bu genç kendisinden iki ay küçük olmasına rağmen ve birçok şiiri bazı dergilerde çıkmasına rağmen ona parmakları mürekkep lekeli ve pantolonunun dizleri çıkmış zavallı bir okul çocuğu gibi görünmekten kurtulamıyordu  Saat beşte Faik Bey konağı ziyarete geldi  Faik Bey Cemil’in yakın arkadaşları arasındaydı  Kumral, zayıf, uzun saçları iyi taranmış bir gençti  Küçük yaşından beri Avrupa’nın önemli şehirlerinde dolaşmış, oturmuş olduğu için hareketlerinde hiç sahte görülmeyen bir zerafet vardı  Faik Bey ile Seniha arasındaki ilişkinin bir arkadaşlık derecesinden fazla olması genç kızın bütün arkadaşları bilirdi  Fakat, buna da hafif bir flört manasını verirlerdi  Günden güne aralarındaki sevgi çoğalmaya başladı  Faik Bey için Seniha’yı sevmek birdenbire vazgeçilmeyen birşey oluverdi  O şimdi kumara ne kadar düşkünse, Seniha’yı da o kadar arıyordu  Seniha’ya kendini o kadar bağlı hissediyordu  Dört günlük bir ayrılıktan sonra sabah Faik Bey konağa geldi  Herkes uykudaydı  Saçları karma karışık, yüzü sapsarıydı  Suratında üç günlük bir sakal, toz renginde bir kir tabakası vardı  Seniha “Ne var? Ne oldu?” demek isteyen gözlerle Faik Bey’ e baktı  Faik Bey sessiz bir şekilde hiçbir şey söylemiyordu  Seniha daha sonra kardeşi Cemil’ den  Faik Bey’ in kumarda Üç yüz elli lira  kaybettiğini ve paraya ihtiyacı olduğunu öğrendi  Cemil parayı Seniha’nın büyükbabasından istemesini söyledi  Seniha’nın bunun olmayacağını söylemesi üzerine Cemil Seniha’nın elmaslarını rehin koymasını istedi  Seniha dolabını açtı içinden bir çekmece çıkardı  Çekmecenin içinden birkaç tane mahfaza aldı ve birer birer Cemil’e uzattı ve hayatında ilk defa  ağır ve ciddi bir şekilde  düşündü, kaldı  Hayat bir an içinde, ona çıplak ve en kaba haliyle görünmüştü  Bu dünyada güzellik bir hayal, asalet ve zerafet, insanın üstünde hafif bir cilaydı  Güzel bir yüze iskelet ifadesi vermek için iki gecelik bir uykusuzluk, bir sevgiyi bir alışverişe çevirmek için birkaç paket iskambil kağıdı, zarif bir adamı bir dilenciye döndürmek için üç yüz elli liralık bir borç yeterliydi  Seniha kalbinin bu bir günlük hesaplaşmasından epeyce değişmiş çıktı  Konağı kiraya verip kardeşi Selma Hanımefendi’nin yanına taşınma fikri ortaya çıktığından beri Naim Efendi’ nin rahatı, huzuru kaçtı  Selma Hanımefendi kararında o kadar katıydı ki hiçbir şekilde bunun önüne geçmek mümkün değildi  Naim Efendi; “Burada doğmuşum, burada yaşamışım, ihtiyarlamışım! Nasıl bırakır giderim?” diyordu  Selma Hanım; “Burada, fareler, örümcekler ortasında yapayalnız öleceğine, benim yanımda benim gözüm önünde ölürsün  ” diyordu  Konak, Naim Efendiyle beraber, hergün biraz daha yıkılıp gidiyordu  Zili bozulan sokak kapısı ağır bir tokmakla vuruluyor ve bir çok gıcırtılarla  sarsılak açılıyordu  Ana Fikir   Bazı şeyleri kazanmak ve korumak epeyce zaman alır ama  onları kaybetmek çok kolaydır    Şahıslar  ve Olaylar Naim Efendi: Çok zengin ve zengin olduğu kadar da hesaplı bir kişidir  Çok önemli yerlerde çalışmış ve çok önemli bir kariyere sahip olmuştur  Ama devamlı bir değişim içerisinde olan bir ülkede eskiden kelme bir şahsiyet olduğu için bazı konulara uzak kalmıştır hatta gençlerin konuştuğu Türkçe’nin çoğunu anlamamaktadır  Eğlenceyi seven, neşeli bir insandır  Seniha Hanım: Körpe, ince, çevik, ipekböceği gibi sürekli bir değişim halindedir  İlk başlarda cıvıl cıvıl bir kız olmasına rağmen zamanla çok değişir  Kimseyle görüşmez, kimseye bir şey söylemez olur  Faik Bey: Aileyi uçuruma sürükeyen kişidir  Zevklerine göre yaşayan ve insanların umrunda  olmadığı varlıklı bir ailenin oğludur  Hakkı Celis: Senihayı sevmiştir fakat karşılık bulamayınca içine kapanmıştır  Kimseye sır  vermeyen birisidir  İnsanlardan kaçmaya çalışmaktadır, yalnız  kalmak ister    Yazar  Hakkında Bilgi  Manisa’nın karaosmanoğulları ailesindendir  Öğrenimini bir Fransız oklulunda tamamladı  II  Meşrutiyetin ilanından sonra İstanbul’a geldi  Fecri Ati topluluğuna katıldı  Çeşitli gazete ve dergilerde yazmaya başladı  Üsküdar Lisesinde felsefa dersleri okuttu  Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu’ya geçerek Batı Cephesi’nde bulundu  Deneme, makale, anı, oyun türlerinde eserler veren Yakup Kadri, daha çok romanlarıyla tanındı  Romanlarının konusu tarihsel ve olaylar olmuştur    ESERLERİ : Roman: Kiralık Konak, Nur Baba, Hüküm Gecesi, Sodom ve Gomore, Yaban, Ankara, Bir Sürgün, Panaroma, 2 cilt, Hep O Şarkı  Hikaye Bir Serencam, Rahmet, Milli Savaş Hikâyeleri    Anı:  Zoraki Diplomat, Anamın Kitabı, Vatan Yolunda, Politikada 45 Yıl  | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Kiralık Konak Özeti Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU |  | 
|  09-13-2010 | #3 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Kiralık Konak Özeti Yakup Kadri KARAOSMANOĞLUKİTABIN ADI : Kiralık konak KİTABIN YAZARI : Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU YAYINEVİ VE ADRESİ İletişim Yayınları Klodfarer Caddesi İletişim Han No: 7 Cağaloğlu 34400 İSTANBUL BASIM TARİHİ 20  Baskı 1999 İSTANBUL KİTABIN YAYIM MAKSADI Türk toplumunun tarihsel gelişim sürecinde ilk belirtileri XVIII  Yüzyılda görülen ve tanzimatla   somutlaşan batılılaşma hareketleri    buna bağlı olarak   hayat tarzı, değerler ahlak kısacası kültürel   değişim   KİTABIN ÖZETİ : KİRALIK KONAK Naim Efendi çok zengin, zengin olduğu kadarda hesaplı bir kişiydi  Babasından kalma bir  servetti  Büyük bir ihtimamla idare ve muhafaza ediyordu  II  Abdülhamit  döneminde devletin yüksek mevkilerinde bulundu  Bir çok defalar  valiliklerde dolaştı  Şürayı Devlet Azası, Rüşümat Müdiri Umumisi oldu  İnkılaptan iki sene evvel dolaşık bir “TEVLİYET” (Mütevellilik) davası  yüzünden istifasını verdi ve Hükümet işlerinden  tiksinerek bir köşeye çekildi  Fakat memuriyet döneminden kalma  bayramlaşma ve özel deftere imza olayını hiçbir zaman aksatmazdı  Bütün çocukluğu, bütün gençliği  İstanbul ‘un en kalabalık konağında geçen Naim Efendi eğlenceli  meclisleri, ahbap arasındaki sohbetleri, misafirlere ziyafetleri çok  severdi  Fakat öyle bir zaman yaşadı ki bunların hepsi yasaktı  Naim  Efendi yeni sazdan, yeni şarkılardan zevk almak şöyle dursun, son  senelerde yazılan ve konuşulan Türkçe’yi de anlamıyordu   Bundan beş sene öncesine kadar karısı Nefise Hanımefendi yanı başında idi, rahatını huzurunu mümkün mertebe koruyordu  Zira, bu ihtiyar kadın ölünce evin  içinde yalnız kaldı  O öldükten sonra yerine Sekine hanım geçti; fakat  Sekine Hanım hiçbir cihetten annesine benzetmiyordu  Tabi ki babası gibi  çekingen, içinde titiz, iradesiz, tembel bir kadındı; hususiyle  kocasının nüfusuna ve çocuklarının arzularına son derece uyardı  Kocası  ise kırk beş yaşında bir züppeden başka bir şey değildi  Naim  Efendinin damadı Düyunu Umumiye Müfettişlerinden Servet Bey, Naim  Efendinin saflığından yararlanarak bütün iradesini konak içerisinde  istediği gibi yürütüyordu  Servet Beyin oğlu Cemil henüz yirmi yaşında  bir mektup çocuğu olmasına rağmen Beyoğlu’ndaki büyük lokantaların,  gazinoların, barların sadık gediklisi idi  Bu yaşında bir çok zevkleri  vardı   Biraderinin küçük sırlarında vakıf olan Seniha ise son çıkan moda gazetelerinin resimlerine benzerdi  Körpe ince ve çolak vücudu ipek  böcekleri gibi daima biçim değiştirme, başkalaşma içerisindeydi  Pazartesi günleri Seniha’nın çay günleridir  Avrupa’nın bütün kibar  kadınları gibi o günleri giyinir; kuşanır ve tam beşte konağın salonunda  nadir görülen bir hanımefendi vakariyle ziyaretçilerini beklerdi  Seniha salonun bir köşesinde iki genç kızla halasının torunu Hakkı  Celis’in kendisine okuduğu şiirleri dinler, gözüküyordu  Bu genç  kendisinden iki ay küçük olmasına rağmen ve bir çok şiiri bazı  mecmualarda çıkmasına rağmen ona parmakları mürekkep lekeli ve  pantolonunun dizleri çıkmış zavallı bir mektep çocuğu gibi görünmekten  kurtulamıyordu  Saat beşe henüz gelmişti ki; Faik Bey konağı ziyarete  geldi  Faik Bey Cemil’in yakın arkadaşları arasındaydı  Kumral, zayıf,  uzun saçları iyi taranmış bir gençti  Küçük yaşından beri Avrupa’nın  muhtelif şehirlerinde dolaşmış, oturmuş olduğu için hareketlerinde hiç  sahte görülmeyen bir frenk zarafeti ve kıvraklığı vardı  Faik Bey ile  Seniha arasındaki münasebetin bir arkadaşlık derecesinden fazla olduğunu  genç kızın bütün erkek ve kadın arkadaşları bili verirlerdi  Fakat, buna da hafif bir flört manasını verirlerdi  Zira Faik Bey,  pek çapkın bir delikanlı ve Seniha, pek şuh bir genç kızdı  Günden güne  aralarındaki sevgi çoğalmaya başladı  Faik Bey için Seniha’yı sevmek  birdenbire vazgeçilmeyen ihtiyarlardan biri oluverdi  O şimdi kumara ne  kadar düşkün ise, Seniha’yı da o kadar arıyor  Seniha’ya kendini o kadar  düşkün hissediyordu  Dört günlük bir ayrılıktan sonra sabah Faik Bey  konağa geldi  Henüz herkes uykudaydı  Saçları karma karışık, yüzü  sapsarıydı  Yanaklarında üç günlük bir sakal, toz renginde bir kir  tabakası vardı  Seniha ne var? Ne oldu? Demek isteyen gözlerle Faik Bey’  i süzdü  Faik Bey sessiz bir şekilde hiçbir şey söylemiyordu  Seniha  daha sonra kardeşi Cemil’ den öğrendiği kadarıyla Faik Bey’ in kumarda  Üç yüz elli lira kaybettiğini ve paraya ihtiyacı olduğunu öğrendi  Cemil  parayı Seniha’nın büyükbabasından istemesini söyledi  Seniha’nın bunun  mümkün olmayacağını söylemesi üzerine Cemil Seniha’nın elmaslarını rehin  koymasını istedi  Seniha dolabını açtı içinden bir çekmece çıkardı  Çekmecenin içinden birkaç tane mahfaza aldı ve birer birer Cemil’e uzattı  Ve hayatında ilk defa olarak ağır ve ciddi bir şekilde düşündü, kaldı  Hayat bir an içinde, ona çıplak ve en kaba haliyle görünmüştü  Bu  dünyada her şey ne bayağı, ne beyhude, ne kirliydi    Bu dünyada  güzellik bir hayal, sezgi bir efsane, asalet ve zerafet, insanın üstünde  hafif bir cilaydı  En güzel bir yüze bir iskelet ifadesi vermek için  iki gecelik bir uykusuzluk, bir sevgiyi bir alışverişe çevirmek için  birkaç paket iskambil kağıdı, en zarif bir adamı bir dilenciye döndürmek  için üç yüz elli liralık bir borç kafiydi  Seniha kalbinin bu bir günlük imtihanından epeyce değişmiş çıktı  Aşktan evvel ki alaycı, havai, şuh ve işveli haline avdet etti  Konağı kiraya verip kardeşi Selma Hanımefendinin yanına taşınma bahsi çıktığından beri Naim Efendi’ nin rahatı huzuru büsbütün kaçtı  Selma Hanımefendinin kararı o kadar katıydı ki hiçbir mazeretle bunun  önüne geçmek kabil olmuyordu  NAİM EFENDİ; “Burada doğmuşum, burada yaşamışım, ihtiyarlamışım! Nasıl bırakır giderim? Diyordu  ” SELMA HANIM; “Burada, fareler, örümcekler ortasında yapayalnız öleceğine, benim yanımda benim gözüm önünde ölürsün” diyordu  Konak, Naim Efendiyle beraber, her gün biraz daha yıkılıp gidiyordu  Zili bozulan sokak kapısı ağır bir tokmakla vuruluyor ve bir çok  gıcırtılarla mustarip bir hayvan gibi sarsıla açılıyordu  SONUÇ Kitabın Ana Fikri ve Kitap Hakkındaki Genel Değerlendirme : Kiralık Konakta Osmanlı İmparatorluğunun çöküş dönemindeki toplumsal nedenler dile getirilir  Kiralık Konak İmparatorluğun çöküş çanlarının kulak yırtan sesleri içinde, kuşaklar arasındaki değişen değer yargıların buna bağlı olarak da yaşam biçimlerinin çelişkisini sergileyen bir romandır  Seniha – Faik – Hakkı Celis üçgeni romanın yapısının iskeletidir  Toplumsal rüzgarların savurduğu bu insanlar birer yaprak gibi  uçuşuyorlar, hiç toprağa düşmüyorlar  Kiralık Konaktaki kahramanların  ortak özelliklerinden biri de düşün-dükleri, ettikleri dünya ile gerçek  yaşamları arasındaki bağlantısızlıklardır  Onlar için yaşamın her  gerçeği birer beklenmeyen darbedir  Konağın dağılıp satılığa çıkarılmasıyla biten roman bir zümrenin çöküntüsünün üç kuşaklık hikayesidir   
				__________________  Arkadaşlar, efendiler            ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler,            müritler, meczuplar memleketi olamaz  En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet            tarikatıdır   | 
|   | 
|  | 
|  |