09-06-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ayrışma Ve Bireyleşme İle İlgili Kuramlar-İ
Psikanalitik ve Nesne İlişkileri Kuramları
Nesne İlişkileri kuramcıları; sağlıklı bir anne –çocuk ilişkisi içinde annenin çocuğa bakım sağladığını ve giderek artan bağımsızlığa geçişini kolaylaştırmak için hafif hafif teşvik ettiğini iddia eder Psikanalitik ve nesne ilişkileri kuramları gittikçe artan bireyselleşmeyi vurgular Bireyselleşme ve ayrışma çevreden özerk olmayı sağlayan bir erken gelişim sürecidir Aynı zamanda nesne değişmezliği ve nesnelerin bilişsel ifadelerinin oluşmasıyla ilgili bilişsel gelişime dayanır Çocuk onu rahatlatan kimselerin yokluğunda da onların tinsel varlığını giderek kavrar ve böylece çevreden özerk olmayı sağlayan nesne değişmezliğine erişir Bu süreç mantıklı ve özerk bir egonun gelişimini içerir
Feminist Bakış Açısı
Son zamanlarda kadınların gelişimini vurgulayan bilim adamları , bireyleşme-ayrışma sürecindeki cinsiyet (cinsel) farklılıklarının önemini vurgulamıştır Örneğin Chodorow (1989), psikanalitik ekolü ağırlıklı olarak kimlik gelişimindeki bireyleşme-ayrışma üzerinde durduğu ve çoğu kadının ilişkisel bağlamda daha içte bulunan yapılaşmış benlik duygusunu görmezden geldiği için eleştirmiştir Önceki araştırmalar az çok kadınların kimlik gelişimindeki cinsiyet rolleri üzerinde ve özellikle ayrışmadaki benlik gelişimi üzerinde yoğunlaşmıştır Feminist bireyleşme-ayrışma teorisi gelişimdeki cinsiyet (cinsel) faklılıklarının altını çizmiştir Tipik olarak bebekler bayan bir bakıcı tarafından yetiştirilir Böylelikle, genç bir erkek çocuğu, cinsel kimliğinin bir dişi olmadığı yönünde bir bakış açısı kazanmalıdır Bir erkek çocuğun kimliği annesininkinden farklı ve ayrı olarak gelişmektedir Buna karşın bir kız çocuğun bayan bakıcısına duyduğu benzerlik ve bunun devamlılığı, güçlü sosyal etkileşimlerle birlikte dünyayla ilişkisel bir bağ içinde sonuçlanmıştır Gillian’a (1993) göre, ayrışmada erkek kimliğinin belirginleşmesinden dolayı yetişkinlik çağındaki içsel gelişim evresi, soyutlaşmış erkeği başkalarıyla tekrar bağlantıya geçiren kritik bir deneyimdir
Feminist perspektife sahip teoristler aile içi ilişkilerde ayrışma-bireyleşme ve bağlanma arasında bir dengeye ihtiyaç olduğunu vurgularlar Rice, Cole ve Lapsley (1990) ve Kenny, Donaldson (1991), bireyleşmenin aşırı vurgulanmasının yersiz olduğuna ve bağlanma ile bireyleşmenin, gelişimin aynı derecede önemli birer parçası olduğuna inanırlardı Lopez ve Gover (1993), iyi işlevli ailelerin; onaylama ve desteklemeye devam etmeleri şartıyla bir ergenin ayrılığına daha yüksek tolerans geliştirebileceklerini iddia ederler Hoffman (1984), ergenlerin sağlıklı uyum sağlamaları için olumlu aile bağları sürerken ailelerinden psikolojik olarak ayrıştığını açıklamıştır
Feminist self-in-relation modelleri, cinsel (cinsiyet) farklılıklarını tanımlar ve kadınlar için bireyselleşme ve sürekli ilişkilerin gerekliliğini öngörür; oysa ki erkeklerin kabul edilmiş erkeksi sosyalleşmeleri gittikçe artan ayrışma dereceleri takdir edilebilir
|
|
|