|  | Damga/Reşat Nuri Güntekin |  | 
|  04-27-2009 | #1 | 
| 
Şengül Şirin   |   Damga/Reşat Nuri GüntekinKİTABIN ADI : DAMGA KİTABIN YAZARI : REŞAT NURİ GÜNTEKİN YAYIN EVİ : İNKILAP VE AKA BASIMEVİ BASIM YILI : 10  BASKI-1995 KİTABIN KONUSU:Aşık olan bir delikanlının sevdiği kız uğruna hayatı boyunca hırsız damgasına vurulması ve bundan dolayı gelişen olayları anlatır  KİTABIN ÖZETİ: İffet hep abisinden farklı olmak ister  Bunu ilk anlayan Mahmut Efendi İffet�I hep                      Muzaffer�den ayrı sever  İffet , Kamiyap Kalfa sayesinde                      haftada  iki gün Paşa babasından habersiz mahalle okuluna                      gider,oradaki çocuklarla arkadaşlık   eder  Yazları   ise                         Karamürsel�de    Damlacık  Çiftliğinde oturan Hatice                      halasında geçirir  Burada geçirdiği iki ay onun için çok                      farklıdır  Özellikle halasının anlattığı hayaletli  değirmen                      öyküsünden çok etkilenir  Bu hikayede; �birbirini çok  seven                      Fatma ve İsmail,İsmail�inaskere gitmesiyle ayrılırlar  Fatma                      İsmail�I iki  yıl bekler ama  çevresi ndekiler İ smail�in                      Yemen�e  gittiğini ve  oraya  gidenin yaşama  ihtimalinin                      çok az olduğunu söyleyerek Fatma�yı Gaffar Ağa�ya verirler  A                      radan zaman geçtikten sonra İsmail Yemen �de n döner ve                       Fatma �nın evlendiğini öğrenir  Yalnız ikisi de hala                      birbirlerini   çok sever  Bunun üzerine geceleri değirmende                      buluşmaya başlarlar  Birgün basılmak üzereyken  İsmail                      ,Fatma�nın namusunu kurtarmak için değirmenden kendisini                      soğuk sulara atar ve ceseti bile bulunamaz  � İffet bu masaldan çok etkilenir ve bu masal ona seevilen kadın için kendini feda etmeği öğretir  İffet büyür,abisi hünkar yaveri olur ve sırma kordonlar takar  İffet� babası idadi mektebe verir  İffet�in                      mektepte hürriyetçi ve meşrutiyetçi bir Celal Abisi vardır  Celal�I                      çok seviyor ve duygularını saklamayıp açıklıkla savunduğu                      için saygı duyar  Yalnız okulda ki bir                                          öğretmeninin                      ihtilal ve meşrutiyetten söz etmesi üzerine tevkif edilmesi                      İffet'i� okuldan ayrılmasına neden olur  Kısa bir zaman sonra Meşrutiyet ilan edilir ve İffet�in abbası Halis Paşa görevden atılır  Midilli�ye sürgün                      edilir  İffet�te babasıyla iki buçuk yıl Midilli�de yaşar  Babasının vefatından sonra İstanbul�a dönerve muallim                      olarak bir evde çalışır  Evin sessiz ve güzel hanımı olan                      Vedia Hanım ile arasında bir ilişki doğar  Geceleri deniz                      kenarında buluşurlar  İffet her gece kayıkhane harabesinde                      Vedia�yı bekler  Vedia onbeş yaşında ki kız çocukları gibi                      ihtiyatsız davranır ve bir gün yakalanma ihtimali bile                      akıllarına gelmez  İffet Vedia�a �Damlacık�taki su                      değirmeninin masalını anlatır  Bir köy delikanlısının                      sevdiğini ele vermemek için yaptığı fedakarlığını bir gün                      kendisinin de yapabileceğini söylerdi  Bir gün yine                       ihtiyatsızca davranırken basılırlar ve İffet aynen                      değirmende ki  masalda ki gibi sevdiği  kadının namusunu                      kurtarmak için hırsız damgası yapar  Değirmendeki nasal en sonunda İffet�in başına gelir  Sevdiği kadın uğruna kendisi hayatı boyuncahırsız                      damgasına vurulur  Zorla haneye tecavüz ve hırsızlık                      suçlarından dolayı altı ay hapse mahkum olur  Celal�in                      sayesinde iyi bir koğuşa verilir  Bir mayıs günü Vasif Efendi ile hapisten çıkar  İffet                      dışarıda kendini iyi hissetmez  Ne yapacağını şaşırır  Bir kaç                      gün tanıdıklarında kaldıktan sonra ucuz bir oda                      kiralar  Hapisten çıktıktan sonra Celal ,İffet için yalnız                      bir arkadaş değil ,adeta bir baba olmuştur  İffet�in Hatice                      Halası kadar çok sevdiği bir Fahriye Yengesi vardır  Birgün                      Muzaffer�den yengesinin durumunun iyi olmadığını haber alır                      ve zorunlu olarak Fahriye Yengesi�ni görmeye gider,Fahriye                      Yenge onu çok iyi karşılar ve bir istekte bulunur:�400 bin                      lirasını bankaya yatırmasını ister�İffet çok şaşırır  Çünkü,                      kendi abisinin bile kendisine güveni kalmamıştır  İffet bu                      parayı çaldırma korkusuyla bankaya yatırır  Böylelikle                       İffet�in kendine güveni gelmeye başlar  Celal ,İffet�e iş                      bulur  Görüşmek iççin giden İffet ilk iş görüşmesinde  büyük                      bir ümitsizliğe kapılır  Kendisinden istenen gümrükten ,eşya                      çıkarmasıydı  �Yarın gelirim �diye mağazadan ayrılır  Ama bu                      olayın tesiri  günlerce üstünden atamaz,namuslu bir iş                       bulmakta ki ümidi giderek azalır  Yaz bitiyorduve İffet hala iş bulamaz  Elinde ne varsa                      satar ,bazı geceler aç yatardı  Ev kirasını ödemek için  en                      son babasının yadigarı olan altın saati bile satar  En                      sonunda Celal ,İffet�e Hukuk-I Milliye gazetesinde iş                      bulur  İffet bundan çok mutlu olur ve yorulmadan çalışmaya                      başlar  Çevresindekiler artık rahatsız olmaz  çok kısa zaman                      sonra gazete bütün İffet ve arkadaşlarıTelgraf Gazetesi �nde                      çalışmaya başlar  Fakat kısa zaman sonra Telgraf gazetesinden                      de ayrılır,yine aç ve açıktadır  Celal geçinemeyip Konya�ya                      gider  İffet ayda bir Muzaffer abisinin gönderdiği parayla ev                      kirasını öder  Birgün sokakta yürürken Celal�e rastlar  Celal                      Konya�da avukatlık görevinden ayrılıp,ticarete başlar ve                      İffet�e de kendi şirketinde bir iş verir  Bundan sonra                      İffet�in işi şehirler arası yolculuklarda mal                      taşımaktır  İffet yeni yüzler ,yeni insanlar tanıdıkça hayata                      bağlılığı artmakta yaptığı işten memnun kalmaktadır  Yolda                      gördüğü insanlara yardım etmekte ve ihtiyaçlarını                      karşılar  Yine kötü hava şartlarında İzmir�den İstanbul�a                      hareket  eder  Tren Afyon�da hareket edemez duruma                      gelir  Dışarı çıkar ve kendisinden  hasta annesi için yardım                      isteyen Rana �ya yardım eder  Rana masum ve çocuksu bir                      kızdır  İffet Rana�dan çok hoşlanır,yalnıuz yediği damga                      yüzünden Rana�dan  uzaklaşır  İffet uzun süre sonra Hocası Mahmut Efendi�yi görmeye gider  Mahmut Efendi�nin eşi ölmüş kendisine gelini                      bakar  Mahmut Efendi ile uzun uzun konuşurlar,eski hatıraları                      anarlar  Gece Mahmut Efendi�den ayrıldıktan sonra sokakta                      kavga eden bir kadın ve erkekle karşılaşır  Adam kadını                      hırsızlıkla suçlar ve polise götürmekle tehdit eder  İffet ,bu                      kadını görünce Rana aklına gelir ve bu kadının masum                      olduğunu ,kendisi gibi damga yediğini düşünerek ,onu kendi                      himayesi altına almayı düşünür  Adama para vererek kızı                      kurtarır  Yalnız kadın hiç düşündüğü gibi çıkmaz  Bir geceyi                      beraber geçirdikten sonra kadın ayrılır ve İffet�in                      duyguları yine incinir  Muzaffer Ağabeyinden gelen telgraf İffet�in moralini yükseltir  Telgrafta ev ve yatırımlar hakkında ki                      mahkemeyi kazandıkları yazar  İffet İstanbul�a döner ve eline                      epeyce para geçer  İstanbulda iyi bir malikane alır  Yanına da                      Mahmut Efendi öldükten sonra tek başına kalan gelini ve                      torununu allır  Eline para geçtikten sonra eski akrabaları                      ile tekrar görüşmeye başlar  Bir gün İffet Beyoğlu�nda dolaşırken Vedia�ya rastlar  Hiçbir şey olmamış gibi iki çift karşılıklı                      konuşurlar  İffet tekrardan Vedia�ya karşı duygular                      hisseder  Yalnız Vedia tekrardan İffet�le olmak istemez  KİTABIN ANA FİKRİ:Seven insanın gözünün kör olduğunu,bir anlık düşüncesiz hareketlerle kendi hayatını mahvedeceğini anlatır   KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ: İFFET: Olay kahramanıdır  MUZAFFER:İffet�in abisidir  uyuşuk,tembel,miskin,kibirli biriydi  MAHMUT EFENDİ:İffet ve Muzaffer�e haftada iki günders verirdi  HATİCE HALA:İffet�in halasıdır,elinde iki kız çocuğuyla dul kalmış ve Karamürsel�de yaşıyor  HALİS PAŞA :İffet�in babasıdır  CEMAL KERİM BEY:İffet�in çocuklarına ders verdiği mebustur  VEDİA HANIM:Cemal Kerim Bey�in ikinci hanımıdır  ŞAHSİ GÖRÜŞLER: İnsanın yaşamı boyunca başından geçen olayları çok sade ve akıcı bir şekilde anlatan yazar tasvirlerden yararlanmış  Kullandığı eski Osmanlıcayla                       hikayeye güç kazandırmıştır  YAZAR HAKKINDA BİLGİ: Reşat Nuri GÜNTEKİN XXyy  roman,hikayeveoyunyazarlarından Doğum/Ölüm: 25 Kasım 1889 - 7 Aralık 1956 Doğum Yeri: İstanbul Yazı hayatına Birinci Dünya Savaşı sonlarında (1917) başlayan, ilk eseri de Eski Ahbap (uzun hikaye) 1917� de basılan Reşat Nuri, 1918� de tiyatro eleştiri ve araştırmaları yayımlarken bir yandan da hikayeler (Şair Dergisi, 1918/19; Nedim Dergisi, 1919; Büyük Mecmua, 1919) yazıyordu  Çalıkuşu� nun Vakit gazetesinde tefrikasıyla (1922)                      geniş bir ün kazandı  Çok hareketli bir eser olan Çalışkuşu�                      nda Anadolu, ilk idealist ve aydın kızı Feride� ye kavuştu,                      geniş ölçüde romana girdi  Bu roman az okumuş ve aydın, iki                      sınıfı da, doğal ve canlı diliyle kendine bağladı  Reşat                      Nuri� nin hemen bütün romanlarında dekor olarak taşra kasaba                      ve şehirleri çevre, tip, çeşitli problem ve görüşleriyle                      Anadolu atmosferi görülür  Romanlarında sosyal ve hissi                      konuları işleyen yazar, küçük hikayelerinde bunların yanına                      mizahı da ekledi  Yazdığı, çevirdiği, kitap biçimine girmiş                      veya dergi, gazete sayfalarında,                                          tiyatro repertuarlarında kalmış tüm eserlerinin toplamı                      yüzü bulur; bunlardan 19 tanesi telif romandır, 7 tanesi                      hikaye kitabı  Yazdığı, çevirdiği, uyarladığı, oynanmış,                      basılmadan kalmış oyunlarının sayısı roman ve hikaye                      kitaplarının sayısını da aşar  Eserlerinin tam listesi için                      şu broşüre bakınız: Türkan Poyraz � Muazzez Albek,                                          Reşat Nuri Güntekin (Ankara, 1957) Hikaye kitapları: Tanrı Misafiri (1927), Sönmüş Yıldızlar (1927), Leyla ile Mecnun (1928), Olağan İşler (1930), vb  Gezi yazıları: Anadolu Notları (ilk cildi 1936; ikinci cildi 1966)  Oyunları içinde en ünlüleri Balıkesir Muhasebecisi (1953) ve Tanrıdağı Ziyafeti (1955)� dir  Bütün eserleri                      ölümünden sonra, eşi tarafından, bir külliyat halinde                      yeniden bastırıldı  Hayatı, sanatı ve eserleri üzerine bir tanıtma kitabı, Muzaffer Uyguner�indir  (Varlık yay;1967)  İbrahim Zeki                      Burdurlu� nun Romanıyla Reşat Nuri Güntekin (İzmir                                          Eğitim Ens  Yay  , 1971) kitabını Birol Emil� in Reşat Nuri Güntekin� in                                          Romanlarında Şahıslar Dünyası (1984) adlı doçentlik tezi                      izledi   | 
|   | 
|  | 
|  |