Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Genel Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bitkilerle, tedavialternatif, tip

Bitkilerle Tedavi............!!!Alternatif Tip

Eski 09-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bitkilerle Tedavi............!!!Alternatif Tip



Bitkilerle tedavinin her zaman için ilaç tedavisinden daha uzun süreceğini belirten uzmanlar, “Bitkiler hastalığa yakalanmadan önce önlem olarak kullanılmaya başlanmalı, basit hastalıklar bitki çayları, kompresler ve bitkilerden yapılmış yağlarla tedavi edilmeli Ciddi hastalıklarda da doktorun verdiği tedaviye paralel olarak bitkilerden yararlanılabilir” dedi

Doğada şifalı bir çok bitkiden şifalı çaylar elde edilebileceğini kaydeden uzmanlar, bitki çayı hazırlarken de şu tavsiyelerde bulundu: “Bitki çayı hazırlarken özellikle taze kaynamış klorsuz su kullanılmalı Birçok hastalıkta klorun zararlı olduğu saptanmıştır Suyunuzu kaynattıktan sonra bir iki dakika dinlendirin Porselen bir demliğe önce çayını yapacağınız bitkiyi koyun ve üzerine gerekli miktarda su ekleyin Genellikle 1 tatlı kaşığı kuru veya bir avuç taze ot için dörtte bir litre su kullanmak gerekir Çayın demlenmesi için 2-5 dakika yeterlidir Kök bitkilerden çay yapacağınız zaman (zencefil, havlıcan gibi) aynı miktarda su ve bitkiyi birlikte cezveye koyup kaynatma yoluyla çayınızı yapabilirsiniz

Şifalı çay elde edilen şifalı bitkilerden bazıları şunlar:

IHLAMUR

Soğuk algınlığına ve öksürüğe karşı en etkili ve en yaygın olarak kullanılan doğal ilaçlardan biri olan ıhlamur, uykusuzluk, spazm ve kan dolaşımı bozukluklarında da kullanılır Özellikle akşam saatlerinde fazla içmemeye dikkat etmek gerekir, çünkü fazla miktarda alındığında uykusuzluğa neden olabilir Yapraklarında çok miktarda klorofil taşımasından dolayı kansızlık durumunda kullanılmasında fayda vardır Diğer çaylarda olduğu gibi ıhlamuru da hazırladığınız zaman için ve bir daha kaynatmayın Çünkü uzun süre kaynatılıp içilen ıhlamur size yarardan çok zarar verebilir

YOGİ ÇAYI

Hintli yogilerin içtiği baharatlı bir çay Tam da kış mevsimine uygun, yani ısıtıcı Ayurvedik bir çay yogi çayı ve yoğun baharatların karışımından oluşuyor Bu çayı hazırlamak için ufak bir tencereye bir parça kabuk tarçın, 4-5 kakule tanesi, 1 ufak kök zencefil, 2 karanfil ve 4-5 adet tane karabiber koyun Üzerine 2 su bardağı su ilave edip 5 dakika kadar kaynattıktan sonra dilerseniz içine 1 tatlı kaşığı siyah çay ekleyip biraz demlendirip süzün Dilerseniz sütle karıştırıp için

ISIRGAN

Isırgan, birçok rahatsızlığa iyi gelen ve sonbahardan ilkbaharın sonuna kadar bahçelerde bol miktarda yetişen bir ottur Özellikle :-):-):-):-)bolizma rahatsızlıklarına, mide, bağırsak, böbrek, romatizma ve gut hastalıklarına iyi gelir Ayrıca nefrit, sarılık, idrar yolları taşları ve özellikle kansere karşı günde 3-4 fincan ısırganotu çayı çok yararlıdır Isırgan çayını hazırlamak için kişi başına bir tatlı kaşığı kuru veya bir avuç taze ısırganotu yeterlidir

BİBERİYE

Bu güzel kokulu bitkinin kullanılmadığı hastalık yok gibi Özellikle kan dolaşımı hastalıklarına, romatizma ve astım hastalıklarına, mide ve bağırsak gazlarına karşı kullanıldığı gibi ağır yemeklerden sonra içildiğinde sindirimi kolaylaştırır Ayrıca bronşit, öksürük, migren, gastrit, başağrısı, ağrılı adet, düşük tansiyon, kabızlık, safra kesesi taşı, ishal ve karaciğer rahatsızlıklarında da kullanılır Hoş bir tat vermesi açısından biberiye çayına bir parça da kabuk tarçın atabilirsiniz

REZENE

Rezene, Ege Bölgesi pazarlarında bahar aylarında bol bulunan bir bitkidir Rezene çayı özellikle gaz ve kramp ağrılarında, mide ve bağırsak rahatsızlıklarında kullanılır Özellikle bebeklerin gazlı olduğu zamanlarda sık başvurulan bir ilaçtır rezene çayı Öksürük ve soğuk algınlıklarında ve çocuklarda boğmaca hastalığı sırasında rezene çayı yararlıdır Listeyi uzatmak mümkün: Hıçkırık, bulantı, idrar yolları iltihabı, böbrek taşları gibi birçok durumda rezene çayına başvurabiliriz

HİNDİBA

Hem salatalarda, hem de haşlanarak zeytinyağı ve limon ilavesiyle kullanılabilen hindiba iyi bir idrar söktürücüdür Karaciğer hastalarının, romatizmalıların ve şeker hastalarının sofralarının başköşesine oturtması gereken otlardan biridir hindiba ve bunlardan başka bağırsakları yumuşatır, müzmin romatizma, gut, böbrek ve safra kesesi hastalıklarında yararlıdır Hindiba köklerinden yapılan kahve iyi bir iştah açıcıdır Romatizma hastaları ilkbahar ve sonbaharda 4-6 hafta arası sabah ve akşam hindiba çayı içerek kür yapabilirler ve faydasını da hızla görürler Hindiba çayı hazırlamak için kişi başına 1-2 tatlı kaşığı doğranmış hindiba kullanılır

NANE

Nane çayı, mide ve bağırsak gazlarında, bulantı ve kalp çarpıntısında içilir Sindirim sistemi rahatsızlıklarında, karın ağrısı, ishal, safra kesesi taşı, baş ağrısı, migren, sinüzit, diş ağrısı, halsizlik, bronşit, öksürük gibi rahatsızlıklarda da tedavi edici özelliği olan nane, nefes darlığında da şöyle kullanılabilir: Bir tülbentin üzerine bal konur, üzerine taze veya kuru nane yaprakları serpilir ve yatmadan önce göğüs üzerine bağlanır, sabaha kadar bırakılır

KEKİK

Kekik çok güçlü bir antiseptik olarak biliniyor Kekik yağından elde edilen timol birçok ilaçta, hatta ameliyatlarda yara temizlemek için kullanılıyor Eski zamanlarda salgın hastalıklarda kullanılan kekik günümüzde de grip salgınlarında bol bol kullanılmalı Ve boğmaca olana, öksürene, bronşite yakalanana, midesi rahatsız olana, ishal olana, adet sancısı çekene kekik çayı içirmeli Böcek sokmalarında deriye sürülerek kullanılan kekik, cilt hastalıklarında da banyo suyuna atılarak kullanılabiliyor

ZENCEFİL

Ayurveda ve Çin Tıbbı’nda 5 bin yıldır kullanılan zencefil, ısıtıcı bir ottur Özellikle :-):-):-):-)bolizma rahatsızlıklarında temizleyici, düzenleyici ve canlandırıcı bir etkiye sahip Ayrıca faranjitte, ishal, gaz gibi durumlarda, kan dolaşımını artırmak için, kas hastalıklarında ve romatizmal ağrılarda kullanılıyor Soğuk algınlıklarında çayını içebilir, öksürük için zencefil-zerdeçal-bal karışımını sabah ve akşam aç karnına şurup niyetine kullanabilirsiniz Zencefil canlandırıcı olduğu için akciğerleri temizler, gazı önler ve terlemeyi artırarak cildin de temizlenmesini sağlar

ADAÇAYI

Kızılderililerin kutsal bitkisi sayılan adaçayı, Akdeniz yöresinde bol bol yetişir Antibiyotik ilaç görevi gören adaçayı diş eti rahatsızlıklarında ve boğaz ağrılarında çok yararlıdır Sinir bozukluğu, baş dönmesi, titremeye iyi gelir ve menopoz döneminde karşılaşılan terlemeyi durdurur Ayrıca dolaşım sistemi hastalıklarında, tansiyon düşüklüğünde, sindirim sistemi bozukluklarında, psikolojik rahatsızlıklarda, halsizlikte, sinir hastalıklarında da kullanılır Özellikle boğaz ve ağız içi iltihaplarında günde birkaç defa adaçayıyla hazırlanıp soğutulmuş çayla gargara yapın, iyi geldiğini göreceksiniz

ELMA

Elma, besin değeri dışında nefes darlığı ve kalp hastalıklarına karşı koruyucudur Vücuttan toksinlerin atılmasına yardımcı olur, lifli olduğu için bağırsakları temizler, karaciğerinden şikayet edenler, romatizmalılar ve hatta şeker hastaları bile elmadan faydalanabilirler Elma yatıştırıcı, uyku vericidir, başağrılarına iyi gelir Taze elma suyu cilde sürüldüğünde dokuları sağlamlaştırır ve teni güzelleştirir İlkbaharda toplanan elma çiçekleri kurutularak sonbahar ve kış aylarında kaynatılır ve göğse ve öksürüğe iyi gelecek bir şurup elde edilir Kurutulmuş elma parçalarından çay yapabileceğiniz gibi kabuğuyla küçük parçalara böldüğünüz elmaları kaynatarak içine isterseniz limon ve portakal koyarak çay olarak tüketebilirsiniz

Alıntı Yaparak Cevapla

Bitkilerle Tedavi............!!!Alternatif Tip

Eski 09-06-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bitkilerle Tedavi............!!!Alternatif Tip



Ayurveda

Ayurveda Ne Demektir, Amacı Nedir?
Şu an yeni bir tıp dalı olarak bilinen Ayurveda, 2000 ile 5000 yıl öncesine dayanıyor, ve Hindistanda halen uygulanmaktadır Hindistan bu bilimin anavatanıdır Birçok Batılı Geleneksel Çin Tıbbını (GÇT) ve ona ait bitkisel ilaçlarla, akupunktur’u duymuştur GÇT Çin için neyse, Ayurveda da Hindistan için odur Bu gün bile her iki Ülkenin birçok hastane, ve kliniğinde,geleneksel tıp, batı (günümüz-allopathic) tıbbıyla birlikte uygulanmaktadır Hindistanda, bir tıp bilimi olarak Ayurveda, anatomi, pataloji,kendi tanı sistemleri ve tedavi stratejileri ile, kapsamlı bir eğitim gerektirir Hindistanda bir Ayurveda uzmanı olabilmek için,beşbuçuk yıllık bir eğitim programının (Ayurveda, tıbbı ve cerrahisi, lisansı) başarıyla tamamlanması gereklidir Ayurveda Dünya Sağlık Örgütünce( WHO), etkili ve geleneksel bir tıp bilimi olarak kabul edilmiştir Ayurveda’nın, üstün ve şık yönü; çok az bir çaba ve çalışmayla, kendi sağlığımızı ve yaşamımızı daha iyi yapacak, bazı basit ve pratik hususları öğrenebilmemizdir Ayurveda’dan kendi bünyemizi ve kendi sağlığımızı tanımayı öğrenebiliriz Bu da bize,uygun olan yaşam tarzını ve beslenme biçimini anlamamızı ve dolayısıyla, hangi bitki ve reçetelerin bize beden ve ruh sağlığı yönünden yarar getireceğini bilmemize yardım eder 1990 yılı Ocak ayında, dünyada birçok ülkenin bir referans merkezi olarak kabul ettiği Amerikan Konseyi`nce, legal, tavsiye edilecek bir tıp dalı olarak kabul edilmiştir
Kelime anlamı olarak (Ayur) yaşam ve (Veda) bilgi, yani yaşam bilgisi demektir Amaçları hayatı uzatmak, mükemmel sağlığı yaratmak ve hastalıkları, bozuklukları vücuttan uzaklaştırmaktır Ayurveda`nın esas önemli noktalarından biri de insanı, beden ve zihinle bir bütün olarak görmesidir Ve onun tüm unsurlarını bir arada uyumlu ve dengede tutmaya çalışmasıdır Nasıl oluyor da zihin ve beden birbiriyle ilgili oluyor? Geçtiğimiz yıllarda fizikte kabul edilen Quantum teorisine göre, moleküller ve atomdan öte, bir de maddenin quantum düzeyi vardır Bir quanta, bilinen en küçük atomdan 10-100 milyon kez daha küçüktür Bu düzeyde enerji ve madde birbirine dönüşebilir bir halde durmaktadırlar Bu quantalar gözle görülmeyecek titreşimlerden oluşurlar ve adeta bir fizik oluşum için şekillenmeyi beklerler İnsanda da aynı olay geçerlidir Önce görülmeyen titreşimler quantum dalgalanmalarına, o da enerji uyarılarına ve o da maddeciklere, düşünceye, DNA`ya, ağrıya, dokulara, hücreye, herşeye dönüşür İşte Ayurveda bu düzeyden, zihin ve beden düzeyinden sağlığa bakar
Bu sistemin en önemli noktalarından biri de, sağlığı korumanın, tedavi etmekten daha önemli olduğudur Yapılan patolojik araştırmalar göstermiştir ki, örneğin 40 yaşında bir erkekte oluşan kalp enfarktüsü, koroner damarda tıkanma gibi semptomlarla kendini belli edip, doktora gidince ortaya çıkmaktadır Oysa daha 20 yaşında bu kişinin damarlarında ileride kalp enfarktüsüne dönüşebilecek ve damar tıkanmasına yol açacak yağ taslakları patolojik olarak saptanmıştır İşte bu düzeyde olaya müdahale edilirse, herşey çok daha basit ve kolay olur
Hastalıkların fizyopatolojisinden bu üç faktör sorumludur:
- Doşha`lar (Vata, Pitta, Kapha)
- Shrota`lar (vücudun kanalları, patikaları)
- Agni (sindirim ateşi)
"Doşha"lar artmış, azalmış veya nitelikleri değişmiş olabilir
"Shrota"lar genişlemiş, daralmış, düğümsü bir yapı oluşturmuş veya akıntıları ters yöne doğru dönmüş olabilir "Agni"nin zayıflamasıysa en büyük problemdir Bu, "ama" (hastalık oluşturabilecek toksin - serbest radikal benzeri bir madde) oluşumuna yol açar
Ayurveda insanları pratik olarak üç ana tipe ayırır Bu tiplere(veya dosha lara), “Vata”, “Pitta”, ve “Kapha” denir Bunlar, sırayla, “Hava-Boşluk”,” Ateş-Su” ve” Su -Toprak” tır Dosha vücuttaki temel psikolojik, biyolojik, kimyasal özellikler grubudur “Vata”, "Pitta” ve “Kapha” vücudumuzdaki pozitif güç, yaşam enerjisidir ve değişebilirler Artabilirler veya, nadirende olsa, bünyemizde olması gereken seviyenin altına inebilirler(azalabilirler) Bu bozulmuş dosha, vücutta veya ruhta, bir dengesizlik oluşturarak, hastalıkların ortaya çıkmasına uygun ortama olanak sağlar Değişmiş olan dosha’yı tekrar dengeye oturtmanın yolu sağlıklı beslenme, yaşam biçimi ve bitkisel desteklerden geçer Vücudumuzda artmış olan dosha’yı azaltmak veya pasifize etmek için, bitkisel takviyeler kullanılır Vücudunuzda çok fazla “Pitta” varsa, bu kendini, sıcaklık, kırmızılık ve acılı isilik şeklinde belli eder O zaman, siz serinlik veren bitki yada bitki karışımlarını kullanırsınız Böylece Pitta azalacak veya pasifize olacaktır Dışarıdan gelen herşey ve ruhsal durumumuz, fizyolojimizi etkileyerek dosha’larımızın dengesini yada dengesizliğini yaratır Ayurveda da beslenme bir iaçtır Hastalıklar, beslenme ve bitkilerden yapılan beslenme takviyesi ilaçlarla sağlanır Ayurveda ya göre insansan yapısı, zihin ve beden le bir bütündür Zihnin bedeni, bedenin, zihni ( ruhsal durum ), karşılıklı etkilemesi sözkonusudur Çok hastalıklı bir bedende, berrak bir ruh bulunması çok zordur Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur, Ata sözümüz, bu gerçeğin çok iyi bir ifadesidir Yine bu nedenle, Ayurvedik bitkisel ilaçlar( veya bitkisel takviyeler), bu gerçek gözönüne alınarak hazırlanmıştır, ve binlerce yıllık deneylerden geçmiştir
Mükemmel bir sağlık için kişinin kendi beden tipini, yani doşha tipini bilmesi çok önemlidir Nedeni de bir beden tipi için iyi olabilecek bir yiyecek bazılarımız için bir olay olabilir İşte bu yüzden bazılarımız yazı sever, bazılarımız kışı; kimimize dondurma zevkli gelir, kimimize ise dokunur Bazen canımız çorba ister, bazen de tost Nasıl oluyor bu olay? Bir bardak sütte, kim içerse içsin, 120 cal vardır Ama bazılarımız onu içerse yağ depolar, bazılarımızda enerjiye dönüşür Bazıları ise kemikte Ca++ depolar, bazısı idrarla dışarı atar, bazıları ise böbrek taşına dönüştürür, üstelik aynı kalsiyumu Doşha tipimizi bilmek, kendimizi anlamak, aynı maddelere neden farklı cevaplar verildiğini kavramak için bu nedenle önemlidir Ayrıca modern tıpta hastalık oluştuktan sonra çoğu zaman belirtiler ortaya çıkmaktadır (Tıkanan damar örneğindeki gibi) Ve o zaman kişi sağlığına dikkat etmektedir Oysa kendi tipimize göre uygun beslenme ve davranışlarda bulunmak, temelden bir korunma ve hastalık semptomları oluşmadan kolay bir tedavi olanağı sağlamaktadır Oysa tüm semptomlar oluştuktan sonra tedavi olanakları çok kısıtlı kalabilir Bir diğer nokta da, bir beden tipi her hastalığa yatkın değildir Bazı hastalıklar ise kolay oluşmaktadır Bir üçüncü nokta da, tedavide beden tipini bilmenin önemli oluşudur Çoğumuz biliriz ki aspirin herkesin ağrısını kesmez veya midesi ağrıyan her kişiye antiasit verilirse bir gruba iyi gelirken, diğerine pek yararı olmaz
İşte kişi kendi beden tipini bilirse ve hangi doşha`sı arttığında ne gibi hastalıklara zemin hazırladığını bilirse, doşha`sını dinleyerek, artmış doşha`yı pasifize ederek, daha ilgili hastalıklar ortaya çıkmadan sağlığını koruyabilir veya bir hastalık ortaya çıkmadan onu daha köklü bir şekilde onarabilir
Yiyecek-içecekler:Ayurveda`da yiyecek ve içecekler ve onların tadı çok önemlidir Çünkü vücudumuzun dışarıyla alış-verişi en çok yiyecek ve içeceklerle olur Vücudumuza dışarıdan en çok giren maddeler besinler olduğuna göre, onların etkisi tartışılmaz Peki bu durum nasıl olmaktadır? Her insanın atomlarının %98`i bir yıl içinde değişiyor Yani şu an bu yazıları okuyan siz, geçen seneki size göre %98`i tamamen farklı bir sizsiniz Şu an bile atomlarınızın bir bölümü değişmekte Bir kişinin atomlarının çoğu değiştiğine göre, sağlığını korumakta veya bozmakta besinler çok önemli Hatta bu etki bazen ilaçlardan bile daha fazla görülebilir
GÜNLÜK RUTİN
Düzenli yatak ve uyku Saat 1100`de yatmak ideal Uykunuz yoksa, uyuyamayacağız diye endişelenmeden gözleri kapayıp dinlenmek
Sabah: Erken kalkmak, bir bardak ılık su içmek Mesane ve bağırsak boşaltımı Diş fırçalamak, dili temizlemek Başa, vücuda, ayak tabanlarına yağ masajı Duş, banyo Transandantal meditasyon Mevsime uygun rahat giyim, hafif kahvaltı, iş veya aktivite
Öğlen: Öğlen yemeği esas öğün Bu beden tipine ve mevsime göre olmalı, yemekten sonra hafif oturarak dinlenme İş, aktivite
Gece: Akşam yemeği tercihen hafif olmalı 10/15 dakika yürüyüş, mutluluk veren faaliyetler, erken yatmak
Bazı püf noktaları:Günde bir iki kez temiz havayı derince ciğerlerinize çekmek, yemek araları en az üç saat olmalı Aç değilse yememelidir Akşam yemeği geç yenmelidir Her gün tercihen aynı saatlerde yemek yenmeli Yemek güzel ortamda ve oturarak yenmelidir
Tedaviler basamak basamak ama mutlaka doğal yolla yapılmalıdır Gıda destekleyicileri kullanılıyor Bunlar sanki bir bilgisayar disketi gibi belirli hedef sisteme etkiyip bir dizi zincirleme reaksiyonlara yol açıyorlar, doşhaları dengeliyorlar Allopetik ilaçlarla beraber istenirse kullanılabiliyorlar Yapılan fare deneyleri ve laboratuar araştırmaları çok olumlu (1050 araştırma) özellikle hamile kusmaları, hamilelik, astım, romatoid artrit, gut, çocuklar için tonik, böbrek taşlarından korunma, kanser, aids, empotans, düşükler, uyku bozuklukları, kısırlık, hazımsızlık, kabızlık, hipertansiyon, baş ağrısı, migren, yorgunluk, şeker hastalığının hafif formlarında başarılı sonuçlar alınıyor Artık batıda doğallığa dönülüyor Transandantal meditasyon, zihin-beden bütünlüğünü sağlıyor ve streslerden arıtıyor Derin dinlenmeyi sağlıyor

Alıntı Yaparak Cevapla

Bitkilerle Tedavi............!!!Alternatif Tip

Eski 09-06-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bitkilerle Tedavi............!!!Alternatif Tip



Shiatsu
Uzakdoğu'da 5000 yıldan beri süregelen Çinlilerin Anma masajıyla akupunkturun birleşiminden oluşan bir masaj etkinliğidir
Shiatsu yerde bir şilte üzerinde, kıyafetler çıkarılmadan yapılan bir masaj yöntemidir Hiçbir yan etkisi bulunmayan Shiatsu her yaşa uygulanabilir Shiatsu yaklaşık olarak 700 akupunktur noktasına parmak ucu, el ayası, dirsek ve ayak tabanı kullanılarak değişik süre ve baskı teknikleri uygulanarak yapılır 1,5 saat süren seansların sonucu olarak 3 gün maksimum etkisi hissedilir
Shiatsu; kan ve akkan, lenf dolaşımını düzenleyici, hormonların ve salgı bezlerinin çalışmasının pozitif etkileyici özelliğe sahip olup vücuttan toksinlerin kolay atılmasını sağlar, :-):-):-):-)bolizmayı hızlandırır ve böylece fazla kiloların verilmesine yardımcı olur Zihnen ve bedenen derin bir dinlenme sağlar, uyku kalitesini arttırır
Vücuttaki organların enerjileri düzenlenirken varsa tıkanıkların giderilmesine de yardımcı olan Shiatsu, düzenli uygulandığında vücudun bağışıklığını arttırır Dolayısıyla hastalıklara karşı koruyucu etki gösterir
Çocuklara yapılan Shiatsu ile uyku problemlerini, kabızlık, hazımsızlık, hırçınlık, sinirlilik, stres, depresyon, baş ağrısı, migren ve bunun gibi şikayetleri giderilebilir Bağışıklık sistemlerini güçlendirir
Shiatsu Uygulayıcısı: Cihan Karabulut

Alıntı Yaparak Cevapla

Bitkilerle Tedavi............!!!Alternatif Tip

Eski 09-06-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bitkilerle Tedavi............!!!Alternatif Tip



Sıcak Taş Terapisi, ısıtılmış taşlar kullanılarak ısının bedenin derinlerine nüfuz ettirilmesini sağlayan bir masaj terapisidir Masaj, ısıtılmış ve soğutulmuş volkanik lav (bazalt) taşlarıyla özel bir teknik uygulanarak yapılır
Sıcak Taş Terapisi, 1993 yılında Arizona’da Mary Nelson Hannigan tarafından geliştirilmiştir Mary Hannigan bu masaj tekniğini 1999 yılında Avrupa’da ilk kez İngiltere’de öğretmeye başlamıştır
Sıcak Taş Terapisi, uzun süre ısıyı üzerinde tutma özelliğine sahip volkanik lav (bazalt) taşları ile yapılır Bu pürüzsüz, parlak ve değişik boylardaki yassı taşlar su içerisinde ısıtılırlar

Sıcak Taş Terapisi Nasıl Uygulanılır?
Sıcak taşlar, terapist tarafından masaja başlamadan önce vücudun belli kilit noktalarına yerleştirilir Böylece, daha masaja başlanmadan, taşların ısısı kasların derinlerine nüfuz eder ve “Termoterapi” özelliğinden yararlanılmaya başlanır Ardından aromatik öz yağlardan da faydalanılan masaj uygulanır Taşlardan emilen ısı, kan dolaşımının hızlanmasını ve dolayısıyla kasların, dokuların ve hücrelerin daha çok oksijenle beslenmesini (Termoterapi) sağlar Ayrıca lav taşlarının su içinde ısıtılması nedeniyle, suyun terapi özelliğinden de (Hidroterapi) yararlanılır Sıcak taşlarla yapılan bir ovma hareketi, taşların sıcaklığı ile kan dolaşımını anında harekete geçirmesinden dolayı, normal bir masajdaki on ovma hareketine eşittir

Sıcak Taş Terapisi'nin Özellikleri Nelerdir?
Sıcak Taş Terapisi’inde, hava, su, ateş ve ‘Toprak Ana’nın enerjisinden; aslında onun bütün elementlerinden yararlanılır Bu, Sıcak Taş Terapisi’nin çok kendine özgü tekniği sayesinde gerçekleşir Volkanik lav (bazalt) taşlarının enerjisi bize, doğayla içiçeymişiz duygusunu verir Bu nedenle, terapi sonunda kişi fiziksel, duygusal ve zihinsel rahatlık, dinginlik kazanır; baştan ayağa arınmış hissederek kendi doğasına döner

Sıcak Taş Terapisi'nin Faydası Nedir?
Sıcak Taş Terapisi’nin periodik olarak uygulanması, kronikleşmiş sıkıntılar üzerinde etkili olmaktadır Sıcak Taş Terapisi'nin faydası, yalnızca tanımlanan sorunun giderilmesiyle sınırlı değildir Aynı zamanda fiziksel, duygusal ve zihinsel anlamda da enerji verir; kısacası terapi gören kendisini, baştan ayağa arınmış hisseder Sıcak Taş Terapisi, kendi doğasına dönmek isteyen birisi için dengeli bir yoldur

Sıcak Taş Terapisi nelere iyi gelir?
Sıcak Taş Terapisi, periyodik olarak uygulandığında, kronikleşmiş sıkıntılar üzerinde de çok etkilidir Sıcak Taş Terapisi, aşağıdakiler de dahil pek çok durumda yardımcı olabilir:
· Kas, kemik ve eklem sorunları; bel ve sırt ağrısı
· Spor yaralanmaları
· Stres kaynaklı sorunlar; stres, gerginlik
· Uykusuzluk
· Başağrısı
· Kadın sağlığı; regl sıkıntıları
· Sancılı regl ağrıları, aşırı kanama,
· Hamilelikteki sorunlar; bel ve sırt ağrıları, rahatlama
· Solunum, dolaşım, sindirim sorunları

Alıntı Yaparak Cevapla

Bitkilerle Tedavi............!!!Alternatif Tip

Eski 09-06-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bitkilerle Tedavi............!!!Alternatif Tip



Strese ballı çözüm
Strese ballı çözüm

Edirne'nin Lalapaşa ilçesinde faaliyet gösteren Bal Üreticileri Birliği Başkanı Cavit Göçmen, arı balının stresin en iyi ilacı olduğunu belirtti

Göçmen, günümüzde ağır ve stresli şartlarda sağlıklı beslenmenin en iyi yollarından birisinin gerçek arı balı
tüketmekten geçtiğini söyledi

Stresten koruma ve enerji verme özelliğiyle arı balının içerisinde, vitaminler, mineraller, enzimler, aminoasitler ve pek çok elementler bulunduğunu ifade eden Göçmen, gerçek balı şekerli besinlerden ayıran ön önemli özelliğinin
arının bir gram bal toplaması için çok sayıda çiçeği dolaşması olduğunu belirtti

Antioksidan ve antibakteriyel olan balın vücudun direncini arttırdığını bildiren Göçmen, ''100 gram balda 325 kalori bulunmaktadır Bal stresin de en iyi ilacıdır'' dedi

Gerçek balın bozulmadığını, zamanla kristalize olduğunu hatırlatan Göçmen, donan balın gerçek bal olduğunu ve kristalize olmuş balın besin değerini kaybetmediğini bildirdi

Göçmen, sağlıklı bal tüketmenin yolunun güvenilir ve markalı süzme bal almaktan geçtiğini kaydetti

aroma terapi ve masaj
Aroma Terapi
Eski Çin, Mısır ve Hint uygarlıklarından beri uygulanan bu yöntem bitkilerin saf aroma yağları ile yapılmaktadır Bu yağlar bitkilerin kök, reçine, yaprak ve çiçek kısımlarından elde edilir Hem zihinsel hem de fiziksel yararları bulunmaktadır Alternatif bir tıp yöntemi de diyebiliriz Özellikle son zamanlarda insanoğlu yeniden en büyük zenginliğin doğada olduğunun farkına varmış ve özellikle de bitkilere yönelmiştir

Etkileri nedir?
Bilindiği bitkilerden elde edilen bu uçucu öz yağların vücut açısından çok olumlu etkileri vardır Sakinleştirici, canlandırıcı, toksin atıcı, ağrı giderici, hücre yenileyici, uyarıcı, kas gevşetici, uykusuzluk giderici gibi konularda kesin etkileri vardır Aroma terapinin uygulama şekilleri masaj, banyo, krem ve çeşitli vücut bakımları şekillerinde sıralanabilir Bitkisel yağlarla yapılan aroma terapi masajı, kan dolaşımını hızlandırarak :-):-):-):-)bolizmanın hızlı çalışmasını ve böylece daha kolay kilo verilmesini sağlar Bu tip uygulamalar ve bakımlar periyodik aralıklarla uygulandığında vücut direncini artırır Çeşitli cilt problemlerinin düzelmesine yardımcı olmakla birlikte çok canlı bir cilt yapısına kavuşmanızı sağlar Bitkisel yağlar doğal içerikli oldukları için genelde yan etkileri yoktur Fakat yine de bir uzman kontrolünde gerçekleştirilmelidir Uygulandıktan kısa bir süre sonra hem ter hem de idrar yoluyla vücuttan atılır

Nasıl yapılıyor?
Bitkisel sularla vücut temizlendikten sonra deniz tuzu ile vücut peeling'i yapılır Bu uygulama ciltteki gözenekleri açarak uygulanacak olan bitkisel aroma yağlarının daha iyi emilimini sağlar Gazlı bezle vücut sarıldıktan sonra termo (ısıtıcılı) battaniyede ya da buhar kabininde ½ saate yakın beklenilir Daha sonra yumuşayan cilde uygun bitkisel yağlarla komple vücut masajı uygulanır Bittiğinde kendinizi çok canlı ve rahatlamış olarak hissedersiniz

Alıntı Yaparak Cevapla

Bitkilerle Tedavi............!!!Alternatif Tip

Eski 09-06-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bitkilerle Tedavi............!!!Alternatif Tip



Ayva şifa dağıtıyor
Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Prof Dr Turan Karadeniz, ayva yemenin büyük yararları olduğunu söyledi

Meyvesinde pektin, tanen, şeker, organik asit, A ve C vitamini ve mineral tuzlardan bol miktarda bulunduğunu, tohumlarında ise yüzde 14-18 oranında tutkal maddeler, yüzde 16-20 oranında yağ, tanen, renkli maddeler ve yüksek oranda protein, az miktarda amygdalin ve emülsin olduğunu belirten Prof Dr Karadeniz, ayvanın kalp, akciğer, boğaz, mide, böbrek, göz, bağırsak, ağız rahatsızlıkları ve adet kanamalarına oldukça faydalı olduğunu dile getirdi

ProfDr Karadeniz, ayvanın yararlarını şöyle açıkladı:

"Meyvelerinden hazırlanan şurup ve kompostolar çocuk ishallerine karşı çok etkilidir Ayva meyveleri kalbe kuvvet verir ve rahatlatır Kalpteki sıkıntıyı, çarpıntıyı ve ağız kokusunu giderir Harareti ve ishali keser Hazımsızlığı giderir, mideyi ve bağırsağı kuvvetlendirir, ince bağırsak iltihabını giderir Vücudun gelişmesine yardım eder Ayva damar sertliğine, karaciğer tembelliğine iyi gelir, tansiyonu düşürür, safrayı düzene sokar Yapraklarının çayı kalp ağrılarına iyi gelmekte, sakinleştirici özelliği bulunmaktadır

Meyvesinden yapılan reçel, sindirim sistemi rahatsızlıklarında tedavi edici olarak görev üstlenmekte, cinsel arzuyu kuvvetlendirmektedir Tereyağında pişirilen ayva; nefes yolu hastalıklarına, müzmin öksürüğe, bronşite ve tüberküloz hastalığına iyi gelmektedir Ayva çiçeği bal ile macun yapılıp yutulursa, baş ağrısını keser Ayva çiçeği kaynatılıp içilirse, kalp çarpıntısını keser, kalbi kuvvetlendirir, annenin sütünü artırır Ayva kokusu kalp ve dimağı kuvvetlendirir Ayva hoşafı yaşlıların ayaklarının tutukluk yapmasını giderir Ayva varise karşı iyidir, yorgunluğu, bitkinliği giderir"

"GRİP VE NEZLEYE BİRE BİR"
Ayva hoşafının ağız yaralarına, akciğer veremine iyi geldiğini, gece uyurken ağızdan salya gelmesini önlediğini de belirten ProfDr Karadeniz, şöyle devam etti:

"Yaprağı kaynatılıp içilirse ishali keser Ayva yaprağı kaynatılır, suyu ile gargara yapılıp, pişmiş yaprakları ile de lapa yapılıp boğaza konursa boğaz ağrısını ve şişliğini giderir Burun kanamasını önlemek için buruna ayva suyu çekilmelidir Ayva suyu aşırı adet kanamasını önler, bağırsak kanamalarını keser, dizanteriye karşı çok faydalıdır Doğumu kolaylaştırmak için ayva suyu ve ayva çekirdeği kaynatılıp içilmelidir Ayva kabuğu veya ayva çekirdeği kaynatılıp içilirse, idrar yolu iltihaplarına iyi gelir Ayva suyu iştah açar, böbrek ve sidik torbası iltihaplarını iyileştirir

Grip ve nezle olanlar bol bol yemelidirler Ayva suyu vücudu terletmek için çok etkilidir Ayva böbrek zafiyetine, karaciğer zafiyetine, mide bulantısına, deniz tutmasına, mide gevşemesi ve mide düşmesine, midenin kuvvetlenmesine çok faydalıdır Pişirilmiş ayva mide zafiyetine iyi gelir Ayva suyu vesveseye ve mide ülserine iyi gelmekte, dimağı kuvvetlendirmektedir Göz beyazı, göz kapak ve kirpiklerinin iltihaplanmasında ayva yaprağı kaynatılıp soğutulduktan sonra gözler günde birkaç kez yıkanır Ayva meyvesi üzerindeki tüyler kanayan yere konursa kanamayı durdurur Beyaz akıntıya karşı ayva yaprağı kaynatılıp aç karnına içilmeli ve haricen yıkanılmalıdır Ağız içi yaraları ve boğaz iltihapları için kurutulmuş ayvanın suda bekletilmesi ile elde edilen şurup gargara olarak kullanılırsa şifalı gelir"


Alıntı Yaparak Cevapla

Bitkilerle Tedavi............!!!Alternatif Tip

Eski 09-06-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bitkilerle Tedavi............!!!Alternatif Tip



Bitkisel ve Aromatik Yağlar
ACI BADEM YAĞI

Öksürük kesici idrar arttırıcı, kurt düşürücü ve şeker hastalığı için kullanılır Kuru ve çatlak cilt bakımında etkilidir Stres ve yorgunluk için masaj yağı olarak kullanılır

İÇİNDEKİLER:

Protein, Şeker ve amigdalin içerir

KULLANILIŞI:

Bir çay bardağı suya 2 damla damlatılarak günde 3 defa alınır bilhassa bebeklerin kabızlıklarında badem yağı eşit miktarlarda bal ve pekmez ile karıştırılıp 4-5 saatte bir çay kaşığı verilir

UYARI: Yüksek miktarlarda alınması zararlıdır

SAKLAMA:

Serin, ışıktan uzak ve ağzı sıkıca kapalı olarak, çocukların ulaşamayacağı bir yerde saklanmalıdır

ADAÇAYI YAĞI

Bebeklerde gaz giderici, mide gazı giderici,ter kesici ve idrar arttırıcı etkileri vardır astım ve bayanlarda adet düzensizliklerinde hormon dengelenmesinde kullanılır Cilt bakım ve temizliğinde kullanılır On iki parmak bağırsağındaki yaralara da faydalıdır

İÇİNDEKİLER:

Tuyon, sincol, barneol ve piren maddelerini içerir

KULLANILIŞI:

Bir çay bardağı suya 3 damla damlatılarak günde 1 defa içilir Yara üzerine direkt tatbik edilebilir

UYARI: Günde 3 damladan fazla içilmez Fazla kullanımı epilepsi ve krampa yol açabilir

ANASON YAĞI

Bebeklerde gaz giderici, mide gazı giderici,ter kesici ve idrar arttırıcı etkileri vardır astım ve bayanlarda adet düzensizliklerinde hormon dengelenmesinde kullanılır Cilt bakım ve temizliğinde kullanılır On iki parmak bağırsağındaki yaralara da faydalıdır

İÇİNDEKİLER:

Tuyon, sincol, barneol ve piren maddelerini içerir

KULLANILIŞI:
2-10 Damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak veya bir fincan suya 4-5 damla damlatılarak günde 3 defa kullanılır

UYARI: Daha yüksek miktarda alındığı zaman hafif bir sarhoşluk sonra uyku meydana getirir

ARDIÇ YAĞI
Kalp yetmezliği soğuk algınlığı ve romatizmal hastalıklarda kullanılır burkulma ve çarpma gibi kazalarda ağrı kesici ve hareket kabiliyetini arttırıcı özelliği vardır Astım hastalarında ve idrar tutamayan çocuklarda faydalıdır

İÇİNDEKİLER:

Organik asitler, glikoz, sakkaroz, juniperin, reçineli bileşikler ve acı madde içerir

KULLANILIŞI :
Bir çay bardağı suya 5 damla damlatılarak alınır

Hamilelikte kullanılmamalıdır Fazla alındığı taktirde böbrekleri tahriş eder ve idrar yollarında kanamaya sebep olur

ARDIÇ KATRAN YAĞI

Ardıçın özel türünden elde edilen ardıç katranı yağı tüm mantar hastalıklarında cilt kaşıntılarında sedef ve egzamada varis ve ağrılarında uyuz ve benzeri tüm cilt problemlerinde kullanılır

İÇİNDEKİLER:

Organik asitler, glikoz, sakkaroz, juniperin, reçineli bileşikler ve acı madde içerir

KULLANILIŞI:

Kullanılacak doku defne sabunu ile yıkanır İnce tabaka halinde cilde sürülür

BERGAMUT ESANSI

Stres ve yorgunluğu giderici ve bağışıklık sistemin! kuvvetlendiricidir Egzama tedavisinde de kullanılır İştah arttırıcı ve safra söktürücü etkisi vardır Ayrıca çayda lezzet ve koku verici olarak da kullanılır

Kullanılışı

Dahilen; bir fincan suya 2-3 damla damlatılarak, günde 2 defa kullanılır Haricen; cilde masaj yapılarak stres ve yorgunluğu giderici olarak kullanılır

BİBERİYE YAĞI

İdrar söktürür gaz giderir, kan dolaşımını arttırır, bronşite ve sinüzite, sarılık ve karaciğer yetmezliğinde de kullanılır Uykusuzluğu ve sinir sistemini düzenler Kolestrolü denetler

İÇİNDEKİLER:

Kamfer, terpen, tanen, reçine, acı maddeler, saponin, cholin, glikozit, organik asitler, kafur

KULLANILIŞI:

Bir fincan suya 2-3 damla damlatılır veya şekere damlatılarak günde 3 defa kullanılabilir Sinüzite romatizmal ağrılara sivilceler üzerine sürülerek kullanılır

BUĞDAY YAĞI

Hücre yenileyici, selülit için; yanık yara ve diğer cilt problemlerinde kırışıklıklarda etkili olarak kullanılır Ayrıca hassas ve yıpranmış saçlar için faydalıdır Cilt lekeleri güneş lekeleri ve doğum lekelerini giderir

İÇİNDEKİLER:

B vitaminleri ve mineraller içerir

KULLANILIŞI:

Dahilen; günlük bir çay kaşığı kulllanılır Haricen; Saç için friksiyon cilt için masaj şeklinde uygulanır

CEVİZ YAĞI
Kuru ciltlerde yumuşatıcı ve besleyici etkiye sahiptir Doğal nemlendiricidir Saç diplerini ve saçları besler Ayrıca romatizmaya iyi gelir Güneşte bronzlaştırıcı olarak kullanılır

İÇİNDEKİLER:

%70 civarında yağ taşıdığı saptanmıştır

KULLANILIŞI:
Haricen cilde masaj şeklinde uygulanır

ÇÖREK OTU YAĞI

İdrar ve süt arttırıcı iştah açıcı, adet söktürücü etkilere sahiptir Ayrıca astımı şeker, romatizma tedavisinde ve grip döneminde bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudun dirençli tutulmasını sağlar Hemoroide faydalıdır Saçı besler dökülmesini önler

İÇİNDEKİLER:

Tanen, saponinler, alkaloidler, nigellin ve connigellin içerir

KULLANILIŞI:

Günde 3 defa 1 fincan suya 4-5 damla damlatılarak içilir Ayrıca saç dökülmesi ve kepeğe karşı saç diplerine friksiyon şeklinde kullanılırSinüzit için sabah akşam buruna 1-2 damla damlatılır

DEFNE YAPRAĞI YAĞI

Yemeklerde güzel koku vermek için kullanılır gargara yolu ile alındığında bademcik iltihaplarında soğuk algınlığına ve gribal enfeksiyonlara iyi gelir Terletici ve Antiseptik özelliklere sahiptir Saç ve kafa derisi tedavilerinde kullanılır Saç büyümesine etki eder Ayrıca gaz giderici ve kan gevşeticidir

İÇİNDEKİLER:

Cineol, evgenol, graniol ve pinenler içerir

KULLANILIŞI:

Bir fincan suya 4-5 damla damlatılarak Günde 2 defa içilir Parmak uçlarıyla friksiyon şeklinde kullanılır

Gebelikte kullanılmamalıdır Kızdırıcı özelliği nedeni ile cilt üzerinde kullanılırken dikkat edilmelidir

DEFNE UÇUCU YAĞI

Yemeklerde güzel koku vermek için kullanılır Gargara yolu ile alındığında bademcik iltihaplarında soğuk algınlığına ve gribal enfeksiyonlara iyi gelir Terletici ve antiseptik özelliklere sahiptir Saç ve kafa derisi tedavilerinde kullanılır Saç büyümesine etki eder Ayrıca gaz giderici ve kan gevşeticidir

Kullanılışı

Dahilen; bir fincan suya 4-5 damla damlatılarak günde 2 defa içilir Haricen; parmak uçlarıyla friksiyon şeklinde kullanılır (Gebelikte kullanılmamalıdır Kızdırıcı özelliği nedeniyle cilt üzerinde kullanılırken dikkat edilmelidir)

FINDIK YAĞI

Kuru ve yıpranmış ciltlere rahatlıkla uygulanır varis ve saçkıran hastalığı içinde faydalıdır Doğum öncesi, Doğum sonrası cildin esnekliğini sağlamak ve cilt çatlağını önlemek amacıyla masaj yapılarak kullanılır

İÇİNDEKİLER:

Sabit yağ, fosfor kalsiyum, protein ve şeker içerir

KULLANILIŞI:

Masaj olarak kullanılır Saç diplerine parmak uçlarıyla friksiyon yapılır

GÜL YAĞI

Ağrı kesici, aaaif verici, uyutucu, öksürük kesici etkileri vardırKabızlık ve tansiyon düşmesinde etkilidir Ayrıca saç uzatıcı ve besleyici etkiye sahiptir

İÇİNDEKİLER:

Papaverin, kodein tebain, narsoin ve morfin içerir

KULLANILIŞI:

Haricen cilde masaj şeklinde uygulanır Bir çay bardağı suya 10-15 damla damlatılarak gargara yapılır

HAŞHAŞ YAĞI

Ağrı kesici, aaaif verici, uyutucu, öksürük kesici etkileri vardırKabızlık ve tansiyon düşmesinde etkilidir Ayrıca saç uzatıcı ve besleyici etkiye sahiptir

İÇİNDEKİLER:

Papaverin, kodein tebain, narsoin ve morfin içerir

KULLANILIŞI:

Günde 2-3 damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak veya yarım çay bardağı suya 2-3 damla damlatılarak alınırSaça friksiyon şeklinde uygulanır

HAVUÇ YAĞI

Ultraviole (UV) ışınına karşı vücut bağışıklığını arttırır Cildin bozulmasını önler Güneş yanıklarının iyileşmesine yardımcı olur Hücre yenileyici İdrar arttırıcı kan temizleyici kan yapıcı ve kollestrolü düzenleyici etkileri sahip olduğu bilinmektedirAyrıca ses tellerine faydalıdır güneş yağları da bronzlaştırmayı kolaylaştırır

İÇİNDEKİLER:

Uçucu yağ, sabit yağ, şeker, A vitamini, karotin ve rezin içerir

KULLANILIŞI:

Günde 2-3 damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak veya yarım çay bardağı suya 2-3 damla damlatılarak alınır

HİNDİSTAN CEVİZİ YAĞI

Hazım kolaylaştırıcı bulantı ve kusmayı giderici etkiye sahiptirİltihaplanmaya karşı etkili olması nedeni ile haricen eklem ve kas ağrılarına romatizmaya karşı kullanılır Fiziksel yorgunluğu giderici etkiye sahiptir Saç dökülmesinde etkilidir Ayrıca pastalarda esans olarak kullanılır

İÇİNDEKİLER:

Myristicin içerir

KULLANILIŞI:

2-3 Damla bir fincan suya damlatarak kullanılır Uygulanacak yere defne sabunu ile temizlenir Bol miktarda yedirilerek tatbik edilir Ayakta oluşan mantar hastalıklarında da sürülerek kaşıntı önlenir Masaj yapılarak cilt altında toplanan yağ ve toksit maddelerin terleme yolu ile dışarı atılmasını sağlar tedavi

UYARI: Gebelikte kullanılmaz

ISIRGAN TOHUM YAĞI

Saç dökülmesinde romatizma hücre yenileyici kan temizleyici, miyom küçültücü olarak kullanılır

İÇİNDEKİLER:

Potasyum tuzları, organik asitler, histamin ve asetilkolin içerir

KULLANILIŞI:

Dahilen bir fincan suya 5 damla damlatılarak günde 2 defa kullanılır Haricen cilde masaj yapılarak kullanılır Saç diplerine friksiyon yapılır

JOJOBA YAĞI

Cildi yumuşatır Çizgileri ve kırışıklıkları azaltmak için kullanılırKuru ciltleri nemlendirir Akneleri giderir kuru ve kırık saçları besler parlaklık verir Saç şekillendirici olarak kullanılır

İÇİNDEKİLER:

Tohumlarında %50 oranında yağ içermektedir

KULLANILIŞI:

Saçlara friksiyon yöntemi ile cilde masaj yapılarak kullanılabilir

KANTARON YAĞI

Hazmı kolaylaştırıcı ve iştah açıcı özelliklere sahiptir Ateş düşürücü etkisi vardır Ülser ve gastritte iyileşmeyi hızlandırır Bağırsak spazmlarını çözer Bağırsak solucanlarını düşürür Hemoroide faydalıdır Yara ve yanıkları iz bırakmadan iyileştirir

İÇİNDEKİLER:

Uçucu yağ, rezin, acı maddeler (glikozitler), reçine, pektin ve kolin içerir

KULLANIIŞI:

Günde 2 defa öğle ve akşam yemeklerinden önce 5-6 damla alınmalıdır Hemoroide dıştan sürülür

KARABAŞ YAĞI

Kalbi kuvvetlendirir Damar sertliğine kollestrol ve şekere faydalıdır uykusuzluğu giderir balgam söker zindelik verir egzama yaralarına iyi gelir Sivrisinek kovucudur

İÇİNDEKİLER:

Kafur, fenkon, borneol ve sineol içerir

KULLANILIŞI:

Günde 2 şer damla sabah akşam yarım fincan suya damlatılarak kullanılır Cilde sürülür

KARANFİL YAĞI

Ağız ve mide kokularını giderir Sinirleri uyuşturur antiseptik ve ağrı kesici olarak kullanılır Diş ağrılarında etkilidir Dişeti çekilmesi ve iltihaplarında faydalıdır Haşere kovucudur

İÇİNDEKİLER:

Uçucu yağ, sabit yağ ve tanen içerir

KULLANILIŞI:

Dahilen 1 fincan suya 2 damla damlatılarak içilirDiş ağrılarında pamuk üzerine damlatılarak diş üzerine tatbik edilir

Karanfil yağı cilde sürülmemelidir

KAYISI YAĞI

Yüz temizliğinde kullanılır Akneleri temizler Cilde canlılık verir Yaşlanma ile ortaya çıkan kırışıklıkları giderir Nemlendirici özelliğe sahiptir Parazit problemlerinde kullanılır Pastalarda esans olarak kullanılır

İÇİNDEKİLER:

Tanen, zamk, şekerler, organik asitler, saponin ve anonin içerir

KULLANILIŞI:

Haricen cilde pamukla tatbik edilir dahilen, bir fincan suya 3 damla damlatılarak kullanılır

KEKİK YAĞI

Bronşit, nezle, grip, solunum yolu rahatsızlıklarına dişe eti iltihaplarına iyi gelir kurt düşürücüdür Alyuvar oluşumunu arttırır Şeker hastalığına iyi gelir Yara ve yanıklara antiseptik olarak kullanılır Romatizmaya iyi gelirGastrit gibi mide rahatsızlıklarına yardımcı olur

İÇİNDEKİLER:

Carvacrol, p-cymene, terphinene, caryophyllene, myrcene, linalool, thymol, terphinen-4-ol, thujene, pinene, camphene, borneol ve humulene içerir

KULLANILIŞI:

2-3 damla yarım fincan suya katılarak veya şeker üzerine damlatılarak kullanılır parmak uçlarıyla masaj şeklinde tatbik edilir

Fazla miktarda dahilen kullanımı sakıncalıdır

KETEN YAĞI

Menapoz sıkıntılarını giderir Mide ağrılarını ve kabızlığı giderir Hazmı kolaylaştırır Sindirim sistemi iltihaplarında etkilidir Zihin açıcıdır

İÇİNDEKİLER:

Müsilaj, linamarin, doymamış yağ asitleri ve protein içerir

KULLANILIŞI:

Bir fincan suya 5 damla damlatılarak içilir

LAVANTA YAĞI

İdrar arttırıcı ve romatizma ağrıları dindirici etkileri vardır Baş ağrısı stres ve kas ağrıları için iyi gelir ayrıca güve ve sivrisinekleri uzaklaştırmak için kullanılır Hassas ve yağlı ciltler için tavsiye edilir akneleri ve vücuttaki kötü kokuları giderir cilde sürüldüğünde ateşi düşürür saçtaki sirkeleri gidericidir Kozmetik amaçlı esans ve banyo yağı olarak kullanılır

İÇİNDEKİLER:

Pinen, cineol, borneol ve organik asitler içerir

KULLANILIŞI:

Bir çay bardağı suya veya bir şeker parçası üzerine 3-4 damla damlatılarak alınır ayrıca cilde masaj yapılarak kullanılır

KAKAO YAĞIİdrarı söktürürVücuttaki zehirli maddeleri dışarı atarBöbrek iltihabını giderir Besleyici,uyarıcı,iştah açıcı ve kuvvet vericidirHaricen basur memelerini,kadınların göğüslerindeki yara ve çatlakları yumuşatmak için kullanılır

İçindekilerabit yağ,tanen,nişasta ,şekerler,alkoitler(teobromin,kafein)
taşımaktadır

KULLANILIŞI:

Günde 2-3 damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak veya
yarım çay bardağı suya 2-3 damla damlatılarak alınır
LİMON YAĞI

Ferahlık verir Grip ve soğuk algınlığına karşı korur Hafızayı güçlendirir Boğaz ağrısı mide yanması kan temizleme ve böbrek taşında , bağdokusu hastalığında kas kuvvetlendirir Diş etini kuvvetlendirir Sivilceleri giderir Cildi güzelleştirir Vücuttaki istenmeyen yağların atılmasını sağlarTonik olarak kullanılır mikrop öldürücüdür Böcek ve sinek ısırmalarında kaşıntı ve şişmeleri önler pastalara esans olarak kullanılır

İÇİNDEKİLER:

Hesperidin, şekerler, C vitamini, müsilaj, malik ve sitrik asitler içerir

KULLANILIŞI:

Balla tatlandırılmış suya 2 şer damla damlatılarak günde 3 defa gargara yapılıp yutularak kullanılır Tonik olarak kullanımda bolca masaj yapılarak sürülür

MELİSSA YAĞI

Yatıştırıcı, midevi gaz söktürücü terletici ve antiseptik etkilere sahiptir Baş ağrısı ve migrende soğuk algınlığında , kas ağrılarında faydalıdır Mide ülserine iyi gelir Beyin damarlarını açar cilt temizliğinde cildi güzelleştirir

İÇİNDEKİLER:

Tanen, sitral, sitronellal ve linolal içerir

KULLANILIŞI:

Günde 2-3 damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak veya yarım çay bardağı suya 2-3 damla damlatılarak alınır

MERSİN YAĞI

Yağlı tahriş olmuş ve iltihaplı ciltler için kullanılır Hemoroid tedavisinde ve şeker hastalığına karşın etkilidir Nefes açıcı özelliğe sahiptir Gerginliğe ve uykusuzluğa iyi gelir Adale kuvvetlendirici ve spor sakatlıklarında masaj için çok uygundur Astımlı hastalarda haricen infizyon şeklinde faydalıdır

İÇİNDEKİLER:

Tanen, şekerler, strik ve maınik asit gibi organik asitler içerir

KULLANILIŞI:

Dahilen günde 1 fincan suya 5 damla damlatılarak içilir Haricen cilde masaj şeklinde kullanılır

NANE YAĞI

Mide bulantısını keser Hazmı kolaylaştırır Gaz söktürücüdür Sinirleri güçlendirir baş ağrılarına iyi gelir Selülit tedavisinde kullanılır Anne sütünü arttırır Bağırsak solucanlarını temizler

İÇİNDEKİLER:

Mentol, mentor, cadinen, pinenler, terpenler ve cineol içerir

KULLANILIŞI:

Dahilen günde 3 defa bir şeker parçası üzerine 2-3 damla damlatılarak veya 1 fincan suya 2-3 damla damlatılarak içilir Haricen cilde masaj yapılarak sürülür

Fazla miktarda kullanılması sakıncalıdır

OKALİPTÜS YAĞI
Kabızlık, öksürük, sinüzit, şeker hastalığı, romatizma ve selülite etkilidir

Kullanılışı

Dahilen; bir fincan suya 5 damla damlatılarak balla tatlandırılıp içilir Haricen; masaj şeklinde ve sinüzit için buğu şeklinde antiseptik olarak kullanılır

PAPATYA YAĞI

Duyarlı ve problemli ciltler için yaraları iyileştirici ve cildi besleyen özelliğe sahiptir Bademcik ve diş iltihabında kullanılır

İÇİNDEKİLER:

Tanen, flavon glikozitleri, bisabolol, arzulen, terepen ve salisilik asit içerir

KULLANILIŞI:

Bir fincan suya 4-5 damla damlatılarak gargara yapılır Cilde masaj şeklinde tatbik edilir

İçilmesi sakıncalıdır

PORTAKAL YAĞI

Mide rahatsızlıklarını geçirir Hazmı kolaylaştırır Ateş düşürücüdür Romatizmada faydalıdır Cildin güzel olmasını sağlar Yara ve yanıkların tedavisinde kullanılır Cildi sıkılaştırır Sivilce ve akneleri kurutur Tonik olarak kullanılır Pastalara esans olarak kullanılır Kan dolaşımını düzenleyicidir Sinir yatıştırıcıdır

İÇİNDEKİLER:

Şekerler, müsilaj, uçucu yağ ve bol miktarda C vitamini içerir

KULLANILIŞI:

Dahilen yarım fincan suya 3 damla damlatılarak Günde 3 defa kullanılır haricen cilde masaj yapılarak sürülür

REZENE YAĞI

Midevi şişkinlik, hazımsızlık rahatsızlıklarını giderir Gaz söktürücü ve anne sütünü arttırıcı etkisi vardırYara iyileştirici özelliğe sahiptir Cildi besler ve pürüzleri giderir

İÇİNDEKİLER:

Anethol ve astragol gibi maddeler içerir

KULLANILIŞI:

Dahilen bir fincan suya 5 damla damlatılarak içilir Haricen yara üzerine sürülerek kullanılır

SARIMSAK YAĞI

Mikrop öldürücüdür Yüksek tansiyonu düşürür İştah açar hazmı kolaylaştırır Kabızlığı giderir Kanı temizler Kalp adalesini kuvvetlendirir Siyatik varis romatizma, mafsal iltihabında faydalıdır ayrıca saç uzamasını sağlar, dökülmesini önler, saçkıran hastalığına iyi gelir

İÇİNDEKİLER:

Karbonhidratlar (sakkaroz, glikoz) vitaminler (A, B ve C), allicin ve sarımsağa özel koku veren kükürtlü yağ içermektedir

KULLANILIŞI:

Bir fincan suya, 4-5 damla damlatılarak günde 3 defa içilir Cilde masaj şeklinde uygulanır

TATLI BADEM YAĞI

Kuru ve çatlak ciltleri çok olumlu etkiler ve pürüzlerini giderir Ayrıca saç besleyici olup dökülmesini önler Kabızlık giderici özelliğe sahiptir

İÇİNDEKİLER:

Protein ve şeker içerir

KULLANILIŞI:

Saç diplerine parmak uçlarıyla friksiyon yapılır Kabızlık için günde 1 çay kaşığı içilir

SUSAM YAĞI

Dahilen müshil, haricen ise özellikle kuru ciltlere kirpik, kaş ve saçlara rahatlıkla kullanılır Şeker hastalığında da kullanılmaktadır yanıklarda iyileştirme özelliği vardır

İÇİNDEKİLER:

Oleik, palmitik, linoleik, stearik ve miristik asit içerir

KULLANILIŞI:

Her sabah aç karnına bir çay kaşığı içilir Müshil olarak ta bir çay kaşığı alınır Cilde ve saça masaj şeklinde uygulanır

ÇAM TEREBENTİN YAĞI

Solunum bel soğukluğunda ve idrar yolu hastalığında kullanılan etkili bir antiseptiktir saçı besler dökülmeyi önler kepeği gideriri ve saçı kuvvetlendirir Saç diplerinde mikro organizmaların oluşumunu engeller

İÇİNDEKİLER:

Reçine asiti, kolofan ve pinen içerir

KULLANILIŞI:

Günde 1-2 damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak alınır saç diplere masaj yaparak kullanılır 200 gr lık şampuana 20 damla damlatılarak kullanılır

Böbrekte tahriş yaptığından böbrek rahatsızlığı olanlar içmemelidir

MENEKŞE YAĞI

Cilt hastalıkları, egzama, dermatit ve uyuzda kullanılırMikrop kırıcıdır saç dökülmesine karşı etkilidir Kuru saçları nemlendirir Parlaklık ve canlılık verir Kozmetik endüstrisinde kullanılmaktadır

İÇİNDEKİLER:

Tanen, saponinler, flavon glikozitleri, vialamin ve emetin içerir

KULLANILIŞI:

Cilde masaj yapılarak saça friksiyon şeklinde kullanılır

YASEMİN YAĞI

Romatizma ağrılarında, cilt besleyici temizleyici ve selülit giderici olarak kullanılır

Kullanılışı

Haricen; cilde masaj şeklinde uygulanır

Alıntı Yaparak Cevapla

Bitkilerle Tedavi............!!!Alternatif Tip

Eski 09-06-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bitkilerle Tedavi............!!!Alternatif Tip



Banyo İçin Bitkisel Esanslar

Defne uçucu yağı
Okaliptüs yağı
Ardıç yağı

Limon yağı
Rezene yağı
Bergamut yağı

Melissa yağı
Lavanta yağı
Gül yağı

Adaçayı yağı
Biberiye yağıBanyo suyuna beş damla karıştırılır Bu su ile masaj yapıp yıkanır

Saç Bakımı - Kuru ve Cansız Saçlar İçin

Badem yağı
Susam yağı
Defne gar yağı

Çörekotu yağı
Menekşe yağı
Zeytin yağı

Kekik yağı
Ceviz yağı
Hindistan Cevizi yağı

Karıştırılıp saç diplerine ve saça yedirilir İstenildiği kadar bekletilip yıkanır Haftada 2 defa yapılır

Saç Bakımı - Yağlı ve Cansız Saçlar İçin

Portakal yağı
Çam Terebentin es
Defne uçucu yağı

Biberiye yağı
Mersin yağı
Papatya yağı

Karıştırılıp saç diplerine ve saça yedirilir İstenildiği kadar bekletilip yıkanır Haftada 2 defa yapılır

Bronzlaşma

Ceviz yağı
Kakao yağı
Kayısı yağı

Havuç yağı
Fındık yağı
Badem yağı

Birbirine karıştırılır, bütün vücuda sürülür Güneşte bekletilir

Cilt Bakımı İçin

Portakal yağı
Limon yağı
Kayısı yağı

Gül yağı
Buğday yağı
Papatya yağı

Havuç yağı
Jojoba yağı
Yasemin yağı

Islatılmış pamuğa 1 çay kaşığı dökülür Losyon şeklinde cilde sürülür 30 dakika sonra ılık su ile yıkanır

Selülit Tedavisi

Zambak yağı
Keten yağı
Ardıç yağı

Portakal yağı
Buğday yağı
Nane yağı

Susam yağı
Yasemin yağı
Anason yağı

Rezene yağı
Lavanta yağı
Limon yağı

Biberiye yağı
Jojoba yağı
Yosunlu sabun
Selülitli bölgeye iyi bir masaj yapılarak sürülür 2 günde bir yapılmalıdır 1-2 saat sonra yıkanırHassas ciltler daha kısa bekletebilir (Yosunlu sabunla yıkanır)

Cilt Çatlakları

Kakao yağı
Gliserin yağı
Keten yağı

Badem yağı
Saf Zeytin yağı
Çörekotu yağı

Kantaron yağı
Kayısı yağı
Melissa yağı
Çatlayan kuruyan bölgeye masaj yapılarak yedirilir

Masaj Yağları

Susam yağı
Alabalık yağı
Kekik yağı

Lavanta yağı
Nane yağı
Gliserin yağı

Ardıç yağı
Jojoba yağı
Biberiye yağı

Vücuda masaj yapmada kullanılır Bütün vücut bu yağlarla ovulur

Romatizma ve Ağrı Giderici Yağlar

Kekik yağı
Defne gar yağı
Alabalık yağı

Karanfil yağı
Pelesenk yağı
Susam yağı
Sarımsak yağı
Portakal yağı
Gliserin yağı

Çam Terebentin es
Biberiye yağı
Okaliptüs yağı
Ağrıyan bölge önce kolonyalı mendil ile silinir Sonra ağrı yağları iyice yedirilerek sürülür Sıcak havlu ile sarılır 2-3 saat sonra yıkanabilir

Sinirsel Başağrısı (Migren)

Nane yağı
Pelesenk yağı
Papatya yağı

Kekik yağı
Lavanta yağıŞakaklara ve alın bölgesine yağlar su ile yada ıslak pamuğa dökülerek (seyreltilerek) masaj yapılır

Stresin en iyi ilacı siyah çay
İngiltere'de bulunan University College London'da yapılan araştırma sonuçlarına göre, günlük bir bardak siyah çayın, stresle başa çıkmak için birebir olduğu belirlendi

Bilim adamlarının son yaptığı araştırmaya göre siyah çay, vücuttaki stres hormonları seviyesinde doğrudan etki yapıyor Psychopharmacology isimli sağlık dergisinde yayınlanan sonuçlar, siyah çay içenlerin stresten çok daha çabuk arınabildiğini ortaya koydu

İngiltere'de bulunan University College London'da yapılan araştırmalar sonucu, siyah çayın insanlar üzerinde anti-stres etkisi bulunduğu bildirildi Bilim adamlarının yaptığı incelemelere göre siyah çay, vücuttaki stres hormonlarının seviyesi üzerinde doğrudan etki gösteriyor Araştırmaya katılanlar içinde, 6 hafta boyunca günde 4 kez çay içenlerin kanlarında bulunan cortisol isimli stres hormonu seviyelerinin, stresli geçen etkinliklerin ardından ölçüldüğü ve oldukça stres hormonunun beklenenin daha altında olduğu görüldü

Araştırmanın uygulandığı deneklerin normal yaşamlarında düzenli olarak çay içme alışkanlığı bulunanlar arasından seçildi İlk aşamada bütün denekler çay içme alışkanlıklarına bir süre ara verdi Araştırma kapsamında denekler iki gruba ayrılarak, bir gruba normal siyah çay verilmeye devam edilirken, diğer gruba siyah renkli olan, tadı da çay ile benzer olan ancak siyah çaydan farklı bir bitki çayı verildi Her iki grubun da, stresli oldukları durumlardaki, cortisol, kalp atışı ve kan basıncı değerleri ölçüldü Daha sonra deneklere 3 farklı sorun meydana getirilerek, her bir denek kamera karşısında, içinde bulundukları durum nedeni ile tartıştı Yaşanılan sorun sonucunda, stres hormonu, tansiyon ve kalp atışı değerleri yeniden ölçüldü Her iki grubun stres seviyeleri benzer çıkmasına rağmen, 50 dakika sonunda, normal çay içen grubun stres seviyesi yüzde 47 oranında düşerken, sahte çay verilen grubun stres seviyesi en fazla yüzde 27 oranında düşebildi Çay içenlerin, yaşadıkları sorunların ardından daha hızlı ve kolayca rahatlayabildikleri ortaya çıktı

ÇAY İÇENLERDE KALP KRİZİ RİSKİ DAHA AZ

Araştırmanın bir diğer sonucuna göre ise, çay içenler, içmeyenlere göre daha az kan pıhtılaşmasına bağlı gelişen kalp krizi geçirme riski taşıyor University College London Halk sağlığı ve Salgınlar bölümü Profesörü Andrew Steptoe, halk arasında, çay içmenin, günlük yaşamdaki stresli durumlarda rahatlatıcı olduğuna inanıldığını, ancak şimdiye dek ilk kez bunun bilimsel bir araştırma ile test edildiğini söyledi Deneklerin hiç birinin içtikleri çayın gerçek çay olup olmadığını bilmediklerini de söyleyen Profesör Steptoe, çayın içindeki hangi maddenin rahatlamaya ve stresi yenmeye neden olduğunun bilinmediğini sözlerine ekledi

Andrew Steptoe, ayrıca, çayın içinde birçok farklı maddenin bulunduğu ve bu maddelerden catechin, polyphenol, flavonoid ve amino asitlerin beyindeki vericileri etkilediğinin daha önceki araştırma sonuçlarından ortaya çıktığını, ancak bu araştırma ile bu farklılığın nedenlerine ilişkin bir şey söylenemeyeceğini belirtti

"Bizim araştırmamız, siyah çay içmenin, günlük yaşamdaki stresten kurtulmak ve çok daha hızlı rahatlamakta etken olduğunu ortaya çıkardı, bununla birlikte, çay içmek, stres hormonunu normale indirirken çok etkili" diyen Steptoe, bu araştırma sonuçlarının sağlık için çok büyük bir bilgi olduğunu, stres seviyesinin yavaş yavaş normale dönmesinin kronik rahatsızlıklara ve koroner kalp hastalıklarına yolaçtığını söyledi Araştırma, University College London'daki bilimadamları, Andrew Steptoe, Leigh Gibson, Raisa Vounonvirta, Emily Williams, Mark Hammer, Jorge Erusalimsky ve Jane Wardle tarafından yönetildi University College of London (UCL) 1826'da kuruldu Oxford ve Cambridge'den sonraki ilk İngiliz üniversitelerinden biri olan UCL'de Hukuk, Mimarlık ve Tıp alanında eğitim veriliyor

Ceviz damarları açıyor
Ceviz damarları açıyor
İspanyol uzmanlar tarafından yapılan araştırmaya göre, öğünler sonunda yenen belli miktarda ceviz, yağlı besinlerin damarlara verdiği zararı önlüyor

Amerikan Kardiyoloji Üniversitesi’nin dergisinde yayımlanan araştırmada, 24 kişiye bir hafta boyunca yağ oranı yüksek salam ve peynir içeren öğünler verildi

Araştırmaya katılanların yarısına öğün sonlarında 5 çay kaşığı zeytinyağı, diğerlerineyse 8 adet ceviz verildi Yapılan testler, hem zeytinyağı hem de cevizin yağlı besinlerin damara verdiği zararı azalttığını gösterdi

Araştırma ayrıca cevizin damarların esnekliğini de koruduğunu ortaya koydu Cevizin bu özelliğiyle, damar sağlığı için zeytinyağından da faydalı olduğu vurgulandı

Yağlı besinlerin yol açtığı damar sertliği, felç ve kalp hastalıklarının temel nedenleri arasında gösteriliyor


Alıntı Yaparak Cevapla

Bitkilerle Tedavi............!!!Alternatif Tip

Eski 09-06-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bitkilerle Tedavi............!!!Alternatif Tip



Bazı Meyvelerin Yararları

ŞEFTALİ

* C vitamini
* Potasyum
* A vitamini
* B3 vitamini
* Folik Asit

* Kalp rahatsızlıkları ve kansere karşı korur,
* Sindirim sistemini çalıştırır hazmı kolaylaştırır,
* Böbreklerin ve safra kesesinin düzenli çalışmasını sağlar,
* İdrar sökücüdür

KAYISI

* A vitamini
* Potasyum
* B3 vitamini
* Betakaroten

* Betakaroten, kanserin,özellikle akciğer kanserinin, kalp hastalıklarının ve kataraktın önlenmesine yardımcıdır,
* İçerdiği kalsiyum ve magnezyum sayesinde kemik erimesinin önlenmesine faydalıdır,
* Kan yapıcı,cildi ve saçı canlı tutma özelliği vardır,
* Lifli bir meyve olduğundan bağırsakları korur ve pekliğe iyi gelir,
* Kansızlığa iyi gelir,
* Sinirleri gevşetip uyku verir

VİŞNE

* Karbonhidrat
* A vitamini
* Potasyum

* Şeker oranı kirazınkinden düşük olduğu için daha az kalori içerir,
* Diyareyi keser,idrar söktürücü özelliği vardır,
* Ateş düşürür,susuzluğu giderir

PORTAKAL

* C vitamini
* Karbonhidrat
* Potasyum
* Folik Asit
* Bioflavin

* Soğuk algınlığı, grip, incinme, kalp hastalıkları ve felçten korur,
* Portakal suyundaki bir antioksidan olan bioflavin damarları ve kılcal damarları güçlendirerek kalbin zarar görmesini engeller,
* Ezik ve çürüklerin daha çabuk iyileşmesini sağlar,
* İçerdiği C vitamini ve folik asit sayesinde öksürüğü azaltır,
* Kanın pıhtılaşmasını,mide ve pankreas kanserini önleyici etkisi vardır,
* İçerdiği yüksek potasyum tansiyonun dengelenmesine yardımcı olurAynı zaman da potasyum cildin kuruyup kırışıklıkların oluşması da önler,
* Bağırsak gazlarını söker,bağırsak parazitlerinin dökülmesini sağlar,
* Karaciğerin düzenli çalışmasını sağlar,
* Safra salgısını arttırır

MUZ

* Karbonhidrat
* Potasyum
* A vitamini
* Folik asit

* Kalbe ve kas sistemine yararlı,
* Yorgunluğu ve ishali giderici özelliği vardır,
* Yüksek tansiyonu önleyici özelliğe sahiptir,
* Uykuyu düzene sokar,
* Ülseri önler ve ülser yaralarının tedavisine yardımcı olur,
* Kolesterolü düşürücüdür ve migren ağrısına faydalıdır,
* Böbrek ve eklemlerdeki iltihaplanmalarda tedavi edici özelliğe sahiptir

GREYFURT

* Karbonhidrat
* Potasyum
* A vitamini
* Folik asit
* C vitamini

* Sindirimi uyarır,
* Diş etlerinin kanamasını azaltır,
* Soğuk algınlığına iyi gelir,
* Kolesterolü düşürür,
* Kılcal damarlardaki kan dolaşımını hızlandırır,
* Mide ve pankreas kanserlerine yakalanma riskini azaltır,
* Tansiyonu dengeler,
* İdrar sökücü özelliği vardır

ELMA

* Karbonhidrat
* Lif
* Potasyum
* B3 vitamini
* Pektin

* Böbreklerin temizlenmesine yarar,
* Baş ağrısına iyi gelir,
* Kolesterolü düşürür,
* Yüksek tansiyonu düşürür,
* Kan şekerini kontrol altında tutar,
* Romatizma ve gut hastalığına iyi gelir,
* Uykusuzluğa iyi gelir,
* Bağırsaklardaki parazitlerin dökülmesini sağlar,
* Elma + kereviz/maydanoz yorgunluğa iyi gelir,
* Elma+kızılcık suyu veya elma+ananas+üzüm suyu gribe iyi gelir,
* Elma+armut suyu kabızlığa iyi gelir

ÇİLEK

* Karbonhidrat
* Lif
* Demir
* Potasyum
* B3 vitamini
* Folik asit
* C vitamini

* Sigara dumanının etkilerini azaltır,
* Çocuk felci ve ağız-deri yaralarına yol açan virüsleri öldürücü etkisi vardır,
* Kansere yakalanma riskini azaltır,
* Mide ve bağırsak zayıflıklarını giderir,
* Sakinleştirici etkisi vardır,
* Safra kesesi hastalıklarına iyi gelir,
* Yüksek ateşi düşürür,
* Suyuyla gargara yapılırsa diş taşlarının oluşmasını engeller,
* Cilde canlılık kazandırır

ANANAS

* Potasyum
* A vitamini
* C vitamini
* Kalsiyum
* Magnezyum
* Fosfor

* Bakteri ve parazitlerle savaşmaya yarar,
* Sindirimi kolaylaştırır,
* İltihaplanma riskini azaltmada ve yaraların hızla iyileşmesini sağlamada etkilidir

MANGO

* A vitamini
* C vitamini
* E vitamini
* Demir

* Böbreklere faydalıdır,
* Kanı temizler,
* Sindirimi hızlandırır,
* Asitli yiyecekleri nötralize eder

PAPAYA

* A vitamini
* C vitamini

* Sindirimi kolaylaştırır,
* Vücutta parazitlere karşı savaşır,
* Kansere karşı koruyucu etkisi vardır,
* Bağırsaklarda oluşan gazı alarak genel anlamda bağırsakları temizler

* Belirtilen vitamin ve mineraller, seçilen meyvelerde yoğun şekilde bulunmaktadır Bu meyveler birçok farklı vitamin ve mineral içerseler de, bunların yoğunluğu ikinci planda kaldığından, burada hepsine yer verilmemiştir

Domates yiyin güzelleşin
Yaz aylarının en lezzetli sebzelerinden domatesin, aynı zamanda güzellik kaynağı da olduğu bildirildi AA muhabirine konuyla ilgili açıklama yapan Beslenme ve Diyet Uzmanı Erkan Erdal, domateste bulunan ve kırmızı rengi veren likopen maddesinin, bilinen en iyi antioksidan olduğunu belirterek, ılık domates maskesinin cildi gergin tuttuğunu söyledi Erdal, domatesin cilt sağlığı açısından çok önemli olduğunu ifade ederek, ''Domatesin içindeki likopen, yağ ve ısıyla etkisini artırır

Sabahları kahvaltıda soyulmuş ve zeytinyağı dökülmüş domates sağlık açısından çok faydalıdır'' diye konuştu Erdal şunları söyledi: ''Likopen bilinen en etkili antioksidandır ve en fazla domateste bulunur Salça ve ketçap da bol miktarda likopen içerir Greyfurt, kuru kayısı ve karpuzda da likopen vardır ama içerdiği madde domates kadar yoğun değildir'' Ketçabın yararlı olduğunu, bol bol domates suyu içilmesi gerektiğini belirten Erdal, makarnanın da bol ketçapla yenmesini önerdi

Erdal, ciltlerinin güzelliğiyle ünlü Macar kadınlarıyla ilgili yapılan bir araştırma sonucunda bu kadınların yüzlerine ılık domates maskesi sürdüklerinin ortaya çıktığını ifade ederek, domatesin güneşin altında gergin kalabilmesinin nedeninin likopen olduğunu ve yüze sürülen likopenin de cildi gergin tutacağını, kırışmayı önleyeceğini dile getirdi Likopenin, vücutta kansere neden olan serbest radikallerin dolaşımına engel olduğuna da dikkati çeken Erdal, Alzheimer, osteoporoz ve deri hastalıklarını önlemede de likopenin önemli olduğunu söyledi

Keçi boynuzunun faydaları
Bir çok insan tanıdım, alerjik nefes darlığı çekenBu insanlar yılın belli mevsimlerinde kortizon tedavisinden başka çare bulamayanlardı
Öksürük krizlerinin nedenli şiddetli olduğunu anlatıyorlardı
Keçiboynuzunu önerdiğim bu insanların çoğu daha hemen ertesi gün rahatlamaya başladıklarını anlatıyorlardı
Guatr rahatsızlığından dolayı nefes darlığı çekenler de olumlu sonuçlar aldıklarını belirtmişlerdir
Keçiboynuzunda bulunan bazı etkin maddeler aşağıdaki tabloda belirtilmiştir

KEÇİBOYNUZU NEDİR?
Anadolu'da bazı yörelerde harnup olarak da bilinir
Yeryüzünün en eski bitkilerinden olup anavatanı olarak
Güney Anadolu, Suriye, Kıbrıs, Yunanistan, İspanya, Fas, Tunus, Cezayir, Filistin ve Libya olup
memleketimizde, Antalya, Mersin, Silifke, Datça dolaylarında yaklaşık 1500 km2lik sahil şeridinde doğal olarak yetişmektedir Keçiboynuzu, yetişmeye başladığı ilk 15 yıl meyve vermeyen bir bitkidir
Meyveleri ilk başlarda yeşil olup, olgunlaştıkça kahverengileşen ve tam olgunlaşınca parlak kahverengi renk alır

Keçiboynuzunun en büyük özelliği nefes darlığına karşı oldukça etkili olmasıdır
Keçiboynuzunun nefes darlığına karşı etkili olan etkin maddesi hemen hemen başka hiçbir bitkide bulunmamaktadır
Bu etkin madde aynı zamanda bazı alerjik astım rahatsızlıklarında öylesine etkilidir ki;
derhal sonuç almak mümkün olabilmektedir
Ayrıca alerjinin neden olduğu nefes darlığı problemlerinde büyük bir başarıyla uygulanabilir

Keçiboynuzunun içerdiği gallik asit insan sağlığı üzerinde öylesine çok yönlü özellikleri olan bir maddedir ki,
bu özelliklerinden bazıları aşağıdaki tabloda belirtilmiştir

Analgesic Ağrı kesici

Antiallergenic Alerjiye karşı

Antiasthmatic Astıma karşı

Antibacterial Bakteri yok edici

Antibronchitic Bronşite karşı

Anticancer Kansere karşı

Antihepatotoxic Karaciğeri toksinden arındırıcı

Antioksidant Serbest radikalleri yok edici

Immunostimulant Bağışıklık sistemini güçlendirici

Antiviral Mikroplara karşı

Antiseptic Antiseptik

Cancer-preventive Kansere karşı koruyucu

Antinitrosaminic Nitrozamin yok edici

Bronchodilator Bronş genişletici

Antipolio Çocuk felçine karşı

Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi gallik asit çok yönlü bir maddedir
Bu maddenin belirtilen bu özelliklerini artıran ve takviye eden keçiboynuzunda bulunan promotor maddelerdir
Akciğer ödemine karşı keçiboynuzunun desteği bulunmaz bir imkan
Balgam söktürücü gücü ve astım a karşı olan tedavi edici gücü çok fazladır
Sigara içenler keçiboynuzuna başladıktan bir iki gün sonra nasıl balgam çıkardıklarını hayretle gözleyeceklerdir
Keçiboynuzu, insanlığın korkulu rüyası akciğer kanserini %90 oranında önleme gücüne sahiptir
Özellikle sigara içen insanlarda akciğer kanserine yakalanma riskinin ne kadar yüksek olduğu,
bu konuyla ilgili hemen her klinik deneyde ortaya konmaktadır
Değerli okuyucu, bir insanın kendi kendine (sağlığı açısından) verebileceği en büyük zarar; sigara içmesidir
Unutmayınız ki, sigara içmek sadece akciğer kanserine yakalanma riskini artırmıyor,
genel olarak insan sağlığını olumsuz etkileyen zararlı bir alışkanlıktır
Keçiboynuzu akciğer kanserini önleyen mükemmel bir meyvedir
Ancak, akciğer kanserine yakalanmış olanlar için tedavi etme gücü çok zayıftır
Ancak bir bitkinin hastalığı önleyici özelliği ile hastalığı tedavi etme özellikleri birbirlerinden farklı şeylerdir
İşte keçiboynuzunun akciğer kanserini tedavi etmekteki gücünü artırıcı farklı etkin maddeler içeren ikinci bir bitkiye ihtiyaç vardır
Bu ikinci takviye bitki kırmızı turptur
Keçiboynuzunda kolestrol bulunmaması ayrı bir avantajdır
Kaffein ve theobromine içermediği içinde tansiyon problemi olanların rahatlıkla kullanabilecekleri bir bitkidir
Fosfor ve kalsiyum bakımından zengindir
Bu nedenle osteoporoz rahatsızlığı olanlara kalsiyum ihtiyaçlarının karşılanmasında çok iyi bir destekleyicidir

---------------------------------------------------------------------------

KEÇİBOYNUZU (HARNUP) PEKMEZİ

Faydaları:

* Kalsiyum bakımından çok zengindir (sütün 3 katı)

* İçindeki E vitamini sayesinde; öksürüğe, gribe, kemik erimesine ve kansızlığa iyi gelir

* Balgam söktürür,göğsü yumuşatır,bronşları açar, sigara tiryakileri için faydalıdır ve nefes darlığına oldukça etkilidir

(Alerjik nefes darlığı çekenlere ısrarla keçiboynuzu pekmezi tavsiye edilir)

* Yüksek ham selüloz etkisi ile bağırsak rahatsızlıklarına ve gastrite etkilidir

Mide ve bağırsak gazlarını dışarı atarak mide şişkinliğini giderir

Bağırsak kurdu, tenya, solucan gibi bağırsak parazitlerini temizler

Mideye kuvvet verir

* Yüksek mineral ve vitamin içeriği ile de diş ve diş etleri üzerinde çok olumlu etkileri vardır

* Yüksek doğal şekerler , zengin mineraller (özellikle çinko) ve vitaminler (A , B , B2, B3, D) içeriği dolayısıyla doğal güç ve besin kaynağıdır

* Yüksek sodyum ve potasyum içeriği sayesinde tansiyon, karaciğer ve akciğer üzerine çok yaralı etkileri bulunmaktadır

Kanın zehirli maddelerini temizler

*İnsanlığın korkulu rüyası akciğer kanserini %90 oranında önleme gücüne sahiptir

*Kalbe faydalıdır, kalp çarpıntısını önler

*İnsan vücuduna giren radyasyonu dışarı atar

Sağlık ve güzelliğe böğürtlen
Sağlık ve güzelliğe böğürtlen

Hafıza kaybından, ishale kadar bir çok rahatsızlığa iyi geldiği belirtilen böğürtlene olan ilginin, her geçen gün arttığı bildirildi

Uzmanlar tarafından, çiçekleri ve taze meyvesinin bir çok hastalığa iyi geldiği belirtilen böğürtlen, iklim özellikleri nedeniyle en çok Mersin ve Bursa yörelerinde yetiştiriliyor Kozmetik sanayisi ise böğürtlen aroması bulunan duş jeli ve güzellik losyonları üretmeye başladı Böğürtlenin sıkılarak elde edilen suyunun ishal rahatsızlıklarına, taze veya kurutulmuş 20 gram böğürtlen yaprağından yapılan çayın ise, ağız yaralarına iyi geldiğini belirten uzmanlar, antioksidanlar açısından zengin olduğunu belirttikleri meyvesinin ise yaşlılıktan kaynaklanan hafıza kayıplarına, diyabete ve böbrek taşlarına karşı kullanıldığını söylediler Böğürtlen bu özelliklerinin yanı sıra, son günlerde değişik kozmetik firmaları tarafından da doğal bitkilerden üretilen ürünlerin hammaddesini de oluşturduğu belirtildi

Firmaların vücut güzellik losyonları ve duş jeli gibi doğal bitkilerden imal ettikleri ürünlerinde böğürtlen çiçeği ve meyve aromasını kullandıkları kaydedildi

TALEP ARTTI
Mersin'in Silifke İlçesi Böğürtlen Üreticileri Birliği Başkanı Ekrem Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, anavatanı Bursa olmasına karşın Türkiye'de en erkenci bögürtlen meyvesinin Silifke'de yetiştirildiğini söyledi Silifke Ovası'nda bu yıl toplam 180 dekar alanda ekim yaptıklarını ve yaklaşık 330 ton rekolte beklediklerini belirten Doğan, artan talep karşısında ekim alanlarının her geçen yıl arttığını ifade etti Böğürtlenin taze olarak tüketilmesinin yanı sıra reçel, marmelat gibi bir çok kullanım alanının bulunduğunu anlatan Doğan, uzmanlar tarafından bir çok hastalığa iyi geldiğinin de bilimsel olarak kanıtlandığını sözlerine ekledi

Üzüm Çekirdeğinin büyüsü

Üzüm Çekirdeği Avrupa'da ilaç niyetine satılıyor Mucizevî çekirdek ödemden,nezleye kadar bir çok hastalığın tedavisinde
kullanılıyor Üzümün çok faydalı olduğu bilinir Özelliklede zihin açıcı yönü ile sınavlardan önce kuru üzüm tavsiye edilir Ama
birçoğumuz üzümü yerken çekirdeğinden muzdarip oluruz Onu tüketmez, atarız Hatta marketlerde en çok çekirdeksiz üzümler rağbet görür Halbuki üzümün çekirdeği bugün birçok Avrupa ülkesinde ilaç niyetine, tabletler halinde satılıyor Yavaş yavaş Türkiye'de de yaygınlaşmaya başlayan üzüm çekirdeği, yakında bütün eczanelerdeki yerini alacak gibi Bu çekirdeğin en önemli faydası kan damarı onarıcısı olması Kan damarları insan için hayati önem taşıyorBaşınızdan ayak uçlarınıza kadar her doku kanla beslenir

İncecik kılcal damarlardan, geniş atardamarlara kadar, karmaşık kan damarları ağı sizin yaşam hattımızdır Eğer kan damarları
yaşlanır, hastalanır, zayıflar, incelir ve kan sızdırırsa, sağlığınız tehlikede demektir Eğer oksijeni taşıyan kan düzgün bir
biçimde akmıyorsa kalp kasınız hasar görebilir İşte üzüm çekirdeği, zayıflamışkan damarlarını güçlendirip normal sağlıklarına döndürebilen, dolaşım bozukluklarının düzeltebilen ve önleyebilen bir yapıya sahip Özelliği ise tamamen doğal olması

Çekirdek,damar hastalıklarını tedavi ediyor Zayıflamış kan damarlarının yapısını güçlendiriyor
Ayrıca üzüm çekirdeği bilinen en güçlü antioksidan Yapılan bazı testlerde, E vitamininden 50 kat daha güçlü olduğu ortaya
çıkmış İlk Fransa'da keşfedildi Üzüm çekirdeği 40 yıldır Avrupa'da, özellikle üzüm bağlarının çokluğu ile bilinen Fransa'da
etkili bir biçimde kullanılıyor
Üzüm çekirdeği 1947 yılında Bordeaux Üniversitesi'nden emekli tıp profesörü Fransız Kimyacı Jack Masquelier tarafından keşfedilmiş

Çekirdek ilk olarak hamileliğinden dolayı aşırı ödemi olan fakültenin dekanının eşine, dekan tarafından verilmiş
Masquelier o günü şöyle anlatıyor;"Kadın, şişmiş bacakları ile o kadar yorgun görünüyordu ki, güçlükle
yürüyebiliyordu Yüzünden, çektiği acıları okumak mümkündüNe yapabilirim de bu kadının acılarını dindirebilirim diye düşündüm
Sonra dekanın eşine çekirdek verdiğini gördümDekanın eşi 48 saat içinde iyileşti O halde, ben üzüm çekirdeğinde özel bir
şeyler olabileceğini düşündüm"

1950'de üzüm çekirdeği Resivit olarak bilinen ve Fransa'da satılan ilk damar koruyucu ilaç olmuş
Doktor Masquelier ve meslektaşları, üzüm çekirdeğinin varis üzerindeki etkisini doğrulayan dokuz deney yapmışlar Bununla birlikte çekirdek, göz kamaşması, gece körlüğü, maküler dejenerasyon gibi göz sorunlarının, arterit, saman nezlesi, alerji ve burun kanamalarını tedavisinde de kullanılmış

"Eğer düzenli olarak üzüm çekirdeği alırsanız, damar duvarlarınız
güçlenecektir" diyor Dr Masquelier

Diş eti kanayanlar kullanmalı Peki üzüm çekirdeğine ihtiyacınız olup olmadığını nasıl
öğreneceksiniz? Doktor Masquelier'in konu ile ilgili görüşleri şu şekilde:

"Sabahleyin dişlerinizi fırçalarsınız ve diş etlerinizin kanadığını görürsünüz

Ya da göz korneasında bir kan lekesi fark edersiniz Veya geceleri kendinizi yorgun hissedersiniz, baldırlarınız şişer,
ödem olduğunu fark edersiniz Bu durumda damar zayıflığından muzdaripsinizdir ve üzüm çekirdeği tüm bu patolojik mekanizmalarla
mücadele eder

"1995 yılında İtalya'da yapılan bir araştırmada 150 miligramlık üzüm çekirdeğinin ağrıyı, yanma karıncalanma hissini ve
atardamarların şişme derecesini azaltmada, yaygın olarak kullanılan bir eczacılık ilacından daha hızlı ve üzün sureli etkili
olduğu bulunmuş 1985 yılında da Fransa'da 92 hasta üzerinde yapılan kontrollü deney, 28 gün boyunca 300 miligram üzüm
çekirdeği almanın, ağrıyı, karıncalanma geceleyin giren bacak kramplarını ve şişkinliği yüzde 50'den daha fazla azalttığını
göstermiş Üzüm çekirdeğini diğer bir faydası ise gözlere Gece görüşünde önemli olan parlak ısıların neden olduğu göz
kamaşmasını geçirmeye yardımcı oluyor

Yine Fransa'da 100 denek üzerinde yapılan iki ayrı araştırmada 5 hafta boyunca günde 200 miligram üzüm çekirdeği almanın parlak ısılara maruz kaldıktan sonra görme keskinliğine yeniden kavuşma durumunu
artırdığı ortaya çıkmış

Ayrıca testlerde üzüm çekirdeği ürünün bir bilgisayar ekrani karşısında çalışmanın neden olduğu göz gerilimini
geçirdiği ve miyop kişilerde retinanın işlevini ve duyarlılığını düzelttiği görülmüş

Üzüm çekirdeğinin tansiyonu ve onun sonuçlarını düzenlemeye yardımcı olabileceği de belirtiliyor Araştırmaların gösterdiğine
göre, yüksek tansiyonlu insanlar genellikle çok geçirgen olan, zayıf kılcal damarlara sahipler Bu da onların kılcal damar
kanaması geçirme ve göz retinasındaki kan damarlarının yırtılma olasılıklarını artırıyor

Dr Miklos Gabor'un yaptığı araştırmada üzüm çekirdeği yüksek tansiyonlu deneklerde kılcal damarları güçlendirmiş
Anti-Aging etkisi Üzüm çekirdeği damarları yenilediği için ayrıca anti-aging etkisine sahip Yenilenen damarlar yaşlılığı
geciktiriyor Böylelikle cildinizdeki yaşlanma belirtileri azalıyor

Uluslararası sertifikalı Organik Üzüm Çekirdeği Ekstraktinin
içerdiği Proantosiyanidin, bilinen en güçlü etkisi antioksidant Üzüm çekirdeğinin antioksidant etkisi vitamin E'den 50, vitamin C'den 20 kat daha fazlaAntioksidantlar, vucudumuzdaki kimyasal reaksiyonlar sonucu oluşan veya dışarıdan sigara, alkol, kirli hava vs ile alınan zararlı maddeleri etkisiz hale getiriyor

Uzmanlara göre vücudun antioksidant üretimi 25 yaşından sonra yavaşlamaktadır Bu yavaşlamanın yol açtığı deformasyonları yok etmek için bilinen en kuvvetli antioksidant ise organik üzüm çekirdeği ekstraktıdı olduğu belirtiliyor
Çekirdek, bağ dokularını güçlendirerek cilt sarkmasına engel oluyor Cildin elastik, yumuşak ve düzgün olmasını sağlıyor

Üzüm çekirdeğinde tavsiye edilen miktar günde 150 ile 300 miligram
Damar sağlığını korumak için gerekli doz ise günde 5-10 gram Üzüm çekirdeğinin insanlar üzerinde her hangi bir yan etkisi görülmemiş

Prof Peter Rohdewald tarafından laboratuar fareleri, kobaylar ve köpekler üzerinde yapılan araştırmada doğal çekirdeğin, toksik, mutajenik, karsinojenik olmadığı tespit edilmiş
Kimler kullanmalı?

* Kan damarlarının yardıma ihtiyaç duyduğunu düşünenler
* Cildindeki kırışıklıklar günden güne fazlalaşanlar
* Cildi cansız ve solgun görünenler
* Cinsel yaşantısında kendini yetersiz hissedenler
* Kalple ilgili sorunları olanlar
* Ani kalp krizi riski olanlar
* Görme gücünde yaşlanmaya bağlı bozulma olanlar
* Şişlikler ve ödem alerjilerinde
* Yüksek tansiyonda
* Kolayca kanama ve morarma eğilimi olanlar
* Daha önce kanamaya bağlı felç geçirenler
* Şeker hastalığı olanlar
* Varis ve hemoroit gibi sorunları olanlar

Sunu belirtmek gerekiyor ki; yukarıda bahsettiğimiz faydaların birçoğu çekirdeğin damarları onarıcı özelliğinden kaynaklanıyor
Çünkü damarlar, insan bedenini ayakta tutan ana mekanizmalar Onların bozukluğu insan bünyesinde birçok hastalığa neden oluyor
Damarları onaran çekirdek, böylelikle diğer hastalıkların iyileşmesinde de önemli bir etkiye sahip oluyor


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.