Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Fizik / Kimya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
sindirim, sistemleri

Sindirim Sistemleri 2

Eski 04-26-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Sindirim Sistemleri 2



SİNDİRİM SİSTEMLERİ (2)
KALIN BAĞIRSAK VE ANÜS
Sindirim sisteminin son kısmıdır Uzunluğu 1,5 metredir İnce bağırsak ile kalın bağırsağın birleştiği yer kör bağırsak (çekum) adını alır Burada apandiks denilen parmak şeklinde bir çıkıntı görülür Apandiksin iltihaplanmasına apandisit denir Kalın bağırsağın son kısmı genişleyerek rektumu oluşturur Rektumun dışarı açılan kısmına anüs
Kalın bağırsağın bakteri florası oldukça zengindir Bu bakteriler insanla simbiyotik yaşarlar K ve B vitaminlerini sentezlerler Kalın bağırsaklarda son olarak su, vitamin, bazı ilaçlar ve alkol emilimi gerçekleşir
denir Kalın bağırsağın iç yüzeyi epitel doku ile örtülmüştür Kalın bağırsakta villus oluşumu gözlenmez Epitel dokuda sindirilemeyen artıkların (posa) hareketini kolaylaştırmak için mukus salgılayan özel bezler bulunur
1437 Karaciğer
Midenin sağ üst kısmında yer alan koyu vişne renkli bir ongandır Karaciğerin üstü bağ dokusundan yapılmış glisson kapsülü ile örtülüdür Glisson kapsülünün üzerini karın zarı (periton) sarar Sağ ve sol olmak üzere iki lop (parçalı) dır Sağ lop iki küçük lobun birleşmesi ile oluşmuştur Bu loplarda karaciğerin temel yapı birimi olan lopçuklardan oluşmuştur
Şekil 14 9 Karaciğere Kan Getiren ve Karaciğerden Kan Götüren Damarlar Kanın ve Safranın Akış Yönü
Lopçuklar içinde kan ve safra kanalları vardır
Şekil 1410 Karaciğer lopçuğunda Atar ve Taplardamar ile Safra Kanalının konumu
Lopçuklar altıgen prizması şeklindedir Lopçukların merkezinde merkezi toplardamar veya lop içi toplardamarı denilen damar bulunur Lopların çevresinde loplararası toplardamar (kapı toplardamarından gelir), loplararası safra kanalı ve karaciğer atardamarının kolları bulunur
Loplararası toplardamar, ince bağırsaktan emilen besinleri karaciğer hücrelerine getirir
Karaciğer atardamarı, aorttan ayrılarak karaciğerin ihtiyacı olan oksijeni getirir
Lopçuk merkez toplardamarı, karaciğerin faaliyeti ile oluşan artık maddeleri karaciğerden toplar ve uzaklaştırır Safra, safra kanalcıkları ve safra kanalları yardımı ile safra kesesine getirilir
Karaciğer hücreleri, lopçuğun merkezinden çevresine doğru şeritler halinde ve ışınsal olarak dizilmiştir
Hücre kordonu arasında loplararası toplardamarın oluşturduğu karaciğer sinüsleri (boşluklar) vardır Karaciğer hücreleri, sinüsler ve safra kanalı arasında yakın ilişki vardır Bu ilişki sayesinde, lopçuk kapı toplardamarları ile gelen besinler ve aorttan gelen oksijen karaciğer hücrelerine geçer Hücrelerde oluşturulan metabolik ürünler ve artıklar kana, safra da safra kanalına verir
Sinüslerin çeperlerinde alyuvarları yapan retikülo-endotel hücreleri ile ömrünü tamamlamış alyuvarları fagosite eden kupfer hücreleri vardır
A Safra (Öd) Kesesi
Karaciğer lopçuklarında oluşturulan safra, karaciğer kanalına da getirilir Karaciğer kanalı karaciğerden çıktıktan sonra ikiye ayrılır Bir kol fazla salgıyı safra kesesine, diğer kol ise koledok kanalı adıyla 12 parmak bağırsağındaki water kabarcığına akıtır
Şekil 1411 Karaciğer, Pankreas ve İnce Bağırsağın Birbirine Göre Konumu Karaciğer ve Oniki Parmak Bağırsağına Açılan Kanacıklar
Safra sıvısı içinde, safra tuzları kolesterol, yağ asitleri, safra pigmentleri ve su bulunur Safra kesesinde toplanan sıvı, oniki parmak bağırsağından salgılanan kolesistokinon hormonunun etkisiyle oniki parmak bağırsağına dökülür
Safra sıvısı içinde sindirim enzimi bulunmaz Safra sıvısının bazik yapısı, mideden gelen asit özelliğindeki kimusu nötrleştirir
Safra tuzları, bağırsaktaki yağları emülsiyon haline getirerek yağ damlalarının lipaz enzimi tarafından sindirilmesini kolaylaştırır
Safra kanalı herhangi bir nedenle (taş oluşumu gibi) kapatılırsa yağ sindirimi ve emilimi aksar Beslenme ile alınan yağların önemli bir kısmı dışkı ile dışırı atılır Safra kesesinin kapanması ile safra pigmentleri safra kesesi ve karaciğer tarafından geri emilerek kana karışır Kan yolu ile vücuda dağılan pigmentler sarılık hastalığına neden olur Sarı renk özellikle deri ve göz akında belirginleşir
Safra tuzları vücut için önemlidir Vücut bu tuzları dikkatle korur Bunlar bağırsağın aşağı kısımlarında geri emilir Dolaşım yolu ile karaciğere tekrar salgılanmak üzere taşınır Safra ile artık maddelerin kokuşmasına ve zararlı bakterilerin üremesi engellenir
Safra pigmentleri rengini hemoglobinin parçalanması sonucu oluşan ürünlerden alır Parçalanma ürünlerine göre değişik renkte (sarı, yeşil ve kırmızı) pigmentler oluşur
B Karaciğerin Görevleri
Karaciğerin yukarıda anlatılan safra üretimi ve salgılanmasından başka görevleri de vardır
Bunlar,
- Kandaki şekeri glikojen şeklinde depolamak,
- A, D ve K vitaminleri ile demir, bakır, aminoasit ve yağları depolamak,
- Yeni alyuvarlar yapmak, yaşlanan alyuvarları parçalamak, hemoglobinleri safra pigmentlerine çevirmek,
- Kanın damar içinde pıhtılaşmasını engelleyen heparini meydana getirmek,
- Kanama sırasında pıhtılaşmayı sağlayan protrombin ve fibrinojeni üretmek,
- Proteinlerin, karbonhidrat ve yağlara dönüşümünü gerçekleştirmek,
- Amonyağı üre ve ürikasit haline dönüştürmek,
- Zehirli maddeleri zehirsiz hale getirmektir
1438 Pankreas
Mide ve oniki parmakbağırsağı arasında yer alan 80 gr ağırlığında bir organdır Pankreas iç (endokrin) ve dış (ekzokrin) salgı yapan karma bir bezdir Pankreas ürettiği sindirim enzimlerini wirsung (pankreas) kanalı ile water kabarcığına, oradan da oniki parmak bağırsağına boşaltır İnsan günde yaklaşık olarak 1-1,5 lt pankreas salgısı üretir Pankreas sıvısında proteinleri, yağları, karbonhidratları ve nükleik asitleri hidroliz eden enzimler vardır Bu enzimler tripsinojen, kimotripsin, amilaz, lipaz ve nükleazlardır
Pankreas sıvısı, sulu, saydam ve pH değeri yaklaşık 8,5 olan bazik özellikte bir sıvıdır Mideden gelen asit özellikteki kimus pankreas sıvısı ile nötrleştirilir Pankreas ve ince bağırsak duvarından salgılanan enzimler nötr ortamda etki açığa çıkarırlar
Pankreas kanalı deneysel olarak kapatılırsa, bireyde iştah artar, zayıflama görülür Bu iki özellik bize pankreas sıvısının besinleri sindirmede rol oynadığını gösterir
Pankreas içinde langerhans adacıkları denen bazı hücreler insulin ve glukagon hormonlarını üretirler Bu iki hormonun karşılıklı çalışması ile kan şekeri düzenlenir İnsulin, kandaki fazla şekerin karaciğer ve kaslarda glikojen şeklinde depolanmasını sağlar Glukagon, karaciğer ve kaslardaki glikojenin glikoza dönüşerek kana geçmesi üzerine etki eder
1439 Kimyasal Sindirim
Besin maddelerinin fiziksel etkilerle parçalanmasına mekanik sindirim denir Mekanik sindirimle parçalanan besinler, hücre zarından geçemezler Mekanik sindirimden sonra enzimsel faaliyetlerle besinler yapıtaşlarına ayrılır Bu şekilde parçalanmaya da kimyasal sindirim denir Kimyasal sindirimle proteinler aminoasitlere, karbonhidratlar glukoza, yağlar gliserol ve yağ asitlerine kadar parçalanır
A Karbonhidratların Sindirimi
Polisakkaritlerin (nişasta, glikojen, selüloz) kana geçebilmesi için monosakkaritlere (glikoz, fruktoz, galaktoz ve riboz) kadar parçalanması gerekir Nişasta ve glikojenin sindirimi ağizda başlar Ağızda mekanik sindirim yapılırken tükürükteki amilaz (pityalin) enzimide nişasta
ve glikojen molekülündeki bağları koparır
Pityalin (Amilaz)
Nişasta + HO Maltoz + Dekstrin
Tükrük bezinden
Pityalin (Amilaz)
Glikojen + HO Maltoz + Dekstrin
Tükrük bezinden
Besinler ağızda çok az bekletildiği için karbonhidratlar daha küçük parçalara ayrılamaz Midede karbonhidrat sindirimi olmaz
Besinler mideden ince bağırsağa geçince ince bağırsak duvarından sekretin hormonu salgılanarak kana geçer Sekretin hormonunun etkisi ile pankreastan pankreas özsıvısı salgılanır Bu sıvı, içinde nişasta ya da dekstrini sindirecek olan amilaz enzimini içerir Pankreas enzimi etkisi ile nişasta ve ağızda oluşan dekstrinler maltoz, laktoz ve sükroz gibi disakkaritlere dönüşür Amilaz disakkaritleri parçalayamaz Disakkaritlerin parçalanmasını ince bağırsak duvarından salgılanan kanbonhidrazlar gerçekleştirilir
Bu karbonhidrazlardan;
Maltaz;maltozu
Sükraz;sükrozu
Laktaz;laktozu moleküllerine parçalar
Maltaz
Maltoz + HO Glukoz + Glukoz
Sükraz
Sükroz + HO Glukoz + Fruktoz
Laktaz
Laktoz + HOGlukoz+ Galaktoz
Bu reaksiyonların tamamlanması ile karbonhidratların sindirimi tamamlanmış olur Oluşan ürünler bağırsaktaki epitel hücreleri ile aktif olarak emilir Bu emilim epitel hücrelerinin zarında bulunan bir protein ve Na+ iyonlarının işbirliği ile gerçekleşir Epitel hücrelerine geçen glikoz düfüzyonla kana, oradanda kapıtoplardamarı ile karaciğere gönderilir
B Proteinlerin Sindirimi
Proteinlerin sindirimi midede başlar Besinler mideye geldiğinde mide duvarından gastrin hormonu salgılanır Gastrin mide bezlerinden hidroklorik asit (HCI), lap (rennin), pepsinojen enzimleri ile mukus ve az miktarda lipaz salgılanmasını uyarır
Mide özsuyundaki HCI, pepsinojeni pepsine çevirir
Pepsinojen + HCI Pepsin
(inaktif) (aktif)
Ayrıca pepsin enziminin çalışması pH=1,5-2 de olur Pepsin proteinlerdeki peptit bağlarına etki ederek polipeptitleri ve peptonları oluşturur
Protein + HO Polipeptitler
(Peptonlar)
Midedeki proteinler henüz aminoasitlere kadar parçalanmamıştır Peptonların aminoasitlere kadar parçalanması ince bağırsakta olur
Lap enzimi sütte bulunan kazeinin çözülerek sütten ayrılmasını sağlar
Lap
Süt Kazein + Su
sütten ayrılan kazein üzerine pepsin etki ederek
Pepsin
Kazein Polipeptid + Aminoasitler
polipeptid ve aminoasitleri oluşturur
Mukus, mideyi HCI etkisinden korur Yukarıdaki reaksiyonlar sonucunda besinler bulamaç haline gelir Kimus adını alan bu bulamaç, sindirimin tamamlanması için ince bağırsağın onikiparmak bağırsağı bölümüne geçer Peptonların aminoasitlere çevrilmesi pankreas salgılarının etkisi ile olur Pankreas, ince bağırsak duvarından salgılanan sekretin hormonunun etkisi ile salgı üreterek bağırsağa gönderir Pankreas salgısında bulunan tripsinojen, ince bağırsak duvarından salgılanan enterokinaz ile birleşir ve tripsin oluşur
Tripsinojen + Enterokinaz Tripsin
(Pankreastan (İnce bağırsak) (Aktif)
(inaktif) (duvarından)
Tripsin enzimi de pankreastan gelen kimotripsinojeni , kimotripsine çevirir
Tripsin
Kimotripsinojen Kimotripsin
Tripsin ve kimotripsin birlikte çalışarak, polipeptitleri, dipeptitlere ve aminoasitlere çevirir
Erepsin
Polipeptitler + HO Dipeptitler +aminoasitler
Kimotripsin
Son olarak; dipeptitler de ince bağırsak duvarından salınan erepsin enzimi ile aminoasitlere parçalanır
Erepsin
Dipeptitler + HO Aminoasitler
Aminoasitlerin oluşumu ile proteinlerin sindirimi tamamlanmış, emilmeye hazır hale gelmiştir Aminoasitlerin emilmesi aktif taşıma ile olur
C Yağların Sindirimi
Yağların sindirimi ince bağırsakta başlar, ince bağırsakta biter Yağların sindirilmesinde karaciğerde üretilen safra tuzları ve pankreastan salınan lipaz enzimi rol oynar
Safra enzim içermez, sadece yağların mekanik parçalanmasını ve lipaz enziminin etkinliğini artırır
Safra tuzları
Yağlar Yağ damlacıkları
Karaciğerlerden
Lipaz
Yağ damlacıkları Yağ asitleri + Gliserol (Pankreastan)
Yağ asitleri ve gliserol oluşumu ile yağların sindirimi tamamlanmış ve emilmeye hazır hale gelmiştir Gliserol ve yağ asitleri, lenf sistemi ile emilerek sol köprücük altı toplardamarında kana karıştırılır
D Nükleik Asitlerin Sindirimi
Pankreastan DNA'yı sindiren deoksiribonükleaz; RNA'yı sindiren ribonükleaz salgılanır Bu enzimler nükleik asitlerin fosfat-ester bağlarını koparır
İnce bağırsak duvarından salgılanan fosfodiesteraz enzimi nükleotidleri oluşturur Fosfataz enzimi de nükleotidlerdeki fosfat molekülünü kopararak nükleozidleri emilebilir duruma getirir
I Kademe
Deoksiribonükleaz
DNA Polinükleotidler
Ribonükleaz
RNA Polinükleotidler
II Kademe
Polinükleotidler Nükleotidler
III Kademe
Nükleotid Nükleozid + P
Karbonhidratlar, yağlar, proteinler ve nükleik asitlerin sindirimleri tamamen bitince, ince bağırsakta sütü andıran kilüs sıvısı oluşur Kilusun emilimi ince bağırsakta gerçekleşir
14310 Emilim
Emilim, sindirimi tamamlanan besinlerin incebağırsaktan kana ve lenf sistemine geçmesidir
İncebağırsak yüzeyi villus (tümür) ve mikrovilluslarla artırılır Yüzeyin artması ile emilim hızı artar (bkz: şekil 148 ve 3fasikül şekil 101)
İncebağırsakta emilim ya difüzyonla ya da aktif taşıma ile olur Glikoz ve aminoasitlerin emilimi aktif taşıma ile olur Emilimi yapılan bu iki monomer epitel hücresi tarafından tümür içinde bulunan kılcaldamara verilir Su, mineraller, vitaminler ve ilaçlar da aynı yollardan kana geçer
Kılcalkandamarları birleşerek karaciğere kan götüren kapıtoplardamarını oluşturur Kapıtoplardamarı ile karaciğere gelen besinler, karaciğer tarafından kontrol edilerek kana verilir Kan yolu ile de değişik dokulara dağıtılır
Yağların sindirimi ile oluşan yağ asitleri ve gliserol de villüs epiteli tarafından emilir Emilen yağ asitleri ve gliserol epitel içinde birleştirilerek yağ molekülüne dönüştürülür Oluşan yağ molekülü (lipid) albumin proteini ile çevrilir ve şilomikron halinde lenf damarına verilir Şilomikronlar lenf sistemi ile sol köprücükaltı toplardamarına bırakılır
Şekil 141 Sindirim Sisteminde Görev Yapan Hormonlar, Enzimler ve Özellikleri

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.