Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
coğrafyası, genel, türkiye

Genel Türkiye Coğrafyası

Eski 09-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Genel Türkiye Coğrafyası







Genel Türkiye Coğrafyası

İnsanlar, hayatlarını devam ettirebilmek için çeşitli faaliyetlerde bulunurlar Bu faaliyetlerin başında tarım, sanayi ve maden ürünleri üretimi gelir Bu işlerin tam***** ekonomik faaliyetler denir

TARIM
İnsanların toprağı işleyerek, çeşitli kültür bitkileri yetiştirmesi ve onlardan ürün elde etmesine tarım denir

TARIMDA VERİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

1 Toprak ve Bakımı
Tarım topraklarında devamlı üretim yapılabilmesi, toprağın mineralce zengin olmasına bağlıdır Sürekli olarak üzerinde tarım faaliyeti yapılan toprağın, çeşitli şekillerde bakımının yapılması gereklidir

2 Sulama
Türkiye de tarımsal verimi etkileyen en önemli faktör sulamadır Ülkemizin büyük bir bölümü kurak ve yarı kurak iklimin etkisindedir Çoğu yerde tarımsal faaliyetin yoğunlaştığı yaz döneminde, kuraklık hüküm sürmektedir Bu da tarımdaki su ihtiyacını artırmaktadır Ayrıca, yağışların düzensiz düşmesi, özellikle tahıl tarımının yaygın olduğu sahalarda, her yıl üretimde dalgalanmalara neden olmaktadır

Türkiye de sulama yaygınlaştırılırsa;
  • Kuru tarım (nadas) metodu uygulaması sona erer
  • Bir yılda, birden fazla ürün alınan sahalar genişler
  • Tarım iklime bağımlılıktan kurtulur ve bilhassa tahılların üretiminde yıllara göre dalgalanmalar azalır
  • Üretimde süreklilik sağlanır
  • Ürün artışı sağlanır
  • Tahıl tarımı yerine, sebze ve meyve tarımı ile endüstri bitkileri ekimi yaygınlaşır
  • Çiftçilerin tarım ürünlerindeki verimi ve geliri artar Buna bağlı olarak, göç olayında azalma görülür
  • Tarımın milli gelir içindeki ve ihracatındaki payı artar
3 Gübreleme
Sulamadan sonra, verimi artıran en önemli faktör gübrelemedir Toprağın devamlı kullanılması minerallerin azalmasına neden olmakta ve verimi azaltmaktadır Gübreleme ile mineral takviyesi yapılarak toprağın verimi artırılmaya çalışılır

4 Tohum Islahı
Tarım ürünlerinden yüksek verim elde edilmesi, sulama ve gübrelemenin yanında kaliteli tohumun kullanılmasıyla da yakından ilişkilidir

5 Zirai Mücadele
Hastalık ve haşerelerin üretimde zaman zaman % 20 - 30 civarında verim düşüklüğüne neden olduğu görülmüştür Türkiye de zirai mücadele ile tarlalardaki yabancı otların gelişmesi önlenmekte ve haşerelerin çoğalmasına imkân verilmemektedir Böylece verim düşüklüğünün önüne geçilmektedir

6 Toprak Analizi
Toprak analizi ile topraktaki mineral maddeler belirlenir Böylece toprağın hangi tür bitkilere elverişli, hangi tür gübreye ihtiyacı olduğu saptanarak daha bilinçli tarım yapılır

7 Makineleşme
Toprakların kısa sürede ve zamanında sürülmesi, hasadın zamanında yapılabilmesi günümüzde makineleşme ile mümkündür Türkiye de bazı alanlarda makineli tarıma tam geçilememiştir Bu durumun sebepleri şunlardır:

Makine kullanımına elverişli olmayan engebeli arazilerin varlığı (Doğu Karadeniz kıyı şeridi gibi)
Makine fiyatlarının çiftçinin alım gücünün üstünde olması
Bazı bölgelerde işgücünün daha ucuz olması
Makine kullanımının ekonomik olmayacağı küçük işletmelerin bulunması

8 Çiftçinin Eğitimi
Günümüzde tarım, modern aletler, kaliteli tohum ve hassas ilaçlar kullanımıyla yapılmaktadır Bütün bunlar çiftçinin eğitimini gerektirmektedir Ülkemiz genelinde çiftçilerin eğitim düzeyi düşüktür

9 Tarımı Destekleyen Kuruluşlar
Tarım ürünlerinin toplanması, pazarlanması ve işlenmesi yönüyle çiftçilerin desteklenmesi gerekmektedir Türkiye de tarıma destek sağlayan çeşitli kuruluşlar bulunmaktadır

TARIM İŞLETME METODLARI

a İntansif (Yoğun) Tarım: Modern tarım metodu olarak da bilinir Nüfus yoğunluğunun fazla, tarım alanlarının sınırlı olduğu ülkelerde ve bölgelerde gelişmişlik derecelerine göre uygulanır (Hollanda, Belçika, Almanya, İsrail, Japonya, vb)

Bu metodla, birim alandan en yüksek verim elde etme amaçlanır Bunun için sulama, gübreleme, tohum ıslahı ve makine kullanımı gibi verimi artıran tüm yöntemler uygulanır Üretimde yıllar arasında çok farklılıklar olmaz Elde edilen verim ve gelir fazla olur

b Ekstansif (Yaygın) Tarım: Tarım alanlarının geniş, nüfus yoğunluğunun fazla olmadığı ülkelerde ve bölgelerde yaygın olarak kullanılan metoddur (Arjantin, Kanada, Brezilya, Hindistan vb)

Bu metod uygulanırken toprak yoğun bir şekilde işlenmez İklim şartlarına göre, verimde değişiklik olabilir Daha çok tahıl ürünleri yetiştirilir

c Nadaslı (Kuru) tarım: Buna ilkel tarım metodu da denir Yağışların yetersiz olduğu ve sulama yapılamayan sahalarda uygulanır Topraklardan iki yılda bir ürün alınır Ürün ekilemeyen yıllarda toprak sürülür, havalandırılır Böylece su depolaması ve mineral zenginleşmesi sağlanır Türkiye de en fazla, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde uygulanır Karadeniz kıyılarında ise, yağışlı iklimden dolayı nadas tarımına ihtiyaç yoktur

TARIM ÜRÜNLERİ ve YETİŞME KOŞULLARI

A TAHILLAR

Buğday: Orta kuşakta yarı kurak iklim bölgelerinde yetişen ve ülkemizde en yaygın üretilen tarım ürünüdür

İlkbahar döneminde filizlenmek ve büyümek için yağış, yaz döneminde ise olgunlaşmak için kurak ve sıcak bir ortam ister

Kışların aşırı soğuk geçmediği yerlerde sonbaharda, Doğu Anadolunun soğuk yerlerinde ilkbaharda ekilir

Akdeniz ve Ege kıyılarında Haziran ayında, İç Anadolu da Temmuzda, Doğu Anadolu&��da Ağustos ta hasat edilir

Türkiye de en fazla üretim İç Anadolu Bölgesinde yapılır Konya, Ankara ve Adana ise il olarak ilk üç sırayı paylaşır

Karadeniz kıyılarında yazların yağışlı geçmesinden, Doğu Anadolunun yüksek yerlerinde ise yazların serin geçmesinden dolayı üretilemez

Arpa: Türkiye de buğdaydan sonra en çok üretilen tahıl ürünüdür Buğdaya göre, biraz daha soğuk ve kurak şartlarda ve nispeten mineral oranı az olan topraklarda yetişir Buğdaya göre, daha kısa sürede olgunlaşır (80 - 90 gün) Bu nedenle buğdayın yetişmediği Erzurum - Kars plâtolarında 2000 - 2200 m ye kadar yetişebilir Üretim alanları genelde buğday ile paralellik gösterir Türkiye üretiminin yarıya yakın kısmını İç Anadolu karşılar

Çavdar: Tahıllar içerisinde soğuğa en dayanıklı olanıdır Bu nedenle, buğday ve arpanın yetiştirilemediği serin ve yüksek yerlerde yetiştirilebilir Ülkemizde en çok, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde üretilir

Yulaf: Yulaf, sıcak ve kurak şartlarda üretildiği gibi, serin bölgelerde de yetişebilir Daha çok bisküvi ve yem sanayiinde kullanılır Ülkemizde daha çok İç Anadolu, Marmara ve Çukurovada yetiştirilmektedir

Mısır: Yaz döneminde yağış alan veya sulama yapılan sahalarda yetiştirilir En uygun iklim, yaz yağışlarının olduğu Karadeniz iklimidir Bu özelliğinden dolayı arpa ve buğday tarımından farklılık arzeder

Mısır, ülkemizde Karadeniz kıyı şeridinde, Marmaranın kuzey kesimlerinde tabii olarak yaz yağışlarıyla yetişebilirken, bunun dışındaki Akdeniz, Ege ve diğer iç bölgelerde yazın sulamayla yetiştirilir

Son yıllarda, mısırın yem ve yağ sanayiinde kullanımının artmasıyla, özellikle Çukurovada üretimi yaygınlaşmıştır Bunun sonucunda da Akdeniz Bölgesi mısır üretiminde, Karadeniz Bölgesini geçmiştir

Pirinç (Çeltik): Yetişme süresi boyunca yüksek nem ve sıcaklık isteği vardır Türkiyede üretim, genelde akarsu boylarında ve alüvyal ovalarda yaygındır Yetişme döneminde çoğu zaman suyun içinde kalması gerektiğinden üretim zordur

En fazla, Edirnede Meriç ve Ergene nehirlerinin kenarlarında, daha sonra Samsun, Çorum, Kastamonu, Adana, Diyarbakır gibi illerimizden geçen akarsu kenarlarında yetiştirilir

B BAKLAGİLLER

Mercimek: Yetişme döneminde yağış, olgunlaşma döneminde sıcak ve kurak iklim ister Her türlü toprak koşullarına dayanıklıdır Ülkemizde kırmızı mercimek en fazla Güneydoğu Anadoluda (%95), yeşil mercimek ise İç Anadolu Bölgesinde (%75) üretilir

Nohut: Yarı kurak iklim şartlarında yetişebilen nohut, en fazla İç Anadolu, Akdeniz, İç Ege ve Güneydoğu Anadoluda üretilir Baklagiller içerisinde en fazla üretim miktarına sahiptir

Fasulye: Yüksekliği 2000 m yi aşmayan ve yaz döneminde sulanabilen tüm sahalarda yetiştirilir En önemli yetişme alanları, kıyı bölgelerimizdeki ovalardır Özellikle Çukurova ve Antalya ovaları ile Güney Marmara Bölümündeki ovalarda fasulye tarımı yaygın olarak yapılır İç bölgelerimizde ise, akarsu boylarındaki bahçelerde yetiştirilir Yıllık fasulye üretimimiz 200 bin ton civarındadır

C SANAYİ BİTKİLERİ

Tütün: Kıraç toprakları seven, yetişme döneminde nem ve yüksek sıcaklığa ihtiyacı olan bir bitkidir Türkiyenin genelinde iklim ve toprak yapısı tütün üretimine elverişlidir Fakat, kalitesinin azalmaması için devlet ekim alanlarını belirlemekte ve kaliteye göre fiyatlandırma yapmaktadır Bu yüzden üretimde yıllara göre dalgalanmalar azalmaktadır

Tütün üretiminin % 50'den fazlası Ege Bölgesindeki Manisa, İzmir, Denizli, Muğla ve Uşak gibi illerde yapılır Karadeniz Bölgesinde Samsun, Amasya, Tokat ve Sinop çevresinde, Güneydoğu Anadoluda Diyarbakır, Siirt, Batman çevresinde, Marmarada Balıkesir, Bursa çevresinde, Doğu Anadoluda Malatya, Muş, Bitlis çevresinde de tütün üretimi yapılmaktadır

Pamuk: Yetişme döneminde yağış, olgunlaşma döneminde sıcak ve kurak iklim ister Ürün verdiği dönemlerde tabandan sulanması gerekir Bu dönemdeki yaz yağışları ürünün kalitesini düşürdüğü için Karadeniz kıyılarında yetiştirilemez

Ayrıca yüksek yaz sıcaklığı istediği için, iç bölgelerimizdeki üretimi Akdeniz ve Ege bölgeleri kadar gelişmemiştir

Pamuk, ülkemizde en fazla Kıyı Ege ovalarında, Çukurova, Hatay, KMaraş ovalarında üretilir Bir kısmı da Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki ovalarda üretilmektedir

Şekerpancarı: Ülkemizde şekerpancarı üretimi, 1926 yılında Uşak ve Alpullu şeker fabrikalarının yapılmasıyla başlamıştır Şekerpancarının fazla sıcaklık isteği yoktur Ancak, yetişme ve ürün verme döneminde tabandan sulanması gerekir Bu sebeple, üretim alanlarında mutlaka sulama imkânı gelişmiştir Üretimi en fazla, İç Anadolu Bölgesinde yapılır Daha sonra Orta Karadeniz, Marmara, Doğu Anadolu ve İç Ege çevresinde üretilir Fazla yağıştan hoşlanmadığı için Karadeniz kıyılarında, aşırı sıcak ve kurak olan G Doğu Anadoluda ve yüksek gelir getiren ürünler bulunduğundan Ege ve Akdeniz kıyı ovalarında yetiştirilmemektedir

Çay: Tropikal iklim bölgelerinin tarım ürünüdür Nemli sıcak veya nemli ılıman iklim koşullarında tarımı yapılabilir

Türkiyedeki çay üretiminin tamamını Karadeniz Bölgesi karşılar Doğu Karadeniz&��de Rize çevresi en önemli çay üretim merkezidir Artvin, Trabzon, Giresun ve Ordu illerinin yer yer 10 - 20 km içerilerekadar kışı şeridinde, 300 - 400m yüksekliklere kadar çay tarım alanları oluşturulmuştur Böylece çay tarım alanları genişlemiştir

Haşhaş: Uyuşturucu yapımında kullanılmasından dolayı, devletin denetimi altında, sınırlı alanlarda ve az miktarda yetiştirilen bir bitkidir Ekim döneminde 7 - 8°C, olgunlaşma döneminde 12 - 13°C sıcaklık isteği vardır Kapsüllerinin toplandığı dönemler olan yaz mevsiminde yağış istemez Ülkemizde üretim, İç Egedeki Afyon, Kütahya, Uşak, Denizli illerinden elde edilir

Keten - Kenevir: Tropikal bölgelerin bitkisi olan keten - kenevirin liflerinden keten kumaşı ve kot bezi yapılır Ayrıca kenevir tohumundan, yağ çıkarımında faydalanılır Keten - kenevirden uyuşturucu da yapıldığından devletin kontrolü vardır Keten - kenevir üretimi daha çok, Batı Karadanizdeki Kastamonu, Sinop ve Zonguldak çevresinde ve Marmarada Kocaeli çevresinde yapılır

D YAĞ BİTKİLERİ

Zeytin: Akdeniz ikliminin tabii bitkilerindendir Yabani zeytinin (Delice) aşılanmasıyla kültür zeytini elde edilir Soğuğa karşı duyarlı olduğundan, kışların ılık geçtiği ve don olaylarının görülmediği Akdeniz, Ege, Güney Marmara ile Karadenizin bazı kıyı kesimlerinde yetiştirilir

Ülkemizde zeytin en fazla Ege Bölgesinde (% 60) üretilmektedir Güney Marmara kıyıları (Gemlik- Mudanya) ile Akdeniz kıyıları ve Kilis çevresinde de yoğun olarak yetiştirilir

Ayçiçeği: Yetişme döneminde yağış, olgunlaşma döneminde güneşli bir iklim ister Olgunlaşma döneminde yağış istememesinden dolayı, Karadeniz Bölgesinin kıyı kesimlerinde yetiştirilemez Diğer bütün bölgelerimizde tarımı yapılabilir

Ayçiçeği üretiminin % 70'e yakın kısmını Marmara Bölgesinde başta Tekirdağ ve Edirne olmak üzere Kırklareli, Balıkesir, Bursa illeri karşılar Daha sonra, İç Anadolu Bölgesi ve Orta Karadeniz Bölümü gelir

Soya Fasulyesi: Yağı insan beslenmesinde, unu ise yem olarak kullanılan soya, en çok Akdeniz Bölgesinde (%90) üretilir Yetişme devresi kısa olduğundan ikinci ürün olarak ekilir

Susam: Ilıman iklim bölgelerinde tarımı yapılmaktadır Türkiyede Marmara, Ege, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu gibi sıcak bölgelerde üretilir

Yerfıstığı: Meyveleri toprak içinde olgunlaşır Sıcak ve nemli iklim şartlarında ve gevşek topraklarda tarımı yapılır Türkiyede yerfıstığı üretiminin % 90'ını Akdeniz Bölgesi&��ndeki Adana, Hatay, ve Mersin illeri karşılar Ege ve Marmara ovalarında da üretilir

E YEM BİTKİLERİ

Yonca, yulaf, fiğ, burçak ve korunga gibi bitkilere yem bitkileri adı verilmektedir Türkiyede ahır hayvancılığının gelişmesi ve et üretiminin artmasında yem bitkilerinin ayrı bir önemi vardır Çünkü ülkemizdeki çayır ve meralar yetersizdir Yem bitkilerinden kuru ve yaş olarak istifade edilir Daha çok Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde üretilen yem bitkileri, fabrikalarda işlenerek kullanıma hazır hale getirilir Besi hayvancılığında kullanılır

F SEBZECİLİK

Türkiyede hemen her tür sebze yetiştirilmektedir Sebze tarımı, tahıllardan farklı olarak sulama isteyen ve yoğun emek harcanarak üretilen ürünlerdir Ayrıca kışın seracılık sayesinde üretimi devam ettirilerek kesintiye uğramaz

Sebze üretiminde ilk sırayı Akdeniz Bölgesi alır Bu bölgemizde kışlar ılık geçtiğinden seralarda kışın bile sebze üretilebilir Ayrıca tarla sebzeleri de ilk önce bu bölgemizde üretilir

Turfanda sebzecilik ise, bir mevsim başı üretim faaliyetidir Bazı sebze ve meyvelerin, açık hava koşullarında erkenden yetiştirilip pazarlanması esasına dayanır İlkbaharın erken başladığı yörelerimizde, sebze ve meyveler erken olgunlaşırlar ve 30 - 40 gün önceden pazarlara sunulurlar Bu üretim faaliyetine turfanda sebzecilik, bu sebzelere de turfanda sebze denir

Alıntı Yaparak Cevapla

Genel Türkiye Coğrafyası

Eski 09-06-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Genel Türkiye Coğrafyası



G MEYVELER

Fındık: Ilıman iklim bölgelerinin bitkisidir Kış sıcaklığının 5 - 6°C, yaz sıcaklığının da 20 - 25°C olduğu ve yıllık 1000 - 1500 mm yağış alan, ılıman ve serin iklim bölgelerinde yetişir Don olayı ve yaz kuraklığı verimi düşürür

Ülkemizde fındık tarımı, Karadeniz kıyılarında yaygındır Özellikle Ordu, Giresun ve Trabzon illeri üretimin yarısından çoğunu sağlamaktadır Daha sonra, Bolu ve Zonguldak illeri gelir Karadeniz Bölgesi toplam üretimin % 80 den fazlasını karşılar Marmara Bölgesi&񗝉nde de Sakarya ve İzmit çevresinde fındık üretimi yapılır

Turunçgiller: Narenciye adı da verilen bu ürünler portakal, mandalina, limon, greyfurt ve turunçtan oluşur Anavatanı Güneydoğu Asya&񗝉dır Soğuğa karşı çok hassastırlar Kışın sıcaklığın 0°C nin altına düşmediği bölgelerde yetişebilir Ayrıca, yüksek sıcaklık ve bol su isteyen bir bitkidir

Bu özelliğinden dolayı turunçgil tarımı deniz kenarlarında yaygınlaşmıştır Akdeniz Bölgesi&񗝉nin kıyı kesimi üretimin % 85'ini verir

Geri kalanı ise Ege kıyılarındaki Muğla, İzmir, Aydın illeri sağlar Kışları ılık geçtiğinden bir miktar da Rize kıyılarında yetiştirilir

İncir: Anavatanı Doğu Akdeniz kıyılarıdır Kışların ılık, yazların sıcak geçtiği, yıllık yağışın 600 - 700 mm olduğu denizel iklimlerde rahatça yetişebilir Soğuğa karşı hassas olduğundan iç bölgelerimizde fazla yetiştirilemez

İncir, en fazla Ege Bölgesi&񗝉ndeki Aydın ve İzmir çevresinde üretilir (%90) Bundan başka, az miktarda Akdeniz ve Karadeniz kıyıları ile, Güney Marmara ve G Doğu Anadolu&񗝉da üretilir

Üzüm: Kışın -40°C sıcaklığa kadar dayanır Yazın sıcaklığa ve kuraklığa dayanıklı bir bitki olduğundan ülkemizde hemen her bölgede yetiştirilir Yazların yağışlı geçmesinden dolayı Karadeniz kıyılarında ve Doğu Anadolu&񗝉nun sıcaklığı yetersiz yüksek yerlerinde yetiştirilemez

Üretim en fazla Ege Bölgesi&񗝉nde yapılmaktadır G Doğu Anadolu, İç Anadolu, Marmara ve Akdeniz bölgelerinde de üretilir Özellikle Ege Bölgesi&񗝉nde Manisa, İzmir, Denizli yörelerinde üretilen çekirdeksiz üzüm kurutularak önemli bir kısmı ihraç edilir Üzüm, soğuğa ve kuraklığa dayanıklı olduğundan, ülkemizde elma ile birlikte en yaygın olan meyvedir

Elma: Türkiye&񗝉de üzümle birlikte en çok yetiştirilen bir meyvedir Çiçek açma döneminde düşük sıcaklıklardan etkilenir Diğer dönemlerde -35°C ye kadar dayanabilir Az kireçli ve derin topraklarda yüksek verim sağlar

Elma üretimi, İç Anadolu&񗝉daki Niğde, Nevşehir, Konya çevresinde, Orta Karadeniz&񗝉de Amasya çevresinde, Akdeniz&񗝉de Isparta, Antalya ve Burdur çevresinde yaygındır

Muz: Tropikal bölge bitkisidir Yetişmesi için yüksek sıcaklık ve bol nem gereklidir Düşük sıcaklıklarda yetişemez ve don olayına karşı en hassas bitkidir Türkiye&񗝉de, sadece Akdeniz Bölgesi&񗝉nde Antalya - Mersin arasındaki çok dar bir kıyı şeridinde tarımı yapılabilir

Antep fıstığı: Dünya&񗝉nın oldukça sınırlı bölgelerinde yetişen ve meyvesi kuru yemiş olarak kullanılan bir bitkidir Yaz kuraklığına ve sıcaklığına dayanıklı bir bitkidir Ülkemizde en fazla Gazi Antep, Şanlı Urfa ve Siirt çevresinde üretilmektedir

Kayısı: Ülkemizde karasal iklim bölgelerinin alçak yörelerinde yetiştirilmektedir Kayısı üretimi en fazla Malatya, Elazığ, Konya, Ankara ve İzmir illerinde yapılır

HAYVANCILIK

Ekonomik değer taşıyan hayvanların üretilmesi, beslenmesi ve pazarlanması gibi işlere hayvancılık denir

Hayvancılığın gelişmesi için;
  • Hayvan soyları iyileştirilmelidir
  • Mera hayvancılığı yerine, besi ve ahır hayvancılığı yaygınlaştırılmalıdır
  • Suni ve tabii yem üretimi arttırılmalıdır
  • Modern usullerle hayvancılık yapılmalı ve hayvancılıkla ilgili eğitime önem verilmelidir
  • Otlaklar ıslah edilmelidir
  • Hayvancılık yapanlara gerekli krediler verilmelidir
  • Süt kuzu ve dana kesimi önlenmelidir
  • Mera Hayvancılığı
Doğal otlaklarda yapılan hayvancılıktır Et ve süt verimi ahır hayvancılğına göre düşüktür Yağışın fazla olduğu yıllarda otlakların gürleşmesine bağlı olarak et ve süt üretimi artar Ülkemizde Doğu Anadolu, İç Anadolu, Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaygındır

Besi ve Ahır Hayvancılığı

Islah edilmiş veya iyi cins ithal hayvanlarla ahırlarda yapılan hayvancılıktır Modern usullerle yapıldığı için et ve süt verimi daha fazladır

Otlakların azalmasından sonra ahır hayvancılığının gerekliliği artmıştır Ülkemizde besi ve ahır hayvancılığı büyükbaş hayvanlarla yapılır Ege, Marmara, İç Anadolu bölgelerinde yaygındır Ayrıca şeker fabrikalarının etrafında da ahır hayvancılığı gelişmiştir

TÜRKİYEDE HAYVAN VARLIĞI VE COĞRAFİ DAĞILIŞI

1 Küçükbaş Hayvancılık

Koyun: Kısa boylu otların yaygın olduğu bozkırlara uyum sağlamış bir hayyandır Ülkemizde en çok beslenen küçükbaş hayvandır İç Anadolu ile Doğu Anadolu bölgelerindeki koyun sayısı ülke genelinin yarısına yakındır

Güneydoğu Anadolu, İç Ege ve Güney Marmara çevresinde de beslenmektedir Karadeniz ve Akdeniz kıyılarında çok azdır Türkiye&񗝉de, kıvırcık, dağlıç, karaman, merinos ve sakız gibi çeşitli ırklara ait koyunlar bulunur

Keçi: Koyuna göre daha dayanıklı olan, engebeli arazilerde yayılabilen ve süt üretimi iyi olan küçükbaş hayvan türüdür Kıl keçisi ve tiftik keçisi gibi türleri vardır

2 Büyükbaş Hayvancılık

Sığır: Ülkemizin genelinde doğal şartlar büyükbaş hayvancılığa çok elverişli değildir Bu yüzden, büyükbaş hayvancılık, küçükbaş hayvancılık kadar yaygın değildir Fakat, et ve süt veriminin daha fazla olmasından dolayı, son yıllarda daha çok tercih edilmeye başlamıştır Özellikle Marmara, Ege ve İç Anadolu gibi bölgelerimizde modern ahır hayvancılığı giderek artmaktadır

Türkiyede sığır yetiştiriciliği en fazla, Erzurum - Kars Bölümü ile Doğu Karadeniz Bölümünde yaygındır Buralarda yazlar serin ve yağışlı geçtiğinden gür otlaklar gelişir Bunun sonucunda da sığır yetiştiriciliği kolaylaşır

Manda: Akarsu ya da bataklık kenarlarında beslenir Suyu çok seven bir hayvandır Sütü yağlı olduğundan kaymak yapımında kullanılır

Türkiyede daha çok Karadeniz Bölgesi&񗝉nde beslenir Sayıları gittikçe azalmaktadır 1994 de 305 bine düşmüştür

3 Kümes Hayvancılığı
Küçükbaş ve büyükbaş hayvancılıktan sonra, hayvancılığımızın en önemli uğraş alanlarındandır Özellikle son yıllarda, kent nüfusunun artması ve sağlığa daha yararlı olmasından dolayı beyaz et tüketimi artmış ve kümes hayvancılığında çok büyük gelişmeler olmuştur Kümes hayvancılığı en çok Marmara Bölgesi&񗝉nde yapılır Ege ve İç Anadolu bölgelerinde de oldukça yaygındır

4 Arıcılık
Ülkemiz, iklim ve bitki çeşitliliğinin fazla olmasından dolayı arıcılığa son derece elverişlidir Ege Bölgesi&񗝉ndeki Muğla, İzmir, Manisa ve Aydın illeri, Akdeniz Bölgesi&񗝉ndeki Antalya ve Mersin illeri ile Erzurum, Kars, Hakkâri, Ordu, Rize ve Elazığ çevresinde arıcılık gelişmiştir

5 İpek Böcekçiliği
Dut yaprakları ile beslenir Salgıladığı sıvının katılaşması ile ipek telleri oluşur İpekböcekçiliği en çok Güney Marmara&񗝉da Bursa, Gemlik, Balıkesir, Bilecik çevresinde yapılır

6 Balıkçılık

Balıkçılığın Türkiye&񗝉de gelişebilmesi için;
  • Açık deniz balıkçılığı yapılmalıdır
  • Tatlı su balıkçılığı teşvik edilmelidir
  • Zararlı balık avlama yöntemleri önlenmelidir
  • Kıyı kirlenmesi önlenmelidir
  • Modern balıkçılık yöntemleri uygulanmalıdır
  • Depolama ve soğutuculu araçlarla taşıma olanakları artırılmalıdır
  • Kültür balıkçılığı geliştirilmelidir
Deniz balıkçılığı: Ülkemizdeki su ürünlerinin büyük bir kısmı (% 90) denizlerden elde edilmektedir Denizlerden sağlanan balık üretiminin % 81 ini Karadeniz, % 11'ini Marmara, % 5 ini Ege, % 3 ünü Akdeniz karşılar

Tatlı su balıkçılığı: Bu balıkçılık akarsularda tatlı su göllerinde ve barajlarda yapılır Eğirdir, Beyşehir, Ulubat, İznik, Sapanca, Çıldır göllerinde tatlı su balıkçılığı yapılırken, Tuz Gölü, Burdur, Acıgöl ve Van Gölü&񗝉nün akarsu ağızları dışında balık üretimi yapılamaz Son yıllarda Keban, Karakaya, Seyhan, Hirfanlı, Atatürk gibi baraj göllerinde balık üretim çalışmaları başlamıştır

Kültür Balıkçılığı: Son yıllarda ülkemizde temiz akarsu boylarında, özel yapılmış havuzlarda kültür balıkçılığı yapılmakta ve çoğunlukla alabalık yetiştirilmektedir

ORMANCILIK

Türkiye, sıcaklık ve yağış koşulları bakımından ormanın yetişmesine genel olarak elverişlidir İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki bazı alanlar hariç, ülkemizin % 70'lik kısmının orman olması gerekir Fakat, bugün bu oran % 26 civarındadır Bu durum ormanlarımızın büyük bir kısmının yok edildiğini göstermektedir

Ülkemizde, şu anda orman dağılışındaki en önemli faktör yağış ve nemdir Yağış miktarı ile orman dağılımı arasında çok sıkı bir ilişki vardır Örneğin, Doğu Karadeniz kıyılarında yağış fazlalığından ormanlar çok iken, Güneydoğu Anadolu&񗝉da aşırı kuraklıktan dolayı ormanlar azdır

Türkiyede ormanların coğrafi dağılışı (%)

Karadeniz Bölgesi 25

Akdeniz Bölgesi 24

Ege Bölgesi 17

Marmara Bölgesi 13

Doğu Anadolu Bölgesi 11

İç Anadolu Bölgesi 7

G Doğu Anadolu Bölgesi 3

Ülkemizdeki ormanların % 79'u kıyı bölgelerimizde toplanırken, %21'i iç bölgelerimizde toplanmıştır İç bölgelerdeki orman azlığının nedeni, sıcaklıkların ve yağışların yetersiz olmasıdır

MADENCİLİK ve ENERJİ KAYNAKLARI

A MADENCİLİK

Yerkabuğunun farklı derinliklerinden çıkarılan, ekonomik değer taşıyan mineral ve elementlere maden denir Türkiye&񗝉de madencilik faaliyetleri 1935 yılında kurulan MTA ile özel sektör tarafından yürütülmektedir

Türkiyede çıkarılan önemli madenler

En zengin demir yataklarımız, Divriği (Sivas), Hekimhan ve Hasançelebi (Malatya), Edremit (Balıkesir), Dikili ve Torbalı (İzmir) ve Simav (Kütahya) çevresinde bulunmaktadır

Ereğli, Karabük ve İskenderun&񗝉da demir - çelik fabrikaları bulunmaktadır

Bakır: Ülkemizin en zengin madenlerinden biri olan bakır yatakları, çoğu kez kurşun ve çinko ile birlikte bulunur En önemli bakır yataklarımız Karadeniz Bölgesi&񗝉nde bulunur Murgul (Artvin), Küre (Kastamonu), Çayeli (Rize) ve Köprübaşı (Giresun) bu bölgedeki başlıca yataklardandır Ayrıca Maden (Elazığ) ve Ergani (Diyarbakır)'de de bakır yatakları mevcuttur

Krom: Paslanmayan ve çok sert bir maden olduğundan, madeni eşya yapımında ve kaplamasında kullanılır

Krom yatakları altı ana bölgede toplanmıştır

Fethiye, Köyceğiz, Denizli
Alacakaya (Guleman) (Elazığ)
Bursa, Eskişehir
Adana, Kayseri, Mersin
İskenderun, Kahraman Maraş, İslahiye
Kopdağı (Doğu Anadolu)
Krom madeni Antalya ve Guleman&񗝉daki ferro-krom tesislerinde işlenmektedir

Boksit: Alüminyumun hammaddesi olan boksit çok hafif olduğundan uçak sanayiinde, otomobil, ev, elektrik malzemesi yapımında kullanılır

Boksit yatakları Seydişehir (Konya), Akseki (Antalya) İslahiye (Gazi Antep) ve Milas (Muğla) civarında bulunur Buralarda çıkarılan boksit, Seydişehir alüminyum tesislerinde işlenmektedir

Bor Mineralleri: Ülkemiz bor rezervi bakımından Dünya&񗝉nın en zengin yataklarına sahiptir Bu nedenle, bor madeninin çoğu ihraç edilmektedir Bor madeninden elde edilen boraks ve asit borik nükleer alanda, jet ve roket yakıtında katkı maddesi olarak, ayrıca sabun, tekstil, cam, kâğıt sanayii, vb alanlarda kullanılır

Bor mineralleri Balıkesir, Susurluk, Bigadiç çevresi ile Kütahya, Emet ve Eskişehir çevresinde çıkarılır Çıkarılan mineraller Bandırma&񗝉daki tesislerde işlenir

Kükürt: Kükürt gübre, kimya ve boya sanayiinde kullanılır Ayrıca kauçuğun işlenmesinde ve sülfirik asit üretiminde de kullanılır

Ülkemizde kükürt yatakları Keçiborlu (Isparta) ve Milas (Muğla) çevresinde bulunmaktadır

Zımpara Taşı: Çeşitli kesici, torpüleyici ve silici aletlerin yapımında kullanılan zımpara taşı yönünden ülkemiz çok zengindir Tire (İzmir), Manisa, Söke (Aydın), Milas (Muğla) ve Tavas (Denizli) da çıkarılır

Barit: Suda erimeyen bir maden olduğundan boya, deri, kimya, cam ve kauçuk sanayiinde kullanılır Ülkemiz barit yatakları bakımından zengin sayılır Antalya, Muş, Gazi Antep ve Eskişehir çevresinde barit yatakları bulunmaktadır

Tuz: Türkiye tuz yatakları bakımından son derece zengindir Kaya tuzu yatakları üçüncü jeolojik zamanda, kapalı göl havzalarında suların buharlaşması ile oluşmuştur Son yıllarda tuz üretimimiz üç kat artmıştır

Türkiyedeki tuz üretiminin çoğu, Tuz Gölü ile İzmir Çamaltı tuzlasından sağlanır Kaya tuzu yatakları, Çankırı, Kars, Iğdır ve Nevşehir çevresinde bulunmaktadır

Cıva: Tek sıvı madendir Zirai ilaç yapımında, kâğıt sanayiinde, suni gübre üretiminde ve boya sanayiinde kullanılır Türkiyede Sarayönü (Konya), Ödemiş (İzmir), Manisa ve Uşak çevresinde çıkarılmaktadır

Kurşun - Çinko: Genelde kurşun ve çinko bir arada bulunur Ülkemizde Keban (Elazığ) ve Kayseri çevresinde kurşun-çinko yatakları vardır

Lületaşı: Eskişehir çevresinde çıkarılır ve işlenir Süs eşyası yapımında kullanılır

Oltutaşı: Erzurumun Oltu ilçesinde çıkarılır ve işlenir Süs eşyası yapımında kullanılır

Fosfat: Gübre hammaddesi olarak kullanılan fosfat ihtiyacımızı karşılamaz Fas, Tunus ve Cezayirde yaygın olarak görülür ve daha çok bu ülkelerden ithal edilir Türkiyedeki en zengin fosfat yatakları Mazıdağı (Mardin), Adıyaman, Bingöl ve Bitliste bulunmaktadır

Manganez: Çeliğe sertlik kazandırmak ve direncini artırmak için kullanılır Uşak, Afyon, Muğla, Adana, Erzincan, Artvin ve Trabzon çevresinde manganez yatakları bulunur İhtiyacı karşılamaz Bu nedenle ithal edilir

Mermer: Ülkemiz mermer bakımından zengindir Afyon, Kütahya, Marmara Adası, Kırşehir, Tokat ve İzmir çevresinde çıkarılır Yurt dışına ihracatı yapılır

Volfram (Tungsten): Çok sert olması nedeniyle özel sanayi çeliği olarak kullanılır Demiryolu, iş makineleri, uçak ve gemi yapımı yanında, ampüllerde enerjiyi ışığa çevirmede kullanılır Bursa Uludağ&񗝉da çıkarılıp işletilmektedir Fakat son yıllarda üretimi durmuştur

Asbest (Amyant): 14 bin °C sıcaklığa dayanır Isıya dayanıklı araç ve gereç yapımında kullanılır Konserojen madde bulundurması nedeniyle, kullanımı sınırlandırılmıştır Eskişehir, Bursa, Erzincan, Hatay, Kars, Ağrı, Malatya, Sivas, İskenderun, Uşak ve Konya&񗝉da çıkarılır

Alıntı Yaparak Cevapla

Genel Türkiye Coğrafyası

Eski 09-06-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Genel Türkiye Coğrafyası



B ENERJİ KAYNAKLARI

Taşkömürü: Birinci jeolojik zamanda oluşmuş organik tortul kayaçlardandır Ülkemiz ise, genelde üçüncü zamanda karalaştığından dolayı, taşkömürü yatakları bakımından fazla zengin sayılmaz Türkiye&��de Zonguldak, Amasra, Ereğli arasındaki sahada çıkarılır

Demir - çelik sanayiinde enerji kaynağı olarak tüketildiğinden, Karabük ve Ereğli demir - çelik fabrikaları buraya kurulmuştur

Linyit: Türkiye genelde üçüncü jeolojik devirde oluştuğundan linyit en zengin enerji kaynaklarımızdan biridir Bütün bölgelerde linyit rezervi bulunmaktadır Taşkömürüne göre kalorisi daha azdır Ancak yaygın olduğundan enerji ihtiyacımızın en önemli kısmını karşılamaktadır

Linyit yatakları Afşin, Elbistan (K Maraş), Tavşanlı, Seyitömer (Kütahya), Soma (Manisa), Yatağan (Muğla), Saray (Tekirdağ), Aşkale (Erzurum), Aydın, Amasya ve Yozgat çevresinde bulunmaktadır
Linyitten elektrik enerjisi elde eden termik santrallerimiz, Soma, Tunçbilek, Seyitömer, Afşin - Elbistan, Yatağan ve Orhaneli termik santralleridir

Petrol: Günümüzün en önemli enerji kaynaklarından biri petroldür Petrol ulaşım araçlarında yakıt olarak ve plastik, gübre, boya gibi çok değişik sanayilerde kullanılır Türkiye&��deki petrol yatakları fazla zengin sayılmaz İhtiyacımızın % 90'nına yakınını ithal etmekteyiz

Petrol yataklarımızın % 98'i G Doğu Anadolu Bölgesi&��nde bulunur Petrol, Raman, Garzan, Kurtalan, Adıyaman ve Mardin çevresinde çıkarılmaktadır

Ülkemizde çıkarılan ve ithal edilen petrol, Orta Anadolu (Kırıkkale), Aliağa (İzmir), Ataş (Mersin), İpraş (İzmit) ve Batman rafinerilerinde işlenmektedir

Doğal gaz: Ülkemiz, doğal gaz yatakları bakımından zengin değildir Şu anda sadece Trakya&��da Hamitabat ve Güneydoğu Anadolu&��da Mardin - Çamurlu sahasında üretim yapılmaktadır Hamitabattan çıkarılan doğal gazdan aynı yerde elektrik enerjisi üretilir Doğalgaz ihtiyacımızın önemli bir kısmı, Rusya Federasyonu ve Cezayir&��den ithal edilmektedir

Su Gücü (Hidroelektrik enerjisi): Barajlardaki suyun, elektrik üreten santralleri çalıştırması ile oluşan enerjiye hidroelektrik enerjisi denir

Türkiyede elektrik ihtiyacının % 40 lık kısmı hidroelektrik santrallerden elde edilmektedir Keban, Karakaya, Atatürk, Hirfanlı, Seyhan, Kemer ve Demirköprü gibi birçok baraj elektrik ihtiyacımızı karşılamaktadır

Dışarıya akıntısı olan bazı göllerimiz, tabii baraj özelliğindedir Bunlardan elektrik üretilir Başlıcaları, Hazar, Çıldır, Tortum ve Kovada gölleridir

Rüzgâr Gücü: Ülkemizde eskiden yel değirmenlerinde ve yelkenli gemilerde kullanılmıştır Fakat elektrik ve petrol enerjisinin devreye girmesiyle kullanım alanı çok azalmıştır

Jeotermal Enerji: Jeotermal enerji, yer altındaki sıcak sulardan ya da su buharından elde edilir Türkiye yakın bir jeolojik devirde oluştuğundan ve genç kıvrım dağları kuşağında bulunduğundan dolayı, fay hatları ve fay kaynakları oldukça yaygındır Özellikle Ege Bölgesindeki Germencik (Aydın), Balçova (İzmir), Sandıklı (Afyon) ve Sarayköy (Denizli) civarında sıcak su kaynakları bulunmaktadır Şu anda sadece Sarayköy (Denizli) de elektrik enerjisi üreten jeotermal santral bulunmaktadır

Radyoaktif Mineraller: Radyoaktif mineraller, nükleer enerji üretiminde kullanılır Uranyum ve toryum gibi radyoaktif maddelerin parçalanmasıyla enerji elde edilir Ülkemizde Aydın, Uşak, Manisa, Çanakkale ve Yozgat yörelerinde uranyum, Eskişehir çevresinde toryum yatakları tespit edilmiştir Fakat, şu anda, ülkemizde radyoaktif maddelerden nükleer enerji üretimi yapılmamaktadır

Güneş Enerjisi: Türkiye ve özellikle güney bölgelerimiz, Güneş enerjisinden iyi yararlanabilecek bir konuma sahiptir Bu enerjiden, en çok su ısıtmada faydalanılır Ayrıca, sera ısıtmasında, su pompası çalıştırılmasında, bazı elektronik aletlerin çalıştırılmasında, vs Güneş enerjisi kullanılmaktadır

SANAYİ

Hammaddenin mamül ve yarı mamül duruma getirilmesi faaliyetlerine üretim, üretim tekniğine de sanayi ya da endüstri denir

SANAYİNİN KURULMASI İÇİN

GEREKLİ KOŞULLAR

1 Hammadde

Sanayide üretim yapılabilmesi için hammaddenin olması gerekmektedir Ülkemizde hammadde kaynakları ile sanayi kuruluşları arasında son derece sıkı bir ilişki mevcuttur

Örneğin, unlu gıda sanayii İç Anadolu&��da, dokuma sanayii Adana, İzmir, Denizli çevresinde, zeytin yağı sanayii Ege kıyılarında, boya, plastik ve lastik fabrikaları rafineri kenarlarında yaygınlık göstermektedir

2 Sermaye

Sanayi tesisleri büyük sermayelerle kurulmaktadır Bu nedenle, sermayenin, yani paranın biriktiği veya fazla olduğu bölgelerde sanayinin kuruluşu daha kolay olmaktadır

Sermaye birikimi fazla olduğundan Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde sanayi yatırımları daha fazladır Türkiye&��de sanayinin gelişmesinde en büyük etken sermayedir Sermayemiz yeterli olmadığından, ülkemizde yabancı sermayenin girmesi için kolaylıklar sağlanmaktadır

3 Enerji

Fabrikaların çalışması için enerji gerekmektedir Bunun için, taşkömürü, petrol, linyit gibi kaynaklardan yararlanılır Ülkemizde petrol, taşkömürü, doğal gaz gibi enerji kaynaklarının çoğu dışarıdan temin edildiğinden önemli bir döviz çıktısına neden olmakta, bu durum sanayileşme hızını azaltmaktadır

4 İş Gücü ve Teknik Eleman

Sanayi tesislerinin çalışması ve üretimin artması yönünden iç gücüne ihtiyaç vardır

Ülkemizde iş gücü ihtiyacı rahatlıkla karşılanabilmekte, hatta dış ülkelere bile gönderilmektedir Fakat, ülkemizde bazı sanayi kollarında teknik eleman henüz tam olarak yeterli değildir

5 Ulaşım

Sanayinin ihtiyacı olan hammadde ve mamül maddenin taşınması faaliyetlerine ulaşım denir Hammaddenin fabrikalara taşınması ve üretildikten sonra pazarlara taşınması yaygın ulaşım ağıyla mümkündür Ülkemizde, sanayi tesisleri, genelde önemli ulaşım yolları kenarlarında ve limanlara yakın yerlere kurulmuştur İstanbul, İzmir, Mersin, Adana gibi merkezlerin çok gelişmesi ulaşımla çok yakından ilişkilidir

6 Pazar

Üretilen her türlü sanayi ürününün satılması gereklidir Bu bakımdan sanayi tesislerinin kurulmasında diğer etkenlerin yanında nüfusun kalabalık olduğu, tüketimin fazla olduğu sahalar tercih edilmektedir Örneğin, batı bölgelerinde nüfus fazla olduğundan ürünlerin pazarlanması kolay olurken doğu bölgelerinde nüfus az olduğundan ürünlerin pazarlanması zor olur Bu durum sanayi tesislerinin buralarda kurulmasını zorlaştırmaktadır

7 Yüzey Şekilleri

Sanayi tesisleri, genelde düz sahalarda daha kolay kurulabilmektedir Dağlık ve engebeli yerlerde sanayinin kurulması zordur

TÜRKİYEDEKİ SANAYİ KOLLARI

1 Besin Sanayii

Hammaddesi tarımsal ve hayvansal ürünlerden oluşan sanayi dalıdır

Ülkemizde tarım ve hayvancılık geliştiğinden ve nüfus fazla olduğundan besin sanayii oldukça gelişmiştir Kuruluş yerleri genelde hammaddenin fazla olduğu yerlerde veya büyük şehirlerin kenarlarında toplanmıştır
Şeker fabrikaları: İlk defa 1926 yılında kurulmuştur Şekerpancarı kıyı kesimler hariç her yerde yetişir Hemen işlenmesi gerektiğinden fabrikaları üretim alanları yakınında kurulmuştur Şu anda ülkemizde 30'a yakın şeker fabrikası bulunmaktadır

Çay fabrikaları: Trabzon - Rize arasındaki bölgede bulunmaktadır

Un fabrikaları: Buğday, Doğu Karadeniz ve Batı Karadeniz kıyıları dışında her yerde yetiştirilir Aynı zamanda halkın temel besin maddesidir Bu nedenle un fabrikaları her bölgeye dağılmıştır

Makarna ve bisküvi fabrikaları daha çok İç Anadolu&��da yoğunlaşmıştır

Zeytin yağı fabrikaları: Ege ve Güney Marmara&��da yoğun olarak görülür Özellikle Edremit, Ayvalık, Burhaniye, Aydın, İzmir çevresinde yoğunlaşmıştırAyçiçek yağı fabrikaları: Trakya&��da yoğun olmakla birlikte, İç Anadolu, Ege ve Güneydoğu Anadolu&��da da görülür Soya ve mısırdan ise Akdeniz Bölgesi&��nde yağ elde edilir

Tütün fabrikaları: İstanbul, İzmir, Samsun, Tokat, Malatya, Adana ve Bitlis&��de bulunmaktadır

İspirtolu içki ve şarap fabrikaları: İstanbul, Yozgat, Diyarbakır, Tekirdağ, İzmir, Ankara, Kırşehir, Gazi Antep, Elazığ gibi merkezlerde rakı, bira ve şarap fabrikaları bulunmaktadır

Konserve ve salça fabrikaları: Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinin kıyı kesimlerinde yaygındır

Süt ürünleri fabrikaları: İzmir, Balıkesir, Edirne, Erzurum, Elazığ, Kars, İstanbul, Trabzon ve Bursa çevresinde yer alırlar

2 Dokuma, Tekstil ve Deri Sanayii

Dokuma ve giyim, Türkiye&��de en gelişmiş ve üretimin önemli bir kısmının ihraç edildiği bir sanayi koludur Gelişmiş ülkelerle rekabet edilebilmekte ve onların pazarlarına dahi girebilmektedir Böylece ülkemize çok fazla döviz girdisi sağlanmaktadır

Pamuk ipliği ve pamuklu dokuma: Adana, Antalya, K Maraş, Tarsus, Nazilli, Denizli, Manisa ve İzmir

Yün ipliği ve yünlü kumaş: Hereke

Suni ipek ve kumaş: İstanbul ve Bursa

Tabii ipek ve kumaş: Gemlik ve Bursa

Hazır giyim sanayii: İstanbul, Bursa ve İzmir

Halıcılık: Isparta, Uşak, Gördes ve Kayseri

Deri ve kösele işleme: İstanbul, İzmir, Bolu, Gerede ve Uşak

3 Maden Sanayii (Metalurji Sanayii)

Demir - çelik fabrikaları: Karabük, Ereğli, İskenderun, Kırıkkale, Sivas ve İzmir&��de bulunmaktadır

Alüminyum fabrikaları: Seydişehir&��de bulunmaktadır

Bakır işleme fabrikaları: Samsun ve Artvin (Murgul) de bulunmaktadır

Kurşun ve çinko fabrikaları: Elazığ ve Kayseri&��de bulunmaktadır

Krom işleme fabrikaları: Menteşe Yöresi&��ndeki krom madeni Antalya&��da, Elazığ ve çevresindeki kromlar da Guleman&��daki fabrikalarda işlenmektedir

4 Makine Sanayii

Türkiye otomotiv sanayiinde son yıllarda yabancı marka otomobillerin de fabrikalarının kurulmasıyla üretimde artış meydana getirmiştir Bursa, İstanbul, İzmir, İzmit, Adapazarı, Konya, Adana gibi merkezlerde otomobil, kamyon ve otobüs fabrikaları bulunmaktadır

Eskişehir ve Adapazarı&��nda lokomotif ve vagon fabrikaları, Ankara - Mürted&��de uçak fabrikası, İstanbul, Tuzla, Pendik, Gölcük ve İzmir&��de gemi tersaneleri bulunmaktadır

5 Kimya Sanayii

Petrokimya: Batman, İzmit, Mersin, İzmir ve Kırıkkale&��de petrol rafinerileri bulunmaktadır

İlaç fabrikaları: İstanbul, İzmir, Ankara, Adapazarı çevresinde yoğunlaşmıştır 130 civarında ilaç fabrikamız bulunmaktadır

Lâstik fabrikaları: İzmit, Adapazarı ve Kırşehir&��de bulunmaktadır

Gübre fabrikaları: Mersin, Bandırma, Elazığ, Kütahya, Tekirdağ ve İskenderun&��da bulunmaktadır Ülkemizdeki gübre üretimi yeterli değildir

6 Orman Ürünleri Sanayii

Ağaç malzemeden üretilen tüm malzemeler orman ürünleri endüstrisine girer Karadeniz Bölgesi&��nde hammadde fazla bulunduğundan burada gelişmiştir

Başlıca kereste fabrikaları Düzce, Bartın, Ayancık, Rize, Ordu, Ardeşen, Burdur, Antalya ve Isparta&��da bulunur

Mobilya Sanayii: Adapazarı, Ankara, İnegöl, İstanbul, İzmir ve Kayseri&��de gelişmiştir Türkiye mobilya ürünlerini ihraç edebilmektedir

Kâğıt fabrikaları: İzmit, Balıkesir, Giresun, Zonguldak, Taşucu, Dalaman, Bolvadin, Bartın ve Denizli çevresinde bulunur

7 Çimento, Cam, Seramik Sanayii

Bu sanayi koluna taşa, toprağa bağlı sanayi kolu da denilmektedir

Çimento fabrikaları: Hammaddesi kolay temin edilir Her bölgede inşaat sanayiinde kullanılır Ayrıca ulaşım masrafları maliyeti artırır Bu nedenle çimento fabrikaları Türkiye&��nin her bölgesine dağılmıştır İstanbul, İzmit, Adana, İzmir, Elazığ, Mersin, Yozgat, Denizli, Adıyaman, Ordu gibi merkezler bunlardan bazılarıdır

Cam fabrikaları: İstanbul, Denizli, Mersin, Kırklareli ve Sinop&��ta cam fabrikaları bulunmaktadır Ülkemiz cam ürünleri üretiminde ve ihracatında Dünya&��da sayılı ülkeler arasındadır

Seramik fabrikaları: Çanakkale, Bilecik, Kütahya, İstanbul ve İzmir&��de bulunmaktadır Üretimin bir kısmı yurt dışına ihraç edilir

Alıntı Yaparak Cevapla

Genel Türkiye Coğrafyası

Eski 09-06-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Genel Türkiye Coğrafyası



ULAŞIM

İnsanların ürettikleri çeşitli ham ve işlenmiş maddelerin, haberlerin bir yerden başka bir yere nakledilmesine ulaşım veya ulaştırma denilmektedir

BAŞLICA ULAŞIM YOLLARI

1 Kara Yolları

Ülkemizde en yaygın olan ulaşım türüdür Yük taşımacılığının % 70'i, yolcu taşımacılığının da %90'ı karayolu ile yapılmaktadır Özellikle 1950'li yıllardan sonra, karayolu yapımı artmış ve ulaşım araçları çoğalmıştır Ülkemizdeki en işlek karayolları, Edirne, İstanbul, Ankara, Adana arası ile İstanbul, Bursa, İzmir arası ve İzmir, Aydın, Denizli arasıdır Modern karayolu olan otoyollar ülkemizde sadece Edirne, İstanbul, Bolu ve Ankara arasında,Adana, Hatay çevresinde ve İzmir çevresinde bulunur

2 Demir Yolları

Türkiye&��de İlk demiryolu hattı 1866 yılında İzmir - Aydın arasında kurulmuştur Cumhuriyetin ilk yıllarında demiryoluna önem verilmiştir

Ancak, 1950'li yıllardan sonra, karayollarına daha çok önem verildiğinden demiryolu yapımı azalmıştır Şu anda, ülkemizde 8200 km uzunluğunda demiryolu ağı vardır

Bu uzunluk yeterli değildir Sözgelimi, Almanya&��da 43 bin, Fransa&��da 34 bin, İtalya&��da 29 bin km lik demiryolu ağı bulunmaktadır

3 Deniz Yolları

Türkiye&��nin üç tarafının denizlerle çevrili olması ve iki önemli boğaza sahip olması, denizcilik alanında gelişmesi bakımından çok önemlidir Dünya ticaretinde en fazla kullanılan yol deniz yoludur Bu nedenle, ülkemizde deniz yolunun ve limanların geliştirilmesi gerekmektedir 8333 km kıyı şeridine sahip olan ülkemizde, bölgeler arasında düzenli ve tarifeli yolcu ve yük taşımacılığı henüz gerçekleşmemiştir

Dünya deniz ticaret filosundaki payımız %1'e dahi ulaşmamıştır Fakat, son yıllarda sanayi ve ticaretin gelişmesiyle, limanlarımızdaki indirilen - bindirilen yükte 8 - 10 katlık artışlar olmuştur

4 Hava Yolları

Ülkemiz ulaşımında en az payı olan ulaşım sektörüdür Çünkü, hava yolu ile ulaşım yüksek sermaye ve teknoloji gerektirmektedir

Son yıllarda, Türk hava yollarının yanında, özel hava yolu şirketlerinin kurulması hava yolu taşımacılığında önemli artışlar meydana getirmiştir

Ülkemizde en işlek olan hava limanlarımız İstanbul (Atatürk), Ankara (Esenboğa), İzmir (A Menderes) dedir Bunun yanında daha çok iç hat seferleri yapılan Adana, Antalya, Dalaman, Bodrum, Diyarbakır, Erzurum, Malatya, Elazığ, Van, Samsun, Trabzon gibi, 25 ayrı il merkezinde hava alanı bulunmaktadır

TİCARET

Üretilen mal ve hizmetlerin alınıp satılmasına ticaret denir İç ve dış ticaret olmak üzere ikiye ayrılır

1 İç Ticaret

Ülke sınırları içinde, bölge ve bölümler arasında yapılan ticarete iç ticaret denir

Türkiye&��de çok canlı bir ticaret vardır Bunda etkili olan faktörler şunlardır:

Sanayi kuruluşlarının dengesiz dağılımı
Bölgeler arasında yetişen tarım ürünlerinin farklı olması
Nüfusun dengesiz dağılımı
Hayvansal maddelerin her yerde üretilememesi
Ülkemizde bazı il merkezleri ticaret şehirleri özelliği kazanmışlardır Bunlar, İstanbul, Bursa, İzmit, İzmir, Denizli, Adana, GaziAntep, Diyarbakır, Ankara, Konya, Kayseri, Samsun, Trabzon, Erzurum ve Malatya gibi illerdir Bu merkezlerde ticaretin gelişmesinde, ulaşım yolları üzerinde bulunmalarının büyük etkisi olmuştur

İhracat (Dış satım): Bir ülkenin başka ülkelere yaptığı satışlardır
İthalat (Dış alım): Bir ülkenin başka ülkelerden aldığı mallara denir

2 Dış Ticaret

Bir ülkenin başka ülkelerle yaptığı alışverişe dış ticaret denir Dış ticaretin para karşılığına dış ticaret hacmi denir Gelişmiş ülkelerde dış ticaret hacmi fazla, gelişmemiş ülkelerde düşüktür Yine, gelişmiş ülkelerde ihracat, genelde ithalattan daha fazladır Bu ülkeler dışarıdan daha çok hammadde alıp dışarıya işlenmiş sanayi ürünleri satarlar Az gelişmiş ülkeler ise dışardan daha çok işlenmiş sanayi ürünleri alıp, dışarıya tarım ürünleri veya ham maddeler satarlar

TÜRKİYE&��DE DIŞ TİCARET

Türkiye&��de, Cumhuriyetin ilk yıllarında çok az olan dış ticaret hacmi, artan nüfus ve canlanan ekonomiye bağlı olarak artış göstermiştir

1980'li yıllara kadar Türkiye&��de,

Dış ticaret hacmi düşük, ihracatta tarım ve maden ürünleri, ithalatta ise daha çok işlenmiş sanayi ürünleri önemliydi
1980'li yıllardan sonra, dış ticaret hacmi arttı İhracatta sanayi ürünlerinin payı % 90 lara çıktı İthalatta ise fabrika kuracak aletlerin, yatırım mallarının ve hammaddelerin oranı artmıştır
Başlıca İhraç Ürünlerimiz

Tarım ürünleri (Pamuk, fındık, tütün, baklagiller, kuru ve yaş meyveler)
Dokuma ve tekstil ürünleri
Hayvan ve hayvansal ürünler (Deri, yumurta, yün, tiftik)
Bitkisel yağlar
Bazı dayanıklı tüketim malları (Televizyon, buzdolabı, vs)
İpekli dokuma ve giyim eşyaları
Mobilya, çimento, cam ve seramik ürünleri
Madenler (krom, bakır, cıva, demir, bor, tuz)
Başlıca İthal Ürünlerimiz

Fabrika kurmaya yarayan aletler, ham petrol, ilaç ve kimyasal maddeler, elektronik araçlar, motorlu araçlar, silah, optik araçlar, tropikal ürünler (muz, kahve, hurma, pirinç)

Dış ticaretimizde önemli ülkeler

Almanya, İtalya, ABD, İngiltere, Fransa, Hollanda, Belçika, Japonya, İran, Suudi Arabistan ve son yıllarda Rusya Federasyonu, Gürcistan ve Orta Asya ülkeleri (Kazakistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan)

Ülkemizde son yıllarda uygulanmak istenen diğer bir ticaret şekli de serbest ticarettir Serbest ticarette ülkeler ürettikleri çeşitli malları, belli yerlerde kurulacak pazarlarda gümrük vergisi ödemeden pazarlamaktadır Ülkemizde serbest ticaret bölgesi olarak şu anda İstanbul, Mersin, İzmir, İskenderun, Antalya ve Trabzon illeri belirlenmiştir

TURİZM

İnsanların gezmek, görmek, eğlenmek ve dinlenmek amacıyla yaptığı gezilere turizm denir Bu geziyi yapan kişilere de turist adı verilmektedir

İç turizm: Vatandaşların kendi ülkeleri içinde yaptıkları gezilere denir
Dış turizm: Bir ülkeden başka ülkelere yapılan gezilere denir

Dünya&��nın çeşitli ülkelerindeki doğal güzellikler ve tarihi değerler insanlara çekici gelmektedir

Turizme konu olan çekicilikler şunlardır:

Bazı hastalıkları tedavi edici kaplıca ve içmecelerin bulunması
Tabii manzaranın güzel olması
Spor sahalarının ve denize girmeye uygun plajların bulunması
Tarihi kalıntıların bulunması
Kaliteli malların pazarlandığı merkezler olması
Kutsal ibadet yerlerinin varlığı
Türkiye&��de turizmi etkileyen faktörler

Deniz turizmine ve kış turizmine elverişli iklim koşulları
Doğal ve tarihi zenginlikler
Turizm alt yapısının (ulaşım, tanıtım, konaklama) yetersizliği
Folklor zenginliği
Türkiye&��nin turistik değerleri

Yazların sıcak ve uzun geçmesi
Deniz suyu sıcaklığının yeterli olması (Karadeniz kıyıları hariç)
Zengin bitki toplulukları
Yeryüzü şekillerinin çeşitliliği (mağara, peribacası, traverten)
Tarihi değerlerin zenginliği (İlkçağ, Bizans, Selçuklu, Osmanlı dönemi eserleri)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.