Prof. Dr. Sinsi
|
Akdeniz Bölgesinde Gezilecek Yerler
Akdeniz Bölgesinde Gezilecek Yerler
Köyceğiz
Köyceğiz, portakal ve sebze bahçeleri arasına kurulu beyaz badanalı, kırmızı kiremitli evleri, yemyeşil bahçeleri ile sakin ve şirin bir tatil yöresi Köyceğiz çöküntü gölünün çevresinde yer alan farklı nitelikteki yeryüzü şekillerinden oluşuyor Sahil şeridi ise yaklaşık 4 5 km uzunluğunda bir kıyı okundan oluşuyor Köyceğiz Gölü, 10 km uzunluğunda, sazlıklarla kaplı, nehir görünümündeki labirente benzer dar bir kanalla Akdeniz’e bağlanıyor Su kayağı, kano, yelken, su bisikleti, kürek gibi su sporlarının yapılabildiği Köyceğiz Gölü’nün derinliği 25-150 metre arasında değişiyor Köyceğiz, Muğla’ya 75 km uzaklıkta yer alıyor
Dalyan
Dalyan, deniz kenarında değil, ama hem denizi, hem de gölleri var  Kenarında kurulduğu yoğun sazlıklarla 10 kilometre uzunluğundaki labirenti andıran ve Köyceğiz Gölü’nün sularını Akdeniz’e boşaltan doğal su kanalı, bölgenin en önemli özelliklerinden biri Dalyan doğal su kanalı; suları filtre eden gür ve yüksek sazlıkları, bu sazlıklarda yuva kurmuş 150 civarındaki değişik kuş türleri, dünyada eşine az rastlanır Günlük ağaçları, değişik sünger çeşitleri, yüzlerce çeşit tatlı su balıkları, çok çeşitli kelebek ve bitki türleri ve özellikle nesli tükenmekle karşı karşıya kalan ve bu nedenle de özel koruma altına alınmış Caretta Caretta Kaplumbağaları gibi ekolojik özellikleri bakımından olağanüstü bir doğa harikası Dalyan’a direkt otobüs seferi yok Ortaca üzerinden Dalyan’a ulaşabilirsiniz
İztuzu Plajı
Dağlardan başlayıp, Dalyan Deltası’nın ağzını kapatan plajın kumları altın rengi ve incecik Deniz ise kristal berraklığında İztuzu Plajı, Köyceğiz Gölü’nü denize bağlayan kanalın ağzından başlayarak 5400 metre boyunca uzanıyor Sahilde soyunma kabinleri dışında hiçbir yapılaşmaya izin verilmiyor Bu sahili yurt edinen Caretta Caretta Deniz Kaplumbağalarını rahatsız etmemek için hava karardıktan sonra sahile inmek yasak Ayrıca yumurtalara zarar verilmemesi için kumsala köpek gibi hayvanları getirilmesine ve işaretli yerlere şemsiye saplanmasına izin verilmiyor İztuzu Plajı, Dalyan’a 12 kilometre uzaklıkta
Ekincik
Kürkçüler Köyü olarak da anılan Ekincik, Marmaris ile Dalyan arasında çok özel bir koy, çok özel bir cennet Kalabalık tatil merkezlerinden kaçan tatilzedelerin huzur bulmak, dinlenmek için adeta sığındıkları Ekincik, aynı zamanda Mavi Yolculuk rotalarının vazgeçilmez duraklarından Ekincik, dünyaca ünlü öyle bir cennet ki her an dünyaca ünlü bir film yıldızı ile karşılaşabilirsiniz Prenses Caroline’den Prens Charles’a, Sting’ten ünlü aktör Dustin Hoffman’a kadar birçok ünlü Ekincik ziyaretçilerinden Ekincik çevresinde yer alan Karaçay Koyu ve Semisçe’de teknecilerin gözdelerinden Ekincik Koyu’nun doğu tarafında kalan bir başka burun ise, ortasında küçük bir teknenin geçebileceği büyüklükte açıklık bulunan “Delikli Burun”  Üzeri çam ağaçlarıyla kaplı bu burun, sualtı dalışları için mükemmel bir manzaraya sahip
Patara
Patara 18 km uzunluğu (en dar 280 m , en geniş bölümü ise 1500 m ye ulaşan ölçümü) ile Türkiye’nin en uzun kumsalına sahip Koruma alanı ilan edilen Patara plajı Caretta-Caretta deniz kaplumbağalarının üreme alanı Bölgede, Caretta-Caretta’ların üreme dönemlerinde kaplumbağaların ekolojik ortamlarının devamı için, koruma tedbirleri titizlikle uygulanıyor
Çölü anımsatan kumları, tertemiz denizi ve çam ormanlarıyla ünlü yöre, bünyesinde birçok sürprizi saklıyor Fakat Patara antik kentinin büyük bir bölümü, rüzgarlarla bir yerden bir yere taşınan kumlar altında saklı Kum taşınmasını önlemek amacıyla geliştirilen bir proje dahilinde iklime uygun dikilen akasya ve bitki türleri bölgeye ayrı bir güzellik katarken; koyu pembe çiçekli zakkumlar, çam ağaçlarıyla bütünlük sağlıyor Alabildiğine geniş, uzun ve vahşi kumsalda rüzgar, denizde ise dalga hiç eksik olmuyor Akdeniz’in sayılı temiz denizine sahip Patara’da sahile vuran dalgalar vücutta jakuzi etkisi yaparken, kulaç atmaya çabalamaktan yorgun düşüyorsunuz Patara’nın kum yapısı oldukça ilginç Binlerce yıl önce temiz denizlerin göstergesi olan bir çeşit mikroorganizma ürünü kumlar üzerinde kum kürü yapanlar, ağrı ve sızıdan kurtuluyorlar Patara; Kaş’a 41 km uzaklıkta yer alıyor
Kalkan
Kaş’a bağlı bir belde olan Kalkan, görülmeye değer bir koyun kıyısında kurulmuş Geleneksel beyaz renkli evleri, kepenkleri, çiçek fışkıran balkonları ile Kalkan alabildiğine huzurlu bir yöre
Kalkan’a 2 km uzaklıktaki Güvercinlik Deniz Mağarası, çok sayıda güvercini barındırması nedeniyle bu adı almış Bu mağaraya Kalkan’dan hareket eden teknelerle ulaşabilirsiniz Görülmeye değer
Denizden yüksekliği 500 m olan Bezirgan Yaylası ise Kalkan’a seyahat edenlerin görmesi gereken yerlerden sadece biri Acentelerin düzenledikleri turlarla buraya ulaşmak mümkün Bezirgan’da muhteşem bir manzara sizi bekliyor Altınızda minik minik adalarla kendinizi uçakta gibi hissediyorsunuz Avuç içi kadar görünen Kalkan koyundaki çam ormanı arasından zirveye doğru 20 km çıkınca yol ikiye ayrılıyor Soldaki yolla Bezirgan Köy’üne ulaşılıyor Köyün sınırında dik, saç kaplı çatıları olan küçük ahşap evler var Birbirine çok yakın ahşap merdivenli bu iki katlı evler, buğday saklamak için kullanılıyor Turistler için köy çevresi ve Bezirgan-Amber arası at turları düzenleniyor Kalkan; Kaş’a 25 km uzaklıkta
Kaş
Kaş, çevresinde yer alan antik kalıntıları, Akdeniz derinliklerinin ipuçlarını taşıyan dalışları, doğa yürüyüşleri, yamaç paraşütü, değerli taşları andıran adalara yapılan Mavi Yolculuk ve tekne turları, leziz deniz ürünleri ve kokulu otlarla tatlandırılan yöresel yemeklerden oluşan mönüsü ile, zenginlikleri saymakla bitmeyen düşsel bir mekan  
Denize kıvrım kıvrım uzanan bir yarımadanın içinde kalan koya kurulmuş belde, günümüzde tatilcilerin gözde merkezlerinin başında yer alıyor Sapsarı kum ve mavi denizin buluştuğu kumsallar, Kaş’ın benzersiz plajlarının adresleri Küçükçakıl, Büyükçakıl, Akçagerme ile Limanağzı yüzme tutkunları için ideal yerler Bir doğa harikası olan Kaputaş plajı, Kaş’a 19 km uzaklıkta Kaputaş Plajı’ndan 500 metre ötedeki Mavi Mağara’ya ancak deniz yoluyla ulaşılabiliyor En önemli özelliği ise su altından yansıyan güneş ışığında buluşan yeşil ile mavinin dayanılmaz çekiciliği Yola özel araçla çıkanlar gerek Antalya, gerekse Muğla-Fethiye üzerinden Kaş’a güzel manzaralı ve rahat bir yolculukla ulaşabilirler
Kekova-Simena
Doğa ile tarihin bütünleştiği ve turkuaz denizin binlerce koyla çevrildiği bir yeryüzü cenneti Kekova Tüm bölge Kekova Adası’ndan dolayı Kekova adıyla anılıyor Kekova bölgesinin bu koyları, her mevsimde doğal liman görevi üstlendiği için yatçıların en favori kıyıları aynı zamanda Kekova Adası depremlerle kısmen suya batmış olduğu için batık şehir olarak da anılıyor Batık şehir üzerinden teknelerle geçerken su altında kalan şehrin izlerini ve merdivenleri görebilirsiniz Bölge koruma altında alınmış ve buradan dalmak yasak Eski Simena antik kenti üzerine kurulmuş olan Kaleköy (Simena), bir yarımada Ulaşım teknelerle sağlanıyor Güzelliğini, tarihi, denizi ve güneşinden alan Kaleköy’e Üçağız’dan deniz yoluyla da ulaşılabiliyor Kıyıdaki iskelelerden birisine yaklaştıktan sonra evlerin içinden ve bahçelerinden geçerek yukarıdaki kaleye ulaşılıyor Özellikle tepedeki kaleden Kekova Adası’nın ve koyların nefis görünüşü büyüleyici güzellikte Kekova’ya kara ya da deniz yoluyla direkt ulaşım mevcut değil Ulaşım Kaş limanından tekne kiralanarak sağlanıyor
Adrasan
Eski adıyla Adrasan yeni adıyla Çavuş, 2 kilometre uzunluğundaki kumsalıyla tatilcilerin akın ettiği bir cennet köşe Denizi, sığ olduğundan yüzme bilmeyenler ve çocuklar için çok uygun Su içinde yüzerken minik balıkların vücudunuza dokunduğunu hissedebilirsiniz Adrasan’a 1 saat uzaklıktaki Suluada, Sazak ve Ceneviz koyları teknelerin uğrak yerleri
Yöre, Helenistik çağdan izler taşıyor Yıllarca Sit alan olması nedeniyle beton yığınına dönüşmeyen beldede sörf, su kayağı gibi aktiviteleri gerçekleştirebilirsiniz Antalya yönünden Adrasan’a ulaşmak için Ulupınar’dan Olympos yoluna girmek gerekiyor Yaklaşık 8 km lik virajlı bir yoldan sonra Çavuş köyü yönüne dönen yol, Adrasan Koyu’nda son buluyor
Olympos-Çıralı
Olympos, sahip olduğu tarihsel değerlerinin yanı sıra, 3200 metrelik sahili, endemik bitkileri, Caretta Caretta’ları, Chimera’sı, tüm sportif etkinliklere olanak veren muhteşem doğası ve pansiyon olarak kullanılan meşhur ağaç evleri ile tüm dünyada haklı bir üne sahip
Olympos, Sit alanı kapsamında olduğu için antik alan ve çevresinde yapılaşma yasak Anayoldan portakal ağaçlarının kokusu eşliğinde Olympos’a indiğinizde bungalov tipi ağaç evlerle karşılaşıyorsunuz Burası gezgincilerin en önemli durağı Yörede yapılaşma yasak olduğu için konaklama bu ağaç evlerde yapılıyor Antik kentin içerisinden yaklaşık 10 dakikalık bir yürüyüş sonunda plaja ulaşabilirsiniz
Çıralı’nın küçük beyaz taşlarla bezili kumsalı ve masmavi denizi tatilcilerin ilgisini çekiyor Kilometrelerce uzanan kumsalda diğer tatil yerlerinden farklı olarak oldukça tenha Çıralı plajı aynı zamanda Caretta Caretta’ların yumurta bıraktıkları kumsallarımızdan Bu nedenle geceleri kaplumbağaları rahatsız etmemek için plaja girmek yasak Antalya’dan kalkan minibüslerle Olympos sapağına kadar gidebilirsiniz Bu sapaktan da taksi ya da yaz aylarında çalışan minibüslerle Olympos’a ulaşmak mümkün
Kemer
Kemer’in başta gelen çekiciliklerinden birisi de doğal güzelliği Deniz, orman ve dağlar bir noktada birleşerek seyrine doyum olmayan bir görüntü oluşturuyor Akdeniz’in turkuaz rengi kıyılarında tekneyle çevre turlarına çıkabilir, jeep safarilerine katılarak Toros dağlarının patikalarında farklı heyecanlar yaşayabilirsiniz Kemer’in bu geziler kadar ilgi gören bir başka zenginliği de yöredeki mağaraları Kemer, İstanbul’a 770, Ankara’ya 590, İzmir’e 515, Antalya’ya 42 km uzaklıkta
Göynük Kanyonu
İlginç mağaralar, kanyonlar, endemik bitki türlerine sahip olan Göynük, dağ turizmine ve doğa sporlarına uygun yapısıyla da dikkat çekiyor
Göynük Beldesi’nin yaklaşık 15 kilometre yukarısında kalan kanyona ulaşmak için jeep safariler düzenleniyor Kanyonda sabahın erken saatlerinde rehberler eşliğinde çam ormanları içerisinde trekking yapabilirsiniz Harika bir manzara eşliğinde yaklaşık 1 saat yürüyerek kanyona vardığınızda, daha ileriye ulaşabilmek için suya girmek zorundasınız Kanyonun kaynağına vardığınızda göreceğiniz manzara karşısında büyüleneceksiniz
Çamyuva
Çamyuva Antalya’nın güney batısında yer alıyor Çamyuva gerçekten de çamlar içinde bir kasaba Çamyuva’nın batısında Tahtalı Dağı, güneyinde Phaselis antik kenti ile Tekirova beldesi bulunuyor Çevre turizm için gerekli olan deniz, güneş, tarihi yerler, yeşilin bin bir çeşidine ve nitelikli konaklama tesislerine ev sahipliği yapıyor
Tekirova
Bu şirin Akdeniz köyü Toroslar’ın uzantısı olan Olympos (Beydağları) dağlarının hemen eteklerinde kurulmuş Yaklaşık 5 km’lik sahil şeridi ile dağların arasında yeşilin her türlü tonunu görmek mümkün Çam ormanlarının içinde yer alan 500-600 senelik çınar ağaçları, portakal, limon, mandalina ve nar bahçeleri Tekirova’ya doğanın kadar cömert davrandığını gösteriyor Olympos’un zorlu zirvesinden bakıldığında, karşıda beliren manzaranın gerçek olduğuna inanmak güç
Bakırdağları
Antalya ile Fethiye arasında bulunan “Likya Bölgesi”, tarihi ve turistik birçok değerlerinin yanı sıra yöreyi tümüyle kaplayan ve kendi aralarında 4 bölüme ayrılan “Beydağları” ile ünlü En yüksek noktası 3070 metre ile “Kızlarsivrisi” olan Beydağları, “Tahtalıdağlar”, “Bakırdağları”, “Merkezi Beydağları” ve “Güneybatı Bölümü Beydağları” gibi alt katagorilere ayrılıyor Bakırdağları adını, yaz ve bahar aylarında güneş doğarken dağların yüzeyine vuran bakır kırmızısı güneş ışınlarından alıyor
Saklıkent
Denize en yakın kayak merkezi Yolun son 7 km si hariç tümü asfalt Saklıkent’e taksi, minibüs ve otobüslerle ulaşabilirsiniz Kayak mevsimi ocak-mart arası Merkezde iki teleski var Teleskilerden biri 690 m , diğeri ise 800 m ’ye ulaşıyor Kayak, kayak ayakkabısı ve baton kiralayabilirsiniz Antalya’ya 50 km uzaklıkta yer alıyor
Side-Manavgat
Denize uzanmış bir burun üzerinde kurulan Side tarihle iç içe bir kent görünümünde Güneyinde yer alan Sorgun ve Titreyengöl, çam ağaçlarının arasında kalan altın rengi kumsallarıyla deniz ve güneş meraklılarını cezbediyor
Manavgat, tarihi yörelerin yanı sıra rafting, jeep safari, yamaç paraşütü gibi outdoor olanakları ile Akdeniz’in önde gelen merkezlerinden biri Manavgat Çayı, Manavgat’ı ikiye bölüyor Çay üzerindeki gezinti tekneleri, Manavgat’tan başlayarak şelaleye ve boğaza günübirlik turlar düzenliyorlar Side’den çıkıp doğuya yöneldiğinizde sırtını ormanlara dayamış müthiş kumsalıyla Sorgun’a ulaşırsınız Orman içindeki yürüyüş parkurlarını kullanabilir; gezinti için çevredeki çiftliklerden at kiralayabilirsiniz Sorgun’dan doğuya devam edildiğinde bir süre sonra Side’nin en popüler tatil merkezi olan Titreyengöl’e ulaşılıyor Titreyengöl aslında bir göl değil Manavgat Çayı’nın bir kolunun denize dökülmeden önce epey genişlemesi ve akıntısının yavaşlaması ile göle benzemiş Rüzgârda suyun ürperişiyle de bu adı almış Manavgat Çayı’na ve orman içine doğru yürüyüş yapabilirsiniz Side; Antalya’ya 75 km uzaklıkta yer alıyor
Manavgat Çayı'nda Rafting
Batı Torosların doğu yamaçlarından doğan 90 km uzunluğundaki Manavgat Çayı, ovaya girmeden önce sert konglomera tabakalarının üzerinden geçip, Manavgat Şelalesi’ni oluşturarak Akdeniz’e dökülüyor
Zorluk derecesi yüksek olan Manavgat Çayı amatör gruplar için tehlikeli Rafting, Şahap Köprüsü ile Sevinç Köyü arasındaki 19 km boyunca, yer yer iki tarafı dik ve aşılması güç kanyonların içinde yapılıyor Geçişler arasında Manavgat Çayı’nın akış hızı yavaşladığından çevreyi izlemek mümkün
Manavgat Şelalesi
Çayın biri kaynağında, diğeri de ilçe merkezine 4 km kuzeyde olmak üzere iki şelalesi var Baraj yapımı sırasında doğal yapısını yitiren, daha sonra yapılan çalışmalarla eski görünümü kazanan Manavgat Şelalesi’nin çevresi etkileyici
Şelalenin suları 3-4 m yukarıdan ve yavaş yavaş hız kaybederek akıyor Kent yakınlarına kadar yemyeşil akan bu çay, burada ikinci bir şelale meydana getiriyor; Büyük Şelale’ye gelmeden, Manavgat’tan 2 km sonra sağda, Küçük Şelale yolu ayrılıyor Antalya’dan Manavgat’a giderken, Alanya yönünde 15 km gidip sola saparsanız 4 km sonra Manavgat Şelalesi’ne ulaşırsınız
Altınbeşik Mağarası
Altınbeşik Mağarası, Türkiye’nin en güzel mağaralarından biri Çevrenin topografyası ve çam ormanları çok hoş bir görünüm sunuyor
Mağara çok uzun ve büyük bir yeraltı sisteminin çıkışında bulunuyor Kızılova, Kambos ve Söbücesuyu’nu çeken bu büyük sistem, Oruç Düdeni Mağarası’nın altındaki Altınbeşik-Düdensuyu Mağarası’nda son buluyor Bu büyük yeraltı su sistemi, kuş uçuşu 100 km ’den fazla uzunluğu ile dünyanın en uzun ve en büyük karst sistemlerinden biri Toplam uzunluğu 2500 m olan mağaranın girişe göre en yüksek noktası 101 metre Havası çok rutubetli olan mağaranın ortalama ısısı 16-18ºC civarında Aktivitesini tamamen yitirmiş olan üst seviyede büyük kaya blokları ile sarkıt ve dikitler dikkat çekiyor Alt seviyenin bitiminde 40 metrelik dik çıkış ile bitişik duvarlar beyaz renkli ve kalın travertenlerle kaplı Akseki ilçesine bağlı Ürünlü köyünün doğusunda Manavgat Vadisi’nin batı yamacında bulunan mağara, köye bir saatlik yürüyüş mesafesinde
Alanya
Kilometrelerce uzanan kumsalları, antik şehirleri, tabiat harikası mağaraları ve doğa sporlarına uygun coğrafyasıyla yerli ve yabancı turistlerin sadece gezip görmek için değil, yaşamak için de seçtikleri bir yer Alanya
Avsallar kasabasıyla Alara çayı arasındaki bölge İncekum olarak adlandırılıyor Denizi kadar inen çam ve sedir ağaçlarının denizle birleşmesini engelleyen ince sarı kumlar sebebiyle bölge, İncekum adını almış Alanya’nın yaklaşık 20 km batısında çamlarla kaplı bölgede, doğal, ince kumlardan oluşan plaj turistlerden büyük ilgi görüyor Güneş ve denizin dışında birşeyler yapmak isteyenler orman içi kamp alanını mutlaka görmeli Antalya’ya 135 km uzaklıkta yer alıyor
Damlataş Mağarası
1948 yılında tesadüfen keşfedilen Damlataş, Türkiye’nin turizme açılan ilk mağarası Toplam uzunluğu 300 metre olan mağara kuru, yatay mağara tipinde 200m2‘lik bir alanı kaplayan, çok sayıda sarkıt ve dikitin eşsiz bir görüntü verdiği mağaranın yüksekliği 15 metre
Karbondioksit gazı, yüksek ölçüde nem, düşük ısı ve radyoaktif havasıyla astım hastaları için son derece yararlı olduğu söylenen mağaradaki sarkıt ve dikitlerin, M Ö 20 000-15 000 yılları arasında meydana geldiği tahmin ediliyor Alanya şehir merkezine 3 kilometre uzaklıkta yer alıyor
Dim Çayı
Toroslardan gelerek Alanya’nın doğusundan Akdeniz’e dökülen Dim Çayı’nın kıyısında çok sayıda piknik yeri sıralanıyor
Yaz aylarında kır lokantalarının masaları çayın içine kuruluyor Çıplak ayakla suyun içinde oturup yemek yemek gerçekten farklı bir deneyim Bazı lokantalarda ise masalar salların üzerinde Çevrede en çok tercih edilen yemek alabalık Alabalıklar, lokanta bahçelerindeki havuzlardan alınarak pişiriliyor Etrafı ormanlarla kaplı olan vadi, yazın bunaltıcı sıcaklarında serinlemek isteyenlerin akınına uğruyor Bölgede dağ bisikleti ve trekking için çok uygun güzergahlar var Dim Çayı’nın kıyısında çok sayıda piknik yeri sıralanıyor
Dim Mağarası
Alanya’nın doğusunda Cebireis dağının batı yamacında yer alan Dim Mağarası’nın çevresi piknik alanlarıyla çevrili Toplam uzunluğu 357 metre olan mağaranın sonunda küçük bir göl var Alanya’ya yakınlığı ve etrafının piknik yerleriyle çevrili olması nedeniyle ziyaretçi akınına uğrayan mağara, tarih öncesi devirlerde barınak olarak kullanılmasından dolayı çevre halkı tarafından “Gavurini Mağarası” olarak adlandırılmış Mağaranın yakınında, piknik yeri olarak kullanılan, tabanı çınar ağaçları, yamaçları çam ormanları ile kaplı Dim Vadisi bulunuyor
Anamur Çayı
Anamur, tarihi eserlerinin yanı sıra bitki türleriyle de ilgi çekici Doğanın yeşil rengini, narenciye bahçeleri, maki türleri, sandal, yabani zeytin, sığla ağacı, menengiç, erguvan, kızılcık, ardıç ağaçları sağlıyor Bu arada (mevsimine göre) nergis, sümbül, gelincik, kekik, lale gibi bitkilerin kokusuyla da mest olabilirsiniz
Anamur (Dragon) Çayı yaklaşık 35 km uzunluğu ile Toroslar’ın eteklerinden Çatalyatak, Yellice ve Kızcağız tepelerinden bir yeraltı nehri olarak doğuyor Sugözü Köyü’ne çok yakın bir mesafedeki suyun çıkışı görünmeye değer Farklı noktalardan, yüzlerce metre fışkırarak ve uğultu çıkartarak yeryüzüne ulaşan çay ilginç görüntüler oluşturuyor Anamur Çayı, kano ve nehir kayağı sporları için elverişli Kılıç deresinin Anamur çayına karıştığı noktadan parkura başlayıp, yaklaşık 10 km güneyindeki tarihi Alaköprü’de parkur tamamlanabilir Anamur, Mersin’e 200 km uzaklıkta
Taşucu
Taşucu’nun 44 km batısında yer alan Ovacık Yarımadası’nın (Antik Cavaliere) çevresi el değmemiş doğal güzelliklerle dolu Bu sahillerde Kösrelik Körfezi, Kösrelik Adası ve tarihi Afrodisias Kenti’ni görebilirsiniz Ovacık’ın batısında bulunan Aydıncık’a kadar uzanan yol nefes kesici güzelliklere sahip Çam ağaçları ile kaplı dağlar arasından inip denize kavuşan yol, Akdeniz’in turkuaz sularını, uçurumlarını ve koylarını gözler önüne serer Bölgenin karakteristik özelliği, Kızıldeniz Göçmeni denilen Lesepsiyen canlıları Yöredeki zengin yeraltı faunası, mevsime göre de çeşitlilik gösteriyor ve bu aylarda beyaz lahos, deniz tavşanı türleri, akya, eşkina sürüleri ve crusedalar bulunabiliyor Akdeniz foku koruma alanı ikinci pilot bölge ilan edildiğinden, yörede yaşayan fokları görebilirsiniz
Göksu Nehri
Yaban hayatı açısından çok zengin olan Göksu deltası “Uluslararası Kuşları Koruma Derneği Konseyi” (ICBP) tarafından Avrupa ve Ortadoğu’nun önemli kuş cennetlerinden biri olarak değerlendirilmiş
Göksu deltasında 300’den fazla kuş türü yaşıyor Delta, özellikle saz horozu, yaz ördeği, flamingo, balıkçıl, pelikan, pas-baş, dalagan, angıt, turaç, mahmuzlu kız kuşu, uzun bacak batak kırlangıcı, İzmir yalıçapkını, arıkuşu, bıyıklı saz bülbülü, dikkuyruk ve ötleğen kuşlarının Türkiye’deki başlıca üreme alanı Göksu deltası, ayrıca nesli tükenmekte olan deniz kaplumbağaları (Caretta Caretta-Chelonias Mydas) ile mavi yengeçin (Callinectes Sapidus) dünya üzerindeki çok az kalan yumurtlama alanlarından biri olması nedeni ile de ayrı bir önem taşıyor
Cennet Obruğu
Cennet Obruğu, Narlıkuyu’nun 3 km kuzeyinde 90 m derinliğinde bir çukur Üçüncü jeolojik zamanın Miosen çağında bir yeraltı deresinin kalker tabakası içerisinde yaptığı erozyon sonucunda, tavanın göçmesi nedeniyle meydana gelmiş Denizden yüksekliği 135 m olan bu çöküntü içine, Romalılar devrinden kalma antik bir merdivenle iniliyor İçinin yemyeşil oluşu ve dibinde akarsuyun bulunuşu nedeniyle cennet deniliyor Cennet Obruğu’nun 75 m kadar doğusunda yer alıyor Tıpkı Cennet Obruğu gibi Miosen devrine ait kalkerler içinde alttan bir yeraltı deresinin yaptığı erozyonla tavanın göçmesi sonucu oluşmuş 50x75 m boyutlarında ve elips biçiminde Cennet Obruğu’na nazaran daha dar ve dik
Göller Bölgesi
Farklı özellikler taşıyan, eşsiz güzellikteki pek çok göl, Anadolu toprakları üzerine serpiştirilmiş mavi noktacıklar gibi  Ege, Akdeniz ve İç Anadolu Bölgeleri’nin kesiştiği noktada yer alan Isparta’da Eğirdir, Kovada ve Gölcük gölleri birer doğa cenneti Dünyaca ünlü antik kentleri bünyesinde toplayan Göller Bölgesi, Kovada ve Kızıldağı Milli Parkları ile hem görsel hem de bitki örtüsü açısından çok değerli
Eğirdir Gölü
Her tür doğa sporlarına olanak tanıyan doğası, eşsiz ormanları ile Isparta’ya 25 km uzaklıktaki Eğirdir Gölü bir turizm harikası Türkiye’nin dördüncü büyük gölü olan Eğirdir’de, kayak (Alp disiplini), trekking, cross bisiklet, yamaç paraşütü, mağaracılık (speleoloji araştırma), kuş gözlemciliği, kanyoning ve daha birçok aktivite gerçekleştiriliyor
Burdur Gölü
Kendi adını taşıyan çöküntü alanının en çukur yerini kaplayan Burdur Gölü, oldukça geniş bir havzanın içinde bulunuyor
Eber Gölü
Karla kaplı çok yüksek dağlarından bakıldığında bu yöre, saz yatakları ve göçmen kuşların kolonileriyle fotoğrafçıların gözde uğrak yeri
Beyşehir Gölü
Beysehir Gölü, Türkiye’nin üçüncü büyük gölü olmasının yanı sıra ülkenin en büyük tatlısu gölü Gezinize gölün milli park içindeki kuzeybatı ucundan başlayarak bir yanında göl diğer yanında Dedegöl Dağları’yla sınırlandırılmış yol boyunca güneye doğru yürüyebilirsiniz Ötüşen kuşların çağrılarını dinleyerek ardıç ağaçları boyunca gezinirken göl suları üzerinde benek gibi yayılmış adalara hayret edeceksiniz (Toplam yirmi iki tane)
Kovada Gölü
Eğirdir ilçesinin 30 km güneyinde yer alan Kovada Gölü’nün doğal görünümü çok güzel Çevresi çok zengin bitki örtüsüyle çevrili Yabanî ördekleri ve diğer av hayvanları yaşamakta Bu özelikleri nedeniyle göl ve çevresi Milli Park ilân edilmiş ve korumaya alınmış
|