Şengül Şirin
|
Bronzlaşma
Bronzlaşma
Ultraviyole (UV) radyasyon, Güneş'ten gelen radyant enerjinin bir şeklidir Güneş elektromagnetik spektrum diye bilinen bir dizi enerji yayar Ultraviyole (UV) radyasyon, Dünya yüzeyine erişen Güneş enerjisinin doğal bir parçasıdır, fakat daima zararlıdır
UV radyasyonunu ne görebiliriz ne de hissedebiliriz, fakat vücudumuzdaki etkilerini hissederiz UV ışınları, dalga boylarına göre sınıflandırılırlar UV-A, UV radyasyonun en az zararlı şeklidir ve Dünya'ya büyük miktarlarda erişir Çoğu UV-A ışınları, ozon tabakasının içersinden doğrudan geçer
UV-B radyasyon, potansiyel olarak çok zararlıdır UV-B radyasyonunun çoğu stratosferde ozon tarafından yutulur UV-C radyasyon, çok enerjik olduğundan potansiyel olarak en fazla zararlı olandır Stratosferde oksijen ve ozon tarafından yutulur ve asla Dünya yüzeyine erişmez
UV radyasyondan zararın esas olarak spektrumun UV-B sınıfından gelmesine rağmen, eğer yeterli miktarlarda maruz kalınırsa UV-A da bazı riskler ortaya çıkarır Işınların vücudumuzda etkiledikleri alanların sınıflandırılmasında: Güneş ışınları uzun (infrared) ve kısa dalgalardan (UV-A, UV-B ve UV-C) oluşmaktadır
UV-A ışınının dalga boyu, 320-380 nm'dir ve derinin derin tabakalarına (dermis) ulaşır ve yayılır UV-A ışını, yıl boyunca ve gün içinde değişik saatlerde, mevsimlerde veya hava koşullarında değişmeksizin etkili olmaktadır UV-B ışının dalga boyu, 290-320 nm'dir ve derinin üst tabakasını (epidermis) etkiler
UV-B ışını, yaz aylarında ve yüksek rakımlı yerlerde daha yoğundur Gelen UV radyasyon, Dünya üzerinde yüzeylerden yansır Yansıyan UV; eğer maruz kalınma süresi uzunsa, insanlara, bitkilere ve hayvanlara zarar verebilir
Çoğu yüzeyler, UV radyasyonu farklı derecelerde yansıtır Kar, UV radyasyonun %85'in üstünde bir miktarla en yüksek bölümünü yansıtır UV radyasyon, yükseklikle de artar, bu nedenlerle de kayakçılar ve dağa tırmananlar dikkat etmelidirler
Kuru kum ve beton %12'nin üzerinde yansıtabilir Su ise sadece %5'ini yansıtabilir Kumlu sahillerde güneş banyosu yapanlar, bir parkta yeşil çimenler üzerinde güneşe maruz kalanlardan %10'un üzerinde daha fazla UV-B alırlar Güneşli bir günde hafif bir rüzgar, sizin serinlemenize neden olabilir, fakat bu sizin cildinize etki eden UV miktarını değiştirmez
Güneş ışınlarının en şiddetli olduğu öğlen saatlerinde (11 00 ile 15 00 arasında) güneşe çıkmamaya özen gösterilmelidir Gölgede oturulmalıdır Şemsiye, şapka kullanılmalı; açık renk giysiler giyilmelidir Güneşten koruyan ürünler bilinçli kullanılmalıdır
Erişkinler, deri tiplerine göre farklı koruyan faktör içeren ürünler kullanırlar, ancak çocuklarda deri tipine bakılmaksızın yüksek faktörlü ürünler kullanılmalıdır Güneşten koruyan ürünler, güneşe çıkmadan yarım saat önce deriye uygulanmalıdır Deriye yeterli miktarda ve kalınlıkta sürülmelidir Deriye eşit miktarda yedirilerek ve gerekirse; sık havuza veya denize girmek, havlu ile kurulanmak ve terlemek gibi durumlarda gün boyunca uygulanmalıdır
Yüz, omuz, ense ve boyun gibi daha yoğun olarak güneş ışınlarından etkilenen bölgeler, güneşten koruyan ürünler kullanılarak korunmalıdır Tedavi amacı ile doktor tarafından verilen kimi ilaçlar (antibiyotikler, doğum kontrol ilaçları vb ) derinin güneş ışınlarına karşı duyarlılığını artırmaktadır Bu durumda kişi, doktorun önerileri doğrultusunda güneşten korunabilir
Son yapılan bilimsel araştırmalar, bronzlaşma ile cilt kanseri arasında doğrudan bir ilişki olduğunu ortaya koydu Bu bağlamda yaz aylarında sağlıklı bronzlaşma yöntemleri konusunda kamuoyunu uyaran sağlık örgütleri, çocukların ve açık tenli kişilerin güneş ışığından korunması gerektiğine dikkat çekiyor
Kanser riski yanında güneş, ciltte erken yaşlanmaya neden olmaktadır Uzun süren güneş banyoları, deride zaman içerisinde incelme, elastikiyetin bozulması (kırışıklık), kuruluk, pigmentasyon değişikliği, kılcal damarların belirginleşmesi, fotoyaşlanma ve deri kanserinin oluşma riskinin artmasında rol oynar
Deri kanserine yakalanan hastaların geçmişlerinde, özellikle çocukluk dönemlerinde iki veya üç kez ciddi güneş yanıklarına maruz kaldıkları görülmüştür Dermatologlar, cilt kanserine yakalanma riski açısından cilt tiplerini 6 veya 7 kategoride ele alıyor:
Keltlere özgü solgun, çilli cilt: Mavi veya yeşil gözler; sarı veya kızıl saçlar Bu kişiler bronzlaşamaz, yalnızca kızarırlar Cilt kanseri riski yüksektir
Sarışınlara özgü açık ten: Çil görülebilir; açık renk saçlar ve açık renk gözler Cilt, hafifçe bronzlaşabilmekle birlikte çok çabuk kızarır Yüksek risk taşımaktadır
Keltlerden bir ton koyu ten: Gözler herhangi bir renk olabilir Saçlar, kumraldan koyu kahverengiye uzanan bir renk skalası izler Bu gruptakiler bronzlaşmadan önce çoğunlukla kızarırlar Ancak bronzlaştıklarında ciltleri kahverengiye döner Orta derecede risk taşır
Akdenizli tipi cilt: Gözleri ve saçları koyu kahverengidir Düşük risk taşır
Hintliler, Uzak Doğulular ve Pasifik Adalarında yaşayanlar: Risk çok düşüktür •
|