![]() |
16. ve 17. Yüzyıllarda Türk Çalgıları |
![]() |
![]() |
#1 |
[KAPLAN]
|
![]() 16. ve 17. Yüzyıllarda Türk Çalgıları16 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sertliği sebebîle Yavuz lâkãbıyla anılan Sultan I ![]() ![]() Çaldıran seferinin diğer bir sonucu da, Şãfiî mezhebinden olan Güneydoğu Anadolu Kürtlerinin, Şîî baskısından kurtularak Osmanlı Devletine katılmaları olmuştur, ki zamãn içinde Kürtler, yöresel birikimleriyle Türk Kültürü’nün bir parçası hâline gelmişlerdir Yavuz Sultan Selim, Çaldıran gãlibiyetîle yetinmemiş, iki sene sonra tekrar sefere çıkmış, 1516 yılında Mercü-d Dãbık ve 1517 yılında Ridãniye zaferleri uzantısında Memlûk Devleti’ni yıkmış, Hilâfeti ele geçirmiş ve Şîîliğe karşı İttihãd-ı İslâm (İslãm Birliği) idealini gerçekleştirmiştir 1520’de I ![]() ![]() Fetihlerle dolu bu çağın mûsîkîsi hakkında, ne ilginçtir ki, elimizde hemen hiç kaynak yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 16 ![]() ![]() ![]() 17 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aynı dönemde yaşamış diğer iki önemli kişi de, 1609 yılında İstanbul’da doğmuş olan ünlü bilgin Kâtip Çelebi 3 ile, 1611 yılında Kütahya’da doğmuş olan ve “Seyahatnãme”si ile ün kazanan Evliyã Çelebi’dir ![]() Mûsîkî kãbiliyeti dolayısıyla IV ![]() Henry Farmer, Kãtip Çelebi’nin Zeşf-üz-zünun adlı ansiklopedik eserinde 19; aynı zamanda iyi bir mûsıkişinas olan Evliyã Çelebi’nin Seyahatnãme adlı gezi-yazılarında ise 76 adet çalgı zikredildiğini yazmaktadır ![]() Dolayısıyla, konumuzla ilgili en öncelikli bir kaynak olarak Evliyã Çelebi’nin Seyahatnãmesini değerlendirmek yerinde olacaktır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : 16. ve 17. Yüzyıllarda Türk Çalgıları |
![]() |
![]() |
#2 |
[KAPLAN]
|
![]() Cevap : 16. ve 17. Yüzyıllarda Türk Çalgıları ZİLLİ VE DERİ GERGİLİ ÇALGILAR ØÇağana Acem diyarında Şîr-î Hûdã isimli bir pehlivan télifi olduğu, ancak Batı Anadoluda benimsendiği söyleniyor ![]() ![]() ØÇalpãre (Çalpara) Evliyã Çelebi ismini vermiş, ancak tanımlamamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ØDef Mãdenî küçük ziller takılmış deri gergili kasnaklı bir vurmalı sazdır ![]() ![]() ![]() ØDãire Halka halka mãdenî küçük çıngıraklar takılmış deri kaplı yuvarlak ve büyükçe bir deftir ![]() ![]() ![]() ØDavul Büyük çapta, ancak kısa boyda silindirik bir yapıya sãhip deri gergili vurmalı çalgıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ØDünbelek Birçok çeşidi vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ØKös Mehteranda kullanmış olan, üstü kalın deri gergili pirinç kazanlardan yapılan meşhur vurmalı sazdır ![]() ![]() ![]() ØKudüm Hûşeng Şah tarafından îcãdedildiği söyleniyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ØNakkãre Hãris-i Yemenî tarafından îcãdedildiği ve Arabistan kahvehãnelerinde çalındığı söylenmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ØTabl-ı Baz (Davlunbaz?) Atların eyerlerine takılan veya elde tutulup kösele bir kayışla çalınan küçük köstür ![]() ![]() ![]() ![]() ØZil Evliyã Çelebi ismini vermiş, ancak tanımlamamıştır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : 16. ve 17. Yüzyıllarda Türk Çalgıları |
![]() |
![]() |
#3 |
[KAPLAN]
|
![]() Cevap : 16. ve 17. Yüzyıllarda Türk Çalgıları ÜFLEMELİ ÇALGILAR ØBoru Batı Müziğinde Trompet ile Korno gibi Borazan-vãrî çalgılara denk olduğu hâlde, birçok çeşidi vardır: Boynuzdan yapıldığı anlaşılan Derviş Borusu, avlanmakta kullanılmak üzere Îran hükümdãrı Menûçihr tarafından îcãdedilmiş; Eyyûb Borusu’nun Sinan Şah tarafından îcãdedildiği ve içi dilcikli kamıştan bir borucuk olduğu söylenmekte; Afrãsiyab Borusu (Îran ya da Acem Borusu), aynı ismi taşıyan Îranlı hükümdar tarafından télif edilmiş; Pirinçten Mehter Borusu, Selçuklu Sultan Alp Arslan tarafından Konya’da îcãdedilmiş olup Osmanlılar da kullanmıştır deniliyor; Bundan başka Venedik îcãdı olduğu anlaşılan çevgân gibi eğri Şişe Borusu varmış; Nefir adındaki sipsili kamıştan boruyu da Isfahanlı Hûdãdãd îcãdetmiş, ki Mehteranda kullanılmıştır; Prag’da îcãdedildiği söylenen Turumpata Borusu ise, bilinen Avrupa Trompeti’nin atası olmalıdır; Sonra, pirinçten büklümlü bir boru olarak tãrif edilen İngiliz Borusu’nun içinde ince pirinç diller varmış, ki Batı Müziğindeki Sürgülü Trompet’e denk olması muhtemeldir; Yine pirinçten îmãledilen Lituriyan Borusu adındaki bir Flaman çalgı da Hıristiyan gemiciler tarafından çalınırmış; Erganun Borusu adındaki bir Alman çalgı, manda boynuzu inceltilip içine tel diller koyularak çalınan dãvûdî bir ãlet olarak geçiyor; Ayrıca, Evliyã Çelebi Kerrenay (Kurrenay – Parlak Ney) adında pirinçten veya gümüşten bir boru da zikrediyor ki, “eşek anırması” gibi bir sesi olduğunu mizãhî bir anlatımla söyleyip, bu ãleti, Erivan seferinden dönerken IV ![]() ![]() ØDuduk (Türkmence’si Tutik-Tütek, Farsça’sı Tutak) Dilli bir çalgı ãilesinin genel adıdır ve birçok çeşidi vardır: Cafer Şah tarafından Musul dolaylarında îcãdedildiği ve şimşir ağacından yapıldığı söylenen Kaba Duduk; Nablus’ta îcãdedildiği ve Kudüslü Kumãme rãhipleri tarafından çalındığı söylenen Arabî Duduk; Erdel’de bir rãhip tarafından îcãdedildiği ve içinde ağarmış saç gibi teller olduğu söylenen Macar Duduğu; Nasreddin Tûsî tarafından îcãdedildiği ve Mehter takımında tãlim için kullanıldığı söylenen Mehter Duduğu; Üsküp’te îcãdedildiği ve kaz ya da turna kemiğinden yapıldığı söylenen Çağırtma Duduk; Trabzon Lazlarıncaîcãdedildiği, 9 deliği olduğu ve ses kutusu içinde danak (tãnecik) bulunduğu düşünülen Danakyu Duduğu; Rum çobanlar tarafından îcãdedildiği ve iki bitişik kamıştan yapıldığı söylenen Dilli Duduk ve Romenlerin kullandığı, parça parça kamıştan yapılan ve 7 parmak ile 1 başparmak deliği olan Mizmar (Duduğu), Evliyã Çelebi’nin bahsetmiş olduğu türlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ØErganun (Organun) Avrupa ülkelerinde, kilise ve manastırlardaki mahfillere kurulu Org adlı büyük çalgıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ØKaval 9 deliği olan bu çoban çalgısının Fisagor tarafından îcãdedildiği söyleniyor ![]() ![]() ![]() ØKurnata (Kırnata) İngilitere’de îcãdedildiği, boynuzdan yapıldığı ve Kudüslü Kumãme rãhipleri tarafından çalındığı söylenmektedir ![]() ![]() ![]() ØMiskål (Mûsîkål-Mûsîkar) Dik üflenerek çalınan, dizi dizi ve farklı boylarda kamışlardan müteşekkil bir çalgıdır ![]() ![]() ![]() ØNey Saz kamışından çeşitli boylarda kesilip 6 parmak deliği ile 1 baş parmak deliği açılan ve dudak kenarıyla hafif yatık üflenerek çalınan başpãreli (ağızlıklı) üflüttür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ØTulum Duduğu Rus îcãdı olduğu, Rus çobanların çaldığı söylenen kamışlı deri-tulum çalgı imiş ![]() ![]() ![]() ØZurna (Surnây) Birçok çeşidi olan sert-dilli bir çalgı olup Mehterhãnenin baş çalgısıdır ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : 16. ve 17. Yüzyıllarda Türk Çalgıları |
![]() |
![]() |
#4 |
[KAPLAN]
|
![]() Cevap : 16. ve 17. Yüzyıllarda Türk Çalgıları TELLİ ÇALGILAR ØÇartar Acem diyãrında, Şeyh Safî’nin gözetiminde Kemâl Ãhî tarafından télif edilmiş olduğu söyleniyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ØÇeng Süleyman Peygamber zamanında Fisagor tarafından îcãdedildiği, “fil hortumu şekline sãhip” 40 telli dikey bir çalgı olduğu, dinleyene hayat ve zevk aşıladığı söylenmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ØÇeşde Selânikli Benlişah’ın îcãdı olduğu hâlde, Çöğür gibi beş kirişli, ancak kısa saplı ve sık perdeli, küçük ve yuvarlak karınlı, gür sesli bir saz olduğundan bahsedilmektedir ![]() ![]() ![]() ØÇöğür Germiyan beyi Kütahyalı Yãkup Germiyãnî’nin îcãdı olduğu söylenen bu çalgının, tahta göğüslü, beş ya da altı telli, yirmialtı perdeli, büyük gövdeli bir saz olduğu ve Yeniçeri Ocağı’na mahsus olduğu söylenmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ØKãnun Müellifi belirgin değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ØKopuz Sultan II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ØSantur Evliyâ Çelebi adını vermişse de tanımlamamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ØŞeşhãne Şirvanlı Rızãeddin’in îcãdetmiş olduğu söylenen, ud gibi burgu yerleri eğri, ancak uzunca saplı, perdesiz, balık kursağından ya da ibrişimden yapılan altı telli bir çalgı imiş ![]() ![]() ![]() ØŞeştar Tebrizli Ali Han’ın îcãdettiği söylenen bu sazın, Çartar gibi perdeli, ancak isminin de işãret ettiği gibi altı telli olduğu yazılıdır ![]() ![]() ![]() ØTanbur (Tanbura) Birkaç çeşidi olan uzun saplı ve mâdenî telli meşhur sazdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ØUd Fisagor veya Eflâtun tarafından îcãdedildiği rivãyet edilen Ud, Fãrãbî’ye, Amasyalı Şükrullah’a ve İbn-i Gaybî’ye göre, ibrişimden 5 telli, armut şeklinde, perdeli, kısa kollu, burgu kısmı kıvrık bir sazdır 7 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ØYelteme (Yeltme) Şemsi Çelebi’nin îcãdettiği söylenen Yelteme, tanbur cüssesinde, ama daha kısa boylu ve çift bamlı, kiriş telli bir saz olarak geçiyor, ki hâl-i hazırda Îran, Kafkasya ve Türkistan coğrafyasında sevilen bir saz olduğunu öğreniyoruz ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : 16. ve 17. Yüzyıllarda Türk Çalgıları |
![]() |
![]() |
#5 |
[KAPLAN]
|
![]() Cevap : 16. ve 17. Yüzyıllarda Türk Çalgıları YAYLI ÇALGILAR Mısırlı Mansûr-i Reşîdî tarafından télif edildiği, Arabistan ve Türkistan diyãrında revaçta olduğu, Rumların asla kullanmadığı, Kemençe gibi üçer telden ibàret çok tiz perdeli “Oklu” mãnãsında küçük bir keman olduğu söylenmektedir ![]() ![]() ![]() ØKemençe Nahçıvan’da gömülü olan Fãriyãbî’nin télif ettiği yazılıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ØRebab Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() OYUN ÇALGILARI Lehistan’ın Danzig vilãyetinde îcãdedildiği söylenmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ØFilcan (Fincan) Saz İçlerine farklı oranlarda su doldurulmuş çini kâseler oluduğu hãlde, Hint îcãdı olduğu söyleniyor ![]() ![]() ØKamış Mizmar Şeyh Şüşterî tarafından gölge oyununda kullanılmak üzere télif edildiği, kamıştan dilim dilim yarılmış bir saz olduğu söyleniyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ØSafir (Islık) Kuklabaz çalgısı olduğu anlaşılıyor ![]() ![]() ![]() ØSafîr-i Bülbül (Bülbül Islığı) İbn-i Sînã tarafından bülbülün ötüşünü taklit etmek üzere îcãdolunduğu söyleniyor ![]() ![]() ![]() ![]() ØŞãne Arapça tarak demek olan Şãne’nin, pek muhtemelen bir kağıt ile berãber üflenerek, yãhut tırtıkları hızla çekiştirilerek ses vermesi sözkonusu olmaktadır ![]() ![]() * * * Evliyã Çelebi’nin, Seyahatnãme’sinde kaydettiği bütün çalgıları böylece özetlemiş bulunuyoruz ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
16. ve 17. Yüzyıllarda Türk Çalgıları |
![]() |
![]() |
#6 |
[KAPLAN]
|
![]() 16. ve 17. Yüzyıllarda Türk ÇalgılarıEskiden, tezeneli çalgılar arasından Kopuz, Bozuk ve Çöğür türünden sazların da fasıl heyetlerine dãhil edilmiş olduklarını öğreniyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() * * * Böylece, 16 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bugün Türk Müziği açısından yapılması gereken, ihmâlkârlıklar sebebîle tedãvülden kalkmış olan değerli Geleneksel Türk Çalgılarının, günümüz teknolojisiyle geliştirilerek yeniden değerlendirilmelerini sağlamak olmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Beklentimiz odur ki, günün birinde, Türkiye’nin müzik eğitimini ãdetã ortadan ikiye biçen Ala Turka – Ala Franga ayrışması sonlanır da, bu sãyede, hem öz benliği ile buluşan, hem de çağdaşlaşmanın gereklerini kavrayan müzik insanları, dayanışma içerisinde, Türk insanına hitãbeden “Gerçek Çağdaş Türk Müziği Ekolü”nü yaratırlar ![]() ![]() Ozan Yarman 23 Aralık 2002 Kaynakça: PHP Kodu:
|
![]() |
![]() |
|