![]() |
Kelime-i Tevhidin Hakkı |
![]() |
![]() |
#1 |
meLankoLik_asaLet
|
![]() Kelime-i Tevhidin HakkıRahman ve Rahîm olan ALLAH'ın adıyla Bütün övgüler âlemlerin Rabbi olan yüce ALLAH'a mahsustur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ey kardeşim;Tevhidi sermaye yap! Lüzumsuz şeylerden arın! Asıl zenginliği fakirlikte (ALLAH'a boyun bükmede), azizliğini ise O'na karşı zelilükte ara ![]() ![]() Eğer ALLAH ile yaptığın bu ticarette kâr ettinse bil ki her şeyi kazanmış; zarar ettinse her şeyi kaybetmişsin demektir ![]() Yapmış olduğun bu ticarette, canını ve malını alıcı mı, yoksa satıcı mı olduğunu bir düşün ![]() ![]() "İşte onlar, hidayeti (hakkı) bırakıp sapıklığı aldılar da alışverişleri kâr getirmedi ![]() ![]() Eğer, canını ve malını ALLAH'a satıcı isen kâr etmişsin demektir; işte o zaman şu âyetin müjdesine erersin: "Hiç şüphesiz ALLAH, kendi yolunda Sallallahu Aleyhi ve Sellemşıp, öldüren ve öldürülen müminlerin canlarını ve mallarını cennete karşılık satın almıştır ![]() ![]() ![]() Hangi gruba dahil olduğunu anlamak istersen şu âyeti oku: "Müminler, ALLAH anıldığı zaman kalpleri titreyen, O'nun âyetleri okunduğunda imanları artan, rablerine güvenen, namazlarını dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz nzıktan yerli yerince sarfedenlerdir ![]() Eğer, O anıldığında kalbin titriyor, azaların ürperiyorsa, "Onların bedenleri ve kalpleri ALLAH'ın zikriyle yumuşar" âyet’inin sırrına mazhar olmuşsundur ![]() ![]() Yok eğer senden bu gibi haller sâdır olmaz, "lâ ilahe illallah" sözü duvar veya tavan gibi herhangi bir sözden farksız olursa, bil ki sen, hidayeti ve hakkı terkedip nefsinin keyfini alan gruptansın ![]() Şu âyet sana veyl okumaktadır: "ALLAH'ı anmak hususunda kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsunl İşte bunlar apaçık bir sapıklık içindedirler ![]() ALLAH'ın âyet’lerinden nasibi olmayan kimsenin "lâ ilahe illallah" demesi ona fayda sağlamaz ![]() ![]() "Sonra yine kalpleriniz katılaştı, taş gibi hatta daha katı oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müslümanın kalbi, âyette belirtildiği üzere, taş gibi kaskatı olursa kâfirin kalbi nice olur ![]() ![]() Gaflet uykusundan uyandığın, sarhoşluk batağından kurtulduğun anda, bu anlattığımı anlayabilir, söylediğimi bilebilirsin ![]() ![]() ![]() Kelime-i tevhidi iyice anlamadan, kalbinde özümlemeden söylüyorsan hakikatte onu söylemiş olmazsın ![]() ![]() Öyleyse, ALLAH'ı zikrettiğinde her yerin kalp kesilmeli; O'nun için konuştuğun vakit her yanın dil olmalı, O'nu her tarafın kulak kesilmiş bir vaziyette dinlemelisin ki, soğuk demire çekiç vuran kimse gibi, boşuna yorulmuş olmayasın ![]() Bir şair demiş ki: Ölürüm aşkınla seni her zikredişimde, Gafletinle düşerim mahrumiyet ve hüzne ![]() Dirayet, ayrı bir sanattır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Muhtemel hatalarımız kasıttan değil, kulluk vasfımızdandır ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kelime-i Tevhid'n Manası |
![]() |
![]() |
#2 |
meLankoLik_asaLet
|
![]() Kelime-i Tevhid'n ManasıKELİME-İ TEVHİDİN MÂNASI Kelime-i tevhid, iki lafızdan oluşur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'ân-ı Kerîm'deki şu âyeti bu mânada anlamalıdır: "Ey iman edenler! ALLAH'a, peygamberine, ona indirdiği kitaba ve daha önce indirmiş olduğu kitaplara inanın ![]() ![]() Gerçek müminler, aslî vatana (hakikate) ulaşmış, yani "illallah" menziline varmış kimselerdir ![]() "Peygamberler ve müminler ona rabbinden indirilene inandılar ![]() ![]() "Lâ ilahe" diyerek cehennemliklerden olanların ilki lanetlenmiş ve kovulmuş şeytandır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi "lâ ilahe" menzilinde durup da küfre düşen şeytana mı, yoksa "illallah" diyerek imana eren Âdem'e (a ![]() ![]() ![]() "ALLAH, İblîs'e, 'Haydi git! Onlardan sana kim uyarsa bil ki cehennemde hepiniz tam bir ceza ile cezalandırılırsınız ![]() ![]() ![]() Şayet ALLAH Teâlâ sana adaletiyle muamele edecek olursa seni âlem-i adle (cehennemliklere) ait listenin başına kaydedip iblîs'in ordusuna dahil eder ![]() ![]() ![]() "Lâ ilahe" lafzı "illallah" lafzına bağlı olup, ikisi, birbirinden ayrılmaması gereken tek bir sözdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Lâ ilâhe"yi "illallah" çizgisine kavuşturmadıkça, sen, kelime-i tevhid kalesinin dışındaki harabelerinden birinde kalırsın ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tevhid kalesinin rükünlerini şöylece sıralamak mümkündür: Namaz, oruç, hac, zekât, (bir de kale olarak nitelendirdiğimiz) kelime-i şehâdet ![]() ![]() Ey kardeşim, bilmiş ol ki, insanlık şehrindeki tevhid kalesi kalbin korumasındadır ![]() kalbin kölesi ve hizmetçisi olup istemeseler de kalbin emirlerine uymak mecburiyetindedirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şayet kalp mülkünde zulmediyorsa, emrindeki uzuvları zulüm, fesat, muhalefet ve inat gibi kötü işlerin yapılmasında kullanır ![]() ![]() "Onlar, manen sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler ![]() "Andolsun ki, cehennem için de birçok cin ve insan yarattık ![]() ![]() ![]() ![]() Kalp kendi memleketinde adaletle hükmederse, bu uzuvları taat ve ibadet etmekte kullanır ![]() ![]() ![]() ![]() "Bedende bir parça et vardır ki o iyileşince bedenin hepsi iyileşir, o hastalanırsa bedenin hepsi hastalanır ![]() ![]() Kelime-i tevhid; kapısı, kapıcısı ve bekçisi olan sağlam bir kale olup, kapıcının hakkını vermeden içeri girmek mümkün değildir ![]() ![]() Gerçekte bir şeyi yok etmek veya var etmek senin işin değildir ![]() ![]() ![]() ![]() "Lâ ilâhe illallah" dört kelime, on iki harf gibi görünmesine karşın gerçekte bir kelime ve dört harften ibarettir ![]() ALLAH lafzı mutlak bir doğru olup, inkârı ve nefyi mümkün değildir ![]() ![]() ![]() ![]() Yani bu, başka tanrıların mevcudiyeti mânasında olmayıp; eşi ve benzeri, ortağı ve zıddı olmayan ALLAH'ın varlığını tekit ve ispat için kullanılmıştır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kelime-i Tevhidin Meyvesi |
![]() |
![]() |
#3 |
meLankoLik_asaLet
|
![]() Kelime-i Tevhidin MeyvesiKELİME-İ TEVHİDİN MEYVESİ "Lâ ilahe illallah", ilâhî sırların perdesini açar ve kalbi, onu kirletip yüce Hakk'ın tecellilerini perdeleyen tozlardan temizler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mâsivâya (ALLAH'tan gayrisine) nazar edip kirlendiğin, ilim ve derece üstünlüğüne güvendiğin ve varlık âleminde ALLAH'tan başkasını gördüğün sürece "lâ ilahe" nefyi senin içindir ![]() ![]() "ALLAH de, sonra da onları bırak, daldıkları bataklıkta oynayadursunlar ![]() ![]() "ALLAH" kelimesini oluşturan "elif, lâm ve hâ" harflerinden her birinin özel bir mânası ve işareti vardır ![]() Elif, ALLAH'ın kendi zâtıyla kaim olduğuna, varlığının mahlûklardan hiçbirine bağlı olmadığına işarettir ![]() ![]() ![]() ![]() Bunları şöyle anlamak da mümkündür: Elif, Cenâb-i Hakk'ın kendi nimetini her tarafa yaymak suretiyle halk ile ülfet ettiğine; lâm, halkın Hak'tan yüz çevirdiğine; hâ, ALLAH dostlarının aşk ve muhabbet içinde kaldıklarına işarettir ![]() Elif, halkla ülfet etmek; Lâm, kınamaktır şeytanı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Yedi gök, yer ve bunların arasında bulunanlar O'nu teşbih eder ![]() ![]() ![]() ![]() Her şeyde vardır apaçık bir âyet; O'nun birliğine eder delâlet ![]() ![]() ![]() ![]() "Andolsun ki, biz insanoğlunu şerefli kıldık ![]() ALLAH Teâlâ sizi ademiyet (yokluk) sırrından varlık sahasına getirmiş ve size, kulluk vazifenizi yerine getirerek, ALLAH'ın bir tek olduğunu anlamanızı emretmiştir ![]() ![]() ![]() Yarasalar dahi güneşin varlığını bilirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ ezelî ve ebedîdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ey insanlar! Siz fakirsiniz ![]() ![]() ![]() ![]() Eğer sen fakir isen, ALLAH'ın huzuruna zenginler gibi; zelil isen azizler gibi; zayıf isen güçlüler gibi gelme! ALLAH'ın divanına aczini, fakrını itiraf ederek gelirsen bilmiş ol ki sabreden fakirler O'nun yanında olurlar ![]() ![]() ![]() "Beni anın ki ben de sizi anayım" buyurulmuştur ![]() O'na muhabbetin varsa, "ALLAH onları sever, onlar da ALLAH'ı severler"' âyetinin müjdesine ulaşırsın ![]() O'na yakınlık peyda ederek geldinse, "Kim bana bir karış yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım, kim bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak gelirim ![]() ![]() ![]() ![]() Şu hadis de O'na yakın olan kulların haline işaret etmektedir: "ALLAH kıyamet gününde, 'Ey âdemoğlu, aç kaldım beni doyurmadın, hasta oldum halimi sormadın' der ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kelime-i Tevhidin Hakimiyeti |
![]() |
![]() |
#4 |
meLankoLik_asaLet
|
![]() Kelime-i Tevhidin Hakimiyeti"Lâ ilahe illallah" bütün mâna ve hakikatiyle sana hâkim olduğu zaman kalbinin içerisinde yegâne hükümran o olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aynı şekilde, kalbin tam manasıyla kelime-i tevhidin hükmü altına girince, senin de sıfatların değişir; kibrin tevazuya, malla gururlanma azla kanaat etmeye, varlığın yokluğa, baki olma hevesin fâni olmaya, tüm kötü sıfatların iyiye inkılâp eder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Verimli toprak rabbinin izniyle iyi ürün verir ![]() ![]() ![]() Her sultanın saltanatı ve hükümranlığı belli bir müddet devam eder ![]() ![]() ![]() ![]() "Göklerde ve yerde bulunan herkes kul olarak rahmana gelir" buyurulmuştur ![]() Bunların bazısı aşk ve şevkle, itaat etmiş bir halde; bazısı da istemeyerek, zoraki bir şekilde O'nun huzuruna gelirler ![]() ![]() ![]() Herkesin O'na teslim olduğunu ifade eden bir diğer ayet şudur: "Rabbin âdemoğlunun belinden zürriyetlerini almış ve, 'Ben sizinrabbiniz değil miyim?' diye onları kendilerine şahit tutmuştu ![]() ![]() ![]() Bu âyeti şu şekilde tefsir etmek mümkündür: Âlem-i fazl (gerçek müminler) isteyerek, âlem-i adi (kâfirler) ise istemeyerek, "Evet, sen bizim rabbimizsin" dediler ![]() ALLAH Teâlâ, onları Âdem'in (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ, seni nefsin üzerine şahit tutarak, verdiğin sözü unuttuğunu, zalim ve cahil olduğunu sana hatırlatır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
KALPLE NEFİS ARASINDAKİ İNCE FARK |
![]() |
![]() |
#5 |
meLankoLik_asaLet
|
![]() KALPLE NEFİS ARASINDAKİ İNCE FARKKALPLE NEFİS ARASINDAKİ İNCE FARK "ALLAH şüphesiz ALLAH yolunda savaşarak öldüren ve öldürülen müminlerin nefislerini ve mallarını cennete karşılık satın almıştır" âyetinde "kalbin" değil de "nefsin" satın alınması dikkati şayandır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nefis ise böyle değildir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu anlatılanlar şeriat kabının zahirinden taşan birkaç damla, zahirî ilmin bazı kırıntılarıdır ![]() ![]() ![]() Nefis ve kalp meselesine şu şekilde de yaklaşılabilir: Kalp halkla değil Hak'la; nefis ise Hak'la değil halkla meşgul olduğu için, kalp yerine nefis satın alınmıştır ![]() Nefis kötü sıfatlar ve bayağı hasletler üzere yaratılmış olduğu için âfet bölgesi, muhalefet yurdudur ![]() ![]() ![]() Nefis alım-satım kefesine konulup teslim işlemleri yapılınca, ALLAH Teâlâ nefsi hayra çağırmakla görevli bir meleği ona gönderir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nefis, küfür karanlığı ve onun vasıflarından kurtulup, muhalefet ve inadından vazgeçince, ilâhî emre boyun eğer; ALLAH Teâlâ da ondan razı olur ![]() Nefis bu vakur ve mutmain tavırlarıyla ALLAH'ın kulları arasına girer ve, "Ey nefs-i mutmainnel Rabbini razı edecek bir halde ve sen de rabbinden razı olacak bir vaziyette O'na dön ![]() âyetinin müjdesine mazhar olur ![]() Âlem-i adi (kâfir ve münafıklar), kudret âlemi hakkında nifaka düşüp, âlem-i hikmeti inkâr etmesi sebebiyle onların nefisleri satın alınmaya lâyık görülmemiştir ![]() ALLAH Teâlâ onların nefislerini muhafaza etmeyip, onları şeytanın vesveseleriyle baş başa bırakmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ, âlem-i fazlı (müminleri) kendi nefislerine şahit tutup,,onlara tevhid ve takvayı ilham etti ![]() ![]() ve mâsiyeti ilham etti ![]() ![]() ![]() Korku, akıbetin kötüye gitmesinden değil, daha çok işlenen kötülüklerden kaynaklanır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Kelime-i Tevhidin Hakkı |
![]() |
![]() |
#6 |
meLankoLik_asaLet
|
![]() Cevap : Kelime-i Tevhidin HakkıHİDAYET NURUNUN MİSALİ Bir hadiste şöyle buyurulmuştur ![]() ![]() ![]() Şüphesiz ALLAH Teâlâ insanları adaletli bir şekilde yarattıktan sonra onların üzerine fazilet nurunu saçmıştır, işte bu nurun dokunmuş olduğu kimseler cennetlik; dokunmadığı kimseler cehennemlik oldu ![]() Bu nur, suret ve eşyada yansıyan bir ışık olmayıp, insanların kalplerine ve ruhlarına yayılan hidayet nurudur ![]() "ALLAH, göklerin ve yerin nurudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tevhid nurunun, lambanın ışığına benzetilmesi içeriyi ve dışarıyı aydınlatması nedeniyledir ![]() ve latif olmasındandır ![]() ![]() ![]() ![]() "Kalbinde huşu olan kimsenin diğer uzuvları de huşu (huzur) içinde olur" buyurmuştur ![]() ![]() Doğuya ve batıya nisbet edilemeyen zeytin ağacından bahsedilmesi, onun üstün nitelikli saf yağa sahip oluşu ve iyi yanmasından ötürüdür ![]() ![]() ![]() Zeytin ağacının doğuda ve batıda bulunmaması demek, tevhid ağacının semavî, arzî, arşî, ferşî, ulvî veya süflî olmaması demektir ![]() ![]() ![]() Yine bu ağacın [tevhid ağacı] doğuda veya batıda olmaması, tevhide ulaşan kimsenin, dünyayı, dünyevî şeyleri, âhiret ve onun nimetlerini istemeyip sadece ALLAH'ın cemâlini arzuladığı anlamına gelir ![]() Bunu şu şekilde anlaman da mümkündür: Tevhid ehli mümin, cenneti arzulamaz, cehennemden korkmaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ateş değmese bile neredeyse yağın kendisi aydınlatacak" âyeti, bu yağın saflığını ve parlaklığını; "nur üstüne nurdur" ifadesi de yağın nurunun kandilin nuruna, kandilin nurunun da camın nuruna eklendiğini belirtir ![]() ![]() Tevhid (birlik) güneşi varlık semasından senin kalp topraklarında parlayınca nefsanî arzuların söner, beşerî karanlıkların yırtılır ![]() Bu konuya işaret olarak: "O gün yeryüzü, rabbinin nuruyla aydınlanır" buyurulmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Elbette ki değil! Bir hadis-i şerifte bu duruma şöyle dikkat çekilmiştir: "Nice oruç tutan kimse vardır ki, onun orucu ona açlık ve susuzluktan başka bir şey sağlamaz ![]() ![]() ALLAH'a yemin ederim ki, yalnızca şekil ve söz kâfi değildir ![]() ![]() ![]() Söz, ağacın yaprağıysa, kelime-i tevhid ağacın kendisidir ![]() ![]() ![]() ![]() Ey kardeşim, bilmiş ol ki, "lâ ilahe illallah" ağacı mutluluk ağacıdır ![]() ![]() "Bak ALLAH hoş bir söz (kelime-i tevhid) hakkında nasıl bir misal yaptı ![]() ![]() "Bu ağacın meyvesi nedir?" diye soracak olursan, sana derim ki; onun meyvesi kalbin uyanması, tövbe, zühd, iffet, tevekkül, teslimiyet, her şeyi ALLAH Teâlâ'ya ısmarlamak, batınî ve ruhanî bütün güzel sıfatlar ile cismanî ve zahirî olan tüm iyi huylardır ![]() Bu ağaç ALLAH'ın izniyle her an meyvesini vermekte olup diğer ağaçlar altı ayda bir meyve verirler ![]() ![]() ![]() Tevhid ağacını yalan ve kötülük toprağına diker, riya ve nifak suyu ile sular, kötü ameller ve çirkin fiillerle onu korumaya kalkışır, ahdi bozmak ve emaneti zayi etmekle büyütmeye çalışırsan; onun üzerine vefasızlık suyu akar ve o, kötü söz ve hezeyan aşısıyla aşılanır ![]() ![]() ![]() Tevhid ağacının gölgesinde gölgelenen kimse zafer kazanmış, ondan uzak kalan kimse hüsranda katmıştır ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Kelime-i Tevhidin Hakkı |
![]() |
![]() |
#7 |
meLankoLik_asaLet
|
![]() Cevap : Kelime-i Tevhidin HakkıKELİME-İ TEVHİDLE GELEN SAADET "Lâ ilahe illallah" yüce, değerli, paha biçilmez bir sözdür ki ona yapışan selâmete kavuşmuş ve azaptan korunmuş olur ![]() ![]() ![]() Burada bahsedilen koruma dünyayla alâkalı olup âhiretteki azaptan korunma daha önemlidir ![]() Kelime-i tevhidin faziletini ifade eden şu hadisleri de burada hatırlatmak yerinde olacaktır: "ALLAH Teâlâ buyurur ki: Lâ ilahe illallah benim kalemdir ![]() ![]() ![]() "Lâ ilahe illallah diyen ve bu iman üzere ölen kimse, cennete girer ![]() Bu sözün son durağı vahdâniyyetin bilinmesi, semeresi ise O'nun bir tek olduğunun her şey tarafından ikrar edilmesidir ![]() ![]() ![]() ![]() Yani ALLAH Teâlâ kullarını, kendisinin bir olduğunu bildirmek için yaratmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ben gizli bir hazineydim; bilinmek için mahlûkatı yarattım ![]() Şüphesiz ki ALLAH Teâlâ tüm eşyayı kulları için, kullarını da kendisi için yaratmıştır ![]() ![]() ![]() "Nimetin şükrü nedir?" diye merak edecek olursan cevap olarak deriz ki: Şükür, nimeti vereni, sana nimet verdiği için, hamdü sena etmek ve O'na yönelmektir ![]() Şükür, O'nun nimetleriyle O'na itaat etmek, O'nu unutmamak ve nimette nimet vereni görmektir ![]() Nimetin şükrü nimeti artırır, basireti açar, berekete vesile olur ![]() ![]() "Eğer şükrederseniz nimetimi artırırım ![]() ![]() Ey insanlar! İyice biliniz ki ALLAH Teâlâ dilediğini yapar, istediği gibi hükmeder, sebepsiz verir, zamana bağlı olmaksızın men eder, hiçbir illet olmaksızın mesut eder, yaratmaya ihtiyaç duymaksızın yaratır ve yine şükre ihtiyacı olmadığı halde şükür ile imtihan eder ![]() Şüphesiz ki yüce ALLAH, sebep ve illetlerden uzaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Varlık âleminde esasen sadece O vardır ![]() ![]() ![]() Sadece dünya nimeti ister ve onunla yetinirsen helak olmuşsun demektir ![]() "Dünya hayatını ve güzelliklerini isteyenlere, işlediklerinin karşılığını orada onlara tam olarak veririz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aynı şekilde yalnızca âhiret nimetini ister ve ona kanaat edersen bilmiş ol ki sen aklını kullanmayan birisisin ![]() ![]() ![]() Yalnızca dünya nimetinden faydalanırsan âhiret nimetini, sadece âhiret nimetinden istifade edersen dünya nimetini kaybedersin ![]() ![]() ![]() Gördüm ki aşk köprüsü uzamakta bizden yana; "Haydi geçin" diye nida olundu âşıklara ![]() Köprüyü geçmek için yanlarına yürüyünce Köprü koptu ve ben yuvarlandım mahrumiyete ![]() Dalgalar her yanımdan tutup sardığında beni; Sabır tükenmiştir "artık göç" dedi bir münâdî ![]() Ya bu kararı böylece kabul edersin ya da ihtiyar kadınların dinine tâbi olup aczini itiraf eder, evin arka odasında oturur, bir köşede pineklersin ve şu ilâhî hitaba muhatap olursun: "Siz ilk önce yerinizde kalmaya razı olmuştunuz ![]() ![]() Dünyayı veya âhireti arzulayan birçok kimse vardır ![]() ![]() Müridin değeri muradına göredir, isteğin değeri de istenilen şeyin değerine bağlıdır ![]() ![]() ![]() Hükümdarın sarayına girmek ve onun sofrasına oturmak isteyen kimse ile, onun çöplüğüne atılmış bir leşi arzulayan kimse bir değildir ![]() Yine hükümdar ile, onun özel odasında oturup konuşmayı isteyen kimse ile, sıkıntılarından kurtulmak için onunla salonda görüşmeyi isteyen kişi eşit olmaz ![]() Yakın olan şeylerin birbirine tesiri vardır ![]() ![]() ![]() "Bizden herkesin belli bir makamı vardır ![]() Bazı gruplar bu dünyaya bağlandıklarından beşerî karanlıklar onları kaplamış ve basiretlerini kör etmiştir ![]() ![]() İşte böyle insanların amelleri boşa gitmiş, emelleri yok olmuştur ![]() ![]() ![]() "Âhirette onlara ateşten başka hiçbir şey yoktur ![]() ![]() ![]() Bazı topluluklar da bu âlemden kopmak, beşerî karanlıklardan kurtulmak için gayret ettiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir grup kendilerine korkunun galip gelmesiyle eziyet yeri olan cehennemden kurtulmuş, bir diğeri ümidin galip gelmesiyle, ikram yeri olan cenneti kazanmıştır ![]() Bu fırkalar, güzel halin en yükseğini bırakıp ondan daha düşük olanla, en mükemmeli bırakıp ondan daha aşağıda olanla, en değerliyi terkedip ondan daha alt seviye olan hallerle meşgul oldukları için ilerideki cehennem azabıyla cezalandırılmasalar dahi, her an hissettikleri ayrılık ateşiyle cezalandırılmışlardır ![]() ![]() Bir şair demiş ki: Eğer musallat edilse ateş-i hicran; Elbet bir gün erirdi cehennem ateşi ![]() Soğuklardı yalazlarla kavrulan mekân; Ciğerler kor olurdu ve sarardı seni ![]() Diğer bir grup da beşeriyet ve tabiat âleminden ayrılıp mâna âlemine kanat açtı ![]() ![]() ![]() onlar konuştuklarında âdeta Hak Teâlâ konuşmaktadır ![]() "Dünya ve ukba, cennet ve cehennem ile meşgul olmayız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "İnsanlardan öyleleri vardır ki ALLAH'a tereddütlü ibadet ederler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte bu gruba dahil olan insanlar sadece ALLAH'ın rızasını arzular ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Kelime-i Tevhidin Hakkı |
![]() |
![]() |
#8 |
meLankoLik_asaLet
|
![]() Cevap : Kelime-i Tevhidin HakkıGERÇEK SEVGİ Bütün derdi yeme ve içme olan bir kimsenin ALLAH'ı sevdiğini söylemesi yalandır ![]() ![]() Gerçek mânada kul olanlar yalnızca ALLAH için kalkar, oturur, konuşur, her şeyi O'ndan alır ve yalnız O'na bakarlar ![]() ![]() ![]() "Ben bir kulumu sevdiğim zaman onun kulağı, gözü, eli ve ayağı olurum ![]() ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ, diğer insanlara vaad ettiği birtakım şeyleri bu kullarına peşinen vermiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cenâb-ı Hak, onların bu halini överek peygamberine şöyle buyuruyor: "Rablerinin rızasını dileyerek sabah akşam O'na yalvaranları kovmal Onların hesabından sana bir sorumluluk yoktur ![]() ![]() ![]() İRADE NEDİR? Bana, "İrade nedir?" diye soracak olursan, cevabım şu olur: İrade, kalbi, âlemlerin rabbi olan ALLAH'ın sevgisine, rızasına, isteğine bağlamak; malı mülkü terkedip fâni ve helak edici şeylere hükmetmek; rahatı terketmek, mubah şeylerden yüz çevirmek; ALLAH'ı arzulamak ve O'nun muhabbet ateşinde yanmaktır ![]() Bir pervanenin bile kendini mum ışığında yaktığını görmüyor musun? Miskin bir pervane bile kendini ateşe atıp yakıyor da bu yanıştan bir hayat umuyor ![]() ![]() ![]() ![]() Bu gibi insanlar, iradelerinde sadık olmayan, yalancı kimselerdir ![]() ![]() Şüphesiz nefsini harcamadıkça ve varlığını yok etmedikçe ALLAH'a kavuşamazsın ![]() ![]() ![]() ![]() Nefsin her şeyden hakir; muradın her şeyden aziz olduğuna göre, değersiz ve hakir bir şeyi, kıymetli ve aziz bir şeye değişmedikçe Hakk'ın müridi ve talebesi olamazsın ![]() O halde varlığını O'na sun, nefsini O'na feda et ![]() " ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunu yaptığında, eğer mürid isen murad, talip isen matlûp, habîb isen mahbûb olursun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ey insan, ALLAH'tan başkasına yöneldiğin ve iltifat ettiğin müddetçe sürekli "lâ ilahe illallah" de ki kötü sıfatların gitsin, iyi sıfatların artsın ![]() Sende, iyi ve kötü olarak iki türlü sıfat vardır, iyi sıfatlar ALLAH'ın ihsanı, kötü sıfatlar ise adaletinin gereğidir ![]() Bu iyi ve kötü sıfatların değişik kısımları vardır ![]() Kötü ahlâkların temeli yedi şeyden meydana gelip bunların her birinin arkasında şeytan vardır ![]() ![]() Güzel sıfatların temeli sekiz şeyden oluşup bunların her birinin arkasında melek vardır ![]() ![]() Bunlardan her biri bir diğerine tekabül etmektedir ![]() ![]() ![]() Güzel sıfatların sekiz, kötü sıfatların yedi oluşu cennet ve cehennem kapılarını simgelemektedir ![]() ![]() "Cehennemin yedi kapısı vardır" buyurmuştur ![]() Güzel sıfatlar, sana bu dünyada verilmiş küçük bir cennettir ![]() ![]() ![]() " ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Kelime-i Tevhidin Hakkı |
![]() |
![]() |
#9 |
meLankoLik_asaLet
|
![]() Cevap : Kelime-i Tevhidin HakkıTEVHİD NURUNUN YANSIMASI Kelime-i tevhidin nuru güzel sıfatlardan birinin üzerine doğacak olursa onun karşılığı olan kötü sıfatlardan birinin karanlığı gider ![]() Meselâ, tevhidin nuru sır üzerine yansırsa tabiat aydınlanır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kelime-i tevhid lamba, güzel sıfatlar kandil, kötü sıfatlar karanlık bir oda mesabesindedir ![]() Lambanın ışığının kandili, kandilin ışığının odayı aydınlattığı gibi, kelime-i tevhid nuru da güzel sıfatlar üzerinden kötü sıfatlara ulaşıp onların karanlığını giderir ![]() "O'nun nuru içinde lamba bulunan bir kandile benzer ![]() ![]() ![]() Bu hususu açıklayacak bir misal de ışık yansımasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kelime-i tevhid nuru, güzel sıfat ve latifelerden birini aydınlattıktan sonra onun yanındaki diğer latifeleri de aydınlatır ![]() ![]() ![]() ![]() Güneş ışığının kesif bir cisme vurduğunda, ışığın bu cisim tarafından emilmesi gibi, sendeki kötü sıfatlar da bazan bu nurun yansımasına engel teşkil eder ![]() Göğün latif oluşu nedeniyle güneş ışınları bu dünyaya ulaşabilmektedir ![]() ![]() Güzel sıfatlar ve manevî cevherler, ulvî âleme ait şeylerdir ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanın kötü tarafını oluşturan sıfatlar da yedi kat yer gibidir ![]() Ulvî âlem gayet latif olduğu için ışığın bir kısımdan diğerine geçmesine mâni olmaz ![]() ![]() ![]() ![]() Manevî cevherlerin hepsi nurdur; kötü sıfatların hepsi karanlıktır ![]() ![]() ![]() Böylece ALLAH Teâlâ, "Geceyi gündüze, gündüzü geceye katar ![]() Senin gecen, kötü sıfatların sana hâkim olmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Vahdâniyyet güneşi ferdâniyyet burcundan illallah semalarında parlayıp, karanlıktan ibaret olan kötü sıfatları aydınlatacak olursa karanlıklar o an söner; kötü sıfatların gider, yerine güzel sıfatların gelir ![]() ![]() ![]() "Lâ ilahe" çizgisi "illallah"ın ispat çizgisine bitiştiğinde ispatın nurları inkârın karanlıkları üzerine yansır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte, nefyin (inkârın) karanlığı isbatın nuruyla silindiğinde kötü sıfatların, varlığın aydınlanır ve tüm kısımlarıyla güzel sıfatlara intikal eder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ey kardeşim, bilmiş ol ki, sâlik için üç mertebe vardır ![]() ![]() Eğer sen âlem-i fenada isen "lâ ilahe illallah", âlem-i cezbede isen "ALLAH", âlem-i kabzada isen "hüve" zikrine devam et ![]() Âlem-i fenada yürüdüğün müddetçe kötü sıfatların sana galip gelir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Lâ ilahe illallah"ın özelliği her türlü kötü sıfatları yıkması ve yok etmesidir ![]() ![]() Âlem-i fenada olduğun müddetçe şana galip olan kötü sıfatları yıkmaya ve yok etmeye ihtiyaç duyarsın ![]() ![]() ![]() Âlem-i kabzada "hüve" demelisin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bizim âlem-i fena dememiz sâlik ve müridlerin nefislerini orada fâni kılmaları ve kötü sıfatlarını yok etmeleri nedeniyledir ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|