03-31-2009
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Atatürk'ün Sırları
ANNESİNİN ÖLÜMÜNÜ BİLMESİ
Latife hanım İzmir'de Uşşakizadeler' in köşkünde kalıyordu Hastalığına iyi gelsin diye Zübeyde hanım İstanbul'dan oraya gitmişti Ancak ne var ki, rahatsızlığı artan Zübeyde hanım Uşşakizadeler' in evinde oğluna hasret vefat eder Latife hanım ve Yaveri Salih Bey; Paşa'ya annesinin ölümünü nasıl bildireceklerini kara kara düşünmekteydiler Çünkü O'nun dünyada en sevdiği insan olan annesinin ölümünden büyük bir üzüntü duyacağını bilmekteydiler  
Annesinin ölümünden habersiz olan Mustafa Kemal, aynı saatlerde trenle çıktığı Yurt gezisinde uyumaktaydı Gecenin ilerleyen saatlerinde gördüğü kabus gibi rüya yüzünden kan ter içinde uyanır  Bir sigara yakar ve zile basarak kompartımanındaki hizmetine bakan Ali Çavuş'u çağırıp: "Gördüğüm rüya canımı sıktı  " der
Ali Çavuş: "Hayırdır Paşam" deyince Atatürk de rüyasını anlatır: "Pek hayır olacağa benzemiyor Kırlık bir y er dey misiz Her taraf yeşillik Birden bire bir sel geliyor, annemi alıp götürüyor Endişe ediyorum Yaverlere söyle, İzmir'e telgraf çekip annemin sağlık durumunu sorsunlar  "
  Ve acı haber, kısa bir süre sonra Yaver Salih'in yolladığı şifreli telgraf ile gelir Atatürk telgrafın şifreli olduğunu derhal anlayarak: "Annem öldü değil mi?" Ali Çavuş üzgün bir şekilde telgrafı uzatır: "Başınız sağ olsun Paşam "
Gözleri yaşla dolan Atatürk: "Bana malum oldu  Bana malum oldu  Bunun kabusunu gördüm ben  Anam  Zavallı çilekeş anam  Benim anam öldü başka analar sağ olsun  " diyerek koltuğuna çöker
Ne yazık ki annesinin cenaze törenine katılamaz ve Yurt gezisini kesmeden, içi kan ağlayarak vatan hizmeti için yoluna devam eder  
ÇEŞİTLİ MAKALELERDEN ALINTIDIR
|
|
|