Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
friedrich, nietzsche

Friedrich Nietzsche

Eski 03-29-2009   #1
tuqche
Varsayılan

Friedrich Nietzsche



Biraz uzun ama okumaya değer bir hayat

Nietzsche, 13 Ekim 1844’de küçük bir Alman kasabası olan Röcken’de doğduNietzsche’nin çocukluğundan itibaren müzikten hoşlanan bir ruha sahip olduğu söylenir1858’den itibaren altı yıl Pforta Kolejinde parasız yatılı olarak okuyan filozof, o zamanlar en çok İncil okumaktan hoşlanıyordu
1864’te papaz olmaya karar veren Nietzsche, aynı yıl Bonn üniversitesinde klasık filoloji okumaya, 1865-66 yıllarında ise Leipzig üniversitesinde çalışmaya başlarNietzsche’nin dine olan inancında işte bu dönemlerde bir körelme söz konusu olmuşturSchopenhauer’u onun İstenç ve Tasarım Olarak Dünya adlı eseri vasıtasıyla tanıması da, yine bu dönemlere rastlar1867’den 1868’e kadar bir yıl Prusya ordusunda askerlik yapan Nietzsche,yine aynı dönemde eski ozanlardan, görev yapan Nietzsche, hem miyop olduğu ve hem de bir seferinde attan düşüp yaralandığı için askerlikten çıkarılmış, işte bu sıralarda ahlakçı olduğu kadar aristokrat bir düşünceye sahip olan Yunan ozanıTegnis’i incelemiştirNietzsche, 1868-69 yıllarında ilk kez Richard Wagner ve Liszt’in kızı Cosima ile tanışırAynı yıl İsviçre’deki Basel üniversitesine klasık filoloji bölümünün boşalması nedeniyle, hocası Ritchl’in de tavsiyesiyle doktoraya bile gerek duyulmaksızın, aynı üniversitede filoloji profesörü olarak göreve başlarAslında amacı bir arkadaşı ile kimya çalışmak olan Nietzsche’nin niyetinde filoloji üzerine çalışmak yokturFakat hocasının ısrarı üzerine görevi kabul ederİsviçre vatandaşlığına geçerek 1869’daki Fransız- Alman savaşında Prusya askerlerine hastabakıcılık yapmak için savaşa katılırDizanteri ve difteriye yakalanan Nietzsche bir yıl sonra, askerlikten bir kez daha ayrılmak ve savaştan dönmek zorunda kalırSağlık durumundaki bu bozukluk Nietzsche’nin iklim değişikliklerine paralel olarak seyahat yapmasına sebep olmuşturHatta bazı Nietzsche yorumcuları, özellikle de psıkoloji ile ilgili olanlar, Nietzsche’nin sağlık durumunun kötü olması ve onun her zaman güce ihtiyaç duymasıyla felsefesi arasında çok yakın bir ilişki bulunduğu kanaatindedirlerÖzellikle güç isteme doktrini bu çeşit psıkolojik tahlillere tabi tutulmaktadır1879’da hastalığı artan Nietzsche kürsüsünü terk etmek zorunda kalırMalulen emekli edilen filozof bundan sonraki yaşantısı oldukça sıkıntılı bir şekilde ve çoğunlukla da seyahat ederek geçirmiştir1889’da delirmiş, ve nihayet 1900’de Weimar’da annesi ve kız kardeşinin yanında ölmüştür


Kitaplığı
Nietzsche çağı itibariyle 19 yüzyılın sonlarında yaşamış olsa da, etkileri itibariyle çağdaş bir filozof olarak düşünülebilirO, yirmibeş yıllık bilinçli yaşamında arkasında düşüncenin kendinden sonraki seyrini derinden etkileyen bir çok eser bırakmıştırOnun eserleri de tıpkı yaşamı gibi oldukça karmaşık ve çetrefillidirİlgi alanlarının çeşitliliği, şiir ve aforizmalarla konuşması, sistem karşıtı bir felsefe anlayışına sahip olması, oldukça sıkıntılı ve hastalık içinde bir yaşam sürmesi, vb hususlar, eserlerine de yansımış ve yorumcuları birbirinden oldukça farklı düşüncelere sevk etmiştirYorumcular, Nietzsche’nin felsefesini ve eserlerini, onun hayatının belli periyotları ile ilişkilendirip, üç döneme ayırarak ele alırlar

Birinci dönem, Nietzsche’nin ilk yazılarını da kapsayan ve onun Schopenhauer ve Wagner’in etkisinde kaldığı dönemdirBu dönemi [Die Geburt der Tragödie aus dem Geiste der Musık ( Müziğin Ruhundan Tragedyanın Doğuşu) adlı eseri temsil ederBu eserde Nietzsche, Sokrates öncesi Grekler’in yaşamın olanca acımasızlığına karşı onunla başa çıkma doğrultusunda ortaya koymuş oldukları tragedyalara dikkat çekerTragedyalar Nietzsche’ye göre: oluşun dayanılmaz ağırlığı altındaki Grekler’in, sanat vasıtasıyla hayatı çekilir hale getirdikleri eserlerdiNietzsche’nin bu döneme ait diğer eserleri ; ilk eseri olan Die Philosophie im tragischen zeitalter der Griechen (Yunanlıların Trajik Çağında Felsefe) ve Unzeitgemaesse Betrachtungen (Çağa Uymayan Düşünceler) adlı eserinin alt başlıkları şeklinde kaleme alınan şu çalışmalardır:

David Strauss, der Bekenner und Schriftsteller ( David Strauss, Dindar ve Yazar, (1873))
Vom Nutzen und Nachteil- der Historie für das Leben (Yaşam İçin Tarihin Yararları ve Zararları),(1873)
Schopenhauer als Erzieher (Eğitimci Olarak Schopenhauer, (1874)
Richard Wagner in Bayreuth (Richard Wagner Beyrut’ta, (1876)

Nietzsche’nin filozof kariyerinin ikinci dönemi, 1876-1882 yılları arasındaki döneme tekabül ederNietzsche’nin bu döneme geçişiyle Wagner ile arasının açılması arasında yakın ilişki vardırWagner’in aşırı milliyetçi ve antisemitik tutumları ile Nietzsche’nin ulus kaynaklı geleneksel değerlere karşı olan tavrı arasındaki gerilim, nihayet Wagner’in 1878’de yazdığı Parsifal Operası ile son noktasına ulaşır

Nietzsche’nin ikinci dönemi ise, onun 1878’de kaleme aldığı ve üç bölüm halinde yayınlanan Menschliches, Allzumenschliches (İnsanca Pek İnsanca) adlı eseri temsil ederBu dönemde Nietzsche’nin ilk dönemdeki Sokrates karşıtı tavrı adeta tersine dönmüş, Sokrates artık yüceltilmeye başlanmıştırBu dönem, Nietzsche’nin bilimi şiire yeğlediği, kabul edilmiş tüm inançları sorguladığı ve adeta Fransız Aydınlanmasının akılcı bir filozofu rolüne girdiği dönemdirBu dönemde Nietzsche’nin felsefesi pozitivist bir karaktere bürünmüştür O ciddi bir metafizik eleştirisine girişir ve insan bilgisinin ve deneyiminin metafiziği gerekli kılan özelliklerinin, materyalist bir perspektifle açıklanabileceği doğrultusunda fikirler ortaya koyarNietzsche bu dönemde iyi ve kötü ayırımını topluma yararlılık – zararlılık ölçütü ile temellendirirYine bu dönemde Nietzsche, Greklerdeki “arkhe” anlayışına benzer bir şekilde arkhesi “ana-bir” olan, panteistik bir felsefi düşünce geliştirirNietzsche’nin bu döneme ait eserleri ise şunlardır:

Vermische Meinnungen und Sprüche ( Karışık Kanılar ve Maksimler, (1879)) ( Bu eseri nsanca Pek İnsanca ‘nın sonuna ekler)
Der Wanderer und sein Schatten (Gezgin İle Gölgesi, (1880)) ( Bu eser de İnsanca Pek İnsanca’nın ikinci ve son bölümü olarak yazılmıştır)

Nietzsche yine bu dönemde, Sils – Maria’dayken Ebedi Dönüş öğretisini geliştirmiştirBuna göre, evrende herşeyin bir ebedi döngüsü söz konusudurEğer evren hem ileriye hem de geriye doğru sonsuzsa ve evreni oluşturan unsurlar da sınırlı ise, evrende oluşa gelen olaylar, bu sonsuz zaman içerisinde, tıpkı geçmişte defalarca tekrarlandığı gibi ileride de tekrar edecektirNietzsche, adeta biriçe doğma ile elde ettiği bu düşüncelerini, daha sonra Pers bilgesi Zerdüşt’ün diliyle aktaracaktırNietzsche’nin üçüncü dönemine bir geçiş niteliği olan bu sürecin diğer bir kitabı da, 1882’de yazdığı ve beşinci bölümünü ise ancak 1882’de ekleyebildiği,Die Fröhliche Wissenschaff (Şen Bilim) adlı eseridir
Bu kitapla Nietzsche Tanrı’nın ölüm haberini vererek özgür ruhlara yeni ufuklar açmayı denerBu, aynı zamanda 2500 yıllık Batı metafizik geleneğinin sebep olduğu nihilizm'in de ilanıdır

Nietzsche’nin üçüncü ve son dönemi, Sils- Maria ‘da içine doğup Zerdüşt’ün diliyle aktarmayı tasarladığı projesi olan Also Sprach Zarathrustra (Böyle Buyurdu Zerdüşt) adlı eseriyle başlarBu kitabın ana teması “Üstün İnsan” ve “değerlerin yeniden değerlenmesi”dirBu dönem aynı zamanda, Nietzsche’nin düşüncelerinin kemale erdiğinin bir göstergesidirNietzsche bu dönemde üstinsan kavramını nihilizmi aşma projesinin önemli bir kavramı olarak sunmaktadırSöz konusu insan, nihilizme sebep olmuş olan Batı metafizik geleneğinin ve bu geleneğin Platoncu bir formu olan Hristiyanlığın değerlerini yeniden değerleyecek ve oluş felsefesini hayata geçirmek suretiyle nihilizmin ötesine geçecek olan insandırNietzsche üstün insanın ahlaki bakımdan konumlandırılmasını da, 1886’da yayınlanan Jenseits Von Gut und Böse (İyinin ve Kötünün Ötesinde) adlı eseriyle yapmayı denerBuna göre üstün insanın ahlak anlayışı, geleneksel iyi- kötü ayrımına dayanan moral temelli anlayışın ötesinde temellendirilecektirNietzsche yine bu dönemde, nihilizmi anlama doğrultusundaki herhangi bir çabanın, yalnızca onun septomlarından hareket etmesinin bu anlama çabasını eksık kılacağı fikrinden hareketle,kendinden sonraki felsefeye de bir yöntem olarak büyük bir etkiye sahip olacak olan, “jeneoloji” metodunu geliştirir ve bu yöntemi ahlakın kökenlerinin bir şeceresini çıkarmakta kullanırBu doğrultuda olmak üzere 1887’de, Nietzsche Zur Genealogie der Moral (Ahlakın Soykütüğü) adlı eseri kaleme alırNietzsche nihilizmin kökenlerine yönelik jenekolojik araştırması sonucunda, onun kökenlerinin, Batı metafizik geleneğinin dualist karekterinde ve geleneksel moral temelli ahlak anlayışında bulunduğu sonucuna varırYine aynı eserde, Nietzsche, efendi ve köle ahlakı olmak üzere iki çeşit ahlak anlayışının ve değerleme tarzının varlığına dikkat çekerBuna göre nihilizmin kaynağında, tepkisel güçlerle donanımlı olan kölelerin (köle ahlakı), aktif güç sahibi efendilere (efendi ahlakı) galebe çalıp, efendice değerleme tarzını bertaraf etmeleri bulunmaktadırSürüce değerlemeler oluşu, yaşamı, içgüdüleri karşılarına alıp, kurtuluşu da bir öte fikrinde aramalarından dolayı nihayetinde insanlığı, anlamanın ve değerin kaybolduğu nihilizme taşımıştırNietzsche’nin bu eseriyle yapmak istediği şey ise tarihi seyir içerisinde çeşitli formlara bürünen nihilistik yaklaşımların (Platonculuk, Hristiyanlık, Schopenhauer ‘un irade felsefesi vb) bir serimini yapmak ve bu suretle de üstün insanın değerleri yeni baştan değerleyip, nihilizmin ötesine geçmesini sağlamaktırNietzsche, projesini tamamlamak amacıyla 1884’ten beri kaleme aldığı ve ismini de Der Wille zur Macht – Versuch einer Ummertung Aller Werte (Güç İstemi- Tüm Değerlerin Tersyüz Edilişi Üstüne)koymayı planladığı eserini tamamlayamadan 1889’da çıldırmıştırBu dönemde o, ancak küçük çapta birkaç eser kaleme alabilmiştirBunlar:

Der Fall Wagner (Wagner Olayı, (1888), [Der Antichrist /i] (İsa’ya Karşı, (1888), Nietzsche Contra Wagner (Nietzsche Wagner’e Karşı )eserleridir
Ecce Homo ise 1888’de bitmiş olmasına karşın, ancak Nietzsche’nin ölümünden sonra , 1908’de yayınlanmıştır
Nietzsche’nin projesinin en önemli kısımlarından biri olan ve bir türlü tamamlamaya fırsat bulamadığı eserine ait notlar, kızkardeşi Elisabeth Förster tarafından toparlanıp, Nietzsche’nin ölümünden sonra, 1904’te [i]Güç İstemi İstemi adıyla yayınlanmıştırBirçok Nietzsche yorumcusuna göre, Güç İstemi tahrifata uğramış şaibeli bir eserdir


Nietzsche’nin Türkçeye tercüme edilmiş olan eserleri şunlardır:

Tragedya’nın Doğuşu (çev:İsmet Zeki Eyüpoğlu) Say Yayınları, İstanbul, 1997
Ecce Homo (çev: Can Alkor), Say Yayınları, İstanbul, 1997
Böyle Buyurdu Zerdüşt (çev: ATuran Oflazoğlu), Asa Kitabevi, Ankara, 1997
Tan Kızıllığı (çev: Hüseyin Salihoğlu- Ümit Özdağ), İmge Kitabevi, Ankara, 1997
Nietzsche Wagner’e Karşı- Wagner Olayı (çev: MOsman Toklu), Gündoğan Yayınları, Ankara, 1994
İyinin ve Kötünün Ötesinde (çev: Ahmet İnam), Gündoğan Yayınları, Ankara, 1997
Gezgin İle Gölgesi (çev: İsmet Zeki Eyüboğlu), Birey Yayınevi, 1998
Gelecekteki Felsefe (çev: Emel Tan), Yönelim , Ankara, 1997
Ecco Homo (çev: Emel Tan), Seren Yayınları, Ankara, 1993
Dionysos Dithrambosları (çev: Oruç Aruoba), Kabalcı Yayınları, İstanbul
Deccal (çev: Hüseyin Kahraman), Yönelim, Ankara, 1992
Ahlakın Soykütüğü Üstüne (çev: Ahmet İnam), Gündoğan Yayınları, Ankara, 1998
Yunanlıların Trajik Çağında Felsefe (çev: Aydın Öz), Düşünen Adam Yayınları ;İstanbul, 1996
Yunanlıların Trajik Çağında Felsefe (çev: Nusret Hızır), Kabalcı, İstanbul, 1992
Putların Alacakaranlığı (çev: Hüseyin Kaytan), Akyüz Yayınları, İstanbul, 1991
Tarih Üzerine (çev: Nejat Bozkurt), Say Yayınları , Mart 2000

Nietzsche’nin Türkçeye tercüme edilmeyi bekleyen eserleri ise şunlardır
The Gay Science (Translated by Walter Kaufmann), Random House İnc, New York, 1974
Human, All too Human (Translated By: Marion Feber, Stephen Lehmann), University of Nebraska Press, London, 1976
Philosophy and Truth (Edited and Translated by: Daniel Breazeale), America, 1979
The Will to Power (Translated by Walter Kaufmann and RJHollingdale), Random House, New York, 1967

__________________

"Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki,
Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler,
meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki
tarikat, medeniyet tarikatıdır"


" KemaLizm!"
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.