Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dönemi, fahrettin, harbi, medine, mektup1cihan, müdafii, paşaya, ömer

Medine Müdafii ÖMER FAHRETTİN Paşa'ya Mektup(1.cihan harbi dönemi)

Eski 03-25-2009   #1
KRDNZ

Medine Müdafii ÖMER FAHRETTİN Paşa'ya Mektup(1.cihan harbi dönemi)



PAŞA’YA MEKTUP


Medine Müdafii, Çöl Kaplanı, Muhterem Ömer Fahreddin Paşam!

Taşına toprağına, dağına ovasına bin yıldır can dediğimiz, namus dediğimiz, vatan dediğimiz Anadolu coğrafyasının burçlarında sizlerden sonra da çok şükür ay-yıldızlı bayrak dalgalanmakta, minarelerinden ezan sesi yankılanmaktadır

Lakin Paşam! Ben böyle bir coğrafyada doğup büyümüş, üniversite tahsili de dahil on sekiz yıl mektep okumuş olmama rağmen –dinin övdüğü kişi anlamına gelen- isminize hiçbir ders kitabımda rastlamadığımı; hiçbir öğretmenimden, sizin şanınızı, kahramanlığınızı, fedakarlığınızı, din ve millet sevginizi bir tarafa bırakayım, adınızı bile duyamadığımı başlangıçta itiraf etmek istiyorum

Adınızı kulaklarıma aşina eden kişi, Allah’ın başına rahmet yağdırması için dua ettiğim babamdır Yanlış anlaşılmasın Paşam, duayı babam olduğu için değil; sizi, Kazım Karabekir Paşa’yı, Deli Halit Paşa’yı, İstiklal Şairimiz Mehmed Akif’i, Kuşçubaşı Eşref Bey’i ve isimlerini buraya sığdıramayacağım milli ve manevi tarihimizdeki kahramanları ve kumandanları yanımda zikrettiği ve bildiği kadarını gözleri dolarak anlattığı içindir

30 Ekim 1918’de Osmanlı Devleti Mondros Ateşkes Antlaşması’nı yenilen taraf olarak imzalamış, bütün cephelerde savaş durmuş, Osmanlı birlikleri silah bırakmış ve Anadolu’ya nakledilmeye başlamıştı Yalnızca Medine Seferi Kuvvetleri verilen emirlere rağmen teslim olmamıştı Çünkü siz Fahreddin Paşam, ‘Çöl Kaplanı’ lakaplı siz, yani Hicaz Seferi Kuvvetler Kumandanı; mütareke haberi Medine’ye değişik kanallardan ulaştığında askerlerinizi ve Medine’nin ileri gelenlerini Haremi Şerif’te topladınız Mescid-i Nebevi’de toplanan herkes nefeslerini tutmuş halde sizin minbere çıkışınızı izliyordu Ravza-i Mutahhara’nın tam karşısındaki minberden Hazreti Peygamberin sahabeye hitap ederken kullandıkları “Ey Nas!” sözüyle başladınız:

“Ey Nas! Malumunuz olsun ki bu kahraman askerim, bütün İslam’ın manevi desteğiyle hilafetin göz bebeği olan Medine’yi son fişeğine, son damla kanına, son neferine kadar muhafazaya ve müdafaaya memurdur Buna askerce, Müslümanca karar vermiştir Bu asker Medine’nin enkazı altında ve nihayet Ravza-i Mutahhara’nın yeşil türbesi altında kan ve ateş içinde kırmızı bir kefende görülmedikçe, Medine kalesinin burçlarından ve nihayet Mescid-i Saadet minarelerinden ve yeşil kubbesinden al bayrak alınamayacaktır Mehmetçiklerim, kardeşlerim, evlatlarım! Allah’ın huzurunda huşu ve vecd içinde gözyaşları döktüğümüz Peygamberimizin karşısında hep beraber diyelim ki; Ya Resûlullah, biz seni bırakmayız!”

Tarihimizin görkemli sahnelerinden biri böylece başlarken, IDünya Savaşı’nda Türk Ordusu’nun Çanakkale ve Kut-ul Amere zaferlerinden sonra üçüncü önemli direniş destanı da Medine Müdafaası’yla yazılıyordu Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın “Sağlığında adını tarihe altın harflerle yazdıran kumandan!” dediği siz, bu destanın en büyük kahramanıydınız

Muhterem Paşam! Sizin nesliniz canıyla, kanıyla, malıyla destanlar yazdı Lakin sizi bizim nesle anlatmadılar be Paşam!

Fare yürekli Kral Richard’ı bize Aslan Yürekli Richard diye yuttururken; Rambo’larla kovboylarla, Truva Destanları Atina Tanrılarıyla, Hollywood’un hakikati ters düz eden sahte kahramanlarıyla, bizleri uyuttular Markasıyla parasıyla, modasıyla salsasıyla, menüsüyle revüsüyle bizleri hem de derin bir gafletle uyuttular Evet, uyuttular diyorum Zaten ilk amaçları, bizim onlara inanmamız, onlardan olmamız değildi İlk amaçları uyumamızdı Eğer uyanık kalırsak, sizleri görecektik Sizleri görsek, geçmişi hatırlayacaktık Geçmişi hatırlasak, bugünkü iç ve dış konumumuzu gözden geçirecektik Yani Paşam, onlar bizim iç muhasebe yapma istidadımızı elimizden aldılar, tarih şuurumuzu köreltip idraklerimizi iğdiş ettiler Sonrası da onlar için oldukça kolay oldu Etrafımızda hakiki anlamda inanacak bir şey olmayınca da sahtesine inandık Nasıl inanmazdık ki? Sahtenin sahte olduğunu bilmemiz için hakikati bilmemiz gerekliydi Biz ancak sahteyi hakikate nispet ettiğimizde anlayabilirdik Zaten bir süre sonra da yaşadığımız hayata inanmaya başladık Onun değerleriyle çevremize bakmaya başladık Lat, Menat, Uzza’yı zamanında parçalayarak devirmiştik ama yeni dünya düzeninin putlarını onların yerine koymuştuk

Bilirsin Paşam! Zamanında büyük bir veli minbere çıkar “Ey cemaat!” der “Sizin taptığınız Allah, ayaklarımın altındadır!” Cemaatte bir öfke, bir hışım… Nerdeyse öldürecekler veliyi Cemaatten biri akıl eder de mübareğin bastığı yeri kazarlar Velinin bastığı yerden çil çil altınlar çıkar Mübarek veli, insanları paraya tapmakla suçlamaktadır Kısaca Paşam; maldır mevkidir, şandır şöhrettir artık çok önemli… İşte bundan dolayı Paşam siz canınızla, kanınızla, malınızla cihat etiniz ama biz şimdilerde ihaleyle, borsayla, torbayla malı götürme telaşı içerisindeyiz

Siz aylarca süren Medine Müdafaası’nın büyük bir bölümünde hurmadan başka yiyebilecek hiçbir şey bulamamıştınız Medine açlıkla boğuşurken birden bire gökyüzünden çekirge yağmaya başlamıştı Herkes elde kalan bir avuç tahılın, hurma ağaçlarının mahvolacağını düşünerek çekirgelere korkuyla bakıyordu “Eyvah! Medine şimdi bitti!” diyorlardı Siz Fahreddin Paşam, Afrika’nın Sina’yı geçerek Medine’ye musallat olan çekirgelerini, nimet olarak değerlendirmiştiniz Size göre bu bir afet değil, göklerden gelen bir ikramdı

Okuduğunuz eski kitaplar arasında Hz Peygamber döneminde yine Hicaz’da böyle bir çekirge istilasının olduğunu ve Peygamberimizin çekirge ile ilgili bir takım hadislerinin olduğunu hatırlamış ve bu hadisleri arayıp bulmuştunuz Ve buradan hareketle çekirge yemenin sünnet olduğuna hükmederek bunu askerlerinize söylemiştiniz Çekirge kurusunu çerez gibi yerken, çekirge unundan ekmek yapıp aylarca bu şekilde beslendiniz

Siz ve mübarek askeriniz Medine’de çekirge yiyerek düşmana karşı koymuştunuz ama bizim şimdilerde canımız profiterolden bile daha tatlı Paşam Bundan dolayı bazı zamanlarda, namus borcumuz olan vatan borcumuzu, dünyanın rezerv parası olan Amerikan Doları üzerinden üç taksit olarak ödüyoruz Anlayacağınız sizin devrinizin türküsü, şimdilerde de ara sıra çalıyor; “Zenginimiz bedel verir, askerimiz fakirdendir

Gerçi Paşam, bizim de Ramazan’daki iftar sofralarımızda hurma oluyor ama açık büfelerde ve alakartlarda yanında ara sıcaklar, başlangıç mezeleri falan da oluyor; çoğu da yemek sonunda tabaklarda ve masalarda kalıyor Sanırım şu sıralar biraz(!) israf oluyor Bilmiyorum ki Paşam, şimdilerde bazıları “Müslüman her şeyin en iyisine layık değil mi?” diye bir tekerleme tutturmuş gidiyor Paşam siz de her şeyin en iyisine layık olması gereken bir Müslümandınız ama cenk meydanlarında çekirge yemekten, yedi yıldızlı otellerin balo salonlarında diğer Müslümanlarla, iftarda İtalyan yemekleri yeme fırsatınız pek olamadı Aman yanlış anlaşılmasın Paşam, iftardaki ılımlı Müslümanlara iftira değildir niyetimiz Durum neyse onu söylüyorum Bu klima havası gibi ılımlı Müslümanlar, ayaklarında İtalyan ayakkabıları, sırtlarında İngiliz markalı ceketleri ve bileklerine kelepçeledikleri bilmem kaç bin dolarlık saatleriyle, dini ve ilmi sohbetlerini de eksik etmiyorlar tabi Ne de olsa bir Müslüman her şeyin en iyisine layık ve bu rahatlığın içinde olunca da Müslümanlığını daha iyi yaşayacak ve daha da güzel sohbetler edecektir(!) Sakın şaşırma Paşam! Sizin can vererek karşı koyduğunuz İtalyana ve İngilize herhangi bir sempati duymuyorlar, sadece ürünlerini oldukça rakamlı ve rakımlı şekilde kullanıyorlar Ara sıra da “Ne olurmuş yabancıya toprak ve şirket satıyorsak? Dünya globalleşti, piyasa artık böyle çalışıyor” diyorlar Bilmiyorum ki Paşam; acaba bu durumu, mahşer günü Peygamber sancağının altında bekleyecek olan, size ve o mübarek askerinize, nasıl anlatacaklar ve aklanacaklar?

Siz askerinize şefkatli bir baba gibi yaklaşıyordunuz, teftiş ettiğiniz askeri kucaklıyordunuz İstanbul’dan size teslim ol emri gelince, “Ben Mehmetçiğimi bırakamam!” demiştiniz Türk askerine ilk defa sevgi ve şefkat ifadesi olarak kullandığınız “Mehmetçik” tabiri sizden sonra da hâlâ kullanılıyor Lakin o mübarek Mehmetçiğin kanı üzerinden, bazen kendi yerini sağlamlaştırmak için adi politikalar da yapılıyor, golf de oynanıyor Nasıl olsa kan verenlerle karar verenler her zaman aynı olmuyor

Son günlerde onlarca Mehmetçiğimizi şehit verdik Paşam Lakin tamam, herkesten ağlamasını beklemiyoruz ama bazılarımız gülmekten bile utanmıyor Bir taraftan şehit cenazelerindeki gözyaşları devam ederken, bir taraftan da Türk televizyonlarında eğlence ve magazin gırla gidiyor Acaba sizlerden sonra Paşam, ahlakımızın reytingi mi düşüyor? Şehit cenazelerindeki ağıtlar susmamışken, İstanbul boğazından ‘gam’ sesleri duyulması gerekirken, bu ‘REM’ sesleri nereden geliyor? Maalesef Paşam, hayat “shake it up şekerim” tadında su gibi akıyor Peki öyleyse, mübarek Mehmetçiğin kanı nereye akıyor?

Fahreddin Paşam, şimdilerde düşük faizli kredi verebilecek kişiler ve kurumlar çok da; vatan için, namus için, din için, bayrak için kan verecek de, can verecek de, mal verecek de biraz zor bulunuyor Verenlerin de zaten pek fazla kıymeti bilinmiyor Hâsılı şimdilerde malı götürmeye endeksli bir piyasada, kanı donuklar ve kanı bozuklar bolca bulunuyor

Muhterem Paşam! Dün Şerif Hüseyin vardı İngiliz altını için sizleri sırtınızdan vuranlar Bugün de para için, mevki için vatan satanlar; içimizden ve dışımızdan vuranlar yine var Sizin zamanınızda nasıl Amerikan mandasını kabul etmek isteyenler varsa, bugün de Amerika’dan desturla iş tutanlar, konuşanlar var Siz İngilizlere karşı varınız yoğunuzla savaştınız; o İngilizler ki Mısır’daki Seydibeşir Esir Kampı’nda binlerce Mehmetçiği, dipçik zoruyla zehirli havuzlara sokup katlettiler Paşam, sizin zamanınızda bunları unutup İngiliz Muhipler Cemiyeti’ni kuranlar ve katılanlar nasıl varsa; bugün de İngiltere’yle kadeh kaldıranlar var Oysa Paşam, o kadehlerin içinde; Yemen’den Trablusgarp’a, Hicaz’dan Çanakkale’ye binlerce Mehmetçiğin vatan ve din uğruna akıttığı mukaddes kanı var… Hasılı Paşam; belki siperler, silahlar, araçlar farklı ama bugün de zorlu cepheler var

Fahreddin Paşam! Sözlerimi sonlandırmadan önce sizin komutanız altında Medine Müdafaası’nda savaşan Üsteğmen İdris Sabih Bey’in şiirini de mektubuma iliştirmek istiyorum:

Unuttuk İlhan'ı, Kara Oğuz'u,
İşledik seni göz bebeğimize
Bağışla ey şefî kusurumuzu,
Bin küsur senelik emeğimize

Nedense kimseler dinlemez eyvah!
O kadar saf olan dileğimizi
Bir ümmî isen de Ya Resûlullah,
Ancak sen okursun yüreğimizi

Yapamaz Ertuğrul evladı sensiz,
Can verir, cananı veremez Türkler
Ebedi hadim'ul haremeyniniz,
Ölsek de Ravza’nı ruhumuz bekler


Cepheden birkaç fotoğraf da güzel olur:


Hicaz Kuvve-i Seferiyyesi Kumandanı Ömer Fahrettin Paşa




Türk subayları Medine’de gönüllü kaydediyor



Medine’de ilk uçan Türk pilotu Mülazım Orhan Efendi



İbn-i Suud’u Osmanlı’ya karşı kışkırtan İngiliz ajanı Sir John Philby



Hain Şerif Hüseyin’in hain oğlu Emir Faysal ajan Lawrence ile birlikte Şam’da

__________________

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?




Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Medine Müdafii ÖMER FAHRETTİN Paşa'ya Mektup(1.cihan harbi dönemi)

Eski 11-08-2012   #2
TAMER TİTİZ
Varsayılan

Cevap : Medine Müdafii ÖMER FAHRETTİN Paşa'ya Mektup(1.cihan harbi dönemi)



KABUL EDERMİ HELALİĞİMİZİ AÇABA FAHRETİN PAŞA VE MEHMETÇİKLERİ
KABUL EDERMİ HELALİĞİMİZİ MUSATAFA KEMAL PAŞA VE MEHMETÇİKLERİ
KABUL EDERMİ HELALİĞİMİZİ ÇANAKALE VE ORADA YATAN MEHMETÇİKLER
KABUL EDERMİ HELALİĞİMİZİ SARIKAMIŞ VE ORADA YATAN MEHMETÇİKLER
KABUL EDERMİ HELALİĞİMİZİ SAKARYA VE ORADA YATAN MEHMETÇİKLER
KABUL EDERMİ HELALİĞİMİZİ ÜZÜMLÜ KARAKOLUNDAKİ YATAN MEHMETÇİKLER
KABUL EDERMİ HELALİĞİMİZİ AKTÜTÜN KARAKOLUNDAKİ YATANMEHMETÇİKLER

BİZLER RAHATÇA YAŞARKEN O CAN VEREN ASKER EDERMİ BU RUHSUZLUĞU

BEKLEYİN O ZAMAN MAHKEMEYİ KÜBRAYI O ZAMAN HESAB ZAMANIDIR

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.