Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bizden, istiyor, konuşma, kur’an, üslubu

Kur’ân, Bizden Nasıl Bir Konuşma Üslûbu İstiyor?

Eski 03-25-2009   #1
meLankoLik_asaLet
Icon1861

Kur’ân, Bizden Nasıl Bir Konuşma Üslûbu İstiyor?



Kur’ân-ı Kerîm, bizleri evvelâ güzel ve düzgün ifâdeler kullanmaya dâvet ediyor İnsanlara “kavl-i hasen”1, yâni en güzel sözü söylemeyi emrediyor
Anne-babaya karşı “öf” bile deme, onlara; (kavlen kerîmâ)2, yâni ikramkâr ve iltifatkâr söz söyle, buyuruyor
Fakir-fukarâya, muhtaç ve mahrumlara verecek bir şey bulamıyorsan, hiç olmazsa onlara karşı, • (kavlen meysûrâ)3, yâni gönül alıcı, rûhu dinlendirici, tesellî edici bir söz söyle, buyuruyor
Başa kakmak ve gönül incitmek sûretiyle ecri zâyi edilen bir sadakadansa (kavlün ma’rûfun)4, yâni tatlı bir söz daha hayırlıdır, buyuruyor Kanadı kırık bir kuş gibi himâyeye muhtaç yetimlere, yakın akrabâya, yoksullara karşı yine (kavlen ma’rûfâ)5, yâni güzel söz ve tatlı dille konuş, buyuruyor Kalbinde mânevî hastalık bulunan kimselere karşı herhangi bir töhmete, fitneye veya yanlış anlaşılmaya mahal vermemek için yine • (kavlen ma’rûfâ)6, yâni yerinde ve uygun bir söz söyleyin, buyuruyor Zâlimlerin kalbini yumuşatmak için •(kavlen leyyinâ)7, yâni yumuşak söz söyleyin, buyuruyor Tebliğde sert ve haşin hitapların, menfî bir tesir hâsıl edeceğini telkîn ediyor Bu yüzden tatlı dille, güler yüzle, nefret ettirmeden, bilâkis müjdeleyen ve muhabbeti artıran bir üslûb ile konuşmayı öğütlüyor Yine tebliğ esnâsında •(kavlen belîgâ)8, yâni gönüllere işleyecek tesirli ve belîğ bir söz söyleyin, buyuruyor Böylece sözümüzün tesirli olabilmesi ve gönüllere ulaşabilmesi için kalpten gelmesi gerektiğini, aksi hâlde sırf dilden çıkan ifâdelerin bir kulaktan girip diğerinden çıkacağını telkîn ediyor Tıpkı kaldırım kenarlarında açan çiçekler gibi, gönülden gelmeyen sözlerin de tesir bakımından gayet kısa ömürlü olacağını ihtâr ediyor Ayrıca tebliğ veya irşâdın sıradan sözlerle değil; belîğ, yâni rûha tesir edecek, güzel, hikmetli, edebî ve titizlikle seçilmiş özlü ifâdelerle yapılması da ilâhî emirler cümlesindendir Nitekim âyet-i kerîmede buyrulur: (Rasûlüm!) Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle dâvet et! (en-Nahl, 125)
Ruhlar hikmete meclûbdur Hikmetli söz, rûhun gıdâsıdır Hazret-i Ali -radıyallâhu anh- buyurur ki:
“Nükteli ve hikmetli söz ve davranışlarla ruhlarınızı dinlendirin Zîrâ bedenlerin yorulduğu gibi ruhlar da yorulur
Yâni mü’minin dili, ilâhî hakikatlerin bediî ve rûhânî güzelliklerini sergileyen bir hikmet pınarı olmalıdır Yine Kur’ân-ı Kerîm, kendimiz için doğruluk, adâlet ve hakkâniyetle muâmele görmek istiyorsak, işlerimizin ve hâllerimizin düzelip Allâh’ın bizi affetmesini diliyorsak, bizim de her hususta doğru, samîmî, âdil ve hak-şinas olmamızı emrederek • (kavlen sedîdâ)9, yâni doğru söz söyleyin, buyuruyor Nitekim doğru sözlü olmak ve hiç kimseyi aslâ aldatmamak, müslümanlığımızın olmazsa olmaz bir şartıdır Müslüman, acı da olsa, kendi aleyhine bile olsa doğruyu söyler Nitekim Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şakalarında bile hakîkat dışı bir ifâde kullanmamışlardır Zîrâ O’nun doğruluk şuuru öyle bir kalbî rikkat hâline gelmişti ki, bir kadının çocuğunu çağırırken: “-Gel bak sana ne vereceğim!” demesi üzerine hemen kadına, ona ne vereceğini sormuş, kadın da birkaç hurma vereceğini söyleyince: “-Şâyet ona bir şey vermeyecek olsaydın, sana bir yalan günâhı yazılırdı buyurmuşlardır (Ebû Dâvud, Edeb, 80/4991; Ahmed, III, 447)
İşte hidâyet rehberimiz Kur’ân-ı Kerîm nice âyetiyle biz mü’minleri doğru, düzgün, münâsip, yumuşak ve tatlı ifâdelerle konuşmaya dâvet etmekte, bunların zıddı olan konuşmalardan da sakındırmaktadır
Kur’ân’ın Men Ettiği Konuşmalar
Kur’ân-ı Kerîm, şirk ve küfür ehlinin hakîkat dışı ifâdelerinin, “vebâli çok büyük söz”10, “boş söz”11ve “tenâkuz dolu söz”12 olduğunu bildirir Başta şirk, nifak ve küfür gibi Allâh’a karşı irtikâb edilenler olmak üzere her türlü “yalan söz”ü13 de şiddetle yasaklar Bu cümleden olarak yalancı şâhitlik yapanlara Kur’ân’ın tehdîdi gerçekten pek büyüktür Cenâb-ı Hak, kötü sözlerin14 ve bununla birlikte çirkin davranışların -mazlumun hâkim önünde ifâde etmesi gibi istisnâlar hâriç- ulu-orta söylenip alâkalı-alâkasız herkese ifşâ edilmesini yasaklar Zîrâ bâzı çirkinliklerin anlatılıp duyurulması, onların öğrenilip yaygınlaşmasına sebebiyet verir Edepsizlik ve hayâsızlık türünden konuşmalar da böyledir Hadîs-i şerîfte buyrulur: “Müstehcen konuşmak, münâfıklıktan bir bölümdür (Tirmizî, Kitâbu’l-Birr ve’s-Sıla, 80)
Bir de kötü ifâdelerin dile yerleşmesinden sakınmak lâzımdır Şu kıssa bunu ne güzel îzah eder: Îsâ -aleyhisselâm- yolda bir domuza rastlar Ona; “Selâmetle yoldan çekil!” der Yanında bulunanlar: “–Bunu şu domuz için mi söylüyorsun?” diye sorarlar (O ise, domuz kelimesini telâffuz etmekten ve o hayvana hitapta bile kaba bir ifâde kullanmaktan sakındığını belirtmek üzere): “–Ben, dilimi çirkin sözler söylemeye alıştırmaktan korkuyorum!” cevâbını verir (Muvatta, Kelâm, 4)
Lisanda gerekli gereksiz çokça tekrar olunan kelimelere “pelesenk” denir ki, bu bir konuşma zaafıdır Hele böyle bir kelime yakışıksız veya kaba ifâdeli ise, bunun mahzûru çok daha büyüktür Sâlih insanları incitip uzaklaştıracak bu kötü huy, mü’minlere yakışmaz Nitekim bir hadîs-i şerîfte: “Allah katında en kötü kimse, ağzının bozukluğundan dolayı insanların kendisiyle buluşmayı ve görüşmeyi terk ettiği kimsedirbuyrulur (Buhârî, Edeb, 48)
Yine Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- konuşma esnâsında kaba ve çirkin kelimelerin kullanılmasını istemez, aynı mânâyı ifâde eden farklı kelimeler varsa, edep ve nezâkete en uygun olanının kullanılmasını tavsiye ederdi İnsanları aldatmak için sözü allayıp pullamak, bir şeyi olduğundan farklı göstermek maksadıyla mübâlağalı ve yaldızlı lâflar15 kullanmak da Kur’ân’ın men ettiği bir konuşma tarzıdır Mü’min, sözlerinin kolay anlaşılır olmasına dikkat etmelidir Konuşmaktan maksadın, merâmını net bir şekilde ifâde etmek olduğunu unutmamalıdır Tasannûya kaçmak, yâni gayr-i tabiî bir sûrette süslü sözlerle edebiyat yapmaya kalkışmak ve bilgiçlik taslamak, muhâtaplar nazarındaki îtimat ve îtibârı zedeler Sadece konuşmuş olmak için böyle davranıldığı düşüncesini doğurur Nitekim Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm-, bu tip konuşmaların ilâhî gadabı celbettiğini haber vermiş ve bir defâsında da şöyle buyurmuştur: “Kim, insanların kalbini çelmek (kendine çekmek) için kelâmın (şatafatlı) kullanılışını öğrenir, (insanları bıktırırcasına) sözü gereğinden fazla uzatırsa, Allah kıyâmet günü ondan ne farz ne nâfile hiçbir ibâdetini kabûl etmez!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 86/5006)
Bu sebeple sözü fazla uzatmadan, kısa ve öz bir şekilde ifâde etmek gerekir İfâdelerimiz berrak bir su gibi duru, sade, fakat akıcı olmalıdır Zîrâ Hazret-i Mevlânâ’nın ifâdesiyle; “Uzun sözü, maksadını anlatamayan söyler” Lâfı uzatmak, dönüp dolaşıp aynı şeyi tekrarlamak, hem muhâtabı sıkar hem de onu anlayışsız yerine koymak olur Buna edebiyatta “itnap” yâni sözde gevezelik denir Güzel konuşmak için, evvelâ dinlemeyi öğrenmek de şarttır Cenâb-ı Hak, çok dinleyip az konuşması için insana iki kulak, bir dil bahşetmiştir Çok konuşmak, insanı gözden düşürür Bir de içi boş tartışmalarla uzun uzadıya konuşup vakit isrâfından sakınmalıdır İmam Evzâî (v 157) der ki:
“Allah, bir topluluğa şer murâd ederse, onlara gereksiz yere cedel (tartışma) kapısını açar ve onları amelden alıkoyar
Bu yüzden gereksiz çekişmeler ve boş lâkırdılar da konuşmanın israfı cümlesindendir Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm- buyururlar ki: “İnsanoğlunun konuşmaları lehine değil, aleyhinedir Ancak iyiliği emretmek veya kötülükten men etmek için yaptığı konuşmalar bunun dışındadır (İbn-i Mâce, Fiten, 64)
“Yâ Hafsa! Çok konuşmaktan sakın Söylenen şey zikrullâh olmadıkça kalbi öldürür Fakat Allâh’ı çokça zikret İşte bu, kalbi diriltir (Ali el-Müttakî, no: 1896)
“…Hayırlı şeyler konuşmak, sükûttan daha iyidir; sükût da kötü şeyler konuşmaktan daha iyidir (Hâkim, III, 343; Beyhâkî, Şuab, 256/4993)
Dolayısıyla nerede, ne zaman ve ne kadar konuşacağını iyi ayarlamak gerekir Şeyh Sâdî-i Şîrâzî ne güzel söyler:
“İki şey akıl hafifliğini gösterir: Söyleyecek yerde susmak, susacak yerde söylemek
Ayrıca muhâtabın durumuna göre ses tonunu da nâzik bir şekilde ayarlamak îcâb eder Çok yüksek ve bed bir sesle, kaba-saba konuşup kulak tırmalamak da, Kur’ân-ı Kerîm’in men ettiği konuşmalardandır Âyet-i kerîmede buyrulur: “Yürüyüşünde tabiî ol, sesini alçalt Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir (Lokman, 19)
Nitekim bâzı sahâbîlerin, Peygamber Efendimiz’in huzûrunda yüksek sesle konuşmaları üzerine şu ilâhî ihtar gelmiştir: “Ey îmân edenler! Seslerinizi Peygamber’in sesinin üstüne yükseltmeyin! Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber’le yüksek sesle konuşmayın; yoksa siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir (el-Hucurât, 1-2)
Bu da büyüklerin ve hürmete şâyan kimselerin huzûrunda edeben sesi kısmak gerektiğini ifâde etmektedir Ayrıca dili; dedikodu, gıybet, iftirâ, sû-i zan gibi çirkinliklerle de kirletmemek îcâb eder Bunlar, kalpteki fesâdı gösteren dilin âfetleridir Velhâsıl, Kur’ân ahlâkıyla ahlâklanmış bir mü’min, açılmış bir çiçek gibi güzelliğiyle, hoş râyihasıyla, rûhu okşamalıdır Her sözü, rûha gıdâ olan pırlanta ifâdelerden müteşekkil olmalıdır Sîmâsından tebessümü eksik etmemeli, tatlı diliyle rahmet tevzî etmelidir Şahsiyeti ve davranışları itibâriyle “ahsen, ecmel ve ekmel” kıvâmında olmalıdır Ahsen, yâni her işi en güzel olmalı, etrafına dâimâ güzellik tevzî etmelidir
Ecmel, yâni gönle huzur ve ferahlık verecek zarâfet ve letâfette olmalıdır
Ekmel, yâni çok olgun, en mükemmel olmalıdır
Böylesine ideal mü’minlerin her işi ve eseri, İslâm’ın güzelliğini, ihtişâmını, estetiğini, huzûrunu ve güleryüzünü aksettirir Hilye-i şerîfelerde nakledildiğine göre, Peygamber Efendimiz’in yüzünde nûr-i melâhat, sözlerinde selâset, hareketlerinde letâfet, lisânında talâkat, kelimelerinde fesâhat, beyânında fevkalâde belâğat vardı Konuşması son derece tatlı ve gönül okşayıcı, kelimeleri ne fazla ne de eksik idi Tane tane konuşur, her cümlesi, dinleyenler tarafından rahatça anlaşılırdı Çabuk çabuk konuşarak sözlerini arka arkaya sıralamazdı Hâsılı O, insanların en fasih, veciz ve hikmetli konuşanı, en özlü söz söyleyeni ve merâmını en doğru şekilde ifâde edeni idi Ebû Kursâfe -radıyallâhu anh- şöyle der: “Ben, annem ve teyzem, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e bey’at edip yanından ayrıldığımızda, annem ve teyzem bana: «–Yavrucuğum, bu zât gibisini hiç görmedik! Yüzü O’ndan daha güzel, elbiseleri daha temiz ve sözü daha yumuşak başka birini bilmiyoruz Sanki mübârek ağzından nûr saçılıyordu» dediler” (Heysemî, VIII, 279-280)
Rabbimiz biz kullarını, Âlemlere Rahmet Efendimiz’in rahmet lisânına âşinâ kılsın! Kur’ân ahlâkıyla ahlâklanıp her hâl ve hareketimizi Kur’ân ölçüleriyle tanzîm edebilmemizi nasip ve müyesser eylesin!
Âmîn…

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Kur’ân, Bizden Nasıl Bir Konuşma Üslûbu İstiyor?

Eski 03-25-2009   #2
b@ron
Varsayılan

Cevap : Kur’ân, Bizden Nasıl Bir Konuşma Üslûbu İstiyor?



''Hayırlı şeyler konuşmak, sükûttan daha iyidir; sükût da kötü şeyler konuşmaktan daha iyidir


“ Rasûlüm! Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle dâvet et!” (Nahl - 125)

Yaratılış vazifemiz , Rabbimize Kulluk etmek ; Ve bu güzeliği tüm kardeşlerimizin yaşamasına vesile olmak için TEBLİĞ de bulunmaktır
En tesirli tebliğ ise tatlı dil ve güzel huyla örnek olmakla yapılandır

Rabbimiz razı olsun paylaşımınız için
Allah CC 'e emanet olun

__________________
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Kur’ân, Bizden Nasıl Bir Konuşma Üslûbu İstiyor?

Eski 03-25-2009   #3
meLankoLik_asaLet
Varsayılan

Cevap : Kur’ân, Bizden Nasıl Bir Konuşma Üslûbu İstiyor?



amin ecmain kardeşm (:

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.