Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Sözlük Ağı

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
harfi

A Harfi 2

Eski 09-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

A Harfi 2



âid: geri gelen, dönen, dair, ilgili
ailevî: aileyle ilgili
âkab: hemen sonrası
âkabinde: hemen sonrasında
akaid: akideler, inanılan hakikatlar
akaidî: îmanla ilgili
akâmet: kısırlık, verimsizlik
akar: gelir getiren mal
akarib: akrabalar, yakınlar
akçe: eskiden para
akd: anlaşma, sözleşme
akdam: kademler, ayaklar
akdem: en önceki
akdes: en mukaddes
âkıbet: son, netice
âkıbetbîn: işin sonunu görebilen
âkıbetendişane: sonu için kaygılanırcasına
âkıl: akıllı
akıl: zihnin anlama ve düşünme sıfatı
âkılane: akıllıca
akılfüruş: akıllılık taslayan
akılsûz: akla aykırı gelen
âkib: hemen sonra gelen, izleyen
akid: söz, sözleşme
âkid: aralarında sözleşme yapanların herbirisi
akide: îman, inanma
âkif: devamlı ibadet eden
akîk: değerli bir taş cinsi
akîka: yeni doğan çocuk için şükür niyetiyle kesilen kurban
âkil: yiyen, yiyici
âkilüllâhm: et yiyen
âkilünnebat: ot yiyen
âkilüssemek: balık yiyen
akîm: kısır, verimsiz, neticesiz
ak


yansıma, yankı
akl: akıl, anlama melekesi
aklen: akılca
aklî: akılla ilgili, akıl alanına giren
akliyât: akıl alanına giren şeyler
akliyyûn: aklı tek ölçü kabul eden felsefeciler
akrabâ: yakınlar, hısımlar
akrân: eş ve benzer olanlar, yaşıtlar
akreb: daha yakın, pek yakın
akrebiyet: yakınlık
aks: yankı, yansıma, tersi
aksâ: en son
aksâm: kısımlar, bölümler
aksisadâ: ses yankısı
aksülamel: işin tersi, tepki
aktâb: kutublar, büyük evliyalar
aktâr: her yer
aktrist: kadın oyuncu
akvâ: en kuvvetli
akvâl: sözler, konuşmalar
akvâm: kavimler, ırklar
âl: aile, sülale, soy
âlâ: en yüce, daha iyi, pek iyi
alâ: üst, üzere
alafranga: Batı tarzında
alâik: alâkalar
alâim: alâmetler, belirtiler
alâka: ilgi
alaka: kan pıhtısı
alâkadar: ilgili
alâkadarane: ilgi gösterircesine
alâküllihâl: her durumda, eninde sonunda
âlâm: elemler, acılar
alâmet: bellik, belirti
âlât: âletler, gereçler
alaturka: Türk usûlü
alay: beş bölük erden oluşan askerî topluluk
âlâyıîlliyyîn: yücelerin yücesi
âlâyiş: gösteri, gösteriş
aleddevam: devamla, devamlı olarak
alelâde: sıradan
alelamya: körükörüne
alelekser: çoğunlukla, ekseriyetle
alelinfirad: teklikle, bir olarak
alelumum: genellikle, bütünüyle
alelusûl: usûlen, öylesine, özen göstermeden
alem: bayrak, sancak, nişan
âlem: dünya, cihan, evren
a'lem: en iyi bilen
alemdar: bayrak tutan
âlempesend: dünyaca ünlü
âlemşümûl: âlemi kaplayan, dünya çapında
alenen: açıkça, saklanmadan
alenî: açık, gizli olmayan
alerresivelayn: baş ve göz üstüne
âlet: bir iş veya sanatta kullanılan vasıta
âletiyet: aletlik
alettahkik: araştırmayla
Alevî: Hazreti Ali sevgisini meslek kabul eden
aleyh: onun üzerine
aleyhdar: onun tersi yönünde, karşı
aleyhimüsselâm: Allahın selâmı onlara olsun
aleyhissalâtüvesselâm: salât ve selâm onun üzerine olsun
âlî: yüksek, yüce
Aliaba: Peygamberimizin abası altına aldığı beş kişi
Alibeyt: Peygamberimizin neslinden olan
âlicenab: yüksek ahlâklı
âlîcenabâne: yüksek ahlâklı birine yakışır biçimde
âlihe: ilâhlar, tanrılar
âlîhimmet: himmeti yüce ve gayreti çok kimse
âlîkadr: kıymeti yüksek
alîl: hasta, sakat
alîlem: hastayım
Alîm: sonsuz bilgi sahibi Allah
âlim: bilen, bilgili
âlimâne: âlimce
âlîşân: şânı yüce
âlîyat: yüce şeyler
âliye: âletle ilgili
âlîye: yüce, yüksek
alîz: cılız
Allah: bütün varlıkları yaratan Halıkımızın has ismi
Allahüalem: Allah bilir
Allahümme: Allahım!
Allâm: herşeyi en iyi bilen, Allah
allâme: pek büyük âlim
Allâmülguyûb: dış duyular yoluyla bilinemeyenleri en iyi bilen Allah
âlûd: bulaşık, karışık
âlûde: bulaşmış, karışmış
âlüfte: alışık, iffetsiz kadın
âmâ: kör
âmâde: hazır
âmâk: derinlikler
âmal: ameller, işler
âmâl: emeller, beklentiler, istekler
amame: sarık
aman: yardım dileme sözü
amazon: eski zamanlarda yaşamış savaşçı kadın
amd: niyet, arzu, istek
amden: niyet ederek ve isteyerek
amed: gerekir, gelir
amedî: gelme, geliş
amel: iş, çalışma, uygulama
amele: işçi, ırgat
amelen: amelce, işçe
amelî: iş olarak, uygulamalı
amelisâlih: dine uygun iyi amel, güzel iş
ameliyât: ameller, işler, bir tedavi biçimi
amelmânde: iş yapamaz durumda
âmennâ: inandık
âmentü: îman esasları
âmî: âlim olmayan sıradan kimse
amîk: derin
âmil: işleyen, etkileyen
âmin: Allahım kabul eyle!
âmir: emreden, iş buyuran
âmirâne: emreden âmir gibi
âmiriyet: âmirlik, emredicilik
âmiyâne: bilgisizce, körü körüne
âmm: umumi, genel
âmme: herkes, kamu
ammilgarâib: garipliklerin amcası
ammizâde: amca çocuğu
amûd: direk, sütun
amûdî: dikine, direk gibi
amyâ: tam kör

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.