![]() |
C Harfi 1 |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() C Harfi 1C cadde: geniş yol ![]() câh: makam ![]() Câhız: ünlü bir edebiyatçı ![]() câhid: din için savaşan ![]() câhil: bilgisiz ![]() câhilâne: bilgisizce ![]() cahîm: cehennem ![]() câil: yapan ![]() câiz: dine uygun olan ![]() câl: yapma, kılma ![]() câlî: yapmacıktan ![]() câlib: çekici ![]() Calinos: eski bir filozof ![]() Câmî: büyük bir âlim ve yazarı ![]() câmi: toplayan ![]() câmia: topluluk ![]() câmid: cansız, donuk ![]() câmidât: camidler, cansızlar ![]() câmidiyet: cansızlık ![]() câmiiyet: toplayıcılık ![]() câmiülkelîm: zengin mânâlı söz ![]() camus: manda ![]() cân: hayat, ruh, gönül ![]() cânân: sevgili ![]() canavar: can alıcı ![]() cânhıraş: tüyler ürpertici ![]() cânî: cinayet işleyen ![]() cânib: yön, taraf, yan ![]() câniyâne: canicesine ![]() cann: cinler ![]() cansiperâne: canını verircesine ![]() car: Arapçada bir edat ![]() cârî: akan, yürüyen ![]() câriye: esir kadın ![]() câsus: ajan ![]() câvid: devam eden ![]() cây: değer, layık ![]() caymak: kararından dönmek ![]() câzib: çekici ![]() câzibe: çekicilik ![]() câzibedâr: çekici ![]() câzibedarâne: çekici bir biçimde ![]() câzibekârane: çekici biri gibi ![]() cebâbire: zorbalar ![]() cebânet: korkaklık ![]() Cebbâr: istediğini mutlaka yaptıran Allah ![]() cebbar: cebreden, zorba ![]() cebbarâne: zorbaca ![]() cebel: dağ ![]() ceberût: zorla her istediğini yaptırabilme kudreti ![]() ceberûtiyet: her dilediğini yaptırabilme kudreti ![]() cebhe: cephe, alın, yön, yüz, savaş bölgesi ![]() cebîn: korkak ![]() cebir: zor, zorlama ![]() cebr: cebir, zor, zorlama ![]() Cebrâil: Peygamberimize vahiy getiren büyük bir melek ![]() cebren: zorla ![]() Cebrî: insan iradesini inkâr eden batıl bir mezhebe inanan kimse ![]() cebrî: zorla, zorlamalı ![]() Cebriye: insandaki iradeyi inkâr eden batıl bir mezhep ![]() cedâvil: cedveller, kanallar, listeler ![]() cedd: ata, dede ![]() cedel: tartışma, münakaşa ![]() cedîd: yeni ![]() cedvel: liste, kanal, cetvel ![]() cefâ: eziyet ![]() cefâkâr: eziyet çeken ![]() ceffelkalem: düşünmeksizin ![]() cefne: büyük su kabı ![]() cehâlât: cahillikler, bilgisizlikler ![]() cehâlet: cahillik, bilgisizlik ![]() cehâletperver: bilgisizliği seven ![]() cehd: çaba, çabalama ![]() cehele: cahiller, bilgisizler ![]() cehennem: azgınların öldükten sonra gidecekleri ceza yeri ![]() cehennemî: cehenneme özgü ![]() cehennemnümun: cehennemi hatırlatan ![]() cehil: bilgisizlik ![]() cehl: bilgisizlik ![]() cehlistân: bilgisizlik yeri ![]() cehr: açıktan söyleme ![]() cehren: açıktan ![]() cehrî: açık sesle ![]() cehûl: pek cahil ![]() celâdet: ululara karşı gösterilen cesaret ![]() Celâl: sonsuz azamet ve kibriya, büyüklük ve ululuk ![]() celâldarâne: celâlli bir biçimde ![]() celâlet: büyüklük, ululuk ![]() celâlî: büyüklükle ilgili ![]() celb: kendine çekme, getirtme ![]() celbkârâne: kendine çekercesine ![]() celbnâme: çağırma kağıdı ![]() Celcelîtiye: Hazreti Ali radıyallahu anhın önemli bir eseri ![]() celevât: cilveler, görünümler ![]() celî: belli, açık ![]() celîl: büyük, ulu ![]() cellâd: ölüm cezası verilenleri öldüren kişi ![]() celle: "yüce ve aziz oldu" mânâsında söylenir ![]() celse: oturum ![]() cem: toplama ![]() cemaat: gayeleri bir olan topluluk ![]() cemâd: cansız cisim ![]() cemâdât: cansız cisimler ![]() cemâdiyet: cansızlık, donukluk ![]() cemâhir: cumhuriyetler ![]() cemâl: güzellik ![]() cemâlî: güzellikle ilgili ![]() cemâlperest: güzelliğe düşkün ![]() cemâlperverâne: güzelliği severcesine ![]() cemel: deve cemî: bütün, hepsi ![]() Cemîl: sonsuz güzel olan ve bütün güzelliklerin sahibi bulunan Allah ![]() cemîl: güzel ![]() cemîlâne: güzelce ![]() cemîle: güzel olan ![]() cemiyât: cemiyetler, toplumlar ![]() cemiyet: toplum ![]() cemiyyet: cemiyet, toplum, genişlik ![]() cemm: çokluk ![]() cemmigafir: ekseriyet, çoğunluk ![]() cemre: ısı ![]() cenâb: saygı sözü ![]() cenâbet: cünüp ![]() cenâh: kanat ![]() cenâheyn: iki kanat ![]() cenân: cennetler ![]() cenaze: henüz gömülmeyen ölü ![]() cendere: baskı aleti ![]() cengâver: savaşçı ![]() Cengiz: zâlim bir hükümdar ![]() cenin: ana karnındaki çocuk ![]() cenk: savaş ![]() cennât: cennetler ![]() cennet: inananların dünyadaki güzel amellerine mükafaten sonsuza kadar kalacakları güzellikler âlemi ![]() cennetâsâ: cennet gibi ![]() cennetmekân: yeri cennet olası ![]() cennetmisâl: cennet gibi ![]() cenûb: güney ![]() cenûbî: güneydeki ![]() cerâhat: irin, akıntı ![]() cerâid: gazeteler ![]() cerbeze: süslü sözlerle aldatma ![]() Cercîs: büyük eziyetlerle şehit edilen bir peygamber ![]() cereyân: akma, akım ![]() cerh: yaralama, çürütme ![]() cerhetmek: yaralamak, çürütmek ![]() cerîde: gazete ![]() cerîha: yara ![]() cerr: para alma ![]() cerrah: operatör ![]() cerrâr: tedirgin edici davranışlarla para koparan ![]() cesâmet: irilik ![]() cesâret: yüreklilik, korkusuzluk ![]() cesed: ceset, cansız vücut ![]() cesîm: iri, kocaman ![]() cessâs: casusluk eden ![]() cesurâne: cesurca, korkusuzca ![]() cevâb: cevap, soruya verilen karşılık ![]() cevâben: cevap olarak ![]() cevâbî: cevapla ilgili ![]() cevâd: çok cömert ![]() cevâhir: değerli taşlar ![]() cevâmî: toplayıcı olan şeyler ![]() cevâmid: cansızlar ![]() cevâmiülkelîm: zengin mânâlı sözler ![]() cevânib: yanlar, taraflar ![]() cevârih: organlar ![]() cevâs ![]() casuslar, ajanlar ![]() cevaz: izin ![]() cevelân: dolaşma ![]() cevelangâh: dolaşma yeri ![]() cevf: boşluk ![]() cevher: öz, kıymetli taş, atom ![]() cevherbahâ: mücevher gibi değerli ![]() cevhere: tek cevher ![]() cevherî: cevherle ilgili ![]() cevir: eziyet ![]() Cevşen: "zırh" mânâsında Peygamberimizin emsalsiz duası ![]() Cevşenülkebîr: Peygamberimize vahiy ile gelen büyük bir dua ![]() cevv: atmosfer ![]() Cevvâd: sınırsız cömertlik sahibi Allah ![]() cevvâl: pek hareketli ![]() cevvifezâ: uzay ![]() cevvihava: atmosfer ![]() ceyb: cep ![]() ceyş: asker, ordu ![]() cezâ: suça karşılık verilen acı ![]() cezâen: ceza olarak ![]() cezâlet: sözde kelimelerin düzgün dizilişinden doğan güzellik ![]() cezb: kendine çekme ![]() cezbe: Allah sevgisiyle kendinden geçme hâli ![]() cezbedarâne: Allah sevgisiyle kendinden geçercesine ![]() cezbekârâne: cezbeye tutulmuşçasına ![]() cezîre: ada, yarımada ![]() Cezîretülarâb: Arap Yarımadası ![]() cezm: kesin karar ![]() cezmiyet: kesin kararlılık ![]() cezrî: köklü ![]() |
![]() |
![]() |
|