DTP ağzıyla konuşan Cumhurbaşkanı...

Çok sayıda Kürt, geçmişte kökeninden dolayı ayrımcılığa uğradı Kürtçe konuşmalarına ve yazmalarına izin verilmedi”
Bu sözler ünlü Alman dergisi Der Spiegel’de yayımlandı
Peki bu acayip lafları eden PKK’nın, pardon DTP’nin hapisteyken seçilen milletvekili Sebahat Tuncer ya da PKK terör örgütünü her fırsatta kutsayan Emine Ayna mı?
Hayır değil
Bu demeci veren Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’dür
Belli ki Sayın Gül hâlâ Cumhurbaşkanı olduğunun farkında değildir ve Milli Görüş günlerindeki alışkanlıklarını sürdürüyor ya da o günkü görüşlerinden bir demet sunuyor
Ne demektir ayrımcılığa uğramak!
Bu ülkede hangi Güneydoğulu, Kürt olduğu için dışlanmış ve diğerlerinden farklı muamele görmüştür?
Olduysa böyle bir şey ne zaman olmuştur söylesin, biz de bilelim?
Abdullah bey bugünü parlatmak ve fantezi adına Türkiye Cumhuriyeti’nin geçmişine laf etme hakkını nereden alıyor?
Hayır bu ülkede etnik kökeninden dolayı aşağılanan bir tabaka ya da zümre tarihten bugüne hiç mi hiç olmamıştır
Esasında olması da mümkün değildir, zira bu ülke imparatorluk bakiyesidir ve eşyanın tabiatı gereği belli bir etnik unsurun hegemonyası zaten söz konusu edilemez
Devletin bütünlüğünü temsil eden bir kişinin marjinal bir jargonla konuşması ülke adına bühtandır
Kürtçe yazmalarına izin verilmemişmiş!
Bu beyanın bir başka anlamı Kürtçe dilde eğitimi talep etmektir
Ne yani Sayın Gül işi gücü bırakıp kendini buna mı adamıştır?
Kürtçe eğitim bölünmenin ve ayrışmanın en temel adımı değil midir?
Dahası yarın bu ülkede yaşayan onlarca etnik yapının her biri kendi dilinde eğitim isterse onlara da aferim mi diyecek?Derse kendini neyin ve kimin cumhurbaşkanı olacak?
Ne taraftan bakarsanız bakın Alman dergisine verilen bu röportaj kabul edilebilir değildir
Sayın Gül belki farklı olmak belki gündeme oturmak için olmadık adımlar atıyor, lakin yanlış yapıyor
Olmayan bir şeyi, yani Kürtlerin ayrımcılığa uğradığını söylemesi gereken son kişi makamı ve gerçekliği itibarıyla kendisi olmalıydı
Kürtler eğer ayrımcılığa uğradıysa Çanakkale Şehitliği’nde koyun koyuna yatma fotoğrafları olmazdı
Bitmedi
Eğer ayrımcılık Cumhuriyet sonrasında ise o dönemden bugüne Kürt kökenli cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar ve generaller de olmazdı
Bu mutlak hakikate rağmen birliği sembolize eden bir cumhurbaşkanı ortaya çıkıp Kürtler ayırıma uğradı gibi bir laf ediyorsa orada durup düşünmek gerekiyor
Öyle, çünkü bunu diyen yarın Batı’ya cici görünmek ve Özal’a benzemek ya da farklı bir Cumhurbaşkanı olmak adına, biz Türkler Ermenileri kestik ve onların soyunu kuruttuk, yani soykırım yaptık bile diyebilir
Sayın Gül Çankaya’ya çıkalı beri önce makamım ve sorumluluklarım diyeceğine önce ben ve imajım diyerek olmayacak şeyler yapıyor
Son Frankfurt gezisi de böyle bir şeydir
Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Almanya’daki bir kitap fuarında ne işi var?
Gördün işte, değil Alman Cumhurbaşkanı ve Başbakanı seni bir Alman Bakan bile muhatap almadı
Dahası fuarda yaptığın konuşmada da belediye başkanının bile altında bir protokolle yüz yüze geldin
Sorarım Sayın Gül Türk milleti adına yüce olan o makamı bu biçimde örselemeye hakkınız var mı?
Ne yalan söyleyeyim hiç seyahat etmediği için kızdığımız Ahmet Necdet Sezer’i bugün arar haldeyiz
Fantezilerle cumhurbaşkanı olunmaz, lütfen gerçekçi olunuz