Prof. Dr. Sinsi
|
Hac Nedir?
Hac Nedir?
--------------------------------------------------------------------------------
Hac, sözlükte saygıdeğer makamlara isteyerek ziyarette bulunmak demektir Dindeki anlamı ise ihrama girerek belli günde Arafatta bulunmak ve Kâbe'yi usûlüne uygun olarak ziyaret etmektir Hac yapmak, namaz kılmak ve oruç tutmak gibi farzdır, yani Allah'ın emridir
--------------------------------------------------------------------------------
Hacı Nedir?
--------------------------------------------------------------------------------
Zamanında ve usûlüne uygun olarak Kâbe'yi ziyaret eden kimseye 'Hacı' denir Çoğulu Hüccac'tır
--------------------------------------------------------------------------------
Hac Ne Zaman Farz Kılınmıştır?
--------------------------------------------------------------------------------
Hac, Peygamberimizin Mekke'den Medine'ye hicret etmesinden 9 yıl sonra farz kılınmıştır Bu yıl Peygamberimiz Hz Ebu Bekir'i 'Hac Emiri' tayin etmiş, kendileri de bir yıl sonra yani hicretin onuncu yılı da haccetmişlerdir Bu, Peygamberimizin ilk haccı olduğu gibi buna "Veda Haccı" denir Çünkü Peygamberimiz bundan sonra -vefat ettikleri için- haccetmemiştir
--------------------------------------------------------------------------------
Haccın Diğer İbadetlerden Farkı Nedir?
--------------------------------------------------------------------------------
Haccın diğer ibadetlerden farklı yönleri vardır Haccın dışındaki ibadetler, namaz ve oruç gibi ya yalnız bedenî yahut zekât gibi yalnız malîdir Hac ise hem malî ve hem de bedenî bir ibadettir
Diğer ibadetler her yerde yapılabilirken hac, ancak belli yerde Mekke-i Mükerreme'de yapılabilmektedir Bunun için dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan ve hali vakti yerinde olan müslümanlar bu ibadeti yapmak için Mekke-i Mükerreme'ye gelmek zorundadırlar
Ayrıca, haccın diğer ibadetlere göre bazı zorlukları vardır Çünkü bu ibadet, pek çok insanın alışkın olmadığı, iklim şartlarını yaşamadığı bir yerde yapılmaktadır
Her gelene kuçak açan, kuş olupta gökte uçan ,burcu burcu koku saçan ,güller seyda seyda diyor
HACCIN FARZI ÜÇDÜR
Bu üçünden biri yapılmazsa hac sahîh olmaz
1 İhrâmdır (İhrâm), niyet ile birlikte zikrden [telbiye] ibâret olup, bazı şeyleri kendine yasak etmektir Namâzda iftitâh tekbîri gibidir Alâmeti, peştemal gibi, iki beyâz bez olup, biri belden aşağı sarılır, öteki, omuzlara sarılır İple bağlanmaz, düğümlenmez Bunun için kuşanılan bu iki beze de ihrâm denildi Tavâfa başlarken, ihrâmın ortasını sağ koltuk altından geçirip, iki ucunu sol omuz üstüne getirmek sünnettir
Hac için, umre için, ticâret için veya herhangi birşey için uzaktan gelenlerin, mîkât denilen yerleri, ihrâmsız geçerek, Mekke-i mükerreme Haremine girmeleri harâmdır Geçenin, geri mîkâta gelip ihrâma girmesi lâzımdır İhrâma girmezse, kurban kesmek lâzım olur (Mîkât) denilen yerler ile, Harem-i Mekke arasına (Hil) denir Mîkâtdan geçerken, bir iş için Hilde kalmayı niyet edenlerin ve Hilde oturanların, hacdan başka niyet ile, ihrâmsız Hareme girmeleri câizdir Meselâ Cidde şehri Hildedir (Harem), Mekke-i mükerremeden biraz dahâ geniş olup, hududunu İbrâhîm aleyhisselâmın diktiği taşlar göstermektedir Bu taşlar, çok kere yenilenmiştir Mescid-i harâma (Harem-i Kâ'be) veya (Harem-i şerîf) denir Hac için, Hilde oturanlar Hilde, Harem-i Mekkede oturanlar Haremde ihrâma girer Mîkât yerlerini geçerken, niyet ederek ve telbiye yaparak, yani, emrolunan şeyi okuyarak, usûlü ile, ihrâma girilir Mîkât yerinden önce, hattâ kendi memleketinde de giymek câiz, hattâ dahâ iyidir Hac aylarından önce giymek de câiz ise de, mekrûhdur Mekke ve Medîne şehirlerine (Haremeyn-i şerîfeyn) denir
İhrâm giyen kimseye, bazı şeyler yasak olur Meselâ, karadaki av hayvanlarını öldürmesi, dikilmiş elbise giymesi, bir yerini traş etmesi, cimâ' etmesi, kavga ve münâkaşa etmesi, koku sürünmesi, tırnak kesmesi, erkeğin mest, ayakkabı giymesi ve başını örtmesi, hatmi ile başını yıkaması, eldiven, çorap giymesi, hamâma girmesi, kendiliğinden çıkan ot ve ağaçların koparılması, kendi üzerinde bulunan bitin öldürülmesi ve öldürmek için gösterilmesi câiz değildir Bunları bilerek veya bilmeyerek, unutarak yapanlara, kurban, sadaka cezâları lâzım olur Müt'a, yani temettü' kurbanı ve kırân kurbanı etinden sâhibi yiyebilir Cezâ olarak kesilenlerin etlerinden yiyemez Müfrid hacda bir kurban îcâb ettiren suçu, kârin hâcı işlerse, biri umre için, iki kesmesi lâzımdır
İhrâmda iken pire, her türlü sinek, başkasının üzerinde bulunan biti, fâre, yılan, akreb, kurt, çaylak gibi zararlı ve insana saldıran hayvanları öldürmek, başını sabun ile yıkamak, na'lîn ve onun gibi üstü açık ayakkabı giymek, diş çıkartmak, bit ölmemek ve saç dökülmemek üzere hafîf kaşınmak, renkli ihrâm giymek, gusl abdesti almak, başını dokundurmamak şartı ile, tavan, çadır, şemsiye altında gölgelenmek, başı âdet olmayan şey ile [tas, tepsi] örtmek, paket gibi şeyler koymak, beline kuşak, kemer, para kesesi, kılınç, silâh bağlamak, yüzük takmak, insanların dikip yetiştirdiği sebze ve ağaçları koparmak, düşman ile dövüşmek câizdir
Kadınların başını örtmesi lâzım olup, deriye değmemek üzere yüzlerini örtmeleri ve dikilmiş elbise, mest, çorab giymeleri, örtü altına zînet eşyâsı takmaları câizdir
2 Arefe günü Arafâtın, (Vâdi-yi Urene) denilen yerinden başka herhangi bir yerinde (Vakfe)ye durmak Herkes, ehl olan imâma karşı ayakta durup, ayakta duramazsa, oturup imâmın duâsını dinler Sonra, oturabilir, yatabilir
Hacca geç giden bir kimse, doğru Arafâta gider Bunun, artık (Tavâf-ı kudûm) yapması lâzım olmaz Bir hâcı Arefe günü, öğle ezânından bayramın birinci günü, sabâh namâzı vaktine kadar olan zaman içinde, biraz Arafâtta dursa veya ihrâmlı olarak Arafâttan geçse veya ihrâmlandıkdan sonra hasta olup uykuda iken, baygın iken sedye içinde veya başka birşeyle taşınarak nüsükler yaptırılırsa veyâhud ihrâma girmeden önce, hasta olan, bayılan yerine başkası ihrâma girip, bu uyanmadan, ayılmadan önce, o bunun yerine de nüsükleri ayrıca yaparsa veya Arefe günü olduğunu bilmeyerek, Arafâtta dursa, haccı sahîh ve tavâf-ı kudûm sâkıt olur O yerin Arafât olduğunu bilmek ve niyet etmek lâzım değildir O gün veya gece, Arafâtta bulunmayan veya Arafâttan geçmeyen veya uçakta uçarak geçen, hâcı olmaz Vehhâbîlerin haccı bir gün önce yaptıkları senelerde hac sahîh olmamaktadır Hilâl, güneşin gurûb ettiği yere yakın ve şemsden sonra gurûb eder Şişkinliği garb tarafındadır Terbî' yani yedinci gecede kamer şemsden altı sâat sonra gurûb eder Bedr-i tamda, yani 14 cü gecede tam dâire olup, şems gurûb ederken tulû' ve sabâh vakti gurûb eder 28 Temmuz 1987 Salı günkü Türkiye gazetesinde diyor ki, (Kayseride Pazar günü Zilhicce ayının hilâli görülemedi Pazartesi günü 19 u 50 geçe güneş gurûb etti 20 yi 20 geçe Hilâl görülüp, bu da 20 yi 55 geçe gurûb etti) Buna göre Zilhiccenin birinci günü salı olup, dokuzuncu çarşamba günü Arefe olmaktadır Vehhâbî hükûmeti, hâcıları pazartesi günü Arafâta götürdüler Çarşamba günü tekrâr gitmek isteyenlere mâni' oldular
3 Kâ'be-i mu'azzamayı (Tavâf-ı ziyâret) etmektir Tavâf, Mescid-i harâm içinde, Kâ'be-i mu'azzama etrâfında dönmek demektir Dördü farz, üçü vâcib olmak üzere yedi kere dönülür Zemzem kuyusunun ve Makâm-ı İbrâhîmin dışından dolaşarak da tavâf etmek câizdir Kadınların tavâf ederken, Kâ'beye yaklaşmamaları efdal olduğu (Eşbâh)da yazılıdır Kadına dokunmak ihtimâli çok ise, şâfi'îlerin hanefî veya mâlikîyi taklîd etmesi lâzım olur Tavâfı mescid dışından yapmak câiz değildir Tavâfa niyet etmek de, ayrıca farzdır Tavâf-ı ziyâreti, Arafâttan sonra yapmak da farzdır Tavâf ederken ve sa'y ederken, ezân okunursa, bunlar bırakılıp, namâzdan sonra tamamlanır Tahtâvînin (Merâkıl-felâh) hâşiyesi, bayram namâzında diyor ki, (Kâ'beden başka bir câmi' etrâfında ibâdet için dönenin kâfir olmasından korkulur)
Her gelene kuçak açan, kuş olupta gökte uçan ,burcu burcu koku saçan ,güller seyda seyda diyor
HACCIN SÜNNETLERİ
1- Temettüe niyet etmemiş âfâkî olanların, hemen Mescid-i harâma girerek (Tavâf-ı kudûm) yapmalarıdır Kâ'beyi görünce tekbîr, tehlîl ve duâ edilir Erkekler, Hacer-i esvede el ve yüz sürer Süremezse, uzaktan istilâm eder Yani ellerini kaldırıp, 'Bismillâhi, Allahü ekber' deyip yüzüne sürer Tavâf-ı kudûmdan ve iki rek'at namâzdan sonra, Safâ ile Merve arasında sa'y yapılır Bundan sonra, ihrâmı çıkarmadan, Mekke şehrinde oturup, Terviye gününe kadar, istenildiği mikdâr, nâfile tavâf yapılır Müfrid olan ve kârin olan hâcılar, taş atıp traş oluncaya kadar ihrâmı çıkarmayacağı için, ihrâmın men' ettiği şeylerden, hergün, sakınmaları lâzım olur Bu şeylerden sakınamayacak kimselerin, mütemetti' hâcı olması uygundur Mescid-i harâm içinde namâz kılanların önünden geçmek günâh değildir
2- Tavâfa (Hacerül-esved)den başlamak ve burada bitirmektir
3- İmâmın üç yerde hutbe okumasıdır Birisi, Zil-hicce ayının yedinci günü Mekkede; ikincisi, dokuzuncu günü, öğle namâzı olunca, öğle ve ikindi namâzlarından önce, Arafâtta; üçüncüsü, onbirinci günü, Minâda okunur Arafâtta, hutbe bitince öğle ve hemen sonra ikindi namâzı, cemâ'at ile kılınır İmâma yetişemeyen, ikindi namâzını, ikindi vaktinde kılar Namâzdan sonra, imâm ve cemâ'at, mescid-i Nemreden, Mevkıfe gelip, imâm hayvanda, hâcılar ise yerde, kıbleye karşı, ayakta veya oturarak vakfeye dururlar Cemâ'atin de hayvanda olması efdaldir (Cebel-i rahme) kayaları üstüne çıkmak ve vakfe için niyet etmek lâzım değildir
4- Arafâta gitmek için, Mekkeden, (Terviye günü), yani Zil-hiccenin sekizinci günü, sabâh namâzından sonra çıkmaktır Mekkeden Minâya gidilir
5- Arefe gününden önceki ve bayramın birinci, ikinci ve üçüncü günlerinin geceleri, Minâda yatmaktır Üçüncü gece ve günü Minâda kalmak mecbûrî değildir aaaaenbeşinci maddenin birinci paragrafına bakınız!
6- Arafâta gitmek için, Minâdan, güneş doğdukdan sonra yola çıkmaktır
7- Arefe gecesi Müzdelifede yatmaktır Arafâttan Müzdelifeye gelip, burada, yatsı vakti olunca, akşam ve yatsının farzları birbiri ardınca, cemâ'at ile kılınır Akşam namâzını Arafâtta veya yolda kılanların Müzdelifede tekrâr cemâ'at ile veya yalnız olarak, yatsı ile birlikte kılması lâzımdır
8- Müzdelifede, vakfeye, fecr ağardıkdan sonra durmaktır Gece Müzdelifede yatıp, fecr açılırken, sabâh namâzını hemen kılıp, sonra, (Meş'arilharâm) denilen yerde, ortalık aydınlanıncaya kadar, vakfeye durulur Güneş doğmadan önce, Minâya hareket edilir Yolda (Muhasser) denilen vâdîde durmamalıdır Burası (Eshâb-ı fîl) durak yeridir Minâya gelince (Mescid-i Hîf)e en uzak olan ve (Cemre-i Akabe) denilen yerde, sağ elin baş ve şehâdet parmakları ile, iki buçuk metreden veya dahâ uzakdan, Cemre yerini gösteren duvarın dibine nohud kadar yedi taş atılır Duvarın üstüne veya insana, hayvana çarptıkdan sonra dibine düşerse câiz olur Ertesi fecre kadar câiz ise de, o gün öğleden önce atmak sünnettir Sonra, hiç durmadan buradan gidilip, isterse kurban keser Çünki, seferî olana kurban kesmek vâcib değildir Seferî olan hâcıların, müfrid oldukları zaman kurban kesmeleri vâcib değildir Kurbandan sonra traş olur ve ihrâmdan çıkar Bayramın birinci günü Minâda olanlar ve bütün hâcılar, bayram namâzı kılmaz Sonra, o gün veya ertesi gün veya dahâ ertesi gün Mekaaae gidip, Mescid içinde ve niyet ederek (Tavâf-ı ziyâret) yapar Buna (Tavâf-ül ifâda) da denir Tavâf-ı ziyâreti ve traşı bayramın üçüncü günü güneş battıkdan sonraya bırakmak mekrûhdur ve kurban kesmek lâzım olur Yalnız baygın olanın yerine başkası tavâf yapabilir Tavâf-ı ziyâretde, önceden bu tavâf için sa'y yaptıysa, artık bir dahâ (Remel) ve (Sa'y) yapmaz Yapmadıysa, sa'y yapması vâcibdir Bu tavâfda (Iztıba), yani ihrâmın üst kısmını sağ koltuk altından geçirip, sol omuz üzerine koymak yoktur Tavâf namâzından sonra Minâya gelir Öğle namâzını Mekkede veya Minâda kılar Bayramın ikinci günü, öğle namâzından sonra Minâda hutbe okunur Hutbeden sonra, üç ayrı yerde, yedişer taş atılır (Mescid-i Hîf)e yakın olandan başlanır Üçüncü günü de böyle yedişer taş atılır ki, hepsi kırkdokuz taş olur Bunları öğleden önce atmak câiz değildir veya mekrûhdur Üçüncü günü güneş batmadan önce, Minâdan ayrılır Dördüncü gün de Minâda kalıp, fecrden güneşin gurûbuna kadar dilediği zaman yirmibir taş dahâ atmak müstehabdır Dördüncü günü fecre kadar Minâda kalıp da taş atmadan ayrılırsa, koyun kesmek lâzım olur Birinci ve ikinci yerlerinde taş attıktan sonra, kollar omuz hizâsına kaldırılarak ve el ayaları semâya veya kıbleye çevrilerek duâ edilir Atılacak yetmiş taş, Müzdelifede veya yolda toplanır Hayvan üstünde taş atmak câizdir (Tavâf-ı sadr)dan sonra, zemzem suyu içilir Kâ'benin kapı eşiği öpülür Göğüs ve sağ yanak (Mülaaaem) denilen yere sürülür Sonra, Kâ'be perdesine yapışıp, bildiklerini okur ve duâ eder Ağlayarak Mescid kapısından dışarı çıkar
Minâ, Mekkenin; Müzdelife, Minânın; Arafât da, Müzdelifenin şark cihetindedir Son yapılan asfalt caddelere göre, Minâ ile Mekke arası dörtbuçuk, Minâ ile Müzdelife arası 3,3 ve Müzdelife ile Arafât arası 5,4 kilometre, Safâ ile Merve arası üçyüzotuz metre, Safâ tepesindeki kemer ile Kâ'be arası yetmiş metre oldu
9- Arafâtta, vakfeden önce gusl etmektir
10- Minâdan Mekaaae son dönüşte, önce Ebtah denilen vâdiye gelip, burada bir mikdâr durmaktır Buradan Mekaaae gelip dilediği kadar kalır
11- Hacca giderken, muhtâc olmayan ana, babadan, alacaklılardan, kefîlinden izin almak sünnettir Ana baba muhtâc ise, izinsiz gitmek harâmdır Nafaka bırakmadı ise, zevcesinden izinsiz gitmesi de harâm olur Mekke şehrine (Mu'allâ) kapısından, Mescide (Bâbüsselâm)dan ve gündüz girmek müstehabdır
Haccın sünnetini yapmayana cezâ lâzım gelmez Mekrûh olur Sevâbı, azalır Arefe günü Cum'aya rastlarsa, yetmiş hac sevâbı hâsıl olur Halk arasında buna hacc-ı ekber deniliyor Bu söz doğru değildir
|