Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Gezelim, Görelim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
genç, kentitiran, toprakların, yaşlı

Yaşlı Toprakların Genç Kenti.....Tiran

Eski 09-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yaşlı Toprakların Genç Kenti.....Tiran



Ağaçlarının boyu, binalarından yüksek olan ender kentlerden biridir Tiran Dağ ülkesinde tarihin yazıldığı bir başkent

Dağlarla kaplı Arnavutluk topografyasını gördüğünüzde, bu coğrafyaya neden Balkan dendiğini daha iyi anlarsınız ‘Dağlık’ anlamına gelir balkan kelimesi Bu kelime, Arnavutluk’un içinde bulunduğu bölgeye ne kadar yakışıyorsa, bu sarp dağlara en yakışan kartallardır Her ne kadar, biz Arnavutluk desek de, Arnavutların ülkelerine verdikleri ad başkadır ‘Shqiperi’ derler ülkelerine, yani Kartal Yurdu Kendilerini ise ‘shqiptar’ olarak tanımlarlar Tüm bu kelimeler Arnavutça ‘kartal’ anlamına gelen ‘shqip’ sözcüğünden türetilmiştir

TARİHİN SAYFALARINDAN BUGÜNE

Adını yiğitlik, özgürlük ve güç simgesi kartaldan alan Arnavutluk, ihtişamlı dağları, el değmemiş doğası, müze kentleri ve yer yer devam eden geleneksel yaşamıyla karşılar ziyaretçilerini Savaşlarla geçen tarihinin ardından elli yıla yakın bir süre içine kapanan Arnavutluk, yeniden dünyaya açılmanın aaafini sürüyor

Bugünkü Arnavutların ataları sayılan İllyrianların MÖ 2000’lerde, şimdiki Arnavutluk topraklarına ilk gelenler olduğu biliniyor Arnavutlar, dört bin yıldan fazla süredir bu topraklarda yaşamlarını sürdürüyorlar

Roma döneminin iki önemli kenti İstanbul ve Roma arasında uzanan ana ticaret yolunun bu topraklardan geçmesi, Arnavutluk’daki pek çok şehrin ticari anlamda gelişmesini sağlamış Özellikle Durres, İşkodra, Kruja gibi kentler bu zenginlikten ve gelişmeden paylarını fazlasıyla almışlar Bu kadim kentler zaman zaman ülaaae başkentlik de yapmışlar Bugün ise, söz konusu kentlere göre, daha genç bir kent olan Tiran bu görevi sürdürüyor

1614 yılında Osmanlı Paşası Süleyman Bey tarafından kurulan Tiran, kısa sürede el sanatlarının yaygın olduğu canlı bir ticaret kenti olarak gelişir İşin ilginç yanı, kent ilk kurulduğunda ona verilen isim Tahran’dır Zaman içinde bu sözcük Tiran’a dönüşür 1612 metrelik Datji Dağı’nın batısında uzanan geniş düzlüğe yayılan Tiran, 1920 yılında ülkenin başkenti olur

KENTİN KALBİ

Tiran şehircilik anlamında oldukça iyi düzenlenmiş bir kent Geniş cadde ve bulvarların buluştuğu İskenderbey Meydanı, Tiran’ın merkezini oluşturur İlk görülmesi gereken yer, kentin kalbi sayılan bu büyük açık mekân olmalıdır Meydan, Arnavutluk tarihinin kısa öyküsünü mimarinin diliyle anlatır Meydanın bir köşesinde göze çarpan Osmanlı İmparatorluğu döneminde inşa edilen Ethem Bey Camii ve saat kulesinin hemen karşısında müze ve opera binaları yer alır Tiran’ın hem siyasi, hem de mimari tarihine imza atan İtalyanların yaptığı binaları da yine bu geniş meydanda görmek mümkün

OSMANLI İZLERİ

Meydandaki en eski yapı olan Ethem Bey Camii, beton yapılardan oluşan ve çevresini kuşatan soğuk yüzlü mimarinin arasında bir vaha gibi görünüyor Tek kubbeli ve tek minareli cami 18 yüzyılın ikinci yarısında inşa edilmiş Antik dönemleri çağrıştıran sütunların taşıdığı, kırmızı kiremitli çatının gölgelediği caminin ön avlusu, günün her saati Tiran’ın Müslüman sakinlerini ağırlıyor Yaşlılar namaz saatlerini, duvarları kalem işi süslemelerle bezenmiş avlunun dingin ortamında bekliyorlar Caminin sadece cephesi ve girişi değil, iç mekânı ve kubbesi de kalem işi duvar resimleri ve motiflerle süslüdür Sadece Ethem Bey Camii’nin muhteşem süslemelerini görmek için bile Tiran’da olmaya değer

Arnavutluk’da Osmanlı Dönemi’nden kalma çok sayıda cami bulunur Tabii sadece camiler değil o dönemlerden geriye kalanlar: Binin üzerinde köprü, tekke, han, hamam da bu ülaaae miras kalır

Ethem Bey Camii’nin hemen yanı başında yükselen saat kulesinin inşa yılı 1830 Osmanlı’nın batılılaşma dönemine denk düşen bu tarih hem Balkan, hem de Anadolu şehirlerinde saat kulelerinin yapılmaya başlandığı yılları ifade ediyor

Yapım yılları birbirine çok yakın olan cami ve saat kulesi, Tiran Meydanı’nda yan yana gelerek aslında bize bir hikâye anlatır: O güne dek namaz vakitleriyle şekillenen günlük yaşam modernleşme ile birlikte artık değişmiş, saatlere göre yeniden şekillenmiştir

SANAT, KÜLTÜR VE TARİH

1981 yılında yapılan meydanın en göze çarpan bir diğer yapısı ise Milli Tarih Müzesi’dir ve cephesini çok büyük mozaik bir pano kaplar ‘Albania’ adını taşıyan bu panoda savaşlarla geçen Arnavut tarihi anlatılır

Milli Tarih Müzesi gibi, Tiran’ın sembol yapılarından sayılan Kültür Sarayı, meydana bakan bir diğer bina 1960 yılında Sovyet halkının hediyesi olarak yapılmaya başlanan Kültür Sarayı, 1966 yılında Arnavutların kendilerine verdikleri bir hediye olarak tamamlanabilmiş Binanın içinde tiyatro, restoran, kafe ve sanat galerileri bulunuyor, bir bölümü de Milli Kütüphane olarak hizmet veriyor

CANLANAN TİCARİ YAŞAM

Şehrin tam ortasından başlayıp yaklaşık 4 kilometre boyunca uzanan ‘Bulevardi Deshmorete Kombit’ yani Şehitler Bulvarı, Tiran’ın en geniş ve uzun caddesi Bulvar boyunca sıralanan cepheleri sarı, yeşil, kırmızı gibi, canlı renklere boyanmış binalar Tiran’ın makyajlı yüzü gibi Çoğunluğu 1950’lilerde inşa edilen yapıların, bakımsızlıktan eskiyen yüzleri boyanmış ve kentin ticari merkezi olan bu cadde görsel olarak güzelleştirilmiş
Bulvar, Tiran’ın içinden geçen Lana Nehri’nin diğer kıyısına dek uzanır

Ulaştığı semtte fast food restoranlar, barlar ve lüks mağazalar arzı endam ediyorlar

DOĞANIN RENGİ ŞEHRİN KAPISINDA

Tiran, ağaçlarının boyu binalarından yüksek olan ender kentlerden Bu haliyle kırsal havanın fazlasıyla hissedildiği şehrin merkezindeki parklar ve yakın çevresindeki doğal alanlar Tiran sakinlerine çok fazla seçenek sunuyor

Kentin yanı başında yükselen Dajti Dağı, milli park ilan edilmiş bir kayak merkezi Kışın kayak yapanların, bahar ve yaz aylarında ise doğayla kucaklaşmak isteyenlerin tercih ettikleri Dajti Dağı, Tiran’a 25 kilometre mesafede

Tiran’ın güney tarafında kalan ‘Parku Kombetar’ yani Milli Park’ta, büyük bir anfi tiyatro ve yapay bir göl bulunuyor Tiran Gölü olarak adlandırılan gölet sedir, servi, çam gibi yüksek ağaçlarla çevrelenmiş Göl etrafındaki coşkulu doğa buraya yarı vahşi bir hava katıyor Gölün bir tarafında yoğun yeşilin kapladığı tepeler yükseliyor ‘Büyülü Kent’ olarak da adlandırılan parkta iki yüzün üzerinde bitki çeşidi bulunuyor Yaz aylarında gölde, pedallı botlarla gezintiye çıkılabiliyor Bu aktivite özellikle haftasonları Tiran halkının oldukça ilgisini çekiyor

Balkanların önemli kentlerindendir Tiran, Arnavutluk tarihiyle, Balkan coğrafyasıyla ilgili kısa süre de çok şey anlatabilen dağ ülkesinin başkentidir


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.