Saklı Kıyı |
09-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Saklı KıyıŞangri-la'ya giden yolun uçucu bir şey, huzur ve güzelliğin egemen olduğu saklı bir vadiye uzanan gizemli bir patika olduğu düşünülür Ama Hawaii adalarından Kaua'i'de o, Kuhio Otoyolu, kuzey kıyısında çamurlu bir park yerinde biten bol virajlı asfalt bir yoldan ibarettir Orada, Kē'ē Plajı'nın kumlarının hemen ötesinde, Nā Pali kayalıkları, modern dünyayı dışarıda tutan dev uçurumlar gibi, Büyük Okyanus üzerinde dimdik yükselir Elbette bu sadece güzel bir yanılsamadır Çünkü, efsanevi Şangri-la'nın aksine, Nā Pali, tüm turistik Kaua'i haritalarında boy gösterir -ve bunun sorumlularından biri de bu dergidir Hawaii üzerine 1960'ta yayımlanan makaledeki tek bir fotoğraf, 900 metrelik yarlarla kuşatılmış yemyeşil bir vadiyi, tam da böylesi bir yerin özlemini çeken bir kuşağın gözlerinin önüne serer Resimaltında şu cümleler yer alır: "Napali'nin yalçın kayalıkları, sadece denizden ulaşılan bir Şangri-la vadisini kuşatıyor Sırtların arasına gizlenmiş yemyeşil vadiler maceracılara el değmemiş bir dünya sunuyor" Bu fotoğraf ve dergi ve filmlerde yer alan daha pek çok görüntü, günümüzde de sürmekte olan uzun ve zorlu bir yolculuğun önünü açtı Bazı ziyaretçiler yaz aylarının sakin sularında kayalıklar, deniz mağaraları ve kumsallardan oluşan 25 kilometrelik mesafeyi kanolarıyla kürek çekerek aşıyor; bazıları bu yolculuğu "macera" sallarıyla, dıştan takma motorla donanmış şişme botlarla yapıyor Pek çoğu Jurassic Park manzarasını görebilmek için 1 saatlik helikopter turuna çıkıyor -Nā Pali gerek bu film gerekse King Kong, Güney Pasifik gibi daha pek çok Hollywood fanaaaisinde rol aldı Ruhu ve bacakları genç olanlar da, Kalalau'ya -adanın en büyük vadisi- gitmek üzere 18 kilometrelik zorlu bir keçiyolunu yürüyerek aşıyor ve genellikle de 5 günlük kamp iznini haftalar ya da aylar boyunca uzatıyor Ve bu sayılan ziyaretçilerin tümü, milyonlarca yıldır oynanan jeolojik bir dramın geç kalmış izleyicileri olarak burada yerlerini alıyor Nā Pali Kıyısı, deniz tabanından zirveye 8 kilometrenin üzerinde yükselmiş olan, çok eski dönemlerden kalma kalkan şekilli volkanın yaralı omzu Bütün Hawaii adaları gibi Kaua'i de -sıcak nokta olarak adlandırılan- yükselen magma üzerinde oluşmuş Tektonik güçler adayı sıcak noktadan uzaklaştırırken volkanik ateşi de düşmüş ve su, yani dünyanın asıl heykeltıraşı ipleri eline almış Yağmur -Nā Pali'nin bazı kesimlerine yılda yaklaşık 250 santimetre yağış düşer- derin vadiler oymuş ve sarp kayalıklardan aşağılara bembeyaz köpüklü çağlayanlar akıtmış Deniz düzeyi yükselip alçalırken kış aylarında patlayan dev dalgalar bazalt kayalıklarda kararsız yokuşlar yaratmış Sonuç: Derin vadiler, kaya duvarları, bin metrenin üzerinde bir yükseklikten Büyük Okyanus'u gözleyen ustura keskinliğinde sırtlar Ve gerek büyük gerekse küçük bütçeli Hollywood filmlerinde dünya cennetinin simgesi olan Nā Pali Yanardöner renklere boyanmış engebeli Nā Pali Kıyısı, Büyük Okyanus'un karşısında bir duvar gibi yükselirken, şekillendirdiği sığınak, turist altınlarıyla dolan bir kumbarayı andırıyor Bambu gibi yayılmacı türler, Nā Pali'nin vadilerinin rakip yerli bitkilerinden Vadinin batı kenarındaki Kalalau Plajı'na akşam karanlığı çöküyor Şimdilerde yürüyüşçülerin kaçış noktası olan Nā Pali'nin en geniş vadisi Kalalau, 600 yılı aşkın bir süre boyunca önemli bir yerli Hawaiili nüfusa ev sahipliği yaptı Kalalau'yu 1919'da terk etmiş olsalar da, vadide hâlâ görülen kulkas tarlaları, o günlere dair izler sunuyor Honopū Plajı'nın bakir kumları, sulara dimdik inen vadi duvarları ve ünlü taş kemeri sayısız filmde yer almış En bilinen örnek olan King Kong'un 1976 tarihli yeniden çekiminde, kemer, Kong'un krallığının giriş kapısı gibi gösterilmişti Hollywood fanaaaileri bir yana, vadi, gezmeye gelen herkesi büyülemeye devam ediyor Güneş, Nā Pali Kıyısı'ndaki en büyük vadi olan Kalalau'nun yarlarında ışık oyunları yapıyor Bu ünlü kaya duvarları yıpranma ve aşınmanın ürünü Vadiye iki ulaşım yolu var: Denizin sakin olduğu yaz aylarında tekneyle ya da kayalıkları sarmalayan, on sekiz kilometrelik baş döndürücü bir patikayla Banyan ağacının kökleri, bir heiau'nun -bir dönemler ilk Hawaiililerin sunularını bıraktıkları kutsal bir mekânın- çevresine yayılmış Nā Pali Kıyısı'ndaki pek çok doğal ve kültürel alan, dışarıdan gelen bitkiler ve sorumsuz ziyaretçilerin tehdidi altında Kaynağından deniz mağarasına bin 200 metre yükseklikten dökülen Waiahuakua akarsuyu -"tanrıların sunağının suları"- Nā Pali'nin, ilk Hawaiililer tarafından kutsal sayılan pek çok özelliğinden biri Bıçak ağzını andıran Makana Sırtı, Nā Pali Kıyısı'nın doğu ucundaki Kē‘ē Plajı'nın ve Hā‘ena beldesinin üzerinde yükseliyor Üçgen biçimli bu doruk, oahi geleneğine göre yanan meşalelerin kocaman birer havai fişek gibi denize fırlatıldığı yerdi Bir diğer kutsal mekân da, Polihale Plajı ile yakınlarındaki kayalıklar; burası, ölüler diyarına gitmeye hazırlanan ruhların atlama noktası Bazı kampçılar, tarihi taşları söküp ocak yaparken, bazıları da geride ya çöp ya da buradan geçtiklerine dair bir iz bırakıyor Bir Kalalau deniz mağarasındaki bu sahte ahu (sunak alanı) da o izlerden biri Büyük Okyanus'un üzerinde yükselen ustura keskinliğindeki sırtlar, dev heykeltıraşların ve tanrıların taşa dönüşen çocuklarının efsanelerini çağrıştırıyor Gerçekte, bazalttan oluşmuş bu sütunlar, Kaua‘i'yi yaratan kalkan şekilli volkanın, milyonlarca yıl boyunca neredeyse aralıksız süren erozyonun oluşturduğu aşınmış parçaları Honopū Vadisi yakınındaki bu deniz mağarası, Nā Pali Kıyısı boyunca güçlü rüzgâr dalgalarının oyduğu birçok oluşumdan biri Burası, ilk Hawaiililerin inanışında bir köpekbalığı tanrısının barınağı sayılıyordu Günümüzde ise her yıl burada yüzmeye gelen çok sayıda ziyaretçiyi çekiyor Ay, Kalalau Plajı'na vuran dalgaları gümüş rengine boyuyor Bir Hawaii söylencesine göre, ateş tanrıçası Pele, kendisine bir ev bulabilmek için bu kıyılara geliyor ancak deniz tanrıçası tarafından buradan kovuluyor Tanrıçaların çekişmesi bugün hâlâ sürerken, deniz ufak ufak kazanıyor Kalalau Plajı'nın kenarındaki dev kayalar, Nā Pali Kıyısı'nın bazalt yarlarını oymaya devam eden güçlü erozyon etkilerinin açık kanıtı Kanocuların ve yürüyüşçülerin gözde kamp alanları olan deniz mağaraları, ya çökmüş ya da heyelan altında kalmış Yazı: Joel K Bourne, Jr Fotoğraflar: Diane Cook ve Len Jenshel |
|