Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Gezelim, Görelim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
arkeolojidünyanın, artemis, harikası, tapınağı

Arkeoloji-Dünyanın Yedi Harikası: Artemis Tapınağı

Eski 09-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Arkeoloji-Dünyanın Yedi Harikası: Artemis Tapınağı



D Ü N Y A ’ N I N Y E D İ H A R İ K A S I
Artemis Tapınağı

************************************************** ********Konum: Antik Efes Kenti,(İsabey Camii ile Kuşadası yolu arasındaki alan,İngiliz Çukuru)/ Türkiye

Yapım Tarihi:
İlk İnşa Tarihi: MÖ 550 (Arkaik)
İkinci İnşa Tarihi: MÖ 356 (Helenistik)

Mimarlar:
İlk Mimar: Chersiphron ve oğlu :-):-):-):-)genes
İkinci Mimar: Dainocrates

Onarım: Efesli Mimarlar Paeonius ve Demetrius (MÖ 400 yılları)

Heykeltraş: Scopas

************************************************** ********
Gizemli dünyanın harikalarından Artemis tapınağı,bu günkü Efes (Selçuk) kentinin 1,5 km dışında, İsabey Camii ile Kuşadası şosesi ara-
sında kalan alan üzerinde inşa edilmiştiTapınağın ilk inşa tarihi MÖ 700
yıllarına kadar giderAncak bu tarihte inşa edilmiş olan tapınak basit bir sunak şeklindedirKente ibadet için gelenler kentle tapınak arasına yapıl- mış olan 10 m Genişliğindeki beyaz mermerle kaplı caddeyi kullanarak
tapınağa ulaşıyorlardı Ege’nin 12 İyon kentinden birisi olan Efes’in MÖ
700 yıllarında inşa edilmiş olan sunağı Kafkasya’dan gelerek tüm Anadolu’yu kasıp kavuran; Frig Devleti’ne son veren; bu arada İyon kent-
lerine kadar ulaşarak Efes’e de gelen Kimmerler tarafından yakıldı,yıkıldı
ve tahrip edildi
Söylenceye göre tarihin efsanevi kadınlar ordusu Amazonlar, tanrı-
ça Artemis adına inşa edilmiş olan bu tapınağı biliyor ve bu tapınakta Ar-
temis’e kurbanlar sunuyorlardıHatta Amazonların tapınağa olan bu ilgile-
ri tapınağın onlar tarafından inşa edilmiş olabileceğini düşündürmüştür
bazılarınaÜnlü tarihçi Pausanias tapınağın aslında o ülkede doğmuş
Kresus ile Kaystros ırmağının oğlu Ephesios tarafından kurulduğunu iddiasındadır
Efes halkı doğanın,bereketin ve denizcilerin koruyucusu genç kız-
lık ve iffetin; ormanlardaki hayvanların tanrıçası; Artemis’in yıkılan tapı-
nağının yerine, olağanüstü bir tapınak yapmakta gecikmedilerGiritli mi-
mar Chersiphron ve oğlu :-):-):-):-)genes MÖ 560 yılında tapınağın inşasına
başladılarİnşaat son hızla ilerliyorduLidyanın zenginliği ile ünlü kralı Krezüs’ün Ege’nin zengin kenti Efes’i kuşattığı tarihte (MÖ 550),
Artemis tapınağının inşaatı henüz bitmemiştiEfsanelere göre cağın en zengin adamı Kresüz’e zenginliği ve kuvveti yüzünden tanrıların öfkesini
Üzerine çekebileceği söylenmiş ,o da tanrıların öfkesini üzerine çekmemek için kuşattığı Efes kentinin bu görkemli yapısına büyük para-
lar ve alt kenarında oldukça güzel kabartmalar bulunan eşsiz sütunlar hediye etmiştirKrezüs ayrıca görkemli yapının bezemeleri için harcanan
paranın bir kısmını da karşılamıştır
Kaynaklara göre, Mimar Chersiphron’un yapısı ,zeminde 140x76 mt
Boyutlarında bir alanı kaplıyorduTapınağın taşıyıcı sisteminde kullanılan
127 adet mermer sütun 20 metre yüksekliğindeydi
Efes Artemis tapınağı, gerek boyutuyla, gerekse de iç ve çevre dona-
nımında kullanılan sanat eserleri itibariyle gerçekten dönemin en görkemli yapısıydı Ahşap , yapının büyük bölümünde kullanılmış çatı örtüsü,sedir ağacından imal edilmiştirDönemin en değerli halıları tapına-
ğın iç duvarlarını süslüyordu
Takvimler MÖ 356 yılı Temmuz ayının 21 gününü gösterirken Efes’in
bu görkemli yapısı yakılıyorduO gece bir de bebek geliyordu dünyaya
Kraliçe Olympias , İskenderi dünyaya getiriyorduİşte o gece,adını tarihe
geçirmek isteyen Herostratos adlı ruh hastası kundakçı , gizlice girdiği ta-
pınakta duvarda asılı duran halıları ateşe verdiTapınağın büyük bölü-
münde kullanılan ahşap aksam,kısa sürede tutuştu ve bir Efes gecesi-
nin yalnızca iki saati bu görkemli yapının yok olması için yettiEfes halkı
varlıklarının bir parçası olarak gördükleri yapının yanışını gözyaşları için-
de izledilerYangını söndürme çabaları yetersiz kaldı ve görkemli tapınak
iki saat içinde kül oldu
Tapınağa ait bir söylence yapının yanışıyla ilgili kuşkuları anlatmakta-
dır Nasıl olmuşta mermer parçalarla inşa edilen bu yapı,bir tek kişinin
marifetiyle ve o günün yangın araçlarıyla yakılabilmiştir ?
Efes Artemis tapınağı bir ibadet yeri olmanın yanında zengin
Efes’lilerin kıymetli eşyalarını ve paralarını sakladıkları bir banka olarak
da kullanılmaktaydı Ayrıca bu bankada tanrıça adına işletilen taş ocak-
larından ve arazilerden elde edilen paralar da saklanmaktaydı

Tapınağın rahiplerinin de bu servetler üzerinde kesin yetkileri bulunu- yordu Devamlı gözetim altında bulunan ve sıkı şekilde korunan yapının bir deli tarafından yakılmış olabileceği, o dönem insanlarınca pek inandırıcı bulunmamıştı Ancak olayın izahı kendi mantığı çerçevesinde
tapınağın rahipleri rahiplerince yapılacaktır Başrahip önce sorar: ” Yüce
tanrıçamız bunca gücüne rağmen nasıl oldu da koruyamadı tapınağı ?
Buna gücümü yetmedi ? Yoksa tapınağın yanmasına göz mü yumdu ?”
Sonrada sorusunu kendi cevapladı Halkın itiraz etmeyeceği inandırıcı bir cevaptır söyledikleri : “ Yüce tanrıça o gün tapınakta olmadığı gibi Ephesos’ta da değildi Kraliçe Olympias’ın doğumunda hazır bulunmak
üzere Makedonya’ya gitmişti Bu yüzden koruyamamıştı kutsal tapınağı”
Başrahibin kendi kendine sorduğu sorular ve verdiği cevaplar o görkemli tapınağın yanış nedenini izah etmekten uzaktır ve sanki bir suçu ve bir suçluyu korur gibidir Tapınağın bir ibadet yeri olmasının dışında, çok değerli eşyaların ve paraların saklandığı bir banka görevi
Görüyor olması, yangındaki kuşkuları daha da artırmıştırBugüne kadar
Bu yangının gerçek nedeni ve faili konusunda tatmin edici bilgilere de
herhalde ulaşılamamıştır Senaryo devam etmektedir Tanrıça Artemis,
Lokheia ( Doğumunda hazır bulunan ) sıfatıyla kraliçe Olympias’ın sarayına gitmiş ve Büyük İskender’in doğumunda hazır bulunmuştur Bilindiği gibi İskenderin babası Makedonya kralı II Filip, annesi ise kraliçe Olympias’tır O dönemde gerçek ve efsanevi ünlü kahramanlara gerçek babalarının yanında birde tanrısal baba yakıştırma geleneği vardı
ve bu gelenek uyarınca Büyük İskender’e de ismine uygun olarak tanrı Zeus yakıştırıldı Tanrı Zeus bir yılan biçimine girerek Olympias’la birlikte oldu ve bu birliktelikten İskender doğdu Baba Zeus, Kraliçe Olympias’ın doğumunda Artemis’in de bulunmasını istedi Artemiste Zeus’un emrini yerine getirmek için Efes’ten ayrıldı Onun Efes’ten ayrıldığını bilen ve
tapınağın korunmasız kaldığını düşünen akli dengesi bozuk Herostratos’ta bu fırsattan yararlanarak tapınağı tek başına yaktı Bu senaryo halkı hangi ölçüde tatmin etti bilinmez Tapınağın yakıldığı tarihte orada görevli rahiplerin herhangi bir şekilde cezalandırıldıklarına
ilişkin herhangi bir bilgimiz olmadığına göre olan, o tarihte paralarını ve kıymetli eşyalarını saklayanlara olmuştu
Mimar Chersiphron’un o görkemli yapısı yanmıştı Çılgın kundakçı
Herostratos en korkunç cezaya çarptırılmış, onun adını anan herkes için de ölüm emri verilmeye başlanmıştı ama olan olmuştu ve Artemis tapınağı artık yoktu
Efesliler, Artemis’siz yaşayamazlardı Üstelik tanrıçaları için bir tapınak
Yapamamak oldukça onur kırıcı bir durumdu Bu duruma fazla dayanamayan halk ve yöneticiler bir araya gelerek yeni bir tapınak yapmaya karar verdiler
Ancak Artemis adına inşa edilecek bu tapınağın bir benzeri olmamalıydı yeryüzünde Bunu sağlamak içinde tüm olanaklar kullanılacaktı
Efes’in bu yeni tapınağının inşasına MÖ 356 yılında başlandı Baş mimar Dainocrates ( Kheirokrates) yönetiminde çok sayıda mimar,
yüzlerle binlerle ifade edilen esir ve işçi vargüçlerini harcadılar (Bazı kaynaklarda tapınağın ikinci mimarının Praksitales adlı bir mimar olduğuna ilişkin bilgiler var) Efes halkı, tüm servetlerini bu tapınağa
harcanmak üzere verdiler Kadınlar mücevherlerini paraya çevirdiler Şüphesiz bu harcamalar kent bütçesini zorlamış, halkı da yoksullaştırmıştı Ancak ne gamdı, kendileri yoksullaşsalar da, sevgili
tanrıçaları için inşa ettikleri yapı yaklaşık 6000 m²’lik alan üzerinde tüm
görkemiyle yükseliyordu

İkinci kez inşa edilen Artemis tapınağı tamamlandığında ilkinden çok
daha görkemli bir görünüm sergiliyordu
Roma döneminin ünlü doğa tarihçisi Plinius ( MS 23-79) bu görkemli
yapının inşasıyla ilgili olarak şu bilgileri veriyor: “ Efes’teki (Artemis) tapınağı gerçekten hayranlık uyandıran görkemli bir yapıttır Bütün Asya’nın gayretiyle 220 yılda inşa edilmiş Yer sarsıntısından zarar görmemesi için bataklıklık bir yere yapılmıştır Bataklığın üzerine kömür ve yün döşenmiş ve tapınak bunun üzerine oturtulmuştur Yapının uzunluğu 425 ayak ( 1 ayak 32 cm), genişliği 220 ayaktır Bunların her birini 60 ayak ve 36’sı kabartmalıdır Kabartmalı sütun kaidelerin her birini ünlü heykeltıraş Scopas yapmıştır”
Plinius’un verdiği bu bilgiler, AE Henderson’a restorasyon projelerinin
çiziminde yardımcı olmuş ve bu bilgilerden yola çıkan Henderson, yapıyı
tüm görkemiyle gözler önün sermiştir
Sözü edilen restorasyon projelerinde, yapının teknik tanımı şu şekilde
Yapılıyor
“Artemis tapınağı 11917 mx6430 m boyutlarındaydı Tapınağın planı, ön cephesinde sekiz sütun, yan cephesinde 20 çift sıra kolon bulunacak
şekilde düzenlenmişti Üzerinde heykel kabartmaları bulunan ön cephe
kolonlarının kalınlığı 183 metre, yüksekliği ise 1638 metre idi Cella önünde, ante duvarlarının da arasında kalan giriş bölümünde bulunan
sütunların kaide tarafı heykel kabartmalı idi ve bu sütunlar bir piyedestal üzerinde oturuluyordu Tanrıça Artemis’in heykeli, tapınağın orta bölümündeki Naos adı verilen kutsal bölümde yer almaktaydı Cepheler
Asya-İyonik tarzda düzenlenmişti,alınlık ve yatay bölümlerinde de canlı varlıkları betimleyen üç boyutlu kabartmalar bulunmaktaydı ( Tapınağın inşasında kullanılan mermerlerin belevi köyü yakınlarında bir mermer ocağından temin edildiği sanılıyor)
Efsaneler dünyası bu efsanevi yapıyı bünyesine almakta gecikmemiş
ve o gizemli dünyada anlatılanlar günümüze kadar ulaşmıştır Bu söylencelerden birisine göre: Mimar tapınağın inşasını tamamlamış sıra baştabanı (Arşitrav) sütunlar üzerine yerleştirmeye gelmiştir Tüm bilgi, beceri ve deneyimini kullanmasına rağmen arşitravı bir türlü yerleştirememektedir Ertesi gün şansını bir daha deneyecek, başarısız olursa intihar edecektir Zira bu başarısızlık onun için onur kırıcı bir durumdur Ancak gece gördüğü rüya mimarın kabusunu mutluluğa dönüştürürRüyasında Tanrıça Artemis , arşitravı yerleştiremediği için üzülmemesini, kendisinin o işi yapacağını söyler Gerçekten , gerek mimar , gerekse de Efes halkı sabahın erken saatlerinde tapınağın başına gittiklerinde baştabanın sütunlar üzerine yerleşmiş olduğunu hayretle gördüler Bu olay tapınağın kutsallığını daha da arttırdı ve Efes’te tapınağın gökten indirildiğine ilişkin söylenceler dolaşmaya başladı
Aradan yıllar geçti ve tapınağın yakıldığı gün doğan İskender büyüdü, serpildi ve Anadolu üzerine sefere çıktı Tapınağın ikinci kez inşasının başladığı tarihten 14 yıl sonra da Efes’e geldi Efes halkı, İskender’e görkemli tapınaklarının kendisinin doğduğu gece yakıldığını anlattılar Bu görkemli tapınağın yakılmasına kendisinin neden olduğu için hiç olmazsa tapınağın gördüğü zararın bir kısmını karşılayarak neden olduğu bu suçtan dolayı kendini affettirebileceğini düşündü İskender Tapınak için gerekli paranın kendisi tarafından karşılanacağı buna karşın tapınağın “Diana Tapınağı “ olarak anılması istediğini söyledi Efes halkına
Ancak Efes halkı, bu şerefin bir Makedonya’lıya verilmesin istemiyordu Bir yolunu bulup İskender’i gücendirmeden bu işi çözmek istediler Çözüm yolunu bulmaları uzun sürmedi Gerekçeleri şu oldu: İskender, Zeus’un oğlu olması nedeniyle zaten bir tanrı olduğu ve bir tanrının başka bir tanrı için adak vermesinin ve bir tapınak inşa ettirmesi alışılagelmiş bir yöntem olmadığını ileri sürerek İskender’in teklifini onu incitmeden reddettiler İskender’in teklifi onu incitmeden reddettiler İskender ‘in isteği bir ölçüde karşılanmış olmalı ki bugün Artemis tapınağının, Diana tapınağı olarak anıldığına da zaman zaman rastlanmaktadır
Efes’in bu görkemli tapınağı ikinci kez inşa edildikten sonra yaklaşık 500 yıl daha yaşadı Efes’in antik dünyanın en parlak kenti olduğu dönemde, Artemis tapınağı da tüm görkemli işlevini sürdürdü Bu ihtişamın ardından MS 362-365 yıllarında Ege kıyılarını kasıp kavuran Gotlar tarafında tahrip edildi Gotlu Alarik, bu muhteşem yapıyı yıktırdı Efesliler artık o muhteşem yapıyı eski haliyle yeniden yaptırabilecek ekonomik, siyasi, sosyal koşullara hiçbir zaman sahip olamayacaklardı
Tanıtmaya çalıştığımız Efes Artemis tapınağı gerçekten olağanüstü
boyut ve güzellikte idi Anadolu’ya Roma egemenliğinin sürdüğü yıllarda Romalılar bu görkemli yapının bir çok parçasını sökerek Roma’ya taşıdılar ve yapılarının inşasında kullanıldılar Hristiyanlığın Anadolu topraklarında yaygınlaşmaya başladığı dönemde çeşitli merkezlerdeki pagan tapınaklarının uğradığı saldırılardan Artemis tapınağı da payını aldı Bu dönemde ilk tecavüz, Paul isimli bir kişi tarafından yapıldı ve tapınak MS 392 yılında tamamen tahrip edildi
Roma imparatorlarından sonra Bizans imparatorları da bu görkemli anıtın enkazlarından yararlanmayı sürdürdüler Gerek büyü Konstantin,gerekse de ondan sonraki Bizans imparatorları tapınağın kalıntılarından kullanılabilecek parçaları alarak Bizans’a taşıdılar İnşa ettikleri kilise ve saray yapılarında kullandılar İmparator Jüstinyen, Artemis tapınağından aldırdığı 12 büyük kolon gövdesini Ayasofya kilisesinin inşaatında kullandı Aynı imparator, Ayasofya’ya nazire olarak yaptırdığı Stjohn kilisesinde en son kalıntıları kullandı ve böylece dünyanın yedi harikasından birisi tamamen yok oldu
Böyle bir tapınağın varlığından haberdar olan birçok araştırmacı yaptıkları araştırmalarda sonuca ulaşamadılar Nihayet İngiliz mühendis JI:Wood Efes’te 1869 yılında başlattığı kazılar sonucunda kentin tarihi yapılarının büyük bölümünü ortaya çıkardı Artemis tapınağının bulunduğu alan üzerinde yaptığı kazılar sonucunda da bugünkü seviyeden çok aşağıda tapınak kalıntılarına ulaştı Buluntuları British Museuma taşıdı 1912 yılına kadar Avusturya’lı ve İngiliz, 1929 yılında da Türk ve Viyana’lı uzmanlar tarafından sürdürülen kazılar sonucu ortaya çıkarılan sanat eserleri İzmir müzesine taşındı Önce Wood, daha sonra DG Hogarth tarafından yapılan kazılarda hem ilk önce yapılan 3 küçük tapınağa hem de 550 yılında inşa edilen Arkaik tapınak ile onun yanışından sonra inşa edilen Helenistik döneme ait tapınağa ait izlere rastlandı British Museuma götürülen heykel ve mimari parçaların dışında kalan altın, fildişi,kıymetli taşlardan yapılmış adak eşyaları bugün İstanbul Arkeoloji müzesinde sergilenmektedir
Bugün Efes Artemis tapınağından ne mi kaldı ? Hiçbirşey Bir temel çukuru ve çukurun ortasında bir sütun

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.