Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Gezelim, Görelim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
antik, kentler

Antik Kentler

Eski 09-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Antik Kentler



Antİk Kentler
Belkıs / Zeugma Antik Kenti Kurtarma Çalışmaları

Zeugma'nın Yeri

Gaziantep İli, Nizip İlçesi'nin 10 km doğusundaki Belkıs Köyü'nde, Fırat Irmağı kıyısında, Zeugma Antik Kenti bulunmaktadır Tarih öncesi çağlardan beri kesintisiz iskan gösteren bu yerleşimin önemi, Fırat Irmağı'nın en kolay geçit verdiği iki noktadan birisinde olmasıdır Zaten "Zeugma" adı da "köprübaşı" veya "geçit yeri" gibi bir anlam taşımaktadır Günümüzde, üzerinde fıstık ağaçlı yetişmiş bulunan, 3-4 metre kalınlığında toprak tabakasıyla örtülüdür Yaklaşık 20 bin dönümlük bir arazi üzerine kurulmuş olan bu antik kentin 1/3'ü, su tutulması Ekim 2000'de tamamlanacak olan Birecik Barajı göl alanı altında kalacaktır

Tarihi

Kent, Hellenistik Dönem'in önemli bir ticaret merkezidir Bölgenin Roma İmparatorluğu egemenliğine girmesinden sonra, burada "IV Lejyon" olarak adlandırılan askeri garnizonun yerleşmesi ile kentin önemi artmıştır Zeugma'da ticaretin ilerlemesiyle sanatsal etkinlikler artmış ve kültürel bir gelişme sağlanmıştır Antakya'dan Çin'e uzanan ipek yolunun Zeugma'dan geçmesi, Samsat'dan ırmak yoluyla ticaret yapılması, IV Garnizon'nun burada konuşlandırılması sonucunda, tüccarların kente yerleştiği ve Fırat manzaralı teraslara villalarını yapmış oldukları anlaşılmaktadır Kentte, gelişmiş bir sınır ticareti ve buna bağlı olarak büyük bir gümrük olmalıdır İskeleüstü olarak adlandırılan tepede, bir arşiv odasında 65000 adet mühür baskısının ele geçmiş olması, bu kanıyı güçlendirmektedir Papirus, parşömen, para torbaları ve gümrük balyalarını mühürlemede kullanılan bu mühür baskıları, Zeugma'da, hem güçlü bir haberleşme ağının, hem de gelişmiş bir ticaretin varlığını göstermektedir

Büyük İskender'in generallerinden Seleukeia Nikator I İÖ 300'de Belkıs/Zeugma'nın ilk yerleşimi olan "Seleukeia Euphrates" kentini kurar Antik çağın önemli gezgin/tarihçilerinden biri olan Amasyalı Strabon, burasının Kommagene'nin dört önemli kentinden biri olduğunu ve burada ticaretin yapıldığını bildirmektedir Kent, İÖ 64'de Roma İmparatorluğu'nun topraklarına katılır ve adı "geçit", "köprü" anlamına gelen ZEUGMA biçiminde değiştirilir İS 256'da Sasani kralı Şapur, Belkıs/Zeugma'yı ele geçirir, kentte önemli tahribat olur Bu tarihten itibaren Zeugma bir daha kendini toparlayamaz, Roma dönemindeki görkemine ulaşamaz Bölge ile birlikte kentte, İS 4 yüzyılda, Geç Roma, İS 5-6 yüzyıllarda ise Erken Bizans egemenliği görülür 7 yüzyıldaki Arap akınları sonucunda Belkıs/Zeugma terk edilir 10-12 yüzyıllar arasında küçük bir Abbasi yerleşimi görülür 17 yüzyılda Belkıs Köyü kurulur

Arkeolojik Kazılar

Kazılara 1987 yılında Gaziantep Müze Müdürlüğü tarafından Belkıs Tepesi'nin güneyinde başlanmıştır Ana kayaya oyulmuş oda mezar ve önünde yapılan bu kazıda, kaçakçılardan arta kalan çok sayıda heykel bulunarak Gaziantep Müzesi'ne taşınmıştır Mezar sahiplerine ait kireç taşından yapılmış olan bu heykeller, şimdi Gaziantep Müzesi'nin Belkıs Salonu'nda sergilenmektedir

1992-1997 yılları arasındaki kazılarda, Dionysos ve Ariadne'nin düğünü sahneli taban mozaiği ortaya çıkarılmıştır Kazılarda bir villa tamamen, diğer bir villa ise kısmen açığa çıkarılmıştır Villanın merkezinde, iç avlu içinde, tabanı geometrik desenli mozaik döşenmiş, sütunlu bir havuz vardır Zemin kat odaları bu avluya açılmaktadır Bu havuzun güneyindeki dikdörtgen planlı salonun tabanı Dionysos ve Ariadne'nin düğününün resmedildiği bir mozaik ile döşeliydi Bu mozaiğin 2/3'lük parçası, 1998 yılında yerinden sökülerek çalınmıştır

1993-1994 yıllarında Birecik Barajı'nın yapımı nedeniyle, yukarı terastaki Roma Villası'nı genişletme çalışmaları dışında, Şelte Deresi'nde, daha önceki yıllarda açılmış bir kaya mezarı önündeki terasta dizili olan kartal ve yün sepeti kabartmalı mezar stelleri, Çimlitepe Mevkii'nde, tonozlu bir mezarın önünde yer alan başı kesilmiş heykel ve Ayvaz Tepesi'nin kuzeybatısında, mevsim tanrıçalı resimli taban mozaiği, kaldırarak Gaziantep Müzesi'ne taşınmıştır Gaziantep Müzesi'nin yaptığı kurtarma kazılarına 1993 yılında Batı Avustralya Üniversitesi'nden Prof Dr David Kennedy de katılmıştır Bu kazıda Kelekağzı Mevkii'nin doğusundaki tepede, ulaşılan ilk Roma Villası'nın taban mozaik döşemesinin, kaçakçılar tarafından sökülmüş olduğu görülmüştür Arta kalan harflerden, buradan sökülen resimlerin ölümsüz iki aşık Metiox ve Partenope'ye ait olduğu, yapılan araştırmada ise bunların ABD/Huston'daki özel Menil Koleksiyonu'nda bulunduğu saptanmıştır Bu Metiox-Partenope mozaiği, Kültür Bakanlığı'nın girişimleri sonucunda Haziran-2000'de Gaziantep Müzesi'ne iade edilmiştir

1996 yılında Birecik Barajı gövde duvarının temel kazısı sırasında bazı mozaik parçalarına rastlanması üzerine, çalışma durdurulmuş ve bu alanda arkeolojik kazı yapılmıştır Bu kazıyla Belkıs kent sınırının doğuda Belkıs Köyü'yle sınırlı olmadığı, köyün yaklaşık 1 km doğusuna doğru uzandığı saptanmıştır Burada yapılan Roma Hamamı kazısında bir külhan, üç Calidarium, üç Tepidarium odası ile iki havuz, iki Frigidarium ve iki Apoditerium odası, bir soğuk su havuzu ile bir Latrina'dan oluşan hamam yapısının temelleri bulunmuştur Hipokaust sistemi, taban mozaikleri, su künkleri, su dağıtım deposunun kaidesi ortaya çıkarılmış ve planı alınmıştır Duvarların hemen tamamı yok olmuş, temel üstünde, ancak 30-40 cm'lik bir kısmı kalmıştır Hamamdan elde edilen 36 parça geometrik mozaik kaldırılarak Gaziantep Müzesi'ne taşınmıştır

1996-1998 yıllarında ise Fransa/Nantes Üniversitesi'nden Dr Catherine Abadi Reynal sorumluluğundaki bir ekibin katılımıyla, Gaziantep Müzesi tarafından kurtarma kazıları yapılmıştır Bu kazıyla birlikte Zeugma, bütünüyle ele alınmıştır Kelekağzı Mevkii'nde yerleşim katları ve kanalizasyon sistemi ortaya çıkarılmıştır Halme Deresi'nde Roma, Bizans evleri ve blok kesme taşlarla örülmüş kanalizasyon, Bahçedere Mevkii'nde zeytinyağı atölyesi açığa çıkarılmış olup, Belkıs kentini güneydoğu, güney, batı ve kuzeydoğudan yarım ay biçiminde saran nekropolisdeki mezarların tespiti yapılmıştır

1998-1999 yıllarında Kelekağzı Mevkii'nde yapılan kurtarma kazısında anıtsal bir yapının, yaklaşık 20x15 m boyutlarındaki bir salonunun resimli taban mozaik döşemesinin, önceki yıllarda parça parça sökülmüş olduğu saptanmıştır Buradan Akratos, Mevsim tanrıçası, Satir ve çingene adı verilen bir kadın başı eski eser kaçakçılarından kurtarılmıştır

Kelekağzıüstü Mevkii'ndeki I yerleşim terasında yapılan kurtarma kazısında, bir binanın üç odası ve iki havuzu açığa çıkarılmıştır İç avlu merkezindeki sütunlu havuzun taban mozaiğinde, ortada Okeanos ve Thetis'in büstleri, aralarında ise ırmak canavarı yer almaktadır Üç köşesinde yunus balığı üstüne binmiş, birbirine sırtı dönük yerleştirilen Eros betimleri vardır Sol üst köşede ise Pan, balık tutmaktadır Kalker ana kaya olması sebebiyle Fırat Irmağı, 1 terasın yaklaşık yarısını eritmiştir

Belkıs/Zeugma'nın ne kadar önemli ve hareketli bir şehir olduğunu ele geçen bu mozaiklerden başka, İskeleüstü Tepesi'nde bulunan Roma arşivi kanıtlamaktadır Arşiv olduğu anlaşılan mekanda toplam 65000 (altmışbeşbin) adet mühür baskısı ele geçmiştir Bu sayı, diğer antik kentlerin tamamında bulunan mühür baskılarından (Bulla) daha çoktur Üzerinde resimler olan mühür baskıları, papirüs, parşömen gibi dokümanların, değerli eşyaların konulduğu torbaların, yiyecek içecek kaplarının, gümrük balyalarının mühürlenmesinde kullanılmaktaydı Bu mühürler posta gönderilerinin "alındı" veya malzemelerin "açıldı" kanıtı olarak arşiv odasında korunmaktaydı

Ekim 1999 - 20 Haziran 2000 tarihleri arasında gerçekleştirilen çalışmaların ilk bölümünde, Mezarlıküstü Mevkii'nde, iki Roma villası tümüyle gün ışığına çıkarılmıştır İS 256'daki Sasanu saldırısı nedeniyle yangın katının altında kalan bu villalar, önce birinci katın eriyen kerpiç duvarları, daha sonra da yukarı teraslardan akıp gelen 3 m kalınlığındaki erozyon toprağı ile örtülerek günümüze kadar korunmuştur Bu sebeple oda içlerinde çok sayıda sikke, bronz şamdan, bronz ve pişmiş topraktan yapılmış kandil ve çömlek bulunmuştur Ayrıca mozaikler ve freskler sapasağlam ele geçmiştir Tonozlu kilerin ön kısmındaki iri erzak küplerinin arasında, bronz Mars heykeli sırt üstü yatık biçimde bulunmuştur

Anılan villalarda yemek ve dinlenme odaları, sütunlu havuzlar, hazneli çeşmeler, kiler, mutfak ve ana kayaya oyulmuş sarnıçlar gün ışığına çıkarılmıştır Villalarda dört adet sütunlu havuz ve hazneli çeşme ele geçmiştir Çeşmelerin haznesinin biri mermerle kaplanmış, bir diğerine ise mermer görünümlü freskler yapılmıştır Ayrıca çeşmelerin ikisinde, birbirinin benzeri, ağzında su akıtacağı boru tutan bronz aslan başı bulunmuştur Çeşme haznesine dolan su, sığ havuza tahliye edilerek taban mozaiğine canlı bir görüntü vermiş olmalıdır Korint mimarlık düzeni ağırlıklı sütun başlığına yumurta dizisi ve Ion kymationu yerleştirilmiş, Dor sütun başlıklarına ise kuşak ve yumurta dizisi yapılmıştır Villaların temiz suyu, pişmiş topraktan yapılmış künklerle ve içi sıvalı, kapak taşlı kanallarla sağlanmıştır Atık su ise kaba yontulu taşlarla örülmüş, 30x60 cm boyutlarında kanallara tahliye edilmiştir Villaların zemin kat duvarları kesme taş bloklarıyla, 1 kat duvarları ise kerpiç ile örülmüştür Sadece kiler, mutfak, depo gibi yerlerde köşe ve duvar ortalarında kesme taş, aralarda ise kaba yontulu taş ve çamur kullanılmıştır

Bu villalarda altı sığ havuz, üç yemek odası, dört dinlenme odası, iki kiler ve üç soyunma odasında olmak üzere toplam on yedi taban mozaiği ele geçmiştir Bunlardan dört adeti geometrik, diğerleri mitolojik konuludur Sırasıyla Akhileus, Musalar, Eros, Priske, Fırat ırmak tanrıları, tanrıça Demeter, Dionysos-Telete-Skyrtos, Perseus-Andromeda, Satiros kılığındaki Zeus-Antiope, Galatia, Tanrı Poseidon-Okeanos-Tethis, Dionysos-Ariadne, Venüs'ün doğuşu ve Satiros-Anitope mozaiği, içinde bulundukları mekanın mimarisi, freskleri ve buluntularıyla birlikte kaydedilip, resimli çekilip, çizimi yapılarak belgelendikten sonra Gaziantep Müzesi'ne kaldırılmıştırİyi durumdaki mozaiklerden birinde, Fırat Irmağı'nın tanrısı Euphrates, bir kline üzerine uzanmış, dirseğinin altındaki testiden Fırat akmakta ve sulanan topraktan yeşillikler fışkırmaktadır Fırat'ın çevresine sunduğu bolluk ve bereket, diğer bir mozaiğe daha konu olmuş, üç bin ırmak tanrısının kralı Akheloos, yemişler ve meyveler saçan bereket boynuzuyla birlikte betimlenmiştir Fırat çevresinde yetişen üzüm, armut, incir, nar, yenidünya, ayçiçeği vs meyvelerin resimleri, bu bordürde bereket boynuzu ve dallarla çevrilerek resmedilmiştir

Villaların oda duvarları zengin motifli fresklerle süslenmiştir Bu fresklerde tanrıça, tanrı, erkek, kadın, tavuskuşu, ördek, yılan ve kelaynak kuşları betimlerinin yanı sıra, bitkisel, üçgen, baklava dilimi vs gibi geometrik desenli resimler de bulunmaktadır İç avluya bakan duvarlarda ve çeşmelerde ise mermer görünümünde fresk yapılmıştır

2000 Projesi

Belkıs/Zeugma'da 1 Derece Arkeolojik Sit Alanı'nın "A" bölümünü oluşturan iki yerleşim terası (340-372 kotları), 20 Haziran 2000 tarihi itibariyle Birecik Barajı gölü altında kalmıştır 04 Ekim 2000 tarihinde su altında kalacak olan "B" bölümünde ise (372-385 kotları), 15 Haziran 2000 tarihinden itibaren Kültür Bakanlığı yönetiminde, Başbakanlık Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi'nin (GAP-BKİ) koordinatörlüğünde, Packard Humanities Institute (PHI) ve Birecik Barajı ve Hidroelektrik Santralı Tesis ve İşletme AŞ'nin katılımıyla kurtarma çalışmaları yürütülmektedir Zeugma Antik Kenti'nde ve GAP bölgesinde ivedi arkeolojik kurtarma çalışmalarını gerçekleştirmek üzere Gap İdaresi ile PHI arasında 07 Haziran 2000 tarihinde bir mutabakat zaptı imzalanmıştır Bu mutabakata göre PHI çalışmaların finansmanı için 5 milyon dolara kadar yardımda bulunmayı taahhüt etmiştir

Zeugma Antik Kenti'nin su altın da kalacak ve 1/3'nden daha az bir bölümü olan A ve B alanlarındaki arkeolojik kurtarma ve belgeleme çalışmaları Kültür Bakanlığı, Anıtlar ve Müzeler genel Müdürlüğü'ne bağlı Gaziantep Müzesi Müdürlüğü başkanlığında Türk, Fransız, Amerikan, Avustralya, Avusturya, İngiliz (Oxford Arkeolojik Ünitesi ) arkeologlarının katılımıyla oluşan geniş bir ekip tarafından sürdürülmektedir

A ve B alanının toplamından daha büyük olan ve su altında kalmayacak olan "C" bölümünde yapılacak çalışmalarla ilgili olarak, Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü, GAP İdaresi ve PHI arasında ilke bazında anlaşmaya varılmış olup, ayrıntılı program üzerinde çalışılmaktadır Bu alanda uzun vadede kazılar, taşınır ve taşınmaz eserlerin restorasyonu ve konservasyonu, açık bir arkeolojik park oluşturulması ile bir müze yapımı planlanmakta, ayrıca bunların gerçekleştirilebilmesi için kamulaştırma çalışmalarına da yer verilmesi öngörülmektedir

Görüleceği gibi Zeugma Antik Kenti'nde uzun zamandan beri değişik alanlarda, özveriyle çeşitli çalışmalar gerçekleştirilmiştir Buna rağmen kamuoyunda Zeugma'daki çalışmalara ilk kez 2000 yılında başlanılmış gibi yanlış bir izlenim oluşmuştur Bakanlığımızca bu konuda kamuoyunun doğru bilgilendirilmesine çalışılmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.