Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Gezelim, Görelim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
grafiği, gül, hali, isparta, turizm, yükselen

Yükselen Turizm Grafiği.. Gül Ve Hali.. İsparta

Eski 09-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yükselen Turizm Grafiği.. Gül Ve Hali.. İsparta





YÜKSELEN TURİZM GRAFİĞİ GÜL ve HALI ISPARTA

Ege, Akdeniz ve İç Anadolu Bölgelerinin kesiştiği Göller Bölgesi denilen noktada yer alan Isparta ili, Eğirdir, Kovada ve Gölcük gölleri, Kovada ve Kızıldağı Milli Parkları ile zengin bir fauna ve floraya sahiptir

İnanç Turizminin merkezi Yalvaç ilçesi Anadolunun kültür zenginliğini tüm ihtişamı ile yansıtmaktadır

Kayak Merkezinin yeraldığı Davraz Dağı, doğa yürüyüşü ve nehir sporlarına elverişli kanyonlar, mağaralar ve dağları ile pek çok doğa sporlarının yapıldığı merkezdir

Isparta'nın turizm kapısı Eğirdir, alternatif turizm cennetidir Dağcılık, trekking, rüzgarsörfü, yamaç paraşütü, kampçılık turizm çeşitlerinden birkaçıdır

Akdeniz Bölgesi Göller Yöresi'nde yer alan Isparta'nın doğusunda Konya, batısında Burdur, güneyinde Antalya ve kuzeyinde Afyon illeri ile çevrilmiştir

İlin en yüksek dağı, 2892 m ile güneydoğusunda bulunan Dedegöl Dağı' dır Diğer önemli dağları ise; Akdağ, Topraktepe, Barla Dağı, Sultan Dağları, Güllüce Dağı ve Davraz Dağı' dır

Akarsular genellikle göllere dökülmekte olup, sadece Aksu ve Köprü Suyu Antalya hudutları içerisinde Akdeniz'e dökülmektedir İlin en büyük gölü, yaklaşık 468 km² ile, Türkiye'nin 4'ncü büyük gölü olan Eğirdir Gölü' dür Bu gölün kuzey kesimine Hoyran Gölü denilmektedir Beyşehir ile Burdur göllerinin bir bölümü de Isparta hudutları içerisindedir Kovada-I ve Kovada-II Hidroelektrik Santrallerini çalıştıran Kovada Gölü ile Karatepe üzerinde yer alan ve bir krater gölü olan Gölcük de diğer önemli göllerdendir

Isparta'nın yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlıdır Çevredeki göllerin iklim üzerinde önemli etkisi vardır Yağışların büyük bir bölümü kış ve ilkbahar aylarında düşmektedir

Isparta yakın çevresi ile birlikte PİSİDİA yöresinin önemli yerleşim merkezlerinden birisidir Yöredeki yerleşmenin tarihi paleolitik (Eskitaş) dönemine kadar dayanmaktadır Pisidia bölgesi MÖ 2000’lerde Luvi ve Arzava topluluklarının yerleşim alanı idi Hititler de zamanında bölgeyi ele geçirmek istemişler, ancak yüzyıllar boyu uğraşmalarına karşılık Arzava ülkesi üzerinde kesin bir egemenlik kuramamışlardır

MÖ 1200’lerde Balkanlardan gelen “Ege Göç Kavimleri” Arzava ülkesi konfederasyonunun siyasi varlığına son vermişler, Anadolu’nun siyasi yapısını bütünüyle değiştirmişlerdir Bu tarihten itibaren MÖ 8 yüzyıla kadar Firigler, MÖ 690’da Lidyalılar, MÖ 546’da Persler yöreye hükmetmişlerdir MÖ 334’de Büyük İskender’le Hellenistik döneme giren Isparta’da bu döneme ait bir yerleşim merkezi olarak Minassos (Minasın) dikkat çekmektedir MÖ 323’de Büyük İskender’in ölümü üzerine Isparta sırası ile Bergama Krallığı’nın, Seleukos’ların, MÖ 190- MS 395 Roma İmparatorluğunun, MS 395-1204 Bizans İmparatorluğunun egemenliği altına girmiştir

Roma Dönemine ait yerleşim merkezleri Bayat (Selevcia, Sidera)-Atabey, Apollonia-Uluborlu, Antiocheia-Yalvaç, Adada-Sarak-Sütçüler, Neopolis-Şarkikaraağaç, Debenae-Gelendost'dur

Isparta Bizans döneminde 7 ve 9 yüzyılda yapılan idari taksimata göre bir eyalet olmuş ve dini merkez niteliği almıştır 8 yüzyılda kısa bir süre Abbasi yönetimine giren kentin adı Arap kaynaklarında Sabart olarak geçmektedir Kent 1204 yılında Selçuklular tarafından feth edilmiş ve Isparta’da Türk-İslam dönemi başlamıştır 1300 yılında Hamitoğulları egemenliğine giren kent, 1390 yılında Osmanlı topraklarına katılmıştır Isparta 1923 yılında Cumhuriyetin ilanı ile birlikte vilayet olmuştur

GEZİLECEK YERLER :

Antiocheia - Yalvaç:

Antiocheia; Isparta iline bağlı Yalvaç ilçesinin yaklaşık 1 Km kuzeyinde ve Sultan dağlarının güney yamaçları boyunca uzanan verimli bir arazide kurulmuş, Pisidia bölgesinin başkentidir

Limenia Adası - Artemis Tapınağı:

Yalvaç İlçesine 25 km uzaklıkta Gaziri mevkiinde Hoyran Gölü içerisinde Limenia adası bulunmaktadır Göl kenarına kadar bir asfalt yolla ulaşılmaktadır Adanın etrafı surlarla çevrilidir ve içerisinde artemis adına inşa edilmiş bir tapınak ile diğer yapı kalıntıları bulunmaktadır Adanın ilk çağlardan beri iskân gördüğü ve tapınma için önemli bir merkez olduğu anlaşılmaktadır

Seleukeia Sidera (Bayat) Antik Kenti - - Atabey / Bayat:

Atabey 'in 7 km güneyinde Bayat Köyündedir Kentin kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir Ancak isminden Seleukoslardan biri tarafından kurulduğu anlaşılmaktadır Antik şehirde yapılan kazılarda Hatıllı Güney Teras, Akropolis doğu kapısı, Doğu Yamacı Kapısı, Merdiven- Tünel- Kuyu sistemi, Podyumlu Yapı, Tiyatro ve Nekropol (Mezarlık alanı) ortaya çıkarılmıştır

Timbria Antik Kolonisi:

Antik yazarlardan Strabon (MÖ570) da Pisidia şehri olarak geçer Yılanlı ovası, Akçaşar Köyü yakınlarındaki bir tepe üzerinde kurulmuştur Eurymedon (Köprüçay) nehri yakınındadır Antik kentte bugün bazı bina temelleri görülebilir Şehir Helenistik dönemden M S 238 yılına kadar sikke basmıştır

Prostanna Antik Kenti - Eğirdir / Sevirebey:

Pisidia şehirlerinden bir tanesidir Eğirdir sivrisinin arkatarafından Camii Yayla üzerindedir Şehrin kesin yeri L Robert tarafından Bedre Köyünün yukarısındaki Yazılıkaya' da bulunan bir sınır yazıtı ile tespit edilmiştir Bu yazılı Prostanna ile Parlais il sınır yazıtı idi Antik kentte sınır duvarları ve bazı bina temelleri vardır Şehrin Akropolis 200 metre yükseklikte kurulmuştur Sur duvarları içerisinde dikdörtgen şeklinde bir bina vardır Bu bina bir tapınaktır Diğer üç bina ise halka ait binalardır Bizans dönemine ait hiçbir kalıntı yoktur MÖ 1 yy'dan itibaren sikke basmaya başlamıştır

Parlais Antik Kenti:

Roma kolonisi olarak kurulmuştur Diğer koloni şehirlerinin en küçüğüdür Bu günkü Barla dadır Görünürde herhangi bir kalıntısı yoktur MÖ 1yy'dan itibaren sikke basmaya başlamıştır MÖ 25 yılında Galatya eyaletine dahil edilen şehrin adı "Colonia Julia Augusta Parlais" tir

Fari (Binda ) Harabeleri - Keçiborlu / Fori:

Kılıç Kasabasının kuzeyinde bulunan şehir bugün toprak altındadır Bu araştırmacılar Baris' in burada bulunduğunu ileri sürmektedirler Toprak üzerinde herhangi bir kalıntı yoktur Şehrin mimarisine ait olduğu sanılan bazı taş bloklar kasabanın çeşitli yerlerinde bulunmaktadır

Tymandos (Yassıören ) Antik Kenti:

Yassıören Kasabasında bulunan bir antik kenttir Kalıntıları günümüze kadar ulaşmayan antik kente ait bazı mimari bloklara Senirkent ilçe merkezinde ve Yassıören Kasabasında rastlanmaktadır

Adada Antik Kenti - Sütçüler / Sağrak:

Sütçüler İlçesine 12 km Sığırlık Köyüne 2 km'dir Helenistik dönemin en parlak yıllarını yaşamıştır Büyük İskender'in Güney Anadolu'yu almasından sonra sırasıyla Seleukoslar, Bergama Krallığı, Roma İmparatorluğu ve oradan da Bizans İmparatorluğunun egemenliğine girmiştir ProfDr William RRamsay kentin para darpedilen bir merkez ve dini yönden bir piskoposluk olduğunu belirtmiştir Adada' nın bastırdığı paraların bir yüzünde boğa başı (Bukranion) diğer yüzünde geometrik merkezli üç başak (trikles) kabartması bulunmaktadır Bu kabartma güç simgesidir Aynı kabartmanın işlendiği bir taş Batık kentte bulunmaktadır Kentin bağımsızlığı Romalılar kaldırıldıktan sonra Adada' nın bastırdığı paraların bir yüzüne o dönemin imparatorluğunun başı, diğer yüzüne ise Zeus, Athena ya da aslan postu sarınmış Herakles başı kabartmaları görülür Bugün antik kentte görülen kalıntılar şunlardır Kent alanının geometrik ekseninde yer almış, büyük taşlarla döşeli ilk çağ Ana Caddesi, küçük tapınak kalıntıları ki bu tapınaklar rektangonal (dikdörtgen prizma biçimi) çok düzgün kesilmiş, kimine süs çıkıntısı bırakılmış taşlarla yapılmış Agora ve onu çevreleyen yapılar kompleksi Bouleuterion (kent yöneticileri toplanma yeri), kentin su düzenine ait parçalar, Nekropolis, mausoleiom (ev görünüşünde anıtsal mezar) bulunmaktadır

Tol Harabeleri:

Yenişarbademli ilçesi ovasında , Konya il sınırları içerisinde Gölkaya köyünde yer alır Beyşehir Gölü kenarındadır

Apollonia Mordion Antik Kenti - - Uluborlu / Merkez :

MÖ3yy'da kurulmuştur Stabon'da Frigya şehri, Plolemaios'ta Pisidia şehri olarak geçer Apollonia Seleukoslar tarafından kurulan bir Seleukos kolonisidir Şehir MS 260-268 devrine kadar sikke basmıştır Şehir geç roma ve Bizans döneminde önemini korumuştur Res Gestea'nin Gerekçe Fragmanı bu şehirde bulunmuştur 381'deki kilise kayıtlarına göre adı Sozopolis olarak geçer Şehir kalıntıları eski kasaba mevkiinde Akropol ve orada bazı bina temelleri ve mimarî bloklar karşımıza çıkar

Asar Harabeleri - Sütçüler / Kesme

Caralis - Yenişarbademli

Conana - Gönen

Kapıkaya - Isparta / Güneyce

Tynada - Aksu / Terziler

Sülüklü Göl Harabe - Sütçüler Çandır

Ertokuş Kervansarayı:

Yeşilköy sınırları içerisinde, Eğirdir Gölü kenarındadır Kudret Hanı veya Gelendost Hanı olarak da bilinir Avlu ve kapalı mekandan oluşmuştur 21x54 m ölçülerindedir Dış duvarları kale duvarı gibidir Kapalı mekan üzeri tonozla örtülüdür Avlunun yan kemerlerinde odalar vardır Kapalı mekana giriş kapısının üzerinde kitabe vardır Kitabeye göre kervansaray 1223 yılında Mübarüziddin Ertokuş tarafından yaptırılmıştır

Eğirdir Kervansarayı:

Eğirdir ilçesi yeni mahallede bulunan kervansaray Konya- Antalya yolu üzerindedir Avlu ve kapalı mekan olmak üzere iki kesimden meydana gelmiştir Kervansaray 1237 yılında yapılmıştır, bugün avluda birkaç yolcu odasının temel izleri kalmıştır

Zindan Mağarası :

Yeri: Isparta, Aksu İlçesi

Aksu İlçesinin 2 km kuzeydoğusunda Aksu Çayı Vadisindedir Çay kıyısını takip eden ve daha yukarıdaki yaylalara giden yol Zindan Mağarasının önünden geçer Otobüs dahil her türlü araçla bu yoldan Zindan Mağarasına ulaşılabilir

Özellikleri:

Zindan Mağarası'nın bulunduğu Göller Bölgesi Yöresi yurdumuzun en yoğun karstlaşmış alanlarından birisidir Toplam Uzunluğu 760 m olan mağara yatay ve yarı aktif bir mağaradır Romalılardan bu yana bilinen ve kullanılan bir mağaradır

İnönü Mağarası :

Yeri: Isparta, Eğirdir İlçesi

Sarıidris Köyünün 15 km güneyinde yükselen İnönü Tepe'nin kuzey yamacındadır Köyden mağaraya traktörle ulaşılabilir

Özellikleri:
227 m toplam uzunlukta yatay ve kuru bir mağaradır Yağışlı mevsimlerde Mağara'nın bazı kollarında küçük göletler oluşmaktadır Genellikle kurudur Mağara içinde ısı 16ºC dir Hava nemi ise yüzde 82 dir

İnönü Mağarası, İnönü Tepenin üzerinde takke gibi oturan Jura-Kretase yaşlı kireç taşları içinde değişik yönlü kırıklar boyunca gelişmiştir Bu kireçtaşlarının altında Triyas yaşlı dolomit ve yer yer marn tabakaları yer alır Mağara bu karstlaşmayan katmanlar nedeni ile derine doğru gelişememiştir

İnönü Mağarası girişten itibaren dar galeriler halinde ve yatay bir şekilde gelişmiştir Sadece giriş kısmında geniş bir salon vardır Burada kalın bir toprak tabakası ve içinde bol miktarda iskelet parçaları vardır Bundan da anlaşılıyor ki, mağaranın giriş kısmı ya iskan edilmiş ya da mezar olarak kullanılmıştır Galerilerin büyük kısmı boş olmasına karşın, bazı kollarda bol miktarda damlataş oluşumları vardır

Yerli halk tarafından eskiden beri bilinen mağaranın girişe yakın kısımlarda toprağa gömülü olarak çok sayıda iskelet parçaları bulunmuştur Bu konuda henüz bir araştırma yapılmamıştır

Kuz Mağarası :

Yeri: Isparta, Sütcüler İlçesi

Kuz Mağarası, Kesme Kasabası'nın güneybatısında bulunan Asar Tepenin yakınında, Köprüçay kanyonunun dik yamacında yer alır Kasabadan traktör veya arazi taşıtıyla 15-20 dakikada kanyonun kenarına kadar varmak mümkündür Bu yol düzeltildiğinde herhangi bir araçla bu süre çok kısalır Buna karşılık 700-750 m derinliğinde olan kanyonun orta seviyelerinde bulunan mağaraya, yürüyerek yarım saatte inilebilmektedir Bu iniş çok zor ve tehlikelidir

Özellikleri:

Toplam uzunluğu 224 m, girişe göre en derin noktası 175 metredir Sıcak ve yarı kuru bir havaya sahiptir Mağaranın dar geçitlerinde ve yan kol bağlantısında belirgin bir rüzgar hareketi vardır

Genişliği 2-16 m, tavan yüksekliği 1-20 metreler arasında değişen mağaranın orta ve son bölümleri, görünümleri son derece güzel her türden damlataşlar (sarkıt, dikit, sütun, duvar ve örtü damlataşları, damlataş havuzları,vb) ile kaplıdır Ana galerinin son bölümlerinde ise kalın bir kum ve çakıl deposu bulunur Bu kesimler, mağaranın en derin noktalarıdır Buna karşılık bu depoların yanından ayrılan yan kolun son noktası, girişten +10 m yukarıdadır

Akarsu yatağından 250-300 m yukarıda bulunan Kuz, Hidrolojik olarak askıda (vadoz kuşak) kalmış, fosil bir mağaradır Bu nedenle yağışlı dönemlerde tavandan damlayan veya yan duvarlardan sızan sular dışında bütünüyle kurudur Bu sular, ana galerinin son bölümünde küçük gölcükler oluşturmaktadır

Ayı ini Mağarası :

Yeri: Isparta, Yalvaç İlçesi

Yalvaç'ın yaklaşık 15 km kuzeydoğusunda bulunan Ayıini Mağarası, Sultan Dağları'nın güney eteklerinde, Nazilli Deresi'nin yukarı bölümünde yer alır Vadi tabanından 20-30 metre yukarıda bulunan mağaraya hem Yalvaç, hem de Özgüney Kasabası'ndan stabilize iki yolla gidilir

Özellikleri:

407 m uzunlukta, yatay olarak gelişmiş, kaynak konumlu fosil bir mağaradır Soğuk ve yarı nemli bir havaya sahiptir Mağaranın çatlaklı yapısı ve iki kattan oluşması, içeride belirgin bir hava sirkülasyonuna yol açmıştır

Ayıini Mağarası'nda belirgin bir hayvan topluluğu gözlenmemiştir Ancak seyrek olarak değişik bölümlerde yarasalar yaşamaktadır

Ayıini, hem doğal çevrenin güzelliği, hem de mağarada bulunan ilginç damlataşlar ve sarnıçlar nedeniyle turizm amaçlı kullanıma son derece elverişlidir Özellikle, mağaranın değişik yerlerinde bulunan bu sarnıçlara, başka mağaralarda rastlamak mümkün değildir Ayrıca, bazı bölümlerde yer alan korunma duvarları, mağarayı daha da cazip hale getirmektedir

Pınargözü Mağarası :

Yeri: Isparta Yenişarbademli İlçesi

Yenişarbademli'nin 11 km batısında yer almaktadır

Özellikleri:

Daha önce 6 kmsine kadar girilmiş olan Pınargözü Mağarası, 1991 yılında ulaşılan 12 kmlik uzunluğu ile Türkiye'nin en uzun mağarasıdır Daha girişten itibaren 50 mdeki sifonu ve içindeki uzun sifonları tırmanılması gereken şelaleler ve travertenler nedeniyle gezilmesi zor bir mağaradır Halen araştırılması devam etmektedir

Kamplar :

Gençlik Kampları: Isparta'da gençlerin yararlanabileceği Orman Bakanlığına ait kamplar mevcuttur

Isparta Gençlik Kampları

Isparta Orman Kampları

Yaylalar :

Aksu ilçe merkezine 10 km mesafede bulunan Sorgun Yaylası ilin en önemli yaylasıdır Bol su kaynakları bulunan yayla, yazın yöre halkı tarafından oldukça ilgi görmektedir

Göller :

Eğirdir Gölü:

Isparta İl hudutları içinde olduğu kadar Göller Bölgesi'nin de en önemli göllerinden birisidir 517 km2 yüzölçümü ile Türkiye'nin 4 büyük gölüdür Göl iki kısma ayrılmaktadır Kuzeyde kalan ve daha küçük olan kısmına Hoyran Gölü, güneyde kalan kısmına Eğirdir Gölü denir Her iki bölüm Hoyran Boğazı ile birbirine bağlanır

Kovada Gölü ve Milli Parkı:

Eğirdir İlçesi'nin 30 km güneyindedirBu gölün doğal görünümü çok güzeldir Çevresi çok zengin bitki örtüsüyle çevrilidir Yabanî ördekleri ve diğer av hayvanları yaşamaktadır Bu özelikleri nedeniyle göl ve çevresi Bakanlar Kurulu kararıyla 1970 yılında Milli Park ilân edilmiştir

Kuş Gözlem Alanı :

Burdur Gölü

Eğirdir Gölü

Beyşehir Gölü

Sportif Etkinlikler :

Kayak Merkezi: Isparta'ya 25 km uzaklıktaki Davraz Dağı bölgenin önemli kayak merkezlerindendir

Hava Sporları: Isparta, Hava sporlarının yapıldığı elverişli alanlara sahiptir

Yamaç Paraşütü

NE ALINIR :

Isparta modern alışveriş merkezlerinin yanında geleneksel ürünlerin bulunabileceği satış merkezlerine de sahiptir Özellikle gül ürünleri ve el dokuma halıları her mevsim satın alınabilir

Ayrıca Yalvaç ilçesinde geleneksel el sanat ürünleri, deri eşya ve keçe, geleneksel işlevlerin yanısıra turistlik hediyelik eşya olarak da satılmaktadır

Ne Yenir ?
Isparta'nın ünlü, geleneksel tandır kebabının tadına merkezde çeşitli restoranlarda da bakılabilir Eğirdir her türlü su ürününü lezzetli bir şekilde hizmete sunan bir ilçemizdir Burada yapılan Sazan Dolmasının tadına doyum olmaz

Yapmadan Ayrılma :
Yalvaç Pisidia Antiocheia Antik Ören yerini gezmeden,

Kovada Milli Parkı ve göllerin kıyısında piknik yapıp fotoğraf çekmeden,

Eğirdir ilçesinde göle nazır bir Sazan (çapak) dolması yenmeden,

Isparta'dan gülyağı ve halı almadan,

1-3 Haziran tarihleri arasında yapılan Uluslararası Gül, Halı, Kültür ve Turizm Festivali'ni görmeden,

Davraz Dağında kayak, Eğirdir'de yamaç paraşütü, Çandır'da kanyoning yapmadan Dönmeyin

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.