03-08-2009
|
#1
|
evrem88
|
DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
DÜNYA KADINLAR GÜNÜ"
8 Mart, kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmak yolunda verdiği büyük mücadelenin başlangıcı olarak kabul edilen bir tarihtir 8 Mart 1957 yılında kadınların, erkeklerle eşit işe karşılık eşit ücret almak için başlattıkları bu mücadele, zamanla kadınların tüm alanlarda erkeklerle eşit haklara sahip olması mücadelesinin başlangıcı olmuştur Türkiye'yi çağdaş ülkeler düzeyine çıkarmak isteyen Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, kadın-erkek ayrımcılığına son verecek yasal düzenlemeleri yaşama geçirmiş, bu yolda büyük devrimler gerçekleştirmiştir 1926 yılında Medeni Yasa'nın kabulü ve 1934 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi ile Türk kadını, o yıllarda gelişmiş ülkelerin kadınlarından daha ileri haklar elde etmiştir
Bir kadın çocuktur aslında… Çocuk gibi davranmayı sever Erkeğin kendisine bir çocuğa gösterdiği şefkati göstermesini ister Bir çocuğu okşar gibi incitmekten korkarak sevmeli erkek kadını… Ama hiç bir kadın çocuk muamelesi görmek istemez Söylediği şeyler çocukça da olsa dinlenilmesini, dikkate alınmasını ister Yani bir kadının çocukluk yapmasına izin vereceksiniz; ama asla onu bir çocuk olarak görmeyeceksiniz 
Bir kadın güçlüdür aslında  
Hatta erkeklerden çok daha güçlüdür Ama bu gücünü her zaman ortaya koymasını sevmez İster ki, erkeğin gücü kendisine huzur versin Kendi kendine yapabileceği şeyleri bile erkeğin yapmasını bekler Böylece hem daha kadın olduğunu hissedecektir hem de erkeğinin ne kadar güçlü olduğunu görecektir Ancak kadın gücünü göstermek istediğinde onu engelleyemezsiniz Yapmak istediği bir şey varsa mutlaka yapar
Bir kadın sevgidir aslında  
İçinde her zaman sevgiyi taşır Sevdiklerinden kolay ayrılamaz Sevdiklerini kolay kolay kıramaz Zor sever; ama, tam sever Bir kadının tam anlamıyla sevebilmesi için yüreğinin kabul ettiğini beyninin de kabul etmesi gerekir ve sevmezse de onu asla sevmeye zorlayamazsınız Belki kolayca yüreğine girebilirsiniz Ancak beyninde yer alamazsınız Her an terk edilebilirsiniz Sevmediği halde terk etmeyen kadınlar da var elbette Bunun tek nedeni ise engelleyemedikleri ”acımak" duygusudur
Bir kadın yalnızdır aslında  
Hiçbir zaman kadını bütünüyle elde edemezsiniz Kendisine ait bir dünyası vardır ve orada hep yalnızdır O dünyaya kimsenin girmesine izin vermez Hiçbir anahtar o dünyanın kapısını açamaz Yalnızlık onun sığınağıdır O sığınağa ne zaman gireceğine, ne kadar kalacağına hep kendisi karar verir Sığınaktayken oradan çıkmaya zorlarsanız, onu sonsuza dek kaybedebilirsiniz
Bir kadın çılgındır aslında  
Neler yapabileceğini erkek aklı hayal bile edemez Üreticiliğinin sınırı yoktur ama bunu ortaya çıkartmak için hayatının erkeğini bekler Hoyratça harcamaz üreticiliğini Sadece erkeğine saklar Bir kadının gerçek erkeği olmayı başarabilmişseniz çok şanslısınız demektir Çünkü hayatın içinde olan her şey ancak kadınlar olduğunda anlam kazanıyor Yemek yemek, su içmek bile Bir kadının elinden içtiğiniz suyla kendi kendinize bardağı doldurup içtiğiniz su arasındaki lezzet farkını anlayabiliyor musunuz? Anlıyorsanız ne mutlu size Anlamıyorsanız ne yazık ki yaşamıyorsunuz!
Kadin
Kalıp değil bir fikir 
Elmas sorguçlu fakir;
Açıkta sırrı bakir;
Kadın  
Çölde kaçan bir serap;
Yönü kementli mihrap 
Madeni som ıstırap;
Kadın  
Dipsiz hasrete tuzak;
En yakınken en uzak  
Tadı zehrinde erzak;
Kadın  
Bir işaret, bir misal;
Ayrılık remzi visal 
Allah'a yol bir timsal;
Kadın  
NECİP FAZIL KISAKÜREK
|
|
|