09-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Cafer Mekki Kimdir,Hayatı
Cafer Mekki
Büyük velîlerden İsmi, Seyyid Câfer Mekkî’dir Mekke-i mükerremede doğdu Doğum târihi bilinmemektedir 1721 (H 1134) senesinde Mekke-i mükerremede vefât etti
Câfer Mekkî, evliyâdan Şeyh Muhammed Velîdî ile aynı zamanda yaşadı Her ikisi de âlim, kâmil, sâlih ve velî kişilerdi Talebelerinden Abdülkerîm Şirâbâtî yazdığı eserinde önce Muhammed Velîdî’nin sonra da Câfer Mekkî’nin üstünlüklerini ve kerâmetlerini bildirmiştir
Şirâbâtî şöyle anlatır: “Câfer Mekkî’nin sayılamayacak kadar çok kerâmetleri vardır Câfer Mekkî, Mekke-i mükerremede iken yanına bir kervancıbaşı gelip, Medîne-i münevvereye gitmek için izin ve duâ istedi O da; “Şimdi gitmeyiniz ” buyurdu Birkaç gün sonra tekrar gelip izin istedi Câfer Mekkî izin vermedi Kervancıbaşı söz dinlemeyip yola çıktı Yolda eşkıyâlar yollarını kesip birkaç kişiyi öldürdüler Mallarını da aldılar Kervancıbaşı o zaman Câfer Mekkî’yi hatırlayıp ondan yardım istedi Eşkıyâlar da ona dokunmadılar O da Mekke’ye döndü ve Câfer Mekkî’nin huzûruna gitti O zaman ona; “Medîne’ye gitmeyiniz dedim söz dinlemedin ve gittin Birkaç kişinin katline ve mallarının telef olmasına sebeb oldun Hem bizden izinsiz gidersin hem de bizden yardım istersin Mâdem ki kendi fikrine göre hareket ettin Niçin bizden yardım istedin?” buyurdu Bunun üzerine o şahıs tövbe etti ve bir daha evliyânın sözünden dışarı çıkmadı ”
Yine Şirâbâtî anlatır: “Bir zaman bâzı hasetçiler, Câfer Mekkî’yi katletmek istediler Gizlice Harem-i şerîfe gittiler Câfer Mekkî, her gün talebeleri ile gelip, minbere yakın bir yerde namazını kılardı Onlar da oraya gittiler Lâkin o gün Câfer Mekkî gelmeyip, sâdece talebelerini gönderdi Bir Cumâ günü o hasetçiler, onun evi civârına gidip saklandılar Cumâ namazına çıkmasını beklediler Çok sonra, talebeleri ile Cumâ namazını kılmış olduğu hâlde geri döndüğünü gördüler Evinden çıkarken kimse görmemişti Bunun üzerine tövbe edip, dâvâlarından vaz geçtiler ”
Şirâbâtî anlatır: “Câfer Mekkî, hârikulâde hâller sâhibi idi Ona çok kerre gaybdan rızk gelirdi Yanındakiler bunu açıkça görürlerdi Onun bir seccâdesi vardı Her zaman üzerine oturur, sohbet ederdi Hizmetçileri ihtiyaç için para istediklerinde, alacakları şeyleri sorar, o kadar parayı seccâde altından alır onlara verirdi Başka zaman hizmetçiler seccâdenin altına baktıklarında bir şey bulamazlardı ”
1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c 1, s 381
2) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c 16, s 300
|
|
|