30 Ağustos Zafer Bayramı Şiirleri |
09-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
30 Ağustos Zafer Bayramı ŞiirleriZafer Bayramı Şiirleri 30 AĞUSTOS Her yıl bugün olur, Otuz Ağustos İçime bir ordu havası dolar Başlar dimdik, gözler çelik, yüzler pos, Bayrak imil imil, geçer ordular Geçer tunç adımlar demir göğüsler, Geçer Mehmetçikler, geçer subaylar, Hepsinin alnında zaferden süsler Geçer hayalimde bir bir alaylar Geçer toplar, geçer atlar, yağız, al, Geçer dağlar, geçer yollar, şehirler Yangınlar üstünde ince bir hilal! Yaralılar düşe kalka geçerler Çılgın bir istekle bu şan akını Afyon'dan, İzmir'e kaçlar çağıldar Unutmuş at gemi, kılıçlar kını, Can canı unutmuş zafere kadar Ne var bu dünyada sana yakışan, Alnında bir zafer sabahı kadar; Sen Mehmetçik, söyle büyük kahraman, Sana zafer kadar yakışan ne var? Her yıl bugün olur, Otuz Ağustos, İçime bir zafer havası dolar Başlar dimdik, gözler çelik, yüzler pos, Bayrak imil imil, geçer ordular Ahmet Kutsi TECER 30 AĞUSTOS ŞİİRLERİ Hasmın diş geçiremez artık senin etine, Çünkü seni koruyan çelik kanatların var O havada dolaşır, iner ve çıkar yine, Yurda zarar verecek birer tehlike arar Bu azim, iradeyle artık korkma yarından, Tuttuğun her iş böyle sonuna varacaktır Her yıl göğe katılan çelik kanatlarından Bugün gurur duyarak, göğsün kabaracaktır Arkadaş, candan kutla büyük zafer gününü, Madem ki sen bir Türk'sün ve bu yurdun malısın Bir zafer elde eden günün büyüklüğünü, Ta içinden, etinden, kanından duymalısın Ferit Ragıp TUNCOR 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI Kocatepe'nin büyük düşünceleri, Doğuyor kalplere aydınlık, zamanlı Uyku tutar mı ağustos geceleri, Bu ay cümle fetihlerle heyecanlı, Heyecanlı hey Mustafa Kemâl'in dudağında eli, Gözlerine vurmuş vaktin en güzeli Bu dağlar, askeri deli eder deli Vermiş omuz omza destanlı destanlı, Destanlı hey Hazır ol vaktinde şafaklar! Hazır, yürümeye topraklar, Tepe tepe kımıldanıyor Endişeli, uzakların benzi uçuk, Düşman, düşman ama çocuk kadar küçük Yirmi altı ağustos, saat beş buçuk Dram, Dumlupınar'da başlıyor, kanlı, Alkanlı hey Mustafa Necati KARAER ZAFERDEN DÖNENLERİN TÜRKÜSÜ Anneler dindiriniz gönlünüzün yasını, Düşman kanıyla sildik palamızın pasını Yeniden çizmek için vatan haritasını Hep ateşten ve kandan bir sahneye çevirdik Gökleri çatırdayan bir vatan parçasını Anneler, ağlamayın dönmeyenlerinize, Yurda saldıranları getirdik işte dize Şu dağların üstünden yol ararken denize Çöktü hücumumuzdan düşmanla dolu dağlar, Gökler genişleyerek denizler geldi bize Biz, taze kanların hürriyete katan Bir nesliz, ülkemizde biziz biricik sultan, Tan yeri nur alıyor gururlu alnımızdan, Karşımıza çıkmayın başı dumanlı dağlar, Bizden zafer müjdesi bekliyor anavatan Kemalettin KAMU KOCATEPE Bir ulusta kan kaynamış Ağustos’un sıcağından Nabzı odur, gündüz gece Vuruyor tarih içinde Çaldıran’dan Yavuz ağmış, Malazgirt’ten de Alpaslan Alnından onlar öptükçe Yürüyor tarih içinde Boz kalpağıyla kar yağmış Altın saçıyla gün vuran Bir canlı Kocatepe O Duruyor tarih içinde Ay-yıldızı gökte doğmuş Yerde al kanla yuğrulan Bayrağı öpe öpe O Sarıyor tarih içinde Behçet Kemal ÇAĞLAR ZAFER TÜRKÜSÜ Yaşamaz ölümü göze almayan, Zafer göz yummadan koşana gider Bayrağa kanının alı çalmayanın, Gözyaşı boşana boşana gider Kazanmak istersen sen de zaferi, Gürleyen sesinle doldur gökleri Zafer dedikleri kahraman peri, Susandan kaçar da coşana gider Bu yolda herkes bir, ey delikanlı! Diriler şerefli, ölüler şanlı Yurt için dövüşen başı dumanlı, Her zaman bu şandan, o şana gider Faruk Nafiz ÇAMLIBEL KAHRAMANLIK Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir, Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmemektir Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir; Kahramanlık: saldırıp bir daha dönmemektir Sızlasa da gönüller düşenlerin yasından Koşar adım gitmeli onların arkasından Kahramanlık: İçerek acı ölüm tasından İleriye atılmak ve sonra dönmemektir Yırtıcılar az yaşar Uzun sürmez doğanlık Her ışığın ardında gizlidir bir kahramanlık; Adsız sansız olsa da, en büyük kahramanlık: Göz kırpmadan saldırıp bir daha dönmemektir Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir Ne de güneşler gibi parlayıp sönmemektir Bunun için ölüme bir atılış gerektir Atıldıktan sonra da bir daha dönmemektir Hüseyin Nihal ATSIZ TÜRK Yurdumuzun dostuna dost, düşmanına düşmanız, Bizi sorun tarihlere, biz nasıl kahramanız Göz dikilmez bu vatana, yan bakılmaz bayrağa, Kahramanlar nesliyiz biz, Oğuzun soyundayız Biz cihâna karşı durduk, Ezdik düşmanı yere vurduk Karşımızda secde etti, en kavi düşman bile, Kim bilir, kaç gazaya şahit oldu bu yerler? Destan oldu savletimiz, azmimiz, dilden dile, Bize, "Yılmaz, korku bilmez, arslan oğlu Türk" derler Biz cihâna karşı durduk, Ezdik düşmanı yere vurduk Ahmet Muhip DIRANAS 30 AĞUSTOS Otuz Ağustos Ufukta bir duman, bir toz Türk süvarisi yürüyor; uzakta, Top sesleri homurdanmakta Köpük içinde, tere batmış atlar Bunlar at değil Ayaklı kanatlar Sisli tepelerde gölgeler boğuşuyor Gölgeler düşüyor, kalkıyor, koşuyor Süngüler parlıyor, Eziyor, vuruyor; Mehmetçik yeni Türkiye'yi yuğuruyor Bir sürünün dağılışı Boğulan bir boğazın kısık nefesi Bir el, Akdeniz'i gösteriyor Bir el ki, bütün cihana bedel Uçuyor atlar, Köpüklü kanatlar Kaçıyor gölgeler, Eriyor mesafeler Dokuz Eylül, İzmir, Sanki bir Gelincik tarlası, İki sevgilinin kavuşması, Gözler yaşlı, denizler sapsarı, Sevinç içinde çırpınıyor, Akdeniz'in Dalgaları Server ZİYA |
|