Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Şiir Cenneti

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cahit, kısa, sıtkı, tarancı, şiirleri

Cahit Sıtkı Tarancı Kısa Şiirleri

Eski 09-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cahit Sıtkı Tarancı Kısa Şiirleri



Cahit Sıtkı Tarancı En Kısa Şiirleri

Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri

Sanatkârın Ölümü

Gitti gelmez bahar yeli;

Şarkılar yarıda kaldı

Bütün bahçeler kilitli;

Anahtar Tanrıda kaldı

Geldi çattı en son ölmek

Ne bir yemiş, ne bir çiçek;

Yanıyor güneşte petek;

Bütün bal arıda kaldı

Cahit Sıtkı Tarancı

Perişan Sofra

Öldü; ne rüzgârlar girdi içeri,

Ne bir kuş havalandı pencereden

Öldü; kimse görmedi melekleri;

Sorma nasıl habersiz gitti giden

Bir uzun sefere çıktı, diyorlar;

Gemiyi gören var mı? hani deniz?

Sen gittin, soframız oldu târumar;

Doğan günü yadırgıyor hâlimiz

Cahit Sıtkı Tarancı

Ölümden Sonra

Öldük, ölümden bir şeyler umarak

Bir büyük boşlukta bozuldu büyü

Nasıl hatırlamazsın o türküyü,

Gök parçası, dal demeti, kuş tüyü,

Alıştığımız bir şeydi yaşamak

Şimdi o dünyadan hiç bir haber yok;

Yok bizi arayan, soran kimsemiz

Öylesine karanlık ki gecemiz

Ha olmuş, ha olmamış penceremiz;

Akar suda aksimizden eser yok

Cahit Sıtkı Tarancı

Mezarlık

Ve şehrin şenliğine karşılık

Susar servileriyle mezarlık

Susar ve hatırlar: - Bu kırık

Aynadaki hazin perişanlık

Sizindir, siz gafil, siz bihaber

İnsanlar bilseydiniz ne bekler

Bir gün açmak için bu çiçekler;

Ölülerin sükûnu çiçekler

Cahit Sıtkı Tarancı

Yalnızlığa Dair

Can yoldaşın olmazsa olmasın

Yalnızım diye hayıflanmayasın,

Eğilmiş üstüne gökyüzü masmavi

Bir anne şefkatine müsavi

Üç adım ötede deniz

Dosttur, ne öfkesi ne durgunluğu sebepsiz

Bir derdin varsa açabilirsin ağaçlara

Ağaç yaprak verir, sır vermez rüzgara

Ve kış yaz,

Dalda kuş eksik olmaz

Dağ başında duman

Yalnızlık nedir göreceksin

öldüğün zaman

Cahit Sıtkı Tarancı

Aşk İle

Baktım ki gökyüzü baştan başa bulut

Unut diyor o güzel günleri unut

Baktım ki deniz her dalgasıyla düşman

Kuşlar av peşinde balıklar pusuda

Çok gerilerde kalmış cıktığım liman

Yok görünürde sığınacak bir ada

Baktım ki o musibet gün gelip çatmış

Yolcusunda tayfasında şafak atmış

Ne yelken kar eder ne kürek ne istim

Dayandım aşk ile yürüttüm gemiyi

Aşk ile koskoca dağları düz ettim

Avladım sonunda o civan kekliği

Cahit Sıtkı Tarancı

Kulak Ver Ki

Kulak ver ki havasında bahçemizin,

Gök maviliğinden, dal yeşilliğinden

Bir türkü söylenmede kendiliğinden;

Nasıl dinlersen öyle, sen veya hazin

Kulak ver, dolaşan ruhumuzu tel tel;

Dallardaki tomurcukları ürperten

Bir türkü söylenmede kendiliğinden;

Dinlenmedikçe ömrün artar, öyle güzel!

Cahit Sıtkı Tarancı

Korktuğum Şey

Gün çekildi pencerelerden;

Aynalar baştan başa tenha

Ses gelmez oldu bahçelerden;

Gök kubbesi döndü siyaha

Sular kesildi çeşmelerden;

Nerden dolacak bu taş nerden,

Nergislerin açtığı yerden

Ey kuş uçurtmıyan ejderha?

Ne yardan geçilir, ne serden;

Korkuyorum bu gecelerden

Bel bağladığım tepelerden

Cahit Sıtkı Tarancı

Karasevda

Bir kere sevdaya tutulmaya gör;

Ateşlere yandığının resmidir

Aşık dediğin, Mecnun misali kör;

Ne bilsin alemde ne mevsimidir

Dünya bir yana, o hayal bir yana;

Bir meşaledir pervaneyim ona

Altında bir ömür döne dolana

Ağladığım yer penceresi midir?

Bir köşeye mahzun çekilen için,

Yemekten içmekten kesilen için,

Sensiz uykuyu haram bilen için,

Ayrılık ölümün diğer ismidir

Cahit Sıtkı Tarancı

İlk Aşk

Felek ne kadar kahretse kalbimize,

Zaman zaman hatırladığımız olur,

Hangi dilber ilk aşkı tattırdı bize;

Bir bahtiyarla yaşadığımız olur

Ah o yaz gecesi, o mehtap, o havuz!

Balkonundan gül atan cömert sevgili!

Aşkınla deli divane olduğumuz,

Sarmaşığa tırmandığımızdan belli

Belki bugün bu yaşta tekrar olunmaz,

İlk aşk gecesinin masum yeminleri,

Fakat nerde ilk öpüşün verdiği haz?

Saadet bilmiyorum o hazdan gayri

Cahit Sıtkı Tarancı

Gündüz

Ey sâkin suları karıştıran el,

Balıklara huzur vermiyen dalgıç,

Ey zenginle fakir, çirkinle güzel

Arasında keskin parlayan kılıç

Gündüz, ey sızlayan kalb, ağrıyan diş,

Ey yaşamaktaki tükenmez tasa,

Git sor niçin sana düşman kesilmiş,

Geceden geceye uçan yarasa

Cahit Sıtkı Tarancı

Hâtıralar

Bilmem ki hâtıralar,

Ne istersiniz benden,

Gelir gelmez sonbahar?

Bu kanad çırpış neden?

Cama vuracak ne var

Ey eski hâtıralar

Sanmayın güller açar,

Bülbül değildir öten;

Bu rüzgâr başka rüzgâr

Ne istersiniz benden,

Bilmem ki hâtıralar,

Gelir gelmez sonbahar?

Cahit Sıtkı Tarancı

Gün Olur Ki

Gün olur ki ne gökyüzü para eder,

Ne deniz kenarı, ne bağlar bahçeler

Gün olur ki ne kız ne rakı ne şiir,

Hiçbir sey insanı sarmaz, kandıramaz;

Her çeşmeden boş döner, elindeki tas

Gün olur ki çıldırmak işten değildir

Cahit Sıtkı Tarancı

Gün Eksilmesin Penceremden

Ne doğan güne hükmüm geçer,

Ne halden anlayan bulunur;

Ah aklımdan ölümüm geçer;

Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur

Ve gönül Tanrısına der ki:

- Pervam yok verdiğin elemden;

Her mihnet kabulüm, yeter ki

Gün eksilmesin penceremden!

Cahit Sıtkı Tarancı

Şubat Günü

Kim ne bilsin neydi beni uyutan?

Uyanmadığım o sabah uykudan

Henüz yaşıyordum yeniden yeni

Bir şubat gününün güzelliğini

Türkü kalmasın diye söylenmedik,

Bendim o yağan kar, âsude şenlik,

Dağlara, ovalara, şehirlere;

Sevgilinin hülyalarına göre

Cahit Sıtkı Tarancı

Sayıklıyan Ağaç

Güzü duymıyagörsün ağaç,

Artık her günü bir işkence;

Bir hayale dalar her gece,

Başında gök ürperen bir taç

Göz kırparken ona yıldızlar,

Baharında sanıp kendini

Çağırır eski bülbüllerini

Agaç pırıl pırıl sayıklar

Cahit Sıtkı Tarancı

Madem Ki Vakit Akşam

Mademki vakit akşam,

Madem ne evim barkım,

Ne de bir tek âşinam,

Açılsın gizli sofram,

Gelsin kadehte rakım,

Dostum, neşem ve şarkım!

Mademki vakit akşam!

Cahit Sıtkı Tarancı

Şaşırdım Kaldım

Şaşırdım kaldım nasıl atsam adım;

Gün kasvet gece kasvet

Bulutlar, sisler içinde bunaldım;

Gök mavisine hasret

Olmuyor seni düşünmemek Tanrım,

Ummamak senden medet

Suyun dibine vardı ayaklarım;

Suyun dibinde zulmet

Kalmadı ümidin soluk ve cılız

Işığında bereket

Ve ölüm, kapımda kişner, sabırsız

Bir at oldu nihayet,

Cahit Sıtkı Tarancı

Bayram Yemeği

Korkarım felekte bir gün

Bir bayram yemeğinde

Anam, babam gibi kardeşlerim de,

En güzel dalgınlığında ömrün

Beni gurbette sanıp

Keşke gelseydi bu bayram

Diyecekler

Ve birdenbire yürekler,

Aynı acıyla yanıp

Hepsinin gözleri yaşaracak

Öldüğümü hatırlayarak

Cahit Sıtkı Tarancı


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.