![]() |
Nasrettin Hocanın En Güzel Hikayeleri |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nasrettin Hocanın En Güzel HikayeleriNasrettin Hocanın Hikayeleri Nasrettin Hocanın Hikayesi HOCA İLE BALIKLAR Hoca, akşam eve dönerken, komşusundan gelen yemek kokularına imrenir ![]() ![]() Hoca, kapıya yanaşır ![]() ![]() Aman efendi, der ![]() ![]() ![]() Hoca, bu konuşmalardan sonra, kapıyı çalar: Komşum, bereketli olsun ![]() ![]() Komşusu Hoca’yı içeriye alır ![]() ![]() ![]() ![]() Hayrola Hocam, ne yapıyorsun öyle? Balıkla konuşuyorum ![]() ![]() Komşu, hayretle: __Peki, o sana nededi? diye sorar ![]() Hoca hemen cevap verir: Biz çok küçüğüz, nereden geldiğimizi bilemeyiz ![]() ![]() ![]() Ev sahibi, dolaptaki balıkları sofraya getirir ![]() KIRK YILLIK SİRKE Nasreddin Hoca, evinde dinlenirken, gece yarısına doğru kaoı, şiddetle çalınmış ![]() Hoca, gecenin bu ilerlimiş saatinde evine gelen bu misafiri merak etdip, kapıyı açmış ![]() Bitişik komşusu, elinde bir tasla, Hoca’ya Aman Hocam, hanım çok hasta ![]() ![]() ![]() Nasreddin Hoca,komşusuna kızmış: Veremem…demiş ![]() Sonra, durumu açıklamış: Eğer her isteyene verseydim, bende kırk yıllık sirke kalırmıydı ![]() AY’I KUYUDAN ÇIKARMIŞ Havanın güzel olduğu bir gece, Nasreddin Hoca, kuyudan su çekmeye karar vermiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kovayı, ipiyle kuyuya sarktıtmış ![]() ![]() ![]() ![]() Kan ter içinde kalmış ![]() ![]() Fakat ipi o kadar şiddetli asılmışki, ip kopmuş ![]() ![]() Nasrettin hoca, gözünü açınca, gökte parıldamakta olan Ay’ı görmüş, Oh, çok şükür! ![]() ![]() ![]() HOCA’NIN TAVUKLARI Nasreddin Hoca, tavukları satmak için, komşu kasabaya doğru yola çıkar ![]() ![]() __Şunları kafesten çıkarıyım da rahat rahat gitsinler, diye söylenir ![]() Kafesi açınca, horaz önde, tavuklar arkada, hepsi yola dökülürler ![]() ![]() ![]() ![]() Gece yarısı sabah olduğunu bilirsinde, öğle zamanı kasabanın yolunu neden bilmezsin! ![]() ![]() ![]() KEDİ NERDE Nasreddin Hoca, kasaptan iki kilo et alır, eve gelir ![]() ![]() ![]() Hoca gidince, karısı yemeği pişirir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hanım, hani et yemeği yapacaktın? Bunun için sana gündüzün, kasaptan aldığım eti getirmiştim… Karısı, üzgün üzgün önünde bir süre durur ![]() Ah Efendi, sorma! Bizim hınzır kedi, etin epsini yemiş ![]() ![]() ![]() Bu duruma çok kızan Hoca, oturduğu yerden fırlar, eline bir sopa alır ![]() ![]() ![]() Bana hemen teraziyi getir, der ![]() Terazi gelince, Nasreddin Hoca, keditartar ![]() ![]() Kedinin ağırlığı iki kilo, kasaptan, aldığım et nerede? Diyelimki et budur, kedi nerede? TURŞUYU SEN Mİ SATACAM Nasreddin Hoca, günün birinde turşu satmaya karar verir ![]() ![]() Haydi turşu! ![]() ![]() Fakat Hoca, tam böyle bağırırken, eşeği de anırmaya başlar ![]() ![]() Hoca, bir türlü istedi gibi bağıramaz ![]() ![]() ![]() ![]() Yeter artık! diye eşeğe bağırır… Turşuyu senmi satacaksın, yoksa benmi? ON AKÇE OLSUN Nasreddin Hoca, bir gece, derin uykuda iken ![]() ![]() ![]() Hoca,dokuz akçeyle yetinmek istememiş Hiç değilse, bunu on akçe yapın demiş ![]() ![]() Tam bu sırada, Hoca uykusundan uyanmış ![]() ![]() ![]() Vazgeçtim on akçeden, dokuz akçe olsun …demiş ![]() |
![]() |
![]() |
|