Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgiler, faydaları, hakkında, hikmetleri, orucun

Orucun Hikmetleri Ve Faydaları Hakkında Bilgiler

Eski 09-01-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Orucun Hikmetleri Ve Faydaları Hakkında Bilgiler



Orucun Hikmetleri ve Faydaları Hakkında Bilgiler

Orucun Hikmetleri,

Faydaları Hakkında Bilgiler,


Orucun Hikmetleri ve Faydaları Hakkında Bilgiler


Orucun Hikmetleri ve Faydaları Hakkında


Allah’ın her emrinde olduğu gibi oruçta da birçok hikmetler ve bizim için pek çok faydalar olduğu bilinen bir gerçektir Orucu Allah rızası için tutmakla beraber, bunları da gözönünde bulundurarak değerlendirmek durumundayız Orucun başlıca faydaları şunlardır:


Oruç Kötülüklerden Korur


Kur’an-ı Kerimde orucun farz kılındığını bildiren ayetin sonundaki “ta ki korunasınız” ifadesi orucun hikmetine dikkatimizi çekmektedir


Allah Tealâ, her derde bir deva, her hastalığa bir ilaç verdiği gibi kötülüklere karşı da korunma vasıtaları vermiştir İşte orucun bir özelliği de bizi kötülüklerden koruyan bir ibadet oluşudur


Nitekim Peygamberimiz orucun bu özelliğini hepimizin kolayca anlayabileceği şekilde güzel bir benzetme ile açıklayarak şöyle buyurmuştur:


“Oruç bir kalkandır, o halde oruçlu kötü söz söylemesin Kendisi ile çekişip kavga etmek isteyen kimseye iki defa, “ben oruçluyum” desin” 24


Bilindiği gibi kalkan, savaşlarda kişiyi düşmanın kılıcından koruyan bir vasıta idi Kalkan, sahibini düşmandan koruduğu gibi oruç da aynı şekilde kişiyi kötülüklerden ve günah işlemekten korur Oruçlu, kötülüğü başlatan kişi olmayacağı gibi, kendisine fena söz söyleyen ve kavga etmek isteyenlerin bu davranışlarına karşılık: “Ben oruçluyum, ben oruçluyum” diyerek nefsine hakim olacak ve kendisini kavganın içine çekmek isteyenlere uymayacaktır Böylece oruç, bir kalkan gibi kişiyi kötülüklerden korumuş olacaktır


Oruç, kişiyi sadece kötülüklerden korumakla kalmayacak, onu cehennem ateşinden de koruyacaktır Çünkü, insanı cehenneme sürükleyen kötülüklerdir, bunlardan uzaklaşan cehennemden de uzaklaşmış demektir


Her kötülüğün başı, Allah’ı unutmak ve sorumluluk duygusunu kaybetmektir Halbuki oruç, bize daima Allah’ı hatırlatır, sorumluluk duygusunu geliştirir Bir ay boyunca devam eden bu manevî eğitim sonucu Allah korkusu kalblere iyice yerleşir,bunun olumlu tesiri ile de insan davranışlarını kontrol altına alarak her türlü kötülükten uzaklaşmış olur


Oruç Ahlâkımızı Güzelleştirir


Oruç, belirli bir süre basit bir aç kalma olayı değildir Onu sadece bu yönüyle değerlendirmek son derece yanlış olur Oruç, köklü bir irade terbiyesi, insanı kötü alışkanlıklardan temizleyen, çirkin davranışlardan uzaklaştıran ve iyi huylar kazandıran bir ahlâk eğitimidir


Peygamberimiz (sas) şöyle buyuruyor: “Her kim yalan söylemeyi ve yalanla iş görmeyi bırakmazsa Allah onun yemesini, içmesini bırakmasına değer vermez” 25


Bu hadis-i şerifte orucun yüksek hedefi açıkça gösterilmiş, oruç tuttuğu halde kötü huyları terketmeyenlerin oruçlarına Cenab-ı Hakk’ın değer vermeyeceği bildirilmiştir


Konunun önemi hakkında peygamberimiz diğer bir hadis-i şerifinde biraz daha açıklık getirerek buyuruyor ki:


“Çok oruç tutanlar var ki onlara tuttukları oruçlardan sadece açlık ve susuzluk kalır Çok gece ibadet edenler vardır ki onlara da bundan kalan sadece uykusuzluktur” 26


Bu kimseler, helâl olan şeylerden uzaklaştıkları halde, esas uzaklaşmaları gereken haramlardan uzaklaşmadıkları için ibadetlerinden bekledikleri karşılığı bulamayacaklardır


Görülüyor ki orucun asıl gayesi, insanı kötülüklerden uzaklaştırarak olgunlaştırmak, ahlâk ve fazilet sahibi olmasını sağlamaktır


İslâm bilginleri orucun üç mertebesi olduğunu bildirmişlerdir:


Birincisi; imsaktan akşama kadar yemekten, içmekten ve cinsel arzulardan sakınmak suretiyle tutulan oruçtur Bu oruç, şartları yerine getirildiği için sahihtir Ancak bunun gayesine ulaşması için oruçlunun ikinci basamağa yükselmesi lâzımdır


İkincisi; birinci maddedekilerle birlikte, kulak, göz, dil, el, ayak ve diğer organları günahlardan uzaklaştırmak suretiyle tutulan oruçtur Makbul olan oruç budur Çünkü bu, organlar üzerinde olumlu etkisini gösteren ve sahibine ahlâkî faziletler kazandırarak gayesine ulaşan oruçtur


Üçüncüsü; birinci ve ikinci maddedekilerle beraber gönlünde Allah’tan başkasına yer vermemek, kalbini Allah’tan başka şeylerle meşgul etmemek suretiyle tutulan oruçtur Oruçta ulaşılan en yüksek derece budur Peygamberlerin ve Allah’ın veli kullarının tuttuğu oruç budur


Oruçlu, önce helâl olan yiyecek içecek ve cinsel arzularından geçici bir süre uzak kalarak iradesine hakim olmayı öğrenir Bu irade terbiyesi ile organlarının her türlü kötülükten uzaklaşmasını sağlayan mü’min, nihayet kalbini de kötü duygulardan arındırarak âdeta melekleşir Maddî bağlardan, fani ihtiraslardan uzaklaştıkça kulluğun zirvesine ulaşır ve Allah’a yaklaşır


Oruç İnsanı Sağlıklı Yapar


Orucun, ruh ve beden üzerinde olumlu etkileri ve vücut sağlığı bakımından faydalı sonuçları tıbben de kanıtlanmış bir gerçektir Pek çok hikmetleri olan oruç emrinin bu yönüne de Peygamber Efendimiz dikkatimizi çekerek şöyle buyurmuştur:


“Oruç tutunuz ki sağlıklı olasınız”27


Peygamberimizin bu evrensel mesajının taşıdığı mânâ, çağlara ışık tutmakta, dinimizin emirlerindeki sır ve hikmetler zaman geçtikte daha iyi anlaşılmaktadır


Burada sözü, konunun uzmanı olan tıp doktorlarına bırakarak orucun sağlık yönünden faydalarını bir kere de uzmanlarından dinleyelim:


“Sağlam insanlara orucun hiç bir zararı yoktur Aksine “Oruç tutunuz, sıhhat bulursunuz” hadis-i şerifinde işaret buyurulduğu veçhile, vücûda faydası vardır 8-16 saat sindirim cihazının, karaciğerin dinlenmesi kendi kendini toparlaması büyük bir faydadır” 28


“Oruç normal sıhhatli olan insanlar için çok faydalı bir perhiz teşkil eder Az yemek ve itidal ile yaşamak sonucu oruç tutanlar genellikle Ramazanda bir kaç kilo zayıflarlar Bu suretle 11 ay zarfında vücutta depo edilen zararlı yağlar erimiş olur Bu ise asrımızda herkese tavsiye edilen en mühim sağlık kuralıdır Çünkü şişmanlık şeker hastalığına pek yakındır Ayrıca damar sertliği, kalb hastalığı, tansiyon yüksekliği ve buna bağlı pek çok hastalığa müsait bir zemin hazırlar Demek oluyor ki oruç, bütün bu dertlerden insanı koruyucu bir etki yapar”29


Bu gerçeği, sadece bizim bilim adamlarımız değil, konuyu inceleyen yabancı bilim adamları da dile getirmektedir:


1940 Nobel Tıp ödülünü kazanan ünlü bilim adamı, Dr Alexis Carrel (Aleksi Karel) “L’Hamme, Cet İnconnu” adlı eserinde: “Oruç sırasında organizmalarda depo edilmiş besin maddelerinin harcandığını, sonradan bunların yerine yenilerinin geldiğini, böylece bütün vücutta bir yenilenme olduğunu ve orucun sağlık bakımından çok yararlı olduğunu” söyler 30


Orucun faydaları sadece bedenimizle ilgili değildir Onun ruhumuzda ve sinir sistemi üzerindeki olumlu etkileri ve bu ibadetten oruçlunun duyduğu iç huzuru, pek çok manevî rahatsızlığı tedavî ederek kişiye güçlü bir moral kazandırır


“Oruçta asıl sinir sistemi tam bir rahatlama içindedir Bir ibadeti yerine getirme mutluluğu bizdeki gerginliklerin, huzursuzlukların hemen hemen tümünü yok eder Günümüzün en önemli iç sorunlarından olan stresler böylece büyük ölçüde kalkar


Oruç Nimetlerin Kıymetini Öğretir


Nimet elde iken değeri gereği gibi bilinemez İnsan sahip olduğu nimetlerin değerini ancak bunlar elden çıktıktan sonra anlayabilir Fakat iş işten geçtiği için artık bunun yararı olmaz


Oruç tutmakla bir süre nimetlerden uzak kalan kimse bunların değerini daha iyi anlar Sahip olduğu nimetlerden bir süre uzak kalmak insana, onları daha iyi korumasını, israf etmemesini ve nimetleri kendisine veren Allah’a daha çok şükretmesini öğretir Nimetlere şükür ise onların çoğalmasına vesile olur


Allah Tealâ şöyle buyuruyor:


“Andolsun, şükrederseniz elbette (nimetimi) artırırım” 32


Oruçlu Sabırlı Olmayı Öğrenir


Sabır, başarıya ulaşmanın en önemli şartlarından biridir Sahip olduğu helâl şeylere oruçlu olduğu için el sürmeyen kimse; iradesine hakim olmuş, nefsini zorluklara alıştırarak terbiye etmiş ve üstün bir meziyet kazanmış olur


Böyle bir insan hayatta karşısına çıkabilecek sıkıntılar karşısında sarsılmaz, bunlara kolaylıkla sabreder ve güçlükleri yenerek başarıya ulaşır Acılı ve üzüntülü durumlar karşısında sabır ve tahammül göstererek soğukkanlılığını korur


Orucun askerlik ve yurt savunması bakımından da ayrı bir önemi vardır Savaş zamanlarında cephedeki asker, yiyecek ve içecek bulamadığı zaman açlığa ve susuzluğa katlanmak zorunda kalabilir oruç tutmaya alışmış olanlar, böyle zorluklara daha kolay dayanırlar


Orucun Sosyal Faydaları


Orucun fert bakımından pek çok faydaları yanında toplumun huzuruna da sağladığı çok önemli faydaları vardır


Oruç, insanın şefkat ve merhamet duygularını geliştirerek bunun topluma sevgi ve yardım şeklinde yansımasını sağlar


Hayatında açlık nedir bilmeyen bir insan yoksulların çektiği açlık ve sıkıntıyı gereği gibi anlayabilir mi? “Bir eli yağda, bir eli balda” olan varlıklı bir kimse yoksulların çektiği ızdırabı yüreğinde duyabilir mi?


Elbetteki, gereği gibi duyamaz


Fakat oruç tutan kimse açlığın ne demek olduğunu bizzat tatmış olduğundan yokluk içinde kıvranan fakirlerin, kimsesizlerin çektikleri sıkıntıları içinde duyarak şefkat ve acıma duyguları gelişir Bunun sonucu olarak da fakirlere yardım elini uzatarak sıkıntılarını giderir, toplumun huzur ve mutluluğuna katkıda bulunur


Dinimiz, bütün müslümanları tek bir vücut gibi kabul etmiş, müslümanların birbirlerinin dertleri ile ilgilenmelerini istemiştir


Peygamberimizin, “Yanıbaşında komşusu aç olduğu halde tok yaşayan, olgun mü’min değildir” 33anlamındaki sözü, konunun önemini açık bir şekilde ortaya koymaktadır


Bizim için en güzel örnek olan sevgili Peygamberimiz insanların en cömerdi idi


Ramazan ayında cömertliği doruk noktasına ulaşır, elinde ne varsa yoksullara dağıtırdı


Peygamberimizin saygı değer eşi Hz Aişe diyor ki: “Allah’ın Rasûlü üç gün peşpeşe karnını doyurmamıştır İsteseydi doyururdu Lâkin o, yoksulları doyurup kendisi aç kalmayı tercih ederdi” 34


Onun ahlâk ve fazilet dolu yaşayışını örnek alan müslümanlarda da aynı davranışları görüyoruz


Hz Ömer’in halifeliği zamanında dokuz ay süren bir kıtlık olmuştu Ömer, “ihtiyaç sahipleri bize gelsin” diye halka duyuru yapmış; kendisi de, müslümanlar bolluğa kavuşuncaya kadar ekmekle beraber zeytin yağından başka katık yemeyeceğine yemin etmişti


Makbul Olan Oruç


Oruç, belirli bir süre sadece yemeyi, içmeyi bırakmak değil, aynı zamanda her türlü kötülükten de uzaklaşmıştır


Helâl olan yiyecek ve içeceklerden uzak durduğumuz gibi;


- Dilimiz, yalandan,


- Ellerimiz, haram işlerden,


- Midemiz, haram lokmadan,


- Gözlerimiz, harama bakmaktan,


- Kulaklarımız, yalan ve dedikodu dinlemekten,


- Ayaklarımız kötü işler peşinde koşmaktan uzaklaşarak, oruçtan nasibini almalı ve ömür boyu böyle devam etmelidir


Oruçlu, çeşitli yemeklerle donatılmış sofranın başında iftar vaktine bir dakika kalsa bile, helâl olan yiyecek ve içeceklere elini sürmez Çok acıkmış ve susamış olsa bile sabırla iftar vaktini bekler Bu, zoraki bir bekleyiş değil, içten gelen umut dolu huzurlu bir bekleyiştir


Mü’minin, Allah’ın emri karşısında gösterdiği bu teslimiyet nefis terbiyesi ve iradeye hakim olma eğitiminin çok olumlu bir sonucudur


İnsanı, nefsanî arzularının esiri olmaktan kurtarıp âdeta melekleştiren gerçek bir eğitimdir bu


Böyle bir eğitimden geçen mü’min;


- Helâl olan şeylere bile elini sürmezken, nasıl olur da harama el uzatabilir?


- Vücuda faydalı olan yiyecek ve içecekleri istediği zaman bırakabildiği halde, nasıl olur da vücuduna zararlı olan içkilerden ve kötü alışkanlıklardan vazgeçmez?


- Meşru olan cinsel arzularından vazgeçen mü’min, nasıl olurda haram yollara düşebilir? Zina ve fuhuş gibi meşru olmayan ilişkilerde bulunabilir?


Orucun olumlu etkileri hayatımıza yansıdığı ölçüde oruç gayesine ulaşmış ve oruçludan beklenen gerçekleşmiş olacaktır


Orucun Vakti


Farz olan orucun vakti, Ramazan ayının günleridir Oruç ay takvimine göre tutulur Bilindiği gibi kameri aylar güneş takvimindeki aylara göre on gün önce gelir


Böylece Ramazan orucuna her yıl on gün erken başlandığından Ramazan ayı yaklaşık 33 yılda sıra ile yılın bütün mevsimlerini dolaşmış ve oruç tutacağımız zamanlar da değişmiş olur Bu durum, müslümanın değişik mevsimlerde oruç tutmasını ve dolayısıyla her mevsimin zorluklarına kendini alıştırmasını ve yoksulların çeşitli mevsim şartlarında çektikleri sıkıntıları anlamasını sağlar


Bilindiği gibi dünya üzerinde bölgeler arasında önemli farklar vardır Meselâ; Kuzey yarım kürede kış iken güney yarım kürede yaz hüküm sürmektedir Eğer oruç, güneş takvimine göre belirli bir mevsimde tutulsaydı, bazı bölgelerdeki müslümanlar ömür boyu soğuk mevsimde oruç tutarken bazıları daima sıcak günlerde tutacak, aynı şekilde müslümanların bir kısmı daima uzun günlerde oruç tutarken, bir kısmı da kısa günlerde tutmuş olacaktı Böylece bazı müslümanlar orucu her zaman kolaylıkla tuttuğu halde bazıları da daima güçlük içinde tutmak zorunda kalacaktı


Orucun, yılın bütün mevsimlerini sıra ile dolaşan kameri bir ayda (Ramazanda) tutulması ile bu sakıncalar ortadan kalkmıştır










Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.