Prof. Dr. Sinsi
|
Ankebût Sûresi/Ankebut Suresi
ANKEBÛT SÛRESİ/Ankebut Suresi
Mekke döneminde inmiştir 69 âyettir Sûre, adını 41 âyette geçen
Bismillahirrahmânirrahîm
1 Elif Lâm Mîm
2 İnsanlar, "İnandık" demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler
3 Andolsun, biz onlardan öncekileri de imtihan etmiştik Allah doğru söyleyenleri de mutlaka bilir, yalancıları da mutlaka bilir
4 Yoksa kötülük yapanlar, bizden kaçıp kurtulacaklarını mı sandılar Ne kötü hükmediyorlar!
5 Her kim Allah'a kavuşmayı umarsa, bilsin ki Allah'ın tayin ettiği o vakit elbette gelecektir O hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir
6 Her kim cihad ederse, ancak kendisi için cihad etmiş olur Şüphesiz Allah âlemlere muhtaç değildir
7 İman edip salih amel işleyenlerin kötülüklerini elbette örteceğiz Onları işlediklerinin daha güzeliyle mükafatlandıracağız
8 Biz insana, ana-babasına iyilik etmesini emrettik Şâyet onlar seni, hakkında hiçbir bilgin olmayan şeyi bana ortak koşman için zorlarlarsa, bu takdirde onlara itaat etme Dönüşünüz ancak bana olacaktır ve ben yapmakta olduklarınızı size haber vereceğim
9 İman edip de salih amel işleyenler var ya, biz onları mutlaka salihler (iyiler) arasına sokacağız
10 İnsanlardan öyleleri vardır ki, "Allah'a inandık" derler Ama Allah uğrunda bir ezaya uğratılınca insanlardan gördükleri baskı ve işkenceyi Allah'ın azabı gibi tutar Andolsun, Rabbinden bir yardım gelecek olsa mutlaka, "Biz de sizinle beraberdik" derler Allah, herkesin kalbinde olanı en iyi bilen değil midir?
11 Allah, elbette kendisine iman edenleri de bilir ve elbette münafıkları da bilir
12 İnkar edenler iman edenlere, "Yolumuza uyun da sizin günahlarınızı yüklenelim" derler Halbuki onların günahlarından hiçbir şey yüklenecek değillerdir Şüphesiz onlar kesinlikle yalancılardır
13 Andolsun, onlar mutlaka kendi yüklerini ve kendi yükleriyle beraber nice ağır yükleri yükleneceklerdir Uydurmakta oldukları şeylerden de kıyamet günü şüphesiz, sorguya çekileceklerdir
14 Andolsun, biz Nûh'u kendi kavmine peygamber olarak gönderdik O da dokuz yüz elli yıl onların arasında kaldı Neticede onlar zulümlerini sürdürürlerken tûfan kendilerini yakalayıverdi
15 Biz de onu (Nûh'u) ve gemide bulunanları kurtardık ve bunu âlemlere bir ibret kıldık
16 İbrahim'i de peygamber olarak gönderdik Hani o kavmine şöyle demişti: "Allah'a kulluk edin, O'na karşı gelmekten sakının Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır "
17 "Siz Allah'ı bırakarak ancak putlara tapıyorsunuz ve yalan uyduruyorsunuz Allah'ı bırakarak taptıklarınızın size hiçbir rızık vermeye güçleri yetmez Öyle ise rızkı Allah'ın katında arayın O'na kulluk edin ve O'na şükredin Siz yalnız O'na döndürüleceksiniz "
18 "Eğer siz yalanlarsanız bilin ki, sizden önce geçen birtakım ümmetler de yalanlamışlardı Peygambere düşen apaçık tebliğden başka bir şey değildir "
19 Onlar, Allah'ın başlangıçta yaratmayı nasıl yaptığını, sonra onu nasıl tekrarladığını görmüyorlar mı? Şüphesiz bu Allah'a göre kolaydır 2
20 De ki: "Yeryüzünde dolaşın da Allah'ın başlangıçta yaratmayı nasıl yaptığına bakın Sonra Allah (aynı şekilde) sonraki yaratmayı da yapacaktır (Kıyametten sonra her şeyi tekrar yaratacaktır) Şüphesiz Allah'ın gücü her şeye hakkıyla yeter "
21 O dilediğine azap eder, dilediğine de merhamet eder Ancak O'na döndürüleceksiniz
22 Siz, yerde de gökte de (Allah'ı) aciz bırakacak değilsiniz Sizin Allah'tan başka ne bir dostunuz, ne de bir yardımcınız vardır
23 Allah'ın âyetlerini ve O'na kavuşmayı inkar edenler var ya; işte onlar benim rahmetimden ümit kesmişlerdir İşte onlar için elem dolu bir azap vardır
24 (İbrahim'in) kavminin cevabı, "Onu öldürün veya yakın" demekten ibaret oldu Allah da onu ateşten kurtardı Şüphesiz bunda inanan bir toplum için ibretler vardır
25 İbrahim onlara dedi ki: "Sırf aranızda dünya hayatına mahsus bir sevgi (ve çıkar) uğruna Allah'ı bırakıp bir takım putlar edindiniz Sonra kıyamet gününde kiminiz kiminizi inkar edip tanımayacak; kiminiz kiminize lanet edecektir Barınağınız cehennem olacaktır Yardımcılarınız da olmayacaktır "
26 Bunun üzerine Lût, ona (İbrahim'e) iman etti İbrahim, "Ben, Rabbime (gitmemi emrettiği yere) hicret edeceğim Şüphesiz o mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir" dedi
27 O'na (İbrahim'e) İshak'ı ve Yakub'u bahşettik Onun soyundan gelenlere peygamberlik ve kitab verdik Ayrıca ona dünyada mükafatını da verdik Şüphesiz o, ahirette de salih kimselerdendir
28 Lût'u da peygamber olarak gönderdik Hani o kavmine şöyle demişti: "Gerçekten siz, sizden önce dünyada hiçbir toplumun yapmadığı bir hayasızlığı işliyorsunuz "
29 "Siz hâlâ erkeklere yanaşacak, yol kesecek ve toplantılarınızda edepsizlik yapacak mısınız?" Kavminin cevabı, "Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi Allah'ın azabını getir bize" demeden ibaret oldu
30 (Lût) "Ey Rabbim! Şu bozguncu kavme karşı bana yardım et" dedi
31 Elçilerimiz (melekler) İbrahim'e müjdeyi getirdiklerinde, "Biz bu memleket halkını helak edeceğiz, çünkü oranın ahalisi zalim kimselerdir" dediler
32 İbrahim, "Ama orada Lût var" dedi Onlar, "Orada kimin bulunduğunu biz daha iyi biliriz Biz onu ve ailesini elbette kurtaracağız Ancak karısı başka O geri kalıp helak edilenlerden olacaktır "
33 Elçilerimiz Lût'a geldiklerinde, Lût, onlar yüzünden tasalandı, onlar hakkında çaresizlik içine düştü Elçiler ona, "Korkma, üzülme Biz seni ve aileni kurtaracağız Ancak karın başka O geride kalıp helak edilenlerden olacaktır "
34 Şüphesiz biz, bu memleket halkı üzerine, fasıklık ettiklerinden dolayı gökten bir azap indireceğiz
35 Andolsun biz, aklını kullanacak bir kavm için o memleketten ibret alınacak apaçık bir delil bıraktık
36 Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı peygamber olarak gönderdik Şuayb, "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin Ahiret gününe ümit besleyin ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın" dedi
37 Kavmi, onu yalanladı Bunun üzerine kendilerini o malum sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar
38 Ad ve Semûd kavimlerini de helak ettik Bu, onların (harap olmuş) yurtlarından size besbelli olmuştur Şeytan onlara işlerini süslemiş ve onları doğru yoldan alıkoymuştur Halbuki onlar gözü açık kimselerdi
39 Kârûn'u, Firavun'u ve Hâmân'ı da helak ettik Andolsun, Mûsâ kendilerine apaçık mucizeler getirmişti de yeryüzünde büyüklük taslamışlardı Oysa bizi geçip (azabımızdan) kurtulamazlardı
40 Bunların her birini kendi günahları yüzünden yakaladık Onlardan taş yağmuruna tuttuklarımız var Onlardan o korkunç sesin yakaladığı kimseler var Onlardan yerin dibine geçirdiklerimiz var Onlardan suda boğduklarımız var Allah onlara zulmediyor değildi, fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı
41 Allah'tan başkalarını dost edinenlerin durumu, kendine bir ev edinen örümceğin durumu gibidir Evlerin en dayanıksızı ise şüphesiz örümcek evidir Keşke bilselerdi!
42 Şüphesiz Allah, onların, kendini bırakıp da başka ne tür şeylere taptıklarını biliyor O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir
43 İşte bu temsilleri biz insanlar için getiriyoruz Onları ancak bilginler düşünüp anlarlar
44 Allah gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yaratmıştır İşte bunda inananlar için bir ibret vardır
45 (Ey Muhammed!) Kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı da dosdoğru kıl Çünkü namaz, insanı hayasızlıktan ve kötülükten alıkor Allah'ı anmak (olan namaz) elbette en büyük ibadettir Allah yaptıklarınızı biliyor
46 İçlerinden zulmedenler hariç, Kitap ehli ile ancak en güzel bir yolla mücadele edin ve (onlara) şöyle deyin: "Biz, bize indirilene de, size indirilene de inandık Bizim ilahımız ve sizin ilahınız birdir (aynı ilahtır) Biz sadece ona teslim olmuş kimseleriz "
47 İşte böylece biz sana kitabı indirdik Kendilerine kitap verdiklerimiz ona inanırlar Şunlar (Kitap ehlinden çağdaşın olanlar) dan da ona inananlar vardır Bizim âyetlerimizi ancak kâfirler inkâr ederler
48 Sen şu Kur'an'dan önce hiçbir kitap okumuyor ve onu sağ elinle yazmıyordun (Okuyup yazsaydın) o takdirde batıl peşinde koşanlar, şüpheye düşerlerdi
49 Hayır, o, kendilerine ilim verilenlerin kalplerindeki apaçık âyetlerdir Bizim âyetlerimizi ancak zalimler inkâr eder
50 Dediler ki: "Ona Rabbinden mucizeler indirilseydi ya!" De ki: "Mucizeler ancak Allah katındadır ve ben ancak apaçık bir uyarıcıyım "
51 Kendilerine okunan kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmedi mi?3 Şüphesiz bunda inanan bir kavim için bir rahmet ve bir öğüt vardır
52 De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter O, göklerde ve yerde olanları bilir Batıla inanıp Allah'ı inkar edenler var ya; işte onlar asıl ziyana uğrayanlardır "
53 Senden azabın çabucak gelmesini istiyorlar (Hikmet gereği) belirlenmiş bir süre olmasaydı azap onlara mutlaka gelirdi Onlar farkında değillerken kendilerine ansızın elbette gelecektir
54, 55 Senden azabın çabucak gelmesini istiyorlar Oysa azap kâfirleri üstlerinden ve ayaklarının altından bürüyeceği gün, şüphesiz cehennem onları mutlaka kuşatmış olacaktır Allah onlara, "Yapmakta olduklarınızın cezasını tadın" diyecektir
56 Ey iman eden kullarım! Şüphesiz ki benim arzım (yeryüzü) geniştir O halde ancak bana kulluk edin
57 Her can ölümü tadacaktır Sonra bize döndürüleceksiniz
58 İman edip salih amel işleyenler var ya, onları içinden ırmaklar akan ve içinde ebedi kalacakları cennet köşklerine yerleştireceğiz Çalışanların mükafatı ne güzeldir!
59 Onlar, sabreden ve yalnız Rablerine tevekkül eden kimselerdir
60 Nice canlılar vardır ki, rızıklarını taşımazlar (yiyecek biriktirmezler) Onları da sizi de Allah rızıklandırır O hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir
61 Andolsun, eğer onlara, "Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı hizmetinize kim verdi?" diye soracak olsan mutlaka, "Allah" diyeceklerdir O halde nasıl(haktan) döndürülüyorlar?
62 Allah kullarından dilediğine bol verir ve (dilediğine) kısar Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla bilendir
63 Andolsun, eğer onlara, "Gökten yağmuru kim indirip de onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltti?" diye soracak olsan, mutlaka, "Allah" diyeceklerdir De ki: "Hamd Allah'a mahsustur " Fakat onların çoğu akıllarını kullanmazlar
64 Bu dünya hayatı ancak bir eğlence ve oyundan ibarettir Ahiret yurduna gelince, işte gerçek hayat odur Keşke bilselerdi!
65 Gemiye bindikleri zaman dini Allah'a has kılarak O'na dua ederler Onları kurtarıp karaya çıkardığı zaman ise bir de bakarsın ki, Allah'a ortak koşuyorlar
66 Kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük etsinler ve bir süre daha faydalansınlar bakalım! İleride bilecekler
67 Çevrelerindeki insanlar kapılıp götürülürken, bizim, onların yurtlarını saygın ve güvenlikli bir yer kıldığımızı görmediler mi? Onlar hâlâ batıla inanıyorlar da Allah'ın nimetini inkar mı ediyorlar?
68 Allah'a karşı yalan uyduran, yahut kendisine geldiğinde, gerçeği yalanlayandan daha zalim kimdir? Cehennemde kâfirler için bir yer mi yok?
69 Bizim uğrumuzda cihad edenler var ya, biz onları mutlaka yollarımıza ileteceğiz Şüphesiz Allah mutlaka iyilik yapanlarla beraberdir
|