Prof. Dr. Sinsi
|
Rûm Sûresi/Rum Suresi
RÛM SÛRESİ/Rum Suresi
Mekke döneminde inmiştir 60 âyettir Sûre adını, ikinci âyette geçen
Bismillahirrahmânirrahîm
1 Elif Lâm Mîm
2, 3, 4, 5 Rumlar, yakın bir yerde yenilgiye uğratıldılar Onlar yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde galip geleceklerdir Önce de, sonra da emir Allah'ındır O gün Allah'ın (Rumlara) zafer vermesiyle mü'minler sevinecektir Allah dilediğine yardım eder O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir
6 Allah (onlara zafer konusunda) bir vaadde bulunmuştur Allah vaadinden dönmez Fakat insanların çoğu bilmezler
7 Onlar dünya hayatının ancak dış yönünü bilirler Ahiret konusunda ise tamamen gaflettedirler
8 Onlar, kendi nefisleri(nin yaratılış incelikleri) hakkında hiç düşünmediler mi? Hem Allah gökler ile yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak ve hikmete uygun olarak ve belirli bir süre için yaratmıştır Şüphesiz insanların birçoğu Rablerine kavuşacaklarını inkar ediyorlar
9 (Yine) onlar, yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar kendilerinden daha kuvvetli idiler Yeryüzünü sürüp işlemişler ve orayı kendilerinin imar ettiğinden daha çok imar etmişlerdi Onlara da peygamberleri apaçık deliller getirmişlerdi Allah onlara asla zulmediyor değildi Fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı
10 Sonra, Allah'ın âyetlerini yalanladıkları ve onlarla alay etmekte oldukları için, kötülük işleyenin sonu daha da kötü oldu
11 Allah, başlangıçta yaratmayı yapar, sonra onu tekrar eder Sonra da yalnız ona döndürüleceksiniz
12 Kıyametin kopacağı günde suçlular hayal kırıklığı içinde ümitsizliğe düşeceklerdir
13 Onların, Allah'a koştukları ortaklardan kendileri için şefaatçılar da olmayacaktır Artık onlar ortak koştukları şeyleri de inkar ederler
14 Kıyametin kopacağı gün, işte o gün mü'minler ve kâfirler birbirinden ayrılacaklardır
15 İman edip salih ameller işleyenlere gelince, işte onlar cennet bahçelerinde sevindirilirler
16 İnkar edip âyetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlara gelince, işte onlar azabın içine atılacaklardır
17 Öyle ise akşama girdiğinizde, sabaha kavuştuğunuzda, Allah'ı tespih edin
18 Göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur Gündüzün sonunda ve öğle vaktine girdiğinizde Allah'ı tespih edin
19 Allah, diriyi ölüden çıkarır, ölüyü de diriden çıkarır Ölümünden sonra yeryüzünü diriltir Siz de (mezarlarınızdan) işte böyle çıkarılacaksınız
20 Sizi topraktan yaratması, O'nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir Sonra bir de gördünüz ki siz beşer olmuş (çoğalıp) yayılıyorsunuz
21 Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır
22 Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir Şüphesiz bunda bilenler için elbette ibretler vardır
23 Geceleyin uyumanız ve gündüzün onun lütfundan istemeniz de O'nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir Şüphesiz bunda işiten bir toplum için ibretler vardır
24 Korku ve ümit kaynağı olarak şimşeği size göstermesi, gökten yağmur indirip onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesi, onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir Şüphesiz bunda aklını kullanan bir toplum için elbette ibretler vardır
25 Emriyle göğün ve yerin (kendi düzenlerinde) durması da O'nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir Sonra sizi yerden (kalkmaya) bir çağırdı mı, bir de bakarsınız ki (dirilmiş olarak) çıkıyorsunuz
26 Göklerde ve yerde kim varsa yalnızca O'na âittir Hepsi O'na boyun eğmektedirler
27 O, başlangıçta yaratmayı yapan, sonra onu tekrarlayacak olandır Bu O'na göre (ilk yaratmadan) daha kolaydır Göklerde ve yerde en yüce ve eşsiz sıfatlar O'nundur O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir
28 Allah size kendinizden şöyle bir örnek getirdi: Kölelerinizden, verdiğimiz rızıklarda sizinle eşit haklara sahip olan ve birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekindiğiniz ortaklarınız var mı? Düşünen bir topluluk için âyetleri böyle ayrı ayrı açıklıyoruz
29 Fakat, zulmedenler bilgisizce nefislerinin arzularına uydular Allah'ın (bu şekilde) saptırdığı kimseleri kim doğru yola iletir? Onların hiçbir yardımcıları yoktur
30 Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dine çevir Allah'ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata5 sımsıkı tutun Allah'ın yaratmasında hiçbir değiştirme yoktur 6 İşte bu dosdoğru dindir Fakat insanların çoğu bilmezler
31, 32 Allah'a yönelmiş kimseler olarak yüzünüzü hak dine çevirin, O'na karşı gelmekten sakının, namazı dosdoğru kılın ve müşriklerden; dinlerini darmadağınık edip grup grup olan kimselerden olmayın (Ki onlardan) her bir grup kendi katındaki (dinî anlayış) ile sevinip böbürlenmektedir
33 İnsanlara bir zarar dokunduğu zaman, Rablerine yönelerek ona dua ederler Sonra Allah onlara kendinden bir rahmet tattırınca da, bir bakarsın ki içlerinden bir grup, Rablerine ortak koşuyorlar
34 Kendilerine verdiğimiz nimetleri inkar etsinler bakalım! Haydi (şimdilik) yararlanın, ama yakında bileceksiniz
35 Yoksa biz kendilerine bir delil mi indirdik de o, Allah'a ortak koşmaları konusunda (isabetli olduklarını) söylüyor?
36 İnsanlara bir rahmet tattırdığımız zaman ona sevinirler Eğer kendi işledikleri şeyler sebebiyle başlarına bir kötülük gelirse, bir de bakarsın ki ümitsizliğe düşerler
37 Allah'ın, rızkı dilediğine bol verdiğini ve (dilediğine) kıstığını görmediler mi? Bunda inanan bir toplum için elbette ibretler vardır
38 Öyle ise akrabaya, yoksula, ve yolcuya hakkını ver Bu, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak isteyenler için daha hayırlıdır İşte onlar kurtuluşa erenlerdir
39 İnsanların malları içinde artsın diye faizle her ne verirseniz, Allah katında artmaz Ama Allah'ın hoşnutluğunu isteyerek her ne zekat verirseniz; işte bunu yapanlar sevaplarını kat kat arttıranlardır
40 Allah, sizi yaratan, sonra size rızık veren, sonra sizi öldürecek ve daha sonra da diriltecek olandır Allah'a koştuğunuz ortaklardan, bunlardan herhangi bir şeyi yapabilen var mı? O, onların ortak koştuklarından uzaktır, yücedir
41 İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır
42 De ki: "Yeryüzünde dolaşın da önceki milletlerin sonlarının nasıl olduğuna bakın " Onların çoğu Allah'a ortak koşan kimselerdi
43 Allah tarafından, geri çevrilmesi olmayan bir gün gelmeden önce yüzünü dosdoğru dine çevir O gün insanlar bölük bölük ayrılacaklardır
44 Kim inkâr ederse, inkarı kendi aleyhinedir Kimler de salih amel işlerse, ancak kendileri için (cennette yer) hazırlarlar
45 Bu hazırlığı Allah'ın; iman edip salih amel işleyenleri kendi lütfundan mükafatlandırması için yaparlar Şüphesiz o inkâr edenleri sevmez
46 Rüzgarları, yağmurun müjdecileri olarak göndermesi, Allah'ın (varlık ve kudretinin) delillerindendir O bunu, size rahmetinden tattırmak, emriyle gemilerin yol alması, onun lütfundan rızkınızı aramanız ve şükretmeniz için yapar
47 Andolsun, senden önce biz nice peygamberleri kendi kavimlerine gönderdik Peygamberler onlara apaçık mucizeler getirdiler Biz de suç işleyenlerden intikam aldık Mü'minlere yardım etmek ise üzerimizde bir haktır
48 Allah rüzgarları gönderendir Onlar da bulutları harekete geçirir Allah onları dilediği gibi, (bazen) yayar ve (bazen) yoğunlaştırır Nihayet yağmurun onların arasından çıktığını görürsün Onu kullarından dilediklerine uğrattığı zaman bir de bakarsın sevinirler
49 Oysa onlar daha önce kendilerine yağmur yağdırılmadan evvel kesin bir ümitsizliğe kapılmışlardı
50 Allah'ın rahmetinin eserlerine bak! Yeryüzünü ölümünden sonra nasıl diriltiyor Şüphe yok ki, o ölüleri de elbette diriltecektir O her şeye hakkıyla gücü yetendir
51 Andolsun, eğer (ekinlerine zararlı) bir rüzgar göndersek de o ekini sararmış görseler, ardından mutlaka nankörlük etmeye başlarlar
52 Şüphesiz, sen ölülere işittiremezsin Dönüp gittikleri zaman çağrıyı sağırlara da işittiremezsin
53 Sen körleri sapkınlıklarından çıkarıp doğru yola iletemezsin Sen çağrını ancak, âyetlerimize inanıp müslüman olan kimselere işittirebilirsin
54 Allah, sizi güçsüz olarak yaratan, sonra güçsüzlüğün ardından bir güç veren, sonra gücün ardından bir güçsüzlük ve yaşlılık verendir O dilediğini yaratır O hakkıyla bilendir, hakkıyla kudret sahibidir
55 Kıyametin kopacağı gün suçlular, (dünyada) bir andan fazla kalmadıklarına yemin ederler Onlar (dünyada haktan) işte böyle döndürülüyorlardı
56 Kendilerine ilim ve iman verilmiş olanlar ise onlara şöyle diyeceklerdir: "Andolsun, siz, Allah'ın yazısına göre, yeniden dirilme gününe kadar kaldınız İşte bu yeniden dirilme günüdür Fakat siz bilmiyordunuz "
57 O gün zulmedenlere mazeretleri fayda sağlamaz, Allah'ı razı edecek amelleri işleme istekleri de kabul edilmez
58 Andolsun, biz bu Kur'an'da insanlara her türlü misali verdik Andolsun, eğer sen onlara bir âyet getirsen, inkâr edenler mutlaka, "Siz ancak asılsız şeyler uyduranlarsınız" derler
59 Allah, bilmeyenlerin kalplerini işte böyle mühürler
60 Sabret Şüphesiz, Allah'ın va'di gerçektir Kesin imana sahip olmayanlar sakın seni gevşekliğe (ve tedirginliğe) sürüklemesinler
|