Allah'ın Kürsisinin Mahiyeti Hakkında |
09-01-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Allah'ın Kürsisinin Mahiyeti HakkındaAllah'ın kürsisinin mahiyeti hakkında "Kürsî, Allah’ın Ayaklarını koyduğu yerdir" sözü sahih midir? Buna benzer ifadeleri nasıl anlamalıyız? “Kürsî Allah’ın iki ayağının koyduğu yer” şeklindeki rivayet sahih değildir(bk İbn Kesir, Bakara, 2/255 ayetin tefsiri) Bu ve benzeri rivayetler müteşabihat denilen manası kapalı hadis rivayetleridir Burada bir benzetme yoluyla, mecaz bir ifadeyle Kürsî’nin Arşa göre küçüklüğü anlatılmıştır Buna göre, Kürsî'nin Arşa göre konumu, iki ayağın konulduğu yerin tahta göre konumu gibi olduğuna işaret edilmiştir Bu ifadede yüce Allah hakkında bir mekân ve bir cismaniyet ispatı söz konusu değildir Kur'an'da Allah'ın da bir kürsisi olduğu, bu kürsinin gökleri ve yeri içine aldığı belirtilir (Bakara, 2/255) Söz konusu âyet bu özelliği nedeniyle Kürsi Âyeti (Âyetü'l-Kürsi) olarak adlandırılır Allah'ın kürsisinin mahiyeti hakkında Kur'an'da bilgi verilmez Hz Peygamber (asm)'den gelen rivayetlerde de bu konuda detaylı bir açıklama yoktur Taberî'nin kaydettiği bir hadise göre yedi gök kürsi içinde bir kalkan içine atılmış yedi dirhem gibi kalır Ebu Zer'in rivayet ettiği bir hadis de Kürsi'nin arş karşısındaki durumunu belirler: "Arş içinde Kürsi, yeryüzünde bir çölün içine atılmış demir bir halka (yüzük) kadardır" (İbn Kesir, ay) Bazı rivayetlerde Kürsî, iki ayağın konulduğu yer olarak ifade edilmiştir Bu sözle anlatılmak istenen şudur: Kürsî, Rahman olan Allah’ın Arşına göre, kralların tahtlarının önünde bulunan ve ayakların konulduğu yere benzer Buna göre, Kürsînin Arşa nispeti, bir hükümdarın tahtı önünde bulunan ve ayaklarını koyduğu yerin, tahtına olan nispeti gibidir Yani, Kürsi Arş yanında çok küçük bir mahluktur Bununla beraber, İbn Abbas’tan ve Ebu Musa el-Eşarî’den gelen sahih rivayetlerde “Kürsî iki ayağın konulduğu yer” olarak tarif edilmiştir Bu tamamen Kürsî kelimesinin sözlük anlamı çerçevesinde yapılan bir açıklamadır Yani, Kürsî denilen gaybî mahluk, dünyada gördüğümüz ve insanların oturdukları yüksek bir yerden iki ayağını koydukları kürsiler manasına gelir Fakat bunun hakikî mahiyetini bilemiyoruz Ayetü'l-Kürsi'de söz konusu edilen Allah'ın Kürsisi'ne müfessirlerce getirilen yorumlar başlıca dört görüş çevresinde toplanır Râzi'nin özetlediği (Tefsir-i Kebir, Bakara, 2/255 ayetin tefsiri ) görüşlerden birincisine göre Kürsi, gökleri ve yeri kaplayan büyük bir cisimdir Bu görüştekilerden Hasan el-Basri ayrıca Kürsi'nin Arş ile aynı şey olduğunu söyler Ona göre üzerine oturulması nedeniyle tahta bazen arş, bazen de kürsi denmektedir Bazı bilginler Hasan el-Basri'ye karşı çıkarak kürsi ile arşın ayrı şeyler olduğunu savunurlar Bunlardan bazıları Kürsî'nin Arş'ın altında, yedinci semanın üstünde olduğunu söylerken, İmam Süddî'nin de içinde olduğu diğerleri yerin altında bulunduğu görüşünü öne sürerler İkinci görüş, Kürsi'yi Allah'ın hükümranlığı, kudreti ve mülkü olarak yorumlar Kürsi'nin cisimliğini redde yönelik bu görüşe göre ulûhiyyet (tanrılık) ancak kudretle olur ve oturulan yere kürsî dendiği gibi bazan üzerine oturana da kürsi adı verilir Bu nedenle Allah'ın Kürsi'si O'nun hükümranlığına, dolayısıyla kendisine işarettir Üçüncü görüşe göre: Kürsi Allah'ın ilmidir İlim, âlimin dayandığı şey olması bakımından kürsi olarak adlandırılır Kendisine güvenilen, dayanılan âlimlere de kürsiler (kerasi) denilir Bu nedenle âyetteki Kürsi Allah'ın ilmini ifade etmektedir Kürsi'nin Allah'ın büyüklüğünü, ululuğunu dile getirdiği yolundaki yorum dördüncü görüşü oluşturur Keffâl'in diğerlerine yeğlediği bu görüşe göre Allah, büyüklüğünü anlatmak için insanların kolayca anlayabileceği benzetmeler yapar Allah'ın evi (Beytullah, Kâbe), Allah'ın eli (Yed'ullah, Hacerü'l-Esved) gibi deyimler de aynı amaçla kullanılır Bunları maddi anlamlarıyla anlamak doğru değildir ve kişiyi tecsim (Allah'ı cisim gibi düşünme) ve teşbih (Allah'ı insana benzetme) yanlışına götürür |
|