Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
doğmuşlardır, fıtratı, peygamberler, peygamberlik, üzerine

Peygamberler, Peygamberlik Fıtratı Üzerine Mi Doğmuşlardır?

Eski 09-01-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Peygamberler, Peygamberlik Fıtratı Üzerine Mi Doğmuşlardır?



Peygamberler, peygamberlik fıtratı üzerine mi doğmuşlardır?




Peygamberler, peygamberlik fıtratı üzerine mi doğmuşlardır?


Sorularla İslamiyet



Fıtrat değiştirilmez Peygamberlerin fıtratı da değiştirilmez Fıtratta iki husus var, kötülüğe meyyal hayvanî ve nebatî / bitkisel yanı ki, buna nefis de diyebiliriz Bir de iyiliğe meyleden akıl ve vicdan tarafı Bir insan olarak Hz Muhammed (asm)’de de bu unsurlar vardı Çünkü büyüklerin imtihanı da büyüktür; peygamber olarak o da imtihana tabidir Ancak seçkin bir makama namzet olarak yaratıldığı için, kötülüğe meyilli olan nefs-i emmare, onda nefs-i mutmainne, raziye ve marziyeye dönüşmüştür Bir hadiste Efendimiz (asv) buyuruyor ki, “Herkes gibi, benim de bir şeytanım vardı, fakat bana teslim oldu” (Tirmizi, Rada 17; Müsned, III 309)


- Bediüzzaman Said Nursi’nin “Nefs-i emmarem ister istemez aklıma tabi olmuş” şeklindeki sözü, yalnız peygamberlerin değil, onlara samimi olarak uyan ve onları hayatlarında tek rehber edinen kimselerin de kabiliyet-i şer olan yönleri, kabiliyet-i hayra dönüşebilir


- Hz Muhammed (asm)’e, diğer insanlardan farklı olarak -peygamberlik görevine uygun- özel donanımlar lütfedilmiştir Bu cümleden olarak, Hz Muhammed (asm)’in bütün özellikleri, duyguları, şehevî, gazabî hisleri ve aklî melekeleri tam dengede idi İzzetle tevazuu, iktisatla sahaveti / cömertliği, yumuşak huylulukla şecaati bir arada toplamıştır


Maneviyatta ilerlemiş büyük zatlar, mübarek bir nefse sahip olduklarından ilerlemiş değillerdir Onlarda da aynı mahiyette kötülükleri isteyen birer nefis vardır Hatta “Dağına göre kışı olur” hükmünce onlardaki nefis diğer insanlara göre daha asi, daha şaki, daha azgındır Ama onlar nefisleriyle daima mücadele etmişler, bunun sonunda maneviyat önderleri olabilmişlerdir


Her şeyin bir bedeli olduğu gibi, maneviyat büyüğü olmanın da bedeli vardır Bugün spor-sanat alanlarında zirvede yer alan isimler, ciddi çalışmaların sonucunda oralara gelebilmişlerdir Belli bir program, yoğun bir çalışma, daimi bir disiplin olmaksızın zirve yolcusu olmak mümkün değildir


Kur’an-ı Kerim’e baktığımızda peygamberlerin de çetin imtihanlardan geçtiğini görürüz Mesela şu ayete bakalım:


“İbrahimi, Rabbi bazı kelimelerle imtihana tabi tuttu, O da bunları başarıyla tamamladı Allah şöyle buyurdu: Seni insanlara imam/ önder yapacağım” (Bakara, 2/124)


Görüldüğü gibi Hz İbrahim (as)’in insanlara önder kılınması çetin imtihanlardan başarıyla geçmesi sonucu olmuştur Gerçi peygamberlik, çalışılarak elde edilen bir netice olmayıp tümüyle İlahi bir mevhibedir Fakat bu mevhibe, o peygamberlerin çalışma ve liyakatlerine terettüb eden İlahi bir lütuftur Zira “ Allah kime risalet görevini vereceğini en iyi bilendir” (En’am, 6/124)


Şüphesiz bin metrelik bir dağa tırmanmanın zorluğu ile Everest’in zirvesine tırmanmanın zorluğu aynı değildir Everest’in zirvesine tırmanmak için profesyonel bir eğitim almak ve bir takım özellikler taşımak gerekir Ayrıca, Everest’e tırmanma uğraşısı veren herkesin zirveye ulaşamadığı da tarihi bir gerçektir Bu yolun yolcularından nicesi yarı yoldan dönmüş, nicesi de yolda hayatını kaybetmiştir


Peygamberlik vasfı kesbi olmayıp sırf Allah’ın bir lütfu olduğu gibi, ismet vasfı da peygamberler için Allah’ın özel bir ihsanı ve peygamberliğin de ayrılmaz bir kriteridir


İnsan olarak bizim, peygamberlerin peygamberlik vasfına ortak olmaya hakkımız olmadığı gibi, onların özel konumlarının bir gereği olan ismet ve benzeri hususî vasıflarına sahip olmayı istemek hakkına da sahip değiliz


Herkes peygamber olmadığı gibi, herkes masum da olamaz Zaten Allah, masum insanlar istemiyor Çünkü masum olan meleklerin varlığı, bu hususta insanların masum olmalarına ihtiyaç bırakmıyor


İnsanın yaratılış gayesi, Allah’ı tanımak, kulluk yapmak, günah işlediği zaman tövbe ve istiğfar etmektir


Herkes masum olsaydı, Allah’ın affediciliğini, bağışlayıcılığını, tövbeleri kabul ediciliğini gösteren Afuv, Gafur, Tevvab gibi isimlerin tecellileri nasıl olacaktı? Allah’ın şifa veren Şafi ismini hastalıklarla tanıdığımız gibi, Onun affedici isimlerini de günahlarımızla tanımaktayız


Ancak şu bir gerçektir ki, peygamberler hayatları boyunca herkesten daha çok sıkıntılar, belalar, musibetler görmüşler ve özgür iradeleriyle bunlara karşı dayanmışlar ve Allah’ın imtihanlarını rıza ile karşılamışlardır Büyüklerin imtihanları da o nispette büyüktür


Peygamberler melek değil, birer insandır İnsan olarak onların da nefisleri ve şeytanları vardır Onlarla her zaman mücadele etmişlerdir Söz gelimi insanların saygısızlıkları karşısında sinirlenmişler, fakat öfkelerini içlerine sindirebilmişler


Kendi günahlarımızın mazeretini, masum bir varlık olmadığımıza bağlamak çok yanlış bir yargıdır Çünkü eğer masum olsaydık, melekeler gibi biz de imtihana tabi olmazdık


“Doğrusu insan türlü, türlü mazeretler öne sürse de, aslında o kendisi hakkında çok iyi bilgi sahibidir” (Kıyamet, 75/13-14)


Allah dilediğine peygamberlik verir Ancak bu vazifeyi yüklenecek özelliği taşıyanlara vermiştir Eğer başka birisi o özellikleri taşımaya müsait olsaydı ona verirdi Demek ki, kendilerine paygamberlik verilenlerin dışındakiler o özelliklere sahip değillermiş


Herkesin kaldıracağı yük bellidir 50 kilo kaldıran bir adama niye 500 kilo verilsin Ya da çınar ağacının yükü niye bir filize yüklensin Allah kendi iradesiyle bu görevi dilediğine verir Fakat bu görevi yürütecek olanlara vermesi de hikmetinin gereğidir


Peygamberlik görevi Allah’ın ihsanı ise de, bu vazifeyi peygamberler kendi iradeleriyle kabul etmişlerdir; zorla ve cebren almış değillerdir










Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.