Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çeşitli, nükteler

Çeşitli Nükteler

Eski 09-01-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çeşitli Nükteler



Allahı tanısaydı, gafletteki insanlar

Âlem felâh bulurdu, tam olurdu noksanlar


Yaratılış gayesi

Rabbimize kulluktur, yaratılış hikmeti

Dikkatli olmalı hep, bırakmalı gafleti


Rızaya kavuşmak için

Rabbimizin emrini ihlâs ile edâ et

Allah rızâsı için neyin varsa fedâ et


Sabır-şükür

Hayır ve şer Hak’tandır, takdire sabır gerek

Şerler hayra çevrilir, her hale şükür gerek


Tefekkür

Tefekkür düşünerek yaratıcıyı bilmektir

Batılları bırakıp gerçeğe yönelmektir


Duâ

Allaha yalvararak, ihlâslı bir kalb ile

Kişinin murâdını getirmesidir dile


İhlâs

İhlâs; bir müslümanın ziynetidir, süsüdür

Onda îmân nurunun dıştan görüntüsüdür


Hubb-i fillah ve buğd-ı fillah

Resûlullah buyurdu: (En kıymetli ibâdet

Hubb-i fillah ve bir de buğd-i fillahdır elbet)


İhlâs ve sevgi

İhlâsla Allah’ı seven bir kişi

Kelebekler gibi özler ateşi

Sevip de ateşten kaçarsa eğer

Roldür, gösteriştir onun bu işi


Allah sevgisi

Allah için muhabbet, elbette büyük nimet

Dünyada çile ise, ahirette ganimet


Resulullah

Teşrîf ettiği zaman, değişmişti insanlar

Îmânla şereflendi nice puta tapanlar


Resulullah efendimize

Güzel yanağını bilen, güle bakar mı hiç?

Senin sevginde eriyen, derman arar mı hiç?


Fenersiz mum

İman bir muma benzer, ibadet ise fener

Fenersiz olursa mum, gün gelir birden söner


Zaman geçiyor

İlmihâlini öğren, geçip gidiyor zaman

(Elbette aldanmıştır, iki günü bir olan)


İlmihâlin önemi

Her işinden bellidir, cahil olanın hâli

Dinden habersiz olur, bilmeyen ilmihâli


Huzur

Huzur istersen eğer, fazilet olsun yolun

Dinimiz emrediyor: (Güzel ahlâklı olun!)


Fen ve sanat

Fen ve sanat müminin kaybettiği malıdır

Kimde, nerde bulursa, elbette almalıdır


İlim farzdır

İlim öğrenmek farzdır, kadına ve erkeğe

Emir vardır en uzak yere bile gitmeğe


Düzgün iman

Sapıtmak istemezsen, önce imanı düzelt

İlmihâlini öğren, emri yasağı gözet


Arife tarif olmaz

Arife tarif olmaz, sivrisinek saz gelir

Gafile söz nafile, davul zurna az gelir


İlim öğrenmek

Dinimiz emrediyor, dikkat eyle şu sese:

İlim öğrenmek farzdır, kadın erkek herkese


Kalem unutmaz

Kitapları okurken not tutanı överler

Âlim unutur ama kalem unutmaz derler


Kitap çok ama

Tatlı çok, bal başkadır, çiçek çok gül başkadır

Kitaplar pek çok ama Tam İlmihal başkadır


Âlim tevazu ehlidir

Başak boşsa dik durur, ona verilmez değer

Taneli başak ise, başı aşağı eğer


Ağaç yaş iken eğilir

Unutmayın ki çocuk küçükken eğitilir

Odun bükülür mü hiç, ağaç yaşken eğilir


Âlimsiz olmaz

Salih âlim olmazsa yanlış fikre sapılır

Bid’at ehli övülür, tağutlara tapılır


Kafayı doldurmak

Faydalı ilimlerle kafa doldurmaya bak

Kafa sağlam dolunca, cep de dolar muhakkak


Hak rızası

Ne mutlu ona, maksadı Hak rızası ola

İlmihal okudukça, gönlü imanla dola


Ayıp

Bilmemek ayıp değil, sormamaksa ayıptır

İlimden mahrum kalmak elbet büyük kayıptır


Amelsiz ilim

İlimsiz ve ihlâssız Cennet bulunur mu hiç?

Amelsiz ilim ile âlim olunur mu hiç?


İlmi yazmalı

Çalışan, işleyen demir pas tutmaz

Âlim unutur da, kalem unutmaz


Besmele ile başlamak

Besmeleyle başlarız, hayırlı olsun kelâm

Allaha hamdü senâ, Resûlüne de selâm


Oruç ve sabır

Oruç sabrın yarısı ateşe perde olur

Mükâfatı büyüktür oruçlu felâh bulur


Kadir gecesi

Bin aydan faziletli, ne kadar kadri yüce

Sayısız günahkâr kul, affa uğrar bu gece


Ramazan gidiyor

On bir ayın sultanı, bize veda ediyor

İçimiz kan ağlasın, sevab ayı gidiyor


Ramazana elveda

Çok şükür Rabbimize orucu ettik eda

Bugün ayrılıyoruz, ya Ramazan elveda


Bayram

Ramazan-ı şerifi memnun ederek salan

Bugün artık sevinsin, orucu kabul olan


Oruçlunun uykusu

Oruçlunun uykusu bile bir ibadettir

Ramazan mümin için ne büyük saadettir


Bedenin zekâtı

Buyuruldu ki: (Oruç zekâtıdır bedenin)

Defteri sevap dolar onu eda edenin


Sahur yemeği

Sahur yemeklerinin fazileti pek çoktur

Sahur yemeği için sual ve hesap yoktur


Allah’ın emaneti

Evde saliha kadın, şüphesiz büyük nimet

Yüce Rabbimizden o, erkeklere emanet

Rabbin emanetine etmeli çok riayet

Çok zarar görür elbet, ona eden hıyanet


Erkek ev işine karışmaz

Erkek karışır ise, evin içine eğer

İki cihanda bunun sıkıntısını çeker


Sultan üzülmez

Mümin kadın sultandır onu üzmemek gerek,

Belayı bulur er geç, sultanı üzen erkek,


Dünya kusuru

Dine zarar vermeyen kusuru görmemeli

Dünya işleri için hanımı yermemeli


Bir insan

Edepliyse, kusuru öyle kolay görülmez

Edepsizse iyilik etse değer verilmez


Keskin sirke

İnsan öfkeli iken, çok yanlış karar verir

Unutma keskin sirke, küpüne zarar verir


Selâmet istersen

Mazlum ol, zâlim olma! Üzül de üzen olma

Mahşerde hesap zordur, ezil de ezen olma


Eden bulur

Kötü cezasız kalmaz, eden bulur sonunda

Elbette su testisi kırılır su yolunda


Sabır acıdır

Allah için sabreden, sıratta atlı olur

Sabır acı ise de, meyvesi tatlı olur


Nimet - ganimet

Dine hizmet ederken, sıkıntıyı nimet bil

Herkese nasip olmaz, hizmeti ganimet bil


Kötü arkadaş

Kötü arkadaş seni, azdırır, yardan atar

Bir gün gelir, bakarsın, beş para için satar


Kalbin temiz ise

Kalbi kara olana, günahlar kolay gelir

Kalbi temiz olanlar, günahı zehir bilir


Hayır dile

Soğuk su katmayasın, hiç kimsenin aşına

Hayır dile komşuna, hayır gele başına


Geç kalma

Zararın neresinden dönülse kârdır elbet

Henüz nefes alırken, durma hemen tevbe et


Ele kuyu kazmak

Eden kendine eder, belâyı bulur azan

Önce kendisi düşer, el için kuyu kazan


Gülü bülbül bilir

Gülün güzelliğini, ancak bülbül biliyor

Sizin sevginiz bana, âb-ı hayat geliyor


Bilenin korkusu

Cam sarayda oturan, rastgele taş atamaz

Dünyayı fâni bilen, gailesiz yatamaz


Kışa yazdan hazırlık

Dünyadan ahirete, halis ameller taşı

Karıncadan ibret al, yazdan karşılar kışı


Öfkenin zararı

Kim ki öfkeyle kalkar, ahmak nefsine uyar

İstediğini söyler, istenmeyeni duyar


Sağlıklı hayat

Sağlığını düşünen, mideyi az doyursun

Az yersen az uyursun, çok yersen güç uyursun


Kötü dost

Kötü ile dost olan, umursamaz günahı

Hak sözü duymaz olur, hatırlamaz Allahı


Asıl pehlivan

Pehlivan sayılıyor hasmını yere vuran

Öfkesini yenenler işte asıl pehlivan


Sabır ve zafer

Cenab-ı Hak her zaman sabreden kulu sever

Resulü buyuruyor: (Sabreden bulur zafer)


Edeb

Gafleti bırakmalı, ömür akar, su gibi

Her yerde ve her zaman gözetmeli edebi


Şifreli kasa

Paraya gönül veren, bürünür sonsuz yasa

Şifresi unutulur, kilitli kalır kasa


Mihnet yeri

Hizmet, ganimet iken, isteme istirahat

Dünya mihnet yeridir salihler etmez rahat


Affeden affedilir

Cehenneme lâyıktır, Müslümana kin güden

Elbet sevilir seven, affedilir affeden


Fitne

Allah lanet ediyor fitne fesat saçana

Fertlerin, toplumların arasını açana


Tevekkül

Tedbir dinin emridir, edilmeli riayet

(Deveni sıkı bağla sonra da tevekkül et)


Eken biçer

Dünya nimet yeridir, ahiret âşığına

Ne koyarsan aşına, o gelir kaşığına


Acele şeytandandır

Hep aceleci olma, ayakların burkulur

Acele ile kalkan, pişmanlıkla oturur


Tuzağa dikkat

Yakını görmüyoruz, gözlerimiz uzakta

Her an dikkat etmeli, ayağımız tuzakta


Acele

Yavaş ol, tökezlersin, düşüp başın yarılır

Acele etsen de iş, olacağına varır


Tatlı söz ve yılan

Acı söz çok kimseyi çekip çıkarır dinden

Tatlı söz de yılanı çıkarır deliğinden


Tevazu ve kibir

Mütevazı olana, tevazu ile yaklaş

Kibirliyle dost olma, hemen ondan uzaklaş


Sadaka gibi

Tevazu fazilettir, çirkindir büyüklenmek

Sadaka gibi sevap, kibirliye kibretmek


Kalb temizliği

Rab, şekle, mala değil, sadece kalbe bakar

İmansız olan kalbi, sonsuz ateşte yakar


Hakka dayan

Pişman olmamak için, artık uyanmalısın

Batılları bırakıp, hakka dayanmalısın


İki baş

Anarşidir ikilik, her takımı yatırır,

Şüphesiz iki kaptan, bir gemiyi batırır


Acele iş

Hızlı yaşayan kişi, ölüm ile yarışır

Unutma ki acele işe şeytan karışır


Felsefeci

Felsefeci sonradan olmayı inkâr eder

Der ki bu âlem böyle gelmiş böyle gider


Zırh

Öyle başıboş gezme, ölüm gelir muhakkak

Söndürme imanını, ibadet zırhını tak


İyilik rehberi

Bil ki salih arkadaş, iyiye rehber olur

Kişi sevdiği ile elbet beraber olur


Zengin ve zekât

Salih zengin düşünür muhtaç olan fakiri

Bilir ona aittir malının kırkta biri


Doğru esnaf

Müjde doğru esnafa, eşi yok iyilikte

Mahşer günü haşrolur, şehitlerle birlikte


Kalbi temizlemek

Hep gafletle dolaşma, biraz kendine acı

Artık bulmaya çalış, kalb yıkayan ilâcı


İmanın önemi

Allah iman vermişse, daha ne vermedi ki?

Ya iman vermemişse, bu kula ne verdi ki?


Zühd nedir

Düşmemek için asla harama ve şüpheye

Zühd denir mubahların çoğunu terk etmeye


Tesirli söz

Takva sahibi ise, yazıp konuşan eğer

Nasihat ettiğine, sözü de tesir eder


Îsâr nedir

Kendisi muhtaç iken, elindekini kişi

Başkasına verirse îsâr olur bu işi


İbadet

Şu olmalı ibadet edenin düşüncesi;

Bu, hem Allahın emri, hem kulluk vazifesi


İslam’ın özeti

Sacayağı gibidir; ilim, ihlâs ve amel

Birisi noksan ise, dinimiz tutmaz temel


Adalet

Âlimler buyurdu ki; “hikmet, şecaat, iffet

Bir araya gelince, buna denir adalet


Büyük cihat

Resulullah buyurdu, bir harpten geldiği gün;

“Döndük küçük cihattan, büyük cihada bugün


Sadık

Kim ki Resulullaha, tâbi olursa eğer

Sadıklardan olmanın, saadetine erer


Müminin hali

Her hâliyle gösterir mümin sadakatini

Doğruluk ve ihlâsla yapar ibadetini


Sabır

Sabretmek; günahlardan sakınmaktır ilkönce

Sonra tahammül gerek, dert ve belâ gelince


Şecaat (kahramanlık)

Şecaat göstermenin gerektiği bir yerde

Korkaklık eden kimse, benzetildi merkebe


Selamet isteyen

Fazla şaka ve alay cahillik alâmeti

Susmayı bilmelidir isteyen selâmeti


Hayâ

Çirkin olan şeylerden arınma duygusudur

Esası da, utanma ve Allah korkusudur


Müminin vasfı

İyilik ve ihsanda yarışır mümin olan

Kin gütmez, dargın durmaz barışır mümin olan


Vakar sahibi

Bir hadis-i şerifte şöylece buyurulur;

(Mümin vakar sahibi, yumuşak huylu olur)


Hikmet

Hikmet, hakkı batıldan ayıran bir kuvvettir

Ruhun idrak gücünü gösteren bir haslettir


Havf ve recâ

Allahü teâlâdan çok korkmalı Müslüman

Ümidi kesmemeli, rahmetinden de bir an


Salih Müslüman

Dünya menfaatini kalblerinden çıkaran

Allah adamlarına denir salih Müslüman


Tevbe

Tevbe, pişman olmaktır, söz vererek Allaha

Yapmamaya çalışmak, o günahı bir daha


Tevazu

Tevazu orta yoldur, ne gurur, ne de zül’dür

Zıddına kibir denir, çoğu da tezellül’dür


Merhamet

Mümin cenab-ı Haktan diler af ve merhamet

Kendisi de herkese, aynı davranır elbet


İstişare

Meşveret; kısacası ehline danışmaktır

Başlamadan bir işe sebebe yapışmaktır


Tevekkül

Kalbin bütün işlerde, her şeyi Yaradan’a

Teslimiyet gösterip güvenmesidir Ona


İhsan

Bir insana hakkından fazlasını vermektir

Hakkını vermemek de zulmü reva görmektir


En cömert zat

Gelmiş-geçmiş-gelecek insanların cömerdi

Kâinatın serveri, hazret-i Peygamberdi


Hilm nedir?

Gazabın, şiddetin ve sertliğin mukabili

Hilm; yumuşaklık, ruhun sakin olması hâli


Besmele

Önce Besmele ile kapıdan içeri gir

Rabbimiz şükredene, sayısız nimet verir


Danışmak

İstişare edenler, hiç pişman olmaz elbet

Danışacak bir yerin varsa ne büyük nimet


Şükür

Şükreden kullarını cenab-ı Allah sever

İmansız ölebilir şükredilmezse eğer


Sabır

Sabır, haktan gelene, razı olmak demektir

Her işte ve her zaman Allaha şükretmektir


Tevazu göstermek

İyi bil kibirdendir hep tevazu göstermek

Bu aciz bu günahkâr diye kendini yermek


En zor imtihan

Hayat imtihanının gayet zor olanı var:

Herkese ömür boyu, namus imtihanı var


Haset

Haset etmemek için, o kimseyi metheyle

Hediye ver, öğüt ver, iyiliğini söyle


Sözün esiri

Bizlere esirdir söz, ağzımızdan çıkmadan

Biz onun esiriyiz, çıkınca ağzımızdan


İyilere kötülük

Kötüleri yaşatmak, iyilere ölümdür

Zalimleri affetmek, mazlumlara zulümdür


Yaşamak için yemek

Sırf yiyip içmek için, koca ömür taşınmaz

Yaşamak için yenir, yemek için yaşanmaz


Binmeyi öğrenmek

Şu dünya bir binektir, taşır binersen seni;

Bilmezsen binmesini, taşıttırır kendini


Baş kesen söz

Öyle sözler vardır ki, keser kanlı savaşı

Yine sözler vardır ki, kestirir suçsuz başı


Az konuşmak

Göz iki, kulak iki, ağzımız ise tektir

Çok görüp, çok dinleyip, az söylemek gerektir


Aç gözlü

Gözü aç olan için, ömürde tokluk yoktur

Kanaatkâr olana, bir lokma bile çoktur


Gülümse

Güler yüzlü olmaya, geç kalmadan ver karar

Unutma tebessümden kimseye gelmez zarar


Her kapta ne varsa o sızar

Bazıları sakindir, bazıları hep kızar

Bir kapta ne var ise, içinden hep o sızar


Gül tutan elde

Kim iyilik ederse karşılığını alır

Gül ikram eden elde, gülün kokusu kalır


Vefalı kimse

Vefalı olan kimse, hatayı görmez gider

Yapılan iyiliği her zaman takdir eder


Fakir ve zengin

Fakir, zengin olsa da, mal hırsıyla yanandır

Zengin, malı çok olan değil, kanaatkâr olandır


Rastgele atış yapmak

Elbette olur pişman düşünmeden konuşan

Ateş edene benzer bakıp almadan nişan


Kalb kırmak

Herkesle iyi geçin, öfkelenip sert çıkma

Kalb Allahın evidir, Kâbe’yi sakın yıkma


Bakar kör olmak

Göz gibi olma sakın, ötesini göremez

Dünyaları görse de kendisini göremez


Ayıp araştırmak

Nefse öyle güvenme, akıl her şeye ermez

Hep ayıp araştıran, kendinde ayıp görmez


Akıl akıldan üstün

Verimli kara toprak kumdan, çakıldan üstün

Bir bilene sormalı, akıl akıldan üstün


Altın anahtar

Bir sanat öğrenenler, kalmaz elbette naçar

Çünkü altın anahtar, her çeşit kapıyı açar


Akıllı düşman

Hasır, ayı derisi olan posttan iyidir

Akıllı düşman bile, ahmak dosttan iyidir


Salihler yurdu

Çalışanın ziyneti alnındaki teridir

Unutma Cennet ancak salihlerin yeridir


Mazlumun âhı

Sakın kimseyi üzme, kulağın olmalı seste

Alma mazlum âhını çıkar aheste aheste


Allah isterse

Hak irade edince her işi asan eder

Halk eder sebebini bir anda ihsan eder


Kurtuluş reçetesi

İşte özlü nasihat bütün müminlere has

Kurtuluş için şarttır, ilim, amel ve ihlâs


Öfke ve nefret

Akıllı hep sakindir, göstermez hemen hiddet

Öfkeli olanlardan elbet edilir nefret


Ak akçe

Gayen hak rızası olsun, çalışma asla ün için

İktisat et, israftan kaç, ak akçe kara gün için


Düşmana güvenilmez

Dostunun dostluğuna itimat etmiyorsun

Düşmanın dostluğuna nasıl güveniyorsun?


İş işten geçince

İhtiyaçla yanarken, bütün dostlar yok olur

Araba devrilince, yol gösteren çok olur


Gönlüme düştü

Cemre, havaya düşer, toprak ve sudan önce

Gönlüme hemen düştü, onu ilk kez görünce


Akılsız baş

Yapılan kötülükler çıkacak teker teker

Akılsız başın cezasını ayaklar çeker


Can kurtarma devri

Önce can gelir sonra canan demişler

Gemisini kurtaran kaptan demişler


Danışmanın önemi

Evde yapılan hesap, çarşıya uymaz elbet

Danışarak iş yapan, pişmanlık duymaz elbet


Pişmanlık tevbedir

Tevbe kesin söz verip hep pişmanlık duymaktır

Günahlardan vazgeçip hak emrine uymaktır


Ferasetli bakış

Marifet sahipleri ferasetle bakarlar

Kalblerdeki kirleri bir bakışta yıkarlar


İyi örnek

Aldanmaman gerekir, her yüzüne gülene

İyi örnek olasın senden sonra gelene


İyilik ve kötülük

Düşmanın olur dosta kötülük edersen

Düşmanın da dost olur iyilik edersen


Gençlik uçup gitti

Gençlik kitabımı okudum bitti

Ah bir ömür nasıl da uçup gitti


Yalnız Allah sevgisi

Hak sevgisinden başka, güzel olan ne varsa

Hepsi birer zehirdir, hatta şeker de olsa


Gül

Gonca gül ne yapar, bülbül de olmasa

Aşkı bilinir mi, sararıp solmasa


Bülbül

Garip bülbül ne yapar, gonca güle gitmese

Aşkı nasıl bilinir, gece gündüz ötmese


Başa kakmak

Ettiğin iyiliği başa kakıcı olma

Laf taşıma hiç onu buna takıcı olma


Hasetten kurtuluş

Haset etme kimseyi, niye onun var diye

Onu övmelisin hep, ayrıca ver hediye


Kızgınlık ateşi

Öfkelenmek insanı, ateş gibi yandırır

Hiddetin aşırısı hep nefret uyandırır


Kanaat

Kanaat her hâlinde Allaha şükretmektir

Her şartta ve her zaman mevcutla yetinmektir


Gafile söz nafile

Öyle kolay uyanmaz, ne söylesen gafile

Eğer nasibi yoksa ne söylesen nafile


Adam adamdır

Eşek eşektir olsa bile atlastan çulu

Adam adamdır olmasa da parası pulu


Akılsız iş

Dünyaya para için öyle dalınır mı hiç?

Ahireti verip de, dünya alınır mı hiç?


Yolcu yoluna gerek

Dünya bir hana benzer, biz de yolcu gibiyiz

Dün geldik, bugün kaldık ve yarın gideceğiz


Tevbe için tevbe

Midemiz gayet dolu, ruhumuz ise çok aç

İbadetler tevbeye, tevbe, tevbeye muhtaç


Doğru yol tektir

Ömür sermayesini sakın eyleme heder

Sayısız yol var ancak birisi Hakka gider


Sonsuz azap

Sonsuz azap yanında her sıkıntı rahattır

Acı değil de sanki uygun istirahattır


Sinirlenmek

Şeytan sinirleneni hemen kolay kandırır

Yüksek sesle bağıran hep nefret uyandırır


Akla uygun din

Dinde akla aykırı olan bir hüküm yoktur

Ama akıl ermeyen şeyler belki pek çoktur


Din akılla anlaşılmaz

Dindeki hükümleri akıl ile anlamak

Peygamberliğe olur elbette inanmamak


Sevgi tarif edilmez

Sevgi anlatılamaz, gelmez kaleme dile

Gül, demişler bülbüle, ağlamış feryat ile


Sağlık için

Ruhun sağlığı, az günah işlemektedir

Bedenin sağlığı, az yiyip içmektedir


Çare sizsiniz

Halinizden bellidir, pek çok çaresizsiniz

Sebeplere yapışın, yine çare sizsiniz


Ümit sizsiniz

Niye kurtuluştan bu kadar ümitsizsiniz

Haktan ümit kesilmez, yine ümit sizsiniz


Çilesizsiniz

Ne kadar mutlusunuz, ne de çilesizsiniz

Bozulursanız eğer, artık çile sizsiniz


Güvensizsiniz

Hep yalan söylerseniz, elbet güvensizsiniz

Doğru konuşursanız, artık güven sizsiniz


Gönülsüz iş

Kişi, angarya ile hedefine varamaz

Hevessiz ve gönülsüz işini başaramaz


Çile çekmek

Kütükler yontulmadan düzgün tahta olamaz

Çile çekmeyen insan, rahata kavuşamaz


Temelsizsiniz

Altyapınız yok ise, elbet temelsizsiniz

Dini öğrenirseniz, artık Temel sizsiniz


Servetsiz

Ahlakça fakirseniz elbet servetsizsiniz

Güzel ahlaklı olun, artık servet sizsiniz


Yol kesici

Bid’ati yaymak için çalışırsın dört koldan

Yol kesici olma sen, çekil mübarek yoldan


Gözü aç olmak

Dünyaya malik olsa, cimrinin gözü açtır

Sıkıntıları bitmez, o her zaman muhtaçtır


Sitem ve matem

Kötüleri methetmek, iyilere sitemdir

Zalimi alkışlamak, mazlumlara matemdir


Hiddet nefret uyandırır

Aşırı ise hiddet, uyandırır hep nefret

Lüzumsuz şakalarda, elbet yok olur heybet


Alışan kudurmuş gibidir

Haramla yorulanın, akıttığı pis terdir

Günahlara alışan, kudurmuştan beterdir


Keklik avı

Herkes aynı metotla, yola gelmez, tavlanmaz

Davul zurna çalarak dağda keklik avlanmaz


Kuş avlamak

Avlanmayı bilene, ava gelmez kuş olmaz

Belalara hazır ol, başa gelmez iş olmaz


Dikensiz gül

Dikensiz gül bulunmaz, hatasız da kul olmaz

Gönül sırça saraydır, kırılırsa yapılmaz


Aman diyene

Çorak toprağa tohum ekilmez

Aman diyene kılıç çekilmez


Fakir kimdir

Dünya malı fanidir, bir hayal, bir yalandır

Fakir, parasız değil, arzusu çok olandır


Hakkını helal et

Çok sevaba kavuşmak istiyor isen şayet

İyi kötü herkese, hakkın varsa helal et


Uzun emel

İnsanın halini ameli tartar

Emeli artanın elemi artar


Ağlatan söz

Âlemde nice göz var, sözden iyi anlatır

Öyle söz de vardır ki, kuru gözü ağlatır


Zirveye çıkmak

Tam zirvedesin ama nasıl geldin oraya?

Kimisi dimdik gelir, kimisi büzülerek

Hem yılan da, şahin de çıkar en yüksek dağa

Ama biri sürünerek, biri süzülerek


Nasip meselesi

Eğer rast giderse işin

Taşa bile geçer dişin

Ama ters giderse işin

Aş yerken kırılır dişin


Hakkı sökerek almak

Hiç kimseden sakın beddua alma

İyilik altında ezilip kalma

Hakkımı sökerek alırım deme

Her zaman mazlum ol da, zalim olma


Elin tavuğu

İnsan sahip olduğu nimeti hep küçümser

Fakat sahip olmadığı şeyi ise önemser

Mesela elin tavuğu ele kaz görünür

Çok çirkin olsa bile karısı kız görünür


Sırrı gizlemek

Rabbin ihsan eder, nimet verirse

İyilik etmekten kaçıcı olma

İnsanın başına bir iş gelirse

Sırrını herkese açıcı olma


İyilik eyle

Ömrünü geçirme faydasız şeyle

Ya sükût et otur, ya hayır söyle

Yaptığını başa kakıcı olma

Elinden geldikçe iyilik eyle


Dinin direği

Namaz dinin direği, kul olmanın gereği

Günahlara kefaret, ibadetin yüreği


Namaza mani iş

Namaza mani işte, elbette hayır yoktur

Doğru namaz kılana müjdeler gayet çoktur


Namaz

Araç değil amaçtır, İslam’ın binasıdır

Gözlerin nurudur, kalblerin cilasıdır


Namaz önemlidir

Namaza önem verip doğru dürüst kılmalı

Yalan yanlış kılmaktan utanıp sıkılmalı


Dua kabul olmaz

Namaz kılmayanların kabul olmaz duası

İyi işler yapsa da, silinmez kalbin pası


Namaz ve iman

Kişi namaz kılmazsa, imanı sağlam kalmaz

Kolayca küfre girer, farkında bile olmaz


Kalbin şifası

Namaz kalbe şifadır, gönülleri şen eder

Doğru kılındığında, kötülükten men eder


İlahi rıza

Namazdır insanı Rabbine bağlayan

Namazdır ilahi rızayı sağlayan


En efdal amel

Namaz en efdal amel, edası pek çok sevap

Kabirde nurlu ışık, Münker Nekir’e cevap


Gafletle namaz kılmak

Her kim kötülüklerden değil ise selâmet

Namazını gafletle kıldığına alâmet


İhlâslı namaz

İhlâsla namaz kılan, kavuşur her nimete

Hiç sıkıntı çekmeden, doğru girer Cennete


Cemaat

Namaz kılarak göster, Mevla’ya itaati

Fazileti büyüktür kaçırma cemaati


Sonsuz mutluluk

Kurtuluş kolaylaşır, secdeye değse başlar

Çünkü sonsuz mutluluk, ancak namazla başlar


Yarına bırakma

Hep düşünmelisin kışı ve yazı

Kıl namazı bırak ahmakça nazı

Hep “yarın kılarım” diyen kişinin

Bugün kılındı cenaze namazı


Danışmak

İstişare sünnettir, danışan dağı aşar

Danışmayan zavallı, düz yolda bile şaşar


Karganın kılavuzluğu

Sapık şeyh çoğaldıkça, zil takıp oynar şeytan

Kurtulamaz pislikten, rehberi karga olan


Gözden ırak olmayın

Sevgi yakınlık ister, kaçan mahrum kalırmış

Gözlerden ırak olan, gönülden de olurmuş


Bir bilene danış

Şaşkınlık içindesin, sendeki bu çile ne?

Eğer bin bilsen bile, gel danış bir bilene


Soran bulur

Bilmemek ayıp değil, sormamak ayıp olur

Ehline soran kişi, hakiki yolu bulur


Sohbetin önemi

Herkes zanneder ki sıhhat gibi devlet olmaz

Ehli de bilir ki sohbet gibi nimet olmaz


Gönül işi

Eğer gönlün bizim için çarparsa

Fizan’da olsan da yanımızdasın

Eğer gönlün başka diyarlardaysa

Yanımızda olsan da uzaktasın


Sevilen güzeldir

Kaptırırsa bir âşık, gönlünü bir güzele

Rahat edemez asla, başka güzel yanında

Yüz demet fesleğen verseler de bülbüle

Koklamaz hiç birini, yine gider o güle


Kimseye baki değildir

Mal-ü mülke olma mağrur, deme var mı ben gibi?

Bir muhalif yel eser, savurur harman gibi


Güç iş

Kıyamet yaklaştıkça, güçleşir uymak dine

Ateş almaya benzer avucunun içine


Ecel şerbeti

Ecelin şerbetini herkes bir gün içecek

Ettiğini bulacak, ektiğini biçecek


Öleceksin

Nasıl yaşarsan yaşa, muhakkak öleceksin

İstediğini topla, bir gün terk edeceksin


Eken biçer

Şu dünya ahiretin tarlasıdır muhakkak

Bil ki tohum ekmeden mahsul umanlar ahmak


Herkes ektiğini biçer

Bugün ne ekmişsen, yarın onu biçersin

Yaşayışın nasılsa, elbet öyle göçersin


Ölüm

Ne kadar çok yaşasan, ölüm vardır muhakkak

Gün gelir herkes için, vaki olur emr-i hak


Ölmeden önce ölmek

Elbette kaçınılmaz ecel gelince ölmek

Ama ne saadettir ölmeden önce ölmek


Ölüm pusuda

Bilinmez ölüm seni bekliyor nerelerde

O halde onu bekle her zaman ve her yerde


Ayrılık

Tomurcuk gül de solar, bir gün kopar dalından

Elbet herkes ayrılır, sevdiğinden, malından!


Ölüm var

Unutma bu dünya boş, geçicidir sanma hoş

Ölümden kurtuluş yok, nereye koşarsan koş


Dün öldü

Dün öldü, bugün ise, sanki can çekişmede

Yarın henüz doğmadı, doğmayacak belki de


Üç şey

Felaketten kurtulup, olmak isteyen halâs

Şu üç şeye sarılsın: ilim, amel ve ihlâs


Sözüm çok sana

Az söyledim, çekindim kalbini kırmamaya,

Ürkütmek istemedim, yoksa sözüm çok sana


Mahrum kalan

Nimete kavuşana, afiyet şeker olsun,

Nimetten mahrum kalan, suçu kendinde bulsun


Hakka teslimiyet

Kim Ona korkusundan ağzını açabilir,

Teslim olmaktan başka, nereye kaçabilir?


Şükür

Vücuttaki her zerre, gelse de dile,

Şükrün binde birini yapamaz bile


Siperlenmek

Düşmana hücum edilmez, her zaman her meydanda,

Savunmak, siperlenmek lazım olur bazan da


Saadet

Her işin ihlâs olsun, serde oldukça canın,

Elbette saadeti budur iki cihanın


Çocukken

Çocukken öğrenmeli en güzel hareketi,

Baharından bilinir senenin bereketi


Mazlumun duası

Her tarafı sarsa da, zalimlerin belası,

Hepsini yere serer, bir mazlumun duası


Sebeplere yapışmak

Sebeplere yapışan, elbette kalmaz naçar,

Rabbim dilerse ona, sayısız kapı açar


Müminin miracı

İyi bilmeli namaz, ebediyet tacıdır,

Yerin göğün nuru ve müminin miracıdır


Küfür İman

Dini doğru öğrenmek gerekir her insana,

Küfrü bırakmadıkça, kavuşulmaz imana


İlmihal ve namaz

İlmihali okuyup dinimizi bilelim,

Namaza yapışarak, kalbden pası silelim


Mağrur olma

Dünyaya olma mağrur, deme var mı ben gibi

Muhalif bir yel eser, savurur harman gibi


Haddini bilmek

Haddini bilmek gibi, ilim ve irfan olmaz,

Hak aşkıyla sulanan bahçenin gülü solmaz


Cehalet ve ilim

Her türlü iyiliğin düşmanı cehalettir,

İlimden uzak kalmak, çok büyük felakettir


Hasret

Dostun ayrılığından, kalbim kan ağlıyor,

Hasret ateşi yakıp ciğerimi dağlıyor


Tevekkül

Tevekkül sahibinin yardımcısı Hak olur,

Yardımcısı Hak olan, nasıl olsa kurtulur


Gel

Hasta ruha can veren, etkili bakışa gel,

Kıymetli silsileye götüren akışa gel


Haktan ayrılmamalı

İhlâsla amel etmek, mümini usandırmaz,

Doğru yolda gideni, Rabbimiz utandırmaz


Fırsatı kaçırma

Ehl-i sünneti öğren, boşuna inat etme,

Fırsat eldeyken uyan, ömrünü berbat etme


Düşmanı güldürme

Hâline şeytan güler, görünce bu gafleti,

Yapış dine, güldürme kendine o laneti


Hüner

İnsanoğlu bir fener, âkıbet bir gün söner,

Harap olmuş bir kalbi, tamir etmektir hüner


İlim

İlim yoksa din çekilir, milletin arasından,

Kurtulmalı cehalet denen yüz karasından


Gaflet

Cehennem azabına, kimler dayanabilir?

Gaflet içinde yatan, nasıl uyanabilir?


Ruh

İnsan denilen varlık, el, kol, ayak, baş değil,

İnsan ruha denilir, burun, kulak, kaş değil


Evliya

Velinin zahirine bakar gafil serseri,

Evliya candır, canlı cana olur müşteri


Yağmur gibi

Dertlere maruz kalır, enbiya ve evliya,

Semadan yağmur gibi, onlara yağar belâ


Sevmekten maksat

Onu sevmekten maksat, sıkıntıyı tatmaktır,

Başkalarından gelen, tadı silkip atmaktır


Sebebe yapış

Hakka bırak işini, sebebe yapış yeter,

Peki diyorsan eğer, bu sözümü et rehber!


Asıl marifet

Ehl-i hüner, kendine her mihneti zevk eder,

Bilir ki neşe ve keder, her zaman gelip gider


Mezar

Gitti gençlik, fayda yok, etsek de hep âh-u zar,

Hazırlıklı olmalı, bizi bekliyor mezar


Hak yoldan sapma

Dininden taviz verme, paraya pula tapma,

Nefse, şeytana uyup, Ehl-i sünnetten sapma


Dünya

Bu dünya gelip geçer, burda sonsuz kalınmaz,

Malın pek çok olsa da, asla murat alınmaz


Malın hesabı

Mal mülk biriktirmekle insan niçin yorulur?

Mirasçılar yer içer, hesap ondan sorulur


Ayrılık

Yıllarca ayrı kalsam, seni her an anarım,

Hasret ateşi ile durmaz her gün yanarım


Kader keder

Gurbet ellere düştüm, böyle imiş kaderim,

Sıkıntım tükenmiyor, çoğalıyor kederim


Kimsesizler kimsesi

Herkesin var bir kesi, bu bi kesin yok kimsesi,

Bu kesin, sen ol kesi, ey kimsesizler kimsesi


Evliyanın sohbeti

Erenlerin sohbeti, öyle kolay bulunmaz,

Sohbete kavuşanlar, feyizden mahrum kalmaz


Akıllı ve ahmak

Akıllı mallarını, yok etmez, hayra verir,

Ahmak ele bırakır, düşmanı sevindirir


Nasipsiz kimse

Bir kimse iyiliğe elverişli değilse,

İstifade edemez, Peygamberi de görse


Niçin

Kâmil mürşidin yoksa niçin talep etmezsin?

Varsa ne duruyorsun, niçin ona gitmezsin?


Âlemlere rahmet

Rabbimizin mahbubu, Hazret-i Muhammed’dir,

Cismi pak, ismi Ahmed, âlemlere rahmettir


Viran olur

Kanma fani dünyaya, gün gelir viran olur,

Bu sürdüğün demlerin, hepsi de yalan olur


Dilerse

Rabbim dilerse eğer, herkes sana yol verir

Sebepleri yaratır, ihsan edip bol verir


Boş gelmeli

Boş geldim evimizden, hiç bir şey getirmedim,

Ne biliyorsam hepsini yalnız senden öğrendim


Bulunmaz hazine

Âlimin her kelamı, bulunmaz hazinedir,

Bir sohbeti, yıllarca, bitmez kütüphanedir


İmanlı olmak

Çingeneye kan göründü, berrak olan Nil nehri,

Fakat su gördü Hazret-i Musa ile ümmeti


Terazi

Adalet terazisi, bir gün elbet kurulur,

Herkesin yaptığı iş, teker teker sorulur


Adam sen de

Haram helal demeyip, bulduğunu yiyenler,

Yarın azap çekecek, adam sen de diyenler


Kibirlenmemeli

Şeker kamışı boşum dedi de, şekerlendi,

Kavak ise yükseldi, hemen baltayı yedi


Esrarlı kuş

Bu öyle bir kuştur ki, tarif edemem sana,

Zümrüdü Anka ile bulunuyor yan yana


Danışmak

Salihlere danışan doğru olanı bulur,

Kerimlerle yapılan işler pek kolay olur


Âşık maşuk

Maşuklar denizinin görünmez asla dibi,

Âşıkların sesleri çıkar bir davul gibi


Aşk olmasaydı

Eğer aşk olmasaydı, sevgiyi kim yayardı?

Şiiri, ilahiyi, kim okur, kim duyardı?


Mehtap

Şöyle rahat bir gece ve hoş mehtap bul bana,

Açıklarım her şeyi, işte o zaman sana


Hikmet

Ya Rab, ne muazzamdır bütün işlerin senin,

Elbette aklı ermez, hikmetine kimsenin


Bahane

Demeyin, (Henüz genciz, her şeyimiz şahane)

Ölüm gelince olur, baş ağrısı bahane


Dinin direği

(Namaz karın doyurmaz) diyen ahmak çok olur

Kişi kılmazsa namaz, din yıkılır, yok olur


Zehirdir

Rabbi anmaktan başka, ne güzellik varsa,

Hepsi cana zehirdir, şeker bile olsa


Tedbir ve takdir

Gerekli tedbirini al, takdir nedir bilinmez,

Yaratanın takdiri, tedbirle de değişmez


Hazinenin nişanı

İstenen hazinenin, nişanı verildi sana,

Artık dönmemelisin, o yana ve bu yana


Gözyaşı

Neler yapar gözyaşı ile edilen dua,

Binlerce top ve tüfek, onu yapamaz asla


Sözüm çoktur

Yeterince bildirdim, fazla şey sorma bana,

Belki de incinirsin, yoksa sözüm çok sana


Sohbet

Halk içinde, muteber bir şey yok, devlet gibi,

Gerçekte devlet olmaz, bir saat sohbet gibi


Aşkın ateşi

Aşkın ateşi kalbden kalblere akar gider,

Maşuktan başkasını, ne varsa yakar gider


İki şeyin hasreti

Hasrette iki şeyin, bulunmaz yoktur eşi,

Bunun biri gençliktir, diğeri din kardeşi


Belki faydalanırsın

Dinin için gerekli her şey söylenmiş sana,

Belki faydalanırsın, ya çarpar kulağına


İşin özü

Kitaplardan naklettik, sana işin özünü,

Sakın yabana atma, büyüklerin sözünü


Güzellik

Ne de olsa bulunur, bir güzellik çirkinde,

İnci gibi görünür bütün dişler zencide


Kıymetini bil

Ehl-i sünnet yolunu, aynen naklettim sana,

İster kıymetini bil, istersen darıl bana


Nazı bırakmalı

Hak yola baş koyanın, harika olsa da pek,

Nazlanmayı bırakıp, hep naz çekmesi gerek


Dost

Herkes farklıdır, kimi yaya, kimi atlıdır,

Ama dosttan konuşmak, elbet daha tatlıdır


Tükenmez sözüm

Lafımı uzatmadım, anlarsın iki gözüm,

Belki kalbin kırılır, yoksa tükenmez sözüm


İş budur

İbadetler yapılmazsa, kurtuluş ümidi güçtür,

Asıl mesele budur, bundan başkası hiçtir


Beşer şaşar

İnsan beşer, durmaz şaşar, eder hata, üçer beşer

Asfalt yolda yürür iken, ayak sürçer, yere düşer!


Usanma

Senelerce yaşarım, sonsuz kalırım sanma!

Hep iyilik etmekten sakın bıkıp usanma


Gençlik

İyi tohum ekmeli, şu gençliğin çağında,

Ne ekmişsek biçeriz, elbet Cennet bağında


İki kimse

Şu iki kimse elbet ölümü hatırlamaz

Haramlardan sakınmaz, biri de namaz kılmaz!


Bir gün

Unutma bir gün gelir, tutmaz olur bu eller

Elbette söyleyemez, Allah demeyen diller!


Tevbe

Elbette kurtulacak tevbeyle ölen kişi

Müjdelere kavuşur günahsız gelen kişi


Öfke

Hem keskin sirke, küpe zarar verir diyoruz

Buna rağmen kızıyor, küplere biniyoruz


Allah için sevgi

Kim sevdiğini Allah için severse eğer

Çok sıkıntı çekse de, bunlar her şeye değer


Aklı yoktur

Görülmeyen şeye yok diyenin yoktur aklı

Olsa görülür idi diyen değil mi haklı?


Naz çekmek gerek

Nazlı olsa da, aşka yakalanan kişi

Hep naz çekmek olmalı artık onun işi


Feryat

Âşıkların feryadı, boş değil, manidardır

Elbette sözlerinde, ibretli çok şey vardır


Dostun ayrılığı

Dostların ayrılığı, çok gelir, sürse de az,

Gözde bir kıl olursa, kim buna hiç aldırmaz?


Kötülük ve iyilik

Kötülüğe kötülük, her kişinin kârıdır

Kötülüğe iyilik, er kişinin kârıdır


Akla güvenme

Hep akla güvenenin, ayağı tahtadandır,

Tahta olan ayağa, denilir mi sağlamdır?


İhlâs

Makbul ibadet için, ihlâslı olmak gerek,

Elbet işe yaramaz, içi boş bir çekirdek


Zordur

Ona kavuşmak zordur, denizde ve karada

Derin uçurumlar ve sarp dağlar var arada


Allah aşkı

Ne mutlu Allah aşkı her tarafı sarıyor

Kalb onu düşünüyor, gözler onu arıyor


Onun için

O, ne iyi bir dil ki, her an onu anıyor

Ne talihli bir kalb ki, onun için yanıyor


Yol

Rahatı bırakmalı, bu bir çile yoludur

Teçhizatsız gidilmez, yollar çok korkuludur


Âşık

Âşık yaya olsa da, yolunda atlıdır o,

Dağda belde sürünmez, uçar kanatlıdır o


Sohbet

Gönül ne kahve ister, ne kahvehane

Gönül hep sohbet ister, kahve bahane


Bela yazmaz

İnsana bela gelmez, Rabbimiz yazmadıkça,

Rabbimiz bela yazmaz, insanlar azmadıkça


Ölümü unutur

Şu iki kimse elbet ölümü hatırlamaz:

Biri haramdan kaçmaz, biri de namaz kılmaz


Diploma

Diplomaya güvenir, kendini âlim sanır,

Böyle kimse şeytana, gayet kolay aldanır


Cepsiz kefen

Sonun cepsiz kefendir, zengin ol, yahut fakir

Varlığa mağrur olan, mecnun değil de nedir?


Kurban bayramı

Gönüller neşe dolsun, bayram mübarek olsun,

Kestiğimiz kurbanlar, sıratta binek olsun!


Rast giderse

Rast gider ise işin

Her şey yoluna girer

Taşa da geçer dişin


Ters gider ise işin

Muhallebi yer iken

Kırılıverir dişin


Batı medeniymiş

Eğer medeni olmak, açmak ise bedeni,

Demek ki şu hayvanlar, Batı’dan da medeni


Diploma

Diplomaya güvenir, kendini âlim sanır,

Böyle kimse şeytana, gayet kolay aldanır


Tabut ve yakut

Tahtadan olsa da, korkutur tabut,

Taştan yapılsa da, ziynettir yakut


İbret almak

İbret almak gerekir, çağımızın halinden,

Yer taşımaz isyanı, yarılır vebalinden


Nemelazımcılık

Şu nemelazımcılık, bizi yiyip bitirir,

En güzel hasletleri, birer birer götürür


Herkes ektiğini biçer

Serden geçer de insan, yardan geçebilir mi?

Kötülük eken kimse, hayır biçebilir mi?


Yalancı

Yalancının evi yanmış, hiç kimse inanmamış,

Çünkü herkes o yine, bir yalan söyledi sanmış


Allah dostunu seven

Kişi sevdikleriyle beraber olacaktır,

Allah dostunu seven, elbet kurtulacaktır


Dost ve düşman

Şerrin azı da çoktur, hayra bir sınır yoktur,

Bin dost olsa da azdır, bir düşman bile çoktur


Beterin beteri

Gel haline şükreyle, beterin beteri var,

Hiç bir şey kötü değil, imansız ölmek kadar


Ahirete hazırlık

Tarlaya arpa eken, nasıl buğday biçer ki?

Ömrü imansız geçen, nasıl mümin göçer ki?


Bir tut

Mecnuna deli deme, Leyla ile bir tut

Bir damlayı hor görme, derya ile bir tut

Eğer ilmiyle amil, değilse bir âlim

Bülbül gibi şakısa, karga ile bir tut!


Sen nesin?

Deliysen doktora git, ölüysen mezara gir,

Müminsen dine uy ki, kalmasın pislik ve kir


Zakir ve hakir

Şükreden şâkir olur, zikreden zâkir olur,

Allah’ı tanımayan zelil ve hakir olur


Akılsız

Göremediği şeye, yok diyenin yoktur aklı

(Aklı olsa görünürdü) diyen ne kadar haklı


Gözyaşı

Mümin için gözyaşı, ilahi bir rahmettir,

Rabbimizden kuluna ihsandır, merhamettir


Ağlamak

Dünya için ağlamak, aşağılık, zillettir,

Acayiplikten öte, katmerli cehalettir


Dünya

Dünya peşinde koşmak, kasvettir, felakettir,

Boşuna bir zahmettir, apaçık dalalettir


Herkes ektiğini biçer

Nasıl yaşarsan yaşa, elbet bir gün göçersin,

Ettiğini bulursun, ektiğini biçersin!


İslam gelince

İslamiyet gelince, değişti hep insanlar,

İmanla şereflendi nice puta tapanlar


Marifet ehli

Kâmil mürşid olanlar, firâsetle bakarlar,

Zulmetteki kalblere nurlu ışık yakarlar


İhlaslı ol

Bütün ibadetleri ihlâs ile edâ et

Allah rızâsı için, neyin varsa fedâ et


Niye bugün değil

Yarın iyi bir tevbe edeceğim ben dersin

Bugünü yarınlara sebepsiz ertelersin


Adamsız elbise

Çok fakirin sesi yok, yeni elbisesi yok,

Bazı elbiseler var, içinde kimsesi yok


Malını bırakacaksın

Nasıl yaşarsan yaşa, mezara gideceksin

Biriktirdiğin malı, bir gün terk edeceksin


Dini bilmek için

Senin bildiklerini çoluk çocuk bilemez,

İlmihal okumayan dinini öğrenemez


Dine uymak zorlaşır

Kıyamet yaklaştıkça, güçleşir uymak dîne

Ateş almaya benzer avuçların içine


Bilgi sizsiniz

Yoksa ilmihaliniz, gayet bilgisizsiniz,

İlmihaliniz varsa, artık bilgi sizsiniz


Değer sizsiniz

İmansızsanız eğer, elbet değersizsiniz

İmana kavuşunca, artık değer sizsiniz


Akılsız başın cezası

Cahil öfkelendikçe, çocuğa dayak çeker

Baş akılsız olunca, cezayı ayak çeker


Araba devrilince

Araba devrilince, yol gösteren çok olur

Yardım istendiğin an, hepsi birden yok olur


Gül için figan

Bülbülün figanı var,

Gülle halvet anı var,

Canansız can aşksızdır,

Her canın cananı var


Mazlumun gözyaşları

Aldatmasın şatonun, renkli mermer taşları,

Kralı suda boğar, mazlumun gözyaşları


Tefekkür

Çekirdek içinde orman gizlidir,

Zehirler içinde derman gizlidir,

Bunları ibretle tefekkür gerek,

Tahıl tanesinde harman gizlidir


Neye yarar

Altının yanında pul neye yarar?

Hakkı tanımayan kul neye yarar?

Doğru diye herkes bir yolda gider,

Cennete çıkmayan yol neye yarar?


Bülbülün derdi

Dikenle gül dost olmuş,

Bülbülün gözü dolmuş,

Göğe çıkmış feryadı,

Tutup saçını yolmuş


Demişler ki hey bülbül,

Al sana lale sümbül,

Bülbül ah çekip der ki

İstemem, ille de gül


Yeni sene

Yıllar gelip geçiyor, geldi yeni bir sene,

Boşa harcama ömrü, kıymetini bilsene!


Ölüm korkusu

Kim Allah’tan korkarsa, ölüm ona yâr olur,

Kim korkmazsa ölürken, dünya ona dar olur


İhlasla kılınan namaz

Vaktinde ihlâs ile kılınırsa bir namaz,

Hem bir engel çıkarmaz, hem de yolda bırakmaz


Can verme telaşı

Veren de, alan da O, ne var ki acınacak?

Telaşını gören de, bu can senin sanacak?


Kurtuluş fırkası

Doğru iman edenin yardımcısı Haktır

Ehl-i sünnet olanlar ancak kurtulacaktır


Aşure günü oruç

Üzerinden gafleti hemen atmalı mümin,

Yarın aşure günü, oruç tutmalı mümin


Sızdıran kap

Edepsiz olan kişi, her şeye hemen kızar,

Bir kapta ne var ise, dış yüzüne o sızar


Nefs kendine taptırır

Nefis her kötülüğü yaptırmaya çalışır,

Kibirlenir, kendine taptırmaya çalışır


Eken biçer

İyi güzel tohum ek, hayatın her çağında!

Ektiğini biçersin, elbet cennet bağında


Şu iki kişi

Şu ikisi ölümü asla hatırlayamaz,

Birisi haram işler, biri de namaz kılmaz!


Tevbe eyle

Canın bedende iken tevbe eyle Allaha,

Bırak o günahları hiç işleme bir daha


Mümine Mirac

Namaz dertlere deva, mahşerde başlara taç,

Doğru kılınır ise, mümine olur miraç


Allah için uyku

Allah için değilse, uykusuz kalmak boştur,

Eğer onun içinse, uyusan da çok hoştur


Kalbteki taşı erit

Namaz imanın başı, akıt gözünden yaşı,

Doğru namaz kılarak, erit kalbdeki taşı


İman dolu gönül

Ne mutlu o kişiye, okuduğu Kur’an ola!

Ezanları işitince, gönlüne iman dola!


Müminin miracı namaz

Namazı doğru kılmak, saadetin tacıdır,

İyi bilin ki namaz, müminin miracıdır


Ruh ve beden sağlığı

Ruhun sağlığı için, az günah işlemeli,

Beden sağlığı için de az yiyip içmeli


Çalışarak dua

Önce çalışmak, sonra dua dinin esası,

Kabule şayan olur, çalışanın duası


Usanma

Dünyada çok yaşarım, sonsuz kalırım sanma!

İyilikten ibadetten, sakın bıkıp usanma


Allah de

Öyle bir gün gelir ki, tutmaz olur bu eller,

Şehadet söyleyemez, Allah demeyen diller!


İntihar etme

İntihar çare değil, kurtulmazsın ölünce,

Anlarsın elbet sorgu melekleri gelince


Berat gecesi

Berat gecesi rahmet kapıları açılır,

Müminlerin üstüne ne nimetler saçılır


Dikensiz gül

Dikensiz gül olmaz derler,

Bu, vermez dikene değer?

Kıymeti olmaz dikenin,

Yanında gül yoksa eğer


Kader

Kader, sanki beyaza yazılan beyaz yazı,

Görünmediği için, silemeyiz beyazı


Sohbet

Halk indinde, devlet gibi nimet yoktur,

Bilmezler ki, sohbet gibi nimet yoktur


Kurban kes

Gücün yeterse eğer, Allah için kurban kes,

Sırattan geçirir ve aldırır rahat nefes


Dünya zevkleri geçer

Dünya zevkleri geçer, kalmaz birinden eser,

Müjde ona ölürken Azrail'e gülümser


Aşure günü

Bugün tutulan oruç, bir seneye bedeldir,

Diğer ibadetler de, çok kıymetli ameldir


Salih amel

Çalış hep ibadet et, bırak uzun emeli,

Son nefesine kadar, koyma salih ameli!


Beynamaz

Bırak şu yaramazı, günahkâr beynamazı,

Sonra kılarım derdi, dün kılındı namazı


Kötü arkadaş

Yılan sokarsa seni, sadece candan eder,

Kötü arkadaş hem can, hem de imandan eder


İstişare bilmeyen

İstişare bilmeyen, danışmadan iş işler,

Sonunda pişman olur, gider demiri dişler


Danışmayan

Danışmadan iş yapan, elbet işinden olur,

Demirleri ısırır, birkaç dişinden olur


Resulullah'ın miracı

Işık hızı yetişmez, benzeri yok cihanda,

Bilinmeyen yerlere gidip geldi bir anda


Nankörün fendi

Kurnaz olan nankörün, anlamazsın fendini,

Bir iyilik etmişsen, koru ondan kendini!


Rahat ve servet

Rahat getirmez sıhhat, servet ettirmez rahat,

Rahatla artar illet, servetle artar gaflet


Akıbet

Nasibindir gezdiren yer yer seni,

Bir gün olur, akıbet yer yer seni


Kazdığı kuyuya düşer

Kim başkası için kazarsa kuyu,

Kendi düşer ona hem yüzün koyu


Hâlık bilir

İyilik et göle at, toplasın onu balık,

Eğer bilmezse balık, elbette bilir Hâlık


Büyüğü küçük görme

Büyüklük insanlara, Hak'tan birer atâdır,

Büyüğü küçük görmek, elbet büyük hatadır


Besle kargayı

Acırsan haine evini soyar,

Beslersen kargayı gözünü oyar


Haine güvenilmez

Haine güvenilmez, tut atalar sözünü!

Kim beslerse kargayı, oyar onun gözünü


İştişare bilmeyen

İstişare bilmeyen, danışmadan iş işler,

Sonunda pişman olur, gider demiri dişler


Ömür bir gündür

Şu ömür üç gündür, dün geçti, yarın meçhuldür,

Demek ömür bir gündür, işte o da bugündür


Dikensiz gül bulunmaz

Dikenleri var diye güllere yan bakılmaz

Dikensiz gül bulunmaz, boşuna can yakılmaz


Kurban bayramı

Kurban ister bir koç, bir inek olsun!

Kesilsin Sıratta, bir binek olsun!

Zengin fakir herkes sevinsin artık,

Kurban bayramınız mübarek olsun!


Eken biçer

Bugün neyi ekersen, yarın onu biçersin,

Nasıl yaşarsan yaşa, aynen öyle göçersin


Gülü seven

Gülü seven dikenine katlanır,

Acı şeyler bile ona tatlanır

Yaya da olsa bu yoldaki kişi

Uçar kanatlanır, biner atlanır


Haramdan kaç

Sakın ne oldum deme, sonum ne olacaktır de!

Haramdan kaç helal ye, göze inmeden perde


Devasız dert olmaz

Yalancıdan mert olmaz, devasız bir dert olmaz

Derdini söylemeyen dermanını bulamaz


Ölü kalbe ilaç

Karanlığa bir ışık saç,

Hakka uyup, bâtıldan kaç!

Ehl-i sünnet itikadı!

Ölü kalbe olur ilâç


Ne zaman uslanacak

Ciğerimiz yanar oldu,

Gözyaşımız pınar oldu,

Ne zaman uslanacak ki,

Konu komşu kınar oldu


Alimle kendini bir tutma

Müctehid olmak kolay değil hiç unutma sen!

O büyük âlimlerle kendini bir tutma sen!


Ömrü boşa geçirme

Hep ilim öğrenmekte olan Müslüman kimse!

Yazıktır bir dakika, ömrü boşa geçirse


Müdara

Her yerde fitne fesat, olunca âşikâre,

O zaman müdaradan başka bulunmaz çâre


Kul azmadıkça

Kula bela gelmez, Hak yazmadıkça,

Allah bela vermez kul azmadıkça


İşe bak

Kadının dinine bak, göz ve kaşını sorma!

Kişinin işine bak, ırkını, yaşını sorma!


Gafletle uyuma

Vur uykuyu zincire, boşa geçmesin anlar,

Bunun farkına varmaz, gafletle uyuyanlar


Nefsin arzusunu bırak

Nefsin arzusunu bırak!

Ecel gelir döker yaprak,

Malların dünyada kalır,

Beden olur kara toprak


Sabrın sonu selamet

Bu can bize emanet,

Cana zulüm hıyanet,

Sıkıntıya göğüs ger,

Sabrın sonu selamet


Bin dost az

Şerrin azı da çoktur, hayra bir sınır yoktur,

Bin dostun olsa azdır, bir düşmanınsa çoktur


İbret

İbret almak gerekir, çağımızın halinden

Yer taşımaz isyanı, yarılır vebalinden


Nemelazımcılık

Şu nemelazımcılık, bizi yiyip bitirir,

En güzel hasletleri, heder edip götürür


Kötülük eken

Serden geçer de insan, yârinden hiç geçemez

Kötülük eken kimse, elbet hayır biçemez


Sevenle beraber

Kişi sevdikleriyle beraber olacaktır,

Allah dostunu seven, elbet kurtulacaktır


Beterin beteri

Gel haline şükür et, beterin beteri var,

Hiç bir şey kötü değil, imansız ölmek kadar


Eken biçer

Arpa eken bir kimse, nasıl buğday biçecek?

Ömrü imansız geçen, nasıl mümin göçecek?


Âşık ölür

Mâşukun sevgisiyle âşıklar örtülüdür,

Yaşayan mâşuk olur, âşıklarsa ölüdür


Kitap

Kitap, altın kafesse, ilim içinde kuştur,

Kafesi alan kimse, kuşa sahip olmuştur


İlmihal

Tam ilmihali oku, kalbin nur ile dolsun!

Ömrü ilimle doku, hedefin belli olsun!


Çete

Üstümüze gelen var, sakatlanan, ölen var,

Çete kurmuş hainler, yurdumuzu bölen var


Bir düşman

Şerrin azı da çoktur, hayra bir sınır yoktur,

Bin dostun olsa azdır, bir düşmanınsa çoktur


Feyiz akar

Büyüklerin kalbinden nice feyizler akar,

Dünya sevgisini kökünden söküp atar


Ölürken gülümser

Dünya zevkleri geçer, kalmaz birinden eser,

Müjde ona ölürken, Azrail’e gülümser


Horozun gözü çöplükte kalır

Herkes ahlakına göre yol alır,

Horoz ölür, gözü çöplükte kalır


Lafla peynir gemisi yürümez

Alçak yerleri duman bürümez,

Peynir gemisi lafla yürümez


Sevene

Aba da bir, yaba da bir giyene,

Güzel de bir, çirkin de bir sevene


Gönüle sevdiği güzeldir

Kimine uzun dersin kimine bodur,

Gönül kimi severse güzel odur


Herkes cinsine çeker

Katran kaynamakla olur mu şeker,

Cinsi bozuk olan cinsine çeker


Dine uymak

Önce, imanı düzelt, emri, yasağı gözet!

Din emrine uymayan, bulur mu hiç saadet?


Ekmeden biçilmez

Herkes iyi bilir ki, ancak ekenler biçer,

Ekmeden ürün uman, aldanıp zarar eder


Sükût et

Biliyorsan konuş da, âlim diye ansınlar,

Bilmiyorsan sükût et, seni adam sansınlar


Doğruluktan ayrılma

Boş dolaşıp durana, devlet kuşu konar mı?

Doğruluktan ayrılma, hile yapan onar mı?


Kavuştur rabbim

Hasretle iştiyakla, dosta doğru giderim,

“Kavuştur rabbim” diye, ne dualar ederim


Çalışmak

Hak katında bir midir, çalışanla boş yatan,

Alpaslan'dan Fatih'ten bize kaldı bu vatan


Hayat

Bu hayat bazen tatlı, bazen de çok acıdır,

Kimi var lanet eder, kimi var duacıdır


Mutlu olmak

İnsanları mutlu kılan hak olan inancıdır

Hep kötü yönü görmek fuzuli bir sancıdır


Nefse muhalefet

Kavuşmak istersen büyük sevince,

Nefse muhalefet et, gündüz ve gece!


Moda ve zillet

Şu sosyete kapıldı, moda denen illete

Maymunca taklit etti, düştü koyu zillete


Edepli ol

Asaletinle yaşa, hep edebini takın!

Çirkeflerden uzak dur, modaya uyma sakın


Miraç gecesi

Miraç gecesi namaz, Rabbimize arz oldu,

Beş vakit kılınması, müminlere farz oldu


İman

İman insanların en büyük bahtı,

İnanan neyler ki tacı ve tahtı


Cahil masal der

Bu yol gayet yüce, öyle güzel ki

Bilmeyen cahiller masal der belki


Zayıflatma imanını

Öğren dinin ahkâmını, helâlini, haramını!

Günahlara dalma sakın, zayıflatma imanını!


Öğüt almayan kulak

Hangi kulak ki, öğüt almaz dinlediğinden,

Ona akıtmak gerek kurşunu deliğinden


Ramazan

Bütün azalarla seni tadarız

Her çeşit günahı silkip atarız

Teravihi kılıp şevkle yatarız

Hoş geldin mübarek ramazan ayı


Gafletten sakın

İmkânın varken niye, çürük tohum ekersin?

Gafletin cezasını, ahirette çekersin


Huzuru bulmak zor

Şöyle dönüp dururken, şu inkâr anaforu,

Asrımızın insanı nasıl bulur huzuru?


İsyanı yer taşımaz

İbretle bakan görür, anlar çağın hâlinden,

Yer taşımaz isyanı, yarılır vebalinden


Ölüm peşinde

Burun ucunu görmez lâkin gözü uzakta,

Ölüm onun peşinde bir ayağı tuzakta


Son pişmanlık faydasız

Bâtıldan uzak durup, gerçeğe dayanmalı,

Son pişmanlık faydasız, önceden uyanmalı


Dine hizmet

İslâm büyük bir nimet, sen de et dine hizmet!

Değerlendir vaktini, Hakk’a eyle ibadet!


Hakk’a teslim ol

Şükret yalvar Allah'a, tevbe et her günaha!

Hakk’a teslim olursan, kavuşursun felaha


Hak yol

Birer hiçken var olduk, akıl fikirle dolduk,

Sayısız yol içinde, Hak olan yolu bulduk


İnkâr eden

Kul, ya İslam'da yürür, ya da küfürde çürür,

İnkâr eden gününü, yarın mahşerde görür


Eken biçer

Gün gelir herkes göçer, ecel şerbeti içer,

Kim ne ürün ekmişse, mahşerde onu biçer


İbret almayan göz

Bir göz ki ibret almaz, hiç tefekküre dalmaz,

Sahibi için ondan büyük bir düşman olmaz


Zulüm payidar olmaz

Zulüm payidar olmaz, o da söner nihayet,

Ev yıkanın hanesi yıkılır bir gün elbet…


Bitmeyen gaflet

Bu gururun ve kibrin, çok mu devam edecek?

Bu bitmeyen gafletin, nereye dek gidecek?


İslam’a uyan

İslam’a uyan kişi, hayırlı olur işi,

Bakışları netleşir, beş görmez asla şeşi


Allah var

Gizli açık her şeyi gören elbet Allah var,

İyilikte sevab var, kötülükte günah var


İhtiyaçlar bitmez

Borçlanır ahmak başlar, tükenmez ihtiyaçlar?

Borcun biri bitince, diğeri hemen başlar


Kötü kazanc

Kazancı pornodadır, dönüp duruyor çarkı,

Kadın ticaretinden var mı bu işin farkı?


Edepsiz âlim olmaz

Edepli dine uyar, fâsık ve zâlim olmaz,

Çok ilim öğrense de, edepsiz âlim olmaz


Meşveret

Meşveretin anlamı, ehline danışmaktır,

Sünnete uyularak, sebebe yapışmaktır


Kulluk eden sevilir

Hep iyilik edersen, iyi bilirler seni,

Gerçek kulluk edersen, elbet severler seni


İslam’a uy

Bildiğin bilmediğin, her günaha tevbe et!

İslam’ın hükmüne uy, emri yasağı gözet!


Hesap var

Haydi, artık çıkalım, dünya denen kafesten,

Kul hesaba çekilir, aldığı her nefesten


Gülü bülbül bilir

Bir gülün kadrini, ancak bülbül bilir,

Senin sevgin bana, âb-ı hayat gelir


Leyla'ya kavuşmak için

Mecnun'um diyen kimse, delirmiş olsa bile,

Leyla’ya kavuşamaz, çölde çekmeden çile


Baş denmez

Yenilen haramsa, ona aş denmez,

Hak için akmazsa, ona yaş denmez,

Kibirlenip, hep dik tutsa başını,

Secdeye gitmezse, ona baş denmez


Allah için değilse

Hep boştur, Mecnun gibi, çöl aşsan Leyla için,

İmanın ve amelin değilse Mevla için


Eli boş çevirmez

Boş çevirmez elini, (Yâ Rabbi lütfet) dense,

Verir şanı yücedir, ne kadar çok istense


İyiler gitti

Ne hancı, kaldı ne han, hepsi silinip gitti,

İyi kötü her insan, tabuta binip gitti










Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.