![]() |
Kabrin Arkasındaki Hayat Ve Azab |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kabrin Arkasındaki Hayat Ve AzabKabrin arkasındaki hayat ve azab Allah Resulü (asm) buyurdu ki: “Sizden biriniz vefat ettiğinde (kıyamet gününe kadar) sabah akşam ona kendi makamı gösterilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kabir hayatı da, kabir azabı da vardır ve haktır ![]() Kişi, affedilmeyen günahları için kabir azabına uğrar ![]() Yani ya af, ya azap! Af için çabamız varsa, tövbemiz varsa, pişmanlığımız varsa, gözyaşımız varsa; bu durumda inşallah azap olmaz ![]() ![]() Ama af için herhangi bir gayretimiz yoksa arındırma işi azaba ve ateşe kalmış demektir! Bu durumda azap olur ![]() Dünyadaki cezalar nasıl amel cinsinden ise, kabir azabı da amel cinsinden geliyor ![]() Dünyadaki cezalar nasıl keffaretü’z-zünub iseler, kabir azabı da keffaretü’z-zünub oluyor, yani günahlara kefaret oluyor ![]() Çünkü Cenâb-ı Hak zulmetmez ![]() Günahlara karşılık azap Allah’ın adaletinin gereğidir ![]() Dünyadaki takdirler ve taksimler, nasipler ve kısmetler, belâlar ve musîbetler nasıl bizi yaptıklarımızla rehin alıyorsa, nasıl bir adâlet-i İlâhiye gereği tecellî ediyorsa, nasıl başımıza ne gelse Allah’ın takdiri olarak hiçbirisinde zulüm ve haksızlık görmüyorsak, kabir hayatında da, berzah hayatında da zulüm ve haksızlık yoktur ![]() ![]() Eğer kabirde azap varsa, bu hiç şüphesiz Allah’ın Adl, Hakim ve Hak isimlerinin tecellîsi ile olur ve hiç kimseye zulüm yapılmaz! Kabir azabıyla ilgili bilgilerin kaynağı genelde hadis-i şerifler olmakla beraber, bu meseleyi Kur’ân’ın gündemine almadığını söylemek doğru değildir ![]() *“Onları siz değil; ancak Biz biliriz! Kendilerini iki defa azap edeceğiz ![]() ![]() Bu âyette geçen “iki azaptan” birisi dünya azabı ise, diğeri İmam-ı Azam’a göre kabir azabıdır ![]() *“O gün ne tuzakları onlara bir fayda verir, ne de bir yardım görürler! O zalimler için şüphesiz bundan başka da azap vardır; fakat onların çoğu bilmezler ![]() Bu ayetteki “başka azap” da İmam-ı Azam’a göre kabir azabıdır ![]() Hazret-i Âişe (ra) Resûlullah Efendimize (asm) kabir azabının olup olmadığından sormuştu ![]() “Evet kabir azabı vardır ve haktır!” buyurdu ![]() *Abdullah İbn-i Ömer (ra) rivâyet etmiştir ![]() “Nasıl? Rabb’inizin vaad ettiği azabı ve cezayı buldunuz mu?” diye hitap buyurdu ![]() “Yâ Resûlallah! Bu duygusuz cifelere mi hitap ediyorsunuz?” Allah Resûlü (asm): “Evet! Siz bunlardan fazla işitir değilsiniz! Fakat bunlar cevap veremezler!” buyurdu ![]() Âyet ve hadislerde yer bulan kabir azabı, hiç şüphesiz âyet ve hadislerin muasır bir aynası ve tefsiri olan Risâle-i Nûr’da da vardır ![]() Bedîüzzaman Hazretleri, kabrin ehl-i dalâlet ve tuğyan için vahşet ve unutulmuşluk içinde zindan gibi sıkıntılı ve bir ejderha karnı gibi dar bir mezara açılan bir kapı olduğunu kaydediyor ![]() Keza Üstad Bedîüzzaman, genelde gençlikte yaşanan gayr-i meşrû hayatın kabir azabı ile neticelendiğini bildiriyor ![]() Dipnotlar: 1- Buharî, Cenaze, 678 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|