09-01-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Peygamberlerin Gönderiliş Nedeni
Peygamberlerin Gönderiliş Nedeni
Soru: Peygamberlerin gönderilişinin en önemli hikmetlerinden birinin Zât, sıfât ve esmâsı itibarıyla “min haysü hüve hüve” bir ulûhiyet anlayışının ortaya konması ve bu hakikatin ruhlara duyurulması olduğu ifade ediliyor Bu mücmel hususu açabilir misiniz?
Cevap: Enbiya-i izâmın (alâ nebiyyina ve aleyhimüsselâm) bi’seti ile alâkalı, geçmişten bugüne Kur’ân ve Sünnet kaynaklı değişik hikmetler, mülâhaza ve mütalâalar ulema tarafından dile getirilmiş, o mülâhaza ve mütalâalar kitaplara girmiş ve kayıt altına alınmıştır Bu mülâhazalara bakıldığında, “insanların mazeretlerini ellerinden alma” mevzuunun daha ziyade öne çıktığı ve serdedilen mütalâaların daha ziyade bu husus üzerinde temerküz ettiği görülür
İmam Maturîdî Hazretleri’nin, insanın yaratıcısını bulması adına tekvinî emirlerin yeterli olacağı istikametindeki görüşü bir yönüyle mevzumuzla alâkalıdır Ancak esmâ-i ilâhiye ve sıfât-ı sübhaniyesiyle Zât-ı Ulûhiyet’i tanıma apayrı bir husustur Evet, azıcık im’ân-ı nazar edip, tekvînî emirler üzerinde yoğunlaşan insan rahatlıkla tevhid hakikatine ulaşabilir Mesela Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem), bi’setinden kısa zaman önce vefat eden, dolayısıyla O’nu görme şerefine eremeyen ancak hunefânın sertâc-ı ibtihacı olan Zeyd b Amr, bir Yaratıcı’nın varlığına inanıyordu Ancak “O’nun adı ve sanı nedir, O’na nasıl ibadet edilir?” bunları bilemiyordu Görüldüğü üzere insanlar tekvînî emirleri tetkik ve tefekkür neticesinde belli bir seviyeye ulaşabilir Fakat gerek tekvînî emirler gerekse akıl ve mantık insanı ancak bir yere kadar götürebilir Bundan öte yürüme ancak vahye müstenittir Dolayısıyla esmâ-i ilâhiye, sıfât-ı sübhaniye, şuûnat-ı rabbâniye, itibârât-ı mukaddese ve Zât-ı Baht’ıyla Zât-ı Ulûhiyet’i tanıma mevzuu ancak ve ancak gaybdan gelecek haberlere ve enbiya-i izâmın aydınlatıcı mesajına bağlıdır
|
|
|