Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
halk, hikayeleri, özellikleri

Halk Hikayeleri Ve Halk Hikayeleri Özellikleri

Eski 09-01-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Halk Hikayeleri Ve Halk Hikayeleri Özellikleri








Halk Hikayeleri
Hikaye türünün en eski örnekleri olan ve destandan modern hikayeye geçişi sağlayan anonim eserlerdir Başka bir tanım yapacak olursak; Türk edebiyatı verimleri içinde 16asırdan itibaren görülmeye başlanan, genellikle aşıklar tarafından nazım-nesir karışık bir ifade tarzı ile dinleyicilere karşı anlatılarak nesilden nesile intikal eden, yer yer masal ve destan özellikleri gösteren hikayelerdir

Halk Hikayeleri Genel Özellikleri
Türk edebiyatında bu özelliğe sahip ilk örnek Dede Korkut Hikayeleridir Genellikle aşk konusunun işlendiği halk hikayelerinde zaman zaman kahramanlık konularıyla dini konuların işlendiği de görülmüştür Nazım- nesir karışık olarak anlatılan bu hikayelerin gelişip yayılmasında saz şairlerinin önemli bir fonksiyonu vardır Pertev Naili Boratav'ın 'belki eskiden destanların üzerine almış yeni ve orijinal bir nevin mahsulleri' diye nitelendirdiği hikayeler, destanlardan; mutlaka tarihi bir vakaya dayanmaması, nazım-nesir karışık oluşu ve zamanla nesir kısmının ağırlık kazanması, şahısların ve olayların anlatımında takınılan gerçekçi tavır, kahramanlıktan çok aşk maceralarına yer verilmesi, destanlarda yer alan olaylar kesin bir sonla bitmediği halde halk hikayelerinde kesin bir sonun bulunmaması, halk hikayelerinde söz konusu edilen olayların ve kişilerin oldukça azalması, toplum karşısında anlatılmaları, hikayedeki manzum kısımların genellikle saz eşliğinde dile getirilmesi, değişik bir anlatılma üslup ve geleneğinin olması, belli yerlerinde tekerleme adı verilen belli söz kalıplarının bulunması gibi hususlarda ayrılmaktadır Ayrıca destanlar belli bir daire teşkil ederler Hikayelerde, özellikle aşk maceralarını işleyenlerde böyle bir daire söz konusu değildir Hikayenin kahramanı aşık olur, sevgilisine kavuşma yolunda çeşitli maceralara girer, sonunda kavuşur veya kavuşamaz ama hikaye de orada biter Destanlarda böyle kesin bir son mevcut değildir Destanlara en yakın duran Köroğlu ve Dede Korkut Hikayeleri'nde böyle bir tesir görülmektedir

Halk hikayelerinde anlatılan ilişkiler, toplum içi olup, fertler ve tabakalar arasında cereyan eder Hikayelerde olağanüstü özellikler epeyce azalmıştır Halk hikayeleri, Boratav'a göre destandan romana geçiştir Hikayeler masallara göre oldukça uzundur Özellikle koşma şeklinde söylenen şiirler duyguyu yoğunlaştırmaya yarar Halk hikayeleri daha çok aşıklar tarafından kahvelerde, düğün ve benzeri toplantılarda erkeklere hitap eder Halk hikayelerinin destan döneminin kapanmasından sonra ortaya çıktığı kanaati yaygındır Nitekim Türk edebiyatında halk hikayelerinin en eski örneği sayılan Dede Korkut Hikayeleri de destandan halk hikayeciliğine geçiş dönemi ürünü olarak kabul edilmektedir10 yy' dan itibaren halk hikayelerinin belki de destandan boşalan yeri doldurmak üzere ortaya çıktığı söylenebilir (Koz M Sabri, 1981)

Aşk ve kahramanlık konularının çokça işlendiği halk hikayelerinin gerçek hayat olaylarından ayrılan, kendilerine göre bir mantık örgüsü vardır Bu mantık idealist ölçüler göre şekillenmiş bir hayat anlayışını savunur Bunun sonucu hikaye kahramanı idealist bir kişiliğe sahiptir Son olarak şunu unutmamak gerekir ki; kendi içinde tutarlı bir mantığa dayanmak şartıyla halk hikayelerinde olmayacak şey yoktur

Halk anlatılarının önemli bir türü olan halk hikayeleri, batıda ve bizde üretiliş tarz ve biçimi belirli bir tür olarak ele alınmış ve diğer anlatı türleri ile karşılaştırmalı olarak incelenmiştir

Halk hikayelerinde de bu anlatım ananesi devam etmekle beraber mühim bazı farklar onu destandan ayırır Bunları şöyle sıralamak mümkündür:

a) Tarihi bir vakanın olması şart değildir

b) Nazım-Nesir karışıktır Zamanla nesir nazıma üstünlük kazanmıştır

c) Şahısları ve olayların anlatılmasında realist, çizgilere daha çok yer verilmiştir

d) Kahramanlıktan çok aşk maceraları konunun ağırlığını teşkil etmektedir

Konuları Bakımından Halk Hikayeleri
1) Aşk Hikayeleri

2) Kahramanlık Hikayeleri

3) Aşk ve Kahramanlık Hikayeleri

Coğrafi Yayılışları Bakımından Halk Hikayeleri:
1) Anadolu'da Bilinen Halk Hikayeleri

2) Türk Dünyasının Bir Bölümünde Bilinen Halk Hikayeleri

3) Türk Dünyasının Genelinde Bilinen Halk Hikayeleri

Çeşitli ve sayıları pek çok olan Anadolu Halk hikayeleri, çok değişik kaynaklardan gelmişlerdir Bunlar arasında, kökleri binlerce yıl önceki Türk tarihinin derinliklerinde olanlar bulunduğu gibi, yeni olaylardan doğanlar veya yabancı kültürden aktarılanlar da vardır

Halk hikayelerini kaba bir sınıflandırma ile, aşağıdaki türlere ayırabiliriz:

1) Destanlar ve Destanımsılar
2) Tarihler ve Menkıbeler
3) Aşk Hikayeleri
4) Masallar, Fıkralar ve Efsaneler

1) Destanlar ve Destanımsılar
Destan, kelime anlamı olarak Epos demektir; destanın diğer bir türü olan âşık şiirinde tamamen farklıdır Destanın başlıca niteliği uzun soluklu bir anlatım olmasıdır Örneğin Oğuzlardan bize kalmış Dede Korkut Kitabı adlı destan, dresden yazmasında 12 boy ve 300 sayfalık bir metindir Kırgızların Manas Destanı ortalama olarak 90000 dize tutar Görüldüğü gibi destanlar en uzun halk edebiyatı türlerindendir

Destanlar çoğunlukla nazımla düzenlenmiştir Aynı diğer halk edebiyatı türlerinde olduğu gibi destanda da söz, ezgi ve seyirlik anlatım biçimi kullanılmaktadır Bütün bunların dışında destanlar ölçülü söz biçiminde söylenmiş, yani ölçü kullanılmıştır Destanlarda anlatılanlar kahramanlık hikayeleri ve doğa üstü varlıkların geçtiği olaylardır

Destanlar ulusların yazı öncesi çağlarında oluşmuş ve gelişmiş yapıtlardır Destanlar da, o çağlarda insanları yaratılış, tanrılar, hem de toplumun geçmişine dair bilgiler vemek amacıyla yazılırdıforumsinsinet bu yüzden destanlar konuları bakımından iki grupta toplanır

1) Kozmogoni ve mitoloji konuları - Tanrılar ve evrenin yaratılışını inceler
2) Ulusun geçmişindeki önemli olaylar ve büyük önderler

Destanların günümüze kattıkları, geleneklerimiz, göreneklerimiz ve tarihimiz hakkında verdiği bilgilerdirEn önemlileri: Oğuz Destanı, Dede korkut hikayeleri, Ergenekon Destanı

2) Tarihler ve Menkıbeler
Önemli bazı tarih olayları, halk arasında, hikaye şekline dökülerek anlatılır Ağızdan ağıza dolaşan bu hikayeler, zaman geçtikçe, asıl hallerinden uzaklaşırlar Bunlar, zaman zaman, kimlikleri bilinmeyen kişiler tarafından yazıya geçirilir Anlatılan tarihi olay, eski çağlara doğru uzaklaştıkça, hayalle beslenerek destana masala doğru kaymaya başlar Bu kayma, olaylar yazıya üstünden uzun süre geçtikten sonra geçirildiği zaman görülür "Tevarih-i Al-i Osman" (Osmanoğulları Tarihleri) adlı eser, olaylar yaşandığından çok kısa bir süre sonra yazıya geçirildiği için esasına bağlı kalmıştır Olağan üstü olaylarla bezenen eserler de, İslam tarihinde görülmektedir: "Seyyid Battal Gazi", "Cafer-i Tayyar", "Hz Ali'nin Cenkleri" gibi

3) Aşk Hikayeleri
Aşk hikayelerinin kahramanı bir aşıktır Türk halkı şiire ve şaire karşı büyük saygı duyduğu için, birçok saz şairinin hayatlarını acı-tatlı olaylarla süsleyerrek hikaye etmişlerdir Kimi aşıklar da bu halk geleneğine uyarak, kendi hayatlarından kendi aşklarından söz eden hikayeler düzenlemişlerdir
Bir saz şairinin hayatı çevresinde doğan hikayelerin en tanınmışları: Köroğlu, Aşık Kerem, Aşık Garip'tir

Köroğlu'ndan bir örnek:

Dinleyin ağalar dinleyin beyler
Sorarım bunları birgün olur ki
Adam olup koç bir ata binmişim
Kırarım belleri bir gün olur ki
Ben yükümü dağ başında çözersem
Sıra sıra koç yiğidi dizersem
Yiğitler elinde bade süzersem
Ararım bunları bir gün olur ki


4) Masallar, Fıkralar ve Efsaneler:
Masallar nesirle söylenmiş, dinlik ve büyülük inanışlardan ve törelerden bağımsız, tamamiyle hayal ürünü, gerçekle ilgisiz, ve anlattıklarında inandırmak iddiası olmayan, kısa bir anlatıdır Ancak, masalı sadece "olağanüstü" olayları konu eden yazı biçimi olarak tanımlamak da hata olur, çünkü, hayal ürünü olup olağanüstü olmayan masallar da vardır Masalı hikaye, destan ve efsaneden ayıran başlıca özellik, masalın, gerek olağanüstü, gerek gerçek hayattan alınma olayları, hayal ürünüymüş gibi anlatmasıdır

Fıkra terimi, genelde, fıkra, latife, nükte, ve birçok hallerde sadece hikaye anlatılarına verilen genel addır Fıkralarda kısa ve yoğun bir anlatım tekniği kullanılır Bu anlatı biçimi, halk edebiyatında, gerek sözlü, gerek yazılı olsun, bir hazine değerindedir ancak tam olarak derlenmiş, sınıflanmış ve incelenmiş olmadıkları için bu hikayelerden yeterince yararlanılamaz

Efsaneyi, diğer anlatım türlerinden farklı kılan efsanenin geçmiş hakkında söylediğinin gerçek olarak kabul edilmesidir Efsaneler gerçek niteliktedir Diğer bir anlatım farkı ise, efsanelerin günlük anlatım diliyle, uslüpsüz, düz yazı biçiminde yazılmış olmasıdırforumsinsinet Bir destan parçası karmaşık ve uzun soluklu anlatı bütününden kopup, kendine özgü üslup niteliklerini yitirince, sadece olağanüstü yönleriyle bir kişiyi ya da bir olayı bildirmek göreviyle sınırlanınca "efsane" olur

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.